NOLF 2 - No One Lives Forever 2: A Spy In H.A.R.M.'s Way

Platform: PC

Sponsorlu Bağlantılar

Tür: Action
Multiplayer: Var
Yayıncı: Vivendi Games
Yapımcı: Monolith
Çıkış Tarihi: 2002 Ekim
Minimum Sistem Gereksinimleri:

• Pentium III 500 Mhz,
• 128 MB RAM (Windows XP için 256 MB),
• 32 MB Hardware T&L destekli 3D grafik kartı,
• 1.2 GB sabit disk alanı

Doğrusunu söylemek gerekirse diğer türevlerinin aksine sıkıcı askeri saçmalıklarla ve yüzleri gözleri boyanmış hiçbir estetik anlayışı olmayan kas torbası komando karakterleriyle dolu fps'lere yeni bir bakış açısı getirmişti No One Lives Forever. Senaryosu, anlatımı, kurgusu ve daha da önemlisi kahramanıyla oyun bazı şeylerin değişmesi gerektiğini anlatıyordu. Canlandırdığımız Cate Archer'ın düzgün fiziği ve 60'ları hatırlatan sade ve şık giyimiyle tam bir nostaljik atmosfer barındıran oyunun diğerlerinden farklı ve "klişeleşmiş" (ne demekse) standartların üzerinde olması oyunun beğeni kazanmasındaki en büyük etkenlerden biriydi. Zaten fps türünde neden böyle kaslı dev gibi karakterler kullanırlar hiç anlamıyorum. Sonuçta elinde her türlü silah olan bir karakter yönetiyoruz. Hiç silah kullanmadım ama tetiği çekmek çok zor olmamalı. Bunlar sadece insanların egosuna hitaben yapılan ve bana göre şiddet unsurunu arttırmaktan başka bir işe yaramayan saçmalıklar. Bu yüzden saç tokasını, parfüm şişesini ve pudralığını oyunda kullanabilen bir bayan karakteri fikir olarak gerçekten güzeldi.
Buna bir de yapımcının oyunun kalitesine verdiği önem de eklenince yıllarca eskimeyecek güzel bir oyun ortaya çıkmıştı. Ama yine de "Kimse sonsuza dek yaşamıyor". İlk oyunun üreticileri oyunun adının tersine oyunu sürdürmeye kararlı görünüyor. Bu demek oluyor ki Cate Archer bir süre daha bizimle birlikte olacak. Biraz da oyunun içeriğinden bahsetsek sanırım iyi olur.
Birçok detayın değişmesine rağmen oyunun konusu özünde değişmemiş görünüyor. Yeni oyunda yine UNITY adındaki kuruluşta casusluk hizmeti veren hanım-hanımcık ve duygusal Cate Archer'ı canlandırıyoruz. 60'lı yılların izlerini gördüğümüz oyunda ilk oyundaki kötü adamlar H.A.R.M. adı altında toplanıyor. H.A.R.M.'ın tasarladığı ve bekli de üçüncü dünya savaşına yok açabilecek Omega adlı çok gizli bir Sovyet projesini Cate ile durdurmaya ve H.A.R.M'in nükleer planlarını engellemeye çalışacağız.
Oyunda ilk oyundaki gibi uzak askeri tesisler, sualtı laboratuarları Japonya, Fas gibi mekanların dışında daha önce hiçbir oyunda görmediğimiz Akron, Ohio gibi yerlerde de geçen kırka yakın görevi oynama şansına sahibiz. Bu görevler 15 bölüm içerisinde dağılıyor. Yeni oyunda dünyayı kurtarırken yeni dostlar, yeni düşmanlar edinirken eski düşmanlarımızdan bazılarının da dostumuz olduğunu görüyoruz. Ayrıca eski dostumuz Bruno da oyunda. Yeni oyundaki mekan seçimleri en az ilk oyundaki kadar egzotik. Her ne kadar hikaye ve konu ilk bakışta çok değişmemiş gibi görünse de anlatımında epey bir değişme olmuş.
İlk oyundaki uzun açıklayıcı ara videolar ikinci oyunda büyük oranda hızlanmış ve kırpılmış şekilde karşımıza çıkıyor. Neredeyse tümü size yapacağı açıklamayı kısa ve öz bir şekilde anlatıyor ve geçiyor. Bu arada mizah unsurunun da ilk oyuna göre daha fazla ön planda olduğunu söyleyebilirim. Gülünesi garip aletler, H.A.R.M.'in adamlarının birbirleriyle konuştukları saçmalıklar, sohbet etmeyi seven figüran karakterler ve ummadığınız görsel şakalar oyunu ilkine göre daha eğlenceli ve oynanabilirliği yüksek bir oyun yapmış ve atmosferi daha da canlandırmış. Bu oyunda da ilk oyunda gördüğümüz dikkat çekmeyecek gizli silahlarımız mevcut. Bunlar ilk oyuna göre çok daha etkili bir şekilde kullanılabilmesi için yenide gözden geçirilmiş ve kullanımı kolaylaştırılmış. Artık daha fazla işe yarıyorlar. Oyunda Cate'in kullanabileceği toplam 30'a yakın silah, alet ve tuzak bulunuyor.
Önemli eklentilerden biri de Cate'in artık eğitilebilmesi. Bu ilk oyunda gerçekten sorun yaratabiliyordu. Artık köşelerden dönmeden kafanızı uzatıp kontrol etmeniz mümkün. Oyunda daha önceden bahsettiğim gibi 15 bölüm içerisinde toplam 40 görev bulunuyor. Bu görevleri tam bir gizlilik içerisinde bitirebileceğiniz gibi ortalığı ayağa kaldırarak ya da her iki yoldan da yararlanarak bitirebilmeniz tamamen sizin oyun anlayışınıza bağlı. Ama yine de bazı görevler tamamen gizlilik gerektiriyor.
Gizlenme durumunuz yeni eklenen bir simgeyle size gösteriliyor (tebi ki yerine bağlı olarak). Nöbetçileri yeni eklenen ve üzerinde bir verici olan dart oku sayesinde nerede olduklarını takip etmeniz mümkün. Oyunda rastladığımız ilginç başka bir özellik ise gizlilik gerektiren görevlerde varlığınız fark edilip alarm verilse bile, verilen alarmın sadece bulunduğunuz bölgede geçerli oluşu. Bulunduğunuz bölgeden başka bir bölgeye geçtiğinizde buradaki nöbetçiler varlığınızdan haberdar olamayabiliyor. Bu da görevin bütünlüğü ve oyuncu açısından iyi olmuş. Tasarımcılar bu yüzden fark edildiğinizde görevin kaybedildiği bölümler oluşturmamışlar. Alarm çaldığında özellikle yüksek zorluk seviyelerinde nöbetçiler epey sorun çıkarabiliyor. Bu gibi durumda önceden bahsettiğim iki seçenek ön plana çıkıyor. Ya ortaya çıkıp ortalığı temizlemek ya da etraf sakinleşinceye kadar gizlenmek. Kaçmak genelde pek işe yaramıyor ama takip ediliyorsanız peşinizdekilerden kurtulmak için size yardımcı olabilecek ayı tuzağı ya da muz kabukları!! gibi seçenekleriniz de var.
Neredeyse mükemmel bir şekilde tasarlanmış bölümler gizlice ilerlemek adına birçok seçenek sunuyor. Çoğu bölüm nöbetçilerle başınızı belaya sokmamak için alternatif geçitler ve yollar sunuyor. Yani gideceğiniz yere birden fazla yoldan ulaşmanız mümkün. Tabi ki bu yollar aynı zamanda nöbetçiler tarafından arkanıza dolanmak için de kullanılabiliyor. İlk oyunda gördüğümüz yapay zeka (AI) biraz daha gelişmiş bir şekilde karşımıza çıkıyor. Örneğin, hizmetçiler sizi fark ettiğinde biri size engel olmaya çalışırken diğeri nöbetçilere haber vermeye ya da işini yapmaya çalışabiliyor. Bu açıdan baktığımızda oyundaki asker dışındaki bireylerdeki zekanın da epey geliştirildiğini görüyoruz.
Nöbetçiler seslerden, kardaki ayak izlerinden, diğer nöbetçilerin bağırışlarından ve cesetlerinden alarm durumuna geçebiliyorlar (Oyunda ayrıca Cate cesetleri fark edilmeyecek yerlere taşıyabiliyor veya "eritebiliyor"). Nöbetçiler alarm durumundayken hemen yerinizi tespit edemiyorlar. En önce olayın olduğu yere gelip etrafı kontrol ediyorlar, cesetleri inceliyorlar ve daha sonra sizi her yerde aramaya başlıyorlar. Odaların ışıklarını yakıyorlar ve kontrol ediyorlar. Bütün bunlar nöbetçilerin birbirleriyle konuşmaları ve kendi kendilerine söylenmeleri eşliğinde oluyor. Gizlenme sistemi diğer oyunların aksine yeterince (eşit oranda diyebilirim) sezgisel ve tavizkar. Thief serilerini saymazsak fps türündeki günümüze değin gelen en iyi gizlenebilirliğe sahip oyun olmuş No One Lives Forever 2.
Oyunda, ilk oyunda olduğu gibi birçok ekstra bonus ve ikincil görevlerde var. İlk oyundan farkı ise bunları bulmanız veya görevleri bitirmeniz halinde tecrübe puanları (skill points) kazanabilmeniz. Aldığınız puanlarla 5 level'dan oluşan 8 karakter özelliğinizi geliştirebiliyorsunuz. Bu tür özelliklerinizi gittikçe geliştirdiğiniz dengeli bir şekilde oyuna yansıtılıyor. Örneğin silah kullanma ile alakalı olan (weapons) skill points'i arttırdığınızda silahın daha çabuk şarjör değiştirdiğini görebiliyorsunuz. Burada geliştirebileceğiniz seçenekler ise Stealth (Gizlilik), Stamina (Dayanıklılık), Marksmanship (Nişancılık), Carrying (Taşıma kabiliyeti), Armor (Zırh), Weapons (Silah), Gadgets (özel casus araçlarınız) ve Search (Arama) olarak sunulmuş. Buradan aldığınız puanlara ilişkin olarak belirli bir dereceye yükselebiliyorsunuz "Expert" gibi...
Biraz da görsel ve teknik özelliklerinden bahsetmek gerekirse; Oyun ilk versiyonda olduğu gibi LithTech motoru kullanıyor. Fakat bu motor ilk oyunda kullanılandan bariz bir biçimde farklı. LithTech Jupiter adlı bir motor özellikle açık ve geniş alanlardaki kalite ve performansıyla göz dolduruyor. Motor bu özellikleriyle Unreal Tournament 2003'te kullanılan motorla kıyaslanabilecek kadar iyi. İlk oyunda gördüğümüz kaliteli ve gerçekçi modellemeler yeni altyapının elverdiği en üst düzeyde çok daha iyi bir biçimde yansıtılıyor. Cate'in tasarımı için çok uğraşıldığı ve özen gösterildiği belli oluyor.
Yeni oyunda özellikle göz hareketleri o kadar gerçekçi ki insana sanki karşındakinin yaşayan bir karakter olduğu izlenimi yaratıyor. Gerçekten bu detay kalitesi az rastlanır nitelikte. Sesler de atmosfere uygun olarak gayet iyi sayılır. Dinamik düzen gerçekten iyi donanıma sahipseniz çok hoşunuza gidebilir. Unutmadan, Cate'ın seslendirmesini yeni oyunda farklı biri yaptığı için ilk kez oynadığınızda kendinizi biraz garip hissedebilirsiniz ama bir süre sonra kulaklarınız alışacaktır.
Oyunun çoklu oyuncu (multiplayer) desteği ise tam olarak düşünüldüğü gibi değil. Yapımcı birçok oyunun multiplayer modları aksine akıllıca bir seçim yaparak NOLF2'nin single player modunu daha çok ön plana çıkarmışlar. Multiplayer modu iki ila dört oyuncuyla oynanabilen özel olarak elden geçirilmiş single player'dan alınma dört farklı bölümden oluşuyor. Cooperative Multiplay olarak bilinen bu seçenek günümüzdeki oyunlarda pek kabul görmese de eğlenceli sayılabilir. Bu bölümler single player görev oynuyormuş gibi yani oyuncuların bilgisayara karşı oynadığı ve bölümü bitirmeye çalıştığı şekilde hazırlanmış. Multiplayer seçeneğindeki kaydetme (Save) seçeneği ise gözümüze takılan diğer birkaç detaydan sadece biri.
Gerçekten iyi bir fps arıyorsanız karşınıza çıkacak en güncel ve kaliteli oyun NOLF2. Tek eleştirilen tarafı ise oyunda birbirine zincirleme bağlı görev içerikleri, bir çantayı bulmanız yarım saatinizi alabiliyor ve o çantayı bulmadan da diğer istekleri yerine getirmeniz mümkün olamayabiliyor. Tüm bunlara rağmen piyasada bulabileceğiniz en kaliteli ve en eğlenceli fps şu an No One Lives Forever 2: A Spy in H.A.R.M.'s Way.

TrGamer