Arama

Telekinezi ve Telekinezi Yöntemleri

Güncelleme: 2 Eylül 2014 Gösterim: 81.906 Cevap: 3
Ready - avatarı
Ready
Ziyaretçi
26 Ekim 2007       Mesaj #1
Ready - avatarı
Ziyaretçi
Aşağıda KAĞIT-İĞNE ve KAŞIK BÜKME yöntemleri ile telekinezinin olası ya da bilinen zararları verilmiştir.

Sponsorlu Bağlantılar
1. Vakit seçimi
Telekineziye amatör olarak başlarken konsantrasyon önemlidir. Bu yüzden vakit seçimi uygun olsa daha iyi olur. Telekinezi için sabah vakti uygun olabilir. Beyne henüz konsantrasyonunuzu dağıtacak bilgiler yüklenmemiştir. Uykulu iseniz konsantrasyonunuz uykuya kayacaktır. Bu yüzden kalktıktan ortalama bir saat sonrası daha uygundur.

* KAĞIT-İĞNE YÖNTEMİ
2. Malzemeleri hazırlayın.
Telekineziye yeni başlayan biri kendisine daha kolay nesneler seçmelidir. İğne ,kağıt ve iğneyi sabitleyecek bir cisim bunun için gayet uygundur. 5x5 boylarında küçük bir ince yapılı parşömen kağıdı kesin. Bu kağıdı tüm katlama çizgilerine göre katlayıp açın. Açarken kağıdı tam düzeltmeyin. Çalışmamız bir şemsiyeye benzemeli.

Not: Kağıdı dikdörtgen kesmeniz fiziki döndürücü kuvvetin gereksinimini azaltır. Ve X biçimindeki katlama işini yapmayın sadece + biçiminde kenar orta noktalardan katlayın.

Elde ettiğimiz şemsiyeyi herhangi bir yere dik olarak sabitlediğimiz iğnenin sivri ucuna hafifçe koyun (Hiç batırmadan sadece bırakın). Kağıt hafif bir harekette dönecek kadar serbest duracaktır.

Not: Bu andan itibaren odanızı rüzgarla buluşturmayın. Asla kapı veya pencerelerinizi açık bırakmayın. Kapı altlarınıda yumuşak bir malzemeyle kapatın.

3. Konsantrasyon
Eğer konsantrasyonunuz tam olsun istiyorsanız düşüncelerinize mani olacak herşeyi aklınızdan çıkartın. Gözünüzü kapatıp bir süre bekleyin. Aklınıza her ne gelirse gelsin onu atmadan gözünüzü açmayın. Konsantrasyonunuz sadece aklınızın düşüncelerden arındığı yönünde olsun.

4. Artık başlayalım.
Bu gün telekineziye başladığınız ilk gün. Sonuç almak için elinizden geleni yapın.Fakat sakin ve sabırlı olun. Sonuç alamazsanız üzülmeyin. Zaten ilk sefer için sonuç almanız zor olacaktı. Şimdi kağıda 30 derecelik açıyla yukarıdan bakın. Kağıda konsantrasyonunuzu etkilemeyecek kadar yaklaşın. Kağıda uzaklığınız yaklaşık birbuçuk karış olsun. Kağıda odaklanın. Onu sizin bir organınız gibi hareket ettireceğinizi düşünmeniz yarar sağlayacaktır. Gelelim işin en heyecanlı kısmına. Şimdi kağıdı sadece bakarak döndürdüğünüzü düşünün. İster sol için komut verin ister sağ. Önemli olan sizin kağıdın döneceğini düşünmenizdir. Sadece hayal etmeyin. Çünkü hayal etmekten öte kağıdı siz döndüreceksiniz. Kağıda bir süre böyle bakın. Unutmayın! Sakin olmalısınız. Bu gün dönmezse yarın dönecek demelisiniz. Bu biçimde günde 10 dakika uğraşabilirsiniz. 5 dakikada bir teneffüs yapın. Hatta bu teneffüsler bir kaç saat sürebilir.

5. Şu psikolojik hali edinin
(Bu maddeki bilgiler size moral vermek için değil gerçekler nazara alınarak yazılmıştır)
Başarmanız için kimse sizi zorlamıyor. Siz başaramamaktan korkmuyorsunuz. Telekinezi zaten basittir. Bir kaç gün içinde nasılsa başaracaksınız. Sonuç alma süreniz çok büyük ihtimalle bir haftayı geçmeyecektir.

