Arama

Mübarek Gün ve Geceler - Kadir Gecesi

Güncelleme: 6 Mayıs 2021 Gösterim: 25.280 Cevap: 12
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Eylül 2006       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Mübarek Gün ve Geceler - Kadir Gecesi


Kur’an-i Kerim’in inmeye basladigi Ramazan ayinin yirmi yedinci gecesi Islam’da en kutsal ve faziletli gecedir. Kadir gecesi, içerisinde Kadir gecesi bulunmayan bin aydan daha hayirlidir. Kur’an-i Kerim de bu gecenin faziletini belirten müstakil bir sure vardir. Bu surede yüce Rabbimiz söyle buyurmaktadir:
Ad:  Kadir Gecesi1.jpg
Gösterim: 1986
Boyut:  40.2 KB
“Dogrusu biz Kur’an’i Kadir gecesinde indirmisizdir. Kadir gecesinin ne oldugunu sen bilir misin? Kadir gecesi bin aydan hayirlidir. Melekler ve Cebrail o gecede Rablerinin izniyle her türlü is için inerler. O gece, tanyerinin agarmasina kadar bir esenliktir” (Kadir, 1-5).

Kadir Suresi


Sponsorlu Bağlantılar
Kur’an-i Kerim’in doksan yedinci suresi olup bes ayet; otuz kelime ve yüz yirmi harften olusur. Fasilasi “râ” harfidir. Ismini ilk ayetinde geçen “kadr” kelimesinden alan bu surenin Mekke’de mi, yoksa Medine’de mi indigi konusunda ihtilaf vardir.
Sure, insanlara Kur’an’in degeri ve önemi hakkinda bilgi vermektedir. Allah Teala, Hicr Suresinde “Bunu biz indirdik” buyurur. Yani Hz. Peygamber (s.a.v)’in arzusu ile degil bizim dilememiz sonucu indirilen apaçik bir kitaptir 0.
Kadr sözcügü burada su iki anlamda kullanilmis olabilir:
  • Bunlardan biri, takdir anlamidir. Allah bu gece takdirleri yani kaderleri uygulamak üzere meleklere emir verir. Bunu, Duhân Suresindeki su ayet destekliyor: “O gece katimizdan her hikmetli emir sadir olur. “
  • Diger anlami ise, azamet ve sereftir. Bu husus, surenin “Kadir gecesi bin aydan hayirlidir” ayetinde ifade edilmektedir. Nasil daha hayirli olmasin ki, Allah’in insanliga son mesaji bu gecede indirilmeye baslanmistir. Gece, degerini bu olaydan almaktadir. Ve bu geceyi anmak, insanliga rahmet olarak Kur’an’in inmeye basladigi bu geceyi ihya etmek Müslümanlara tavsiye edilmistir.
Kadir gecesinin hangi gün oldugu konusunda birçok görüs ileri sürülmüstür. Ancak ümmetin büyük âlimlerinin çogunlugunun görüsü, Ramazan ayinin yirmi yedinci gecesi oldugu seklindedir.
O gece öyle bir gecedir ki Kur’an ayetleri Hz. Muhammed (s.a.v)’in kalbine inmeye basladigi gecedir.
Islam, hiç bir zaman dis görünüsü benimseyen, sekle önem veren sekilci bir din degildir. Bin aydan daha hayirli olan Kadir gecesini bugünkü anlasildigi sekilde “Bir gecelik ibadetle bütün günahlardan arinilacak” görüsü ancak muttakiler, inanmis samimi Müslümanlar için geçerlidir. Ancak böyle insanlarin o gecedeki ibadetleri makbul olur, ve Kur’an’in nazil oldugu o ilk manaya erisilebilir. Kadir gecesini hatirlayip o geceyi imanla ve sevabini umarak geçirmek Islam’in saglam ve bir bütün olan terbiye metodunun bir yanini olusturmaktadir.
Surenin anlami söyledir:
“Biz o (Kur’an)’i Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne oldugunu sen nereden bileceksin? Kadir gecesi bin aydan hayirlidir. Melekler ve Ruh, o gece Rablerinin izniyle (o yil takdir edilmis olan) her is için iner de iner. Esenliktir o, tâ tan yeri agarincaya kadar”.

Surenin Inis Sebebi


Bu surenin inisi hakkinda degisik rivayetler vardir. Bunlardan biri söyledir:
Bir kere Resulüllah (s.a.v) Ashab-i Kirama Israilogullarindan birinin, silahini kusanarak Allah yolunda bin sene cihat ettigini bildirmisti. Ashabin buna hayret etmesi üzerine Cenabi Hak, Kadir suresini indirmistir (Tecrîd-Sarîh Tercemesi, VI, 313).

Kadir Gecesi Denilmesinin Sebebi


Bu geceye Kadir gecesi denilmesi seref ve kiymetinden dolayidir. Çünkü:
a) Kur’an-i Kerim bu gecede inmeye baslamistir.
b) Bu gecedeki ibadet, içerisinde Kadir gecesi bulunmayan bin ayda yapilan ibadetten daha faziletlidir.
c) Gelecek bir seneye kadar cereyan edecek olan her türlü hadiseler Allah Tesl’nin ezeli kaza ve takdiri ile ilgili meleklere bu gece bildirilir (Tecrîdi Sarih Tercemesi, VI, 312).
d) Bu gecede yeryüzüne Cebrail ve çok sayida melek iner.
e) Bu gece tanyerinin agarmasina kadar esenliktir, her türlü kötülükten uzaktir. Yeryüzüne inen melekler ugradiklari her mümine selam verirler.

Hangi Gecede Oldugu?


Kadir gecesinin hangi gece oldugu kesin olarak bilinmemekle beraber genellikle Ramazan’in yirmi yedinci gecesinde oldugu tercih edilmistir. Hz. Peygamber (s.a.v) bunun kesinlikle hangi gece oldugunu belirtmemis, ancak; “Siz Kadir gecesini Ramazan’in son on günü içerisindeki tek rakamli gecelerde arayiniz” buyurmustur (Buhari, Müslim).
Baska bir hadiste ise Ibn Ömer (r.a) söyle nakletmistir:
Sahabelerden bazi kimselere, rüyalarinda, Kadir gecesinin, (Ramazan’in) son yedi günü içinde oldugu gösterildi. Resulüllah (s.a.v) onlara: “Görüyorum ki rüyalariniz Ramazanin son yedi günü hakkinda birbirine uygun düsmüstür. Artik kim Kadir gecesini aramaya kalkisirsa, onu Ramazan’in son yedisinde arasin, buyurmustur (Buhari, Müslim).

Gizli Olmasinin Sebebi


Islam kaynaklarinda belirtildigine göre Allah Teala bir takim hikmetlere dayanarak Kadir gecesini ve onun disinda daha bazi seyleri de gizli tutmustur. Bunlar:
Cuma günü içerisinde duanin kabul olacagi saat; bes vakit içerisinde Salât-i vusta; ilahi isimler içerisinde Ism-i Azam; bütün taatlar ve ibadetler içerisinde rizay-i ilahi; zaman içerisinde kiyamet ve hayat içerisinde ölümdür. Bunlarin gizli tutulmasindan maksat müminlerin uyanik, dikkatli ve devamli Allah’a ibadet ve taat içerisinde olmalarini saglamaktir. Müminler bu geceyi gaflet içerisinde geçirmemeli, ibadet ve taatle degerlendirmelidir. Ebu Hureyre (r.a)’in rivayet etmis oldugu hadisi serifte Peygamber Efendimiz (s.a.v) söyle buyurmustur:
“Kim Kadir gecesini, faziletine inanarak ve alacagi sevabi Allah’tan bekleyerek ibadet ve taatla geçirirse geçmis günahlari bagislanir” (Buhari).

Kadir Gecesinde Neler Yapmaliyiz?


Kadir gecesini, namaz kilarak, Kur’an-i Kerim okuyarak, tövbe, istigfar ederek ve dua yaparak degerlendirmeliyiz.
Üzerinde namaz borcu olanlarin nafile namazi kilmadan önce hiç degilse bes vakit kaza namazi kilmalari daha faziletlidir. Kazasi yoksa nafile kilar.
Süfyan-i Sevri: “Kadir gecesi dua ve istigfar etmek namazdan sevimlidir. Kur’an okuyup sonra dua etmek daha güzeldir” demistir (Tecrid-i Sarih Tercemesi, VI, 313).
Hz. Aise (r.ah) söyle anlatiyor:
“Ey Allah’in Resulü! Kadir gecesine rastlarsam nasil dua edeyim? diye sordum.
Resulüllah (s.a.v):
“Allahümme inneke afüvvün tühibbü’l-afve fa’fu annî (Allah’im sen çok affedicisin, affi seversin, beni affet)” diye dua et, buyurdu (Tecrîd-i Sarih Tercemesi, VI, 314).
Bu gecenin öyle bir ani vardir ki o anda yapilan ibadet ve dualar mutlaka makbul olur. Bu önemli ani yakalamak için gecenin bütününü tövbe ve istigfar ile geçirmek gerekir. Bu da kisinin imanini tazeler. Gecenin bütününü ibadetle geçiremeyenler en azindan teravihten sonra bir miktar oturup dua etmelidirler.
Bu, bin aydan hayirli oldugu bildirilen gecede insanlik alemini huzura kavusturmak için gerekli olan esaslar indirilmistir. Namaz, zikir, tesbih, Kur’an okumak gibi bedeni ibadetlerimiz yaninda düsünce ile ibadet olarak isimlendirdigimiz tefekkürü insanligin amaci nedir? olgun insan olma mertebesine nasil ulasabiliriz? Nasil insanliga daha iyi hizmet edip, daha çok sevgi sunabiliriz? seklindeki odak noktalari ile güçlendirelim.
Unutmayalim ki; özellikle bu gecede Tevvab olan Allah tövbelerimizi kabul edecektir. Bizlere bir ikram olarak sunulan bu kutsal Kadir gecesinde dualarimizdan insanligin huzuru, sevgi ve kardesligin saglanmasi ve devami için bizlere daha fazla güç, iman vermesi için yakaralim. Yalniz kendi sevdigimiz insanlarin degil, bütün insanlarin sevgiye layik oldugunu animsayarak sevgide saglam ve cömert bir ruha sahip olmak için de yardim dileyelim. Rahman ve Rahim Allah’in adiyla, hepimize hayirli kandiller diliyoruz.

BAKINIZ Mübarek Gün ve Geceler
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 19 Temmuz 2016 23:38
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
8 Ekim 2007       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Kadir Gecesi

En nurlu ve feyizli geceyi Kadir Gecesinde idrak ederiz. Kur'ân'da adı geçen tek ay Ramazan ayıdır; tek gece de Kadir Gecesidir. Bu bereketli saatlerin şeref ve kıymetini Kâinatın Rabbi Sevgili Habibine haber vermektedir. Bu gecenin faziletine o kadar değer verilmektedir ki, o vakitlerde tecelli edecek rahmetin ve ruhanî hâdiselerin anlatılması için müstakil bir sûre inmiştir. Bu sûre Kadr Süresidir.
Ad:  Kadir Gecesi2.jpg
Gösterim: 2093
Boyut:  49.3 KB
Yine Cenâb-ı Hak bu gecenin kudsiyetini bildirmek için beş âyetli bir sûrede üç defa "Leyletü'1-Kadr" ifadesini açıkça zikretmektedir:
Sponsorlu Bağlantılar
"Şüphesiz, o Kur'ân'ı Kadir Gecesinde indirdik. Bilir misin, Kadir Gecesi nedir? Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır."
Ulvî hâdiseler de sûrenin sonunda şöyle ifade buyurulur :
"O gecede melekler ve Cebrail Rablerinin izniyle her iş için arka arkaya iner. O gece, tan yerinin aydınlanmasına kadar bir selâmettir."
Kadir Gecesinin en önemli özelliği, cin ve insanlara iki cihan saadeti bahşeden, kâinat kitabının ezelî bir tercümesi olan yüce kitabımız Kur'ân-ı Kerimin bu gecede ilk olarak dünya semasına indirilmesidir. Daha sonra ise ihtiyaca göre âyet âyet veya sûreler halinde vahyin mazharı Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselama Cebrail (a.s.) vasıtasıyla takdim edilmiş olmasıdır.
Yine bu mübarek gecede insanlığın ebedî refahına sebep olacak, ona bereketli bir ömrü kazandıracak bir fırsat verilmektedir. Bu geceyi dua, zikir ve ibadetle geçiren kişi, ancak seksen sene gibi uzun bir ömürde kazanabileceği ecir ve sevabı bir gecede elde etme bahtiyarlığına ermiş olacaktır.

