Arama

Ergenlik - Sayfa 2

Güncelleme: 18 Aralık 2012 Gösterim: 47.959 Cevap: 12
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
10 Ekim 2008       Mesaj #11
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
ERGENLİK ÇAĞI, kız ve erkek çocukların, çocukluktan erişkinliğe geçtikleri bir değişme ve gelişme dönemidir. 11-14 yaşları arasında başlayan ergenlik çağı, altı ile on yıl arasında değişir. Bu dönemdeki değişiklikler, kişinin daha sonraki erişkinlik dönemini de belirgin biçimde etkiler.
Ergenlik, çağlar boyunca çeşitli toplumlarda gelişmenin yeni bir evresi olarak benimsendi­ği için özel "başlangıç" törenleri ile kutlanır ve kutsanır. Museviler'in ve Hıristiyanlar'ın dine kabul törenleri bu tip gösterilere örnek verilebilir. Fiziksel, zihinsel, toplumsal ve ruhsal ol­mak üzere dört tür ergenlik gelişimi sayılabi­lir. Gencin değer yargıları ve inançları da bu dönemde belirlenir. Bu gelişme türlerinin tümünün aynı zamanda ve birlikte görülmesi­ne karşın, ilerleme hızları farklıdır.
Sponsorlu Bağlantılar

Örneğin, bir erkek çocuk kendi yaşından iki üç yaş daha büyük görünebilir; oysa düşünce ve davranışları yaşıtları gibidir. Yani fiziksel gelişimi yaşıtlarından öndeyse de baş­ka bakımlardan yaşıtlarıyla birdir. Okumaya düşkün, parlak bir öğrenci olan bir kız çocuğu zihinsel yönden yaşıtlarından öndedir. Buna karşın, çekingen ve sıkılgan olabilir. Hem zihinsel yönden yaşıtlarından önde olması, hem de sıkılganlığı kolaylıkla arkadaş edin­mesini engelleyebilir.
Ergenlik çağının başlarında 11 yaşında iki çocuktan biri yaşından küçük görünürken, diğeri gelişkin bir delikanlı izlenimi verebilir. Sağlıklı, cinsiyetleri ve yaşları aynı olan iki ergenin bedensel gelişimleri, ilgi alanları ve uğraşları tümüyle farklı olabilir.

Tüm ergenler için "geçerli" bir gelişme hızı yoktur. Fiziksel gelişme bedenin olgun­laşması olarak ortaya çıkar (bak. cinsellik ve Eşey). Fiziksel değişiklikler, farklı kültürlerde farklı yaşlarda kendisini gösterir. Bedensel olgunlaşma, iklimi sıcak olan güneydeki ülke­lerde kuzeye göre daha erkendir. Bedenin gelişmesi kızlarla erkekler arasındaki farklı­lıkları belirginleştirir. Kızlarda memeler bü­yür, kalça genişler, bel incelir ve ilk âdet (aybaşı) kanaması başlar. Erkek çocuklarda ise omuzlar genişler, sakal ve bıyıklar çıkma­ya başlar. Penisleri uzar ve kalınlaşır, erbezleri büyür.

Cinsel olgunlaşmayla birlikte karşı cinse ilgi de artar. Gençlerin çoğu bu dönemde görü­nümlerine önem vermeye başlar. Cinsel dür­tülerini yönlendirme ve denetleme konusun­da deneyimsiz oldukları için danışma ve yardıma gereksinmeleri vardır.

Kol ve bacaklar çok kısa bir zamanda uzar. Kaslar ve sinirler gelişir, fakat bazen birlikte çalışmadıklarından, ergen hareketlerini de­netlemekte güçlük çeker. Bu eşgüdüm eksik­liği beceriksizlik, sakarlık biçiminde kendini gösterir ve sıkılganlığa yol açar. Zamanla vücut oranları belli bir uyuma ulaşır ve hareketler yumuşar.

