Arama

Alevilik ve Sünnilik Arasındaki Farklar

Güncelleme: 15 Ağustos 2012 Gösterim: 29.727 Cevap: 0
mhmmdcngz - avatarı
mhmmdcngz
Ziyaretçi
15 Ağustos 2012       Mesaj #1
mhmmdcngz - avatarı
Ziyaretçi
Alevilik ve Sünnilik kavramları arasındaki farklar özellikle Sünni bir dinsel inanışın yaygın olduğu Türkiye’de Alevi vatandaşların sorunları ve talepleri yüzünden en fazla merak edilen dinsel kavramlar arasında yer almaktadır. Son günlerde Türkiye’de Aleviler ve verilecek haklar din derslerinde Alevilik’in konumu gibi tartışmalar bizi Alevilik ve Sünnilik nedir ve arasındaki farklar nelerdir sorusunu açıklamaya itti.

Sponsorlu Bağlantılar

SÜNNİLİK
“Ehl-i sünnet” olarak bilinen bu kavram zaman zaman halk dilinde sünnilik olarak adlandırılmaktadır.Ehl-i sünnet anlayışını benimseyen müslümanlar dünya üzerideki müslüman nüfusunun %80-%85′lik kısmını oluşturur. Sünnilik siyasi olarak ayrıldığı şiiliğin yanında keni içerisinde de 4 fıkhi mezhebe, ve itikadi 2 mezhebe ayrılır.Ancak bu ayrılıklar “ehl-i sünnet” anlayışına zarar vermez, çünkü ayrılan mezhepler ehl-i sünnet inanışına göre Kur’an ve sünnet yani Hz. Muhammed in öğretilerine tezat oluşturmaz.Örneğin iki farklı fıkhi mezhep olan şafilik ve hanefilik abdesti bozan durumlar için farklı haller zikretmiştir.Bu farklılık Hz Muhammed in aynı olay için farklı olaylarda farklı tavır sergilemesi ile ilgilidir.Ancak bu ayrım sonuçta İslami rükünlere bir tezat oluşturmaz.Bir başka örnek zikredecek olursak, boşanma Katolik Hristiyanların aksine İslamda dinen çok durumda geçerli ve zaman zaman şart bir haldir.Ancak boşanmanın da önüne evliliğin ciddi bir mesele olduğunu hatırlatan bir takım setler çekilmiştir.Bu setler şafi mezhebinde biraz daha yumuşak fakat hanefilik de biraz daha ağır olabilmektedir.Önemi bir bilgi olarak zikredelim ki; Ehl-i sünnettin içinde ayrılmış bu mezhepler arasında bir insan gerekli durumlarda tercihte bulunabilir. Bu mezhep imamları ve büyük müçtehidler tarafından icazet almıştır.Örneğin; Şafi mezhebinde kadınla temas abdesti bozarken Hanefi mezhebinde kadınla tema sabdesti bozmaz.Hac ibadetinde zorunlu hallerden dolayı kadın -erkek arasında bir temas kaçınılmaz oluyor. Bundan dolayı Şafi mezhebi Kabede Hanefiliğe uymayı telkin eder.

Ehl-i Sünnet Haritası

400px Muslims schools

Mezheplere Göre Fıkıh Okulları
400px Madhhab Map2
İslam dünyasının haritası. Hanefiler (yeşil renkte) Türkiye’de, Yakın Doğu’nun kuzeyinde, Merkezi Asya ve Hindistan’da üstünlük teşkil eder.


