Arama

The Revolters - Sayfa 2

Güncelleme: 18 Mart 2008 Gösterim: 11.781 Cevap: 17
revolters - avatarı
revolters
Ziyaretçi
6 Kasım 2007       Mesaj #11
revolters - avatarı
Ziyaretçi

undergrunge
Sponsorlu Bağlantılar
ayrac2

THE REVOLTERS RÖPORTAJI
‘’Gösterilen ilgiden bayağı bir şaşkın olmakla beraber gayet memnunuz. Sonuçta Türkiye’de beste olarak kimsenin denemediği bir tarzda bir şeyler yapmayı başardık, kendimizi belli bir çevreye ve kitleye kabul ettirdiğimizi düşünüyoruz. Her şey yolunda gittiği sürece, ilgi olmasa da olur mantığındayız açıkçası.’’
The Revolters, punk ve indie müzik çerçevesinde Türkiye’de bir şeyler yapmayı başaran, yer altı piyasasını takip eden kitle tarafından sevilen bir grup. Geçtiğimiz sene kurulan grup, kuruluşundan bu yana birçok isimle beraber konserler verdi. Çalışmaları gözümüzden kaçmayan The Revolters’i, biz de Undergrunge’da ağırlamak istedik..
Grubun kuruluşundan biraz bahseder misiniz?
- Grup, 2006 yazında Serhat Erman, Berkan Tomay ve İbrahim Kent’in tanışmasıyla oluştu. Grup, ilk aylarında 4-5 tane davulcu değiştirdi ve sonunda Murat Şahin’de karar kıldı. Grubun bir araya gelirken yapacağı tarzdan, izleyeceği yol, hedefler, şarkıların İngilizce olmasına kadar her şey planlanmıştı. O yüzden grup içinde hiçbir zaman bu konularda fikir ayrılığı yaşanmadı.
Ep nasıl oluştu? Ben şahsen çok beğendim, mp3 çalarımın demirbaşlarından oldu şarkılarınız. Ne anlatıyor genelde? Yani müziğinizi etkileyen unsurlar neler?
- Ep yaklaşık birkaç haftalık, aralıklı bir kayıt süreci sonucu oluştu. Kayıt süreci, konsere gelen belli bir kemik izleyici kitlesinin ve grubun çevresinin baskısı sonucu biraz aceleye geldi diyebiliriz. O yüzden kaydın kalitesi konusunda sorun yaşadık. Ama sonuçta bizim için önemli olan şarkıların anlaşılması. Ep’nin belli bir konsepti yok, şarkıların anlattığı şeyler bakımından.. Ama genelde içinde yaşadığımız dünyada, insanı kuşatan, gerek iç gerek dış olumsuz faktörlere sert bir eleştiri var her şeyden önce. Şarkı sözü yazarken bu sizi ister istemez etkiliyor. ‘’Nation Under Illumination’’ şarkısında iki Filistinli militanın aynı zamanda çok yakın iki arkadaşın İsrailliler tarafından vurulmadan önce son konuşmalarını dile getirmeye çalıştık mesela. Her şarkının ayrı bir öyküsü var sonuçta. Bu apayrı bir konu bizce.
Grup bu aralar neler yapıyor? Konserler falan nasıl gidiyor?
- Grup, şu an yaz moduna girmiş durumda son Studio Live konserinden beri. Serhat’ın kafası grubun yeni sezon hazırlıkları ve planlarından dolayı allak bullak olmuş durumda zaten, acilen tatile çıkması gerekiyor. Berkan, hem gezmek için hem de grubun birkaç ekipman ihtiyacı için Kanada’ya gitmeye hazırlanıyor. İbrahim’den haber alamıyoruz, her haber aldığımızda farklı bir şehirde. Tatilini tamamlayan sadece Murat var, onunda keyfi yerinde şu sıralar. Yeni sezona Ağustos’un 2.haftası Rash*t’le beraber çalacağımız bir konserle merhaba diyeceğiz. Onun geri sayımındayız şu an.
Size gösterilen ilgiden memnun musunuz?
- Gösterilen ilgiden bayağı bir şaşkın olmakla beraber gayet memnunuz. Sonuçta Türkiye’de beste olarak kimsenin denemediği bir tarzda bir şeyler yapmayı başardık, kendimizi belli bir çevreye ve kitleye kabul ettirdiğimizi düşünüyoruz. Her şey yolunda gittiği sürece, ilgi olmasa da olur mantığındayız açıkçası.
Peki Türkiye’de Punk’a yada Indie müziğe gösterilen ilgiden memnun musunuz?
- Punk müziğe olan ilgi, çok kısıtlı bir kitlenin gösterdiği yoğun ilgiyle var şu an. Türk Punk piyasasında senelerdir var olan ve çok sevilen gruplar şu an ilgiyi bayağı bir canlı tutuyorlar. Onun dışında güya punk yapan, yada punk diye lanse edilen gruplar zaten her tarzın dinleyicisi tarafından popüler diye baş tacı ediliyorlar. Bu durumda bizim Punk müziğe olan ilgiden memnun olmamız yada olmamamız bir şeyi değiştirmiyor. Indie müzik, punk müzikten çok çok daha kısıtlı bir kitleye hitap ediyor Türkiye’de. Amerika ve İngiltere’de mainstream olarak kabul edilen çoğu indie grubu Türkiye’de çok az biliniyor ve çok kısıtlı bir kitle tarafından dinleniyor. Öncelikle bir ilginin oluşması için, bu tarzın demirbaş gruplarının dinlenmesi lazım.
Var mı sevdiğiniz gruplar Türkiye’den, kardeşlik bağı filan kurduğunuz?
- Deli grubuyla çok çabuk tanışıp kaynaştık. Beraber bir konser verdik ve arkası da gelecek gibi gözüküyor.. Hayalettren her fırsatta bizi beğendiğini ve destek olduğunu söylüyor, Direc-t’le iki defa aynı sahneyi paylaştık. Onun haricinde MySpace’te tesadüfen rastladığımız indie rock parçaları coverlayan grupları görüyoruz, bir sempati oluşuyor ister istemez; ama aynı grupların bar programlarında Bloc Party’den sonra Duman çaldığını ve gitaristlerinin göbeklerine kadar açılmış bir gömlek ve kumaş pantolonla sahneye çıktığını görünce sempati falan kalmıyor tabi.
Grup elemanları müzik dışında ne ile meşguller?
- Serhat, Berkan ve Murat öğrenci şu an. İbrahim ise hem öğrenci hem gazeteci. Grup elemanları müzik haricinde sinemaya takıntılı durumda.
Yarışmalarla aranız nasıl? Düşünüyor musunuz yarışmalara katılmayı? Yoksa herhangi bir karşıtlığınız var mı?
- Yarışmaların çoğunun adaletli bir jüri sistemiyle değerlendirildiğini düşünmüyoruz. Tabi bunda kulağımıza birinci ağızdan gelen örneklerin çok büyük payı var. Onun haricinde güvenilirliği konusunda fikir birliği sağladığımız 1-2 yarışmaya katılmayı düşünüyoruz.
Albüm fikri var mı? Yani şahsi görüşüm olarak grup çok iyi, daha iyisini hak ediyor ve daha iyi yerlere gelebilecek potansiyeli var, ileride ya da yakın zamanda albümü çıkması gereken bir grup.
- Albüm fikri her grupta olduğu gibi tabii ki bizde de var. Ama her şey albümü çıkaracak plak şirketinde bitiyor. Sonuçta grubun duruşu, soundu, mantalitesi belli. İngilizce şarkılar yapıyor ve bunun içinde çok haklı nedenleri var. Burada her şey plak şirketinin gruba müzik konusunda sağladığı serbestlik, plak şirketinin kendi vizyonu ve grubun başarabilecekleri konusunda inancı olması gerekiyor. Plak şirketlerinin önce sanatçısına güveni olması lazım bize göre. Genel söylemde bu ülkedeki çok yetenekli sanatçıların dünyaya açılamamalarının nedeni Türkiye’de yaşamak olmamalı.
Peki son olarak eklemek istediğiniz bir şeyler var mı?
- Her zaman kaliteli müziğin peşinde olun. Teşekkürler.. Umarım iyi işlerinizin devamı gelir…
RÖPORTAJ: Bestami KİBRİS
bestami@sehirrock.com


