Arama

Splinter Cell: Double Agent

Güncelleme: 18 Mart 2007 Gösterim: 28.382 Cevap: 9
MaKaLeLe - avatarı
MaKaLeLe
Ziyaretçi
10 Şubat 2007       Mesaj #1
MaKaLeLe - avatarı
Ziyaretçi
Splinter Cell: Double Agent

Sponsorlu Bağlantılar
1084197261 original

Aradan geçen koskocaman bir yılın ardından yepyeni bir Splinter Cell oyunuyla birlikte sizlere merhaba diyorum arkadaşlar. Bazılarımız bir devam oyunu için verilen bu aranın hayli kısa olduğunu düşünebilir ama Splinter Cell serisinin böyle birbiri ardına piyasaya çıkmasından kimse şikâyetçi değildir herhalde. Özellikle ekran kartı üreticilerinin olmadığı kesin. (ah SM3 ah...) Allahtan her Splinter Cell böylesine başarılı oluyor ki en azından ekran kartları için verdiğimiz onca paranın üzerine Sam Fisher'ın yüzünü görebilmek biraz teselli oluyor. Oyuncunun kafa yapısından bu kadar anlayan ve tamamen bizim gibi düşünen başka bir oyun firması daha yoktur herhalde. Çünkü oyunu bitirip, Multiplayer'ını silip süpürdükten sonra araya giren kısa süreli bir sessizlik ve bomba gibi bir "yeni Splinter Cell" haberi senaryosunu 3 yıldır aksatmadan devam ettirmekteler. Sanırım bir "fan" için gerçekleşmesi hayal mucizelerden biridir bu. Yalnız 2007 yılına girdiğimiz şu günlerde bu sene bir istisna yaşacağımıza dair şüpheler oluşmaya başladı kafalarda. Çünkü 2007 yılına girmemize rağmen yeni bir SC oyunundan ne ses var nede seda. Ama olsun belki de asıl bomba 2008 yılında patlayacaktır. Günümüzde oyunların başarı derecesi ertelenme süresiyle orantılı olduğu için bu durumu bir avantaj olarak görebiliriz. Zaten "Ubisoft'tur ne yapsa yeridir" ilkesini benimsemiş bir kitle olarak kendilerinin gerçekleştirdiği her eyleme olumlu bakmaktayız. Ayrıca dediğim gibi bunun bir "fırtına öncesi sessizlik" olması muhtemel...

Neyse konudan sapmayalım. Double Agent'ın şen şakrak ekranlarda döndüğü şu günlerde Tetris kullanıcıları dahil her çeşit konsolda DA adını görebilmemizin sayesinde oyun konusunda kafalarda herhangi bir soru işaretinin kalmadığına eminim. Geçen süre zarfında SM3'üz kullanıcılar hariç bütün SC fanları oyun konusunda olumlu ya da olumsuz bir izlenim edindiler. Asıl incelemeye geçmeden direkman kendi fikrimi de belirtip yapımcıları tebrik etmek istiyorum. Artısıyla kusuruyla, kadısıyla kızıyla Double Agent çok kaliteli bir yapım olmuş. Yani şuanda incelemeyi bırakıp gidip satın almanızı sağlayacak kadar iyi bir oyun. (artık almayan biri kaldıysa) Zaten bir yıla yakın bir süredir ekran görüntülerinden ve videolardan her şey belli, üzerine bir şey söylemeye gerek yok. Sisteminize ve SM3'ünüze güveniyorsanız Credits ekranına kadar oyundan zevk alacaksınız. Bunu size temin edebilirim. Herhalde malzeme listesini daha evvelden görmüşsünüzdür. Oyunun istediği Ram ve 3 tane Shader Model'in akabinde nasıl bir lezzetle karşılaşacağınızı anlamak için oyunun aldığı yüksek notlara bakmak yeterli. Oyun hakkında adam gibi hiçbir şey söylemeden bodoslama "sonuçvari" cümleler yazmış olmamın nedenini bende bilmiyorum. Ama oyun konusunda sizi teşvik edebilmem için kendi düşüncelerimi yazmam yeterli oldu sanırım. Şimdi lafı daha fazla dolandırmadan teknik ayrıntılara falan geçelim. Gerekirse sonra oyun konusunda bol bol muhabbet ederiz... Bu bug'lar ne yaa...
scda5

—Anlaşma yok yakalanırsan feda edilirsin...