ALEVİLİK

alevilik sunnilik 300x225
Alevilik Türkiye’de Sünnilik’ten sonra en fazla mensubu olan ikinci dini inanış türüdür. Birden çok kolu olduğu için tam olarak Alevilik budur diye bir açıklama yapmak pek mümkün gibi gözükmektedir. Çünkü her inanışta olduğu gibi Alevilikte de bir çok farklı kol bulunmakta ve bunlar arasında büyük farklar bulunmaktadır. Hatta Aleviliğin İslamı bir mezhep olup olmadığı dahi tartışma konusudur. Sünni kesimin bir kısmı Aleviliği tamamen İslamda olmayan İslam dışı benimsedikleri için İslami bir mezhep değildir hatta ayrı bir dindir şeklinde tanımlarken iken İslami bir inanış biçimi olduğunu söyleyenler de olmuştur.Bu açıklamaların altında Kavramsal alanda Aleviliğin birkaç tanımı yapılmakta ve bunun doğal bir sonucu olarak Alevi kelimesi birkaç topluluğa nisbet edilmektedir.
Birinci olarak Aleviliği Türkçe telaffuzu iledeğerlendiren görüş etrafında konuşacağız. Buna göre Alevilik, Ali ile evi kelimelerinin birleştirilmesinden meydana gelmiştir. Ali + evi şeklinde bir araya getirilen kavramda, aradaki “i”harfi düşmüş ve anlatılmak istenilen şey Alevi olarak kavramlaşmıştır. Alevi kavramı ise yalnızca îmam Ali Aleyhisselam’ in soyundan gelen insanları kapsamaktadır. (1)
Ikinci olarak etrafında konuşacağımız görüş, Aleviliği Arapça telaffuzu ile ele alan görüştür. Arapça’ da Alevi kavramı “Ali ‘ye ait”,”Ali ‘ye mensup” anlamına gelmektedir. Nasıl Hıristiyanlara Hz. îsa(a) ‘a bağlı olmalanndan dolayı- daha doğuşu onlar böyle iddia ediyorlar – îsevi ; Yahudilere de Hz. Musa (a)'a bağlı olmaları sebebiyle Musevi deniyorsa, aynı şekilde Hz. Ali (a)'a bağlı olanlara da, Alevi denmektedir. Buna göre, sondaki “i” harfi sahiplik anlamı taşır “v” harfi ise arada kaynaştırma harfidir. Sonuç olarak Alevilik, Ali taraftarlığıdır. (2)

TEMEL İNANÇ

Alevîlik, Allah-Muhammed-Ali üçlemesi ve Ehl-i Beyt, Oniki İmamları önemseyen Şiiliğin Onikicilik mezhebi ile ortak noktalara sahip bir yoldur.Alevîlikte incelenmesi gereken asıl inanç Vahdet-i Vücud veya Varlık birliği’dir. Ayrıca, tanrının insan dâhil evrendeki her şeyin içinde olduğu inancı da vardır. (Kamusaltanrıcılık)
Alevîlik Tanrı korkusu yerine sevgisini benimseyen, Kur’an-ı Kerîm’in şeklini değil özünü kabul ettiklerini belirten (Bâtınîlik), amacı ruhsal olgunlaşma (Seyr-ü süluk) olan bir tasavvuf yoludur.Özünü insan sevgisinde bulan, Tanrı’nın insanda tecelli ettiğine ve zerresinden oluştuğuna, onun için de insanın ölümsüzlüğüne inanan, ibadetlerinde kadın erkek ayrımı yapmadan, kendi öz diliyle, musikisiyle, semahıyla inancını icra etme biçimine denir.
Yaşamın amacını insanın ham ervahlıktan çıkarak, insan-ı kâmil olup, özüne dönmek olarak tanımlamaktadır.[kaynak belirtilmeli]Mürşid, Pîr ve Rehber huzurunda ikrar verilerek Dört Kapı Kırk Makam aşamasından geçilir. Alevî ibâdetinin uygulandığı mekân Cemevi-Pîrevidir. (3)

Tarihsel gelişimi

Anadolu’nun Müslümanlaşması sürecinde önemli izler bırakan Hoca Ahmed Yesevi, Ebu’l Vefâ, Ahi Evran, Hacı Bektaş-ı Veli, Taptuk Emre, Yunus Emre, Abdal Musa gibi önemli dînî şahsiyetlerle birlikte, Şah İsmail (Hatai) ve Hubyar Sultan’ı da önemser. Şah İsmail’in Alevîlik inancının yayılmasında büyük etkisi olmuştur (4). Alevîlik inancının, Anadolu’ya gelen Hazret-i Pîr sayesinde ve ozanların nefesleriyle hayat bulduğuna inanılmaktadır.