Zihinsel gelişme evde, okulda, çalışırken, oynarken kesintisiz sürer. Çocukların ergen­lik çağına gelmezden önceki gelişmelerini de göz önünde tutmak gerekir. Ergenlikle birlik­te her şeyin daha iyi öğrenileceği ya da düşünüleceği görüşü her zaman geçerli değil­dir. Bir gencin zihinsel gelişimi yavaş olabildi­ği gibi, ruhsal ve toplumsal sorunlar yüzünden uyumsuzluk da baş gösterebilir. Genç kızlar ve delikanlılar geçirmekte oldukları değişimi kavrayamazlarsa kaygılar ve bunalımlar orta­ya çıkabilir.

Kimi gençler mutlu iken kederli, herşeye boş verirmiş gibi görünürken son derece kırılgan oluverirler. Tüm bunlar kendi kendi­lerini tanımamaktan, yeni durumlarını yadır­gamaktan kaynaklanır. Davranışları ve duy­guları "ergenlik" davranışı içinde değerlendi­rilmelidir. Bu davranış biçimi yakınma, çatış­ma, eleştiri, kabalık, düşüncesizlik, korkular ve nihayet umutsuzlukla kendini gösterir.
Kızların fiziksel ve ruhsal yönden olgunlaş­maları erkeklerden daha erken yaşta olduğu için, toplumsal gelişimleri de onlardan daha hızlıdır. Küçük yaşlarda arkadaş gruplarında kolayca yer alabilmeleri ve kendilerinden yaşça daha büyük erkeklerle arkadaşlık etme­yi yeğlemeleri bu yüzdendir.

Gençler bir yandan ana babalarının onları küçük birer çocuk gibi yönetmelerini ve sevmelerini isterken, öte yandan bağımsız ve kendine güvenli bir kişi olma özlemi duyarlar. Zamanlarını ailelerinden çok arkadaşlarıyla birlikte geçirmeyi yeğlerler. Neyi nasıl ve ne zaman yapacaklarının başkaları tarafından söylenmesinden hoşlanmazlar. Bir yandan da iyi iş çıkaramamaktan kaygılanır, eleştiril­mekten ve gülünç düşmekten korkarlar.

Bir başka sorun da çocuklarının büyüdüğü­nü hâlâ göremeyen ana babalardır; gençlerin kendi yaşamları için karar vermek ve kararla­rını yaşama geçirmek isteyeceklerini düşüne­mezler. Ana baba çocuğa sağlam bir temel hazırlarsa, genç insanın kendi yolunu çizmesi kolaylaşacaktır.

Ergenlik yıllarında duygusal yaşam yoğun ama değişkendir. Genç insan küskün ve kaygılı görünürken, birden canlanıp neşelene­bilir. En basit işte güvensiz davranırken çok geçmeden zor ve karmaşık bir işe soyunabilir. Bazı gençler çok utangaçtır; başkalarıyla ko­nuşmak bile onlara çok zor gelir. Bazıları ise gürültücü ve taşkındır; çok fazla konuşurlar. Aslında bu taşkınlık ve şamata içsel korkula­rını ve tedirginliklerini örtmek içindir.
Gelecek de bir başka kaygı konusudur: Üniversiteye mi girsem, işe mi? Hangi meslek
/. Karrach en uygunu? Sevdiğim bir iş bulabilecek mi­yim? Ben de evlenip çoluk çocuğa mı karışa­cağım? Kendimi geliştirmek için ne yapsam?

Bu dönemde plan yapmak her zaman ge­çerli değildir. Gençlerin çok istedikleri şeyle­rin gerçekleşmesi her zaman mümkün olmaz. Bu nedenle eğilimlerini, yeteneklerini, ilgile­rini, kişiliklerinin güçlü ve zayıf yanlarını olabildiğince öğrenmeleri için çaba göstermek yerinde olur. Bazı okullarda bu amaçla bulu­nan danışman öğretmenler ve psikologlar gençlerin geleceklerini planlamada onlara yardımcı olmaya çalışırlar.