* KAŞIK BÜKME YÖNTEMİ

Kolay Kaşık Bükme Yöntemi
Eğer imkanlarınız varsa, rahat edebileceğiniz sessiz ve loş bir mekan seçin. Arkanıza rahatça yaslanın ya da tamamen uzanın. Gözlerinizi kapayın ve hiçbir şey düşünmemeniz gerektiğini bile düşünmeyin. Şimdi sadece baş ve işaret parmağınızın en uç noktalarıyla kaşığın sapını, kepçesine çok yakın biryerden hafifçe kavrayın. Kaşığı yer ile paralel konuma getirin. Unutmayın, bu esnada gözleriniz halen kapalı bulunuyor olmalı. Şimdi kaşığın "erimekte olan bir hamur" olduğunu düşünün. Bu telkin için kendinizi zorlamayın ve sadece öyle hayal edin. Buna daha iyi odaklamınız ve kaşığın sertliği bilincinin beyin gücünüze engel olmaması için bir yandan da kaşığı başparmağınızla hafifçe okşayın.

Kaşığın hemen bükülmesini istemeyin ve acele etmeyin. Kaşığın erimeye başladığına iyi odaklandığınızda kaşık bir müddet sonra bükülecektir. Ancak ilk anda hissedeceğiniz bükülme yalancı histir ve heyecanlanmanızı sağlar. Bu hisse aldırmadan devam etmeli ve en az 6-7 dakikayı böyle geride bırakmalısınız. Kaşık en fazla 10 dakika sonra bükülecektir. Kaşık bükme konsantrasyona göre çok daha hızlı olabilir. Eğer gözle görülebilir bir bükülme olmadıysa, bükülme oranını görmek için kaşığın ilk ve son anlarını düz bir zemin üzerinde gözlemleyebilirsiniz.



Kaynak: Beyingücü.net

Son düzenleyen nötrino; 2 Eylül 2014 12:50 Sebep: Mesaj düzeni ve kaynak bilgisi!
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
11 Mart 2009       Mesaj #2
Avatarı yok
Yasaklı
Telekinezi: Zihin Gücü ile Cisimleri Hareket Ettirmek
Psikokinezi ya da ruhsal devim, sayıları çok az olan bazı yetenekli kişilerin bazen farkında olmadan zihin gücüyle cisimleri hareket ettirme veya fiziksel olayları etkileme yeteneği anlamında teknik bir terimdir. Örnegin, zarların sürekli olarak altı düşürülmesi gibi. Ancak, eğer zihin zarları bu biçimde düşürebiliyorsa, zar döndüğü sürece altıyı gösteren yüzünün ne yanda olduğunu anlamak için yine duyu ötesine başvurulması gerekir. Yoksa, ruhsal mesajın ne zaman gönderileceği nasıl bilinir? Bu tür bir sorun, tıpkı güdümlü mermideki güdüm mekanizması gibi bir mekanizma gerektirmektedir; yine de, bilindiği kadarıyla, yalnızca birkaç yetenekli kişi bu gibi güç gösterilerinde bulunabilmektedir. Bugün bütün Duyu ötesi algı olaylarını ve açıklanamayan öteki bazi zihinsel güçleri tanımlamak için genel terim olarak paranormal (normalüstü) ya da çoğu kez Yunan alfabesinin bir harfi olan psi terimi kullanılmaktadır.
Sponsorlu Bağlantılar

Hareket ettirilen cisimler, sigara gibi ufak, basit cisimlerden duman gibi daha az somut maddelere kadar degişmektedir. Bazı durumlardaysa, bir cismin içindeki moleküllerin hareket ettirildiği görülmektedir. İsrailli Medyum Uri Geller’in ünlü kaşık bükme gösterilerinin bir açıklaması da bu olabilir. Molekül düzeninin degiştirilmesi, maddenin bükülerek sonunda kopmasına kadar varabilmektedir.

