Arama

Önemli İcatlar - Paraşüt

Güncelleme: 18 Temmuz 2012 Gösterim: 18.603 Cevap: 4
KisukE UraharA - avatarı
KisukE UraharA
VIP !..............!
17 Mart 2008       Mesaj #1
KisukE UraharA - avatarı
VIP !..............!
Paraşüt
parasut2
Paraşüt, bir nesnenin atmosfere açık bir ortamda havanın kaldırma kuvvetinden yararlanarak yavaşça inmesini sağlayan gereçtir. M.S. 810-887 yılları arasında yaşayan Arap mucit Abbas Kasım İbn Firnas'ın İspanya-Kordoba'da paraşüte benzer bir alet kullandığı tarihi kayıtlarda mevcuttur.Çin'de de paraşütün ilk örnekleri kullanılmıştır. Leonardo Da Vinci'nin paraşütle ilgili çizimleri mevcuttur. İtalya'da 1470'lerden kalan başka paraşüt çizimleri bulunduğu gibi, 1595 yılında İtalyan Fausto Veranzio tarafından yapılan çizimler Da Vinci'nin ötesindedir. Günümüzde kullanılana en çok benzeyen paraşüt, 1783 yılında Fransız Louis-Sébastien Lenormand tarafından keşfedilmiştir. 1797 yılında Andre Jacques Garner bir sıcak hava balonundan ilk paraşüt atlayışını gerçekleştirmiştir.
Sponsorlu Bağlantılar
Paraşüt genelde askeri ve spor amaçlı kullanılmaktadır. İlk başlarda Asya İpeğinden yapılan paraşütler bu maddenin zor bulunması sebebi ile sonraları fabrika yapımı naylon maddelerle yapılmaya başlanmıştır.

İlk paraşüt ne zaman yapıldı?

Paraşüt ilk defa 1485 yılında, Leonardo da Vinci tarafından yapılan taslak çizimlerde yer aldı. Esas olarak ilk çizim ise, 1783 yılında Louis Sebastian Lenormand isimli bir Fransız tarafından yapıldı.
1785 yılında bir Fransız tarafından, bir sıcak hava balonundan paraşüt tutturulmuş bir sepet içerisinde aşağıya bırakılan köpek, paraşütle atlayan (atlatılan) ilk canlı olarak biliniyor.
Paraşütle atlayan ilk insan ise, 22 Ekim 1797 yılında Fransız Andre-Jacques Garnerin oldu. Boşlukta süzülmeye yönelik bu tutku, Garnerin ailesinin tamamında olduğu için, eşi Jeanne-Genevieve Labrosse de, 1799 yılında paraşütle atlayan ilk kadın olarak tarihe geçti. Paraşütle atlayan ikinci kadın ise, yine aynı aileden kuzen Elisa oldu.
Bir uçaktan paraşütle atlayan ilkler ise, erkeklerde 1912 yılında Missouri semalarında Kaptan Berry ve kadınlarda da 1913 yılında Los Angeles üstünde atlayışını yapan Georgia Broadwick.
Aşağıdaki çizimler ise, 1920 yılında patentleri alınan paraşüt dizaynları.

parasut1

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Gerçekçi ol imkansızı iste...
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
17 Kasım 2008       Mesaj #2
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
Paraşüt

Sponsorlu Bağlantılar
Havadaki bir cisim yere doğru düşerken Dünya'nın yerçekimi kuvvetinin et­kisiyle giderek hızlanır. Ama cismin hızı arttıkça havanın direnci de artar ve bu durum, havanın direnci cismi etkileyen yerçekimi kuvvetine eşit olana kadar sürer. Düşen cismi etkileyen bu zıt yönlü iki kuvvet eşit olunca birbirini dengeler ve artık düşüş hızı değiş­mez. Cisim sabit bir hızla düşüşünü sürdürür. İşte bu hıza, o cismin son hızı denir. Bir cismin yoğunluğu ne kadar büyükse son hızı da o kadar büyük olur. Oldukça yoğun olan insan vücudunun son hızı yaklaşık olarak saatte 190 kilometredir. Ama bir insan, kütlesini fazlaca artırmadan, karşılaşacağı hava direncini büyük ölçüde artıracak bir donanım kullanarak son hızını düşürebilir ve yere güven içinde, yumuşak bi­çimde inebileceği atlayışlar gerçekleştirebilir. İşte bu amaçla yapılmış olan donanımlara "paraşüt" denir.


