Arama

Tarihi Yapılar - Gevher Nesibe Tıp Medresesi ve Darüşşifası (Türkiye)

Güncelleme: 16 Ağustos 2013 Gösterim: 5.597 Cevap: 3
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
14 Aralık 2010       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Gevher Nesibe Tıp Medresesi ve Darüşşifası
MsXLabs.org
Sponsorlu Bağlantılar

Kayseri’nin Yenice Mahallesi’nde bulunan Gevher Nesibe Tıp Medresesi ve Darüşşifası, Anadolu Selçuklu Hükümdarı I. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından kız kardeşi Gevher Nesibe Sultan adına 1205-1206 yılında yaptırılmıştır. Medrese ve darüşşifa birbirine bitişik iki bina olduğundan halk arasında Çifte Medrese veya İkiz Medrese ismi ile de tanınmaktadır. Medrese ve darüşşifanın vakfiyesi bulunamamıştır. Bununla beraber Kayseri Tahriri ve Evkaf Defterleri'nde bu bilgiler bulunmaktadır.


Ad:  Burhanettin_Akbas_Gevher_Nesibe_yuksek.jpg
Gösterim: 1137
Boyut:  150.1 KB

Tarihçesi

Medresenin yapımı ile ilgili bir söylence bulunmaktadır. Buna göre, Gevher Nesibe Sultan bir Selçuklu kumandanına âşık olmuş ancak, hükümdar bu evliliğe izin vermemiştir. Bir süre sonra kumandanın şehit düşmesi üzerine de Sultan üzüntüsünden verem olmuştur. Sultan ölmeden önce Gıyaseddin Keyhüsrev’den kendisi gibi çaresiz hastaları tedavi edecek hekimlerin yetiştirilmesi için bir medrese yapılmasını istemiş ve bütün servetini de bu iş için bağışlamıştır. Bu olaydan üzüntü duyan Gıyaseddin Keyhüsrev ikinci defa tahta çıktığında, kız kardeşinin vasiyetini yerine getirmek üzere Gıyasiye Medresesi ile arkasındaki Şifaiyye Medresesini yaptırmıştır. Bundan sonra Gevher Nesibe Sultan da medrese içerisindeki türbesine gömülmüştür.
Yapı topluluğu Osmanlı döneminde onarılmıştır. Bu onarımlardan ilkini vakfın mütevellisi İsmail Efendi, mimar Ömer Beşe’ye yaptırmış, bu arada bir de hamam yapılmıştır. Maarif Vekâleti Müzeler ve Antikiteler Müdürlüğü (Milli Eğitim Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü) 1942 yılında Şifaiyye’nin taç kapısını onarmıştır. Bunun ardından Vakıflar Genel Müdürlüğü 1955-1956 yılında yapıyı bir kez daha onarmıştır. Erciyes Üniversitesi 1980 yılında yapıyı onarmış ve Tıp tarihi Müzesi haline getirmiştir.