Son düzenleyen Kral_Aslan; 1 Mayıs 2008 13:28
revolters - avatarı
revolters
Ziyaretçi
7 Aralık 2007       Mesaj #12
revolters - avatarı
Ziyaretçi
icon quote peyote1212
Sponsorlu Bağlantılar
revolters - avatarı
revolters
Ziyaretçi
3 Şubat 2008       Mesaj #13
revolters - avatarı
Ziyaretçi
The Revolters The Revolters Bant Dergide

The Revolters türkiyenin en saygın dergilerinden biri olarak kabul edilen Bant Derginin şubat sayısında yer almıştır
revolters - avatarı
revolters
Ziyaretçi
5 Şubat 2008       Mesaj #14
revolters - avatarı
Ziyaretçi
peyoteubat
revolters - avatarı
revolters
Ziyaretçi
11 Şubat 2008       Mesaj #15
revolters - avatarı
Ziyaretçi
The Revolters
The Revolters 27 şubat çarşamba gecesi Pulp barda Joy Division Trıbute
gecesinde O.T.R grubu ile beraber sahne alacaktır gecede control filmi
gösterimi Dj performansları post punk klasikleri ve sürpirizler yer alacaktır.
revolters - avatarı
revolters
Ziyaretçi
16 Şubat 2008       Mesaj #16
revolters - avatarı
Ziyaretçi
The Revolters
The Revolters Radyo Klas da 17 şubat