Bu gecedeki İlâhî ziyafete ve Kur'ânî sofraya başta Kur'ân-ı Mübini Resulullah Aleyhissalâtü Vesselama vahiy yoluyla getiren Cebrail olmak üzere melekler de inerek şenlendirirler. Kalb ve basîreti açık olan mü'minlere uhrevî âlemden manzaralar sergilenir. Meleklerin pey der pey inmesiyle yeryüzü manevî bir tazyike maruz kalır. Dünya adetâ onlara dar gelmeye başlar. Mü'minlerin etrafını kuşatarak onlara Rablerinin bağış ve rahmetini müjdelerler. Tan yeri ağarıncaya kadar devam eden bu ulvi tecelli, ümmet-i Muhammed'in gönüllerine engin bir huzur ve saadet dalgası estirir.
Kadir Gecesinde böyle nurlu hâdiselerin yıldönümlerini idrak ederiz. Onun kadrini bilmekle de feyiz ve bereketinden, dünyayı kuşatan nuranî havasından istifade etmiş oluruz.

Hadislerde Kadir Gecesi

  • Ubâde b. Sâmit (r.a) şöyle demiştir: Resûlu'llâh salla'llâhu aleyhi ve sellem, Kadir Gecesi'ni haber vermek üzere Hâne-i Saâdetinden çıktı. Derken Müslümanlardan iki kişi kavga ettiler. Buyurdular ki: Ben, size Kadir Gecesi'ni haber vermek üzere çıkmıştım. Filân ile filân kavga ettiler de ona dâir olan bilgi kaldırıldı. İhtimâl ki hakkınızda bu daha hayırlıdır. Artık siz, Kadir Gecesi'ni yirmiden sonraki yedinci veya dokuzuncu veya beşinci gecelerde arayınız
  • İbn-i Abbâs (r.a)’dan rivâyet edildiğine göre, Nebî salla'llâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: Ashâb'ım! Siz leyle-i Kadr'i Ramazan'ın aşr-ı ahîrinde arayınız!. Leyle-i Kadir, ya Ramazan’ dan dokuz gece kala, yâhut yedi gece kala, yâhut da beş gece kaladır
  • Âişe (r.a)’dan şöyle dediği rivâyet edilmiştir: Ramazan'ın son on günü girince, Nebî salla'llâhu aleyhi ve sellem ibâdet konusunda daha da ciddî bir sa'y ü içtihâd arz ederlerdi. Gecesini ihyâ eder, ehl ü âilesini de ibâdet için uyandırırdı. - Ebû Hüreyre radiyallâhu anh'den: Şöyle demiştir: Resûlu'llâh salla'llâhu aleyhi ve sellem buyurdu ki: Her kim, imânından dolayı ve mükafatını yalnız Allâh'tan umarak Kadir Gecesi'ni ihya ederse, geçmiş günahları affedilir.

Bin aydan hayırlıdır denmesinin hikmeti nedir?


"Bin ay" seksen üç sene dört aylık bir süreye tekabül eder. Geçmişteki salih kimselerin bir ömür boyu kazandıkları manevi mertebeyi bir gece içinde elde etme fırsatıdır. Resulullah (a.s.m.) sahabilere İsrailoğullarından bir kimsenin Allah yolunda bin ay boyunca silâhlı olarak cihat ettiğini anlatmıştı. Sahabiler bunu duyunca şaşırdılar ve kendi amellerini az, gördüler. Bunun üzerine Kadir Suresi indirildi.
Başka bir rivayette Peygamberimiz Sahabilere İsrailoğullarından dört kişinin seksen sene boyunca hiç günah işlemeden ibadet ettiklerini anlattı. Sahabiler bunu hayretle karşıladı. Cebrail Aleyhisselâm geldi, "Yâ Muhammed, ümmetin o birkaç kişinin seksen sene ibadetinde hayrete düştüler. Allah sana ondan daha hayırlısını indirmiştir" diyerek Kadir Suresini okudu ve, "İşte bu senin ve ümmetinin hayran kalışından daha hayırlıdır" buyurdu.
Diğer bir rivayette Resulullah’a bütün ümmetlerin ömürleri gösterilmişti. Kendi ümmetinin ömrünü kısa görünce, ömrü uzun olan ümmetlerin amellerini düşündü. Kendi ümmetinin bu kısa ömürlerinde yaptıkları amellerle onlara ulaşamayacakları endişesi içinde üzüldü. Yüce Allah da Habibine, bu üzüntüsüne mukabil Kadir Gecesini vererek diğer ümmetlerin bin yılından daha hayırlı kıldı.
Kadir Suresi bu hadiseler üzerine nazil olmuştur.
Bu sure, Sahabilerin üzüntüsünü hafifleten bir suredir.

Kadir Gecesinin Bu Kadar Faydalı Olmasını Nasıl Açıklarsınız?


Evet bir tek Ramazan, seksen sene bir ömür semeratını kazandırabilir. Leyle-i Kadir ise, Kur'an’ın bildirmesiyle bin aydan daha hayırlı olduğu bu sırra kat’i bir delildir. Evet nasılki bir padişah, saltanatında belki her senede, ya tahta geçme merasimi namıyla veyahut başka bir şaşaalı cilve-i saltanatına mazhar bazı günleri bayram yapar. Halkını, o günde umumî kanunlar dairesinde değil; belki hususî ihsanatına ve perdesiz huzuruna ve has iltifatına ve fevkalâde icraatına ve doğrudan doğruya lâyık ve sadık milletini, has teveccühüne mazhar eder. Öyle de: Ezel ve Ebed Sultanı olan onsekiz bin âlemin Padişah-ı Zülcelal'i; o onsekiz bin âleme bakan, teveccüh eden ferman-ı âlîşanı olan Kur'an-ı Hakîm'i Ramazan-ı Şerifte indirmiş. Elbette o Ramazan, mahsus bir bayram-ı İlahî ve bir meşher-i Rabbanî ve bir meclis-i ruhanî hükmüne geçmek, Cenab-ı Hakkın hikmetinin muktezasıdır. Madem Ramazan o bayramdır; elbette bir derece, adî ve hayvanî meşguliyetten insanları çekmek için oruca emredilecek.

Sure neden Kadir Gecesinde indi?


Peygamber (a.s.m.) her şeyden önce bir uyarıcıdır. Bu ikaz görevini doğrulukla yapması için emri önce kendi nefsinde uygulaması lazımdı. Nefsine uygulamanın en uygun vakti de gece vaktidir.

Neden "Kadir" Gecesi?


Kadir Gecesi hüküm gecesi demektir. Duhan Suresinde açıklandığı üzere İlâhi takdirce belirtilen hükümler Kadir Gecesinde ayırd edilir. Bu anlamda Kadir Gecesine takdir gecesi diyenler de vardır. Aslında eşyanın, işlerin ve hükümlerin miktar ve zamanları ezelde takdir edildiği için burada söz konusu olan takdir, önceden tespit edilen kader programının yerine getirilmesiyle ilgili planların hazırlanmasıdır.
"Kadir" kelimesinde "tazyik" manası da vardır. Buna göre o gece yeryüzüne o kadar çok melek iner ki, dünya onlara dar gelir.
Bir hadiste, "O gece yeryüzüne inen meleklerin sayısı çakıl taşlarının sayısından çok daha fazladır" buyurularak buna işaret edilir.
Kadir Gecesinin Ramazan'ın hangi gecesine rastladığı hususunda pekçok rivayet olmakla birlikte, Ramazan'ın son on gününde aranması tavsiye edilmiştir. Bazı hadis-i şeriflerden de 27. gecesine denk geldiği bildirilmektedir. "Onu yirmi yedinci gecede arayınız" mealindeki hadis bu hususa işaret etmektedir.
Bu rivayetlerin ışığında, İslâm âlimleri Kadir Gecesinin Ramazan'nın yirmi yedinci gecesi olarak kabul etmiş ve böylece Müslümanlar o geceyi Kadir Gecesi niyetiyle ihya edegelmişlerdir.
Bunun için mü'minler mümkün mertebe, vakit ve imkânları ölçüsünde Kadir Gecesini değerlendirmeye çalışırlar. Uyku ve istirahatla geçirmemeye gayret ederler. Çünkü bu gecede herbir Kur'ân harfine otuz bin sevap verilmektedir. Diğer ibadetlerin sevabı da o nisbette artış göstermektedir.
Kadir Gecesini değerlendirmek ve o vaktin feyiz ve bereketinden istifadeyi arttırmak için namaz kılınır, Kur'ân okunur, Kur'ân tefsirleri mütâlâa edilir. Zikredilir, salavat-ı şerife getirilir. Dualar edilir, Allah'a niyaz ve tazarruda bulunulur. Fakir ve kimsesizler doyurulur, bol bol sadaka verilir. Hâsılı her vesileyle vakit nurlandırılır. Kadir Gecesinin getireceği büyük kazanç hakkında rivayet edilen hadisler en güzel teşvik mahiyetini taşımaktadır.
"Kim inanarak, sevabını ancak Allah'tan bekleyerek Kadir Gecesinde kıyam üzere olursa (uyanık kalıp ihya ederse) geçmiş günahları affedilir."

Bu gecede nasıl dua edelim?


Bunu da Hazret-i Âişe (r.a.) vasıtasıyla yine Peygamberimizden, öğrenelim:
"Dedim ki, 'Yâ Resulallah, Kadir Gecesine rastlarsam nasıl dua edeyim?’
Resulullah Aleyhissalâtü Vesselam "Allahümme inneke afüvvün tuhibbü'l-afve fa'fu annî (Allah’ım, Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affeyle) dersin' buyurdu
."

Son düzenleyen Safi; 19 Temmuz 2016 16:11
yüksel2 - avatarı
yüksel2
Ziyaretçi
8 Ekim 2007       Mesaj #3
yüksel2 - avatarı
Ziyaretçi

KURANDA KADİR


1 - Biz o (Kur'ân)nu Kadir gecesinde indirdik.
2 - Kadir gecesinin ne olduğunu sen nereden bileceksin?
3 - Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.
4 - Melekler ve Ruh (Cebrail veya Ruh adındaki melek) o gece Rablerinin izniyle, her iş için inerler.
5 - O gece, tanyeri ağarıncaya kadar süren bir selâmettir.

