Arama

Hera

Güncelleme: 21 Haziran 2012 Gösterim: 27.959 Cevap: 5
BrookLyn - avatarı
BrookLyn
Kayıtlı Üye
16 Haziran 2008       Mesaj #1
BrookLyn - avatarı
Kayıtlı Üye
HERA (JUNON)

Sponsorlu Bağlantılar
Kronos'un büyük kızı olan Hera aynı zamanda Baş Tanrının karısıdır. Zeus kendisine bir hayat arkadaşı aradığı zaman o henüz sütannesi Markis ile birlikte yaşayan genç bir kzdı, ve Markis onu hiç yalnız bırakmıyordu. Bununla beraber bir kış mevsiminin çok soğuk bir gününde Hera ıssız bir yerde yalnız başına bulunuyordu. Birden bire soğuktan üşümüş, titreyen bir kuğu geldi ve omzuna kondu. Üşüyen kuşa acıyan Hera onu yakalayıp ısıtmak için göğsüne yasladı. Oysa bu bir kuş değil Baş Tanrı Zeus'tu.

"Hera, dedi istiyorum ki sen benim karım olasın, büyük gözlü güzel Tanrıça benim peşimden gel, OlymposTa parlak bir that üzerinde ve benim sağımda oturarak saltanat sür.

Hera razı oldu ve Baş Tanrı düğünü yapmak için karısını Kitheron dağının ormanlarla süslenmiş en yüksek tepesine götürdü. Tanrıların evlenmesine sevinen ağaçlar onları selamlamak için dallarını eğdiler ve çeşmelerden Ambrosia (Tanrıların özel içeceği) kokusu yayıldı. Bütün Tanrı ve Tanrıçalar bu düğünde bulunmak için Olypos dağından aşağı indiler. Düğün çok muhteşem oldu. Düğünde göklerin ve yerin bütün Tanrıları, perileri hazır bulunmuştu. Düğüne yalnız Khelone adındaki bir peri kızı gelmemişti. Bu yüzden tembelliğinin cezası olarak onu ağır hareketin ve hantallığın sembolü olan kaplumbağaya çevirdiler. Hera Baş Tanrının elinden tutar tutmaz yaldızlı bir bulut onları neşe içinde Olympos'un tepesine Zeus'un sarayına götürdü.

Güzel Tanrıça Hera o günden sonra; Ölümsüzler arasında, Baş Tanrının karısı, Olympos'un sultanı olarak kaldı. İlahi otoriteyi kocası ile birlikte paylaştı. O'da Zeus gibi bazen göğün en yüksek yerinde gürler, öfkeye kapıldığı zaman rüzgarın zincirlerini çözer, denizleri altüst ederdi. Denizlere sözünü geçirir ve bazen ayaklarının altında parlayan yıldızlara bile karışır onları idare ederdi.

Olympos'ta oturan bütün Tanrıçaların en güzeli en çok saygı göreni idi. Kocasının sarayında toplantı salonuna girdiği zaman bütün Tanrılar ayağa kalkar onu selamlarlardı. Onun öfekiside Zeus'unki gibi korkunçtu, tahtında otururken sinirlendiği zaman bütün Olympos'u titretirdi.


_PaPiLLoN_ - avatarı
_PaPiLLoN_
Ziyaretçi
29 Temmuz 2008       Mesaj #2
_PaPiLLoN_ - avatarı
Ziyaretçi
HERA

Sponsorlu Bağlantılar
Homeros destanlarında "inek gözlü", "ak kollu" ya da "altın tahtlı" diye nitelenen Hera (yahut Here) tipik bir Grek tanrıçasıdır, yani Yunanistan yarımadasının ırk, soy, din ve dünya görüşlerini, çıkarlarını daha ileri bir kültürün simgesi Ege ve Anadolu'ya karşı savunan, bu yüzden kişiliği ve efsaneleri hep bir kavga, kin, hınç ve geçimsizlik havası yansıtan sevimsiz bir tanrıçadır.