The Revolters Radyo Klas da Bu pazar saat 15:30 da yer alacaktır
revolters - avatarı
revolters
Ziyaretçi
18 Şubat 2008       Mesaj #17
revolters - avatarı
Ziyaretçi
The Revolters

ALTERNATİF MÜZİĞİN TAKİPÇİSİ

Yaşamın, müziğin ve gençliğin alternatif programı “Yeraltı’nı Ceren Ala ve
Gökay Yeniavcı sunuyor.

Müziğin popüler isimlerinin yanı sıra geçmişten bugüne müziğin efsane
isimleri ile röportajlara yer verilen programda, yeni gruplar da tanıtılıyor.


Yeraltı, müziğin felsefesini benzerinden farklı bir şekilde inceleyen renkli ve
canlı bir program.

YERLALTI'NDA BU HAFTA

Gökay Yeniavcı ve Ceren Ala müzik dünyasının nabzını tutuyor ve müziğin
değişen adresi olmaya devam ediyor.

“Yeraltı”nda bu hafta;

Alternatif müzik tarzlarıyla dikkat çeken İstanbul'lu grup The Revolters
konuk oluyor. Grup çıkacakları italya turnesinden ve albüm hazırlıklarından
bahsediyor.

Yeraltı’nın Covermalık bölümündeyse sürpriz iki klip müzikseverler
ile buluşuyor. Yeraltı Cumartesi gecesi 23.20’de 24’te…
revolters - avatarı
revolters
Ziyaretçi
18 Mart 2008       Mesaj #18
revolters - avatarı
Ziyaretçi
revoltersRockhayat.Com olarak röportaj serilerini sürdürüyoruz. Sıradaki konuğumuz ise diğerlerinden farklı olarak profesyonel değil, amatör bir grup : The Revolters. Kurulalı 1.5 sene olmasına rağmen İstanbul'un en fazla tanınan ve sevilen amatör rock gruplarından olan The Revolters ile sizin için bir röportaj gerçekleştirdik.


