Arama

Kozmetoloji (Kozmetik Bilimi)

Güncelleme: 27 Ekim 2008 Gösterim: 8.300 Cevap: 3
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Nisan 2008       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kozmetoloji
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar

Kozmetoloji, insan vücudunun epiderma, tırnaklar, kıllar, saçlar, dudaklar ve dış genital organlar gibi değişik dış kısımlarına, dişlere ve ağız mukozasına uygulanmak üzere hazırlanmış, tek veya temel amacı bu kısımları temizlemek, koku vermek, görünümünü değiştirmek ve/veya vücut kokularını düzeltmek ve/veya korumak veya iyi bir durumda tutmak olan bütün preparatları veya maddeleri inceleyen ve geliştiren bilim dalıdır.


Kozmetik
Kozmetikler, deri, tırnak, saç gibi organların görünüşünü düzelterek bir kimseyi güzelleştirmek için kullanılan maddeler, preparatlar, tedavi biçimleri ve araçlarıdır.

Kozmetiklerin Tarihçesi
Kozmetik Yunanca süs anlamına gelen cosmos sözcüğünden türemiş bir kelimedir. Arkeolojiden gelen deliller, tarih öncesi insanların pigmentleri nasıl hazırlayacaklarını ve bulacaklarını, ayrıca bunları yağlı maddeler ile karıştırarak mağara duvarlarını boyamak ve vücudu süslemek için kullanılabilen Kimyasal karışımları üretmeyi bildiklerini göstermektedir. O dönemde vücudu boyama hem bir çeşit süslenme hem de sihirlerden korunma şekli idi. Tarih öncesi pigmentlerin analizi 17 farklı rengin kullanılmış olduğunu göstermektedir. En çok kullanılanlar beyaz kurşun, tebeşir veya gypsum denen bir maddeden elde edilen beyaz; taş kömürü veya mangandan elde edilen siyah; kırmızı; turuncu ve yeşil olmuştur.
Kozmetiğin Asya'da başladığı kuvvetli bir ihtimaldir. Vücuda gösterilen büyük özene alışık ve görevleri kocalarına cezbedici görünmek olan Hindu kadınlar için kozmetik ürünleri ve parfümler gereklilik arz etmiştir. Meşhur Hindu makalelerinde, Kama Sutra ( kadınlara dövme ve dişleri, giysileri, saçı, tırnakları ve vücudu renklendirme sanatını öğrenmeleri tavsiye edilir. Şu an bile bir çok Hindu kadını kozmetikleri hala eski yolla kullanır; göz kapakları bazlı bir boya ile boyanır; yüz ve kolları safran tozu ile sarartılır ve ayak tabanları da kına ile kızıllaştırılır.
Yunanlılar zamanında Hipokrates ve arkadaşları dermatoloji üzerinde çalışarak perhizin, jimnastiğin, güneşin, banyoların ve masajın sağlığa ve güzelliğe olan faydalarını belirterek kozmetolojinin gelişmesinde etkili olmuşlardır. Galenus'un M.S. 130 - 200'de Local Remedies isimli kitabı ilk kozmetik kitabı olarak düşünülebilir.
Eski Romalılar kozmetikleri küçük görürlerdi ve çok az ilgi gösterirlerdi. Kozmetikler Yahudi ve Müslüman dünyasında kutsal kitaplarda açıkça ve ayrıntılı bir şekilde belirtildiği gibi bolca kullanılmıştır. Kur'an-ı Kerim'de sürmenin kullanılması bir sürede tavsiye edilmiştir. Fatih'in saray doktoru olan Abdekar, Güzelliği Koruma Sanatı isimli, o devrin hijyen ve kozmetik pratiğini belirten bir kitap yazmıştır.
Britanya'nın ilk sakinlerinin ham kozmetikleri kullanmaktan çok zevk aldığı sanılmaktadır. Yeni ve daha etkili kozmetik ürünlerine duyulan istek geliştikçe, kullanılan tehlikeli ya da öldürücü malzemelerin sayısında bir artma olmuştur. Fucus kırmızısı, dudak boyası olarak kullanılmış olup, gerçekte kırmızı civa sülfürü idi; vitriol yağı ( sülfürik asit ) saçları ağartmak için kullanılabilirdi.
Kozmetik kullanımındaki sıçrama 18. yüzyıl Avrupa'sında özellikle de her iki cinsin tamamen yapay bir görünüme ulaşmaya çalıştıkları İngiltere ve Fransa'da meydana gelmiştir. 1880'lere doğru teknolojideki ve bilhassa yayıncılıktaki gelişmeler ve reklamın keşfi ile kozmetik tarihinde yeni bir devir açılmıştır.