İlk paraşüt tasarımını büyük İtalyan sanatçı Leonardo da Vinci (1452-1519) yapmıştır. Da Vinci'nin bu konuda çizdiği taslakta, bir ada­mın piramit biçimindeki keten bir çadırın altına dört iple bağlanmış olduğu görülür. Ama sonraki 250 yıl boyunca paraşütle ilgili pratik bir gelişme olmamıştır. Sonunda para­şütü bulanlar güneş şemsiyesinden esinlendi­ler. 1770'lerde Fransız baloncu Joseph Mont-golfier paraşüte bağladığı canlı bir koyunu yüksek bir kuleden aşağı attı; Montgolfier'nin yurttaşı Jean-Pierre Blanchard 1785'te benzer bir denemeyi, bir köpeği paraşüte bağlayıp balondan aşağı atarak yaptı. Louis-Sébastien Lenormand 1783'te bir kuleden paraşütle atladı; ama paraşütle düzenli ve başarılı atla­yışlar gerçekleştiren ilk kişi başka bir Fransız, André-Jacques Garnerin oldu. Garnerin 22 Ekim 1797'de Paris'in üzerinde bir balondan paraşütle atladı. Balondan paraşütle atlamak 19. yüzyılda çok sevilen bir eğlence türü oldu.

İlk başarılı paraşütlerin tümü şemsiye biçi­mindeydi. Kubbe adı verilen ve şemsiyeye benzeyen bu yapı, sert gergi çubuklarının üzerinin ipek dokuma ya da çadır beziyle kaplanmasıyla yapılmıştı. Yumuşak kubbeli ilk paraşütler 1880'lerde ortaya çıktı. Basık bir disk biçimindeki bu paraşütlerde diskin çevresine bir dizi askı ipi bağlanmıştı. Daha öncekiler gibi bu paraşütler de atlayıştan önce ya açık durumda olurdu ya da paraşütçünün atlamasıyla çekilerek balonda bulunan kutu­sundan çıkıp açılırdı. 1908'de ABD'li A. L. Stevens, paraşütçünün bir torba içinde yanın­da taşıdığı ve balondan atlayıp göze alabildiği sürece paraşütsüz olarak serbestçe düştükten sonra ipini çekerek açtığı bir paraşüt türü geliştirdi.

Uçaktan paraşütle ilk başarılı atlayışı 1912'de ABD'li yüzbaşı Albert Berry gerçek­leştirdi. I. Dünya Savaşı'nda balon mürette­batına ve pek ender olarak da pilotlara paraşüt verilirdi. Savaşın ancak son birkaç ayında ve yalnızca Almanya'da uçak mürette­batına paraşüt verilmeye başlandı. Kullanılan paraşütler, uçak ya da balondaki kutulara yerleştirilen türdendi. Paraşütçünün üzerinde taşıdığı ve atlayıştan sonra ipini çekerek açtığı çantalı paraşütlerin, yara alan ya da yanan bir uçaktan kurtulma aracı olarak kullanılması ancak 1918'de düşünüldü. ABD'li Floyd Smith bu tür bir paraşütün patentini 1918'de aldı, ama daha sonra paraşütlerin dünya çapında gelişmesini başka bir ABD'li, Leslie Irvin sağladı.

Günümüzde kullanılan paraşütler genellik­le naylondan yapılır ve açıldığı zaman kubbe çapı 5-6 metre kadar olur. Paraşütün kubbesi askı ipleriyle kuşam donanımına bağlıdır. Paraşütü kullanacak olan havacı, kemer ya da yelek biçimindeki kuşam tertibatını donanı­mını uçuş elbisesinin üzerine takar. Paraşütün kubbesi ve askı ipleri de belirli bir düzenle katlanıp özel çantasına yerleştirilmiş olarak havacının sırtı ya da göğsü üzerine takılır. Paraşütün ağırlığı genellikle 9 kg ile 15 kg arasındadır. Havacı uçaktan atladıktan birkaç saniye sonra paraşüt açılır. Paraşütün açılması ya havacının elle çektiği bir iple ya otomatik bir zamanlama aygıtıyla ya da uçağa bağlı bir ipin gerilmesiyle sağlanır. Gerilen esnek ipler paraşüt çantasının açılıp yaklaşık 75 cm çapın­da küçük bir "kılavuz paraşüt"ün çıkmasını sağlar. Havayla dolan bu paraşütün çekmesiy­le ana paraşüt çantadan çıkar. Paraşüt kubbe­sinin katları açılırken hızla bunların arasına dolan hava paraşütü bütünüyle açar. Saniye­de yaklaşık olarak 6 metrelik bir hızla düşen paraşütçü, askı iplerini şu ya da bu yana çekerek paraşüte dolan havanın bir bölümü­nün kaçmasını sağlayabilir; bu yolla iniş açısını ve iniş yerini belirli bir ölçüde denetle­yebilir. Yere inişin kolay olması için paraşüt­çünün yüzü sürüklenme yönüne dönük olur. Kuşam donanımında bulunan bir çabuk ayrıl­ma düzeneği, yere inen paraşütçünün para­şütten hemen ayrılabilmesini sağlar.

II. Dünya Savaşı'nda binlerce havacı para­şütle atlayarak yaşamlarını kurtarmışlardır. Ama, 1945'e gelindiğinde uçakların hızı öyle­sine artmıştı ki, artık pilotların o hızdaki bir hava akımı karşısında uçaktan çıkabilmesi çok güçtü. Uçak alçaktan uçarken de paraşü­tü açmak için yeterli zaman yoktu. Bu sorun­ları çözmek için Almanlar bazı avcı uçakların­da yaylı bir mancınık düzeneğinden yararlan­dılar; ama en iyi çözüm, ateşlenen fişekler yardımıyla pilot koltuğunun uçağın dışına fırlatılmasıydı. Bu tür koltuklar ilk kez İngil­tere'de geliştirildi. Gerektiği zaman pilotu uçaktan ayıran bu sistem günümüzde bütü­nüyle otomatik olarak çalışır. Pilot koltuk fırlatma kolunu çektiği zaman pilot kabininin kapağı yerinden çıkıp uçaktan ayrılır; pilot koltuğu uçaktan dışarı fırlar; acil oksijen tüpü açılır; uygun bir yükseklikte koltuk pilottan ayrılıp düşer ve paraşüt açılır.

Paraşütçülük çok sevilen bir spor dalıdır. Verilen bir hedefin tam üzerine inebilmeyi sağlayan özel paraşütler geliştirilmiştir. Bu tür paraşütler paraşütçünün öne doğru bir hız kazanmasını, bundan yararlanarak yönü­nü düzeltebilmesini ve rüzgârın etkisine karşı koyabilmesini sağlar. Günümüzde naylondan yapılmış, kıvrık kanatları andıran yeni para­şüt türleri de kullanılmaktadır.

Günümüzde uçakların iniş hızları öylesine büyüktür ki, tekerlekleri yere değdikten son­ra duruncaya kadar uzun bir yol almaları gerekmektedir. Bu yolu kısaltmak için, bazı uçaklar inişte açılan ve fren görevi gören paraşütlerle donatılmıştır. Dünya'ya dönen uzay araçlarının atmosfere girdikten sonra güvenli bir biçimde yere inebilmesi için de paraşütlerden yararlanılır.

MsxLabs & TemelBritannica


BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen Mira; 18 Temmuz 2012 22:56 Sebep: Yazı stili düzenlendi.
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
misafir - avatarı
misafir
Ziyaretçi
16 Mart 2010       Mesaj #3
misafir - avatarı
Ziyaretçi
Paraşüt
MsXLabs.org

Paraşüt, bir nesnenin atmosfere açık bir ortamda havanın kaldırma kuvvetinden yararlanarak yavaşça inmesini sağlayan gereçtir. M.S. 810-887 yılları arasında yaşayan Arap mucit Abbas Kasım İbn Firnas'ın İspanya-Kordoba'da paraşüte benzer bir alet kullandığı tarihi kayıtlarda mevcuttur.Çin'de de paraşütün ilk örnekleri kullanılmıştır. Leonardo Da Vinci'nin paraşütle ilgili çizimleri mevcuttur. İtalya'da 1470'lerden kalan başka paraşüt çizimleri bulunduğu gibi, 1595 yılında İtalyan Fausto Veranzio tarafından yapılan çizimler Da Vinci'nin ötesindedir. Günümüzde kullanılana en çok benzeyen paraşüt, 1783 yılında Fransız Louis-Sébastien Lenormand tarafından keşfedilmiştir. 1797 yılında Andre Jacques Garner bir sıcak hava balonundan ilk paraşüt atlayışını gerçekleştirmiştir. Paraşüt genelde askeri ve spor amaçlı kullanılmaktadır. İlk başlarda Asya İpeğinden yapılan paraşütler bu maddenin zor bulunması sebebi ile sonraları fabrika yapımı naylon maddelerle yapılmaya başlanmıştır.

İlk paraşüt ne zaman yapıldı?

Paraşüt ilk defa 1485 yılında, Leonardo da Vinci tarafından yapılan taslak çizimlerde yer aldı. Esas olarak ilk çizim ise, 1783 yılında Louis Sebastian Lenormand isimli bir Fransız tarafından yapıldı.
1785 yılında bir Fransız tarafından, bir sıcak hava balonundan paraşüt tutturulmuş bir sepet içerisinde aşağıya bırakılan köpek, paraşütle atlayan (atlatılan) ilk canlı olarak biliniyor. Paraşütle atlayan ilk insan ise, 22 Ekim 1797 yılında Fransız Andre-Jacques Garnerin oldu. Boşlukta süzülmeye yönelik bu tutku, Garnerin ailesinin tamamında olduğu için, eşi Jeanne-Genevieve Labrosse de, 1799 yılında paraşütle atlayan ilk kadın olarak tarihe geçti. Paraşütle atlayan ikinci kadın ise, yine aynı aileden kuzen Elisa oldu. Bir uçaktan paraşütle atlayan ilkler ise, erkeklerde 1912 yılında Missouri semalarında Kaptan Berry ve kadınlarda da 1913 yılında Los Angeles üstünde atlayışını yapan Georgia Broadwick.

Aşağıdaki çizimler ise, 1920 yılında patentleri alınan paraşüt dizaynla paRAŞÜT. Havadaki bir cisim yere doğru düşerken Dünya'nın yerçekimi kuvvetinin et­kisiyle giderek hızlanır. Ama cismin hızı arttıkça havanın direnci de artar ve bu durum, havanın direnci cismi etkileyen yerçekimi kuvvetine eşit olana kadar sürer. Düşen cismi etkileyen bu zıt yönlü iki kuvvet eşit olunca birbirini dengeler ve artık düşüş hızı değiş­mez. Cisim sabit bir hızla düşüşünü sürdürür. İşte bu hıza, o cismin son hızı denir. Bir cismin yoğunluğu ne kadar büyükse son hızı da o kadar büyük olur. Oldukça yoğun olan insan vücudunun son hızı yaklaşık olarak saatte 190 kilometredir. Ama bir insan, kütlesini fazlaca artırmadan, karşılaşacağı hava direncini büyük ölçüde artıracak bir donanım kullanarak son hızını düşürebilir ve yere güven içinde, yumuşak bi­çimde inebileceği atlayışlar gerçekleştirebilir.

İşte bu amaçla yapılmış olan donanımlara "paraşüt" denir. İlk paraşüt tasarımını büyük İtalyan sanatçı Leonardo da Vinci (1452-1519) yapmıştır. Da Vinci'nin bu konuda çizdiği taslakta, bir ada­mın piramit biçimindeki keten bir çadırın altına dört iple bağlanmış olduğu görülür. Ama sonraki 250 yıl boyunca paraşütle ilgili pratik bir gelişme olmamıştır. Sonunda para­şütü bulanlar güneş şemsiyesinden esinlendi­ler. 1770'lerde Fransız baloncu Joseph Mont-golfier paraşüte bağladığı canlı bir koyunu yüksek bir kuleden aşağı attı; Montgolfier'nin yurttaşı Jean-Pierre Blanchard 1785'te benzer bir denemeyi, bir köpeği paraşüte bağlayıp balondan aşağı atarak yaptı. Louis-Sébastien Lenormand 1783'te bir kuleden paraşütle atladı; ama paraşütle düzenli ve başarılı atla­yışlar gerçekleştiren ilk kişi başka bir Fransız, André-Jacques Garnerin oldu. Garnerin 22 Ekim 1797'de Paris'in üzerinde bir balondan paraşütle atladı. Balondan paraşütle atlamak 19. yüzyılda çok sevilen bir eğlence türü oldu.

İlk başarılı paraşütlerin tümü şemsiye biçi­mindeydi. Kubbe adı verilen ve şemsiyeye benzeyen bu yapı, sert gergi çubuklarının üzerinin ipek dokuma ya da çadır beziyle kaplanmasıyla yapılmıştı. Yumuşak kubbeli ilk paraşütler 1880'lerde ortaya çıktı. Basık bir disk biçimindeki bu paraşütlerde diskin çevresine bir dizi askı ipi bağlanmıştı. Daha öncekiler gibi bu paraşütler de atlayıştan önce ya açık durumda olurdu ya da paraşütçünün atlamasıyla çekilerek balonda bulunan kutu­sundan çıkıp açılırdı. 1908'de ABD'li A. L. Stevens, paraşütçünün bir torba içinde yanın­da taşıdığı ve balondan atlayıp göze alabildiği sürece paraşütsüz olarak serbestçe düştükten sonra ipini çekerek açtığı bir paraşüt türü geliştirdi.

Uçaktan paraşütle ilk başarılı atlayışı 1912'de ABD'li yüzbaşı Albert Berry gerçek­leştirdi. I. Dünya Savaşı'nda balon mürette­batına ve pek ender olarak da pilotlara paraşüt verilirdi. Savaşın ancak son birkaç ayında ve yalnızca Almanya'da uçak mürette­batına paraşüt verilmeye başlandı. Kullanılan paraşütler, uçak ya da balondaki kutulara yerleştirilen türdendi. Paraşütçünün üzerinde taşıdığı ve atlayıştan sonra ipini çekerek açtığı çantalı paraşütlerin, yara alan ya da yanan bir uçaktan kurtulma aracı olarak kullanılması ancak 1918'de düşünüldü. ABD'li Floyd Smith bu tür bir paraşütün patentini 1918'de aldı, ama daha sonra paraşütlerin dünya çapında gelişmesini başka bir ABD'li, Leslie Irvin sağladı.

Günümüzde kullanılan paraşütler genellik­le naylondan yapılır ve açıldığı zaman kubbe çapı 5-6 metre kadar olur. Paraşütün kubbesi askı ipleriyle kuşam donanımına bağlıdır. Paraşütü kullanacak olan havacı, kemer ya da yelek biçimindeki kuşam tertibatını donanı­mını uçuş elbisesinin üzerine takar. Paraşütün kubbesi ve askı ipleri de belirli bir düzenle katlanıp özel çantasına yerleştirilmiş olarak havacının sırtı ya da göğsü üzerine takılır. Paraşütün ağırlığı genellikle 9 kg ile 15 kg arasındadır.

Havacı uçaktan atladıktan birkaç saniye sonra paraşüt açılır. Paraşütün açılması ya havacının elle çektiği bir iple ya otomatik bir zamanlama aygıtıyla ya da uçağa bağlı bir ipin gerilmesiyle sağlanır. Gerilen esnek ipler paraşüt çantasının açılıp yaklaşık 75 cm çapın­da küçük bir "kılavuz paraşüt"ün çıkmasını sağlar. Havayla dolan bu paraşütün çekmesiy­le ana paraşüt çantadan çıkar. Paraşüt kubbe­sinin katları açılırken hızla bunların arasına dolan hava paraşütü bütünüyle açar. Saniye­de yaklaşık olarak 6 metrelik bir hızla düşen paraşütçü, askı iplerini şu ya da bu yana çekerek paraşüte dolan havanın bir bölümü­nün kaçmasını sağlayabilir; bu yolla iniş açısını ve iniş yerini belirli bir ölçüde denetle­yebilir. Yere inişin kolay olması için paraşüt­çünün yüzü sürüklenme yönüne dönük olur. Kuşam donanımında bulunan bir çabuk ayrıl­ma düzeneği, yere inen paraşütçünün para­şütten hemen ayrılabilmesini sağlar.

II. Dünya Savaşı'nda binlerce havacı para­şütle atlayarak yaşamlarını kurtarmışlardır. Ama, 1945'e gelindiğinde uçakların hızı öyle­sine artmıştı ki, artık pilotların o hızdaki bir hava akımı karşısında uçaktan çıkabilmesi çok güçtü. Uçak alçaktan uçarken de paraşü­tü açmak için yeterli zaman yoktu. Bu sorun­ları çözmek için Almanlar bazı avcı uçakların­da yaylı bir mancınık düzeneğinden yararlan­dılar; ama en iyi çözüm, ateşlenen fişekler yardımıyla pilot koltuğunun uçağın dışına fırlatılmasıydı. Bu tür koltuklar ilk kez İngil­tere'de geliştirildi. Gerektiği zaman pilotu uçaktan ayıran bu sistem günümüzde bütü­nüyle otomatik olarak çalışır. Pilot koltuk fırlatma kolunu çektiği zaman pilot kabininin kapağı yerinden çıkıp uçaktan ayrılır; pilot koltuğu uçaktan dışarı fırlar; acil oksijen tüpü açılır; uygun bir yükseklikte koltuk pilottan ayrılıp düşer ve paraşüt açılır.

Paraşütçülük çok sevilen bir spor dalıdır. Verilen bir hedefin tam üzerine inebilmeyi sağlayan özel paraşütler geliştirilmiştir. Bu tür paraşütler paraşütçünün öne doğru bir hız kazanmasını, bundan yararlanarak yönü­nü düzeltebilmesini ve rüzgârın etkisine karşı koyabilmesini sağlar. Günümüzde naylondan yapılmış, kıvrık kanatları andıran yeni para­şüt türleri de kullanılmaktadır. Günümüzde uçakların iniş hızları öylesine büyüktür ki, tekerlekleri yere değdikten son­ra duruncaya kadar uzun bir yol almaları gerekmektedir. Bu yolu kısaltmak için, bazı uçaklar inişte açılan ve fren görevi gören paraşütlerle donatılmıştır. Dünya'ya dönen uzay araçlarının atmosfere girdikten sonra güvenli bir biçimde yere inebilmesi için de paraşütlerden yararlanılır.
Son düzenleyen Mira; 18 Temmuz 2012 22:08
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
13 Ocak 2012       Mesaj #4
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
Paraşüt Evrimi
MsXLabs.org

Kelime 'paraşüt' karşı korumak için Fransızca kelime para, ve düşüş anlamına gelen sözcük oluk elde edilmiştir. Bugün, paraşüt, yanan bir avcı jeti ve diğer askeri uçak çıkartma için kullanılır. Yağmur ormanları, çöller, okyanuslar ve yüksek rakımlı arazilerde gibi ulaşılmaz bölgelere gıda ve ilaç gibi acil mal, iniş için kullanılır. Paraşütler, böylece havanın bölgesi kendisini tahliye için uçak için daha fazla zaman vererek, bomba iniş hızını azaltmak için kullanılır. Hakettiği ilgiyi de uzay teknolojisi içine kendi yolunu buldu ve uzay kapsülleri karaya güvenli bir şekilde geri getirmek için kullanılır. Ayrıca macera sporları için kullanılır. Bu makale, paraşütler, geçmişi tartışmak ve nasıl yüzyıllar boyunca değişiklikler geçirmiş.

Çağlar boyunca Paraşütler Evrimi

1 - Leoranrdo Da Vinci

Efsanevi Leonardo Da Vinci, paraşüt ilk konsepti ile geldi bir yerde 1483 ve 1485 arasında oldu. Onun yüksek binalar insanları tahliye etmeye yönelik bir piramit şeklindeki bir bez çadır benzeri bir yapı, bir kroki çizdi. Bu taslak hakkında şaşırtıcı, usulüne uygun çadır bağlı olan dört süspansiyon tellere asılı olan bir adam gösteriyor ki aslında! Ancak, bu kavram yürütülen ve çok uzun bir süre için bir kroki kaldı değildi. Bununla birlikte, bizim için de ilk fikir veren bu büyük adam , bir paraşüt nasıl çalıştığını ve mekanizma aslında üzerinde test edilmiş ve kullanıma sokulacak mi ! Bu, Leonardo Da Vinci 'Paraşüt Baba' olarak görülmüştür neden nedeni budur.

2 - Paolo Guidotti

Guidotti Gerçekte, 1590 yılında uçmaya çalıştı, ve, uçan konsept testleri ilk pratik girişimi yapmak için ilk insan olduğuna inanılmaktadır. O bir sanatçı ve buluşlar için bir meraklısı oldu. O Da Vinci ilham alarak, bir contraption yapmış olduğuna inanılmaktadır. Ancak, hiçbir şekilde kroki için benzer bir şey yaptı. Onun contraption balina kemikleri, tüyleri ile yara olmuştu oluşan kanatları vardı. O bir bina atladı ve birkaç saniye boyunca uçan bir evin çatısı üzerine çökmesini önce sona erdi. O süreç içinde bacağını kırdı ve konsepti ile daha fazla deney yapmak hiç denemedim. Bununla birlikte, onun girişimi hala yüksek kabul edilir.