Psikokinezi'nin kolayca kabul edilmesini önleyen engeller, uzaduyumda oldugundan daha ciddi niteliktedir. Sinir sistemimiz çok ufak elektrik iletileriyle çalıştığından, başka birinin beynindeki bu ufacık sinyalleri algılamak için niteliği henüz bilinmeyen bir yeteneğe sahip oldugumuzu düşünmek o kadar güç degildir. Böyle bir yetenek yalnızca bugünkü bilgi düzeyimizden ileriye doğru bir adımlık aşama anlamına gelmektedir. Oysa Ruhsal devimi açiklamak için bu çeşit hiçbir uygun kuram yoktur. Hareket ettirilen cisimler çoğu kez manyetik bile olmadığından, bunların nasıl hareket ettikleri tam bir bilmecedir.

Bir cismi zihin gücümüzle hareket ettirmeyi ilk denediğimizde, sizde böyle bir güç bulunsa bile, büyük bir olasılıkla henüz zayıftır (öte yandan, örneğin kötü ruhların dadandığı sanılan evlerde geçen olaylarla ilgili kişiler, güçlü ama kontrol edemedikleri bir Psikokinezi (ruhsal devim) yeteneğine sahiptirler). Önemli başarılar gerçekleştirmeye çalışmadan önce bulunabilecek en hafif cisimleri hareket ettirmeye çalışarak ruhsal devim yeteneğinizi geliştirmek yerinde bir davranış olacaktır.

Duman, ruhsal devim yeteneğinizi denemek için bulabileceğiniz en hafif maddedir. Eğer uzun bir kamıştan, bardağın içine yavaş yavaş ağızdaki sigara dumanını üfleseniz, bardağın dibinde bir duman birikintisi oluşturabilirsiniz. Bardağın üstüne hava akımını kesen bir fincan tabagı da kapatırsanız, duman orda birkaç dakika kalır. Şimdi dikkatinizi dumanın üstünde yoğunlaştırın. Dumanın ortada kabardığını ya da bardağın bir yanına toplandığını gözünüzün önüne getirmeyi deneyin. Bütün hedef maddeler arasında en hafif olan bu dumanda belirgin bir hareketlenme oluşturacak kadar talihli olabilirsiniz.

Sarkacı Hareket Ettirme:
Becerinizi daha somut bir cisimle denemek istiyorsanız, çok hafif bir sarkaç yapabilirsiniz. Önce bir izole bant parçasından, yaklaşık olarak bir bezelye tanesi büyüklüğünde bir topak yapın. Parmaklarınız arasında gergin tuttuğunuz bir saç telinin ucunu da bu topağa bastırarak yapıştırın. Saç teli topağın içine sağlamca yapışacaktır. Saç telinin diğer ucunu da, yapışkan bant yada zamkla bir bardağın dibine yapıştırın. Bardağı baş aşağı çevirdiğinizde, camla korunan ufacık, duyarlı bir sarkacınız olacaktır. Şimdi dikkatinizi sarkaç üzerinde yoğunlastırın ve onu dokunmadan sallandırmaya çalışın. Büyük bir olasılıkla bunu başaracaksınız. Yoksa dirseklerinizi masaya mı dayamıştınız? Şu halde bardağı yere koyun ve yeniden deneyin.Yine sallanıyor mu? Şimdide bardağı hiçbir titreşimin ulaşamayacağı bir beton zemine koyun. Sarkacı hala sallandırabiliyorsanız,sizde ruhsal devim yetenegi bulunabilir (yine de, vücudunuzdaki statik elektrik yükünün sarkacın sallanmasında etken olabileceğini gözden uzak tutmamak gerekir).

Yüzen Cismin Hareket Ettirilmesi:
Bir bardak sudan yararlanarak, başka bir duyarlı ruhsal devim aracı hazırlayabilirsiniz. Temiz bir bardağa çok dikkatle su doldurursanız, yüzeysel gerilim sayesinde bardağın kenarlarından biraz yüksekte berrak bir su yüzeyi elde edebilirsiniz. Ruhsal devim için seçtiğiniz hedef cismi bu yüzey üzerinde yüzmeye bıraktığınızda, ruhsal devim etkisi altında cisim su yüzeyinde serbestçe dönecektir. Bu amaç için çeşitli cisimler seçebilirsiniz.Manyetik maddeleri denemek istiyorsanız, suyun yüzeyine bir dikiş iğnesi bırakın. İğne suyun üzerinde yüzecektir.