Ramazan'in son on gecesinden birinde bulundugu düşünülen Leyle-i Kadir'in kesin olarak hangi gecede olduğu gizlidir.
İnanan insanlar icin, bunda da bir hayır oldugu düşünülerek ibadetler her gece Kadir gecesi gibi tekrarlanir.
Her geceyi Kadr say, her gördügünü de Hizr (a.s) bil
Ad:  Kadir Gecesi3.jpg
Gösterim: 1644
Boyut:  26.2 KB

KADİR SÜRESİNİN TEFSİRİ:


Gerçek şu ki, biz onu kadir gecesinde indirdik.
1. Burada "enzelnâ hu" (O'nu nazil ettik) kullanılmıştır.
Bu cümlede Kur'an zikredilmemiştir. Ama maksat Kur'an'dır. Çünkü "inzal etmek" kendiliğinden Kur'an'a delalet etmektedir. Kur'an-ı Kerim'de bu şekildeki kullanımın çok örneği vardır. Bu kullanımlar bazen siyak ve sibakta, bazen kelamın uslübunda, bazen de zamirin neye ait olduğu önceden veya sonra zikredildiğinde geçerlidir. (Bkz. Necm an: 9).
Burada "Biz Kur'an'ı Kadir gecesi inzal ettik" buyurulmuştur. Bakara suresinde de "Ramazan Ayı" ki insanlara yol gösterici, hidayeti, doğruyu ve yanlışı birbirinden ayırdetip açıklayıcı olarak Kur'an o ayda indirilmiştir" (Bakara 185) buyuruluyor. Bundan da anlaşılıyor ki, Allah'ın meleğinin Rasulullah'a Hıra'da ilk defa vahiy getirdiği gece, Ramazan Ayı'nın bir gecesiydi. Bu geceye mübarek gece denmiştir: "Biz onu mübarek bir gecede indirdik." (Duhan, 3)
Kur'an'ı bu gecede indirmenin iki anlamı olabilir: Birincisi, bu gecede bütün Kur'an, vahiy taşıyan meleklere intikal ettirilmiş ve ondan sonra, şartlara göre zaman zaman olmak üzere 23 senede, bu ayet ve sureleri Cebrail, Allah'ın emriyle Rasulullah'a getirmiştir.
Bu görüş İbn Abbas'a aittir. (İbn Cerir, İbn Münzir, İbn Ebi Hatim, Hakim, İbn Merduye, Beyhakî). İkincisi, bu geceyi Kur'an'ın inzal edilmesinin başlangıcı kabul eden görüştür. Bu, İmam Şa'bî'nin kavlidir. Diğer bir kavil de İbn Abbas'tan nakledildiği gibidir. (İbn Cerir). Her iki kavle göre de anlam, Kur'an'ın Rasulullah'a bu gece inmeye başladığına delalet eder. Aynı gece Alak suresinin ilk beş ayeti nazil olmuştur. İslâmî davetin gereği sırasında zaman zaman nazil olan ayet ve surelerin Allah'ın Rasulullah'a indirdiği anda düzenlenmediği açık bir gerçektir. Tam tersine, kainatın yaratılışı ve ona ait olan herşey ezelde tasarlanmıştır, hazırdır. Allah'ın yeryüzünde insan yaratması, ona peygamberler göndermesi, kitaplar vermesi ve sonunda Hz. Muhammed'in (s.a.) göndererek O'na da Kur'an indirmesinin bütün planı önceden hazırlanmıştı. Kadir gecesinde ise bu planın son kısmı uygulanmaya başlandı. Bütün Kur'an'ın vahiy taşıyan meleklere indirilmesi ise hiç garip değildir.
"Kadir", bazı müfessirlere göre "takdir" anlamındadır. Yani bu gece, Allah'ın, takdiri uygulamak için meleklere emir verdiği gecedir. Bunu Duhan suresindeki şu ayet teyid etmektedir: "O gece katımızdan her hikmetli emir sadır edilir" (Duhan 5) İmam Zuhrî diyor ki; "Kadir'in manası azamet ve şereftir." Yani o, çok azametli gecedir. Bu manayı teyid eden ayet aynı surenin şu ayetidir: "Bin aydan hayırlıdır."
Bu gecenin hangi gece olduğu sorulabilir. Ancak bu çok ihtilaflı bir konudur ve yaklaşık 40 görüş nakledilmiştir. Ama ümmetin büyük alimlerinin çoğunluğu, Ramazan ayının son on gecesinin tek gecelerinden biri olarak açıklamışlardır. Bu alimlerin çoğunun görüşü de 27. gece olduğu yolundadır. Bu konuda bazı sahih hadisler rivayet edilmiştir.
Ebu Hureyre'den, Rasulullah'ın, Kadir Gecesi'nin 27. ya da 29. gece olduğunu söylediği rivayet edilmiştir. (Ebu Davud, Tayalisî) İkinci rivayet yine Ebu Hureyre'den şu şekildedir: "O, Ramazan'ın son gecesidir." (Müsned-i Ahmed)
Zir b. Hubeyş, Ubey b. Kab'a Kadir Gecesi'ni sorduğu zaman yemin ederek ve istisna etmeden O'nun 27. gece olduğunu söylemiştir. (Ahmed, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Neseî, İbn Hibban)
Ebu Zer'e bu konuda sorulduğunda şöyle demiştir; Hz. Ömer, Huzeyfe ve Rasulullah'ın ashabının pek çoğunun şüphesi yoktur ki o Ramazan'ın 27. gecesidir. (İbn Ebi Şeybe)
Ubade b. Sâmit, Rasulullah'ın şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Kadir Gecesi, Ramazan'ın son on gecesinin tek gecelerindedir. 21. 23. 25. 27. 29. gecesidir." (Müsned-i Ahmed)
Abdullah b. Abbas, Rasulullah'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Onu Ramazan'ın son on gecesinde arayın ki, ay bitmeden on veya dokuz gün kaladır veya yedi gün kala veya beş gün kaladır. (Buharî) Alimlerin çoğunluğu Rasulullah'ın bu sözünden kastın, "Tek'li gecelerde arayın" olduğunu söylemişlerdir.
Hz. Ebubekir'den (r.a) şöyle rivayet edilmiştir: 9 gün kala, 7 gün kala, 5 gün kala, 3 gün kala veya son gece denmesinden kasıt "bu gecelerde Kadir Gecesi'ni arayındır." (Tirmizî, Neseî)
Hz. Aişe (r.a) Rasulullah'tan şöyle rivayet etmiştir: Kadir gecesini Ramazan'ın son on gecesinin tek gecelerinde arayın. (Buharî, Müslim, Ahmed, Tirmizî) Hz. Aişe ve Abdullah b. Ömer'den şöyle rivayet edilmiştir: Rasulullah hayatı boyunca Ramazan Ayı'nın son on gününde itikafa girmiştir.
Bunun hakkında, Muaviye, İbn Ömer, İbn Abbas gibi sahabilerden bazı rivayetler mervidir; bu nedenle selef ulemasının büyük çoğunluğu Ramazan Ay'ının 27. gecesini Kadir Gecesi olarak kabul etmişlerdir. Galiba Kadir Gecesinin faziletlerinden feyz alınabilmesi, insanların bir gecelik ibadetle yetinmeyip daha fazla gecede ibadet etmeleri için Allah (c.c.) Rasulû, Kadir Gecesi'ne belli bir geceyi tayin etmemiştir. Burada şu soru sorulabilir: "Mekke'de gece iken dünyanın pek çok yerinde gündüz olduğuna göre, o bölgelere hiçbir zaman Kadir Gecesi gelmeyecek mi?" Cevabı şudur: Arapça'da "Gece" kelimesi çok kere gece ve gündüzü birlikte ifade etmek için kullanılır. Onun için Ramazan'ın bu tarihlerinde dünyanın her yerinde o günün önceki gecesi Kadir gecesi olabilir.

2.Kadir gecesi, bin aydan daha hayırlıdır.
Müfessirler genellikle bunun anlamını şöyle açıklamışlardır: "O gecede yapılan iyi bir amel bin yıllık amelden daha hayırlı ve efdaldir." Kuşkusuz bu doğru bir sözdür. Rasulullah, bu gecenin ameli hakkında çok fazilet beyan etmiştir. Buharî ve Müslim'de Ebu Hureyre'den şöyle rivayet edilmiştir: "Bir kimse Kadir Gecesi iman ile, Allah'tan mükafat dileyerek ibadet için kıyam ederse, önceki bütün günahları affolunacaktır" Müslim'de Ubade b. Samit Rasulullah'tan şöyle rivayet etmiştir: "Kadir Gecesi Ramazan'ın son on gecesidir. Kim ki bu gecede ecir dileyerek ibadet için kıyam ederse Allah, onun önceki ve sonraki günahlarını affeder." Ancak ayetin kelimeleri şöyle değildir: "Kadir Gecesi'nde amel etmek bin ayda amel etmekten hayırlıdır." Ayette şöyle denilmiştir: "Kadir Gecesi bin aydan hayırlıdır." Buradaki bin aydan murad, 83 sene gibi ifadeler değildir. Araplarda büyük bir sayı anlatılmak istendiğinde "bin" kelimesi kullanılırdı. Bu nedenle ayetin anlamı "bu bir gece içinde o kadar büyük iyilik ve hayır yapılmıştır ki insanlık tarihinde uzun bir zamanda bile bu kadar hayırlı iş yapılmamıştır."
Melekler ve ruh, onda Rablerinin izniyle her bir iş için inerler.

3. Bundan kasıt, Cebrail'dir. Fazilet ve şerefi dolayısıyla onun zikri diğer meleklerden ayrı olarak, yapılmıştır.

4. Yani o kendi kendine gelmez. Allah'ın izni ile gelir. "Her emir"den kasıt, Duhan suresi 5. ayetteki "emr-i hakim" (hikmete dayanan iş) tir.

5. O gece, tanyerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.
Bu surede sözü edilen gece Duhan Suresinde anılan gecedir. Orada yüce Allah şöyle buyurur: "Biz onu mübarek bir gecede indirdik. Çünkü biz insanları uyarmaktayız. Her hikmetli iş o mübarek gecede ayırd edilir; katımızdan bir buyrukla verilen her emir. Çünkü biz elçi göndericiyiz. Peygamberleri bir kitapla gönderişimiz rahmettir. Allah işitendir, bilendir." (Duhan 3-6) Bakara Suresinde de geçtiği üzere bu gecenin Ramazan gecelerinden birisi olduğu bilinmektedir. Nitekim yüce Allah Bakara Suresinde bundan şöyle söz eder: "Ramazan ayı ki o ayda Kur'an insanlara yol gösterici, doğru yola iletici, eğri ile doğruyu birbirinden ayırd edici olarak indirildi." (Bakara 185) Yani insanlara iletsin diye Kur'an'ın Hz. Peygamberin kalbine indirilmeye başladığı gecedir. Tarihçi ibn İshak'ın rivayetine göre, Alak Suresinin giriş kısmı olan ilk vahiy, Ramazan ayında Resulallah Hira nur dağında ibadet ederken inmeye başlamıştır.
Bu gecenin hangi gece olduğu hakkında kitaplarda birçok haber yer Alır. Bunların bir kısmı bu gecenin Ramazanın yirmi yedinci gecesi olduğunu, bazıları yirmi birinci, bazıları da Ramazanın son on gecesinden birisi olduğunu belirtir. Diğer bir kısmı da tüm Ramazandan herhangi bir gecedir der. En sağlam habere göre hangi ihtimal geçerli olursa olsun bu gece Ramazan gecelerinden birisidir.

KADİR GECESİ


Bu gecenin adı "Kadir gecesi"dir. "Kadir" sözcüğü planlama ve idare etme anlamına gelebilir. Değer ve makam anlamına da olabilir. Her iki anlam da kainat çapındaki bu büyük olayla, Kur'an, vahiy ve peygamberlik olayı ile uyuşur. Şu varlık aleminde olan olayların arasında bundan daha büyüğü ve daha önemlisi yoktur. Yine bunun gibi kulların hayatlarında yüce Allah'ın planlamasını ve iradesini bundan daha iyi gösteren bir başka olay daha yoktur. Bu gece bin aydan daha hayırlıdır. Kur'an'da bu gibi yerlerde geçen sayı, olayın değerini sayılarla sınırlama amacı taşımaz. Bu sadece çokluğu ifade etmek içindir. Bu gece insanların hayatında binlerce aydan daha hayırlıdır. Nice binlerce ay ve binlerce sene geçip gitmiştir de, insanların hayatlarında bu mübarek ve mutlu gecenin yaptığı etkinin ve sağladığı değişimlerin bir nebzesini bile bırakamamıştır.

Bu gece büyük bir gecedir çünkü bu geceyi gerçek yüzü ile kavrayabilmek insanın kavrama yeteneklerini aşar. "Kadir gecesinin ne olduğunu sen nereden bileceksin." Sıradan insanların zihinlerinde bu gece ile ilgili olarak yaygın hale gelen birçok efsaneye sarılma ihtiyacı duymadan belirtelim ki bu gece yüce Allah'ın şu Kur'an'ı indirmeye başlamak için onu seçmesi açısından büyük bir gecedir. Bu ışık yağmurunu bütün varlık alemine akıtmak için insanın vicdanına ve hayatına Allah'ın nurundan çağlayan esenliği eksiksiz tamamlamak için seçtiğinden dolayı büyük bir gecedir. Bu gece, şu Kur'an'ın inanç sistemini ve yeryüzüne ve vicdanlara yaydığı terbiyeyi içermesi bakımından büyük bir gecedir. Bu gece melekler ve özellikle de Cebrail yanlarına bu gecede inen şu Kadir Suresinin bir cinsi olması bakımından Kur'an'ı alarak indikleri için ve şu surenin kelimelerinin olağanüstü bir ifade ile canlandırdığı kainat çapındaki şenlikte yeryüzü ile gökyüzü arasına dağılıp yayıldıkları için büyük bir gecedir.