—Selam Revolters. Nasıl gidiyor? Öncelikle grup üyeleri olarak kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz?
İyiyiz teşekkürler, her şey gayet yolunda... Serhat Erman (vokal/gitar,22 yaşında), Berkan Tomay (synth/gitar,20 yaşında),İbrahim Kent (bass,23 yaşında),Murat Şahin(davul,26 yaşında)
—Grubun isminin hikâyesinden bahseder misiniz?
Bir an akla gelip söylenen ve ardından tartışmasız kabul edilen bir isim oldu. Fonetik olarak güçlü tam istediğimiz gibi bir şeydi. Memnunuz.
—Henüz 2006’da kurulmuş bir grupsunuz. Grubun 1.5 senelik kısa bir geçmişinden söz etmeniz mümkün mü? Nereden esti de hadi toplanıp “indie” yapalım dediniz?
Tabi bu kısa zaman periyoduna göre oldukça dolu bir geçmişimiz oldu yaşıtımız diğer gruplara göre. Normalde gruplar ilk senelerinde bar programlarına yoğunlaşıp cover yaparlar ülkemizde sonra öyle kalırlar ya da şanslıları albüm yapar. Biz bar grubu olmadık hiçbir zaman, cover sadece bir uyum süreciydi, 2 ay cover çaldık sadece sonra kendi bestelerimize yoğunlaştık ve 50’nin üstünde şarkı yazdık. 70 küsür konser verdik, şehir dışı konserlerimiz oldu hala oluyor, ülke çapında dağıtım yapan büyük dergilerde röportajlarımız, tanıtım yazılarımız, EP kritiklerimiz, konser haberlerimiz çıktı, hala çıkmaya devam ediyor; televizyon programlarında, radyo programlarında yer aldık, Radyo Eksen’de ilk single'ımız çalındı ve böyle geçen bir 1,5 senenin ardından Avrupa piyasasına daha ağırlık vermeyi düşünüyoruz ki gündemde bir İtalya turnesi var.
Bu arada indie bir müzik tarzı değil yapılsın, indie bir kavram daha çok. Müzik tarzı kesinlikle değil. Piyasada böyle bir yanlış kanı var, indie müzik yapılmaz; indie bir grupsundur o kadar.
Tarzımız post punk/shoegaze daha çok.
—Revolters olarak bu kadar kısa bir geçmişe sahipken İstanbul’un en kaliteli mekânlarından Peyote, Bronx, Studio Live vs. yerlerde konser verebilmenin ve sadık bir kitleye hitap edebilmenin sırlarını nasıl açıklayabilirsiniz?
Bu saydığınız mekânların başında Peyote geliyor. Hepsinden önemlisi bizim için sahne alırken en çok zevk aldığımız ve seyircisinin bizi anladığını bildiğimiz ve iletişime çok rahat geçtiğimiz mekân Peyote. Orda gerçekten harika bir dinleyici kitlesi var.
Bronx grubun ilk kurulduğu aylarda çıktığımız yerdi, Studio Live’da da sanırız bir kaç konser vermiştik, post punk konseptli partilerde yine geçen sene.
Güzel yerlerde konser verebilme, hızlı adımlarla ilerleme, sadık bir kitle. Her şeyin anahtarı iyi, samimi, kaliteli müzik. İyi olduğun şeyi yapıyorsan zaten başarılı olursun.
—2007’de çıkan ilk EP albümünüz hakkında biraz bilgi verir misiniz?
5 şarkıdan oluşan, kayıt kalitesi pek memnun edici olmayan ilk kaydımızdı. Buna rağmen bizim yayılmamıza yardım eden bir kayıt oldu.
— EP albümün en dikkat çekici şarkısı ise şüphesiz Step By Step. Kişisel fikrime göre inanılmaz bir potansiyele sahip bir parça. Birkaç sağlam düzenlemeyle mükemmel bir besteye dönüşebilir. Sizin görüşleriniz nedir bu konuda?
İlk Ep’dede 2.Ep’dede olan bir şarkı. Farkı yeniden düzenlenip, profesyonel bir kayıtla tam bir single’a dönüşmesi. Zaten radyolarda çalan kayıtı da bu kayıt. En az Step by Step potansiyeline sahip çok daha güzel şarkılarımız var bence, Step ilk bestemiz olduğu için daha çok konserde yer verdik ve daha çok tanındı.
—Sanırım tüm besteleriniz İngilizce. Neden böyle bir tercihiniz var?
İngilizce, rock müziğin evrensel dili, bir gün Lou Reed Türkçe sözlü şarkı yazarsa bizde Türkçeye döneriz.
—Sahne performansınız çok övgü alıyor gerçekten de. Çok eğlendirdiğiniz söyleniyor.(şahsen izlemediğim için varsayım kullanıyorum yanlış anlaşılmasınJ ).Neye borçlusunuz sahnedeki enerjinizi?
Nasıl içimizden geliyorsa öle davranıyoruz sahnede, sonuçta müzik yapıyoruz.
—Albüm çalışmalarınız nasıl gidiyor? Bir röportajınızda albümünüzün Türkiye’de çıkmayacağına dair bir yazı okudum. Türk müzik piyasasından bu kadar çekinmenizi sağlayan şey nedir? Gerçekten kaliteli yapılacak olan bir işin bile bu piyasada tutunamayacağını düşünüyor musunuz?
2009 başında çıkar diye planlıyoruz. Daha erkende olabilir ama albüm işleri böyledir, 10 senedir çıkmayan albümler var. Biz de biraz fazla toleranslıyız zamana karşı. Türkiye’den çıkmama olasılığı fazla, büyük bir plak şirketini arkana almadan zaten rock albümü satılmayan bir ülkede bunu İngilizce yapmak pek akıl karı değil. Türk müzik piyasasından çekinmiyoruz, güzel bir piyasa haline gelebilir; çok yetenekli gruplar çok iyi müzikler var. Ama tanıtılan, pompalanan, dinleyicinin yöneldiği müzik bizce yanlış. Belli bir formüle oturtmuşlar götürmeye çalışıyorlar. Bizde bu formüle %100 tersiz. Uymaya çalışıp albüm çıkarmaya çalışan grupları gördükçe midemiz bulanıyor zaten yeterince.
Kalite göreceli bir kavram, İsmail YK dinleyen birinin bundan övündüğü bir ülkedeyiz.
—Herhangi bir yurt dışı projeniz mevcut mu şu anda?
Nisan ortasında bir İtalya turnesi ve yazın İngiltere turnesi projeler arasında. Yurtdışı festivaller içinde uğraşıyoruz her ne kadar albümlü grup olmadan imkânsıza yakın bir ihtimal olsa da.
—Grup olarak kimlerden etkileniyorsunuz, kimleri dinliyorsunuz?
The Killers grupça büyük hayranıyız. The Strokes, Babyshambles, Bloc Party, IAMX, Editors, Interpol vs...
—Sorularımız bu kadardı. Eklemek istediğiniz ekstra şeyler varsa alabiliriz. Teşekkürler…
Röportaj için çok teşekkürler...

Rockhayat.Com 2008 – Copyright ( İzin alınmadan veya kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır )