Arama

Zemzem Suyunun Sırrı - Sayfa 3

Güncelleme: 17 Aralık 2014 Gösterim: 61.920 Cevap: 29
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
17 Haziran 2006       Mesaj #21
arwen - avatarı
Ziyaretçi
İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ) anlatıyor:"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) (Hudeybiye Antlaşması) sırasında bir Kureyşliye, Hudeybiye'ye zemzem suyu getirmesini söyledi. Adam getirdi. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) onu Medine'ye götürdü"
Sponsorlu Bağlantılar
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
18 Haziran 2006       Mesaj #22
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
İbrahim (a.s) onları bırakıp giderken, Mekke'nin üstündeki "Seniyye" denilen yüksek bir yerde durdu. Ka'be tarafına döndü. Ellerini açarak dua etti. Yüce Allah Kur'ân'da onun şöyle dua ettiğini haber vermiştir:

Sponsorlu Bağlantılar
Rabb'imiz, ben çocuklarımdan bazıcını, senin Beyt-i Narâm (Harâm Ev)'inin yanında, ekinsiz bir vadiye yerleştirdim. Rabb'imiz, namazı kılsınlar diye (böyle yaptım). Artık sen de insanlardan bir takım gönülleri, onları sever (onlara koşar) yap ve onları çeşitli meyvelerle besle ki (sana) şükretsinler" (İbrahim, 14/37).

Bir müddet sonra Hacer'in yiyeceği ve içeceği bitti. Susuzluktan halsiz bir hale düştü. Haliyle sütü de kesildi. Çocuğu İsmâil (a.s) açlıktan kıvranmaya başladı. Onun acı halini görmeye dayanamayan annesi Hacer, yanından uzaklaştı. Yanındaki Safâ tepesine çıktı. Belki çevrede birini görürüm diye etrafına baktı. Ondan sonra Merve tepesine geçti. İki tepe arasında yedi defa gidip geldi. İki tepenin arasındaki çukur yeri koşarak geçiyordu. Hz. Muhammed (s.a.s) onun bu hatırası üzerine "İnsanlar bu sebeple Safâ ve Merve arasında koşmaktadırlar" diye buyurmuştur.


arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
22 Temmuz 2006       Mesaj #23
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Zemzem her yıl beş milyon hacıya yetecek kapasitesiye sahip


Hz. İbrahim zamanından beri Kâbe’nin yanı başından yeryüzüne çıkan zemzemin miktarında hacı sayısı 5 milyona ulaşıncaya kadar herhangi bir sıkıntı yaşanması beklenmiyor.