Bütün kusurlarıyla kadını canlandırır Hera: Dırdırcı, kıskanç, hırçın, inatçıdır, düzen kurar, ama hiçbir işi açık değildir, hasır altından su yürütür, gizli kapaklı yapar ne yaparsa, sevgi ve nefretleri hiçbir mantığa dayanmaz, silah ve yetkilerini kötüye kullanmaktan çekinmez, benzetmek gerekirse, her zaman ve özellikle zamanımızda örneklerine çok rastlanan varlıklı ve bencil burjuva kadınını simgeler. Zeus'un eşi, tanrıların kraliçesi ulu Hera'ya bu damgayı başarı Homeros'tur, ama ne tuhaf ki İonyalı koca şairin çizdiği Hera portresi tutunmuş, Yunanistan'da yaratılan efsanelerinde aynı tiple karşımıza çıkmaktadır. Hera'yı kocası Zeus'un ağzından dinleyelim (İl. VIII, 407):

Çok değil Here'ye öfkem, kinim, her işime engel olmak onun huyu.

Troya savaşını tuttuğu Akha'lardan yana çevirebilmek için Zeus'u baştan çıkarıp uyuttuktan sonra, birden uyanan tanrı şöyle çıkışır karısına (İl. XV, 14 vd.):

Amma da düzen kurdan, yola gelmez Here, savaş dışı ettin tanrısal Hektor'u, uğrattın orduyu bozguna. Bu kötülüğün meyvesini sen toplayacaksın önce, seni bir güzel pataklayayım da gör. Unuttun mu seni havalarda astığım günü, bir örs bağlamıştım iki ayağına, çözülmez bir altın zincir vurmuştum ellerine, asılı kalmıştın havalarda, bulutlar arasında.

Zeus Hera'ya bu cezayı Herakles'e ettiği kötülük yüzünden vermiştir. Tanrıların tanrısı oğlu Ares'te anasının kusurlarının tıpkısını görür. Öbür tanrılar da aşağı yukarı Zeus gibi düşünürler. *******, babası Zeus'a karşı korumaya çahşan Hephaistos bile Hera'dan neler çektiğini unutamaz.


DOĞUŞU, HAYAT ÖYKÜSÜ

Hera, Kronos'la Rheia'nın kızı ve Zeus'la öbür Olympos'lu tanrıların kız kardeşidir. Babası Kronos onu da doğar doğmaz yutar, sonra da kusar. Zeus dünya egemenliğini paylaştıktan sonra, Hera'yı kendine eş alır. Hesiodos'a göre, Zeus tanrıçalar arasında Hera ile son olarak evlenmiştir.

Hera çocukluğunun dünyanın ucunda, Okeanos'la Tethys tanrılarının yanında geçtiğini İiyada'da kendi anlatır (İl. XIV, 200 vd.}. Anası Rheia Titan'lar savaşı sırasında inek gözlü tanrıça Okeanos'la Tethys arasında çıkan bir kavgayı yatıştırmak için batı kıyılarına gitmek ister.

Zeus'la Hera evlenmeden de sevişmişlerdir, ama sonra da düğünleri törenle kutlanmıştır. En büyük tanrı çifti arasındaki kutsal düğün (hieros gamos) efsanelerde de, kültte de sık sık tekrarlanır bir motiftir. Bir efsaneye göre bu düğün Batı Kızlarının bahçesinde olmuştur, o bahçeden gelen altın elmaları da Gaia Hera'ya düğün hediyesi olarak vermiştir. Hera da Okeanos kıyılarında bulunduğu sırada elmaları kendi eliyle Batı Kızlarının bahçesine ekmiştir. İiyada'da İda dağının Gargaros tepesindeki birleşme sahnesi de böyle bir kutsal düğündür.