Mimarisi

Gıyasiyye Medresesi ve Şifaiyesi dünyanın ilk uygulamalı tıp okuludur. Her iki bina da dikdörtgen planlı olup, 60 m. uzunluğunda, 40 m. genişliğindedir.
XIII. yüzyılda bu tür tıp kuruluşlarında, Gıyasiyye’de teorik, Şifaiyye’de de pratik olarak sürdürülmektedir. Medrese ve Darüşşifa’nın girişi güney yönündedir. Yapı sarımtırak kesme taşlardan yapılmıştır. Duvarların iç dolgusunda kireç harçlı moloz taş kullanılmıştır. Darüşşifa’nın taç kapısı geometrik bezemeli, sivri kemerli bir kuşakla çevrelenmiş mukarnaslı olup, üç taraftan örgü motifli bordür ve enli bir silme ile kuşatılmıştır. Kapının üst yüzeylerine geometrik desenli iki büyük kabartma rozet yerleştirilmiştir. Bunların ortasına da dikdörtgen bir taş üzerine tıbbın monogramı olan iki yılan figürü ve on iki dilimli bir çarkıfelek konulmuştur. Girişin iki yanında birer mihrap bulunmaktadır. Bunlardan sağdaki mihrabiyenin üzerinde bir çerçeve içerisinde aslan kabartması bulunmaktadır. Bunun karşısında olması gereken kabartma ise restorasyon öncesinde yok olmuştur. Girişin üzerine de 2.50x0.78 m. ölçüsünde dikdörtgen beyaz mermerden kitabe konulmuştur. Ancak bu kitabenin bazı yerleri kırılmış ve tam olarak da okunamamaktadır. Selçuklu nesihi ile yazılan bu Arapça kitabe iki satırlıdır. Restorasyon öncesinde Sahip Ata Medresesi’nde saklanan bu kitabe onarım sonrasında yerine konulmuştur. Bu kitabede mealen şöyle yazmaktadır:
“Kılıçaslan oğlu, dinin ve dünyanın koruyucusu, büyük sultan Keyhüsrev zamanında, zamanı daim olsun, Kılıçaslan’ın kızı, din ve dünyanın ismeti Melike Gevher Nesibe’nin vasiyeti olarak H. 602 (1205) yılında yaptırılmıştır.”
Gıyasiye Medresesi’nin orijinal kapısı tamamen yıkılmış, Osmanlı döneminde bugünkü yuvarlak kemerli kapı yapılmıştır.
Medrese ve Darüşşifa birbirlerine koridorla bağlı iki ayrı yapı olup, dört eyvanlı kapalı avlu plan tipindedir. Her ikisinde de 7.00x12.00 ölçülerinde birer havuzlu avlu vardır. Bu avlunun çevresi sivri kemerli, tonoz örtülü revaklar ve arkalarındaki odalardan meydana gelmiştir. Odaların hepsi küçük olup, revaklara açılmaktadır.
Gıyasiyye Medresesi kuzey-güney doğrultusunda uzanan dikdörtgen planlı bir yapı olup, doğusunda dört, batısında da beş payeye oturan revaklar bulunmaktadır. Eyvan önüne rastlayan revaklar daha geniştir. Doğu tarafında eyvanla köşedeki kışlık dershane arasında Gevher Nesibe Sultan’ın türbesi bulunmaktadır. Bu türbe sekizgen planlı olup, içten tromplu, dıştan da çokgen kasnağa oturan sivri bir külahla örtülüdür. Türbenin üst mekânına iki taraftan dörder basamaklı merdivenle çıkılmaktadır. Buradaki sanduka zaman içerisinde kaybolduğu için mescit olarak kullanılmıştır. Bu mekân yarım yuvarlak ve dikdörtgen nişlerle genişletilmiştir. Güneydeki niş mihrap şekline sokulmuştur. Türbenin çatısı üzerinde Selçuklu sülüsü ile çepeçevre dolaşan Ayetül Kürsi ve Kuran’dan alınma diğer ayetler buraya yazılmıştır. Türbenin mumyalık kısmının kapısı dikdörtgen olup, üzeri tonozla örtülmüştür. İçerisi iki küçük yarıktan ışık almaktadır. Buradaki mezar 1980 yılında yenilenmiştir.
Gıyassiye Medresesi’nin kuzey köşesinde bulunan dershane iki pencerelidir. Bunlardan büyük olanı kuzey duvarından dışarıya, küçük olanı da büyük eyvana açılmaktadır. Yazlık dershane önünde revak olmadan doğrudan doğruya avluya açılmaktadır. Bunun da biri kuzeye diğeri batıya açılan iki penceresi vardır. Bu eyvanın solunda doğu ve batı yönünde dikdörtgen planlı büyük bir oda yer almaktadır. Bu bölümün kışlık dershane olduğu sanılmaktadır. Bu dershanenin önünden başlayan yüksek tonoz örtülü bir koridor da şifahaneye uzanmaktadır. Burada yapılan kazılarda, bu koridorun altındaki yivli künklerden yapıya su getirildiği öğrenilmiştir.
Şifaiyye Gıyasiyye Medresesi’ne benzeyen bir plan tipi göstermektedir. Yalnızca ortadaki avlu ve havuz kare planlıdır. Şifaiyye’nin kuzey ve güney eyvanlarının aynı eksende olmasına rağmen hastaların güneş alabilmeleri için batıdaki eyvan biraz daha güneye kaydırılmıştır. Şifaiyye’nin giriş eyvanı batı revakına açılmakta ve büyük eyvan dışındaki bölümlere birkaç basamakla çıkılmaktadır. Buradaki avlu dört taraftan on payenin taşıdığı sivri tonozlu revaklarla çevrilmiştir. Buradaki payelerden sekizi kare, büyük eyvanın önündeki ise L şeklindedir. Kuzeye ve doğuya iki penceresi bulunan büyük eyvanın doğusunda iç içe iki oda bulunmaktadır. Bu odalardan karanlık olanının ilaçların hazırlandığı yer olduğu sanılmaktadır. Büyük eyvanın batısındaki oldukça gösterişli bir kapıdan girilen kuzey-güney yönündeki dikdörtgen mekân ve ona açılan kare şeklinde üç oda bulunmaktadır. Belki de buradaki uzun mekânın ameliyata hazırlık, diğerlerinin de ameliyat yapılan yerler olduğu düşünülmelidir.
Avlunun güneybatı köşesinde sivri tonozlu koridor çevresindeki odalar hastalara aittir. Bu odalar orta koridorun sağ ve solunda dokuzardan on sekiz oda, sıralanmış hücreler halindedir. Koridorun karşısındaki odadan ise Şifaiyye’nin hamamına geçilmektedir. Hamam kare planlı tuğladan yapılmış ve üzeri çapraz bir tonozla örtülmüştür.



BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
14 Aralık 2010       Mesaj #2
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Gevher Nesibe Tıp Medresesi ve Darüşşifası

Sponsorlu Bağlantılar
Kayseri, 13. yüzyılda kervan yollarının kesiştiği önemli bir merkezdir. Ayrıca şehir, bu yüzyıldan sonra "Makarr-ı Ulema (Âlimler Şehri)" olarak da anılmaktadır.
Önemli bir bilim ve sanat merkezi olan Kayseri'de Selçuklu döneminde 15 kadar medresenin olduğu belirtilmektedir. Bu medreseler arasında Tıp Medresesi ve Şifahane olarak yapılan Çifte Medrese Anadolu'daki ilk tıp merkezi olarak bilinmektedir. Çifte Medrese 1204-1206 yıllarında Selçuklu hükümdarı II. Kılıçarslan'ın kızı Gevher Nesibe Sultan adına kardeşi I. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından yaptırılmıştır.
Medrese, Gevher Nesibe Şifahiyesi Kayseri Daruşşifası, Şifa-hatun Medresesi, Kayseri Maristanı, Darüş-şifa Medresesi, Çifte Medrese, Çifteler, Gıyasiye, Kayseri Tıbbiyesi gibi türlü adlarla anılmaktadır.

Tarihçe

Çifte Medresenin tarihçesi şöyle anlatılmaktadır:
Gevher Nesibe Sultan, Selçuklu Hükümdarlarından II. Kılıçarslan’ın kızıdır, saray başsipahisine gönül vermiştir. Evlenmelerine Gevher Nesibe Sultan'ın ağabeyi hükümdar I. Gıyaseddin Keyhüsrev karşı çıkmıştır. Başsipahiyi bir savaşa göndermiş ve başsipahi orada şehit olmuştur.
Bu olay sonrasında Gevher Nesibe Sultan üzüntüsünden hasta olmuş ve vereme yakalanmıştır. Kızkardeşinin durumunu öğrenen I. Gıyaseddin Keyhüsrev onu ölüm döşeğinde ziyaret eder.
Son dileğini sorarak, özür diler. Gevher Nesibe Hatun Gıyaseddin Keyhüsrev'den,
"Ben devasız bir derde düştüm, kurtulmama imkân yok, hiç bir hekim derdime çare bulamadı, ben artık ahiret yolcusuyum, eğer dilersen benim mal varlığımla benim adıma bir şifahane (hastane) yaptır! Bu şifahanede bir yandan dertlilere şifa verilirken, bir yandan da çaresi olmayan dertlere çare aransın. Bu şifahane ünlü hekim ve cerrah yetiştirsin. Burada kimseden bir kuruş para alınmasın. Burası benim adıma bir vakıf olsun."
diye buyurmuş ve 1204 yılında Kayseri'de vefat etmiştir.
I. Gıyaseddin Keyhüsrev, kız kardeşinin hastalığına kendisinin neden olmasından büyük üzüntü duyar. Onun son isteğini yerine getirir ve 1204'de şifahanenin yapımını başlatır. Şifahane iki yılda tamamlanarak, 1206'da hizmete açılır. Daha sonra şifahanenin doğusuna Gevher Nesibe Sultan'ın ikinci kardeşi İzzeddin Keykavus tarafından 1210-1214 yılları arasında tıphane (Tıp Medresesi) yapılmıştır. Bu çift yapının 1890 yılına kadar amacına uygun bir biçimde kullanıldığı bazı kaynaklarca belirtilmiştir.