İki yıla yakın Suudi Arabistan Petrol Bakanlığı Zemzem Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü başkanlığını yapan İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zekai Şen, zemzemin bir yıllık kullanım miktarının 800 bin metreküp olduğunu belirterek, “Zemzem sadece içme suyu olarak kullanılıyor. Hac döneminde hacı sayısı beş milyona çıkana kadar hiçbir sorun yaşanmasını beklemiyorum.” diyor.
Zemzem, 4 bin yıllık geçmişi ile dünyanın en önemli kutsal sularından. Hac görevini yerine getirenler ve umre ziyaretinde bulunanların dönüşte ‘Hoş geldiniz’ ziyareti için gelenlere bir yudumluk fincanlarda verilen zemzem, yine kendine has bir hürmetle ayağa kalkılıp kıbleye dönülerek büyük bir saygı içerisinde içilir. Özellikle İslam dünyası için bu kadar önemli olan bir suyu korumakla görevli enstitüde iki yıl başkanlık yapan ve şu an İTÜ’deki görevine geri dönen Prof. Dr. Zekai Şen, yaptığı çalışmalarla kendisinden önce görevde bulunan Fransız ve Amerikalı araştırmacıların zemzem suyunun “kötü ve kalitesiz” olduğu tezini çürütmüş.
Zemzem kuyusu, Mescid-i Harâm içinde Kâbe’nin Hacer-i Esved taşının bulunduğu köşesinden on dört buçuk metre uzakta, yeraltında bir odada bulunuyor. Su kaynağına Harem-i Şerif çevresindeki binalardan, otellerden hiçbir şeyin sızmaması için önlemler alınıyor. Son 35 yılda değişik çalışmalar yapılmış. Bu çalışmaların daha çok Batı kaynaklı ve onların onayıyla yapıldığını söyleyen Prof. Dr. Şen, “Ben müsteşar olunca, zemzem suyu hakkında geçmiş bütün raporları gözden geçirdim. Birtakım bilimsel yanlışlıklar olduğunu gördüm ve tartıştım.” diyor. Zemzem ile ilgili aslı astarı olmayan raporlar hazırlandığını dile getiren Prof. Şen “Biz de tahlil ettik. Ancak kalitesi oldukça iyi. Batılılar yanlış hesaplamış. Temel hatalardan bir tanesi; zemzem kuyusuna gelen suların bilimsel modellenmesi tamamen yanlış. Biz bunu dünya terminolojisinde olmayan bir yöntemle modelledik. Bir bilim adamı olarak iddia ediyorum ki, zemzem, çıkış noktası ve yapısıyla bir mucize.” şeklinde konuşuyor.
Zemzemin dünyanın her yanına rahatlıkla giden tek su olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Şen şu tespitleri yapıyor. “Hacılar her yere götürüyor ve bu kadar açık analiz edilebilir bir su kimliğinde. Kalitesini inceledim. 80’lerden itibaren kalitesinde iyileşme var. Çünkü gün geçtikçe koruma altına alınmış bir su. Bir kere çok zengin bir su. Jeolojik olarak üç tabakası var. Üst tarafta bir sedimentasyon denilen daha ziyade çökelek tabaka var. Onun altında esas suyun geldiği çaprazlı bir tabaka var. Su üç yerden geliyor. Biri Kâbe’nin Hacerü’l Esved taşının hizasından geliyor ve miktarı da en bol olan damar. Diğeri Sefa Tepesi yönünden gelen Mazo Tepesi’nden gelen, üç kaynaklı suların karışımından oluşuyor zemzem suyu. Sadece Kâbe’deki kuyunun suyu zemzem olarak isimlendiriliyor ve kullanılıyor. Aynı yerde 30-40 metre yakınındaki kuyunun suyu tamamen farklı ve zemzem olarak isimlendirilmediği gibi içilmesi de mümkün değil.”
Zemzemin taşıdığı kimyasal muhtevasında da özellikler bulunduğunu anlatan Prof. Dr. Şen, zemzemin kimyasal bileşenleri bakımından kendisine özgü bir yapısı bulunduğunu belirtiyor. “Yaptığım çalışmalarda çok karakteristik bir su olduğunu gördüm.” diyen Şen, zemzemin karakteristik özelliğini şöyle anlatıyor: “Zemzemi bilimsel olarak araştırmak bize kısmet oldu. Yaptığımız çalışmalarda zemzemin kendine özgü karakteristik bir özelliğinin olduğunu tespit ettik. İçinde kalsiyum, magnezyum, sodyum, potasyum, klor, sülfat, bikarbonat, karbonat, çok doğal olan bileşenler var. Zemzem kuyusuna en yakın olan 30-40 metre mesafedeki kuyularda da aynı yöntemi uyguladığınızda görüyorsunuz ki zemzem suyu bambaşka bir özelliğe sahip. Kuyuların suyu sürekli izlenerek zemzem kuyusunu kirletecek etkenler inceleniyor. Bu kuyulardan sürekli numuneler alınıyor. Kirlenmelere müdahale ediliyor.”
Para ile satılmıyor Suud devleti tarafından zemzem suyunun para ile satılmasına yasaklama getirilmiş. Bu nedenle zemzemin satılmasının mümkün olmadığını kaydeden Şen, “İstanbul’da dahi zemzem satıldığını söyleyenler oldu. Böyle bir şey olamaz. Kimse inanmasın. Suyun Arabistan’da satılması yasak. Cidde Havaalanı’nda çok kontrollü bir şekilde satılıyor. O da turistik olarak ve çok sınırlı miktarlarda.” açıklamasında bulunuyor.

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
22 Temmuz 2006       Mesaj #24
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
İbrahim (a.s)'ın duası, Hacer'in teslimiyeti ve henüz küçük bir bebek olan İsmâil (a.s)'ın hatırı için, Yüce Allah Zemzem'i böyle ortaya çıkardı.

