Arama

Nüzûlül Kuran (Esbâbu'n-Nüzûl)

Güncelleme: 17 Ağustos 2013 Gösterim: 4.226 Cevap: 1
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
30 Temmuz 2013       Mesaj #1
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Esbâbu’n-Nüzûl (Nüzûlül Kuran)
MsXLabs.org
Sponsorlu Bağlantılar

Kur'an-ı Kerim'i toptan ve bir defada Levh-i Mahfuz'dan dünya göğüne, oradan da Kadir gecesinden itibaren ihtiyaca göre yirmi üç yılda parça parça Hz. Muhammed'in kalbine inmesi, Levh-i mahfuz'dan inmesine "inzal" dünya semasından inmesine de "tenzil" denilir. Kur'an-ı Kerim'in parça parça inmesi onun önemli bir özelliğidir. Zira önceki kitaplar toptan ve bir defa da inmişlerdir. Kur'an'ı Kerim'in yavaş yavaş ve kademeli olarak inmesinin iki maksadı ve hikmeti vardır.

Birincisi, her olaydan sonra ilgili ayetlerin inmiş olması, Kur'an'ı Resulullah'ın kalbine yerleştirmek ve zaman içerisinde Kur'an'ı ezberlemesini kolaylaştırmaktır. Kur'an-ı Kerim'in ayetleri her indikçe onu getiren melek de tabiatıyla daha çok inmiş olacaktır. Bu, Kur'an'ın kalbe yerleşmesinde daha etkin olduğu gibi; Resulullah (s.a.s)'e de öteki peygamberlere nazaran daha fazla önem verildiğini gösterir. Daha önceki peygamberler okur yazardı. Bu sayede bir defada ve toptan inse de, sonradan ezberlemeleri mümkündü, Ancak Resulullah (s.a.s)'in özelliklerinden birisi ümmî olması yani okur yazar olmamasıdır.

İkincisi olarak da, Kur'an-ı Kerim'in parça parça inişinde Resulullah (s.a.s)'in zamanındaki müminlerin durumu göz önünde tutulmuştur. Zira Kur'an-ı Kerim yeni bir hayat tarzı ve ahlâk anlayışının esaslarını getirmektedir. Yeni iman etmiş olanlar, bir çok âdet ve alışkanlıklarını değiştirmek durumundadırlar. Kur'an-ı Kerim bunu zaman içerisinde yapmıştır. Şayet Kur'an bir defa da ve toptan inmiş olsaydı, ihtiva ettiği emirler ve yasakların çokluğuna bakarak onu kabul etmeyenler daha fazla olabilirdi (Suphi es-Salih, Mebahis fi Ulûmil-Kur'an, s. 50-56).

Ahmed ARPA
Şamil İslam Ansiklopedisi

"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
halukgta - avatarı
halukgta
Kayıtlı Üye
17 Ağustos 2013       Mesaj #2
halukgta - avatarı
Kayıtlı Üye
Allah bizlere gönderdiği, rehber Kur’an dan bahsederken, eşibenzeri olmayan eksiksiz, eğriyi doğrudan ayıran bir nur olduğunu söyler. Onunipine sarıldığımızda, bizleri en doğruya ulaştıracağı bilgisini de verir.

Sponsorlu Bağlantılar

Peki ayetleri nasıl anlamamız gerektiği konusunda, Allah ın önerisi nedir diyebir soru sorsak, nasıl bir cevap alırız Kur’an dan? Yaradan her konudan niceörnekleri değişik ifadelerle verdik ki anlayasınız dediğine göre, Kur’anayetlerini de, bizzat verdiği örneklerle açıklıyor demektir. Bir başka deyişleKur’an ı, bizzat kendisinden dinlemeliyiz, öğrenmeliyiz. Sizce bir kitabı kendiyazarından daha iyi kim anlatır?


Allah çok açık ve net bir hüküm veriyor ve bakın ne diyor.


Araf 174: Belki inkârdan dönerler diye, AYETLERİ BÖYLE AYRINTILI BİR ŞEKİLDEAÇIKLIYORUZ.


