ARSENİK a. (fr. arşeme; lat. arsentcum; yun. arsenikon'dan).
1. Birçok metal cevherinde bulunan, metal görünümlü basit madde. (Simgesi As olan kimyasal element.) [Bk. ansikl. böl ]
2. Şiddetli bir zehir olan arsenik anhidrıde verilen ad. (Bk. ansikl. böl. Toksikol.)
3. Zehirli arsenik bileşiklerinin her çeşidi.
sıf. Arsenik anhidrit, formülü As205 olan anhidrit. (Eşanl. ARSENİK v OKSİT.) || Arsenik asıl, formülü H,As04 olan asit. (Eşanl. ARSENAT ASİDİ.) J Arsenik hidrûr, formülü AsH3 olan bileşik, renksiz ve çok zehirli bir gaz. Arsenik III oksit, formülü As203 olan katı ya da As4Ö6 ile gösterilen gaz.
—Ansikl, Metal ve ametaller arasında ara özellikler taşıyan arsenik, fosforla pek çok yönden benzerlikler gösterir ve birçok al- lotropu bulunan bir katıdır. Allotroplarına örnek olarak şunlar verilebilir: gri ya da metal arsenik, romboedrik y biçimli en yaygın türdürıözgül kütlesi 5,72 g/cm3’tür; atmosfer basıncında 630°C'a doğru erimeden süblimleşir ve bilinen çözücülerde çözünmez; siyah arsenik 0 biçimli, amorf görünümlü bir maddedir; özgül kütlesi 4,7 g/cm3'tür; ısıtıldığında gri ya da metal arseniğe dönüşür; sarı arsenik, kararsız, kübik a biçimli bir bileşiktir; arsenik buharının ani ve aşırı soğutulmasıyla elde edilir; yoğunluğu arsenikten düşüktür ve karbon sülfürde çözünür. Arsenik buharı ise sarıdır ve 1000°C’a kadar As4 molekülü biçimindedir. Arsenik, havada yavaş yavaş yükseltgenerek donuklaşır; kurşuni mor bir alevle yanar ve arsenik III oksit (As203) verir; halojenlere dokunursa tutuşur; kükürt ve çeşitli metallerle bileşikler oluşturur.
Arseniğe, hemen hemen bütün doğal metal sülfürlerde rastlanır; ama başlıca cevherleri birer arsenik sülfür olan turuncu realgar (As2S2) ile limon sarısı orpi- ment (As2S3), metal arsenürler ve mispi- kel (FeAsS) gibi arsenosülfürlerdir.
Bu elemente çoğu kez bakır, nikel ve kalayla birlikte rastlanır. As203 oksidini elde etmek için bu metallerin özütlenmesi sırasında yoğuşan duman tozlan toplanarak işlenir; ham ürün arsenit oluşumunu önlemek için galen eşliğinde süblimleştirilerek oksit arılaştırılır. Ardından bu oksit, hamdemirden yapılmış karnilerde karbonla indirgenir.
Arsenik III oksit (As203). Arsenik bileşiklerinin en önemlisidir; halk arasında yanlış adlandırmayla beyaz arsenik hatta yalnızca arsenik denir. Suda az çözünen, kokusuz, beyaz bir tozdur; koyu kırmızı oluncaya değin ısıtılırsa, süblimleşir, ikisi kristal biçiminde olmak üzere üç türü vardır: kübik anhidrit soğukta kararlıdır; monok- linik anhidrit 250°C’a doğru oluşur; biçimsiz (amorf) anhidrit renksiz ve yart- saydamdır, arsenik buharının 400° C'a doğru yoğuşmasıyla elde edilir. Sonuncu anhidrit, soğukta küçük kristallerin oluşumu nedeniyle yavaş yavaş donuklaşır ve bu görünümünden dolayı porselenimsi anhidrit adı verilir. Arsenik III oksidin buhar yoğunluğu, As406 formülüyle gösterilir.