3 - Faust Veranzio - Uçan Adam

Faust Veranzio, 1617 yılında Leonardo Da Vinci'nin kavramsal tasarımlardan ilham aldı ve bez kullanarak sert bir çerçeveli paraşüt yarattı. Anlamına gelen Homos Volans, Uçan Adam çağırdı. Veranzio paraşüt ilk modeli inşa edilmiş ve aslında uçmak ilk insan olarak kabul edilir. O onun paraşüt test edildiğinde 61 yaşında idi ve Venedik St Mark Campanile atladı. Ancak, bu olay uzun yıllar sonrasına kadar insanlar farkında değildi.

4 - Sebastian Lenormand

1783 yılında, bu Fransız fizikçi ve mucit başarıyla, 14 ayak bu yapının bir paraşüt kullanarak zemine inmeyi başardı. Onun paraşüt bez ve hafif ahşap çerçeveler yapıldı. Fransa'da Montpellier Rasathanesi atladı. Onun buluşun tasarımı kavramı uzun boylu yanan binalardan insanları tahliye yardımcı olabilecek bir mekanizma yapmak.

5-De Montgolfier Kardeşler - Sıcak Hava Balonu

Iki erkek kardeşi Joseph-Michel Montgolfier ve Jacques-Étienne Montgolfier, 1782 yılında dünyanın ilk sıcak hava balonu icat etti ve Montgolfiére olarak adlandırılır . Onlar nihayet başarıyla kaldırmak için bazı başarısız girişimleri yoluyla gitmek zorunda kaldı. Onlar gerçek bir uçan makine icat etmiş, iddialarını halka açık bir gösteri vermeye karar verdi. Bu gösteri Annonay, Fransa, 5 Haziran 1783 tarihinde gerçekleşti.

6 - Jerome Lalandes - Paraşüt Kullanıcı Vent

Jacques-Andre Garnerin, 1797 yılında yaptığı ilk başarılı sıçrama yaptı. O olmayan bir sert çerçeveli paraşüt ve 8000 metre gelen bir hidrojen balonu atladı. Fransız astronom Jerome Lalandes birkaç değişiklik önerdi bu atlamadan sonra oldu. Bu paraşüt kanopi üst kısmında küçük delikler dahil. Bu değişiklik, bugün hala kullanımda, ve havadaki iken salınımları önlemek amacıyla ve iniş sırasında paraşüt havalandırma denir.

7 - Kathe Paulus - Katlanmış Sergi Türü

Kathe 1890 yılında, bugüne kadar ilk kadın profesyonel paraşütçü olarak kabul edildi. O, 'ara kabloları elle bir bıçakla kesilmiş olması gereklidir katlanmış sergi tipi paraşüt kullanarak tercih etti.

8 - Charles Broadwick - Aviator Paketi

Bugün çok hayat kurtarıcı ceket gibi bir ceket giyilir olması gerekiyordu paraşüt tasarımı, öncü Amerikalı tasarımcı oldu. 'Aviator Paketi' kendi tasarımı olarak adlandırılır. Bir uçaktan atladı olarak ara kabloları kısa sürede bozdum paraşüt otomatik oldu. Ara kabloları, en kısa sürede pilotunu uçaktan atladı ve yüksek hızları ile temas geldi ve yerçekimine meydan okuyan çıkması bekleniyor. Ancak bu sistem, öngörülemez bir nitelik taşıyordu.

9 - Harp Kullanım - Geri Paketi

Paraşütün kullanılması, I. Dünya Savaşı Bununla birlikte, bazı pilotların hayatlarını kurtarmak için resmi izni olmadan, 1916 yılından sırasında kullanılan geç yıllarına kadar yasaklanmıştır. Nedenle bir kez uçağın kontrolü dışında olduğunu, kendilerini ölmesine izin atık görünüyordu. Hava hizmetleri, iyi eğitimli ve mükemmel pilotlar kaybetmek daha az uçak kaybetmek iyi olduğunu fark etti.

ABD hava kuvvetleri, Wilbur Wright Field ilk Paraşüt Bölüm oluştuğunu 1918 yılında oldu. J. Floyd Smith ve bazıları çekme kablosu veya halka 'Arka Paketi' öne sürmüştü. 30 metre çapında ipek gölgelik kullandı. 1919 yılında, Leslie Irvin kullanarak ilk atlama bu mekanizma (Model A), saatte 80 mil hızla 1500 feet düştükten sonra başarılı bir iniş yaptı. Sonra, Irving Hava Chute Şirketi kuruldu. Model A modeli S dönüştü ve uzun yıllar sonrasına kadar askeri kaldığı C-9 tente, denirdi.