Buradan da anlıyoruz ki, Kur’an bizzat kendisini anlatan, açıklayan eşi benzeriolmayan bir rehberdir.


Günümüzde ayetleri anlama konusunda, yaptığımız çabalara karşı, farklıdüşüncede ki din kardeşlerimiz, Kur’an ın ayetlerini sizler okuyarakanlayamazsınız, doğru anlamak istiyorsanız, fıkıh kitaplarına bakmalısınız,yardım almalısınız mantığını savunurlar. Çünkü anlamaya çalıştığınız ayetin,NÜZUL SEBEBİNİ bilmek çok önemlidir, Kur’an da nüzul sebebi yazmaz derler.


Gerçektende bu düşünce, doğru olabilir mi? Yani bir ayeti doğru anlayabilmek,ondan faydalanabilmek için, o ayetin ne maksatla indirildiğini eğerbilmiyorsak, bahse konu olay hakkında detaylı bilgi verilmemişse Kur’an, ayetidoğru anlamamız mümkün olmaz mı?


Kur’an a baktığımızda, genel itibariyle Yaradan, indirdiği ayetlerin birçoğununnüzul sebebinden bahsetmez. Bir kısım ayetler vardır ki bu konuda bilgi verir.Örneğin Zıhar konusunda, peygamberimize hitaben, bu konuda sana sorununu iletenkadınla, konuştuğunuzu duydum der ve Zıhar konusunda ayetini indirir. Bunabenzer bazı ayetleri Allah, sebebini söyler hükmünü de verir.


Bu durumda detay vermediği, hükmün hangi nedenden dolayı indirdiğini, özellikleaçıklamadığı konularda ne yapmalıyız? Bunu öğrenmek için rivayetlerden yardımmı almalıyız, yoksa Allah ın, sakın emin olmadığın bilginin ardına düşmeyin,ikazını hatırlayarak, yalnız Kur’an ın açıklandığı şekliyle mi anlamayaçalışmalıyız?


Allah eğer ayetin nüzul nedeninden, özellikle Kur’an da bahsetmediyse, bununçok önemli bir nedeni vardır, önce bunu unutmayalım. Yaradan bizleri asla eminolmadığımız kaynaklara, muhtaç etmeyeceğine göre, bizlere düşen Allah ınaçıkladıkları üzerinden ayetleri anlamaya çalışmak olmalıdır.


Sizlere bir örnek vermek istiyorum ki, anlatmak istediğim konu daha iyianlaşılabilsin.


Tahrim 1: Ey Peygamber, eşlerinin hoşnutluğunu isteyerek, Allah'ın sana helalkıldıklarını niçin haram kılıyorsun? Allah çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.


Yukarıdaki ayet çok açık ve net bizlere bir şeyler anlatıyor. Dikkat edersenizkonu hakkında, detay bilgi vermiyor. Bizi de ilgilendiren, konunun detayıdeğil, ayetten çıkarmamız gereken, kıssadan hisse değil midir?


Peki ne anladınız siz bu ayetten? Nasıl bir ders çıkardınız? Ben anladığımısöylemek isterim. Allah elçisine, sanırım eşleri ile ilgili bir konu hakkında,Allah ın helal olarak hükmettiği, haramlar arasında saymadığı bir konuda, kendiaile içinde, eşlerinin belki de geçici hoşnutluğunu sağlamak adına, Allah ınhelal ettiği bir şeye, gerek kendine, gerekse genel anlamda anlaşılacak birkonuda, haram demesi, Allah tarafından uyarılıyor.


İşte bizlerin bu ayetten, alacağımız ders bu kısmı. Yani helal ve haram koyan,yalnız yüce Allah tır. Bu Allah ın elçisi dahi olsa, elçisi tarafındandeğiştirilemez. Peki Allah bu ayeti, elçisinin aile içi bir sorunu olarakgörmeyip önemseyerek, bizlerle Kur’an da niye paylaştı? İşte bu kısmı sanırım,ayetin indirilme nedenini çok daha iyi anlatıyor.