Arsenik III oksit, sıcakta hidrojen ya da karbonla indirgenerek arsenik oluşturulabilir. Çözünmüş halde serbest oksijenle tepkimeye girmese bile nitrik asit, klorlu su ve hipokloritler gibi maddelerle yükseltgenerek arsenik aside dönüşür; bu niteliği nedeniyle klor ölçümünde kullanılır. Arsenik III oksitirı çözeltisi arsenit asidi’riın (H3As03) özelliklerini taşır; bu asit serbest halde bulunmasa bile, tuzlarını oluşturan arsenıtler'te tanınır. Öte yandan aynı asit gümüş nitratla tepkimeye girerek sarı, gümüş arsenit çökeleği, bakır sülfatla da elma yeşili bakır arsenit çökeleği ya da Scheete yeşili'ni verir.
Arsenik asit ve arsenik anhidrit. Arsenik anhidrit (ASjCy beyaz bir tozdur ve arsenik asit koyu kırmızıya değin ısıtılarak elde edilir. Olağan arsenik asit ya da orto- arsenik asit (H3As04) ise, arsenik III oksit, nitrik asit yardımıyla yükseltgenerek üretilir. Bu asit, fosforik asitle büyük bir benzerlik gösteren ve fosfatlarla eşyapılı tuzlar veren bir triasittir. Sözkonusu tuzlar arasında ort'oarsenatlar, piroarsenatlar ve me- taarsenatlar sayılabilir. Bununla birlikte arseniğin sodyum trimetafosfata benzer bir bileşiği yoktur.
Arsenik hidrûr. AsH3 formülüyle gösterilen arsenik hidrûr gazı, hidrojen bulunan bir şişe içine bir arsenik oksit gönderilerek oluşturulur. Bu bileşik sarmısak gibi kokan, renksiz ve çok zehirli bir gazdır.
Arseniğin organik bileşikleri - ARSİN.
Arsenik ve bileşiklerinin kullanımı. Arsenik arı olarak çok az kullanılır; av saçması üretimindeki kullanımı örnek verilebilir. Bununla birlikte bileşiklerinin özellikle tıpta büyük önemi vardır. Arsenik III oksitten (As203), diş sinirlerinin alınmasında yarar lanılır. Pulpa dokularına dokunduğunda birkaç gün içinde nekroza yol açar; dolayısıyla diş hekiminin pulpektomi uygulamasına olanak sağlar. Canlı, sarı bir rengi olan trisülfür ya da orpiment boyacılıkta kullanılır Arsenik III oksitten zehirli madde üretiminde, özellikle fare öldürücü ilaçlar yapımında, ayrıca cam temizlemede yararlanılır. Günümüzde kullanımı yasaklanan Scheete yeşili ve Schvveinfurt yeşili (bakır asetoarsenit) önemli pigmentlerdi. Kalsiyum ve kurşun arsenatlar ise böcek öldürücü ilaçlardır.
—Fizyol. Normal arsenik. Armand Gauti- er (1898-1902) organizmada hücrelerin yapı taşı olan organik bileşikler halinde çok az miktarda arseniğin her zaman var olduğunu gösterdi. Fizyolojik rolü, iyi bilinmemekle birlikte, büyük bir olasılıkla katalitik türdendir.
—Toksikol. Arsenik anhidridin zehirleyici dozu, kilogram başına 2 mg, yani 60 kg'lık bir insan için 0,120 g'dır. Klasik Marsh yöntemi ile arseniğin varlığını ve miktarını belirleme, organik maddenin yıkımına, sonra arsenikli hidrojen taşıyan arsenik bileşiğine indirgeme ilkesine dayanır. Bu işlem sırasında ya yükseltgenme yoluyla ya da renkli tepkimeler sonucunda ikincil olarak arsenik oluşur. A.Gautier ve G.Bertrand tarafından daha da geliştirilen bu yöntem, miligramın binde yarımı kadar (0, 000 000 5 g) arsenik miktarını bile ortaya çıkarma olanağı verir.
