E’ûzü okumak, (E’ûzü billâhi minesseytânirracîm) demekdir. Besmele okumak,(Bismillâhirrahmânirrahîm) demekdir. Abdüllah ibni Abbâs diyor ki, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki, (Kur’ân-ı kerîme saygı göstermek,E’ûzü okuyarak baslamakla olur ve Kur’ân-ı kerîmin anahtarı, Besmeledir).Günâhı çok olanlarE’ûzüye sıgınmısdır. Allahü teâlâ, Nahl sûresinin doksanyedinci âyetinde meâlen,Peygamberine “sallallahü aleyhi ve sellem” (Kur’ân-ı kerîm okuyacagın zemân E’ûzü... söyle) buyurmusdur. Bu emr, (Allahın rahmetinden uzak olan ve gazabına ugrayarak dünyâda ve âhıretde helâk olan seytândan, Allahü teâlâya sıgınırım,korunurum, yardım beklerim. Ona haykırır, feryâd ederim de!) demekdir.
Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki: (Hoca çocuga, Besmele okur, çocuk da söyleyince, Allahü teâlâ, çocugun ve anasının ve babasının ve hocasının Cehenneme girmemesi için sened yazdırır). Abdüllah ibni Mes’ûd “radıyallahüanh” diyor ki, (Cehennemde azâb yapan ondokuz melekden kurtulmak istiyen,Besmele okusun! Besmele, ondokuz harfdir). Levh-i mahfûzda, ilk yazılan,Besmeledir. Âdeme “aleyhisselâm” ilk gelen, Besmeledir. Mü’minler, Besmele yardımı ile, Sırâtdan geçer. Cennet da’vetiyyesinin imzâsı Besmeledir.Besmelenin ma’nâsı: (Her var olana, onu yaratmakla iyilik etmis ve varlıkda durdurmakla,yok olmakdan korumakla iyilik etmis olan Allahü teâlânın yardımı ile,bu kitâbı yazabiliyorum. Ârifler, Onu ilah olarak tanıdı. Âlemler, Onun merhameti ile rızk buldu. Günâh isliyenler, Onun rahmeti ile Cehennemden kurtuldu)demekdir. Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerîme bu üç ismi ile basladı. Çünki, insanın üç hâli vardır. Dünyâ, kabr ve âhıret hâlleri. Insan, Allahü teâlâya ibâdet ederse, dünyâda islerini kolaylasdırır. Kabrde ona acır, âhıretde günâhlarını afv eder.Elhamdülillah! Herhangi bir kimse, herhangi bir zemânda, herhangi bir yerde, herhangi bir kimseye, herhangi bir seyden dolayı, herhangi bir sûretle hamd ederse, bu hamd ve senâların, medhlerin hepsi, Allahü teâlânın hakkıdır. Hamd, bütün ni’metleri Allahü teâlânın yaratdıgına ve gönderdigine inanmak ve söylemek demekdir.Sükr, bütün ni’metleri islâmiyyete uygun olarak kullanmak demekdir. Ni’met, fâidelisey demekdir. Ni’metler, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitâblarında yazılıdır. Ehl-i sünnet âlimleri, meshûr olan dört mezhebin âlimleridir. Herseyi yaratan, terbiye eden, yetisdiren, her iyiligi yapdıran, gönderen hep Odur. Kuvvet ve kudret sâhibi yalnız Odur. O hâtırlatmazsa, kimse, iyilik ve kötülük yapmagı irâde, arzû edemez.Kulun irâdesinden sonra, O da istemedikce, kuvvet ve fırsat vermedikce, hiçbir kimse,hiçbir kimseye, zerre kadar, iyilik ve kötülük yapamaz. Kulun istedigi herseyi,O da irâde ederse, dilerse yaratır. Yalnız Onun diledigi olur. Iyilik ve kötülük yapmagı,çesidli sebeblerle hâtırlatmakdadır. Merhamet etdigi kulları kötülük yapmak irâde edince, O irâde etmez ve yaratmaz. Iyilik yapmak irâde etdikleri zemân, O da irâde eder ve yaratır. Böyle kullardan hep iyilik meydâna gelir. Gazab etdigi düsmanlarının kötü irâdelerinin yaratılmasını, O da irâde eder ve yaratır. Bu kötü kullar, iyilik yapmak irâde etmedikleri için, bunlardan hep fenâlık hâsıl olur. Demek oluyor ki, insanlar, bir âlet, bir vâsıtadır. Kâtibin elindeki kalem gibidir. Su kadar var ki, kendilerine ihsân edilmis olan (Irâde-i cüz’iyye)lerini kullanarak, iyilik yaratılmasını istiyen, sevâb, kötülük yaratılmasını istiyen, günâh kazanır. Allahü teâlâ, insanların istekli islerini onların irâdeleri ile yaratmasını ezelde dilemisdir. Islerin insan irâdesi ile yaratılması, ezeldeki ilâhî irâde ile yaratılması demekdir.
Sponsorlu Bağlantılar
SE’ÂDET-I EBEDIYYE
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....