Hatırlayınız günümüze ulaşan öyle hadisler vardır ki, peygamberimizineşlerinden rivayet edilir. Eğer peygamberimiz helal olan bir şeye haramdırdemiş olsaydı ve rabbimiz bu konuda uyarmasaydı, bu konu dilden dile dolaşıp,eşleri tarafından topluma ulaştırılırdı. Tabi sözcükler hangi anlamlarabürünürdü, onu düşünmek bile istemiyorum. Günümüzde bu konuda, bolcaörneklerini görüyoruz. İşte bu konuda çok dikkatli olmamızı isteyen, Rabbimizilütfen doğru anlayalım. Bizlere ulaştırılan rivayetleri, Allah ın rehberiylebirlikte anlamaya çalışalım.


Ayetin bu kadar açık ve anlatmak istediği manayı, net bir şekilde verdiğinigören bazı kişiler, ne yazık ki atalarından intikal eden inancına ters düştüğüiçin, öyle rivayetler anlatılmıştır ki bu ayetle ilgili, adeta ayetin anlamıbir kenara itilmiş ve emin olamayacağımız çok farklı bir anlam yüklenmiştir.Daha açıkçası, ayet amacından saptırılmıştır, ayetin hükmünün üstü örtülmüştür.


Şimdide sizlere, bu ayetin NÜZUL sebebi ile ilgili günümüze kadar gelen, rivayetlerdenbirkaç tanesini, sizlere nakletmek istiyorum.


(838 - Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtuvesselâm)'ın zaman zaman birleştiği bir cariyesi vardı. Hz. Aişe ve Hz. Hafsa(radıyallahu anhümâ) (cariyeye temasını önlemek için) peşini bırakmadılar.Sonunda Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) bu cariyeyi nefsine haram etti.Bunun üzerine: "Ey Peygamber, sen zevcelerinin hoşnutluğunu arayarak,Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi niçin kendine haram ediyorsun?..." diyebaşlayan Tahrim süresi nazil oldu.&quotMsn Wink
Nesâî, İşretu'n-Nisâ, 4, (7, 71).


(Ayetin işaret ettiği hadise şudur: Hz. Peygamber, zevcelerinden Zeyneb bintiCahş’ın evinde bal şerbeti içmiş ve bu yüzden onun yanında biraz fazlakalmıştı. Bu durumu kıskanan iki zevcesi, Âişe ve Hafsa, aralarındakararlaştırıp, Peygamber yanlarına vardığında kendisinden megâfir kokusugeldiğini söylediler. Hz. Peygamber meğâfir yemediğini söyledi. «Demek ki balıyapan arı megâfir yalamış» dedi ve bir daha bal şerbeti içmemeye yemin etti.Surenin bu münasebetle indiği rivayet edilmiştir.)


( Hz. Peygamber'in Medine döneminin ikinci yarısındaki bir tarihte, bir aysüreyle eşlerinden hiçbirisi ile birlikte olmayacağına yemin etmesinin kesinsebebi veya sebepleri hakkında birçok çelişik -ve bu nedenle de toplu olarakdeğerlendirildiklerinde pek güvenilir görünmeyen- rivayet vardır.


Tam sebebi hâlâ kesin olarak tespit edilememiş olsa da, yukarıda sözü edilenhâdislerden açıkça anlaşılmaktadır ki, evlilik hayatındaki bu geçici duygusalkopukluğun sebebi, Hz. Peygamber'in bazı eşleri arasında ortaya çıkankıskançlık işaretleriydi.


Ama yine de yukarıda Kur’an'ın bu olaya işaretinin hedefi biyografik olmayıpbütün insanî durumlarda uygulanabilecek bir ahlakî ders vermektir: Bu ders,Allah'ın helâl kıldığı herhangi bir şeyi harâm görmenin, bu davranış başka birkişiyi veya kişileri memnun etmek için de olsa, kabul edilmezliğidir. Ayrıca buders, Kur’an'da sıkça vurgulanan bir gerçeği, Hz. Peygamber'in bir insan olduğuve bu nedenle beşerî duygusallıklara maruz kalabileceği ve hatta zaman zamanhatalar işleyebileceği (ki Hz. Peygamber'in yaptığı hatalar, ilahî vahiyaracılığıyla kendisine gösterilmekte ve böylece düzeltilmektedir) gerçeğinidile getirmektedir.)