Alevilikte İbadet

Genelde Alevilerde ibadet zamanı şekli yeri bulunmamaktadır. Amaç insanın inan-ı Kamil denilen yüksek mertebeye ulaşmaya çalışmasıdır.Bu Aleviler için en büyük ibadettir.Bu nedenle Aleviler İslamın Beş Şartı diye geçen şartları yerine getirme diye bir yükümlülükleri olduklarını düşünmezler.hatta cem-evine, gidip gitmeme, diye bir zorunluluklari yoktur. Gerçek içten ve gizli; insanî ahlâksal kurallara uymadiktan sonra, yapilan ibadet ‘gösteristen’ öteye gitmez. Kendini ve halki, kandirmaktan baska bir sey degildir. Alevi /Bektasîlikte toplumsal anlamda bir tür ‘ibadet’ CEM kurumu içinde vardir. Kelime anlami ile CEM, BİRLİK demektir. “Alevîligin kalbi cem’de atar. Alevîligin sirri cem’de yatar” denilir. Alevîligi bütün yönleri ile anlamak Cem’i anlamaktan geçer. Cemde yapilan her hareketin, her sözün inançsal, kültürel, toplumsal sembolik anlamlari vardir. (5)
Alevîler, Muhammed bin Abdullah’ın son Peygamber olduğuna, Ali bin Ebu Talib’nin ise Veliliğine (ya da İmamlığına) inanırlar. Alevîleri, ibâdetlerini cem evinde yaparlar. Kadir Gecesi’ni bağlayan günlerde üç gün ve Muharrem ayında ise 12 gün oruç tutarlar. Muharrem’den sonra da üç gün Hızır Orucu tutarlar. Muharrem orucundan evvel üç gün Masumu Paklar orucunu tutarlar
Alevîler kendi içinde bir çeşit hiyerarşi oluşturmuştur. Örneğin “yol”a gönül vermiş olana “talip” denir. Kişi, yolun kurallarını yerine getirip bilgi düzeyini arttırdıkça yükselir. Alevîlik’te “Yol” denen deyimin temelini “Dört Kapı Kırk Makam” anlayışı oluşturmaktadır. Bunlar sırasıyla Şeriât, Tarikât, Marifet ve Hakikât kapılarıdır. Bu kapıların hepsinin “alt bölüm” olarak niteleyebileceğimiz On’ar tane makamı vardır. Bütün kapı ve makamların kendi içinde bir anlamı bulunmaktadır. Şeriat kapısı, özetle doğru inanç ve doğru yaşam tarzıdır ve toplumdaki her bireyin inanç ve yaşam kurallarını düzenler. Tarikat Kapısı ise tarikâta hizmet etmek, Alevîliğin kurallarına özen göstermektir. Marifet Kapısı ise bir nev’î kendisi için kuralları aşıp başkaları için de birşeyler yapabilmek, fedakar olabilmektir. Hakikat Kapısı, bütün dünyevi kaygıları aşıp kişinin Tanrı ile arasındaki sırra nail olması demektir(9)

TÜRKİYE’DE ALEVİ NUFUSU

Türkiye’de Alevi nufusu tam olarak belli olmamakla ve siyasi olaylardan ötürü araştırmaların çarpıtılmasıan karşın yapılan bir araştırmaya göre Türkiye’de 20 milyon Alevi bulunmaktadır. [6] Bir başka görüşe göre ise Türkiye’de 7 milyon alevi olduğu düşünülmektedir (7) Cumhuriyet’in ilk yıllarında ise alevilik nufusu ile ilgili üç kaynak verilebilinir. Birincisi; İttihat Terakki’nin Baha SaitBey’e yaptırdığı araştırmada Alevi nüfus yaklaşık; 4 milyondur. İkinci kaynak Atatürk’ün yanında Erzurum veSivas kongrelerini izleyen Mazhar Müfit Kansu’da Alevi nüfusu; 3-4 milyon olarak belirtir. Üçüncü kaynak ise; EnverBehnan Sapalyo, Mezhep ve Tarikatler kitabında Alevi nüfusu 6 milyon civarında belirtmesidir. O yıllarda yani 1920 yıllarında Türkiye’deki toplam nüfus; 13,5 milyondur.

ALEVİLİK’TE 4 KAPI 40 MAKAM İNANCI

Alevilik’te çok önemli bir inanış olan 4 kapı 40 makam inancı kâmil insan olma ilkelerini Hacı Bektâş-ı Velî’nin tespit ettiğine inanılır. Hacı Bektaş, “Kul Tanrı’ya kırk makamda erer, ulaşır, dost olur” demiştir
Bu ilkeler asama asama insani olgunluga ulastirir. Bir baska yoruma göre ise seriat anadan dogmak, tarikat ikrar vermek, marifet nefsini bilmek, hakikat Hakki özünde bulmak yollaridir.
Dört Kapı şunlardır:
1. Seriat
2. Tarikat
3. Marifet
4. Hakikat
Her kapının on makamı vardır:

Şeriat kapısının makamları:

1. Iman etmek,
2. Ilim ögrenmek,
3. Ibadet etmek,
4. Haramdan uzaklasmak,
5. Ailesine faydali olmak,
6. Cevreye zarar vermemek,
7. Peygamberin emirlerine uymak,
8. Sefkatli olmak,
9. Temiz olmak ve
10.Yaramaz islerden sakinmak.
Tarikat kapısının makamları
1. Tövbe etmek,
2. Mürsidin ögütlerine uymak,
3. Temiz giyinmek,
4. Iyilik yolunda savasmak,
5. Hizmet etmeyi sevmek,
6. Haksizliktan korkmak,
7. Ümitsizlige düsmemek,
8. Ibret almak,
9. Nimet dagitmak ve
10.Özünü fakir görmek
Marifet kapısının makamları
1. Edepli olmak,
2. Bencillik, kin ve garezden uzak olmak,
3. Perhizkarlik,
4. Sabir ve kanaat,
5. Haya,
6. Cömertlik,
7. Ilim,
8. Hosgörü,
9. Özünü bilmek ve
10. Ariflik.
Hakikat kapısının makamları
1. Alcakgönüllü olmak,
2. Kimsenin ayibini görmemek,
3. Yapabilecegin hicbir iyiligi esirgememek,
4. Allah’in her yarattigini sevmek,
5. Tüm insanlari bir görmek,
6. Birlige yönelmek ve yöneltmek,
7. Gercegi gizlememek,
8. Manayi bilmek,
9. Tanrisal sirri ögrenmek ve
10.Tanrisal varliga ulasmak


KAYNAKLAR

(1) Alevilik Ali Rıza Özdemir
(2) Alevilik Ali Rıza Özdemir
(3) Wikipedia
(4) Jurdi Abisaab, Converting Persia: Religion and Power in the Safavid Empire, London, 2004
(5) Aleviweb.com
[6] http://www.milliyet.com.tr/Dunya/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&ArticleID=1155644
(7) http://yenisafak.com.tr/Politika/?t=01.12.2008&i=153480
[8] gencalevilerhareketi.de
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 3 üye beğendi.

Benzer Konular

17 Haziran 2016 / _PaPiLLoN_ Psikoloji ve Psikiyatri
19 Kasım 2009 / XeqR Genel Mesajlar
24 Ağustos 2012 / Misafir Sağlıklı Yaşam
3 Mayıs 2015 / Misafir Cevaplanmış
4 Temmuz 2014 / Misafir Cevaplanmış