Bugün biz birbiri ardı sıra uzayıp gelen nesillerin ardından bu mübarek ve mutlu geceye bir göz attığımızda, bu gecede bütün yeryüzünün tanık olduğu, akıllara durgunluk veren şu şenliği kafamızda canlandırdığımızda ve o gecede olan olayların içyüzünü derinden derine düşündüğümüzde, sonra o olayların aşama aşama zamanın, yeryüzünün, kalplerin ve akılların düşünceleri üstüne bıraktığı etkileri ve izleri gözden geçirdiğimizde... Gerçekten büyük bir olayla karşı karşıya olduğumuzu görürüz. Ve bu gerçeği işaret eden şu Kur'an'ın esrarından bir kısmını kavrayabiliriz. "Kadir gecesinin ne olduğunu sen nereden bileceksin?"
O gecede her iş hikmet uyarınca açıklanmıştır, yazılmıştır. Değerler, prensipler ve değer ölçüleri o gece konulmuştur. O gece kişilerin kaderlerinden daha büyük kaderler, milletlerin, devletlerin ve halkların kaderleri hatta daha da büyüğü ve daha çoğu gerçeklerin, sistemlerin ve kalplerin kaderleri belirlenmiştir.

İnsanlık bilgisizliğinden ve kötü talihinden kadir gecesinin değerini dikkatinden kaçırmış bu olayın gerçek anlamını ve bu işin büyüklüğünü kavramayı ihmal etmiştir. Ve insanlık bu olayı ihmal edip, tanımayalı beri yüce Allah'ın kendisine bahşetmiş olduğu en güzel ve en mutlu nimeti yitirmiş İslamın kendisine bahşetmiş olduğu mutluluğu ve gerçek esenliği, vicdan huzurunu, aile mutluluğunu ve toplum barışının arar olmuştur. insanlığın, madde alanında sağlamış olduğu ilerlemeler, medeniyette ve yapılaşmada almış olduğu yol, yitirmiş olduğu bu değerlerin yerine geçememiştir. İnsanlık bunca üretim patlamasına ve hayat standardını yükselmiş olmasına rağmen hala bedbaht, hala umutsuzdur.
İnsanlığın ruhundan bir kez parlayan o güzelim ışık sönmüştür, kendisine ihsanda bulunan ve yücelerin yücesine yükselen pırıl pırıl sevinci yok olup gitmiştir. Kalplere ve ruhlara dolan esenlik ortadan kalkmıştır. Ve yitirilen ruh sevincinin, göğün ışığının ve yücelere kanat çırpmanın yüz aydınlığının yerine hiçbir şey geçememiştir.

Bizlere mü'min olarak hiçbir zaman bu hatırayı unutmamak ve ihmal etmemek emrolunmuştur. Peygamberimiz Hz. Muhammed -salât ve selâm üzerine olsun- bu hatırayı ruhlarımızda canlandırmak için bizlere çok rahat ve kolay bir yol göstermiştir. Böylece Resulallah ruhumuzun sonuna kadar o hatıraya bağlı kalmasını ve kainatta meydana gelen kainat çapındaki bu olayı unutmamasını amaçlamıştır. Resulallah bizlere her yıl bu mübarek geceyi kutlamamızı, Ramazanın son on gecesinde bu geceyi bekleyip araştırmamızı teşvik ederek bu yolu çizmiştir bizlere. Buhari ve Müslim'de yer alan bir hadiste Resulallah "Kadir gecesini Ramazanın son on gecesinde arayın" buyurmuştur. Yine Buhari ve Müslim'de yer alan bir hadiste Rasulullah'ın "Kim kadir gecesini imanla ve sevabını Allah'tan bekleyerek ihya eder değerlendirirse geçmiş günahları bağışlanır" buyurduğunu görmekteyiz.

İslam dış görünüşçü ve şekilci bir din değildir. Zaten bunun için Resulallah bu gecenin kutlanmasında "iman etmeyi ve sevabını Allah'tan beklemeyi" şart olarak belirtmiştir. Bunun nedeni yapılan kutlamanın "iman ederek" bu gecenin kapsadığı büyük anlamları canlandırması ve sadece Allah'ı gözeterek, O'na samimiyetle bağlı kalarak ve "sevabını Allah'tan bekleyerek" olması içindir. İşte insanın kalbine ancak bu kutlama sayesinde Kur'an'ın indiği anlama bağlı olarak birtakım belirli gerçekler dolabilir.
İslamın eğitim alanında izlediği metod, ibadet ile vicdanlardaki inanç sisteminin gerçeklerini birbirine kaynaştırmak ve ibadeti bu gerçekleri canlandırmak ve açıklamak için, sadece düşünce alanında takılıp kalmayıp aksine duygulara sızan canlı bir şekil halinde yerleştirmek için bir araç yapmaktır.

Artık kesin olarak belli olmuştur ki, yalnız bu sistem sözünü ettiğimiz gerçekleri canlandırabilecek ve onu vicdanlarda ve davranış alanında harekete geçirebilecek en elverişli sistemdir. Yine açıkça ortaya çıkmıştır ki ibadet desteği olmaksızın ve ibadet yolu dışında bu gerçekleri sadece teorik olarak kavramak onları var edemez ve onlara ne kişinin hayatında ve ne de toplum hayâtında itici bir hareket sağlayamaz.
Kadir gecesi hatırası ile iman ederek ve sevabını Allah'tan bekleyerek o geceyi kutlamayı birbirine bağlamak islamın parlak, sağlam sisteminin bir yönünü teşkil etmektedir.
Son düzenleyen Safi; 19 Temmuz 2016 16:11
KafKasKarTaLi - avatarı
KafKasKarTaLi
Ziyaretçi
10 Kasım 2007       Mesaj #4
KafKasKarTaLi - avatarı
Ziyaretçi

Kadir Gecesi


En nurlu ve feyizli geceyi Kadir Gecesinde idrak ederiz. Kur'ân'da adı geçen tek ay Ramazan ayıdır; tek gece de Kadir Gecesidir. Bu bereketli saatlerin şeref ve kıymetini Kâinatın Rabbi Sevgili Habibine haber vermektedir. Bu gecenin faziletine o kadar değer verilmektedir ki, o vakitlerde tecelli edecek rahmetin ve ruhanî hâdiselerin anlatılması için müstakil bir sûre inmiştir. Bu sûre Kadr Süresidir.
Yine Cenâb-ı Hak bu gecenin kudsiyetini bildirmek için beş âyetli bir sûrede üç defa "Leyletü'1-Kadr" ifadesini açıkça zikretmektedir:
"Şüphesiz, o Kur'ân'ı Kadir Gecesinde indirdik. Bilir misin, Kadir Gecesi nedir? Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır."
Ulvî hâdiseler de sûrenin sonunda şöyle ifade buyurulur :
"O gecede melekler ve Cebrail Rablerinin izniyle her iş için arka arkaya iner. O gece, tan yerinin aydınlanmasına kadar bir selâmettir."
Kadir Gecesinin en önemli özelliği, cin ve insanlara iki cihan saadeti bahşeden, kâinat kitabının ezelî bir tercümesi olan yüce kitabımız Kur'ân-ı Kerimin bu gecede ilk olarak dünya semasına indirilmesidir. Daha sonra ise ihtiyaca göre âyet âyet veya sûreler halinde vahyin mazharı Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselama Cebrail (a.s.) vasıtasıyla takdim edilmiş olmasıdır.
Yine bu mübarek gecede insanlığın ebedî refahına sebep olacak, ona bereketli bir ömrü kazandıracak bir fırsat verilmektedir. Bu geceyi dua, zikir ve ibadetle geçiren kişi, ancak seksen sene gibi uzun bir ömürde kazanabileceği ecir ve sevabı bir gecede elde etme bahtiyarlığına ermiş olacaktır.
Bu gecedeki İlâhî ziyafete ve Kur'ânî sofraya başta Kur'ân-ı Mübini Resulullah Aleyhissalâtü Vesselama vahiy yoluyla getiren Cebrail olmak üzere melekler de inerek şenlendirirler. Kalb ve basîreti açık olan mü'minlere uhrevî âlemden manzaralar sergilenir. Meleklerin pey der pey inmesiyle yeryüzü manevî bir tazyike maruz kalır. Dünya adetâ onlara dar gelmeye başlar. Mü'minlerin etrafını kuşatarak onlara Rablerinin bağış ve rahmetini müjdelerler. Tan yeri ağarıncaya kadar devam eden bu ulvi tecelli, ümmet-i Muhammed'in gönüllerine engin bir huzur ve saadet dalgası estirir.
Kadir Gecesinde böyle nurlu hâdiselerin yıldönümlerini idrak ederiz. Onun kadrini bilmekle de feyiz ve bereketinden, dünyayı kuşatan nuranî havasından istifade etmiş oluruz.
Ad:  Kadir Gecesi4.jpg
Gösterim: 4164
Boyut:  53.9 KB

