Arama

Siyanür Nedir?

Güncelleme: 5 Aralık 2012 Gösterim: 66.921 Cevap: 3
The Unique - avatarı
The Unique
Kayıtlı Üye
16 Aralık 2008       Mesaj #1
The Unique - avatarı
Kayıtlı Üye
Vikipedi, özgür ansiklopedi

Sponsorlu Bağlantılar

150px Cyanide montage

Siyanür, CN−

Siyanür, hidrosiyanik asit ve bu asitten türeyebilen metal tuzlarının genel adıdır.

Hepsi şiddetli zehirlidir. En önemlileri, sodyum siyanür ve potasyum siyanürdür. Endüstride ısıtılmış kuru karbonlar üzerinden, amonyak (NH3) ve CO gazlarının karışımı geçirilerek elde edilirler.

HCN (Hidrosiyanik asit), acı badem kokusunda çok uçucu bir sıvıdır. 28 santigrat derecede kaynar. Sudaki çözeltisi çok zayıf asittir.

Siyanür ve bileşikleri kimyasal yollarla üretilebildiği gibi, bazı bitkiler ve hayvanlarca da üretilmektedir. Siyanürü doğal olarak üreten birçok bitki, bakteri ve böcek vardır. Kiraz, badem, kayısı, şeftali, erik, fasulye, patates, turp, lahana, şalgam, brokoli ve mısır siyanürlü bileşikleri doğal olarak üretmektedir.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Bir bildiğim varsa hiç bir şey bilmediğimdir. (:
peaceful - avatarı
peaceful
Ziyaretçi
16 Aralık 2008       Mesaj #2
peaceful - avatarı
Ziyaretçi

Sponsorlu Bağlantılar
YANÜR BİLEŞİKLERİNİN İNSANLARDAKİ ZARARLI ETKİLERİ

Siyanür bile
şikleri kısa (akut) ve uzun süreli (kronik) maruziyet sonucu neden oldukları toksik etki mekanizmaları ve zehirlenmelerdeki tedavi prensipleri en iyi bilinen kimyasallar arasındadır.
Siyanür bileşikleri nelerdir?
- Alkali siyanür tuzları (Basit siyanürler) NaCN, KCN, Ca(CN)2
Bunlar beyaz toz halinde, hafif ac
ı badem kokusundadırlar ve suda çözünürlükleri fazladır. Suda siyanür iyonu (CN-) ve metal katyonlarına ayrışırlar. Kuvvetli asidik ortamda siyanür tuzları hidrosiyanik aside (HCN) dönüşür.
- Hidrojen siyanür (Basit siyanür) HCN
Renksiz, hafif ac
ı badem kokulu ve alev alabilen gazdır, kaynama noktası: 26 0C’dir. Sudaki çözünürlüğü fazladır ve sıvı formu Hidrosiyanik asit (HCN) adını alır.
- Alkali metal siyanürler (Kompleks siyanürler) (Fe-II, III; Cd, Ni, Ag, Zn tuzları)
Oldukça kararlı yapıdadırlar, ancak uzun süre beklemeleri halinde kısmen serbest siyanürlere dönüşebilirler.
Siyanür bileşiklerine hangi kaynaklardan maruz kalabiliriz?
a) Endüstride yap


ılan çeşitli aktiviteler;

- Elektroliz kaplamac
ılık (NaCN)
-Altın ve gümüş madenciliği (NaCN)
-Metal, fotoğraf işlemeciliği (alkali ve metal siyanürler)
-Boya üretimi (alkali ve metal siyanürler)
-Sentetik kauçuk ve plastik üretimi (NaCN, asetonitril, akrilonitril)
-Tarım ilaçları (rodentisit, insektisit, gübre yapısı içerisinde)
-


Petrol rafinasyonu, kok kömürü ve havagazı fabrikaları yıkama suları (metal siyanürler, CN- )
olarak gruplandırılabilir.
1.


Türk Toksikoloji Derneği, Ulusal Toksikoloji Kongresi Panel Notları, Kimyasal Bileşiklerin Toksikolojik Risk Değerlendirmesi- Altın Madenciliğinde Siyanür Kullanımı, Ankara, Haziran 1999.
2
b


) Siyanojenik bitkiler
olarak da isimlendirilen kayısı, badem, şeftali, elma ve vişne çekirdeklerinin yapısında Amigdalin bileşiği bulunmaktadır, bu meyveler yendiği zaman amigdalin vücutta sindirilerek HCN’e dönüşmektedir. Diğer yandan Cassava ve Lima fasülyesinin yapısında bulunan Linamarin bileşiği de benzer şekilde HCN’e dönüşür. Bu tip meyvelerden hazırlanan meyve suları çekirdekli ve çekirdeksiz presleme tekniğine göre değişen miktarlarda hidrosiyanik asit (HCN) içerebilmektedir.
-Siyanür


hidrosiyanik asit olarak Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği’nde yer almaktadır. Bu yönetmeliğe göre meyve sularında 1mg/kg (1 ppm), sert çekirdekli meyve konservelerinde 5 mg/kg (5 ppm), nugatlar ve badem ezmelerinde 50 mg/kg (50 ppm)’a kadar hidrosiyanik asit bulunmasına izin verilmektedir.

Türkiye’de Sa
ğlık Bakanlığı Ulusal Zehir Merkezi 1991 yılına ait verilerde 33 siyanür zehirlenmesi başvurusunun olduğu ve bu zehirlenmelerin tamamına yakınının çocuklarda ve amigdalin içeren meyve çekirdeklerinin yenmesi sonucu ortaya çıktığı görülmektedir.
c) Küçük ve büyük çapl


ı yangınlar

Poliüretan, akrilik banyo aksesuarlar
ı, ipek ve yün eşyaların yanması sonucu ve yangın olaylarında ortamda HCN gazı oluşmaktadır. Sigara dumanında da sigara başına ortalama 0.4-0.5 mg HCN gazı oluşmaktadır.
d) Siyanür bula


şmış meyvelerin yenmesi ile maruz kalınabilmektedir.

Elma, üzüm, çilek gibi pH’s
ı 4’den az , yani asidik pH’ya sahip meyvelerde siyanür bulaşmasından 4 saat sonra siyanür konsantrasyonunda önemli bir azalma olmamaktadır. Şeftali ve kavun gibi alkali pH’ya sahip meyvelerde siyanür konsantrasyonu 4 saat içerisinde %92 oranında azalır.
e)T


ıbbi amaçlarla siyanüre maruz kalınabilmektedir.

Akut hipertansiyon krizinde kullan
ılan Sodyum nitroprussid vücutta siyanüre dönüşmektedir, vücuda hızlı verilmesi , yüksek dozda uzun süreli kullanılması ya da böbrek yetmezliği olması durumunda toksik etkiler ortaya çıkarabilmektedir.
Kanser tedavisinde kullanılan Leatril (1g Leatril yaklaşık 60 mg siyanür içermektedir) tabletlerinden 12-13 adet alınarak gerçekleştirilen intihar girişiminde ciddi metabolik asidoz ve konvülsiyonlara neden olduğu bildirilmiştir.
Siyanür bileşikleri hangi yollarla vücuda girebilir?
Alkali siyanür tuzlar
ının suda çözünürlüğü fazla olduğu için deri yolu ile vücuda girişi önemsiz miktardadır (deriden absorpsiyon yağda çözünürlükle doğru orantılı olduğundan dolayı), bu nedenle sadece ağız yolu ile toksik etki gösterirler. Öldürücü olmayan dozlarda siyanür karaciğerde rodanaz enzimi yardımıyla 20 dakika ile 1 saatlik bir zaman aralığında tiyosiyanat’a (SCN-) dönüşerek idrar ile vücuttan atılır.
Hidrojen siyanür’ün (sıvı ya da gaz) siyanür tuzlarına göre deriden geçişi daha kolaydır, bu nedenle ağız, deri ve solunum olmak üzere her üç yolla toksisitesini gösterir.
Hidrojen siyanür’e solunum yolu ile maruziyette ağız yolu ile alınan siyanür bileşiklerine göre vücuda daha hızlı bir giriş söz konusudur ve toksik etkiler daha hızlı ortaya çıkar.
3
Siyanür bileşiklerinin ağız yolu ile alındığında insanlarda ölüme neden olan dozları nedir?
İ
nsanlarda kazaen ya da intihar girişiminde ağız yolu ile alındığında ölüme neden olan dozları olgu raporlarından derlendiğinde; Alkali siyanür tuzlarının (NaCN, KCN) insanlarda ölüm oluşturan en küçük dozları 200-300 mg, hidrojen siyanürün ağız yolu ile insanlarda ölüm oluşturan en küçük dozu ise 50-100 mg arasındadır.
İnsanlarda ağız yolu ile siyanür bileşikleri alındığında kandaki düzeyleri ve buna bağlı belirtiler nelerdir?
İ
nsanlardaki olgu raporlarından derlenen sonuçlara göre siyanür bileşiklerinin ağız yolu ile alındığında kandaki konsantrasyonları ve buna bağlı olarak ortaya çıkan etkiler Tablo 1’de gösterilmiştir.
Tablo 1.


Kandaki siyanür düzeyleri ve insanlardaki etkileri
___________________________________________________
Kan siyanür konsantrasyonu Belirtiler
(mikrogram /ml)_______________________________________
0.2 - 0.5


Herhangi bir belirti yok
0.5- 1.0


Taşikardi
1.0- 2.5


Şuur kaybı
2.5- 3.0


Koma ve solunum depresyonu
3.0 ve üstü


Ölüm
Sigara içen bireylerin
kan siyanür konsantrasyonu
yakla
şık 0.41 mikrogram /ml Herhangi bir belirti yok
Endüstride siyanür kullanan işyerlerinde solunum yolu ile maruz kalındığında hangi etkiler görülebilir?
Madencilik d
ışında siyanür kullanan endüstri sektöründe çalışanların iş yeri havasında saptanan CN- konsantrasyonları ve buna bağlı olarak insanda ortaya çıkan etkiler vaka raporlarından derlenerek Tablo 2’de özetlenmiştir.
4
Tablo 2


. Solunum havasındaki CN- konsantrasyonu ve insanlarda ortaya çıkan etkiler
________________________________________________________________
Etki Doz (ppm)a
________________________________________________________________
Hemen ölüm 270
10 dakikada ölüm 181
30 dakikada ölüm 135
Hemen etki yok, 45-54
geç etki (1saat maruziyet) ⎬ Tolere edilen
Hafif semptomlar 18-36 maksimum maruziyet
(saatlerce maruziyet)
Tiroid bezinde büyüme,
başağrısı, uykusuzluk 0.14-10.3 / endüstride metal işi
yapanlar, HCN gazı ile
fumigasyon yapanlar
Mitokondriyel enzim aktivitesinde
azalma (5.4 yıl maruziyet sonrası) 0.22
Hiç etki yok 0.1-0.9 hassas bireyler
a


1 ppm HCN= 1.12 mg/m3 HCN
HCN’in Amerika Birle
şik Devletleri Mesleki Güvenlik ve Sağlık Kurumu (OSHA) tarafından tespit edilen işyeri havasında bulunmasına izin verilen eşik sınır düzeyi; TLV-TWA = 10 ppm, TWA (deri) = 11 mg/m3 olarak belirlenmiştir.
İnsanlarda siyanüre bağlı doğum anomalisi ve kanserojenik etki var mıdır?
İ
nsanlarda siyanüre bağlı herhangi bir doğum defekti bildirilmemiştir. Deney hayvanları ve insanlarda siyanürün kanserojenik etki gösterdiği konusunda bir veri bulunmamaktadır.
İnsanlarda siyanüre düşük dozda uzun süre maruz kalınca ne gibi etkiler görülür?
Siyanür vücut dokular
ında birikmez. İnsanlarda siyanürün uzun süre maruz kalma sonucu oluşan toksik etkilerine ilişkin çok az veri vardır. Bu etki genellikle hijyenik koşulları kötü endüstri işyerlerinde çalışanlarda ve büyük miktarlarda Cassava (Manihot) bitkisini yiyen bireylerde görülmektedir. Başlıca etkiler; başağrısı, sersemlik, uykusuzluk, işitme bozuklukları, tiroid fonksiyonlarında baskılanma, tiroid bezinde büyüme, optik atrofi, B12 vitamin düzeyi bozukluğudur.
Siyanür bileşiklerinin ağız yolu ile alındığında herhangi bir toksik etki oluşturMAyan dozu (Referans Doz) belirlenmiş midir?
Bu miktar serbest siyanür bile
şikleri (CN- ) için 70 kglık yetişkinde günde yaklaşık 5.6 mg’dır.
Siyanür bileşikleri ile oluşan akut zehirlenmelerde tedavi mümkün müdür?
Evet. Siyanür bile
şiklerine yüksek dozda maruziyet sonrası oluşan zehirlenmelerde ölüm çok kısa bir süre içinde meydana gelebilir. Bu nedenle çok hızlı bir şekilde en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerekir. Gerekli antidotlar Sağlık Bakanlığı Ulusal Zehir Merkezi’ne başvurularak da temin edilebilir (114 no’lu telefon ile ulaşılabilir).



Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
19 Şubat 2012       Mesaj #3
Mira - avatarı
VIP VIP Üye
Siyanür
Vikipedi, özgür ansiklopedi

Siyanür
, siyano grubu (-C≡N ) içeren kimyasal bir bileşiktir. Hidrosiyanik asit ve bu asitten türeyebilen metal tuzlarının genel adıdır. Hepsi şiddetli zehirlidir. En önemlileri, sodyum siyanür ve potasyum siyanürdür. Endüstride ısıtılmış kuru karbonlar üzerinden, amonyak (NH3) ve CO gazlarının karışımı geçirilerek elde edilirler. HCN (Hidrosiyanik asit), acı badem kokusunda çok uçucu bir sıvıdır. 28 santigrat derecede kaynar. Sudaki çözeltisi çok zayıf asittir.

Siyanür ve bileşikleri kimyasal yollarla üretilebildiği gibi bazı bitkiler ve hayvanlarca da üretilmektedir. Siyanürü doğal olarak üreten birçok bitki, bakteri ve böcek vardır. Kiraz, badem, kayısı, şeftali, erik, fasulye, patates, turp, lahana, şalgam, brokoli ve mısır siyanürlü bileşikleri doğal olarak üretmektedir.

Tüketim Alanları

Siyanürün birçok çeşidi farklı sanayi kollarında tüketilmektedir. Üretilen HCN'nin büyük bir kısmı kimyasal madde üretiminde, kalan kısmı ise NaCN üretiminde kullanılmaktadır. NaCN de madencilik alanında kullanılan siyanürdür. Esas tüketim alanı madencilik olan NaCN, kimya sanayinde, optik endüstrisinde de kullanılmaktadır. HCN ise siyanür tuzları, hayvan yemi, haşere ilaçlarının üretiminde kullanılmaktadır.

Madencilikte Siyanür Kullanımı

Madencilikte siyanür kullanımı 1880'li yıllara dayanmaktadır. Özellikle metallerin üretiminde kullanılan siyanürün, günümüzde altın ve gümüş üretiminde çevreye zararı olmayan alternatifi vardır; bu alternatiflere örnek olarak tiyo üre verilebilir. Ancak üretim sonucu oluşan artıklardaki siyanürü uzaklaştırmak INCO prosesi ile mümkündür. Bununla birlikte siyanür bozundurma ünitesi bulunmayan tesislerde siyanür artıklarının, yeraltı sularına karışma ihtimali vardır. Dünyanın en güvenli sayılan siyanürlü altın işletmelerinde bile çevre felaketleri gözlenmiştir.Ancak uygun bozundurma ünitesi (INCO) ve standartlara uygun olarak yapılmış bir atık barajı ile bu tür problemler bertaraf edilebilmektedir.