Fakat sonradan Cürhüm kabilesinin Allah'a isyanı dolayısıyle, Yüce Allah Huzâa kabilesini onlara musallat etti. Huzâalılar, Cürhüm kabilesini oradan çıkardı. Ka'be ve Mekke'nin idâresi Cürhüm kabilesinden Huzâa kabilesine geçti. Allah'ın emir ve yasakları orada yaşanmaz oldu; halk, İlâhî emirleri dinlemedi. O sıralarda Zemzem suyu kurudu. Yeri bile kaybolup bilinmez bir hale geldi. Zemzem'in yeri, Abdulmuttalib zamanına kadar insanlardan gizli kaldı (es-Suheylî, er-Ravdu'l-Unf, Mısır 1967, II, 7).

Çeşitli rivâyetlere göre, Yüce Allah Abdulmuttalib'e rüyasında Zemzem kuyusunu, şimdiki bulunduğu yerde kazmasını işaret etti. Abdulmuttalib de, bu rüya üzerine kuyuyu kazıp Zemzem suyunu çıkarınca, hem Mekke halkı, hem de gelen hacılar ondan su içtiler. Zemzem suyu, Mescid-i Haram'da bulunduğu, diğer sular üzerine üstün olduğu ve İsmâil (a.s)'ın kuyusu olduğu için, Mekke'deki diğer sulardan daha temiz idi (es-Suheylî, a.g.e., II, 95)

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
12 Ağustos 2006       Mesaj #25
arwen - avatarı
Ziyaretçi
ZEMZEM:
Kâbe-i muazzamanın Hacer-ül-esved köşesi karşısındaki kuyudan çıkan mübârek su.
İbrâhim aleyhisselâmın zevcesi (hanımı) , İsmâil aleyhisselâmın annesi olan Hâcer, su aramak üzere Safâ ve Merve tepeleri arasında gidip gelirken, Zemzem kuyusunun bulunduğu yerde, Cibrîl (Cebrâil) aleyhisselâm göründü. Topuğu ile (veya kanadıyla) toprağı kazıp suyu (Zemzem'i) meydana çıkardı. Hâcer (bu durumu görünce) zâyi olmasın diye hemen suyun etrâfını çevirip, havuz hâline getirdi. Bir taraftan da testisini doldurmaya çalışıyordu. Su ise avuç avuç alındıkça tekrar fışkırıyordu. Allahü teâlâ İsmâil'in anasına rahmet etsin! O, Zemzem'i kendi hâline bırakmış olsaydı, yâhut suyu avuçlamasa idi, muhakkak Zemzem akar bir ırmak olurdu. (Hadîs-i şerîf-Buhârî)
Zemzem suyu ne için içilirse, ona şifâdır. (Hadîs-i şerîf-Mir'ât-ül-Haremeyn)
Kim hac niyeti ile Beyt-i şerîfe (Kâbe'ye) gelip, Kâbe-i şerîfin etrâfında yedi kere tavâf etse, dolaşsa sonra Makâm-ı İbrâhim'e gelip iki rek'at tavâf namazı kılsa, ondan sonra Zemzem kuyusuna gelip, suyundan içse, cenâb-ı Hak onu anasından doğduğu gün gibi günahından tertemiz yapar. (Hadîs-i şerîf-Ahbâru Mekke)
Zemzem içerken, Kıbleye karşı yönelmeli, ayakta ve üç yudumda içmelidir. Zemzem içmeden önce, şu duâyı okumalıdır: "Allahümme innî es'elüke ilmen nâfian ve rızkan vâsian ve şifâen min külli dâin ve sekamin birahmetike yâ Erhamerrâhimîn (Allah'ım send en faydalı ilim, bol rızık, her türlü hastalıktan şifâ istiyorum. Ey merhametlilerin en merhametlisi! Bunları senin rahmetine güvenerek istiyorum)" (Eyyûb Sabri Paşa)

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
12 Ağustos 2006       Mesaj #26
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Zemzem suyu hakkında çeşitli övücü şiirler ve medhiyeler söylendi, yazıldı. Zemzem suyu defâlarca temizlendi, kuyusu tamir gördü ve çeşitli devlet adamları tarafından idare edildi (Bu hususta geniş bilgi için bak. el-Ezrâkî, Ka'be ve Mekke Tarihi trc. Y. Vehbi Yavuz, İstanbul 1974, 326 vd).