Mimarisi

Adından da anlaşılacağı gibi yapı, 2800
m2 alanı kaplayan iki bölümden oluşur. Her iki bina açık avluları ile tipik Selçuklu plan şemasına sahiptir. Yapılardan birinin avlusu diğerinden büyüktür. Batı bölümde şifahane, doğuda tıp medresesi yer alır. Bir diğer deyimle biri sağlık, diğeri eğitim tesisidir.
Gerek şifahane, gerekse medrese bölümü açık bir avlu etrafında bulunan dört eyvandan oluşur. Şifahane ile Medrese arasında beşik tonozlu, dar bir geçit vardır. Şifahane bölümünün batısında uzun bir koridor ve bu koridorda 4-5 m2'lik odalar bulunur. Odaların tonozlarının birçoğunda ışık ve havalandırma için oluşturulmuş açıklıklar görülür. Bu koridorun bimarhane (akıl hastanesi) olarak kullanıldığı bilinir. Çifte medresenin kış aylarında künklerle merkezi bir sistemden getirilen sıcak su buharı ile ısıtıldığı düşünülmektedir.
Medrese bölümünün kuzeydoğu bölümünde Gevher Nesibe Sultan'a ait bir türbe vardır. Sekizgen, prizmatik külahlı türbenin kapıları avluya açılmakta, alt ve üst katlarda mezar mahzenleri bulunmaktadır.Çifte Medresenin şifahane bölümünün taş kapısı üzerinde bir kitabe bulunmaktadır. Kitabede II. Kılıçarslan'ın kızı ve I. Gıyaseddin Keyhüsrev'in kardeşi Gevher Nesibe Sultan'ın vasiyeti üzerine inşa edildiği belirtilmektedir. Kitabenin hemen altında taştan işlenmiş kemer ve etrafında karşılıklı Selçuklu motifleri bulunmaktadır. Bunlardan birisi daire üzerine birbirine sarılmış iki yılanı andırmaktadır, iki yılanın arasında ise Selçuklu madalyonu bulunur.