Destanın bu eşsiz parçasını özetlemeye değer (İl. XIV, 152-353): Hera kocası Zeus'un İda dağından Troya savaşını yönettiği ve başarının Troya'lılarda olduğunu görür, bunu önlemek için, gidip dağ başında onunla sevişmeyi geçirir aklından, gider odasında önce bir güzel süslenir, Uyku tanrıyı baştan çıkarır ve onunla birlikte Gargaros doruğuna varır:

Bulutlar devşiren Zeus onu gördü, görür görmez aşk sardı düşünceli kafasını, öyle bir aşkı ilk birleştikleri gün duymuştu, ana, babalarından gizli çıktıkları gün yatağa...

Zeus eşine nereye gittiğini sorar, o da masum tavırlar takınarak, Okeanos kıyısında deniz tanrıları çiftini barıştırmaya gittiğini ve önce kocasına haber vermek, ondan izin almak için buraya geldiğini söyler. Zeus dayanamaz, savaşı filan unutup açığa vurur duygularını:

Sonra da gidersin oraya, ne olur Here, yatalım gel, sarmaş dolaş olalım yatakta, doyasıya, bugüne dek ne bir tanrıçaya, ne bir kadına karşı yüreğime akan aşk böyle altüst etmedi beni...

Sonra sayar bir bir yattığı ölümlü ve ölümsüz kadınları, Hera ses çıkarmaz, ama içine bal damladığı besbellidir. Epey naz eder, utangaç tavırlar takınır:

Korkunç Kronos oğlu, ne biçim söz çıktı ağzından? Yatağa yatıp sevişmemizi nasıl istersin İda dağının tepesinde, göz göre göre? Ya hep var olan bir tanrı görürse bizi, biz uyurken gider, söylerse öbür tanrılara? Bir daha ayak basarnam senin evine, ne yüzle çıkarım bu yataktan dışarı?

Hera'nın sıradan bir kadın gibi kendi kocasıyla yatmaktan çekinmesini, dedikodudan korkmasını Zeus gibi biz de hayretle karşılayalım. Her neyse, Zeus buna da çare bulur:

Tanrılar, insanlar görecek diye korkma, altın gibi bir sisle örterim dört bir yanımızı, güneş bile onu geçip göremez bizi, her şeyi keskin ışıklarıyla gören güneş bile. Böyle dedi, aldı karısını koynuna, sarıldı, tanrısal toprak yumuşak bir çimen saldı, taptaze lotos bir halı serdi toprakla aralarına, safranlardan, sümbüllerden, tatlı bir halı, uzanıverdi ikisi de halının üstüne, sardı onları güzel bir altın bulut, buluttan çiy damlaları akıyordu pırıl pırıl.

Bugün de Kazdağ'ın tepesine çıkın, aralarında otlar fışkıran tepsi gibi serilmiş, kocaman, dümdüz taşlar görürsünüz ve bu aklı yeşilli halıların üstünde tanrıların seviştiğini geçirirsiniz aklınızdan.


EFSANELERİ

Hera'nın doğrudan doğruya efsanesi yoktur, ama Zeus'un aşklarında rol oynar, onlara karışır, hele bu aşklardan doğan çocukların yakasını bırakmaz, ömürleri boyunca kini, öfkesiyle izler onları. İlk ve en büyük kurbanı, Alkmene'nin Zeus'tan doğurduğu Herakles'tir.

Güçlü yiğidi üst üste kahramanlıklar yapmaya zorlayan Hera'dır. Adı Herakles'in bile "Hera'nın ünü" anlamına geldiğini ileri sürenler bile vardır. İo, Epaphos, İno ve Athamas, Dionysos ve Tityos efsanelerinde, Teiresias'ı kör etmekte rol oynar. Üç Güzeller yarışmasında birinciliği kazanamaması Paris'e ve Troya'ya dinmez kinin bir nedenidir, öte yandan Akhilleus'un anası Thetis'i kıskandığı halde, onu büyüttüğü için oğlu Akhilleus'u tutar. Bir efsane Menelaos'u ölümsüz kıldığını anlatır.