Manyetik olmayan madenlerle deney yapmak için de, hedef olarak bir parça alüminyum çikolata kağıdı kullanabilirsiniz. Ne kullanırsanız kullanın, dikkatinizi hedefi su yüzeyinde tutmak ve döndürmek üzerinde yoğunlaştırmalısınız. Sarkaç deneyinde bazı dış etkenlerin oynadığı rolü görmüş olduğunuz için, herhalde artık dirseklerinizle masayı oynatmıyorsunuzdur.Ama acaba yüzünüzü, yaydığı ısı nedeniyle oluşan ufak hava akımlarının hedef cismin hareket etmesine yol açabileceği derecede bardağa yaklaştırdınız mı? Ağzınızdan ya da burnunuzdan verdiğiniz soluğun bir hava akımı oluşturmadığından emin misiniz? Bir kavanozu tüm deney aracının üzerine baş aşağı kapatarak bu olasılıkları ortadan kaldırın ve deneyinizi sürdürün.

Birçok kisi zarların elverişli bir ruhsal devim hedefi olduğu kanısındadır; oysa, zarların yuvarlanırken hedef sayıyı taşıyan yüzlerin hangi yanda olduğunu bilmek için ruhsal görünün gerekli olması ve zarların hareket ettirilebilmeleri yönünden oldukça ağır cisimler olmaları gibi bazı sakıncaları vardır. Zarları plastik bardak içinde sallamakla, sonucu olumlu yönde etkileme olasılığını ortadan kaldırmış olursunuz. Önce tutturmayı istediğiniz sayıya karar vermeli ve dikkatinizi bu sayı üzerinde yoğunlaştırmalısınız. Bu sayıyı rastlantıyla tutturma olasılığı 6'da birdir. Deneylerin tekrarlanması, elde edeceğiniz bir başarının gerçekten ruhsal devim sonucu olması olasılığını artıracaktır.

Öte yandan, özellikle üzerindeki noktaların deliklerden oluştuğu zarlar ne de olsa hileli sayılır; çünkü, böylece altıyı gösteren yüz, zarın en hafif yüzüdür ve zar atıldığında rastlantıdan beklenenden daha sık olarak üstte kalacaktır. Bu sorunu çözümlemek için, rasgele seçilmiş sayiları tutturmaya çalışabilirsiniz. Bunun için de, bir telefon rehberinin herhangi bir sayfasını açarak, alt alta dizilmiş telefon numaralarının bir ve altı arasında olan son numaralarını bir kağıda kaydedin. Bu rakamlar bizim amaçlarımıza uygun yaklaşık bir gelişigüzel sıralamayı sağlayacaktır. Şimdi kaydettiğiniz bu rakamları sırayla tutturmaya çalışın.

Uzaduyum ve ruhsalgörü deneylerindeki gibi, elinizden geldiği kadar çok sayıda deney yapmalı ve sonra toplam puanınızı yaptığınız deney sayısına bölerek, rastlantıdan beklenen altıda bir başarı oranını tutarliıbiçimde aşıp aşmadığınızı anlamalısınız. Aslında, elde ettiğiniz sonuçların gerçekten istatistik anlamlılık taşıyıp taşımadığına karar vermek için, daha geliştirilmiş istatistik analizlere gerek olduğunu da unutmamak gerekir.

Dünyamızı ziyaret eden bir çok ufak boyutta uzay aracında hiçbir mekanik aksam bulunmamaktadır. Son derece hafif özel alaşımdan yapılmış bu araçlarda sadece basit navigasyon cihazları bulunmaktadır. Bu örnek için Roswell'de düşen uçan daire hakkında yazılanları okuyunuz. Bu tür araçlardaki personelin telekinezik veya teleportasyon yetenekleri ile bu araçları uçurabilme yeteneklerı acaba var mıdır? Bugün için bu araçların nasıl uçtuğuna dair henüz elimizde bir bilgi bulunmamakla beraber iki teori vardır, manyetik güçleri kullanan bir mekanizmaya sahipler veya teleportasyon ya da telekinetik güçlerin kullanıldığı bir mekanizma ile uçuyorlar.Tabi sadece küçük boyda olanları kasdediyoruz.


Kaynak: Ufonet be



BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen nötrino; 2 Eylül 2014 12:51
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
1 Temmuz 2012       Mesaj #3
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Telekinezi
Vikipedi, özgür ansiklopedi

Telekinezi (Yunanca: τῆλε + κίνησις, "uzaktan hareket") ya da kısaca TK, maddeler üzerinde düşünce gücüyle etki yapma olarak tanımlanır.
Telekinezinin gerçekliğine dair hiçbir bilimsel kanıt yoktur. 2006'da bu konudaki 380 deneyin meta analizini yapan bir çalışma, sadece yayın önyargısına (bilimsel yayın yapan kişilerin sonuçları olumlu yorumlama payı) bağlanabilecek denli küçük bir etki bulmuştur. Telekinezi deneyleri, bilimadamları tarafından yeterince kontrollü ve tekrarlanabilir olmamaları yüzünden eleştirilmiştir. Ancak bazı deneyler telekinezinin gerçekliği konusunda bir yanılsama yaratmıştır, bu yanılsama deneyi yürütenlerin telekineziye duyduğu inançla orantılıdır.
Telekineziyi gerçekleştirebildiğini iddia edenler arasında en ünlüleri Rus psişik Nina Kulagina ve İsrail'li psişik Uri Geller'dir.

Kökenbilim

Telekinezi terimi Yunanca "uzak" anlamındaki "tele" sözcüğü ile "hareket" anlamındaki "kinesis" sözcüklerinden türetilmiş olup, metapsişikçilerce var olduğunu öne sürdükleri "fiziksel medyumluk yeteneğine sahip bir insan tarafından eşyaların el veya bilinen diğer araçların yardımı olmaksızın uzaktan hareket ettirilebilmesi paranormal olayı"nı adlandırmak üzere kullanılmaktadır. Parapsikologlar bu var sayılan olayı psikokinezi kapsamında ele alırlar. Bir başka deyişle, telekinezi terimi daha çok metapsişikçiler tarafından kullanılmaktadır; parapsikologlar ise psikokinezi terimini tercih ederler.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Sen sadece aynasin...
Şeb-i Yelda - avatarı
Şeb-i Yelda
Ziyaretçi
9 Haziran 2013       Mesaj #4
Şeb-i Yelda - avatarı
Ziyaretçi
Ellerin Önemi

Elleriniz telekineziye başlarken hatta devamında da çok önemli rol oynamakta. Ellerinizin hareketleri telekinezi yaparken beyni kandırmak için kullanılır. ayrıca bazı teorilere göre ellerden de gücün çıktığı düşünülür. Elleriniz psi-wheel'in etrafında olsun, havada tutmayın, psi-wheel'in bulunduğu zeminin üzerine koyun. elleriniz ne uzak nede çok yakın olsun. psi-wheel'in etrafına koyduğunuz ellerinizden enerji geçtiğini düşünün. !!..

Püf Noktaları

Evet şimdi çalışmaya başlayabilriz. Alıştırmaların ilk denemelerinde tecrübeniz olmadıysa sadece kağıdın döndüğünü düşünün. *Beyninizle kağıdın her köşesini kendiniz çekmeye çalışın, yada yitin.
*Herangi bir köşeyi elinizle tutup çevirdiğinizi düşünün
*Ellerinizden çıkan enerjinin bir hortum yaratıp kağıdı döndürdüğünü düşünün
*Başka bir yere bakın , fakat kağıt görüş alanınızda olsun. başka bir yere bakarken kağıdı döndürmeye çalışın.
Bu yöntem en etkili yöntemlerden biridir. Beynin yeni bişey denemesinden dolayı çıkan frekanslar güçlü olabiliyor
Evet umarım bi işinize yaramıştır, "Olmadııı!" diyenlere söyleyecek birşeyim yok ."

"TELEKİNEZİ 'NİN PÜF NOKTALARI

Selam tüm telekineziyle ilgilenen arkadaslar.Telekinezi yazılarımıza devam ediyoruz. Bu yeni yazımı yazmamın en büyük nedenlerinden biri telekinezinin yanlış anlaşılması ve MSN’den gelen soruların hep aynı olması. Şimdi sizi aydınlatmaya çalışalım.


Telekinezi ANLATILMAZ
Telekinezi ÖĞRETİLMEZ

Evet yukardaki cümleleri iyice belleğinize yerleştirin Çünkü;

Telekineziyi Öğrenmek için 2 yol vardır.

Telekineziyi size biri anlatamaz size sadece örnek yada teknik verebilir. Yani siz sadece alıştırmaları deneyerek kendi kendinize öğrenebilirsiniz. Alıştırmalara sitemizden göz atabilirsiniz.Yada telekinezi yapabilen biri size telepatiyle 1 saatte öğretir (ki bu yolla öğrenmeniz Türkiye’de %01 şansla olur..)




Telekinezi yaparken;

*Telekinezi yaparken birşey düşünmezsiniz!
*Telekinezi yaparken sadece hayal ve imajinasyon kullanırsınız.
*Telekinezi yaparken Nefesiniz çok hızlıysa telekineziyi bırakmalısınız.
*Telekinezi yaparken Oda ılık, Elleriniz sıcak olmalıdır.
*Telekinezi yaparken çok basarısızsanız yerinizi değiştirmelisiniz.
*Telekinezi yaparken telekineziyi önemsememelisiniz, basit birşey gibi düşünüp onu rahatça yapabileceğinize inanmalısınız.
*Telekinezi yaparken beyninizi sıkmayın, ıkınmayin, çok rahat olun ve sadece cisme yoğunlaşın.
*Telekinezi yaparken üstüne birde acemiyseniz, arkadaslarınızın yanında uğraşmayınız, yalnız yapınız.
*Telekinezi yaparken ellerinizin karıncalandığını düşünün veya isteyiniz.
*Telekinezi yaparken avucunuzdan bir enerji hortumu çıktığını hayal edin (abartmadan )



BUZ İLE TELEKİNEZİ

Bu aralar “Psişik sosyetede” (Hollandalilar özellikle video saldırısına geçti) aşırı derecede modaya dönüşen buz oynatmanın püf noktalarını anlatalım.

Buz oynatmanın avantajları;

1) Normalde elleriniz ısınmışken telekineziyi daha rahat yaparsiniz. Buzla uğraşma sonucu zamanla ısı değişimlerinden etkilenmeyip kesintisiz işinize devam edebilirsiniz.

2) Kağıt, pipet gibi ilk seviyelerden sonra , düz bir yüzeyde elle doğru düzgün hissedilir birseyi hareket ettirmek bu işin size daha kolay gelmesini sağlar ve ağır cisimlere etki etmeniz daha kolay olur.



Nasıl yapmalıyım ?
İlk denemenizse “buzu” düz yüzeye koyun ve suyunu iyice etrafa yayın, buz suyun içerisinde durmalı.

Ellerinizi buza dokundurmayın ve onu itmeye çalışın. önce açık parmaklarla deneyin, olmazsa tüm parmakları birleştirip elinizle rüzgar yarattiğinizi hayal ederek onu itmeye çalışın.

Ellerinizi sabit bir yere koyun (buza yakın olsun) ve buzla aranızda bir ip bağlı olduğunu düsünüp, buzu o iple kendinize çektiğinizi düsünün.

Bunlardan herhangi biri olmazsa yukarıdada yazdığım gibi daha sonra deneyin yada başka bir yerde deneyin.


Normal buz hareketlendirmesini yapabilmeye başladıysanız devamında onu döndürmeye çalışın.

İlk “katı” maddenizi oynatmak muhteşem bir duygu.


NOT=Telekineziye kendinizi çok fazla kaptırmayınız, yoksa herşeyin hareket ettiğini sanmaya başlarsınız. Doğrudan değil, yan gözünüzle baktığınız bir kalem yada benzeri şeylerin kaydığını sanabilirsiniz.Bu da kötü bir olay.O yüzden aradan zaman geçire geçire deneyiniz.
Son düzenleyen NeutralizeR; 21 Nisan 2016 20:56

Benzer Konular

11 Ağustos 2014 / KaRma Soru-Cevap
2 Temmuz 2015 / Misafir Cevaplanmış
16 Temmuz 2008 / KiTiaRa Ziraat
22 Aralık 2013 / Eror71 Soru-Cevap
11 Haziran 2009 / ThinkerBeLL Tıp Bilimleri