Hadislerde Kadir Gecesi


Hz. Peygamber (s.a.s.) tarafından Ramazanın yirmisinden sonraki gecelerinde aranması tavsiye edilen Kadir Gecesi, öteden beri bu ayın yirmi yedinci gecesi kabul edilerek kutlana gelmiştir.
İsterseniz, Sevgili Peygamberimizin bu konuda bize tuttuğu ışığı birlikte takip edelim:
Peygamber Efendimiz buyurur ki:
`İçinizden bazı insanların rüyasında, Kadir Gecesi ilk yedide gösterildi. Yine içinizden bazı kimselere de son yedide gösterildi. Siz onu son onda arayın.´(Müslim, Sıyam 208)
`... Siz onu son ondaki tek gecelerde arayın.´ (Müslim, Sıyam 212)
Bu konuda en kapsamlı rivayetlerden biri Ashab-ı Kiram'dan Ebû Said el-Hudrî Hazretlerinin rivayetidir. Bu zat, şöyle nakleder:
`Hz. Muhammed (s.a.s.), Ramazanda ilk on günde itikâf etti. Sonra ortadaki on günde keçeden yapılmış bir Türk çadırında itikâf etti. Çadırın kapısı yerinde bir hasır bulunuyordu. Rasûlullah bu hasırı eliyle aldı, çadırın bir tarafına koydu. Sonra başını çıkardı. Mescitte bulunan insanlara hitap etmeye başladı. Halk ona yaklaştı. O da kendilerine hitaben: `Ben şu Kadir Gecesi'ni arayarak ilk on günde itikâf etmiştim. Sonra ortadaki on günde itikâfa devam ettim. Sonra bana melek geldi ve Kadir Gecesi son on gündedir´ dedi ve `Benimle beraber itikâfta bulunanlar dilerlerse son on günde de itikâf etsinler´ buyurdu. O insanlar da Rasûlullah ile beraber itikâf eylediler. Peygamber (s.a.s.) şöyle dedi: `Bana, Kadir Gecesi tek gecede gösterildi.´ (Müslim, Sıyam 215)
Ashâb-ı Kiram'dan Ubeyy b. Ka'b Hazretleri, kardeşinin, Kadir Gecesi'nin yirmi yedinci geceye rastladığını, Peygamber Aleyhisselam'ın o günün belirtilerine dair verdiği bilgilere dayanarak tespit ettiğini söyler. (Müslim, Sıyam 220)
Görüldüğü gibi Peygamber Efendimizin hadislerinde Kadir Gecesi'nin daha çok, Ramazanın son on gününde ve tekli gecelerde olabileceğine dair kuvvetli işaretler vardır. Peygamberimiz (s.a.s.)'in, Ramazanın son on günü içinde daha yoğun bir ibadete yönelmesi, aile fertlerini bu doğrultuda yönlendirmesi ve yine Ramazanın son on gününde itikâfa girmesi de bunu göstermektedir.
İslam kaynaklarında yer alan bilgilere göre, Kadir Gecesi'nden başka "Cuma günü içinde icabet saati (duanın kabul olunacağı an), beş vakit içinde salât-i vustâ, ilâhî isimler arasında İsm-i Azam, bütün taat ve ibadetler içinde rızây-ı ilâhî (Allah'ın Rızası), zaman içinde kıyamet, hayat içinde ölüm" gizlenmiştir. Bunun gayesi, mü'minleri Allah'a karşı olan yükümlülüklerinde sürekli bir duyar içinde bulundurmaktır.
`Kadir´ kelimesi İslam bilginleri tarafından üç şekilde yorumlanmıştır:
1. `Hüküm gecesi´ demektir. Buna göre Kadir Gecesi deyince, `Takdîr-i İlahî'de hükmolunmuş işlerin ayırt edildiği gece´ anlaşılır. Buradaki takdirden maksat, ezelî hükmün açığa çıkmasıdır.
2. Şeref ve azamet anlamına gelir. Buna göre Kadir Gecesi, "şeref ve azamet gecesi yani çok şerefli ve çok değerli bir gece" demektir.
3. Tazyik anlamına gelir. Buna göre Kadir Gecesi, Tazyik Gecesi diye de yorumlanmıştır. Zira denilmiştir ki, o gece inen meleklere yeryüzü dar gelir. İslam bilginlerine göre tazyikten maksat, `Sonunda büyük hayırların gerçekleşeceği değerli işlerin ortaya çıkmasıdır. Hatırlanacağı üzere Kur'ân'ın, Sevgili Peygamberimize ilk vahyi Cebrail Aleyhisselam'ın tazyiki/sıkıştırması ile başlamıştı´ (Elmalılı, Hak Dini, IX, 5969)
  • Ubâde b. Sâmit (r.a) şöyle demiştir: Resûlu'llâh salla'llâhu aleyhi ve sellem, Kadir Gecesi'ni haber vermek üzere Hâne-i Saâdetinden çıktı. Derken Müslümanlardan iki kişi kavga ettiler. Buyurdular ki: Ben, size Kadir Gecesi'ni haber vermek üzere çıkmıştım. Filân ile filân kavga ettiler de ona dâir olan bilgi kaldırıldı. İhtimâl ki hakkınızda bu daha hayırlıdır. Artık siz, Kadir Gecesi'ni yirmiden sonraki yedinci veya dokuzuncu veya beşinci gecelerde arayınız
  • İbn-i Abbâs (r.a)’dan rivâyet edildiğine göre, Nebî salla'llâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: Ashâb'ım! Siz leyle-i Kadr'i Ramazan'ın aşr-ı ahîrinde arayınız!. Leyle-i Kadir, ya Ramazan’ dan dokuz gece kala, yâhut yedi gece kala, yâhut da beş gece kaladır
  • Âişe (r.a)’dan şöyle dediği rivâyet edilmiştir: Ramazan'ın son on günü girince, Nebî salla'llâhu aleyhi ve sellem ibâdet konusunda daha da ciddî bir sa'y ü içtihâd arz ederlerdi. Gecesini ihyâ eder, ehl ü âilesini de ibâdet için uyandırırdı.
  • Ebû Hüreyre radiyallâhu anh'den: Şöyle demiştir: Resûlu'llâh salla'llâhu aleyhi ve sellem buyurdu ki: Her kim, imânından dolayı ve mükafatını yalnız Allâh'tan umarak Kadir Gecesi'ni ihya ederse, geçmiş günahları affedilir.

Bin aydan hayırlıdır denmesinin hikmeti nedir?

  • Bin Aydan Hayırlı Gece
"Bin ay" seksen üç sene dört aylık bir süreye tekabül eder. Geçmişteki salih kimselerin bir ömür boyu kazandıkları manevi mertebeyi bir gece içinde elde etme fırsatıdır. Resulullah (a.s.m.) sahabilere İsrailoğullarından bir kimsenin Allah yolunda bin ay boyunca silâhlı olarak cihat ettiğini anlatmıştı. Sahabiler bunu duyunca şaşırdılar ve kendi amellerini az, gördüler. Bunun üzerine Kadir Suresi indirildi.
Kadir Gecesi'nin, `İçinde Kadir olmayan bin aydan hayırlı´ olduğu bildirilmektedir. Bu ilahî müjde hiçbir yoruma gerek bırakmayacak kuvvet ve netliktedir. Dolayısıyla bu durum, Kadir Gecesi'nin yüksek faziletine en parlak ve en kuvvetli delildir.
Peygamber Efendimizden nakledilen şu haber de Kadir Gecesi'nin önemini kavramak bakımından önemlidir:
Sevgili Peygamberimize kendisinden önceki insanların ömürlerinin ne kadar olduğu gösterildi. Peygamber (s.a.s.) bunu görünce kendi ümmetinin ömürlerini kısa buldu. Uzun ömürlü olan diğerlerinin işledikleri salih amelleri (güzel ve yararlı işleri) işleyemezler diye düşündü. Bunun üzerine Yüce Allah, ona, bin aydan hayırlı olan Kadir Gecesi'ni ihsan etti. (et-Tâc, II, 135)

Başka bir rivayette Peygamberimiz Sahabilere İsrailoğullarından dört kişinin seksen sene boyunca hiç günah işlemeden ibadet ettiklerini anlattı. Sahabiler bunu hayretle karşıladı. Cebrail Aleyhisselâm geldi, "Yâ Muhammed, ümmetin o birkaç kişinin seksen sene ibadetinde hayrete düştüler. Allah sana ondan daha hayırlısını indirmiştir" diyerek Kadir Suresini okudu ve, "İşte bu senin ve ümmetinin hayran kalışından daha hayırlıdır" buyurdu.
Diğer bir rivayette Resulullah’a bütün ümmetlerin ömürleri gösterilmişti. Kendi ümmetinin ömrünü kısa görünce, ömrü uzun olan ümmetlerin amellerini düşündü. Kendi ümmetinin bu kısa ömürlerinde yaptıkları amellerle onlara ulaşamayacakları endişesi içinde üzüldü. Yüce Allah da Habibine, bu üzüntüsüne mukabil Kadir Gecesini vererek diğer ümmetlerin bin yılından daha hayırlı kıldı.
Kadir Suresi bu hadiseler üzerine nazil olmuştur.
Bu sure, Sahabilerin üzüntüsünü hafifleten bir suredir.

Kadir Gecesinin Bu Kadar Faydalı Olmasını Nasıl Açıklarsınız?


Evet bir tek Ramazan, seksen sene bir ömür semeratını kazandırabilir. Leyle-i Kadir ise, Kur'an’ın bildirmesiyle bin aydan daha hayırlı olduğu bu sırra kat’i bir delildir. Evet nasılki bir padişah, saltanatında belki her senede, ya tahta geçme merasimi namıyla veyahut başka bir şaşaalı cilve-i saltanatına mazhar bazı günleri bayram yapar. Halkını, o günde umumî kanunlar dairesinde değil; belki hususî ihsanatına ve perdesiz huzuruna ve has iltifatına ve fevkalâde icraatına ve doğrudan doğruya lâyık ve sadık milletini, has teveccühüne mazhar eder. Öyle de: Ezel ve Ebed Sultanı olan onsekiz bin âlemin Padişah-ı Zülcelal'i; o onsekiz bin âleme bakan, teveccüh eden ferman-ı âlîşanı olan Kur'an-ı Hakîm'i Ramazan-ı Şerifte indirmiş. Elbette o Ramazan, mahsus bir bayram-ı İlahî ve bir meşher-i Rabbanî ve bir meclis-i ruhanî hükmüne geçmek, Cenab-ı Hakkın hikmetinin muktezasıdır. Madem Ramazan o bayramdır; elbette bir derece, adî ve hayvanî meşguliyetten insanları çekmek için oruca emredilecek.

Sure neden Kadir Gecesinde indi?


Peygamber (a.s.m.) her şeyden önce bir uyarıcıdır. Bu ikaz görevini doğrulukla yapması için emri önce kendi nefsinde uygulaması lazımdı. Nefsine uygulamanın en uygun vakti de gece vaktidir.

  • Kadir Süresi'nin Meali
`Biz onu (Kur’ân'ı), Kadir Gecesi'nde indirdik. Kadir Gecesi'nin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir Gecesi, bin aydan hayırlıdır. O gecede, Rabb’lerinin izniyle melekler ve ruh (Cebrail), her iş için iner dururlar. O gece, esenlik doludur. Tâ fecrin doğuşuna kadar.´
  • Kur'ân-ı Kerim 'in İnzal Olduğu Gece
Mübarek Kadir Gecesi'nin ölçüye sığmaz faziletlerinin bir kaynağı da, bu gecede Kur'ân'ın Peygamberimiz (s.a.s.)'e indirilmeye başlanmasıdır. Kur’ân-ı Kerim, Peygamberimiz (s.a.s.)'e Cenab-ı Hakk tarafından verilmiş ebedi bir mucizedir. Kur’ân'ın eşsizliği, mucizeliği kıyamete kadar devam edecektir.
İnsan yüreği Kur’ân'la şenlenir, kalbi Kur’ân'ın ince ve yüksek manaları ile kuvvetlenir, zekâsı keskinleşir. Kur’ân'dan nasibi olmayan bir insanın kalbi harabeye dönmüş bir eve benzer. O halde Kur’ân'ı sevelim, okuyalım, dinleyelim, öğrenelim, öğretelim; öğrenilmesini ve okutulmasını teşvik edelim. Ayrıca, Kur’ân ayetlerinin derin anlam ve inceliklerini de öğrenmeye çalışalım, Kur’ânı iyi anlayanlardan bu konuyu dinleyelim!

Bu Geceyi Nasıl Değerlendirelim?


Sevgili Peygamberimiz: Kim Kadir Gecesi'ni sevabına inanarak, içtenlikle ihya ederse, geçmiş, günahları bağışlanır´´ buyurmuştur. (Riyâzü’s-Sâlihîn, II, 464)
Bu mübarek geceyi önemine uygun şekilde değerlendirmelerine yardımcı olur ümidiyle bir kaç hususu hatırlatmak isterim:
1. Bu gece Allah rızası için ibadet edilmeli, namaz kılınmalı, kulluk duygusu geliştirilmeli.
2. Kur’ân-ı Kerîm okunmalı, okuyanlar dinlenmeli, anlamları üzerinde düşünülmeli, Kur’ân-ı Kerîm'e sevgi ve bağlılıklar tazelenmeli.
3. Peygamberimiz (s.a.s.)'e salât ü selam getirilmeli, onun şefaati ümit edilmeli, onun ümmetinden olmanın şuuruna erilmeli, ona olan sadakat tazelenmeli.
4. Vaaz ü nasihat ve sohbet dinlenmeli, gündelik hayatın sıkıntıları ve zorlukları içinde kalbe giren gaflet ve duyarsızlık sisleri dağıtılmalı.
5. Gecenin önemine dair ehil ilim adamlarınca programlanan sohbetlere iştirak edilmeli. Zira sohbet, kendini dinlemeye, kişisel iç dünyayı gözden geçirmeye, yanlışların altını çizmeye, noksanları gidermeye, ayrıca ülfet, dostluk, muhabbet, birlik ve beraberliğin kuvvetlenmesine vesile olur.
6. Tövbe ve istiğfar yapılmalı, ciddi bir nefs muhasebesi ile hatalardan dönmeye azmedilmeli, hayra yönelme istikametinde iradeler kuvvetlendirilmeli.
7. Topluca veya münferit olarak Cenâb-ı Allah zikredilmeli ve tefekkür edilmeli. Zira kalpler ancak Allah Teala'nın zikriyle itminan/huzur bulur. Cenâb-ı Hakk'ın sonsuz kudretiyle yoktan var ettiği kâinatın inceliklerini tefekkür ile gönüllerdeki iman kuvvetlenir.
8. Bol bol dua edilmeli. Zira dua, kulları Cenâb-ı Hakk'a yaklaştıran en ulvi vasıtadır. Peygamber Efendimizin, bu gece çokça şu duayı yaptığını kaynaklar nakleder: ``Allâhümme inneke afüvvün tuhibbü'l-afve fa‘fu annî (Allah’ım! Sen affedicisin, affetmeyi seversin beni de affet!)´´
9. Kadir Gecesi'nin gündüzünü de tıpkı gecesi gibi değerlendirmek büyük sevaptır. Böyle yapılırsa mübarek gecenin ruhlara aktardığı manevî ışığın izleri Müslümanların kalplerinde derinden hissedilecektir.
10. Bu gecenin hürmetine, Rabbimizden bütün Müslümanların affını dilemeliyiz. Kadir Gecesi'nin hayırlara vesile olmasını, kardeşlik ve sevgi-saygı bağlarının kuvvetlenmesini, İslam âleminin birliğine vesile olmasını ve bütün insanlığın bela ve musibetten uzak olmasını niyaz etmeliyiz.
Son düzenleyen Safi; 19 Temmuz 2016 16:12
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
26 Eylül 2008       Mesaj #5
nünü - avatarı
Ziyaretçi

Kadir Gecesi


Ramazan Ayı’nın manevi ikliminde bir ay süren feyizli ve yoğun ibadetlerimizin, ruhumuz üzerindeki tesirlerini yakından hissedebilmek, yeni manevi hamlelere ve nefsi mücadelelere hazırlanmak için, bu gece büyük bir fırsattır. Bu nedenle manen bin aydan daha hayırlı olduğu müjdelenen, dolayısıyla, yaklaşık 84 yıllık bir insan ömrüne bedel olan bu geceden gerektiği şekilde istifade etmeliyiz. Geçmiş hata, kusur ve günahlarımızdan pişmanlık duyarak bunları bir daha işlememeye söz vermeli, söz ve fiillerimizin Kur’an-ı Kerim ve Sünnete uygun olup olmadığının muhasebesini yapmalıyız. Dargınlık, kırgınlık, kin ve nefretin yerine sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü, dostluk ve kardeşliği hâkim kılmalıyız. Yetimlerin, kimsesizlerin, fakir ve muhtaçların yüzünü güldürmeli, onlara yardım elimizi uzatmalıyız.
Ad:  Kadir Gecesi5.jpg
Gösterim: 1987
Boyut:  48.9 KB

Bu gece; Yüce ALLAH’ın bizlere bilgi, anlayış ve ihlas vermesini, doğruyu bulduktan sonra kalplerimizi saptırmaması ve bizi affetmesi için dua edelim. Acı ve sıkıntı içindeki yüzlerin gülmesi ve göz yaşı dökerek yaşamak zorunda kalan insanların kurtuluşu için neler yapabileceğimizi düşünelim.

Kur’an-ı Kerim’in inmeye başlamasıyla insanlığı küfürden imana, dalâletten hidayete, cehaletten ilme, zulmetten nura, düşmanlıktan kardeşliğe götüren en büyük dünya inkılabının vuku bulduğunu düşünerek, bu geceyi huzur ve huşu içerisinde ihya etmeye çalışmalıyız.

"Her kim iman ederek ve mükafatını sadece ALLAH’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları mağfiret olunur. Ve yine her kim de faziletine iman ederek ve mükafatını sadece ALLAH’tan bekleyerek Kadir Gecesi’nde kalkar, namaz kılar, ibadet ederse geçmiş günahları mağfiret edilir."

Böyle mübarek fırsatlardan faydalanıp afv olunmamıza vesile olacak hayırlı işlerle meşgul olalım. Günah sayılan hareketlerden sakınalım. Bu gecede yapacağımız dua ve ibadetlerimizin muhakkak kabul olunacağına ve ALLAH Teâlâ’nın biz kullarına olan lütfu, ikram ve izzetinin bol olacağına inanarak bu geceyi ihya etmeye gayret gösterelim. Bu fırsat bir daha insanın eline ya geçer, ya geçmez..

Kadir Gecesinde, "Radyo, televizyon seyredeceğim, evde takip edeceğim." filân diye düşünmeyin, mutlaka bir camide olun! Çünkü camide olmak ile evde olmak arasında çok büyük farklar var... Camide kılınan namaz, evde kılınan namazdan yirmiyedi kat daha sevaplı, eğer mescid ise... Cuma namazı kılınan büyük cami ise, elli kat sevaplı... Bir de camiye giderken, gelirken attığın her adımdan insanın bir günahı affoluyor, bir hasene kazanıyor, bir derece de terfi ediyor, rütbesi yükseliyor.

Onun için Kadir Gecesinde dikkat etmeniz gereken şeylerden birisi yatsı namazında mutlaka camide olacaksınız. Sabah namazında da mutlaka camide olacaksınız.

"Kim yatsı namazını cemaatle kılarsa sanki gecenin yarısını ihya etmiş gibidir. Kim de sabahı da cemaatle kılmışsa gecenin tamamını ihya etmiş gibidir."(Hadis_i Şerif)
Son düzenleyen Safi; 19 Temmuz 2016 16:13
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
28 Kasım 2010       Mesaj #6
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Dinimizde müminlere armağan edilen beş değerli gece vardır. Kame­ri aylara göre bunlar: 1-Rebiülevvel ayının 12. gecesi (Mevlid Kandili), 2-Üç ayların ilki olan Recep ayının ilk cuma gecesi (Regaib Kandili), 3- Yi­ne Recep ayının 27. gecesi (Miraç Kandili), 4- Şaban ayının 15. gecesi (Berat Kandili), 5- Ramazan ayının 27. gecesi ki konumuz olan Kadir Gecesi'dir.
Kadir Gecesi bu itibarlı gecelerin en değerlisidir. Kur'an'da adıyla anı­lan tek muteber gecedir ve hakkında müstakil bir sure bulunmaktadır. Bu surenin anlamı şöyledir:

"Biz onu (Kur'an-ı) Kadir Gecesi'nde indirdik. Kadir Gecesi'nin ne olduğunu sana haber veren oldu mu? Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlı­dır. Zira o gecede her iş hakkında bir­takım emirler alarak Rablerinin izniy­le melekler ve ruh (Cebrail) yere iner. O gece selamettir. Fecrin doğuşuna kadar devam eder." (1)

Bu surenin indirilmesi hakkında tefsirlerde çeşitli bilgiler verilmekte­dir. Bunlardan birini örnek olarak alı­yoruz:

Bir defa Peygamberimize, önceki peygamberlerin ümmetlerinin ömür­leri gösteriliyor. Onların ömürlerinin kendi ümmetlerinin ömründen uzun olduğunu görünce üzülüyor. Üzüntü­sünün nedeni şu:

Uzun ömürlü olan Allah'a daha uzun süre ibadet ve kulluk eder, da­ha çok onun rızasını (hoşnutluğunu) kazanır. Ama ömür kısa olunca böy­le bir imkân söz konusu olmaz. Bu­nun üzerine bu sure indiriliyor. Bu su­rede Kur'an'ın kendisinde indirildiği Kadir Gecesi'nin bin aydan daha ha­yırlı, daha üstün olduğu bildiriliyor. Dolayısıyle Muhammed ümmeti, ya­ni tavsiyeler doğrultusunda akıllıca değerlendirdikleri takdirde en uzun ömürlü ümmetleri bile Allah'a kul­lukta ve rızasını kazanmakta geride bırakabileceklerdir.

Kadir Gecesi'nin değeri, erdemi şüphesiz, insanlığa ebedi yol gösteri­ci olan Kur'an-ı Kerim'in bu gecede indirilmeye başlanmasından kaynak­lanmaktadır. Kur'an'ın Kadir Gecesi'nde indirilmeye başlandığı kesindir, çünkü Cenab-ı Hak bunu haber ver­mektedir. Fakat Kadir Gecesi'nin Ramazan'ın 27. gecesi olduğu kesin de­ğildir. Ramazanın son on günü için­de bulunduğuna dair hadis vardır: "Kadir gecesi'ni Ramazan ayının son on günü içinde arayın" (2) duyurul­muştur. Fakat konuyla ilgili bazı araş­tırma ve incelemeler ve Peygamberi­mizin uygulamaları dikkate alınarak Kadir Gecesi'nin Ramazan'ın 26'sını 27'sine bağlayan gece olduğu yolun­da adeta ittifak hasıl olmuştur. Yüz­yıllardan beri de böyle değerlendiril­mektedir.

Kadir Gecesi'nin mevcudiyeti gi­bi, Rabbimizin bu geceye özgü lütuf ve bağışlamalarının bolluğu da kesin­dir. Bu nedenle müminler böyle bir fırsattan yararlanmak konusunda ti­tizlik göstermelidirler. Peygamberimi­zin tavsiyeleri de bu doğrultudadır. "Kim erdemine inanarak ve sevabını umarak Kadir Gecesi'ni ihya ederse Allah onun bütün geçmiş günahları­nı bağışlar" (3) hadisi bunlardan bi­ridir.

Bu gece mümin neler yapabilir?

Bilindiği gibi bu gece yapılan iba­detler ve hayırlar, içinde Kadir Gece­si bulunmayan bir ayda, yıl olarak da 83 küsur yılda yani uzunca sayılacak bir ömür boyunca yapılacak ibadet ve hayırlara eşit olarak Cenab-ı Hak ta­rafından değerlendirilecektir. Bu müt­hiş bir şeydir ve müminler için eşsiz bir ayrıcalıktır. O halde müminler bu geceyi, bulunmaz bîr fırsat bilerek im­kânları ölçüsünde değerlendirmelidir­ler. Bu değerlendirme namaz kılarak, Kur'an okuyarak, öksüzleri, yetimle­ri, yoksulları sevindirecek hayırlar ya­parak olabilir. Bu gece geçmiş günah­lardan tövbe edip bağışlanmak için bulunmaz bir fırsattır. Bu gece dilek­lerimizi, isteklerimizi Allah'a arz et­mek için de değerli bir fırsattır. Ka­dir Gecesi, Allah'ın rahmet ve bağış­lamasının sağanak halinde yeryüzüne indiği, dileyen her mümini armağan­lara garkettiği bir gecedir. Yeter ki kulları Rablerine yönelsinler, meşru ve makul dileklerini onun ulu dergâ­hına arz etsinler. Peygamberimizin hanımı Hz. Aişe'ye bu geceye mah­sus olarak öğrettiği şu duayı da tekrarlamayı asla unutmamalıdırlar: Al-lahümme inneke afüvvin, tühıbbü'l-afve, fa'fü anni ( Ey Rabbim muhak­kak ki sen çok bağışlayıcısın, bağış­lamayı seversin, o halde beni bağış­la. (4)
(1) Kadir suresi, âyet: 1-5.
(2) Buharî c. 6, s. 314.
(3) Buharî c. 4, s. 70.
(4) Buharî c. 6, s. 318.

İslam Ansiklopedisi
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 19 Temmuz 2016 15:38
buz perisi - avatarı
buz perisi
VIP Lethe
7 Temmuz 2012       Mesaj #7
buz perisi - avatarı
VIP Lethe
Kadir Gecesi
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi

İslâm dininde Kuran'ın indirilmeye başlandığına inanılan gece. Kuran'da (Kadr suresi) hangi gece olduğu belirtilmeden, meleklerle ruhların yere indiği ve bin geceden değerli bir gece olduğu söylenir. Din adamlarının çoğu, bunun Ramazan'ın 27. gecesi olduğunu ileri sürmüşlerdir. Bu gecede arş (gök) kapısının açıldığına, dua edenlerin isteklerinin kabul edileceğine ve yaşamları boyunca işledikleri günahlarının bağışlanacağına inanılır.
In science we trust.
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
14 Ağustos 2012       Mesaj #8
Avatarı yok
Yasaklı

Kadir Gecesinin Önemi


Kadir Gecesi,Ramazan-ı Şerif ayı içinde bulunan en kıymetli gecedir. Bazı âlimlere göre Mevlid gecesinden sonra en kıymetli gecedir. Kadir Gecesi, bu ümmete mahsustur. Başka peygamberlere böyle faziletli bir gece verilmemiştir.

Bir Hadis-i Şerif Meali Şöyledir: (Allahü teâlâ, Kadir gecesini ümmetime hediye etti, başka ümmete vermedi.) [Deylemi]

Resulullah’a (S.A.V.), kendisinden önceki insanların ömürlerinin ne kadar olduğu bildirilince, kendi ümmetinin ömürlerini kısa buldu, uzun ömürlü olan diğerlerinin işledikleri salih amelleri işleyemezler diye düşününce, Allahü teâlâ (C.C.) Ona bin aydan hayırlı olan Kadir Gecesini ihsan etti. Allahü teâlâ, (Kadir gecesi senin ve ümmetinindir) buyurup Habibini ferahlandırdı. (İ. Malik)

Resulullah Efendimiz (S.A.V.), (Benî İsrail peygamberlerinden 80 yıl hep ibadet eden oldu) buyurunca, Eshab-ı kiram hayret etti. Cebrail aleyhisselam gelip, (Ya Resulallah, ümmetin o peygamberlerin, [diğer işlerin dışında] 80 yıl hep ibadet etmesine şaşıyorlar. Allah sana ondan iyisini verdi) diyerek, (Kadir gecesi, bin aydan hayırlıdır) mealindeki âyeti okudu. (Rıyad-ün-nasıhin) Baliğ olarak 50 yıl yaşayan kimse, 50 tane Kadir gecesi geçirir. Bir gece, 80 yıl değerinde olunca, 50x80=4000 yıl eder. 4 bin yıl ibadet etmiş gibi sevaba kavuşur.

Kadir Gecesi Hakkında Hadis-i Şeriflerde Buyuruldu ki:


(Dört gecenin gündüzü de gecesi gibi faziletlidir. Allahü teâlâ, o günlerde dua edenin isteğini geri çevirmez, onları mağfiret eder ve onlar bu günlerde bol ihsana nail olurlar. Bunlar, Kadir gecesi, Arefe gecesi, Berat gecesi, Cuma gecesi ve günleri.) [Deylemi]

(Sevabını Allah’tan umarak, Kadir gecesini ihya edenin geçmiş günahları affolur.) [Buhari, Müslim]

(Kadir gecesinde, bir kere Kadir suresini okumak, başka zamanda Kur’an-ı kerimi hatim etmekten daha sevaptır. Kadir gecesinde bir Sübhanallah, bir Elhamdülillah, bir La ilahe illallah söylemek 700 bin tesbih, tahmid ve tehlilden kıymetlidir. Bu gece koyun sağımı müddeti kadar [az bir zaman] namaz kılmak, ibadet etmek, bir ay bütün geceleri sabaha kadar ibadet etmekten daha kıymetlidir.) [Tefsir-i Mugni]

(Kadir gecesi üç defa “La ilahe illallah” diyen müslümanın, birincisinde bütün günahları bağışlanır. İkincisinde Cehennemden kurtulur, üçüncüsünde Cennete girer.) [Tefsir-i Mugni]

Ramazan Ayının 27.Gecesi


Kadir gecesi Ramazan ayı içindedir. Kadir gecesinin hangi gece olduğu, kesin olarak belli değildir. Âlimlerimiz, (Allahü teâlâ, rızasını taatte, gazabını günahlarda, orta namazı beş vakit namazda, evliyasını halk arasında, Kadir gecesini Ramazan ayı içinde gizlemiştir) buyuruyorlar.O halde Allahü teâlânın rızasına kavuşmak için, hiçbir iyiliği küçük görmemeli! Gazabı günahlar içinde saklı olduğu için, hiçbir günahı küçük görmemeli; orta namazı kaçırmamak için, beş vakit namazı vaktinde kılmalı; evliya halk arasında gizli olduğu için herkese iyi muamele etmeli. Her geleni Hızır, her geceyi Kadir bilmelidir.

Ramazan-ı Şerif Ayının 27. Gecesini İhya Etmek Çok Sevaptır. Birkaç Hadis-i Şerif Meali Şöyledir:
(Kadir gecesini ramazanın son on gününde arayın!) [Müslim]

(Kadir gecesini, ramazanın son on gününün 21, 23, 25, 27 ve 29 gibi tek gecelerinde veya ramazanın son gecesinde arayın! Sevabını umarak Kadir gecesini ibadetle geçirenin günahları affolur.) [İ. Ahmed]

(Kadir gecesi ramazanın 27. gecesidir.) [Ebu Davud]


İmam-ı a'zam hazretleri, Kadir gecesinin, ramazanın 27. gecesine çok isabet ettiğini bildirmiştir. (Kadir gecesine rastlamış olan bir geceyi ihya eden, Kadir gecesini ihya etmiş gibi sevap kazanır) Hadis-i Şerifini düşünerek, sık sık vaki olan 27. gece ihya edilirse, o gece Kadir gecesi olmasa bile, büyük sevaba kavuşulur.

Kadir gecesini soran bir zata, Peygamber Efendimiz (S.A.V.), (Bu yıl Kadir gecesi ramazanın ilk gecesiydi, geçti. 27. geceyi ihya et! Ramazanın 27. gecesini ihya edene, vücudundaki kıllar sayısınca, hac, umre, şehid ve gazi sevabı verilir) buyurdu. Başka birisine de, (Bu yıl Kadir gecesi geçti, fakat Ramazanın 27. gecesini ihya et! Kadir gecesi sevabına kavuşursun. Şefaatten nasipsiz kalmazsın) buyurdu. Hazret-i Âişe validemize de, (13. geceydi, geçti. Kadir gecesini kaçırdıysan, 27. geceye kavuşursun. O geceyi ihya edersen, ahiret yolculuğu için, azık olarak, o geceki ibadet sana yeter) buyurdu. Hazret-i Âişe (R.A) validemiz de, (Resulullah (S.A.V.), ramazanın son on gününde çok ibadet ederdi) buyuruyor. [V. Necat]

Mübarek vakitlerde, günahlardan titizlikle uzak durmalı, taatları, ibadetleri ve her çeşit hayratı artırmalıdır. Zira Allahü teâlâ, tarafından sevilen kimse, faziletli vakitlerde faziletli amellerle meşgul olur. Buğzettiği kul ise; faziletli vakitlerde kötü işlerle meşgul olur. Kötü işlerle meşgul olanın bu hareketi azabının daha şiddetli olmasına ve Allahü teâlânın, ona daha çok buğzetmesine sebep olur. Çünkü o, böyle yapmakla vaktin bereketinden mahrum kalmış ve onun hürmet ve şerefini çiğnemiş olur.

Bu geceyi ihya için ilim öğrenmeli, mesela ilmihal okumalı, kaza namazı kılmalı, Kur’an-ı kerim okumalı, dua, tevbe etmeli, sadaka vermeli, Müslümanları sevindirmeli, bunların sevaplarını ölü diri bütün müminlere göndermeli! Kadir gecesini ihya edenin, Ramazan orucunu tutanın, haccı kabul olanın, bütün günahları affolursa da, namaz, oruç ve kul borçları ödenmiş olmaz. Bunları kaza ederek, ödeyerek borçtan kurtulmak gerekir.

Resulullah Efendimiz (S.A.V.), Kadir gecesinde, (Allahümme inneke afüvvün kerîmün tühıbbül afve fa'fü annî) duasını okumayı bildirmiştir. (Ya Rabbi, sen affedicisin, kerimsin, affı seversin, beni de affeyle) demektir.

Ramazan ayının her gecesini Kadir gecesi bilerek hareket edilirse Kadir gecesine rastlanmış olur. Her gün en az şunlar yapılmalı:
1- Yatsı namazında zammı sure olarak Kadir suresini okumalı.
2- Kadir gecesi okunacak duayı okumalı.
3- Bir iki sayfa Kur'an-ı Kerim okumalı.
4- İlmihalden bir iki sayfa okumalı.
5- Az da olsa sadaka vermeli.
6- Gece seher vakti, iki rekat namaz kılıp, silsile-i aliyyeyi okuyarak, o âlimlerin hürmetine dua etmelidir.
7- Gündüzü de gecesi gibi kıymetli olduğu için gündüzleri de değerlendirmelidir.

Kadir Gecesinin Alametleri


Kadir gecesi, açık ve sakin olur, ne sıcak, ne de soğuk olur. Ertesi sabah güneş, kızıl olup, şuasız doğar. Kadir Gecesinde köpek sesi duyulmaz diyen âlimler de olmuştur. Ubeyd bin Ömer hazretleri anlatır:Kadir gecesi denizde idim, denizin suyunu içtim, tuzlu değildi, tatlı ve hoş idi.

Hadis-i Şeriflerde Buyuruluyor ki:
(Kadir gecesi açık ve mülayim olur. Soğuk ve sıcak değildir, sabahında da güneş zaif ve kızıl olarak doğar.) [Taberani]

(Kadir gecesi açık olur, sıcak ve soğuk değildir. Bulut yoktur. Yağmur ve rüzgar yoktur. O gecenin sabahının alameti güneşin şuasız doğmasıdır.) [Taberani]

(Kadir gecesi sabahı güneş şuasız olarak doğar. Yükselinceye kadar sanki büyük bir tabak gibidir.) [Müslim]

Kadir Gecesi Ne Zaman?


İmam-ı Şa’rani hazretleri, kendi keşfini bildirmiş ve (Ramazan, pazar günü başlarsa, Kadir gecesi 29. gecedir. Salı başlarsa 27. gece, perşembe başlarsa 25., cumartesi başlarsa 23., pazartesi başlarsa 21., çarşamba başlarsa 19., cuma başlarsa 17. gecedir) buyurmuştur.

Ebül Hasan Harkani hazretleri de buyuruyor ki: Büluğ çağımdan beri Kadir gecesini hiç kaçırmadım. Ramazan ayının ilk günü pazar günü başladığında, Kadir gecesi 29. gece olurdu. Pazartesi günü başladığında, 21. gece olurdu. Salı günü başladığında, 27. gece, çarşamba günü başladığında, 19. gece, perşembe günü başladığında, 25. gece, cuma günü başladığında, 17. gece, cumartesi günü başladığında, 23. gece olurdu. (Mişkat-ül-envar, Şir’a-tül-İslam) Görüldüğü gibi iki büyük âlim de, aynı şeyi keşifleriyle bildiriyorlar.

Kaynak: Dinimizislam
Son düzenleyen Safi; 19 Temmuz 2016 15:43
halukgta - avatarı
halukgta
Kayıtlı Üye
14 Ağustos 2012       Mesaj #9
halukgta - avatarı
Kayıtlı Üye
Bu yazımda, Kadir gecesi konusunu konuşmak ve sizleri düşünmeye davet etmek istiyorum. Önce konuyla ilgili ayetlere bakalım, daha sonrada geleneksel İslam ın inandığı bilgilerle, Kur’anı karşılaştıralım. Bakalım gerçekten belli olan bir KADİR gecesi var mı? Yoksa Allah özellikle mi, bu gecenin hangi gece olduğunu söylememiştir?Onun üzerinde düşünerek, daha doğruyu bulmaya çalışalım.

Bakara 185: Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun……….

Kadir
1: Biz onu Kadir Gecesi'nde indirdik.
2: Bilir misin nedir Kadir Gecesi?
3: Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır.
4: Melekler ve Ruh, Rablerinin izniyle o gecede her iş için iner de iner!
5: Bir esenlik ve huzur vardır; sürüp gider o, tan yeri ağarıncaya kadar!

Allah Kur’anı Ramazan ayında indirilmeye başlandığını söylerken, Kadir suresinde de, ismini verdiği Kadir gecesinde indirilmeye başlandığını açıklıyor. Devamında ise bu gecenin öneminden bahsederek, bin aydan hayırlı olduğu müjdesini veriyor. Hesaplarsak bin ay, neredeyse bir insan ömrü.

Sanırım bizler yine aç gözlülüğümüzü, kolaya kaçma alışkanlığımızı, nefsimizin zayıf yönünü kullanıp, ille de bu gecenin hangi gece olduğunu öğrenmeye çalışmışız. Dikkat ediniz Allah, asla hangi gece olduğunu söylemeden, yalnız Ramazan ayı içinde bir gece olduğu bilgisini verip, adeta bizleri yarışmaya davet etmiştir.