Double Agent duyurulduktan ve hikâye konusunda fikir sahibi olmamızı sağlayan video yayınlandıktan sonra Fan'ların aklını kurcalayan en büyük soru işareti oyunun senaryosu hakkındaydı şüphesiz. Çünkü karşılaşacağımız konunun bundan öncekilere benzemeyeceği ve çok farklı bir oyun deneyimi sunacağı aşikârdı. Oyun çıktıktan sonra hayal kırıklığı yaşadık mı yaşamadık mı, tabi bu kişisel bir soru. Önceleri SC hayranları tarafından üretilen senaryoları düşününce özünde bazı noktalar "tutturulmuş" olsa da, oyunun gayet ilginç ve bir o kadar da sürükleyici bir senaryosu olduğunu söyleyebilirim. Oyunda verdiğimiz kararlar doğrudan konuya etki eden bir hale bürünmüş. Bence bu seri için yapılabilecek en radikal yeniliklerden biri olabilir. Çünkü hikâye konusunda da oyuncunun ipleri elinde tuttuğunu hissetmesi oyunun tekrar oynayabilirliğini de etkileyecektir haliyle. Bu yüzden Ubisoft'un böyle bir eklentide bulunmasını olumlu karşılıyoruz. Oyunumuzun senaryosu kısaca Sam abimizin biraz kişisel birazda üstlendiği görevler doğrultusunda “kısmen” taraf değiştirmesini işliyor. Double Agent'ın sahip olduğu konunun hassaslığı bakımından detaya inmek istemiyorum. Çünkü oyunun başındaki o kısacık alıştırma kısmı bile başlı başına ayrı bir mevzuu. Ben Double Agent'ın veya SC serisinin (devam edecektir mutlaka) senaryo konusunda böyle bir yeniliğe gitmesinden gayet memnunum. Oyunun oynadığım süre boyunca senaryo konusunda problemle karşılaşmadım O yüzden oyunun senaryo kulvarı tamamdır.

926929 20051213 screen005

—Siyanür hapının olduğunu sakın unutma kullanıp kullanmamak sana kalmış...

İlk oyundan beri aynı Engine ile yoluna devam eden serinin Chaos Theory'den sonra bu kadar geliştirilebileceğine ihtimal vermiyordum doğrusu. Çünkü sizde hatırlarsınız 2005'in grafik şampiyonlarından biri tartışmasız Chaos Theory idi. Pandora Tomorrow ve Chaos Theory arasındaki zaman farkını ve karşımıza çıkan yapıtı göz önünde bulundurduğumuzda Double Agent motorun tamamen eski hali ile görücüye çıksaydı gerçekten durumu yadırgamazdım. Ama Ubisoft yine her zamanki gibi elinden gelenin en iyisini yapmış gibi. Zaten Splinter Cell diyince her oyunuyla sansasyon yaratan her şekilde kendini yenileyen bir oyun deneyimi akıllara geliyor. Çok şükür DA şu ya da bu şekilde hayal kırıklığına uğratmıyor bizleri. İlk oyundan beri Unreal motorunun etinden, sütünden ve yününden yararlanan Ubisoft, DA için motorun her evresinde gelişmeler yaparak kendini riske etmediğini görüyoruz. Her ne kadar Shader Model 3.0 olayı gayet riskli (ve belki gereksiz) olsa da motorun geneline baktığımızda (ve birazda gözümüz bozuksa ah bug'lar ah 2...) yeni nesil olayına kendini kanıtlayabilecek bir durumda olduğu görülüyor. Geçenlerde son 3 yıl içerisinde serinin yakaladığı ivmeyi birebir görebilmek için tekrar Splinter Cell 1 oynadım. Oynayıştaki değişiklikleri bir kenara bırakın o zamanlar ağzımızı açık bırakan efektlerin, kaplamaların vs. 1–2 yıl içerisinde bu kadar hızlı geliştiğini görmek insanı korkutuyor. 2003–2006 yılları arasındaki farkı gözümün önüne getiriyorum da 2009 yılında neler olacak hiç bilmiyorum. Bu yüzden Splinter Cell serisinin şuan bulunduğu noktayı çok dikkatli ele almak lazım bence. Öncelikle karakter modellemelerine dikkati çekelim. Gerçekten harika görünüyorlar. Karakterlerin yüzleri için bile o kadar çok vakit harcanmış ki, kamera açıları bile görüntü kalitesini neredeyse etkilemiyor. Karakterlerin ve objelerin poligonlarının arttırılması grafik yükünü de doğal olarak arttırmış. Ama Engine hemen her ekranı her zamanki gibi fazla zorlanmadan atlatabiliyor. İşin içine efektler ve Anti-Alliasing'de girince karakter modellemeleri konusunda kusur bulmak gittikçe zorlaşıyor. Sam Fisher'ın tasarımı o kadar geliştirilmiş ki neredeyse oyun içi görüntülerin videolardan daha gerçekçi olduğunu söyleyeceğim. Sam'in dışında diğer tüm karakterler ve objeler de derlenip toparlanmış. Artık hepsinin kendilerine has farklılıkları var ve bütün bunlar normal ekranlarda gayet sorunsuz ve rahat çalışıyor ki bence bu çok önemli bir şey. Her yeni detay ve efekt biraz daha motorun yavaşlamasına neden oluyor doğal olarak. Ama ne kadar kasarsa, ne kadar yavaşlarsa yavaşlasın oyun bütün bu kısır noktaları profesyonelce ekrana taşıdığını göz ardı edemeyiz. Optimizasyon kısmına birazdan geleceğim. Karakter modellemeleri dışında bölüm tasarımlarıyla yakından ilgili olan diğer nesneler ve objelerde dediğim gibi bir hayli geliştirilmiş. Artık her objenin ruhu varmış gibi görünüyor. Sanki her şeyin orada olmasının bir nedeni varmış gibi. Bu yüzden bölüm tasarımlarını da gayet beğendiğimi belirtmek istiyorum.

tom clancys splinter cell double agent 20060616035053163

Sürekli karanlıkta geçen bir oyun olması sebebiyle Chaos Theory'nin ışıklandırmalarını ve diğer gölge efektlerini zamanında çok beğenmemiz dışında pek hatırlamıyorum açıkçası. Double Agent'ı açtığımda dikkatimi çeken ilk şey oyunun artık daha aydınlık olmasıydı. Bu durum suyun altından çıktığımız sahnede yapay zekâ için bir saçmalama durumu yaratsa da oyunun aydınlık olması zarardan çok yarar sağlamış gibi. Artık grafik motorunun gücünü daha rahat test edebiliyoruz. Aydınlanma sayesinde kaplamalar ve dokular daha belirgin hale gelmiş. Ama sakın oyunun tamamen eski havasından uzaklaştığını falan zannetmeyin. (5. bölüme kadar en azından) Yine her zamanki gibi gölgeleri siper almak en önemli savunma aracımız. Gölgelerden konu açılmışken eğer adam gibi bir sisteminiz varsa gölge ayarlarını da es geçmemenizi öneririm. Işıklandırmalardan yansıyan belli belirsiz gölge animasyonları ne kadar etkileyici olursa karanlık sahnelerden alacağınız zevkte o kadar fazla olacaktır. Ayrıca kaplamalar, dokular ve gölgelerin dışında geriye kalan görsel efektler ve yansımalarda çok iyi. Fakat oyun piyasaya çıkmadan öncede tartışmalara konu olan ve şu sıralar birçok kişinin başını ağrıtan Shader Model 3.0 mevzusunun özellikle altını çizmek istiyorum. Maalesef Shader Model 3.0 desteklemeyen ekran kartlarında oyunumuz çalışmıyor. Aslında böylesine tantana yapacak kadar bir doku, efekt vs yok ortada ama ne yapalım yapımcılar bunu uygun görmüşler. Elbette ki bu sorun yamalarla ortadan kaldırılacaktır. Ama daha işin başında böyle bir güçlükle oyuncuların karşısına çıkmak Ubisoft için kesinlikle kan kaybına yol açacaktır.

tomclancyssplin186781bd

Aradan geçen bir yıllık süre içerisinde ciddi değişikliklere uğrayan Engine'in halen daha performans + görüntü kalitesi konusunda başarılı olduğunu söylemiştim. Ancak yavaş yavaş sistem yenilememiz gerektiğinin sinyallerini Double Agent'ta da hissedilmeye başlamış bunu göz ardı etmiyorum. Her ne kadar bazı yerlerde anlamsız yavaşlamalar ve atlamalar yaşansa da genel anlamda oyunun optimizasyonundan etkilendiğimi belirtebilirim. Açık alanlarda örneğin dinamik ışıklandırmalarla bezeli kısımlarda cidden yerlerde sürünen performansı (5. bölüm evet doğru) saymazsak ortalama sistemlerde bile sorunsuz akıp gittiğine dikkati çekerim. Ancak her zaman olduğu gibi DA'nın grafik yapılandırması da maalesef kusursuz değil. Özellikle performansa da olumsuz etki yapan ciddi program hataları ve bug'lar mevcut motorda ne yazık ki. Yayınlanan yamalar bir şekilde bunun önüne geçemeye çalışıyor ve çalışacaktır da. Fakat oyun böyle ciddi problemlerle piyasaya çıkması Ubisoft'a yakışmamış. Tamam, belki Chaos Theory'de kusursuz değildi ama yeni oyunda da eskiyi aratır derecede bug'ların olması hiç hoş değil. Önceleri tam puan vermeyi düşündüğüm grafik kısmından sonraları bayağı not kırmayı istedim. Çünkü düşmesi gerekirken nesnelerin üzerine fırlayan karakterlerin ve birbirinin içine giren objelerin olduğu bir grafik yapılandırmasına herhalde tam not verilmezdi. Bütün bu problemlerin ve az evvel söylediğim artılardan sonra bir topyekûn oluşturduğumuzda 4 yıldız gibi bir notun grafikler için uygun olacağını düşünüyorum. Ne kadar gelişirse gelişsin, ne kadar next gen diye bağırırsa bağırsın pürüzsüz bir oynayış sunmadığı sürece grafiklerin tam not alması çok zor.

Splinter Cell'i, Splinter Cell yapan şeylerin başında Sam abinin birbirinden ilginç animasyonları gelir akla tabii ki. Yıllardır bu artistik hareketleri görünce kaçımız ajan olmayı hayal etmedi söyler misiniz? Bir dönem bizi iyice sarsan bu artistik hareketler yeni oyunda geliştirilerek çeşitlendirilmiş. Temel hareketlerde ki değişikliklerin neler olduğu hemen göze çarpıyor. Özellikle Sam abinin koşma animasyonları baştan aşağıya değişmiş. Ancak ben bu son hali pek beğenmedim. Sağa sola öyle yalpalayarak koşuyor ki, sanki karşımızda ajan değil de, sarhoş bir adam varmış gibi bir izlenim ediniyorsunuz. Eski versiyonlardan miras kalan diğer animasyonlarda ise pek bir değişiklik yok. Yeni eklenen hareketlerde tek kelimeyle göz okşuyorlar. (tabi bug'ları saymazsak ayrıca tek kelime olmadı) Sam Fisher'ın ve diğer karakterlerin hareketleri o kadar gerçekçi tasarlanmış ki herhangi bir yapaylık problemi ya da piksellerin birbirine girmesi gibi sorunlar olmuyor. Animasyonlar konusunda ki tek şikâyet edilebilecek nokta oyunun motorundan kaynaklanan bug'ların bazı hareket bozulmalarına sebep olması. Örneğin çıkıntı olan bir duvarın yanından bir objenin üzerine çıkmaya çalışırken veya düşmesi gerekirken birden objenin üzerinde belirmemiz gibi. Ayrıca az evvel dediğim gibi koşma animasyonları da pek hoşuma gitmedi. Ama yinede animasyonlara torpil geçip yarım puan kırıyorum.

SC serisinin her zaman takdir kazandığı bir diğer nokta da kullanılan ara videolar olmuştur. Senaryo oyun içerisinde ne kadar eğlenceli ve sürükleyici aktarılırsa aktarılsın oyuncuya nefes aldıran ve dikkatin toplanmasında önemli rol oynayan asıl unsur ara videolardır. Özellikle ara videolara özenen yapımcıların oyunlarına daha bir hoşgörüyle bakarım ki bunu da her fırsatta dile getirmişimdir. Maziyi düşünüp videolar konusunda iz bırakan oyunları hatırlama çalıştığımda Splinter Cell serisinin bir çırpıda aklıma gelen isimlerden biri olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Double Agent içinde eskiyi aratmayacak kadar şık ve güzel videolar tasarlanmış. Yalnız eskiye nazaran daha seyrek karşımıza çıkıyorlar. Oyunun başında ki alıştırma bölümünden sonra arada yaşananları açıklamak amacıyla yapılmış olan videonun çok çarpıcı olduğu konusunda hemfikiriz sanırım. Kurgulama konusunda yapımcıların ustalığını kanıtladığına inandığım bu sahne gibi daha birçoğunun oyun boyunca sık sık karşımıza çıkmasını dilerdim. Sırf bu yüzden yeni SC eski havasından uzaklaştığını hissettirdi bana. Ama yanlış anlamayın sakın oyunun böyle kabuk değiştirmesinden çok fazla şikâyetçi değilim. Neyse uzatmayalım. Özetle video kısmı önemli yerlerde devreye girmek gibi bir misyon edinmiş.

tomclancyssplin186775vh

Görüntü özelliklerine son noktayı koymadan fizikler içinde birkaç bir şey söylemek lazım bence. Double Agent için şu sıralar adından sıkça (şu sıralar demek biraz abes oldu en az 4 yıldır diyelim) söz ettiren bir fizik motoru kullanılmış. Artık Havok Engine'in neyi nasıl hesaplayıp ekrana nasıl taşıdığı konusunda hepimiz birer uzman sayıldığımız için çok derine inmeyeceğim. Her yeni update ile daha gerçekçi fizik olayları gerçekleştiren Havok'u SC gibi tamamen sükunetin hakim olduğu bir oyunda görmek çok bir anlam ifade etmeyebilir. Zaten önceki versiyonlardan da oyundaki fizik işleyişinin ne şekilde olduğunu bildiğimiz için herhangi bir sürprizle karşılaşmamak kimse için sorun olmayacaktır. Ayrıca benim dikkati çekmek istediğim hususta bu değil. Ben şunu belirtmek istiyorum. Oyun Havok gibi tecrübeli bir fizik sistemi kullanmasına rağmen grafik motorundaki bazı gereksiz sorunlar yüzünden karakterlerde ve bazı hareketli objelerde fizik kusurlarının oluşması. Belki hatırlarsınız Chaos Theory'de de durum biraz böyleydi. Özellikle çok fazla hareketsiz objenin bulunduğu kör noktalarda bir şişeyi ya da ona benzer bir nesneyi alakasız yerlere düşürdüğümüzde o nesnenin saçma sapan hareketler yapması veya kısaca çıldırması vs. Double Agent'ta iyice kendini aşmış. Havok fiziklerinin etkilerini cesetlerde daha rahat görebiliyoruz. Yüksek bir yerden attığımızda veya başka bir objenin üzerine düşürdüğümüzde hayli gerçekçi tepkiler alıyoruz. Ama geçen seneyle (CT ile yani) aralarında pek bir fark yok gibi.
tom clancys splinter cell double agent tba 20060908025641947 qjpreviewth

—Oyunu kendi kurallarına göre oynarsan hayatta kalma şansın artar...

Oyunun işitsel kısmı o kadar iyi ki, herhalde inceleme içerisinde yazarken en keyif alacağım bölüm bu olacaktır. Özelikle Sayın Michael Ironside'ın sesi konusunda ne kadar dil döksem azdır. Bir karaktere bu kadar cuk oturan bir ses tonu daha olamaz herhalde. Michael abimizin sesiyle Sam Fisher'a nasıl hayat verdiğini eski oyunlardan da zaten biliyoruz. Onun dışında geriye kalan bütün dublajlar tek kelimeyle kusursuz. Seslendirme konusunda herhangi bir sorun olmamasını artılar hanesine yazabiliriz. Düşman tiplerinin ufak tefek oynamalarla birbirinden ayrılmasının üzerine bütün karakterler için ayrı tonlarda ses kayıtlarının yapılmasını eklediğimizde karakterlerin ve seslendirmelerin şahane bir uyum yakaladığını görüyoruz. Ayrıca diyalogları isteğe göre orijinal dillerine çevirebildiğimizi de ufak bir not olarak belirteyim. Geriye kalan tüm patlama ve efektlerin ne durumda olduğunu söylememe gerek yoktur. Ubisoft'un kulağa hitap eden kısımlara bu kadar zaman harcaması kendilerinin her zaman 1 numara olduğunu yine kanıtlıyor. Sesler için herhangi bir yerden not kırmalı mıyım diye tekrar tekrar düşündüm. Yapımcılar her zamanki kalitelerinden ödün vermediği için seslere gönül rahatlığıyla tam puan verebilirim. Sessizliğin ana fikir olduğu bir oyunda böylesine kaliteli bir ses yapılandırması olduğu için bu konuda şüphe duymayın. İşi daha fazla uzatmadan diğer kısımlara geçelim. Zaten teknik yapılandırmanın bu kadar iyi olması bir Ubisoft klişesidir.
splintercellda 06
Müzikler ise ayrı bir güzel ayrı bir şahane. İlk SC'den bu yana süre gelen bir gelenek gibi hatırda kalmayan ve hiç fark edilmeyen ama aslında her aman “ben buradayım” diye bağıran müzikler DA'da da kendilerini göstermişler. Oyuna konsantre olmuş nereden nasıl sarkacağımızı düşünürken ortamın birden gerildiği anları düşünün. Aslında bütün bu heyecanlı sahnelerde müziklerinde büyük payı olduğunu bilmek ya da anlamak gerçekten insanı etkiliyor. Yalnız Chaos Theory'nin (yine karşılaştıracağım bu iki oyunu ama olsun en azından başka oyunlarla kıyaslamıyorum) müzikleri sanki daha akılda kalıcı gibiydi. Bu tabi DA'nın müziklerinin kötü olduğu manasına gelmiyor elbette ki. Bir casus hikâyesi için gerekli olan tüm tınılar oyunda mevcut. O yüzden müzikler içinde olmuş direyerek geçmek istiyorum. Yalnız şunu da atlamamak gerekir, oyun sanki Chaos Theory'den önceki versiyonmuş gibi görünen ayrıntılarından biri yine müzikler. Gelişme göstermesini bir kenara bırakın (ki zaten nasıl gelişecek müzikler) önceki oyundaki parçaların daha kaliteli olduğunun hissedilmemesi ya da oyunun hissettirmemesi gerekirdi sanırım. Belki çok fazla takılıyorum kabul ama benim sonradan rahatsızlık duyduğum bir husus oldu bu durum. Neyse tamam geçiyorum.
splintercellda 07

—Ama görevini tamamlamak için plana eksiksiz sadık kalacaksın...

Oyunun genelinde yaşanan bazı ufak tefek değişiklikler kontrollerde de karşımıza çıkıyor. Öncelikle yapacağımız eylemleri seçtiğimiz opsiyonun eski haliyle uzaktan yakından bir alakası yok. Daha bir renkli ve cafcaflı hale gelmiş. Bilmiyorum ama bence eskisi daha kullanışlı ve göze hitap eden bir şekildeydi. Bunun dışında geriye kalan kontroller hemen hemen aynı sayılır. Yani önceden SC konusunda deneyimi olanlar daha en başından oyunun ustası sayılırlar. Eğer bu seriyle ilk flörtünüzse de (sanmıyorum ama) kısa zamanda kontrol mekanizmasının hakimi olabilirsiniz. Tuş takımını anlatıp yer işgal etmek istemiyorum. Şu eylem opsiyonu olayını biraz açalım. Genelde konsollardan port edilen veya tüm platformlar için tasarlanan oyunların ortak problemi olan kontroller neyse ki Splinter Cell'lerde hiçbir zaman sorun olmamıştır. Ancak eylem opsiyonunun bu şekilde karşımıza çıkması bunun konsol versiyonlarından PC'ye hatıra kalan bir ayrıntı olduğunu ortaya koyuyor. Çünkü dikkatli bakarsanız yönlere göre eylem seçmek tam bir gamepad olayı. Ama bu büyük bir sorun mu diye soracak olursanız tabii alıştıktan sonra yeni mekanizmanın sorun çıkarmadığını söyleyeceğim mecbur. Yalnız bence eskisi daha kullanışlıydı. Özetle oyunun normal kontrolleri diğer Ubisoft oyunlarında da olduğu gibi şahane. Az evvel bahsettiğim konu yüzünden not kırmaya gerek yok bana göre. Çünkü böyle ufak tefek noktalara çok fazla takılmamak lazım.

Yapay zekâ ise bana pek başarılı gelmedi. Oyunu açtığınız andan itibaren yapay zekâ konusunda ki değişimleri hissetmeye başlıyorsunuz. Yalnız bu değişiklikler olumlu yönde mi… maalesef evet diyemeyeceğim. Tabi bu tamamen benim fikrim, yanlış anlaşılmak istemiyorum. İlk bölümün başında daha doğrusu buzdan çıktığımız kısımda etrafında loşta olsa hayli aydınlık olduğunu fark etmişsinizdir. Oradaki nöbetçinin ses çıkarana kadar bizi fark etmemesi bence çok saçma. Oyunun boyunca bu tür aksaklıklarla çok fazla karşılaşmıyoruz ama yine, yine Chaos Theory'deki yapay zekâ tepkimelerinin çok daha iyi olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Yan karakterlere ve Sam Fisher'a yeni hareketler eklenmesi oynayışın beraberinde yapay zekâyı da etkilemiş. Örneğin buzun altına çekmeye çalıştığımız ya da kayıktan düşürmeye çalıştığımız düşmanların hareketleri sanki yapay zekâda olması gereken insani açıklardan değil de zamanında tuşa basmaktan ibaretmiş gibi duruyor. Buna benzer bir yapay zekâ (artık kusur mu desek açık mı) eksikliğini Max Payne'den de hatırlayabiliriz. Fakat yapay zekânın gelişen daha başarılı bir hale gelen tarafları da yok değil. Artık düşmanlar ve yan karakterler daha hassas ve en ufak bir etkide tepki verebilen bir kıvama gelmişler. Yeni özelliklerden olan güven barıyla da doğrudan alakalı olan alarmların bangır bangır çaldığı anlarda yapay zekânın hayli gerçekçi tepkiler verdiğini göz ardı etmiyorum. O yüzden yapay zekâ içinde 4 yıldız gibi bir not uygun olacaktır. Biraz torpil gibi oldu ama olsun.

—Görevin doğrultusunda verdiğin kararlar sana kalmış, ama sakın hangi tarafta olduğunu unutma…

Oyunun genel özelliklerine geçebiliriz artık. Konunun işleyişi ve oyun akışı bakımından pek bir değişikliğe uğramamış oyunumuz. Oyuna alışma süreci konusunda zorluk çekmeyeceğinizi daha evvel söylemiştim. Oynayıştaki bir iki eklentinin dışında her şey yine eskisi gibi. Eski sağlık derecesi ve ne kadar ses çıkardığımızı gösteren ibrelerin yerini JBA ve NSA gibi göstergeler almış. Bunlar bir nevi tarafların bize olan güven derecelerini gösteriyorlar. 2 tane olmasının sebebi tabii ki çift taraflı çalışan bir ajan olmamız. Göstergelerin böyle değişikliğe uğraması iyi mi oldu, kötü mü oldu bir şey diyemeyeceğim ama artık daha sade ve daha az karmaşık bir oynayışa sahip olduğunu söyleyebilirim serinin. Yalnız eski sağlık göstergesinin kulağını çok çınlattım oynarken. Daha evvel Sam Fisher'a yeni hareketler eklendiğini belirtmiştim. Bunların nasıl bir işleyişe sahip olduğuna bakalım şimdide. Özellikle oyunun ilk dakikalarında fark ettiğimiz başlıca hareketlerimizden biri olan artık Sam abimizin yüzebiliyor olması. Bu hakikaten iyi düşünülmüş ve bazı noktalarda görevlerdeki başarıyı etkileyen unsur haline getirilerek göz boyamaktan öteye gidebilen bir yenilik olmuş. Ayrıca buzun altından düşmanları aşağı çekip şık bir bıçak darbesiyle işini bitirmek, kayığın yanından adamları suya düşürüp yine artistik bir hareketle öldürmek gibi yeni hareketlere ilham kaynağı olmasından dolayı da yüzme özelliğinin oyuna çok iyi adapte edildiğini belirtebilirim. Oyunun aksiyon dozajının arttırıldığını yazının birkaç yerinde söylemiştim. Ama aksiyonun arttırılması artık daha az hoplayıp, zıplıyoruz manasına gelmiyor. Maymunluk gerektiren görevleriyle Double Agent'tın eski versiyonlardan aşağı kalır bir yanı yok.

a2028929

Ayrıca oyundaki aksiyonun artmasıyla artık alet edevatımızın daha ön plana çıkarıldığını düşünebilirsiniz. Durum bir bakıma öyle de olsa Double Agent mevzusunun iyice tavana vurduğunu anlarda alet edevatımız pek olmadığı için olay yine bizim becerilerimize ve dikkatimize kalıyor. Artık yavaş yavaş incelemenin sonuna gelirken yeni menü konusunu da masaya yatıralım. (madem değiştirmişler) Sizin hoşunuza gitti mi bilmiyorum ama sanki Sam abinin kafasının sağa sola baktığı eski menü daha bir karizmatikti sanki. Yalnız bir şeyin farkında mısınız bilmiyorum. Şimdi düşünüyorum da oyunun bazı ayrıntılarının neden Chaos Theory'den kötüymüş gibi geldiğini yeni fark ediyorum. Belki sahiden öyledir kim bilir. Yazı boyunca söylediğim sözlerden CT'yi daha çok sevdiğimi düşünebilirsiniz. Benimle aynı görüşü paylaşan var mıdır bilmiyorum ama bunun böyle olmasında ki tek neden Chaos Theory gibi her açıdan bekleneni fazlasıyla veren bir oyunun üzerine yeni versiyonun doğal bir "aşırı beklenti" sendromuna maruz kalması sadece. CT'nin sahip olduğu başarı çizelgesi galiba Double Agent için avantajdan çok dezavantajı beraberinde getirdi. Çünkü yeni oyunun ne şekilde karşımıza çıkarsa çıksın en ufak bir kusurda eleştiri bombardımanına tutulacağı bu yüzden kaçınılmaz bir hal alıyordu aslında. İnceleme boyunca birkaç yerde bu iki oyunu yerli yersiz kıyasladım. Bunu şunun için söylüyorum. Yazının sonuna gelirken kafalardaki yanlış izlenimlerden kurtularak Double Agent'ın aslında nasıl bir oyun olduğunu belirmek.

Splinter Cell: Double Agent

Derken az daha Multiplayer'ı unutacaktım. Adını iddialı olanlar kısmına yazdırdığı için bahsetmemek olmazdı. Splinter Cell Pandora Tomorrow'un Stealth Action olayını Multiplayer'a taşımasının ardından artık hastalık haline gelen çok oyunculu mod'un Double Agent'ta da eski eğlencesinden bir şey kaybetmediğini görüyoruz. Chaos Theory'de de gayet kaliteli bir Multiplayer deneyimi sunan mod ile bizde vaktinde hayli başarısız zamanlar geçirmiştik. (Kerim abiye selamlarMsn Happy Yeni oyunumuzda eski sistem pek değişikliğe uğramamış. Yine her zaman olduğu gibi casuslar ya da paralı askerler arasında seçim yapım Sabotage, Extraction gibi bölümlerde ortalığı talan ediyoruz. Multiplayer için söyleyecek çok fazla bir şeyim yok. Yeni eklenen haritaları yeni grafiklerle oynamanın vereceği hazzı tahmin edebiliyorsunuzdur. Tabi bu konuda ille de kusur bulmaya çalışırsak çok oyunculu mod'un eski versiyonundan pek bir farkı olmamasını söyleyebiliriz. Ha şunu da ufak bir not olarak belirteyim. Çok oyunculu mod'da FPS kamerasına geçtiğimizde oyunun grafiklerinin Shooter oyunlarına taş çıkaracak kadar şık durduğunu görüyoruz. Bu tabi oyuna olan hayranlığımızı bir nebze olsun arttırıyor. (tabi bug'larla birlikle) Eh o kadar kusur kadı kızında da olur diyip Multiplayer'ı da geçiyorum.

Oyunun artılarını tek bir paragrafta toplarsak grafiklerin, ses ve müziklerin her zamanki kalitesinden ödün vermediğini hemen söyleyebiliriz. Ayrıca senaryoyla birlikte gelen yeni konseptte gerçekten çok karizmatik olmuş. Çift taraflı bir ajanın macerasına dahil olabilme imkanı sunan adam gibi başka bir alternatifimizde yok zaten. Tabi çok oyunculu mod'u da unutmuyoruz.

Oyunun eksilerini tek bir tarafta toplarsak ne kadar gelişmiş olursa olsun ağzına kadar bug kaynayan grafik motorunu göz ardı edemeyiz. Ama en büyük eksi tabii ki SM3…

SONUÇ

Ne kadar eleştirilirse eleştirilsin, ne kadar engelle karşımıza çıkarsa çıksın (SM3) Double Agent gerçekten çok ama çok sağlam bir oyun. Ubisoft kalitesini DA'da da koruyarak, bize harika bir oyun deneyimi sunmuş. Bu kadar profesyonel insanların elinden çıkmış bir yapımı oynamamak büyük bir hata olurdu. Zaten bir kez deneyenlerin bir daha bırakamayacaklarına eminim. Şu ya da bu şekilde oyunu almak için kararsız kalmayın. Vereceğiniz parayı kuruşuna kadar hak ediyor. Bundan şüpheniz olmasın. İyi oyunlar.


Sam_Fisher_92 - avatarı
Sam_Fisher_92
Ziyaretçi
14 Mart 2007       Mesaj #2
Sam_Fisher_92 - avatarı
Ziyaretçi
Anlatım için çok teşekkürler. Ben de chaos teory orjinali var ve süper bi oyun bu oyunun hayranıyım fakat bişey sorucam ben de Double agent korsan var internetten indirdim ve de senin verdiğin 7. resim de trust meter die bi gösterge var acaba bu oyunun orjinalin de trust meter resimde gösterdiği gibi ortada mı?Çünkü ben de ki korsan olanda sol alt köşede JBA ve NSA olarak iki trust meter var ve de hiç bi bölümünde susturucusuz tabanca kullanmadım(yani anlıyacağın benim oyun senin verdiğin bazı resimlerden farklı mesela trust meter ortada değil) acaba benim oynadığım korsan olduğu için bazı bölümleri eksik ve bazı şeyleri değişik mi? Mesela verdiğin ikinci resimdeki gibi bi bölüme hiç gelmedim ben acaba bu tür eksikler oyun korsan olduğu için mi? Bi de 7. resimde susturucuz silah var ve de chaos teory'deki gibi ses göstergesi var acaba bunlar orjinal oyunda var mı çünkü bendekin de ses göstergesi yok yani sağ alt köşede 7. resimdeki gibi bi gösterge yok bu korsan olduğu için mi? Eğer sende orjinal varsa DA bi sahnesinden screenshot çekip koyar mısın buraya? Bendeki ile karşılarştırıcam. Acil cevap yazarsan sevinirim.En kısa zaman da orjinalini almayı düşünüyorum bu oyunun. TEşekkürler
Sponsorlu Bağlantılar
MaKaLeLe - avatarı
MaKaLeLe
Ziyaretçi
14 Mart 2007       Mesaj #3
MaKaLeLe - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Sam_Fisher_92 adlı kullanıcıdan alıntı

Anlatım için çok teşekkürler. Ben de chaos teory orjinali var ve süper bi oyun bu oyunun hayranıyım fakat bişey sorucam ben de Double agent korsan var internetten indirdim ve de senin verdiğin 7. resim de trust meter die bi gösterge var acaba bu oyunun orjinalin de trust meter resimde gösterdiği gibi ortada mı?Çünkü ben de ki korsan olanda sol alt köşede JBA ve NSA olarak iki trust meter var ve de hiç bi bölümünde susturucusuz tabanca kullanmadım(yani anlıyacağın benim oyun senin verdiğin bazı resimlerden farklı mesela trust meter ortada değil) acaba benim oynadığım korsan olduğu için bazı bölümleri eksik ve bazı şeyleri değişik mi? Mesela verdiğin ikinci resimdeki gibi bi bölüme hiç gelmedim ben acaba bu tür eksikler oyun korsan olduğu için mi? Bi de 7. resimde susturucuz silah var ve de chaos teory'deki gibi ses göstergesi var acaba bunlar orjinal oyunda var mı çünkü bendekin de ses göstergesi yok yani sağ alt köşede 7. resimdeki gibi bi gösterge yok bu korsan olduğu için mi? Eğer sende orjinal varsa DA bi sahnesinden screenshot çekip koyar mısın buraya? Bendeki ile karşılarştırıcam. Acil cevap yazarsan sevinirim.En kısa zaman da orjinalini almayı düşünüyorum bu oyunun. TEşekkürler

Öncelikle ilgine teşekkürler...7.resim orjinal oyundan çekilmiş screenshoot..yani orjinal tüm oyunlarda o sahnedeki herşey mevcut ama bazen değişiklik gösterebiliyor.Anlatım bana ait olmadığından çok detaylı bilgi veremiyorum ama oyunların demo sürümlerinden alınan screenshootlarla orjinal sürümünden alınanlar zaman zaman farklılık gösterebiliyor.Benim görüşümde imkanın varsa orjinalini alman yeni eklenen paketleriyle harika zaman geçirebilirsin zaten oyun klasikleşmiş durumda harika bi oyun gerek grafikleri gerek sesleriyle olsun kategorisinde çok ayrı bi yeri var oyunu bitirmek benim için kolay olmadı anca tam çözümüyle bitirdim çok uğrastım yani şimdi yenisini bekliyorum..Sanada iyi oyunlar,eğlenceler
Sam_Fisher_92 - avatarı
Sam_Fisher_92
Ziyaretçi
14 Mart 2007       Mesaj #4
Sam_Fisher_92 - avatarı
Ziyaretçi
Cevap için teşekkürler ben bu oyunun orjinalini en kısa süre de zaten almayı düşünüyorum. Merakettiğim şey mesela oyunda Sam Fisher'ın seslerini gösteren bi gösterge var mı çünkü chaos teory de vardı fakat benim internetten indirdiğim de yok galiba indirdiğim eksik olabilir ama önemli değil yakında orjinalini kesin alıcam. Teşekkürler
MaKaLeLe - avatarı
MaKaLeLe
Ziyaretçi
14 Mart 2007       Mesaj #5
MaKaLeLe - avatarı
Ziyaretçi
Double Agent'ta sanırım Sam Fisher'in seslerini gösteren bi gösterge yok,chaos teory daha çekici gelmişti bana hep bu oyunda çok güzel ama daha zor gibi.imkan varsa orjinal oyun almak her zaman en güzeli...
Silent - avatarı
Silent
Ziyaretçi
17 Mart 2007       Mesaj #6
Silent - avatarı
Ziyaretçi
Görüpte oynamadığım en güzel oyunlardan biri Msn Grin
freva - avatarı
freva
Ziyaretçi
18 Mart 2007       Mesaj #7
freva - avatarı
Ziyaretçi
süper oyuın bu
Sam_Fisher_92 - avatarı
Sam_Fisher_92
Ziyaretçi
18 Mart 2007       Mesaj #8
Sam_Fisher_92 - avatarı
Ziyaretçi
Cevap için teşekkürler makalele bbişey daha sorucam. Acaba bu verdiğin screenshotların hepsi pc versiyonundan mı yoksa ps2 de var mı içinde ? pc ve ps2 bölümleri biraz farklı da o yüzden sordum bana pc olanı lazım.
MaKaLeLe - avatarı
MaKaLeLe
Ziyaretçi
18 Mart 2007       Mesaj #9
MaKaLeLe - avatarı
Ziyaretçi
Ekran görüntülerinin hepsi bilgisayar opyunundan yani konsol görüntüleri değil.
Sam_Fisher_92 - avatarı
Sam_Fisher_92
Ziyaretçi
18 Mart 2007       Mesaj #10
Sam_Fisher_92 - avatarı
Ziyaretçi
Teşekkürler bişey daha sorucam kusura bakma çok soru soruorumMsn Happy.Verdiğin ilk resim chaos teory 'den onu biliom acaba ondan sonraki resim yani ikinci resim double agent'in single player modundan bi screenshot mu yoksa multiplayer coop falan mı acaba biliyo musun? Çünkü bende o sahnedeki gibi bi bölüm yok halbuki benim internetten indirdiğim de 8 gb tam sürümüyle aynı boyutta fakat bazı sahneler eksik gibime geldi o yüzden soruorum. Yani eğer orjinalini alırsam mesela 2. resim single player modundan ise orjinalinde öyle bi sahneyi oynayacak mıyım?

Benzer Konular

23 Şubat 2007 / MaKaLeLe Oyunlar
15 Nisan 2008 / MaKaLeLe Oyunlar
25 Haziran 2009 / Maniac Oyunlar