Aile çevresinin dışındaki bir kimse bir gencin ergenlik dönemi sorunlarını ana baba­sından daha iyi görebilir. Danışmanın uyarı­sıyla ana baba çocukları için öngördükleri geleceğin onun kişiliğine ve yeteneklerine uygun düşmeyeceğini kavrarsa, yeni çözümler bulunabilir.

Ergenlik kimi gençlerde uzun, kiminde ise çok kısa olabilir. Son yapılan araştırmalar ergenlik gelişiminin her zaman bunalımlı ve güç bir dönem olmadığını göstermektedir. Psikologlar pek çok gencin ergenlik dönemin­de ciddi ruhsal bunalımlarla karşılaşmadığını öne sürüyorlar.

ERGENLİK SİVİLCESİ

derideki yağ bezleri­nin iltihaplanması sonucunda irin dolu sivilce­lerle beliren çok yaygın bir deri hastalığıdır. Tıp dilinde "akne" denen bu tip iltihaplı deri hastalıklarının, çeşitli nedenlere bağlanan 50 kadar değişik tipi vardır; ama en yaygını, ergenlik çağındaki gençlerin dörtte üçünde ve kızlardan çok erkeklerde görülen gençlik aknesi ya da ergenlik sivilcesidir.

Ergenlik çağı, insanın bütün yaşamı boyun­ca en duyarlı ve en kendine dönük olduğu dönemdir. Fiziksel görünümlerine çok önem verdikleri bu dönemde çıkan ergenlik sivilce­leri, gençlerin ergenlik çağına özgü bunalım­ları ve gerginlikleri göğüslemelerini daha da güçleştirir. Ergenlik çağı denen bu büyüme ve gelişme döneminin başlamasıyla birlikte, vü­cutta çeşitli hormon salgılarına bağlı birtakım değişiklikler ortaya çıkar. Bazı hormonlar yağ bezlerinin aşırı yağ salgılamasına yol açar. Kıl dibi keseciklerinde biriken bu yağlı madde derideki gözenekleri tıkarsa, toz ve kirlerin de toplanmasıyla deride siyah noktalar beli­rir. Deri temizliğine özen gösterilmezse bu siyah noktalara mikroplar da yerleşir ve sonunda sivilce dediğimiz, içi irin dolu iltihap­lı kabarcıklara dönüşür. Sivilcelerin sıkılarak patlatılması durumu daha da kötüleştirir; mikroplar derinin öbür bölümlerine de yayılır ve sivilce iyileşse bile deride yara izleri kalabilir.

Ergenlik sivilceleri birkaç yıl sürerse de çoğu kez kendi kendine iyileşerek yok olur. 25 yaşını aşmış kişilerde görülmesi pek ender­dir. Özellikle yüzde, omuzlarda, göğüste ve sırtta görülen ergenlik sivilcelerini iyileştir­mek ve yayılmasını önlemek için çeşitli tedavi yöntemleri geliştirilmiştir.

Deri hastalıkları uzmanlarının hastayı ince­ledikten sonra duruma uygun olarak önerdik­leri başlıca tedavi yöntemleri, sivilcelerin olduğu bölgeye merhem ve sıvı ilaçlar sür­mek, yağlı yiyecekleri kısıtlamak, bol su içilmesini önermek ve çok ilerlemiş durumlar­da ağızdan antibiyotik tedavisi uygulamaktır. Tetrasiklin hapları ergenlik sivilcelerinin te­davisinde en çok kullanılan antibiyotik türü­dür. Doğrudan sivilcelerin üzerine antibiyo-tikli ilaçlar sürmek de ağızdan uygulanan antibiyotik tedavisi kadar etkilidir, ama ge­nellikle daha geç sonuç verir.