İslâm dinine göre suyu ayakta içmek mekruhtur, oturarak içmek sünnettir. Fakat İbn Abbas'tan nakledildiğine göre, Hz. Muhammed (s.a.s) Zemzem suyunu ayakta içmiştir (ez-Zebîdî, a.g.e., XII, 54)

Yine İbn Abbas'tan nakledildiğine göre, Hz. Muhammed (s.a.s) (Haremi Şerifteki) şerbet dağıtılan sebil mahaline geldi ve şerbet istedi. Hz. Abbas (r.a) oğluna "Ey Fadl! Anana git yanındaki (hususi) şerbetten dedi. Rasûlüllah (s.a.s) şerbetten Rasûlullah (s.a.s)'e getir!" dedi. Rasûlullah (s.a.s); "Hayır, bana şu şerbetten ver" diye buyurdu. Hz. Abbas (r.a): "Ya Rasûlullah! halk, buradaki şerbete ellerini sokuyorlar" demişti. Hz. Muhammed (s.a.s); "İşte halkın içtiği bu şerbetten ver!" buyurdu. Ondan sonra Hz. Abbas (r.a)'ın sunduğu umumi şerbetten içti ve Zemzem kuyusuna geldi. Hz. Abbas (r.a)'ın çocukları burada kuyudan su çekiyorlardı ve hacılara dağıtıyorlardı. Hz. Muhammed (s.a.s) onlara; "Suyu çekiniz! Siz hayırlı bir iş işliyorsunuz"diyerek onları taltif etti. Ondan sonra "Halkın hücum etmesi endişesi olmasaydı, ben de devemden iner, hatta kuyunun ipini (eliyle omuzunu işaret ederek) şuraya kor sizin gibi çekerdim, buyurdu (ez-Zebidî, a.g.e., VI, 126).

Bütün bu rivayetlerden anlaşıldığı gibi, Zemzem suyu, İslâm dinine göre mukaddes olarak kabul edilen bir sudur. Açlığını gidermek için içen kişinin açlığını, susuzluğunu gidermek için içenin susuzluğunu giderir ve şifa niyetiyle içene de şifa sunar. Dünyanın her yerinden hac ve umre için Mekke'ye giden mü'minler, memleketine Zemzem suyundan götürmekte ve yakınlarına ikram etmektedirler.

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Eylül 2006       Mesaj #27
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Zemzem Suyu

Hz. İbrâhim, Milâttan yaklaşık 2000 yıl kadar önce, Irak'ta Sümer şehirlerinden "Ur" sitesinde dünyaya geldi. Peygamber olduktan sonra, halkı tek Allah'a imâna dâvet ettiği için, Bâbil Hükümdârı Nemrut tarafından ateşe atıldı. Fakat Allah'ın emri ile ateş onu yakmadı.(9) Kendisine imân eden İbrâni'lerle Filistin'e göçtü. Birara Mısır'a gitti, orada da kendisine imân eden kimse bulamadığı için, tekrar Filistin'e döndü.

Hz. İbrâhim, karısı Hâcer ile henüz annesini emmekte olan oğlu Hz. İsmâil'i Allah'ın emri ile Filistin'den alıp, Mekke'ye, Kâbe'nin bulunduğu yere götürdü. Onlara bir dağarcık hurma ve bir kırba su bırakarak yanlarından ayrılıp Filistin'e döndü. O esnâda, henüz Kâbe yapılmamış, Mekke şehri kurulmamıştı. Etrâfta ne insan, ne su, ne de hayat işâreti vardı.

Hz. İbrâhim, eşi ve çocuğundan ayrılıp onları göremeyecek kadar uzaklaştıktan sonra, Kâbe'nin bulunduğu yere yönelerek:

"Rabbımız, zürriyetimden bir kısmını senin kutsal evinin yanında, ekin bitmez (çorak), bir vâdi içinde yerleştirdim. Rabbımız, (beyt'inde) namaz kılmaları için, insanlardan bir kısmının gönüllerini onlara meylettir, şükretmeleri için onları meyvelerle rızıklandır..."(10) diye duâ etti ve uzaklaşıp gitti.