Devlere karşı savaşa katılmıştır. Bu sırada Porphyrion ona tutulmuş ve elbisesinin ucunu yakalayarak onu kendine çekmek istemiştir, o sıra Zeus devi şimşekle yere sermiş. İksion da Hera ile birleşmek istemiş, ama Zeus Hera'nın buluttan bir görüntüsünü yaparak onu aldatmıştır.

Hera Argonaut'lar seferinde Argo gemicilerine yardımda bulunmuş, tehlikeli geçitleri geçmelerini sağlamıştır. Kızı Eileithyia ile doğumlara gözcülük eden tanrıça Hera'nın en sevdiği kuş tavus kuşudur. Göz göz tüyleri, tanrıçanın İo'ya bekçi koyduğu Argos'un yüz gözünü simgelermiş. Yemiş olarak narı, çiçek olarak zambağı severmiş. Roma'da Hera tanrıça İuno ile bir tutuldu.

asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
27 Ekim 2008       Mesaj #3
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
Yunan mitolojisinde Kronos ile Rheia' mn kızı olan tanrıça Hera, aynı zamanda tanrıların kralı olan Zeus'un karışıdır. Gök­kuşağı tanrıçası İris Hera'nın habercisidir. Kuyruğunda 100 gözü olduğu söylenen tavus-kuşu ona eşlik eder. Gökyüzünün olduğu kadar yeryüzünün de tanrıçası olan Hera, özellikle başı dertte olan ve onu yardıma çağıran kadınları korur. Kocası Zeus'u deli gibi kıskanan Hera, Zeus'un ilişkide bulundu­ğu ölümlü kadınlardan intikam almaktan geri kalmaz. Bu kadınların çocukları bile onun gazabından kurtulamaz. Bunlardan biri çıldı­rır. Herakles'in bir ömür boyu peşini bırak­mayan talihsizlikler de hep Hera'nın yüzün­dendir.
Efsaneye göre Truva Prensi Paris'ten, ara­larında Hera'nın da bulunduğu üç tanrıçadan en güzelini seçmesi istenir, Paris'in Hera'yı değil, aşk ve güzellik tanrıçası olan Afrodit'i seçmesi Hera'nın Truva halkına dinmeyen bir kin beslemesine yol açar. Bu nedenle Truva Savaşı sırasında Yunanlılar'a yardım eder. Truvalı Aeneas'ın İtalya'ya yolculuğu sırasında ona yapmadığını bırakmaz. Rüzgâr tanrısını kandırarak, Aeneas'ın gemilerini ba­tırmasını ister .
Hera'nın Yunanistan'da Argos, Sparta ve Miken'de tapınakları vardı.
Roma mitolojisinde Hera ile bir tutulan tanrıça ise Juno'dur. Kadınların koruyucusu sayılan Juno ile kadınların talihini etkilediği düşünülen Ay arasında bir ilişki olduğuna ina­nılır, Ay yeni doğduğu zaman Juno'ya tapılırdı. Juno aynı zamanda parayla ilgili her şeyin de koruyucusu sayılır, Romalılar'ın yıl­başı olan 1 Mart'ta onuruna şenlikler düzenle­nirdi. Guguk kuşu, tavuskuşu ve kaz Juno' nun kutsal kuşlarıydı.


MsxLabs & TemelBritannica

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
1 Şubat 2012       Mesaj #4
Mira - avatarı
VIP VIP Üye
Hera (Iuno)

Baş tanrı Zeus'un karısı ve kız kardeşidir. Yunanlılara göre Zeus ile Hera'nın düğünleri, yeryüzündeki her türlü bolluk ve verimliliğinin simgesidir.Bu evliliğe Hieros Gamos (Kutsal evlilik) adı verilir. Zeus ile Hera'nın evliliğinden Ares, Hebe ve Hephaistos doğmuştur.