Kaynak: Msxlabs & Temel Britannica

Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
24 Ağustos 2011       Mesaj #12
ener - avatarı
Ziyaretçi
Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi & MsXLabs.org

Sponsorlu Bağlantılar
Ergenlik

İnsanın gelişim süreci içinde, bedensel, ruhsal gelişme ve değişme dönemi. Genellikle 12-14 yaşlarında başlayan bu dönemde, insanın birincil ve ikincil cinsel özellikleri gelişir. Çocukluk çağı sona erer ve yetişkinliğe doğru adım atılır. Ergenlik döneminin başlaması bazı koşullara bağlı olarak değişiklik gösterir. Bu dönemde kız çocuklarında kalçalar genişler, göğüsler kabarıp büyümeye başlar. Göğüs uçları büyüyerek belirginleşir. Derialtında yağ tabakalarının birikmesi nedeniyle kol ve bacaklar dolgun bir görünüm alır. Koltuk altlarında ve cinsel organ çevresinde kıllanma başlar. Bunların yanı sıra iç cinsel organlardan yumurtalıklar büyüyüp gelişerek kadınlık hormonu (östrojen) salgılamaya başlarlar. Dölyatağı ve fallop boruları genişleyerek büyür. Ayrıca ses ve yüz giderek kadınsı bir görünüm alır. Dişi cinsiyet hormonunun salgılanmasıyla birlikte, başlayan âdet hâli, bu dönemde kızlarda görülen en önemli gelişmedir. Ergenlik döneminde erkek çocuklarda boy uzar, kemikler gelişip olgunlaşır. Kaslar gelişir. Sakal, bıyık çıkmaya başlar. Koltuk altında, cinsel organ çevresinde, göğüste, kol ve bacaklarda kıllar çıkar. Testisler büyüyerek, testis torbası yetişkinlere özgü bir görünüm kazanır. Erkeklik organı büyür ve bu dönemdeki erkekte meni boşalımı başlar. Her iki cinste terbezleri daha çok çalışır, deri yağlanır ve ergenlik sivilceleri çıkar. Bütün bu fiziksel değişikliklerin yanı sıra, kız ve erkek çocukların ruhsal yapılarında da önemli değişmeler olur. Karşı cinse ilgi duyma artar, utanma, uyumsuzluk vb. duyguların doğurduğu davranışlar ortaya çıkar.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Aralık 2012       Mesaj #13
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ergenlerde cinsel gelişim yaşları; ırk, coğrafi bölgele, çevresel etmen, genetik yapı, beslenme gibi etmenlerle değişmektedir. Ancak bu konuda ortalama yaşlara göre gelişim basamaklarının belirtildiği tablonun fikir verici olabileceği düşünülmektedir.
Yaş Kızlarda
10.3 Büyüme hızlanır
10.6 Meme başı belirir
10.7 Kalçalar büyür
10.7 İlk kasıklarda kıllanması
11.4 Meme dokusu büyür
12.3 Hafif vajinal akıntı olabilir
12.5 Büyüme tam hızlanır
12.6 İlk adet kanaması
12.9 Koltuk altı kıllanması
13.0 Hafif ses değişikliği
13.7 Tam meme oluşumu
13.9 Tam kasık kıllanması
15.0 Adetler düzene girer
17.0 Rahim olgunlaşır
20.0 Yumurtalıklar tam olgunlaşır
Yaş Erkeklerde
11.3 Büyüme hızlanır
11.5 Testis büyür
12.6 Memede şişlikler
12.7 Omuzlar genişler
12.7 Penis kökünde kıllanma
12.7 Penis büyümesi. Sertleşme başlar
13.5 Penis deri rengi koyulaşır
13.6 Erken ses değişikliği
13.7 Islak rüya
14.5 Büyüme tam hızlanır
14.9 Koltuk altı kıllanması
15.0 Belirgin ses değişikliği
15.0 Penis tam büyüklüğüne erişir
15.5 Sakal çıkar
15.9 Kasık kıllanması tamamlanır
16.0 Testisler tam büyür
17.3 Dış genital organlar olgunlaşır
22.0 Üreme organlarının olgunlaşması tamamlanır


Kaynak: Ergenlik

Benzer Konular

6 Şubat 2012 / virtuecat Sağlıklı Yaşam
23 Eylül 2016 / Pasakli_Prenses Taslak Konular
5 Eylül 2015 / Ziyaretçi Soru-Cevap