Arama

Elementler - Fosfor

Güncelleme: 27 Nisan 2014 Gösterim: 11.717 Cevap: 6
kompetankedi - avatarı
kompetankedi
VIP Bir Dünyalı
11 Nisan 2007       Mesaj #1
kompetankedi - avatarı
VIP Bir Dünyalı
Fosfor insan vücudunda kalsiyumdan sonra en fazla bulunan elementtir. İnsan vücudu fosfora kemik ve diş oluşumu, hücre büyümesi ve onarımı, enerji üretimi, kalp kasının kasılması, sinir ve kas hareketleri, böbrek işlevleri açısından ihtiyaç duyar. Fosfor ayrıca vitaminlerin kullanımı ile besinlerin enerjiye dönüştürülmesinde yardımcı olarak vücuda yarar sağlar. Fosfat (fosforun %85 kadarı kemikte fosfat formunda depolanır) hücre içi sıvıların ana anyonudur. Fosfatlar dönüştürülebilir olmalarından ötürü, birçok koenzim sisteminin ve metabolizma fonksiyonlarının işlemesi için gerekli bileşiklerle birleşme yeteneğine sahiptir. Fosfatların birçok önemli reaksiyonları özellikle ATP, ADP ve fosfokreatinin işlevleri ile ilişkilidir.

Sponsorlu Bağlantılar
Yangın çıkarmak için de kullanılan fosforun, biri zehirli olmamasına rağmen, okside edici kimya maddeleri ile karıştırıldığı zaman son derece yanıcı olan beyaz fosfor olmak üzere iki türü vardır. Beyaz fosfor çok defa, sis meydana getirmek için kullanılır.

*
Son düzenleyen kompetankedi; 22 Nisan 2008 20:59
LaDymm - avatarı
LaDymm
Ziyaretçi
16 Şubat 2008       Mesaj #2
LaDymm - avatarı
Ziyaretçi
Kimyasal bir eleman. Sembolü P, atom numarası 15, atom ağırlığı 31, yoğunluğu 1,83 tür. Yarı saydam, renksiz ya da hafifçe balmumu renginde (sarımtırak renkte) olarak bulunduğu gibi kırmızı ya da mor renkte bulunur. Sarımsak kokuludur ve karanlıkta ışıldar. Hidrojen oksijen, azot ve kükürt gibi protoplazmanın bileşiminde bulunur. Bu bakımdan fosfor, esas elementler, den biri sayılır. İnsan ve hayvanların kemiklerinin büyük bir kısmı kalsiyum fosfat Ca3 (P04) 2 den ibarettir. Tabiatta serbest olarak bulunmaz, daima fosforik asidin tuzları halinde bulunur. En önemli bileşiği fosforik adı verilen kalsiyum fosfat ile aparit Ca5 (P04) 3 Cl tir. Bu fosfor bileşikleri Cezayir, Tunus, Florida, Norveç ve Güney Karolina’da bol miktarda bulunur. Fosfor, ya bileşiklerinden ya da elektrik yolu ile elde edilir.
Fosfor, fosforik asit ve önemli fosfatların elde edilmesinde, havada beyaz iz bırakan işaret mermilerinin elde edilmesinde, yangın bombalarının yapılmasında ve yapay gübre ile kibrit yapımında kullanılır.
Sponsorlu Bağlantılar
Fosfatlı gübreler tarımda en makbul gübrelerdir. Fosfor 1669 yılında Filozof taşı arayan kimyagerlerden Brandt tarafından tesadüfen bulunmuştur. Beyaz fosfor fare zehirin de kullanılır.
Son düzenleyen asla_asla_deme; 20 Ekim 2008 14:36 Sebep: Gereksiz Ekler Kaldırıldı
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
20 Ekim 2008       Mesaj #3
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
FOSFOR canlılar için yaşamsal önem taşıyan elementlerden biridir. İnsanın ve bütün hay­vanların dokularında, özellikle kalsiyum fos­fat biçiminde kemiklerin ve dişlerin yapısında yer alır. Ayrıca doğada apatit gibi fosfat mineralleri halinde oldukça yaygın olarak bulunur. Deniz kuşlarının dışkıları da bazı yörelerde, özellikle tropik iklim kuşağındaki adalarda önemli bir fosfor kaynağıdır. Başka organik maddelerle karışarak kalın katmanlar halinde biriken bu dışkılara guano denir; bazı ülkelerde guano hem doğal gübre, hem de fosfor üretiminde hammadde olarak kullanılır . Ama fosfor üretiminde en çok başvurulan yöntem, fosfat minerallerini kum ve kömürle birlikte ısıtmaktır.
Kimyasal simgesi P, atom numarası 15, atom ağırlığı 30,9738 olan fosfor bir ametal­dir; yani metallere özgü fiziksel özellikleri taşımaz. Doğada alotrop denen değişik biçim­lerde bulunur. En yaygın alotroplarından biri olan beyaz fosfor 44°C'de eriyen kristal yapılı, ağır, mumsu ve neredeyse saydam bir katıdır. Karanlıkta ışıldayan ve çok zehirli olan bu madde havayla temas edince tutuşur ve beyaz yoğun dumanlar çıkararak yanar. Bu nedenle su dolu şişeler içinde saklanır. Beyaz fosfor, güneş ışığı ve ısı etkisiyle zamanla kırmızı fosfora dönüşür. Kırmızı fosfor beyaz fosfor gibi kolayca tutuşmaz, ışıldamaz, zehirli de­ğildir ve erime sıcaklığı çok daha yüksektir. Üçüncü önemli alotropu olan siyah fosfor, beyaz fosforun basınç altında ve havasız ortamda 200-300°C'ye kadar ısıtılmasıyla elde edilir. Fosforik asit gibi bileşiklerin, fosfor tuncu gibi alaşımların ve yarıiletkenlerin yapı­mında siyah fosfor, kibrit yapımında da kırmı­zı fosfor kullanılır. Beyaz fosfordan, böcek zehirlerinin, plastikleştirici maddelerin ve motor yağlarının katkı maddesi olan fosfor klorürler elde edilir. Ayrıca fare zehirlerinin, sis ve yangın bombalarının, bazen de havada iz bırakan mermilerin yapımında beyaz fos­fordan yararlanılır.
Ama fosforun en önemli kullanım alanı gübre sanayisidir. Bitkilerin ve hayvanların gelişmesi için gerekli 20 kadar elementten biri olan fosfor toprakta yeterince bulunmazsa ürün verimsiz ve cılız olur. Geçen yüzyıla kadar çiftçiler tarlaya kemik tozu (kemik unu) dökerek toprağı fosforla zenginleştirir­lerdi. Ama fosforun toprağın nemiyle çözün­mesi çok uzun zaman aldığından gübrenin etkisi de çok geç görülürdü. Günümüzde kalsiyum fosfatlı kayaçlar gübre sanayisinin temel kaynağıdır. Bu kayaçların öğütülmesiy-le doğal fosfatlı gübreler, sülfürik asitle ısıtıl-masıyla da kalsiyum-hidrojen fosfat ile kalsi­yum sülfat kanşımı "süperfosfatlar" elde edilir. Çelik üretimi sırasında bir yan ürün olarak elde edilen "bazik cüruf da fosfatlı gübrele­rin yapımında değerli bir kaynaktır .
İnsan vücudu için gerekli olan fosfor özel­likle süt, yumurta, et ve balık gibi yiyecekler­le karşılanabilir. Proteinler ve nükleik asitler gibi karmaşık kimyasal maddelerin vücutta bireşimlenmesi (sentezi) ve kemikler ile dişle­rin sağlıklı gelişmesi için bu elementin bulun­ması zorunludur. 70 kg ağırlığındaki bir insan vücudunun yaklaşık 700 gramı fosfordur.

FOSFORIŞIMA teriminin kaynağı karanlıkta ışıldayan beyaz fosfordur. Isı yaymaksızın ışık verme özelliği fosfordan başka maddelerde ve bazı canlılarda da görü­lür. Ama bu maddelerin bilinen ilk örneği fosfor olduğu için, bileşiminde fosfor bulun­masa da karanlıkta ışıldayan bütün maddelere "fosforlu" deme alışkanlığı yerleşmiştir. Bu maddeler enerjiyi soğurup görünür ışık biçi­minde yeniden dışarı verir. Ne var ki bütün ışıldayan maddelerin enerjiyi tutma süresi aynı değildir. Flüorışıl maddeler aldıkları enerjiyi depolamadan yalnız o anda görünür ışığa dönüştürebildikleri için, enerji kaynağı yok olduğu anda ışıldama da durur . Oysa fosforışıl maddeler enerji kaynağının (genellikle güneş ışığının) yok olmasından sonra da uzun süre ışımayı sürdü­rür. Kalsiyum, baryum ve çinko sülfürler en iyi bilinen fosforışıl maddelerdir. Saatlerdeki rakamların, akrep ve yelkovanın karanlıkta da görülmesini sağlayan fosforlu boyaların yapımında genellikle çinko sülfür kullanılır.
Ateşböceklerinin ve bazı balıkların ışılda­ması fosforışımadan değil, gövdelerindeki özel ışık organlarında bulunan bazı molekül­lerin kimyasal değişikliğe uğramasından kay­naklanır. Bazen deniz suyu da minicik canlılar nedeniyle karanlıkta ışıldar. Ama yakamoz denen bu ışıldama da bir fosforışıma olayı değildir. Çünkü bu canlıların ışığı daha önce soğurulmuş olan gün ışığından ya da başka bir enerji kaynağından gelmez. Yayılan ışığın nedeni, enzimlerin katalizleyici etkisiyle ger­çekleşen kimyasal tepkimelerdir. Bu tür ışıl­damalara biyolojik ışıldama denir.


MsxLabs & TemelBritannica
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
ressam91 - avatarı
ressam91
Ziyaretçi
21 Ekim 2008       Mesaj #4
ressam91 - avatarı
Ziyaretçi
Fosfor insan vücudunda kalsiyumdan sonra en fazla bulunan elementtir. İnsan vücudu fosfora kemik ve diş oluşumu, hücre büyümesi ve onarımı, enerji üretimi, kalp kasının kasılması, sinir ve kas hareketleri, böbrek işlevleri açısından ihtiyaç duyar. Fosfor ayrıca vitaminlerin kullanımı ile besinlerin enerjiye dönüştürülmesinde yardımcı olarak vücuda yarar sağlar. Fosfat (fosforun %85 kadarı kemikte fosfat formunda depolanır) hücre içi sıvıların ana anyonudur. Fosfatlar dönüştürülebilir olmalarından ötürü, birçok koenzim sisteminin ve metabolizma fonksiyonlarının işlemesi için gerekli bileşiklerle birleşme yeteneğine sahiptir. Fosfatların birçok önemli reaksiyonları özellikle ATP, ADP ve fosfokreatinin işlevleri ile ilişkilidir.
Fosfatlar, pirofosfatlar ve ATP fosfor kaynağıdır. Özellikle sütlü besinlerde bulunur. Diyetle alınan fosfatların serbest formu ince bağırsaklardan emilir. Vücutta kemiklerde % 90 kalsiyum trifosfat, kalsiyum fosfat (Ca3(PO4)2) ve hidroksi apatit kristalleri halinde, plazmada ise 0,03-0,04 mg anorganik formda bulunur. İdrarla inorganik fosfat halinde atılır. Serum düzeyi parathormon ile sağlanır. Günlük fosfor ihtiyacı 2 g'dır.

Biyolojik fonksiyonları

  1. Hücre duvarı yapısının devamlılığının sağlanmasında fosfolipidlerin yapısında bulunur.
  2. Enerji metabolizmasında ATP, GTP, ADP'nin yapısında bulunur.
  3. Oksijen taşınımı ve H+ tamponlanmasında etkilidir.
  4. Proteinlerin yapısına girerek faaliyetlerini kontrol eder. Enzimlerin yapısına katılır onları aktive veya inhibe eder.
  5. DNA ve RNA'nın yapısına girer.
  6. Hücre içi sıvısında en bol bulunan anyondur.
  • Hiperfosforemi(1,5 mmol/L üzeri plazma düzeyleri);
  1. Böbrek yetmezliği
  2. Diabet, hipoparatiroid
  3. Çeşitli hastalıklar, vitamin D zehirlenmesi sırasında görülür.
  • Hipofosforemi (0,8 mmol/L'nin altında);
  1. Hiperparatiroid
  2. Osteomalazi (D vitamini eksikliği)
  3. Glukoz veya fruktoz perfuzyonu
  4. Vitamine dirençli osteomalazi durumlarında görülür.
  • Hipofosfatemi;
  1. Emilimin azalması
    1. Diyette eksiklik
    2. Oral fosfat bağlayıcılar
    3. Malabsorpsiyon
  2. Hücreye alımının artması
    1. Alkaloz
    2. Diabetik ketoasidoz
    3. Aşırı açlık çeken hastanın yeniden beslenmesi
  3. Atılımın artması
    1. Dializ
    2. Böbrek bozuklukları durumlarında görülür.
Son düzenleyen asla_asla_deme; 21 Ekim 2008 12:46
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
4 Ağustos 2011       Mesaj #5
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Fosfor

Periyodik cetvelin V A grubunda yer alan ametal element.

Çok aktif olduğundan, doğada serbest hâlde bulunmaz. En çok apatit [Ca5(PA4)3 (F,Cl,OH) ] minerali biçiminde bulunur ve bunun silis ve kok ile ısıtılmasıyla elde edilir. Üç allotropu vardır.

Beyaz fosfor, sarı, mum kıvamında bir katı olup P4 moleküllerinden oluşur. Havada birdenbire alev alarak yanar. Karbon sülfürde çözünür. Çok zehirlidir. Yoğunluğu 1,86, ergime noktası 4°C'tır. Su altında saklanır ve su altında demir maşayla tutularak kesilir.

Kırmızı fosfor koyu kırmızı toz hâlindedir. Beyaz fosforun azot ya da karbon dioksit atmosferi altında 240-300°C'ta ısıtılmasıyla elde edilir. Yoğunluğu 2,28'dir. 600°C'ta ergimeden süblimleşir. Zehirli değildir. Daha az aktiftir. Karbon sülfürde çözünmez. 260°C'ta tutuşarak fosfor pentaokside dönüşür.

Metalik fosfor, beyaz fosfordan 200°C ve 12.000 atmosfer basınç altında elde edilir. Siyah renktedir. Grafite benzer.

Fosfor (beyaz) havada kendiliğinden yanarak fosfor trioksit ve pentaoksit verir. Halojenlerle, kükürt ve bazı metallerle de tepkimeye girer. Kibrit, cephane, böcek öldürücü, çelik, fosfor tuncu, fosforik asit ve fosfatlı gübre yapımında kullanılır. Beyaz fosfor, sodyum hidroksit çözeltisiyle kaynatıldığında renksiz, son derece zehirli bir gaz olan fosfin (PH3)e dönüşür. Bu gaz kimyasal silâh olarak kullanılmıştır. Fosfor yaşam için de gerekli bir elementtir. Kemikte kalsiyum fosfat biçiminde bulunur. Canlı dokulardaki yüksek enerjili bir dizi bileşiği de fosfatlar (özellikle adenosin trifosfat, ATP) oluşturur.

MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
19 Mayıs 2012       Mesaj #6
Avatarı yok
Yasaklı
Zehirin Büyüleyici Dumanı

Dünyanın en zehirli elementlerinden biri olan beyaz fosfor, aynı zamanda olağanüstü bir kimyasal tepkimeyle ortaya çıkıyor.
Popular Science yazarı Theodore Gray, katıldığı bir televizyon programında beyaz fosforun akla gelmeyecek güzelliğine tanık oldu. Yanlışlıkla solunması halinde son derece zehirli olan beyaz fosfor, havada aniden alev alabiliyor. Yanına yaklaşılması risk içeren bu element, sentetik uyarıcı madde metamfetamin üretiminde kullanılıyor.

Gray, araştırmacı olan arkadaşının yapacağı gösteri için gerekli olan beyaz fosforu, ordu günlerinden kalma yanıcı mühimmatlardan elde etmiş. Günümüzde beyaz fosfor satan çok az sayıda şirket bulunurken, tedarikçi olmak isteyen bir laboratuvar bulmak imkansıza yakın. Kimyager arkadaşı, İzlanda’da bir televizyon programında yayınlanacak gösteriyi Gray’e göstermeyi kabul etmiş. Gray, zehirlenmesine neden olmayacağına emin olduğu bir miktar beyaz fosforu, tinerle karıştırdıktan sonra, kauçuk eldivenine sürdü. Ardından tek yapması gereken, avucundaki beyaz fosforu hafifçe üflemekti. Ortaya, elinden uçup giden, soğuk ve büyüleyici bir ışık yayılmaya başladı.

Ortaya Çıkan Tepkimenin Özeti Şu: Tiner buharlaştıkça, beyaz fosfor oksijenle tepkimeye girerek, Gray’in elinin yaklaşık iki santimetre üzerinde parlak gaz parçacıklarına dönüşüyor. Ancak bu tepkimeyi gerçekleştirmek bir yana, görüntülemek bile oldukça zor. Gray’in arkadaşı Tryggvi, bulabildikleri en düşük ışıklı kamerayla çekim yapmış. İnsan gözü karanlığa alıştıktan sonra, ortaya çıkan parlaklık hem etkileyici hem de endişelendirici bir görüntü ortaya koydu. Çünkü farkında olmadan, tiner, Gray’in eldivenini eritmeye başladı. Şans eseri, beyaz fosfor eline bulaşmadı.

Gray’in Notu: Bu deneyi kesinlikle evde denemeyin! Beyaz fosforun solunması ölüme yol açabileceği gibi, deriyle teması ciddi yanıklara neden olabilir.

Kaynak : Ntvmsnbc / Popüler Science (17 Mayıs 2012,12:06)
Son düzenleyen nötrino; 18 Haziran 2015 19:30
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
27 Nisan 2014       Mesaj #7
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Periyodik cetvelin V A grubunda yer alan ametal bir kimyasal elementtir. 1669′da Henng Brand tarafından ürenin ısıtılarak buharlaşmasıyla bulundu.

Yarı saydam, balmumu kıvamında, karanlıkta ışıldayan sarmısak kokulu, zehirli bir elementtir. Doğada bulunan tek kararlı izotopu P31 dir. Ayrıca 6 radyoaktif izotopu daha vardır. Bunlardan P28 yarılanma süresi en kısa (0,28 saniye) olanıdır. Yarılanma süresi 28 gün olan P 33 ise en uzun ömürlüsüdür.
4 çeşit allotropu vardır. Beyaz fosfor, kırmızı fosfor, mor fosfor, siyah fosfor.
Beyaz fosfor: Muma benzer. Yağımsı saydam ve sarımtırak renktedir. Çok zehirlidir. Fosfor buharının yoğunlaştırılmasıyla elde edilir. Suda çözünmez. Karnondisülfürde, benzende, eterde çözünür. Havada hemen oksitlendiği için ancak su dolu şişelerde saklanır. 60 derecede kendi kendine alevlenir.

Kırmızı fosfor: Beyaz fosforun havasız bir kapta 250 derecede ısıtılması ve güneş altında bırakılmasıyla elde edilir. Zehirsizdir. 610 derecede erimeden buharlaşır. Bir çok fosfor atomunun bir örgüde birleşmesiyle oluşmuş bir polimerdir.

Mor fosfor: Beyaz fosfordan elde edilir. 529,5 derecede erir.

Siyah fosfor: Beyaz fosforun çok büyük basınç altında kalmasıyla elde edilir. Grafitinkini andıran katmanlı bir atom örgüsü vardır. Elektriği iletir. Çok az çözünür ve kullanım alanı azdır.

Benzer Konular

22 Şubat 2015 / Misafir Cevaplanmış
5 Ekim 2012 / kompetankedi Taslak Konular
9 Mayıs 2012 / Misafir Soru-Cevap
17 Eylül 2014 / Misafir Cevaplanmış
8 Haziran 2009 / Kral_Aslan Rüya Tabirleri