Siyanür Liçi

Altın ve gümüş gibi kıymetli metallerin üretiminde siyanür liçi prosesi uygulanır. Bunun en temel sebebi, siyanür liçinin yüksek verimliliği ve hızıdır. Kıymetli metaller, alkali koşullarda seyreltik siyanür çözeltisinde çözündürülür. Siyanür türleri içinde, bu amaçla kullanımı en uygun olan NaCN'dir. Liç prosesi sırasında, altın siyanürle bileşik yaparak sıvı faza geçer.

Bu olay sırasında gerçekleşen temel reaksiyonlar:
4Au + 8NaCN + O2 + 2H2O → 4NaAu(CN)2 + 4NaOH
2Ag + 2CN– + O2 + 2H2O → 2Ag(CN)2 + H2O2 + 2OH–
Ortamın pH'nın asitleşmesi durumunda, NaCN bozunarak HCN'ye dönüşür. Bu durumda siyanür sıvı formdan, gaz formuna dönüşür ve bu halde çevre ve yaşayan canlılar için çok büyük tehlike oluşturur. Bu sebeple, NaCN'nin bulunduğu ortama kireç ilave ederek pH'ı 10-11 civarında tutmak gereklidir. Siyanür liçi yerine kullanılacak alternatif modern metodlar sayesinde verimlilik ciddi oranda düşmeden çevreye zararsız üretim yapmak mümkündür.

Siyanür Zehirlenmesinin Fizyopatolojisi ve Tedavi

Siyanür kanda bulunan methemoglobin'e irreversible (geri dönüşümsüz) bir şekilde bağlanarak etkinlik gösterir.Bu özelliği kanın dokulara oksijen perfüzyonunu sağlayamaması sonucu hipoksi'ye ve sonuçta hipoksik şok ve ölüme neden olur.Oksijen mevcuttur fakat kanda taşınamaz.Vücut adeta oksijen havuzunda boğulur.

Tedavide amaç zehirli maddenin zehirsiz başka bir metabolite çevrilmesidir.Bunun için öncelikle hastaya Sodyum nitrit verilir.Bu madde methemoglobin'e siyanür ile yarışmalı olarak bağlanır ve siyanür bu sayede methemoglobin'e bağlanamaz.Daha sonra verilen Sodyum tiyosülfat ise siyanür ile reaksiyona girerek Tiyosiyanat oluşturur.Bu madde vücut için toksik değildir ve böbreklerden atılır.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
theMira
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
5 Aralık 2012       Mesaj #4
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Siyanür
MsXLabs.Org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi

CN grubu içeren bileşik. Organik siyanürler nitril adıyla anılır. İnorganik siyanürler hidrosiyanik asitin (HCN) tuzlarıdır. Hepsi şiddetli zehirlidir. Sodyum siyanür, amonyağın karbon ve ergimiş sodyum içinden geçirilmesiyle elde edilir. Siyanür iyonu (CN) halojenlere benzer ve birçok kompleks bileşik oluşturur. Siyanürler altın ve gümüş üretiminde, elektrikli kaplamada ve metalurjide sertleştirme işlemlerinde (doku sertleştirme) kullanılır.

Siyanür, toprağın verimini düşüren ve altın madenlerinde kullanılan zararlı bir kimyasaldır. Siyanür kullanılarak işlem yapılan topraklarda tarım yapılamıyor, bitki yetiştiğinde ise bu bitkiti canlı herhangi biri yerse, siyanür bünyesinde genetik kalıtsal değişikliklere neden oluyor.

Bu şekilde hayatı çernobil misali kötü etkileyen bir kimyasal olan siyanür, yaşam alanlarından, tarım alanlarından uzak tutulması gereken, altın arama bahanesi ile asla kullanılmaması gereken bir kimyasal.
Sen sadece aynasin...