Bahsedilen rivayetleri okudunuz. Ayeti ilk okuduğunuzda bizleri ilgilendirmeyenhiçbir düşünceye kapılmadan, gereken dersleri çıkarmıştık. Ayette bahsedilenkonunun detayı da, zaten bizleri hiç ilgilendirmez. İlgilendirseydi, Allahondanda bahsederdi.


Peki, bu bilgiler ışığında neler düşündünüz? Sanırım kafanız karıştı değil mi?Acaba hangisi doğru? Onu Allah bilir. Bu konuda emin olan, bizlere garantiverebilecek birisi var mı?


Sanırım verdiğim rivayet örneklerinden, en son paragrafta bahsedilen düşünce,ayetin anlatmak istediğine en yakını olsa gerek. Ne diyordu hatırlayalım.


(Bu ders, Allah'ın helâl kıldığı herhangi bir şeyi harâm görmenin, bu davranışbaşka bir kişiyi veya kişileri memnun etmek için de olsa, kabuledilmezliğidir.)


Sizlere bu konuda, çok dikkatinizi çekecek ve nüzul sebebini biliyor musundüşüncesinin, bizleri ne derece yanıltacağına dair, güzel bir örnek daha vermekistiyorum.


Hicr 24: Yemin olsun, sizin önden gidenlerinizi bilmişizdir; yemin olsun,geriye kalanları da bilmişizdir.


Bu ayetin önce ki ayetine de baktığımızda, hayatı veren bizleriz diyorRabbimiz. Hicr 24. ayetinde de, yarattığımız kullarımızın, kimin doğru yoldagiderek, ön saflarda yerlerini aldığını, kimlerin işi gevşek tutup, Allah ınönerdiği yoldan sapanların, kimler olduğunu çok iyi biliyoruz diyor. Devamındaki ayette de Allah, Hiç kuşkusuz, Rabbindir, evet O'dur onları haşredecek olandiyerek, herkesin hesap vereceğini söylüyor.


Peki, nüzul sebebini biliyor musun diyerek, ayetlere istedikleri anlamlarıverenler, sizce bu ayetin nüzul sebebini nasıl açıklamışlardır dersiniz? Gelinşimdide ona bakalım. Bakalım da, bu işin tehlikesinin farkına varalım.Aklınızın ucuna bile gelmeyecek bir konuyla, ayetin bağdaştırılmasınıntehlikesini göreceksiniz.


(669 - İbnu Abbas (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Resûlullah(aleyhissalâtu vesselâm)'ın arkasında çok güzel bir kadın namaz kılıyordu.Cemaatten bazıları onu görmemek için ön safa kaçıyor, (münafık ve cahiltakımından) bazıları da en arka safa geliyor, rükuya vardığı zaman koltuğununaltından ona bakıyordu. Bu durum üzerine Cenab-ı Hakk şu ayeti indirdi:"Andolsun, sizden öne geçenleri de biz biliriz, geri kalanları da bizbiliriz&quotMsn Wink (Hicr, 24).
Nesai, İmamet (2, 118); Tirmizi Tefsir, Hicr, (3122).

Ne dersiniz, ayetle rivayet edilenin bir ilgisi sizce var mı? Rabbin ayetlerineişte böyle, hiç bahsedilmeyen anlamlar yükleniyor ve ayetlerin böylece üstüörtülüyor, terk ediliyor. Bu ve buna benzer yanlışları yaparak, Kur’an ırivayetlere göre anlamaya kalkarsak, büyük yanılgılardan kurtulamayız. Ayettebahsedilen konu nerede, verilen rivayet örneğinde ne anlatılıyor? İşte bu konu,bu kadar riskli ve tehlikeli.


Kur’an ı doğru anlamak için, gelin bizzat Kur’an ın kendisine soralım. Obizlere kendisini anlatacaktır, ondan şüphe etmeyelim.