Yanlarındaki hurma ve su bittikten sonra, Hâcer çocuğunu olduğu yerde bırakıp, bir can yoldaşı görebilmek ve birkaç yudum su bulabilmek ümidiyle Safâ ile Merve tepeleri arasında gidip geldiği esnâda bir melek, ökçesiyle Zemzem suyunu ortaya çıkarmıştı. Hâcer bu sudan kana kana içti, çocuğunu emzirdi ve Allah'a hamdetti.
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
11 Ocak 2007       Mesaj #28
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
Tarihçesi

Buhârî Sahîh adıyla anılan eserinde Hz. İbrahim'in, oğlu İsmail ile eşi Hacer'i Mekke'ye getirip yerleştirmesi olayını anlatırken Zemzem kuyusuna ve suyuna da temas ederek İbn Abbâs'tan -özetle- şunları nakletmektedir: Hâcer, Hz. İbrahim'den olma oğlu İsmail'i emzirmekte iken kocası onları Mekke'ye getirdi. Bu tarihte Mekke şehri ve oraya yerleşmiş insanlar, yiyecek ve içecek yoktu. İbrahim yanlarına bir miktar su ve yiyecek bırakarak oradan ayrıldı. (Hz. İbrâhîm'in ailesinden bazı fertleri Beytullah'ın arsasının bulunduğu yere, ziraate elverişli olmayan bir vâdîye, tevhîd dinini yaymak ve orada kutsal şehir Mekke'yi kurmak üzere yerleştirdiği Kur'an'da da zikredilmektedir; İbrâhîm: 14/37). Hacer kendilerini bırakıp giden kocasına birkaç kere "İnsanların ve yaşamak için gerekli şeylerin bulunmadığı bir yere bizi nasıl bırakıp gidiyorsun?" diye sorup, bunu Allah'ın emri ile yaptığı cevabını alınca "Öyleyse o bizi zayi etmez" demiş, Hz. İbrâhim de yukarıda işaret edilen âyetlerde geçen (14/37-41) duasını yaparak onları Allah'a emanet etmişti. Su bitince Hacer su aramaya başladı, Safa ile Merve tepelerine -gidiş geliş toplam yedi kere- gidip gelerek etrafa baktı, bir insan veya su bulmaya çalıştı (Hz. Peygamber 'İşte bugün yaptığınız sa'yin esası budur' buyurmuşlardır). Bu esnada bebek İsmail tam Zemzem kuyusunun açılacağı yerin yanında bulunuyordu. Hacer bir ses işitti, etrafını dinlerken bebeğin bulunduğu yerde ortaya çıkan bir meleğin orayı eşelediğini ve yerden su çıkardığını gördü, telaş içinde oraya geldi, kabını doldurmaya ve suyun etrafını havuz gibi çevirmeye çalıştı (İbn Abbâs'ın bu noktada yaptığı açıklamaya göre Peygamberimiz şöyle buyurmuşlar: 'Eğer Hacer suyun etrafını çevirmeseydi. Zemzem devamlı akan bir kaynak olacaktı'). Bir müddet sonra Cürhüm kabilesi o civardan geçerken -su bulunan yerlerde uçan- bir kuş görerek orada su olduğu kanaatine vardılar, gelip suyu görünce civarında yerleşmek için Hacer'den izin istediler, su kullanım hakkı kendine ait olmak üzere izin verdi, Arap olan Cürhümîler'den Arapça öğrenen İsmâil onlardan kız da alarak kendileriyle kaynaştı. Bu arada Hz. İbrâhîm zaman zaman ailesini ziyaret ediyor, gerekli tavsiyelerde bulunuyordu. Allah Teâlâ'nın emri üzerine oğlu ile yardımlaşarak Kâbe'nin kutsal arsası üzerine, Beytullah (Allah evi) diye de anılan Kâbe'yi inşa etti (Buhârî, Enbiyâ, 9).
Buhârî'ninİbrâhîm ailesi, Kâbe ve Zemzem ile ilgili olarak verdiği bu bilgiyi Prof Hamîdullah'ın, İslam Peygamberi isimli değerli eserinden bazı nakıller ile tamamlamak, asıl konumuz bakımından yararlı olacaktır:
"Kureyşîler Irak'tan gelmiş olduklarını ve İbrâhîm Peygamber soyuna mensup bulunduklarını iddia ederlerdi. Dinî zulüm ve eziyet gösterilmesi üzerine Hz. İbrâhim ana vatanını terkettiğinde önce Mısır'a gelmiş, sonra Filistin'e geçerek orada ilk oğlu İsmâîl'in annesi Hacer ile evlenmişti. Daha sonra Hacer ve İsmâil, İbrâhîm Peygamber'in ocağını, 'Schuryolu üzerinde bir su kaynağının kenarında' çöllük bir yerde yerleşmek üzere terketmeye mecbur oldular...İşte bu yer Mekke bölgesidir, kaynak da Zemzem suyudur. (paragraf: 56).
"Resûlullah'ın dedesi Abdulmuttalib... gördüğü bir rüya üzerine, Cürhümîler'in buradan çıkıp gitmeleri üzerine izi kaybolmuşkutsalZemzem su kaynağınınyerini tekrar bulmuştur (66. ve 1399. p.)
Hicretten önce Ebû Zerr Mekke'ye gelmişti, bir gece Kâbe'de İsaf ve Nâile isimli putlara tapınan iki kadına putlar aleyhinde bir şeyler söylemiş, kadınlar söylenerek oradan ayrılmışlardı, yolda Hz. Peygamber ile Ebû Bekir'e rastladılar, kadınları dinleyen Peygamberimiz Kâbe'ye gelerek Ebû Zerr'i gördü, ona kaç günden beri burada olduğunu sordu, Ebû Zerr "otuz günden beri orada olduğunu, hiçbir şey yemeyip yalnızca Zemzem suyu içtiğini ve bu arada kilo da aldığını" söyledi, Ebû Bekir onu evine götürdü, ikramda bulundu, ertesi gün de Hz. Ali onu alıp peygamberimize götürdü, Ebû Zerr İslam ile müşerref oldu (172. p. -Müslim, Fezâilü's-sahâbe, 132'den naklen-)
"İbrahim Peygamber'in hanımı Hacer'in susuzlıuktan çırpınan bebeği İsmail için ümitsiz bir telaş içinde su aramak üzerebu iki kayalık tepe (Safâ ve Merve) arasında koşup durması ve su kaynağı Zemzem'ino sırada patlayıp fışkırıvermesi olaylarına kadar mesele çıkarılmaktadır (1350/13. P.)
Zemzem'in önemi ve özelliği hakkında hadisler:
"Zemzem suyu ne maksatla içilirse onun için olur (o maksat gerçekleşir)".
"Zemzem mübarektir, o yiyecek yerini de tutar." (İbn Hanbel, Müsned; el-Bennâ şerhi, XXIII, 247 vd.).
Hz. Peygamber'in Uygulaması:
Peygamberimiz 'in (s.a.) tavafı bitirince iki rekat namaz kıldığını, sonra Zemzem kuyusunun başına gelerek su içtiğini ve başına döktüğünü ifade eden birçok rivayet vardır (İbn Hanbel, ag. Şerh, XII, s.72).
Fıkıh kitaplarında Zemzem:
Hac vazifesini yapan mümintavaftan sonra iki rekât namazı da kılınca Zemzem kuyusunun yanına gelir, ayakta, Kâbe'ye dönük olarak ve üç defada doya doya Zemzem suyu içer, her defasında besmele çeker ve sonunda da şifâ olsun diye belli duâyı okur; bütün bunlar sünnettir, teşvik edilmiştir (el-Mavsılî, el-İhtiyâr, Cüz: I, s. 155; Seyyid Sâbık, Fıkhu's-sünne, II, 706 vd.)

Son düzenleyen asla_asla_deme; 12 Nisan 2010 12:56
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
12 Nisan 2010       Mesaj #29
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
Zemzem, Allah'ın Hz. Hacer ve oğlu Hz. İsmail'e ihsan ettiği mübarek suyun adıdır. Hz. İbrahim, Allah'tan aldığı vahiy ile eşi Hacer ve henüz süt emmekte olan oğlu İsmail'i Zemzem'in bugünkü yerine bırakıp gider. Henüz Kâbe yapıl­madığı ve Mekke şehri kurulmadığı için orada yaşayan biri­leri de yoktur.
Rivayetlere göre Hz. İbrahim, onları bırakarak bir şey söy­lemeden geri dönüp gitmek üzere hareket edince Hz. Hacer, ona kendilerini böyle bırakarak nereye gittiğini sorar. Fakat İbrahim (a.s.), birkaç defa tekrarlanan bu soruya cevap ver­mez. Bunun üzerine Hz. Hacer, ona bunu kendisine Allah'ın mı emrettiğini sorar. İbrahim (a.s.)'den 'Evet' cevabını alınca, büyük bir teslimiyetle 'Mademki Allah (c.c.) bunu emretti. O bizi korur, bizi burada zayi etmez' der.
İbrahim (a.s.), oradan ayrılarak 'Seniyye' diye adlandırılan yere gelince şöyle dua eder:
"Ey Rabbimiz! Ben çocuklarımdan bir kısmını, senin kutsal evi­nin (Kâbe) yanında tarıma elverişli olmayan bir vadiye yerleştirdim. Bunu yaptım ki Rabbim, namazı kılsınlar! İnsanların gönüllerini onlara meylettir ve çeşitli ürünlerden onlara rızık ver ki şükretsin­ler!" (İbrahim sûresi, âyet: 37)
Çok geçmeden yanındaki suyu biten Hz. Hacer, yavrusu­na su bulabilmek için, annelik sevgisi ve şefkatiyle sağa sola koşuşturmaya başlar. Su temin edebilecek birilerini görebilir miyim diye Safâ ve Merve diye bilinen bu iki tepe arasında gidip gelir. İki tepe arasındaki vadiye indiği zaman çocuğunu göremediği için orayı koşarak geçer. Bu su arayış, ilahî irade­nin hemen Kâbe'nin yanı başından Zemzem suyunu ikram etmesine kadar devam eder.
Zemzem, halen Kâbe'nin 20 m. kadar doğusunda, Makam-ı İbrahim'e yakın bir yerde bulunan tavaf alanının altındaki kuyudan çıkmaktadır. 2003 yılında, tavaf alanını genişletmek amacıyla Zemzem kuyusuna iniş yeri kapatılmış, bunun yeri­ne tavaf alanı etrafındaki Zemzem içme yerleri çoğaltılmıştır.
Hz. Peygamber'in Zemzem hakkında: "Zemzem ne niyet­le içilirse o yararı sağlar" (İbn Mâce, Menasik, 78) buyurdu­ğu rivayet edilmektedir. Çeşitli rivayetlerde onun şifa veri­ci özelliği anlatılmıştır. Medine'ye hicret ettikten sonra Hz. Peygamber'in Mekke'den Zemzem suyu getirttiği de nakle­dilmektedir. Zemzem içerken, "Allahım! Senden yararlı ilim, bol rızık ve her dert için şifa istiyorum" diye dua edilir.
Kişi, tıpkı Hz. İbrahim ile oğlu İsmail'in Kâbe'yi ibadet için temizledikleri gibi, tavaf ederken gönül evi olan kalbini takva ile tertemiz yapar. Kalbindeki kirleri yıkar, yakar, yok eder ve Zemzem suyuna gelir. Orada ise bu defa o mübarek su ile midesini temizler. Bir daha haram lokma, şüpheli rızık girmeyecek hâle gelinceye kadar arındırır. Nefsini, açgözlülü­ğünü doyuracak kadar içer. Haramdan beslenme hastalığına şifa verecek kadar doyasıya içer. Tamahkâr nefsi susuncaya, vicdanı takva kararını duyuncaya, ruhu onunla doyunca­ya kadar içer. Böylece, o mübarek yerlerde Yüce Allah'a söz verdikten sonra bir lokma da olsa, Zemzem'le pak eylediği midesini ifsat etmemeye, kazancını haramlarla kirletmemeye, çocuklarını haksız kazançla beslememeye söz vererek içer bu arınma suyunu.

MsXLabs.org & DİB
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
Jumong - avatarı
Jumong
VIP VIP Üye
17 Aralık 2014       Mesaj #30
Jumong - avatarı
VIP VIP Üye
Zemzem suyu
Kâbe'nin yakınında bulunan kutsal kuyu ve bu kuyunun suyu. Çok eskiçağlardan beri kutsal sayılan zemzemin ne zaman açıldığı bilinmemektedir. Bir inanışa göre, İsmail Peygamber, eliyle ya da ayağıyla kumları karıştırırken yerden bir su fışkırıp akmaya başlamış. Susuzluktan bunalmış olan annesi Hacer, ivedilikle koşup testisini doldurunca su derine kaçmış ve kuyu olmuş. Eğer böyle yapmasaymış, su akıp duracakmış. Zemzem suyundan içmek, hac töreninin bir bölümü sayılır.

ansiklopedim.net
🌘 🚀

Benzer Konular

18 Ekim 2008 / volture Genel Mesajlar
13 Haziran 2011 / Misafir Soru-Cevap
3 Ağustos 2012 / TUZCUAY Sağlıklı Yaşam
18 Mart 2016 / Safi X-Sözlük