Sizce nasıl bir yarışma olabilir? Elbette Ramazan ayı boyunca durmadan, Allah ın istediği doğru, dürüst, hayırda, barışta yarışan ibadet ederek ruhunu temizleyen bir kul olmanın yarışmasından başka ne olabilir?

Tabi bu yarış sanırım bizlere zor gelmiş. Bunu peygamberimizin devrinde zaten görüyoruz. İlle de peygamberimizden, bu gecenin hangi gece olduğunu öğrenmek için, birçok çaba gösterildiğini bizlere ulaşan rivayet hadislerden anlıyoruz. Bu rivayet hadislerden bazı örnekler vermek istiyorum.

Ubade b. Sâmit diyor ki:

"Resulullah, kadir gecesinin ne zaman olduğunu bildirmek için dışarı çık­tı. O sırada Müslim ani ardan iki kişi birbirleriyle tartışıyorlardı. Resulullah buyurdu ki: "Ben, kadir gecesini size bildirmek için dışarı çıkmıştım. Fakat falan ve filan tartıştılar. Gecenin bilgisi benden alındı (unutturuldu). Belki de bu sizin için daha ha­yırlıdır. Siz onu, dokuzuncu, yedinci ve beşinci günlerde arayın.)

Yine bir başka rivayetlerde şu bilgiler yer alıyor.
(Kadir gecesini Ramazanın son on gününde arayın.) [Müslim](Kadir gecesini, Ramazanın son on gününün 21, 23, 25, 27 ve 29 gibi tek gecelerinde veya Ramazanın son gecesinde arayın. Sevabını umarak Kadir gecesini ibadetle geçirenin günahları affolur.) [İ. Ahmed](Kadir gecesi Ramazanın 27. gecesidir.) [Ebu Davud]İmam-ı a’zam hazretleri, Kadir gecesinin, Ramazanın 27. gecesine çok isabet ettiğini bildirmiştir. (Kadir gecesine rastlamış olan bir geceyi ihya eden, Kadir gecesini ihya etmiş gibi sevap kazanır) hadis-i şerifini düşünerek, sık sık vaki olan 27. gece ihya edilirse, o gece Kadir gecesi olmasa bile, büyük sevaba kavuşulur.)

Şimdi de tüm bilgiler ışığında bir değerlendirme yapalım. Allah Kur’anın indirilmeye başlandığı ayın Ramazan ayı olduğunu söylemiş, fakat asla Ramazanın hangi gecesi olduğu konusunda hiçbir ipucu vermediği gibi, tam tersine peygamberimizi sıkıştırmaya çalışıp, illa o gecenin hangi gece olduğunu öğrenmeye çalışanlara da bir ders verip, elçisine o gecenin hangi gece olduğunu Rabbim unutturmuştur. Peygamberimizin sözleri de aslında düşündürücüdür.

(. Gecenin bilgisi benden alındı (unutturuldu).Belki de bu sizin için daha ha­yırlıdır.)
Bizler peygamberimizin bu cümlesinden dahi ders almadığımız, hala kendimize bir gece edinmenin çabası içinde, çırpındığımız çok üzücüdür. Bu sözlerden sonra, peygamberimizin kadir gecesi için, belli günleri işaret edip etmediğini, kendi nefsimizde değerlendirelim. Din ve inancımızı rivayetlere göre değil, Allah ın bizleri sorumlu tuttuğu, Kur’an a göre yaşamalıyız. Rivayetlerin dine hüküm koyamayacağını, asla unutmayalım.

İşte bizlerin ders alması gereken en önemli kısım burası. Allah hangi gece olduğunu özellikle belirtmemesinin nedenlerini hiç düşünmek, akıl etmek dahi istememişiz, çünkü o geceyi öğrenmek çok işimize, kolayımıza gelmiş. Allahın elçisinden öğrenememişiz ama biz yinede bir geceyi sanki o geceymiş gibi kutluyoruz.

Şimdi gelin birlikte düşünelim, acaba Allah elçisine hangi gece Kur’anı indirmeye başladığını, unutturmasının asıl nedeni ne olabilir? İslam âlemi ay takvimini kullanır, çünkü Kur’an da bu takvimden bahseder. Ay takvimin özelliği, ayların sabit olmaması ve diğer güneş takvimine göre 10–11 gün erken gelmesidir. Böylece Ramazan tüm mevsimleri dolaşır. Allah hangi yıl ve hangi Ramazan ayında indirildiğini peygamberimize özellikle unutturup, haber vermemekle, bakın bizleri nasıl yaşamaya yönlendiriyor, özendiriyor. Lütfen bu konuda dikkatle düşünelim.

Böylece Allah bizlerin, Ramazanın her gününü, gecesini KADİR gecesi gibi yaşamamızı istemiştir. Bu yetmiyor, çünkü içinde yaşadığımız Ramazan ayının, acaba gerçekten Allahın Kur’anı indirmeye başladığı aynı mevsimde, zamanda olup olmadığını da bilemediğimiz için, Allah bizleri 33 yılda aynı aya gelen tüm Ramazanlarda da aynı huşu ve güzellikte Ramazanı yaşamamızı arzu ediyor. Bu inanılmaz bir fırsattır, hatta belki de ömür boyu, en az iki kez yakalayabileceğimiz çok büyük bir fırsat. Adeta belki de kurtuluş reçetemiz.

Rabbim bu gecenin, çok önemli özelliğinden bahsettiğine göre, demek ki bu geceyi yakalayabildiğimizde ve o geceyi gereği gibi yaşadığımızda, bizlerin dualarının da karşılık bulacağı açıktır. Elbette işin kolayına kaçmadan, hayatımızın her Ramazan gecesini, Kadir gecesi gibi yaşayarak, beklide yaptığımız günahları hafifletebiliriz. Ne yazık ki bizler, bu gerçeğin farkında değiliz. Çünkü kendi nefsimiz ağır basmış ve Allah katındaki övgüye mazhar olmuş O geceyi aramak ve O gece için her Ramazan gecesi çaba harcamak yerine, bir geceye indirerek, büyük kayıplar, ziyanlar içinde olmuşuz.

Allah kullarına bu gecenin hangi gece olduğunu söylememekle, elçisine de unutturarak, aslında çok önemli bir mesaj veriyor bizlere. Ömrünüz yettiğince Ramazan ayını ve gecelerini en güzel şekilde geçirmeye özen gösterin. Belki de ömrünüzün bir Ramazan gecesinde, KADİR gecesine rastlarsınızda, o geceyi de gereği gibi geçirip, bağışlanmanız umulur.

İşte cenneti müjdeleyen, bin aydan hayırlı gece. Düşünebiliyor musunuz 83 yıldan daha hayırlı çok özel bir gece. Elbette Rabbim bu gecenin hangi gece olduğunu söyleyecek değildir. Öyle kolaya kaçmak yok. Zor bir yarışın, çabanın, özverinin elbette ödülü de büyük olacaktır. Bu geceyi yıllarca arayıp, adeta ömrümüzün her Ramazan gecesini, Kadir gecesi gibi yaşamamız gerekmektedir. Allah ta bunun yapılmasını bizlerden istiyor. Ama farkında bile değiliz.

Bizler ne yazık ki çok fazla sıkıya gelememişiz. Ramazan ayının her gününü aynı huşu içinde, ibadette, hayırda, barışta yarışarak geçirmek zor gelmiş bizlere. Allah ın rehberinden de uzak yaşadığımız için İslam ı, Rabbin bizlere sunduğu bu kurtuluş reçetesinden de, böylece istifade edememişiz, değerini anlayamamışız. Rabbim bizleri afetsin.

Dilerim bizler bir gün, Allah ın ayetleriyle verdiği örneklerle, bizlere ne anlatmak istediğinin farkına varırız. Yoksa Kur’anı anlamadan okuyan, onun üzerinde düşünmeyen, ona anlamadan iman edenlerin, geçmiş toplumların düştüğü durumlarına düşerek, şeytanın kucağında buluruz kendimizi. Rabbim yardımcımız olsun.

Yaşantımızda gelecek tüm Ramazan aylarının tüm gecelerini, KADİR gecesi olarak bilip, gereği gibi yaşayan Rabbin HALİS kullarından olmamız dileklerimle.
Son düzenleyen Safi; 19 Temmuz 2016 15:44
nicely - avatarı
nicely
VIP VIP Üye
3 Ağustos 2013       Mesaj #10
nicely - avatarı
VIP VIP Üye

Kur'ân'ın Övdüğü Bir Gecedir Kadir Gecesi


Kur'ân gelmeseydi, kâinat ve varlık, her türlü yaratılış, sırrı çözülmez bir tılsım, bir büyü gibi kalırdı. O, yaradılış bilgisinin ders kitabı olarak bir Kadir gecesinde indi. İşte Kadir gecesi, kâinata anlamını getiren gecedir.

Kadir gecesi, bir "ağırlık merkezi gecesi"dir. Allah, kutsal sözlerinin bütün ağırlığını bu geceye koydu. Bu gece Kur'an, kutsal ağırlığıyla ve bir bütün halinde dünya göğünün üzerine indi. Dünya ufkunu, vahyin yedi renkli kuşağı, eleğimsağması, bereket getiren bahar yağmuru bulutları gibi, bir merhamet gibi, bu gece örttü.

Her gündüzün ağırlığı gecede, bütün gecelerin ağırlığı Kadir gecesinde. İşte bunun için Kadir gecesi, hayatın ve hilkatin ağırlık merkezi gecesidir.

Seni bulmak için bilen gönül, çöllere bile düşmek gerekseydi, düşerdi. Kutuplarda buzların altında, bin yıl kalıp almak gerekseydi, alırdı. Fakat sen, kendin geliyorsun. Seni bulmak için arınmış bir kalple aramak yetiyor. En saf bir merhamet gibi kendin geliyorsun.

Orucun şifa saçan ellerinde Müslümanın kalbi onarıla onarıla, Ramazan hilâli büyüdükçe nefsin hilâli küçüle küçüle, öyle bir geceye gelinir ki nefs; başına, dünya kirlerini yıkayıp alıp götüren sıcak suların döküldüğü bir ölüye yaklaşır. Onu yıkayan meleklerin dünyamıza indiği gecedir Kadir gecesi.

En ağır hastaların bile hafifledikleri, öteye geçen Mü'minlerin bir kuş hafifliğiyle geçtikleri, yoksul sofralarının gökten gelme bir bereketle birdenbire zenginleştiği bir gecedir Kadir Gecesi.

Gecelerin de bir imamı vardır. Gecelerin imamı, en büyük imam Kur'ân-ı Kerîm'i kalbinde taşıyan Kadir gecesidir.

Ey gözlerden gizli, fakat gönüllere aşikâr Kadir Gecesi! Zamanın kalbinde en doğru ve şaşmaz bir saat gibi çınlayıp giderken, yurdumun üstüne, vahyin geçmez izini ve yıpranmaz eserini, ölmez sesini bir kere daha işle!

Pas tutmaz güneşi bir daha getir, ey Kadir Gecesi!


Seni bulmak için bilen gönül, çöllere bile düşmek gerekseydi, düşerdi. Kutuplarda buzların altında, bin yıl kalıp almak gerekseydi, alırdı. Fakat sen, kendin geliyorsun. Seni bulmak için arınmış bir kalple aramak yetiyor. En saf bir merhamet gibi kendin geliyorsun.

Allah'tan bir bağış gibi, Peygamber'den bir armağan gibi, sahabeden bir ses gibi, şehitlerden bir hatıra gibi, imamlardan bir ilim gibi geliyorsun.

Kadir gecesi bir değerlendiriş gecesi, bir karar gecesi ve bir hüküm gecesidir.
Kur'an'ın övdüğü bir gecedir Kadir Gecesi. Çünkü Kur'an'ın indiği gecedir Kadir Gecesi.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 19 Temmuz 2016 15:55
Birbirimize tutundukça ;Bıçakların ucu kapanacak.. ~Smiley9TenderMsn Inlove

Benzer Konular

20 Ağustos 2006 / KafKasKarTaLi Müslümanlık/İslamiyet
13 Nisan 2018 / evo Müslümanlık/İslamiyet
30 Mart 2017 / evo Müslümanlık/İslamiyet
30 Nisan 2018 / ThinkerBeLL Müslümanlık/İslamiyet