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Nisan 2008       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kozmetiklerin Sınıflandırılması

Sponsorlu Bağlantılar
Genel anlamda kozmetikler deri, tırnak, saç gibi organların görünüşünü düzelten ve güzelleştiren preparatlar olarak bilinir.
Kozmetikler iki şekilde sınıflandırılır:
  1. Uygulanış yerlerine göre,
  2. Temel etki alanlarına göre.
Uygulanış yerlerine göre kozmetikler
  1. Deriye Uygulanan Kozmetik Preparatlar
    1. Yumuşatıcı kremler
    2. Yumuşatıcı losyonlar
    3. Temizleyici kremler
    4. Temizleyici losyonlar
    5. El krem ve losyonları
    6. Temel kremler
    7. Günlük kremler
    8. Hormon kremleri
    9. Sterat kremleri
    10. Yüz maskeleri
    11. Cildin rengini açan ve ciltteki lekeleri gideren preparatlar
    12. Güneş ışınlarına karşı koruyucu ve bronzlaşmayı sağlayıcı preparatlar
    13. Terlemeye mani olan ( antiperspiran ) preparatlar
    14. Ter kokularını önleyen ( deodoran ) preparatlar
    15. Traş preparatları
  2. Tozlar ve Pigmentli Preparatlar
    1. Yüz pudraları
    2. Allık
    3. Dudak boyaları
    4. Tırnak cilaları
    5. Göze uygulanan kozmetik preparatlar
  3. Saça Uygulanan Kozmetik Preparatlar
    1. Saça şekil veren preparatlar
    2. Saçı düzleştiren preparatlar
    3. Şampuanlar
    4. Saç boyaları
    5. Saç rengini açan preparatlar
    6. Saçlara parlaklık verici ve saç şeklini koruyucu preparatlar
    7. Saçları besleyici preparatlar
    8. Saç lakları
  4. Dişlere ve Ağız Boşluğuna Uygulanan Kozmetik Preparatlar
    1. Diş patları ve diğer preparat şekilleri
    2. Takım dişlerin temizlenmesi için kullanılan preparatlar
    3. Ağız suları
  5. Diğer Kozmetik Preparatlar
    1. Ayağa uygulanan kozmetik preparatlar
    2. Bebek preparatları
    3. Banyo preparatları
    4. Vücut pudraları
    5. Depilatuvarlar
Temel etki alanlarına göre kozmetikler
  1. Tabaka oluşturan maddeler
  2. Keratinli maddeler
  3. Sebatrop maddeler
  4. Endirekt dermatrop maddeler
  5. Direkt dermatrop maddeler
Söz konusu bu kozmetikler insan görünüşünün düzeltilmesi için sistematik bir biçimde incelenir ki bu da Kozmetoloji Bilimi'nin içeriğidir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Nisan 2008       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kozmetik Hammaddeler

Kozmetik hammaddeler üçe ayrılır:
  1. Ana Maddeler
    1. Bitkisel yağlar ve yağlı maddeler
    2. Hayvansal yağlar ve yağlı maddeler
    3. Mineral yağlar ve yağlı maddeler
    4. Vakslar ve esterler
    5. Yağ asitleri
    6. Yağ alkolleri
    7. Poli glikol eter
    8. Diğer alkoller
    9. Su
    10. Pudralar
  2. Yardımcı Maddeler
    1. Emülgatörler ve stabilizatörler
      1. Yüksek moleküllü yağ asitlerinin alkali tuzları
      2. Yüksek moleküllü yağ asitlerinin amonyum tuzları
      3. Yağ alkolü sülfürik asit esteri
      4. Polioksialkileneter yağ asidi esteri
      5. Polioksialkilen yağ asidi esteri ve yağ alkollerinden polioksialkileneter
      6. Fosforik asit esterleri
    2. Nemlendiriciler
    3. Antioksidanlar
    4. Çözücü sağlayıcılar
    5. Koku maddeleri
    6. Boyalar ve pigmentler
  3. Etken Maddeler
    1. Eterik yağ ve bitki ekstreleri
    2. Pigment leke gidericiler
    3. İtici ve kovucu maddeler
    4. Silikonlar
    5. Güneşe karşı koruyucular
    6. Doymamış yağ asitleri
    7. Vitamin
BrookLyn - avatarı
BrookLyn
Kayıtlı Üye
27 Ekim 2008       Mesaj #4
BrookLyn - avatarı
Kayıtlı Üye
Kozmetik
İnsanlar, kadın olsun, erkek olsun binlerce yıldan beri güzelleşmek, kendi­lerini başkalarına beğendirmek, genç görün­mek, yüzlerindeki kırışık, yara, sivilce yada çiçekbozuğu gibi izleri gizlemek, güneşten, rüzgârdan, soğuktan ciltlerini korumak, vü­cutlarındaki istenmeyen tüyleri gidermek, saçlarının dökülmesini önlemek yada rengini değiştirmek için boyalar, merhemler, losyon­lar, parfümler yaptılar. Kozmetik, bu türden ürünlerin ortak adıdır ve yüzyılımızda, başta gelen sanayilerden biri durumundadır. Yu­nanca "süslemekte usta" anlamına gelen kos-metikos sözcüğünden türetilmiştir.

Kozmetiğin Tarihçesi

Ölülerle birlikte eşyaların da mezara konul­duğu Eski Mısır'da yapılan arkeolojik kazılar­da bulunan, yüze sürülen boyaların karıştırıl­dığı küçük kâseler, binlerce yıl sonra hâlâ güzel kokusunu koruyan merhem kapları, İÖ 4000'lerde kozmetiklerin yaygın olarak kulla­nıldığının kanıtıdır. Genellikle rahiplerin ha­zırladığı bu güzellik ürünleri hoş kokulu bitkilerden, tohumlardan ve yağlardan elde edilirdi.
Kekik, ıtır, mürrüsafi, sedir ağacı, günlük, amber, misk, sakız, reçine ve çeşitli çiçekler, yapraklar ve kökler kullanılarak hazırlanan kozmetiklerin formülleri çok gizli tutulurdu. Bu nedenle kozmetik yapımı çok önemsenen bir sanattı. Gerek o dönemlerden kalma resimlerden, gerek mezarlardaki buluntular­dan Eski Mısır'da göz makyajına çok önem verildiği anlaşılmaktadır. Mısırlı kadınlar göz­lerinin altını yeşile boyar, fildişi, tunç, tahta ya da kemikten yapılmış minik bir çubukla üst kapağa is, antimon ve kurşun karışımı siyah bir boya olan sürme çeker, ayrıca kirpiklerini de boyarlardı. Göz boyalarının çölün yakıcı güneşinden korunmak gibi bir işlevi de vardı. Su dolu bir küvette banyo yapmak Mısırlılar' ın başlattığı bir âdetti. Vücut daha sonra, cildin yumuşaması için hoş kokulu yağlarla ovulurdu. İÖ 1400'lerde yaşamış olan Mısır Kraliçesi Nefertiti bir kozmetik uzmanıydı. Mısır Kraliçesi Kleopatra'nın ise dillere des­tan güzelliğini bir bakıma kendi yaptığı koz­metiklere borçlu olduğu söylenebilir.

Mısırlıların kozmetik alanındaki bilgileri İbraniler'e, Asurlular'a, Babilliler'e, Persler'e ve Yunanlılar'a geçti. Mezopotamya'da kadınlar gözlerine sürme çeker, kına yaprak­larını kurutarak toz haline getirir ve bununla saçlarını, tırnaklarını, parmaklarını, avuç içle­rini ve tabanlarını boyardı. Kına, günümüzde de aynı amaçla kullanılmaktadır. Babil'in Asma Bahçeleri'nde ise parfüm yapmakta kullanılmak için gül, zambak ve çeşitli çiçek­lerle otların yetiştirildiği bilinmektedir.

Eski Yunan'da Atinalı kadınlar altın yaldız­lı saç pomatları, güzel kokulu merhemler ve tırnak boyaları kullanırdı. İlk yağlı kremi yapmayı başaran Yunanlı hekim Galenos'un formülü bugün kullanılanlardan çok farklı değildi. Yunanlılarda konuklara banyo yaptı­rılması ve kokulu yağlar sunulması yaygın bir gelenek olmuştu. Yunan kültüründen et­kilenen Romalılar parfüm ve kozmetiklere çok düşkündüler. 1. yüzyılda, Neron zama­nında sarayda yüzü beyazlaştırmak için tebe­şir tozu, gözleri boyamak için Mısır'dan getir­tilen sürme, dudakları ve yanakları renklen­dirmek için kırmızı boyalar, dişleri beyazlat­mak için süngertaşı kullanılıyordu. Saraylı kadınlar saçlarının rengini açmak için Galya' dan getirtilen özel bir sabun kullanırdı. Ro­malılar da Mısırlılar gibi kozmetiklerini ve parfümlerini fildişinden ve oyma taştan yapıl­ma güzel çanaklarda ve kutularda saklardı.

İÖ 2300'lerde Çin'de yasemin ve lotustan, İÖ 1500'lerde ise Hindistan'da santal, yase­min, gül, nergis gibi çiçeklerden parfüm yapılıyordu.

Roma İmparatorluğu'nun yıkılmasından sonra Avrupa'da kozmetik kullanımı gözle görülür biçimde azaldı. Kilise, yıkanma ve parfüme karşıydı. Bu dönemde Arap ülkele­rinde özellikle parfüm kullanımı yaygınlaştı. Araplar baharat, yağ ve kokulu reçineleri çoktan beri biliyor ve kullanıyordu. Anadolu' da ise öteden beri güzel kokular sürme, kına kullanma, gözlere sürme çekme geleneği var­dı. Haçlı Seferleri sırasında Avrupa'da koz­metikler yeniden yaygınlaştı. İngiltere'de, I. Elizabeth döneminde saraylı kadınlar güzelleşmek için, çok sıcak bir banyodan sonra vücutlarını ve yüzlerini şarapla ovdururdu. Süt banyosu soylular arasında güzelliğin vaz­geçilmez koşuluydu. Parfüm ve kozmetik kullanımı 18. yüzyılda İngiltere'de öylesine yaygınlaştı ki, 1770'te İngiliz Parlamentosu'na önlem alınması için ağır yaptırımlar öngören bir yasa tasarısı sunuldu. Buna göre, "koku, boya, kozmetik, losyon, takma diş, peruk, korse, çemberli jüpon, yüksek ökçeli ayakka­bı ya da iki yanı yastıkla kabartılmış etek giyerek kral hazretlerinin uyruklarını baştan çıkaran ve evlilik tuzağına düşüren genç kızların ve dulların cezalandırılması" öngörülüyordu.

Fransa'da, XIII. Louis'nin sarayında ve İtalya'da ise, kozmetikler olmazsa olmaz süs­lenme öğeleriydi. İspanya'dan getirtilen va­nilya ve kakao kremleri hanımların ciltlerini beyazlaştırmak ve yumuşatmakta kullanılırdı. Kadınlar kadar erkekler de yüzlerinin beyaz­lanmasına ve makyaja düşkündü. 18. yüzyılda Fransa'da parfüm ve güzellik gereçleri bir sanayi dalı durumuna geldi.

Kozmetik Sanayisi

Kozmetik ürünlerin kullananlara zarar ver­memesi, güvenilir ve yararlı olması için 18. yüzyıldan beri yürütülen bilimsel çalışmalar, günümüzde kimya ve biyoloji alanındaki yo­ğun araştırmalarla sürüyor. Kleopatra zama­nından beri kullanılan temel ürünlere zaman içinde yenileri eklendi ve kullanım alanları çeşitlendi. Bitkisel ve hayvansal kökenli koz­metiklerin yanı sıra yapay bileşenli kozmetik ürünleri türetildi.

Kremler, losyonlar ve cilde sürülen makyaj maddeleri vücut dokularınca emildiğinden, zehirli yada zararlı maddelerin kullanılmasını önlemek için yönetmelikler düzenlenmiştir. Önce hayvanlar üzerinde denenen kozmetik­ler, bazen kaçınılmaz olarak bu hayvanlara zarar verir. Yalnızca doğal ve zararsız madde­ler kullanılarak hazırlanan kozmetikler de vardır. Kozmetik reklamlarında çoğu kez söz konusu ürünün sadece doğal kökenli madde­ler içerdiği vurgulanır. Bu ürünlerin maliye­tinde, reklam ve ambalaj harcamaları büyük bir yer tutar. Dünyada en hızlı gelişen sanayi­lerden biri olan kozmetik sanayisi, sürekli olarak tüketiciyi yeni ürünleri denemeye özendirir. Tıpkı giysi, ayakkabı ve saç biçim­lerinde olduğu gibi, kozmetikte de moda durmadan değişir.

Kaynak: MsXLabs.org & Temel Britannica

Benzer Konular

3 Haziran 2009 / Breath X-Sözlük
9 Haziran 2007 / P.u.S.u Meslekler
23 Nisan 2014 / Ziyaretçi Cevaplanmış
4 Mart 2009 / The Unique Hukuk