Cribier yöntemi, cıva klorür emdirilmiş bir kâğıdın, arsenikli hidrojenin etkisi altında kahverengi-sarıya boyanması ilkesine dayanır. Altı ay bozulmadan duran bu leke, bilinen arsenik eriyikleriyle yapılmış olan bir dizi lekeyle karşılaştırılır. Bu tekniğin inceliği miligramın binde biri, yanigamma (0, 000 001 g) dolayındadır.
Yavaş zehirlenme durumlarında arsenik. kemiklerde ve fanerlerde (özellikle saçlarda) yer eder. Yapay radyoaktiviteye dayaran Grifton ve Barbaud yöntemi arseniğin saçlardaki dağılımını ortaya çıkarma ve inceleme olanağı verir ve saçların büyüme hızı bilindiğinden zehirlenme dönemlerini yaklaşık olarak belirlemeyi sağlar. Arsenik arama yöntemlerinin inceliği ve kesinliği ne olursa olsun, sonuçların yorumlanması adli tıp açısından çok nazik bir sorundur. Çünkü arsenik hem ilaç olarak seyrek kullanılmaktadır (madensel bileşikler için birkaç miligram, daha az zehirli olan organik türevler için santigram dozunda), hem bazı maden sularının içinde vardır, hem de toprakta kilogram başına yarım miligram (0, 000 5 g) dolayında bulunmaktadır. Akut zehirlenmeyi sindirim borusunda, karaciğerde ve böbreklerde arsenik bularak kanıtlamak ne kadar kolaysa, yarı akut ya da süreğen bir zehirlenmeyi kanıtlamak, hele saçlardaki oranı kişiye göre değişmekle birlikte 6 amb'nin (ağırlıkça milyonda bir) altındaysa, o kadar zordur.
Arsenik zehirlenmesi. Akut arsenik zehirlenmesi, çoğu zaman tedavi sırasında yapılan bir yanlışlığın, bir kazanın (şişelerin karıştırılması), intiharın ya da bir cinayet girişiminin sonucudur. Una benzediği, hiçbir koku yaymadığı ve tadı çok az olduğu için zehirlemelerde en çok kullanılmış olan madde arsenik anhidrittir. Akut zehirlenmenin başlıca belirtileri, boğaz ve yutak büzülmesi, mide yanması, daha sonra bulantı, kusma, karın ağrısı, sulu ishal, aşırı susama, kramp, el ve ayak soğumasıdır; bazen sinirsel işaretler de görülür: başağrısı, başdönmesi, çırpınma. Ölüm, kalp yetersizliğinden ileri gelir. Tedavi, midenin yıkanması, kusturma (apo- morfin, ipeka), dimerkaptopropanol (BAL) verilmesi gibi işlemlere başvurularak sağlanır.
Süreğen arsenik zehirlenmesi, genellikle mesleki bir uğraşla ilgilidir (kimyacılar, hayvan postu dolduranlar, deri ve kumaş boyayanlar, yapma çiçek ve boyama kâğıt üzerine çalışanlar). Bazen arsenik içeren yiyeceklerin yenmesinden kaynaklanır (arsenikli ilaçların tarımda ve bağcılıkta kullanılması, hileli yiyecek maddeleri). Sindirim sistemindeki belirtiler daha hafif olduğundan süreğen zehirlenmeyi göstermez: Burun akar, seyrek olarak karaciğer şişer ve ağrır. Deride çeşitli kabartılar ve melanodermi (kararma) görülür; tırnaklar değişebilir (Mees bandı). Sonunda oldukça özgün, çok ağrılı bir polinevrit (özellikle açıcı kaslarda felçle birlikte) ortaya çıkar. Zehirlenme proteinüriye (albüminüri) yol açarak, böbreğe de zarar verebilir. Mesleki zehirlenmenin yanı sıra bazen deri ve burun yaraları, deri hastalıkları, el ayasında ve tabanda keratoz, bazı hallerde azarak kansere dönüşebilen deri siğilleri görülür.
Çalışma sırasında elle dokunulan arsenik ve oksijenli sülfürlü arsenik bileşiklerinin, hatta arsenikli hidrojenin yol açtığı hastalıklar meslek hastalığı sayılır.
Kaynak: MsXLabs.org & Büyük Larousse