10 - Knacke ve Madelung - Şerit Paraşüt

Onlar, yüksek hız ve yükseklik dayanacak paraşüt tanıttı! Bu, günümüz paraşütler için başlangıcı, 1930 yılından itibaren süreç başladı. Şerit tabanlı paraşüt, düşük etkili ve düşük hasar ile indi, böylece ağır nesnelerin hızını azaltmak gerekiyordu, bu dönemde oluşturuldu. Ilk kez, paraşüt, 1937 yılında Almanlar kredi verilecek olan, uçağın iniş hızını azaltmak için kullanılmıştır. Bu tekniği başarıyla uçağın yavaşlama düzeyleri yavaşlamış, tekne ya da hareketi ile ivme kesmedi. Bu yeni teknoloji, iniş sırasında daha yüksek verim sağlayan geri çekilebilir dalış frenleri, vardı.

11 - Halka Yuvası Paraşüt

Bu tasarım uçakları için şerit paraşüt yerine, modern bir değişiklik getirilmiştir, bugün hala kullanımda şekilde, 1951 yılında icat edilmiştir.

12 - Domina Jalbert'in - Parafoil Ram-Air Paraşüt

Bu paraşüt gibi dikdörtgen yay şekli ile eşsiz bir tasarıma sahiptir. Aynı zamanda ilk tasarımları pilotunu çok el planör gibi paraşüt, yönlendirmek için izin. Ancak mücadele görevleri sırasında kolay bir hedef haline getiren, hava sahasını tamamen parlama dışında bir sürü gerektirir, hem de çok belirgindir çünkü, askeri kullanımı çok sınırlıdır. Askeri taktikler, daha az göze çarpan tasarımları gerektirir ve bu nedenle Parafoil üzerinde geleneksel tasarımları tercih ediyor.

Paraşütün geçmişi efsanevi Leonardo Da Vinci'nin paraşütü başlangıç tasarımı ile başladı. İronik bir biçimde, onun tasarımı hala pratik olarak sona erdi. Tasarım, gerçek bir paraşüt içine yapılmış ve 2000 yılında İngiliz Adrian Nicholas tarafından başarıyla nakledildi.

Rohini Mohan
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 3 üye beğendi.
Son düzenleyen Mira; 18 Temmuz 2012 22:53 Sebep: Yazı stili düzenlendi.
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
18 Temmuz 2012       Mesaj #5
Mira - avatarı
VIP VIP Üye
Paraşüt
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi

İnsanların ya da eşyaların yüksek yerlerden ya da uçaklardan yere atlamasında ya da atılmasında kullanılan araç. Paraşüt, dayanıklı bir bezden, özellikle de bu iş için dokunmuş ipekli kumaştan yapılır. Son zamanlarda naylondan da yapılmaya başlanmıştır. Normal bir paraşüt, şemsiye şeklinde, 8 metre çapında, naylondan yapılma bir yarımküre biçimindedir. Yarımkürenin kenarlarından eşit aralıklarla sarkan naylon ipler, bir noktada birleşir ve buraya atlayacak kişi ya da atılacak eşya bağlanır. Paraşütün tam tepesinde bulunan bir delik, içindeki havanın düzenli olarak çıkmasını ve paraşütün sallanmamasını sağlar. Atlayan, atladıktan belli bir süre sonra paraşütün ipini çeker ve paraşüt büyük bir şemsiye gibi açılıp havayla dolar, geniş bir yüzey oluşur. Bu yüzeye düşen havanın kaldırma kuvveti, insanı yere çeken yerçekimi kuvvetine karşı yönde bir kuvvet doğurur. Bu kuvvet sayesinde yere düzenli iniş sağlanır. Paraşüt, en çok savaş sırasında kullanılmasına karşılık, barış dönemlerinde de çeşitli amaçlarla kullanılır. Paraşütle atlama sporu yapanlar vardır.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.

Benzer Konular

5 Mart 2017 / Misafir Mühendislik Bilimleri
2 Eylül 2011 / Misafir Taslak Konular
13 Haziran 2008 / KisukE UraharA Mühendislik Bilimleri