Zeus ile Olympos'a yerleşen tanrıça Zeus'un saltanatını paylaşmıştır. Onun gibi hayata, dünya düzenine, fırtına, rüzgar ve yağmurlara, mevsimlerin değişmesine hükmetmiştir. Her şeyden önce kadınları gözetir, onların hayatını düzenler, analığı ve doğumu koruyan bir tanrıça olmuştur. Evliliğin kutsal düzenini bozan herkes özellikle de Zeus'un sevgilileri ve çocukları en büyük düşmanlarıdır. Simgeleri tavus kuşu, nar ve zambaktır. Hera daima dolgun vücutlu, gür saçlı güzel bir kadın olarak tasvir edilmiştir.

Hera aynı zamanda geçimsiz, hırslı, kindar ve tutkulu bir kadındır. İşlerini çoğunlukla düzen kurarak yürütür. Hera tipik Yunan tanrıçası olarak Yunan yarımadasının ırk, soy, din ve dünya görüşlerini, çıkarlarını Anadolu'ya ve Ege'ye karşı savunmuştur. Argos Hera'nın kutsal ilidir. En ünlü tapınağı Samos adasında bulunur.

Üç güzeller yarışmasında birinciliği Afrodit'e kaptırması Paris ve Troya'ya karşı bitmez bir kin duymasına neden olmuş ve Troya'nın yokedilmesini istemiştir. Savaş boyunca hep Akhaları tutmuş, savaş Troyalıların lehine döndüğü zaman İda Dağı'nda savaşı seyreden Zeus'un yanına gelerek onunla sevişip, oyalayarak diğer tanrılarla birlikte Akhalara yardım etmiştir.

Hera, Afrodit'ten sonra en güzel tanrıça olduğu halde bunu hiç bir zaman kullanmamış, kendisine aşık olan erkekleri hep reddetmiş, Zeus'a hep sadık kalmıştır. Güzelliğini hep Zeus'a sunmuş, her yıl Kanathos Irmağının kutsal sularında yıkanarak bekaretini geri almıştır.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
theMira
Candy_Girl - avatarı
Candy_Girl
Ziyaretçi
2 Şubat 2012       Mesaj #5
Candy_Girl - avatarı
Ziyaretçi
Baş tanrı Zeus'un karısı ve kız kardeşidir. Yunanlılara göre Zeus ile Hera'nın düğünleri, yeryüzündeki her türlü bolluk ve verimliliğinin simgesidir.Bu evliliğe Hieros Gamos(Kutsal evlilik) adı verilir. Zeus ile Hera'nın evliliğinden Ares, Hebe ve Hephaistos doğmuştur.


14796d1316092230 hera



Zeus ile Olympos'a yerleşen tanrıça Zeus'un saltanatını paylaşmıştır. Onun gibi hayata, dünya düzenine, fırtına, rüzgar ve yağmurlara, mevsimlerin değişmesine hükmetmiştir. Her şeyden önce kadınları gözetir, onların hayatını düzenler, analığı ve doğumu koruyan bir tanrıça olmuştur. Evliliğin kutsal düzenini bozan herkes özellikle de Zeus'un sevgilileri ve çocukları en büyük düşmanlarıdır. Simgeleri tavus kuşu, nar ve zambaktır. Hera daima dolgun vücutlu, gür saçlı güzel bir kadın olarak tasvir edilmiştir


Hera aynı zamanda geçimsiz, hırslı, kindar ve tutkulu bir kadındır. İşlerini çoğunlukla düzen kurarak yürütür. Hera tipik Yunan tanrıçası olarak Yunan yarımadasının ırk, soy, din ve dünya görüşlerini, çıkarlarını Anadolu'ya ve Ege'ye karşı savunmuştur. Argos Hera'nın kutsal ilidir. En ünlü tapınağı Samos adasında bulunur.


Üç güzeller yarışmasında birinciliği Afrodit'e kaptırması Paris ve Troya'ya karşı bitmez bir kin duymasına neden olmuş ve Troya'nın yokedilmesini istemiştir. Savaş boyunca hep Akhaları tutmuş, savaş Troyalıların lehine döndüğü zaman İda Dağı'nda savaşı seyreden Zeus'un yanına gelerek onunla sevişip, oyalayarak diğer tanrılarla birlikte Akhalara yardım etmiştir.