Şöyle düşünelim isterseniz. Allah bizlere indirdiği ayetinin, en güzel birşekilde anlaşılması için, nüzul sebebini de indirmesi gerekseydi, elbette onuda indirirdi. Eğer yazmamış ise, mutlaka bir nedeni vardır. Lütfen şöyledüşünün. Bir kısım ayetlerin nüzul nedeninden bahsetmiş, peki neden hepsindenbahsetmemiş? Bunu bir eksiklik olarak görmeden, nedenini idrak etmeyeçalışalım.


Sanki HÂŞÂ Allah ayetini, en doğru anlaşılması için, eksik indirmiş gibi, senbu ayetin nüzul nedenini biliyor musun, bilmeden ayeti anlamaya çalışma, günahagirersin diyenler, büyük yanlış yaptıklarını lütfen unutmamalıdırlar.


Allah indirdiği Kur’an ı belirli bir dönem için değil, tüm zamana hükmetmekiçin göndermiştir. Eğer her konuda, nüzul sebebini Kur’an da söylemiş olsaydı,biliyor ki kulları ayetleri belli bir döneme hapsedip, gelecek nesil terkedeceklerdi. Onun içindir ki Rabbimiz genel olarak, nüzul nedeninden aslabahsetmemiş, konuları genelleme yaparak, tüm zamanın istifadesine sunmuştur.


Böylece her toplum Kur’an ı, kendi dönemine, çağına adapte etsin, halkı odevrin ilmiyle anlasın istemiştir Rabbimiz.


Nüzul sebebini biliyor musun silahını, acımasızca kullananlar, dinide böylecekendi istedikleri şekilde yönlendirmişlerdir. Lütfen bu yanlış yönlendirmelerekanmayalım, Kur’an ı anladığımız dilden, hiçbir etki altında kalmadan, Allah ınKur’an da verdiği örnek, kıssadan hisseler den yola çıkarak anlamaya çalışalım.


Şunu sakın unutmayalım. Allah sizleri Kur’an dan sorumlu tutuyorum, Kur’an ınipine sarılın diyorsa, sorumlu olduğumuz hükümleri ve örnekleri anlamak veimanımızı yaşamak için, bizleri asla rivayetlere muhtaç bırakmayacaktır. Bunuunutmayalım.


Allah bakın Kur’an ı neden indirmiş, onu nasıl açıklıyor.


Nahl 89: (Ey Muhammed!) Her ümmetin kendi içinden üzerlerine bir şahitgöndereceğimiz, seni de onların üzerine bir şahit olarak getireceğimiz günüdüşün.
SANA BU KİTABI; HER ŞEY İÇİN BİR AÇIKLAMA, DOĞRU YOLU GÖSTEREN BİR REHBER, BİRRAHMET VE MÜSLÜMANLAR İÇİN BİR MÜJDE OLARAK İNDİRDİK.


Yüce Rabbimiz Kur’an ı indirme nedenini, ne kadar güzel açık bir şekildebildiriyor ve ne diyor?


Bu Kur’an sizlere, sizi ilgilendiren her şeyi açıklaması için gönderdik. Bukitap doğru yolu gösteren bir rehber olup, böylece rahmet edilmenizin yolunuaçacaktır. Bu Kur’an Müslümanlara bir MÜJDEDİR.


Ne dersiniz din kardeşlerim. Kur’an ın, Allah ın söylediği bu vasıflarıtaşıdığına iman eden bir Müslüman, acaba Kur’an ı anlayabilmek için, Kur’an danyardım almak yerine, Kur’an ı doğru anlamak için, rivayetlerden yardım alarakanlama yolunu seçerse, sizce doğru bir yol seçmiş olur mu? Bu yol, Allah a ulaşırmı?


Doğru yolu gösteren, rahmet yolunu açan rehber, Müslümanlara müjdeler veren birnur, Allah katından geliyorsa, nasıl olurda bu kitap anlaşılması için, beşeribir kaynağa muhtaç olur, bunu da mı düşünemiyoruz?


Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK


Benzer Konular

23 Şubat 2016 / ahmetseydi Din/İlahiyat
10 Kasım 2013 / Misafir Soru-Cevap
2 Ocak 2016 / ThinkerBeLL X-Sözlük