Anadolu'da Selçuklu döneminde tıp eğitiminin darüşşifalarda bir tür usta çırak ilişkisi içerisinde sürdürüldüğü bilinmektedir. Şifahiye'de Gevher Nesibe Sultan'ın vasiyeti üzerine tedavi gören hastalardan ücret alınmamaktadır. Gevher nesibe Şifahiyesi ve Medresesinde Selçuklu hükümdarı Alaaddin Keykubat'ın sağlık nazırı Ekmeleddin hocalık yapmıştır. Ünlü Türk hekimlerinden Ebubekir, Gazanferi, Ali Şinasi, Ebu Salim Ibni Kübra, Yakubi, Sucauddin Ali Bin Ebu Tahir, Seyit Samet Gevher Nesibe Medresesinde yetişmişler ve hocalık payesine erişmişlerdir. Gevher Nesibe Şifahiyesi Türklerin yaptırdığı onbirinci büyük hastanedir. Anadolu'da ise beşincidir.
Aynı zamanda içerisinde tıp tahsili yapılanların ilkidir. Gevher Nesibe Tıp Sitesi yapısı ve tıp eğitim açısından dünyadaki ilk tıp merkezi olarak bilinmektedir. Gevher Nesibe Medresesinde hekim, cerrah, kehlal (göz mütehassısı), akıl hastanesi ve ruh hastalıkları koğuşları, yardımcı asistanları bulunmaktadır. Bunların yanı sıra medresede eczane kısmı da bulunmaktadır. Gevher Nesibe Şifahiyesi günümüzde Erciyes Üniversitesi Tıp Tarihi Enstitüsüne tahsis edilmiş ve 14 Mart 1982'de Tıp Tarihi Müzesi olarak düzenlenerek hizmete açılmıştır. Bir diğer deyimle biri sağlık, diğeri eğitim tesisidir. Gerek şifahane, gerekse medrese bölümü açık bir avlu etrafında bulunan dört eyvandan oluşur. Şifahane ile Medrese arasında beşik tonozlu, dar bir geçit vardır. Şifahane bölümünün batısında uzun bir koridor ve bu koridorda 4-5 m2'lik odalar bulunur. Odaların tonozlarının birçoğunda ışık ve havalandırma için oluşturulmuş açıklıklar görülür. Bu koridor bimarhane (akıl hastanesi) olarak kullanıldığı bilinir. Çifte medresenin kış aylarında künklerle merkezi bir sistemden getirilen sıcak su buharı ile ısıtıldığı düşünülmektedir.
Medrese bölümünün kuzeydoğu bölümünde Gevher Nesibe Sultan'a ait bir türbe vardır. Sekizgen, prizmatik külahlı türbenin kapıları avluya açılmakta, alt ve üst katlarda mezar mahzenleri bulunmaktadır.
Çifte Medresenin şifahane bölümünün taş kapısı üzerinde bir kitabe bulunmaktadır. Kitabede II. Kılıçarslan'ın kızı ve I. Gıyaseddin Keyhüsrev'in kardeşi Gevher Nesibe Sultan'ın vasiyeti üzerine inşa edildiği belirtilmektedir. Kitabenin hemen altında taştan işlenmiş kemer ve etrafında karşılıklı Selçuklu motifleri bulunmaktadır. Bunlardan birisi daire üzerine birbirine sarılmış iki yılanı andırmaktadır, iki yılanın arasında ise Selçuklu madalyonu bulunur.
Anadolu'da Selçuklu döneminde tıp eğitiminin darüşşifalarda bir tür usta çırak ilişkisi içerisinde sürdürüldüğü bilinmektedir. Şifahiye'de Gevher Nesibe Sultan'ın vasiyeti üzerine tedavi gören hastalardan ücret alınmamaktadır. Gevher nesibe Şifahiyesi ve Medresesinde Selçuklu hükümdarı Alaaddin Keykubat'ın sağlık nazırı Ekmeleddin hocalık yapmıştır. Ünlü Türk hekimlerinden Ebubekir, Gazanferi, Ali Şinasi, Ebu Salim Ibni Kübra, Yakubi, Sucauddin Ali Bin Ebu Tahir, Seyit Samet Gevher Nesibe Medresesinde yetişmişler ve hocalık payesine erişmişlerdir. Gevher Nesibe Şifahiyesi Türklerin yaptırdığı onbirinci büyük hastanedir. Anadolu'da ise beşincidir.
Aynı zamanda içerisinde tıp tahsili yapılanların ilkidir. Gevher Nesibe Tıp Sitesi yapısı ve tıp eğitim açısından dünyadaki ilk tıp merkezi olarak bilinmektedir.
Gevher Nesibe Medresesinde hekim, cerrah, kehlal (göz mütehassısı), akıl hastanesi ve ruh hastalıkları koğuşları, yardımcı asistanları bulunmaktadır. Bunların yanısıra medresede eczane kısmı da bulunmaktadır. Gevher Nesibe Şifahiyesi günümüzde Erciyes Üniversitesi Tıp Tarihi Enstitüsü’ne tahsis edilmiş ve 14 Mart 1982'de Tıp Tarihi Müzesi olarak düzenlenerek hizmete açılmıştır.

Bilgitay Gevher Nesibe Nanotıp Projesi ve Çifte Medrese
Gevher Nesibe Nanotıp Projesi Bilgitay çalışma grubu tarafından nanotıp alanında başlatılan proje Dünya'nın İlk Tıp Fakültesi Gevher Nesibe Şifahanesi ve Gıyasiye Medresesi'nin kuruluşunun 800. yılı (1206 - 2006) nedeniyle Gevher Nesibe Nanotıp Projesi olarak adlandırılmıştır.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
1 Ağustos 2013       Mesaj #3
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye
Gevher Nesibe Kümbeti spacer spacer
MsXLabs.org

Gıyasiye Medresesi'ni batı eyvanının hemen güneyindeki oda, plan değişikliğiyle türbe olarak ele alınmış ve kümbet bu odaya inşa edilmiştir.

spacer
Tarihi Yapılar - Gevher Nesibe Tıp Medresesi ve Darüşşifası (Türkiye)
spacer

Medrese ve Şifahane olarak birbirine beraber yapılmış halk arasında Çifte Medrese veya günümüzde ise daha çok kitabede de geçtiği şekilde I. Gıyaseddin Keyhüsrev’in kız kardeşi Gevher Nesibe Sultan için yaptırılmasından dolayı Gevher Nesibe Sultan Medresesi ve Darüşşifası olarak bilinmektedir. Bu yapıların doğu tarafında şifahane, batı tarafındaki ise medresedir.

Kayseri’nin Yenice Mahallesi’nde bulunan Şifahiye Tıp Medresesi ve Gıyasiye Medresesi Anadolu Selçuklu Hükümdarı I. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından kız kardeşi Gevher Nesibe Sultan adına 1205–1206 yılında yaptırılmıştır.

spacer
Tarihi Yapılar - Gevher Nesibe Tıp Medresesi ve Darüşşifası (Türkiye)

spacer

Medrese bölümünde batı eyvanının hemen güneyindeki oda, plân değişikliğiyle türbe olarak ele alınmıştır. Doğu-batı yönde basık bir sekizgen planı vardır. Basık sekizgenliğinden ötürü güney - kuzey duvarı arası, doğu-batı duvarından 0.90 m. kadar daha uzundur. içten tromplu, dıştan da çokgen kasnağa oturan piramit bir çatı ile örtülüdür.

İç kaplama inceyonu taşı olup taş döşemeden yirmi dört sıra yukarıda 6.58 metrede sekizgen piramit iç külahın az eğimli ilk kesimi başlar. İki sıra yükselirken, ara yönlere açılan dehliz pencerelerini içerir. Döşemeden 7.35 m yukarıda, yirmi yedinci sırada asıl piramit örtü başlayıp 11.01 m yüksekte sonuçlanır. Gövdenin yüksekliği, medresenin örtüsünündendir.

spacer
Tarihi Yapılar - Gevher Nesibe Tıp Medresesi ve Darüşşifası (Türkiye)

spacer

Kümbetin üst katına, doğu yönde, revaklara açılan beş basamaklı sağlı sollu merdivenlerle çıkılır. Yığma söveleri dıştan izleyen içbükey bir çerçeve, üstte basamaklaşarak birbirine kavuşur. Kapı boşluğunu basık bir kemer örter. Cenazelik katına yine revakta, doğu yöndeki kapıdan girilir. Ufak ve basık tutulan kapıdan sonra üç basamakla içeriye ulaşılır.

Mekan yarım yuvarlak ve dikdörtgen nişlerle genişletilmiştir. İnceyonu kaplamalıdır. İçeride sanduka yoktur. Kapının sağ ve solunda revağa açılan birer havalandırma penceresi vardır.

Kümbetin özellik gösteren diğer bir yönü iç örtünün piramit oluşudur.

_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
16 Ağustos 2013       Mesaj #4
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye
Gevher Nesibe Tıp Tarihi Müzesi spacer spacer
MsXLabs.org

13. yüzyılda karvan yollarının kesiştiği önemli bir merkez olarak öne çıkan Kayseri, bu yüzyıldan sonra "Mukarr-ı Ulema" (Alimler Şehri) olarak anılmaya başlar. Önemli bir bilim ve sanat merkezi olan Kayseri'de Selçuklu döneminde 15 kadar medresenin olduğu belirtilmektedir. Bu medreseler arasında Tıp Medresesi ve Şifahane olarak yapılan Çifte Medrese (bugünkü adıyla Gevher Nesibe Tıp Tarihi Müzesi) Anadolu'daki ilk tıp merkezi olarak bilinmektedir.

spacer
Tarihi Yapılar - Gevher Nesibe Tıp Medresesi ve Darüşşifası (Türkiye)
spacer

Kayseri Tıp Tarihi Müzesi'nin yer aldığı Çifte Medrese, 1205-1206 yıllarında Selçuklu hükümdarı II. Kılıçarslan'ın kızı Gevher Nesibe Sultan adına kardeşi I. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından yaptırılmıştır.

Medrese, Gevher Nesibe Şifahiyesi Kayseri Daruşşifası, Şifa-hatun Medresesi, Kayseri Maristanı, Darüşşifa Medresesi, Çifte Medrese, Çifteler, Gıyasiye ve Kayseri Tıbbiyesi gibi isimlerle de anılmaktadır.

Gevher Nesibe Şifahiyesi Türklerin yaptırdığı onbirinci büyük hastanedir. Anadolu'da ise beşinci olduğu bilinmektedir. Aynı zamanda içerisinde tıp tahsili yapılanların ilkidir. Gevher Nesibe Tıp Sitesi, yapısı ve tıp eğitimi açısından dünyadaki ilk tıp merkezi olarak bilinmektedir. Gevher Nesibe Medresesi’nde hekim, cerrah, kehhal (göz mütehassısı), akıl hastanesi ve ruh hastalıkları koğuşları ve yardımcı asistanları bulunmaktadır. Bunların yanı sıra medresede eczane kısmı da bulunmaktadır.

Günümüzde Mimar Sinan Parkı içinde yer alan Gevher Nesibe Şifahiyesi, Erciyes Üniversitesi Tıp Tarihi Enstitüsü'ne tahsis edilmiş ve 14 Mart 1982'de Tıp Tarihi Müzesi olarak düzenlenmiştir.

spacer
Tarihi Yapılar - Gevher Nesibe Tıp Medresesi ve Darüşşifası (Türkiye)

spacer
Gevher Nesibe Sultan ve Çifte Medrese'nin hikayesi:
Gevher Nesibe Sultan, saray başsipahisine gönül vermiştir. Evlenmelerine Gevher Nesibe Sultan'ın ağabeyi hükümdar I. Gıyaseddin Keyhüsrev karşı çıkmıştır. Başsipahiyi bir savaşa göndermiş ve başsipahi orada şehit olmuştur. Bu olay sonrasında Gevher Nesibe Sultan üzüntüsünden hasta olmuş ve vereme yakalanmıştır. Kız kardeşinin durumunu öğrenen I. Gıyaseddin Keyhüsrev onu ölüm döşeğinde ziyaret eder.

Son dileğini sorarak, özür diler. Gevher Nesibe Hatun Gıyaseddin Keyhüsrev'den "Ben devasız bir derde düştüm, kurtulmama imkan yok, hiç bir hekim derdime çare bulamadı, ben artık ahiret yokuşuyum, eğer dilersen benim mal varlığımla benim adıma bir şifahane (hastane) yaptır! Bu şifahanede bir yandan dertlilere şifa verilirken, bir yandan da çaresi olmayan dertlere çare aransın. Bu şifahane ünlü hekim ve cerrah yetiştirsin. Burada kimseden bir kuruş para alınmasın. Burası benim adıma bir vakıf olsun" diye buyurmuştur.

I. Gıyaseddin Keyhüsrev kız kardeşinin hastalığına kendisinin neden olmasından büyük üzüntü duyar. Onun son isteğini yerine getirir ve 1204'de şifahanenin yapımını başlatır. Şifahane iki yılda tamamlanarak, 1206'da hizmete açılır. Daha sonra şifahanenin doğusuna Gevher Nesibe Sultan'ın ikinci kardeşi Izzeddin Keykavus tarafından 1210-1214 yılları arasında tıphane (Tıp Medresesi) yapılmıştır. Bu çift yapının 1890 yılına kadar amacına uygun bir biçimde kullanıldığı bazı kaynaklarca belirtilmiştir.

spacer
Tarihi Yapılar - Gevher Nesibe Tıp Medresesi ve Darüşşifası (Türkiye)


spacer
Çifte Medrese, adından da anlaşılacağı gibi 2800 metrekare alanı kaplayan iki bölümden oluşur. Her iki bina açık avluları ile tipik Selçuklu plan şemasına sahiptir. Yapılardan birinin avlusu diğerinden büyüktür. Batı bölümde şifahane (sağlık tesisi), doğuda tıp medresesi (eğitim tesisi) yer alır.

Gerek şifahane, gerekse medrese bölümü açık bir avlu etrafında bulunan dört eyvandan oluşur. Şifahane ile Medrese arasında beşik tonozlui dar bir geçit vardır. Şifahane bölümünün batısnda uzn bir koridor ve bu koridorda 4-5 metrekarelik odalar bulunur. Odaların tonozlarının birçoğunda ışık ve havalandırma için oluşturulmuş açıklıklar görülür. Bu koridorun "bimarhane" yani akıl hastanesi olarak kullanıldığı bilinmektedir.

Çifte Medrese'nin kış aylarında künklerle merkezi sistemden getirilen sıcak su buharı ile ısıtıldığı düşünülmektedir. Medrese bölümünün kuzeydoğu bölümünde Gevher Nesibe Sultan'a ait bir türbe bulunmaktadır. Sekizgen olan prizmatik külahlı türbenin kapıları avluya açılmakta olup, alt ve üst katlarda mezar mahsenleri vardır.

spacer
Tarihi Yapılar - Gevher Nesibe Tıp Medresesi ve Darüşşifası (Türkiye)


spacer
Çifte Medrese’nin Kitabesi
Çifte Medrese'nin şifahane bölümünün taş kapısı üzerinde bir kitabe bulunmaktadır. Kitabede II. Kılıçarslan'ın kızı ve I. Gıyaseddin Keyhüsrev'in kardeşi Gevher Nesibe Sultan'ın vasiyeti üzerine inşa edildiği belirtilmektedir. Kitabenin hemen altında taştan işlenmiş kemer ve etrafında karşılıklı Selçuklu motifleri bulunmaktadır. Bunlardan birisi daire üzerine birbirine sarılmış iki yılanı andırmaktadır. İki yılanın arasında ise Selçuklu madalyonu bulunur. Anadolu'da Selçuklu döneminde tıp eğitiminin darüşşifalarda bir tür usta çırak ilişkisi içerisinde sürdürüldüğü bilinmektedir.

spacer
Tarihi Yapılar - Gevher Nesibe Tıp Medresesi ve Darüşşifası (Türkiye)


spacer
Medreseden yetişen ünlü hekimler
Şifahiyede Gevher Nesibe Sultan’ın vasiyeti üzerine tedavi gören hastalardan ücret alınmamakladır. Gevher Nesibe Şifahiyesi ve Medresesi’nde Selçuklu hükümdarı Alaaddin Keykubat’ın sağlık nazırı olan Ekmeleddin hocalık yapmıştır. Ünlü Türk hekimlerinden Ebubekir, Gazanferi, Ali Şinasî, Ebu Salim İbni Kübra, Yakubi, Sucauddin Ali Bin Ebu Tahir, Seyit Samet Cevher Nesibe Medresesi’nde yetişmişler ve hocalık payesine erişmişlerdir.
spacer

Müzede Sergilenen Bölümler
Tıbbı-ı Nebevi, Gevher Nesibe Eyvanı, Atatürk ve Askeri Hekimleri, Gevher Nesibe Sultan Mescidi ve Sandukası, Kışlık Dersane, Ibn-i Sina Eyvanı
Yazlık Dersane, Kütüphane, Selçuklu Kıyafetleri, Eski Türk Hekimleri, Sertababet, Eczane, Adli Tıp Tarihi, Dişçilik Tarihi, Hasta Odası, Hemşirelik Tarihi, Gevher Nesibe Tıp Tarihi Hekimleri, Kayseri ve Civarı Şifalı Sular, Son Asır Türk Hekimleri, Eczacılık Tarihi ve Haç Hazırlama, Akşam Nakahat Eyvanı, Hasta Muayene Yeri, Ameliyathane ve Cerrahi Aletler, Türk Tıbbında Gelişim, Tıp tarihi Araştırma Enstitüsü, Sabah Nekahat Eyvanı, Akıl Hastanesi Ruh Hastalıkları Psikiyatri Koğuşları.

Kaynak: kayseriden.biz

Benzer Konular

17 Mayıs 2011 / _Yağmur_ Mimarlık
16 Ağustos 2013 / _EKSELANS_ Mimarlık
16 Ağustos 2013 / _EKSELANS_ Mimarlık