Hera, Afrodit'ten sonra en güzel tanrıça olduğu halde bunu hiç bir zaman kullanmamış, kendisine aşık olan erkekleri hep reddetmiş, Zeus'a hep sadık kalmıştır. Güzelliğini hep Zeus'a sunmuş, her yıl Kanathos Irmağının kutsal sularında yıkanarak bekaretini geri almıştır.





HERA (JUNON)

Kronos'un büyük kızı olan Hera aynı zamanda Baş Tanrının karısıdır. Zeus kendisine bir hayat arkadaşı aradığı zaman o henüz sütannesi Markis ile birlikte yaşayan genç bir kzdı, ve Markis onu hiç yalnız bırakmıyordu. Bununla beraber bir kış mevsiminin çok soğuk bir gününde Hera ıssız bir yerde yalnız başına bulunuyordu. Birden bire soğuktan üşümüş, titreyen bir kuğu geldi ve omzuna kondu. Üşüyen kuşa acıyan Hera onu yakalayıp ısıtmak için göğsüne yasladı. Oysa bu bir kuş değil Baş Tanrı Zeus'tu.

"Hera, dedi istiyorum ki sen benim karım olasın, büyük gözlü güzel Tanrıça benim peşimden gel, OlymposTa parlak bir that üzerinde ve benim sağımda oturarak saltanat sür.

Hera razı oldu ve Baş Tanrı düğünü yapmak için karısını Kitheron dağının ormanlarla süslenmiş en yüksek tepesine götürdü. Tanrıların evlenmesine sevinen ağaçlar onları selamlamak için dallarını eğdiler ve çeşmelerden Ambrosia (Tanrıların özel içeceği) kokusu yayıldı. Bütün Tanrı ve Tanrıçalar bu düğünde bulunmak için Olypos dağından aşağı indiler. Düğün çok muhteşem oldu. Düğünde göklerin ve yerin bütün Tanrıları, perileri hazır bulunmuştu. Düğüne yalnız Khelone adındaki bir peri kızı gelmemişti. Bu yüzden tembelliğinin cezası olarak onu ağır hareketin ve hantallığın sembolü olan kaplumbağaya çevirdiler. Hera Baş Tanrının elinden tutar tutmaz yaldızlı bir bulut onları neşe içinde Olympos'un tepesine Zeus'un sarayına götürdü.


Güzel Tanrıça Hera o günden sonra; Ölümsüzler arasında, Baş Tanrının karısı, Olympos'un sultanı olarak kaldı. İlahi otoriteyi kocası ile birlikte paylaştı. O'da Zeus gibi bazen göğün en yüksek yerinde gürler, öfkeye kapıldığı zaman rüzgarın zincirlerini çözer, denizleri altüst ederdi. Denizlere sözünü geçirir ve bazen ayaklarının altında parlayan yıldızlara bile karışır onları idare ederdi.

Olympos'ta oturan bütün Tanrıçaların en güzeli en çok saygı göreni idi. Kocasının sarayında toplantı salonuna girdiği zaman bütün Tanrılar ayağa kalkar onu selamlarlardı. Onun öfekiside Zeus'unki gibi korkunçtu, tahtında otururken sinirlendiği zaman bütün Olympos'u titretirdi.
Mavi Peri - avatarı
Mavi Peri
Ziyaretçi
21 Haziran 2012       Mesaj #6
Mavi Peri - avatarı
Ziyaretçi
Hera

Yunan mitolojisinde evlilik tanrıçası. Bahar çiçekleri ve toprak tanrıçası da sayılırdı. Baştanrı olan kardeşi Zeus ile evlendi. Kıskanç, hırçın, çok konuşan, duygusal bir tanrıça olarak tanımlandı. Evli kadınları korumak, evrenin düzenlenişinde Zeus'a yardımcı olmak onun görevlerindendi. Evlilikleri her yıl törenlerle kutlanırdı. Romalılar, Juno adlı tanrıça ile Hera'yı bir tutardı.

MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi