Arama

Ergenlik dönemi nedir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 5 Eylül 2015 Gösterim: 11.422 Cevap: 20
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
27 Kasım 2008       Mesaj #1
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
erkekelrde ergenlik dönemi neden geç başlar ve neden uzun sürer???
EN İYİ CEVABI Keten Prenses verdi
Erkekler ve kızlar ergenlik çağını farklı şekilde yaşarlar.

Sponsorlu Bağlantılar
Kızlar için ergenlik karışık duygular ve huzursuzluk dönemidir. Erkekler için ise ergenlik büyüme heyecanı ve bağımsızlığını kazanmak demektir. Aradaki bu farklılığın nedenleri arasında toplumsal yaklaşımlar ve fiziksel değişimlerdeki farklılıklar gösterilebilir.

Çocukluk dönemini geride bırakmak ve ergenlik çağına girmek fiziksel olarak büyümenin ve cinsel olarak aktif olmaya başlamanın işaretidir ve toplum iki cins arasında farklı yaklaşımlar ve davranışlar sergiler.

Kızlar

Pek çok genç kız yeni gelişmeye başlayan vücutları ve bırakmak zorunda kaldıkları çocukluk dönemleri için karışık duygular yaşarlar, özellikle de göğüslerinin büyümesi ve regl görmeye başlamaları kararsızlık içinde geçen bir süreçtir. Örneğin bir çok genç kız önce regl görmeyi heyecanla beklerken, ilk aybaşılarından sonra pişmanlık hissederler.

Diğer taraftan çocukluk dönemini bırakmak ve kadın olmaya başlamak fikri bir çok genç kız için korkutucudur. Öyle ki ergenlik onları istemedikleri bir sürece sürükler. Fakat neden genç kızlar ergenlik konusunda karışık duygular ve rahatsızlık yaşarlarken erkekler daha pozitif bir süreç yaşarlar? Bu soruya iki cevap verilebilir. Birincisi kızlar vücutları hakkında yeterince bilgiye sahip değildir ve ikincisi ergenlik çağı kadın cinselliği ile bağdaştırılır. Bu iki sebebin birleşimi genç kızlar için ergenlik çağını yaşanması zor bir süreç haline getirir.

Vücut Bilgisi

Cinsellik ve değişen vücut yapısı korku ve endişe yaratır çünkü çoğu kez genç kızlar kendi vücutları ile ilgili çok az bilgi sahibidirler. Söz konusu bilgi iki ayrı şekilde edinilir, birincisi kişisel gözlem ve inceleme sonucu edinilen bilgidir. İkincisi ise dış kaynaklardan edinilen akılcı, mantıklı, soyut bilgidir. Çoğu genç kız kendi vücutları hakkında çok az kişisel bilgi sahibidir ve yetişkinlik çağına kadar (çoğu kez yetişkinlikte bile) bu bilgiye ulaşamazlar. Genç kızlar kendi vücutlarını incelemekten, cinselliklerini keşfetmekten korkarlar. Cinsellik ve vücutta yaşanan değişimler konusunda ki bu bilgisizlik genç kızların kendine güvenlerinde, cinselliğe bakış açılarında ve ilişkilerinde negatif etkilere yol açmaktadır. Araştırmacılar regl konusunda bilgi sahibi olmanın genç kızın nasıl bir tecrübe yaşayacağını büyük miktarda etkilediğini ortaya koymuştur. Örneğin bilgi sahibi olmayan kızlar çoğu kez regl olmalarını korku ve kargaşa içinde yaşarlar.

İşin daha üzücü tarafı bu genç kızların henüz daha kendi vücutlarını tanımaya başlamadan ve ne istediklerini bilmeden cinsel tecrübe yaşamalarındadır. Günümüzde bir çok genç kız, batı dünyasının etkisi ile (özellikle büyük şehirlerde yaşayanlar), erken yaşta cinsel ilişkiye girmeyi doğal olarak karşılamaya başlamışlardır.

Genç kızların küçük yaşlardan itibaren kendi vücutları (özellikle de cinsel organları) üzerinde inceleme yapmaları yada gözlemde bulunmaları kültürel olarak yasaklanmıştır. Bu durum kızların kendi vücutları üzerinde çok az kontrolleri olduğu hissini uyandırır. Bir çoğu vücutlarının kontrol edilemeyen yabancı bir varlık olduğunu ve kendilerine ihanet ettiğini düşünür. Öyle ki vücutları aniden regl görmeye başlar. Genç kızlar bu durumun kendi vücutlarının bir parçası olduğunu hissedemez ve vücutları ile bağlantı kurmayı başaramazlar. Bunun bir nedeni ailelerinin ve diğer kişilerin kontrol sahibi olmalarında yatar. Örneğin zorla jinekoloğa götürülen bir genç kızın yaşayacağı duygular gibi. Pek çok küçük sayılabilecek nedenlerle (ailenin bilgi gizlemesi, genç kızın ne zamanlar regl gördüğünü sürekli bilmek istemesi yada sürekli sorgulaması gibi) aileler ve diğer büyükler genç kızların vücutları üzerinde kontrol sahibi olmaya devam ederler ve kızların kendi vücutlarını tanımalarına imkan vermezler.

Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
27 Kasım 2008       Mesaj #2
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Erkekler ve kızlar ergenlik çağını farklı şekilde yaşarlar.

Sponsorlu Bağlantılar
Kızlar için ergenlik karışık duygular ve huzursuzluk dönemidir. Erkekler için ise ergenlik büyüme heyecanı ve bağımsızlığını kazanmak demektir. Aradaki bu farklılığın nedenleri arasında toplumsal yaklaşımlar ve fiziksel değişimlerdeki farklılıklar gösterilebilir.

Çocukluk dönemini geride bırakmak ve ergenlik çağına girmek fiziksel olarak büyümenin ve cinsel olarak aktif olmaya başlamanın işaretidir ve toplum iki cins arasında farklı yaklaşımlar ve davranışlar sergiler.

Kızlar

Pek çok genç kız yeni gelişmeye başlayan vücutları ve bırakmak zorunda kaldıkları çocukluk dönemleri için karışık duygular yaşarlar, özellikle de göğüslerinin büyümesi ve regl görmeye başlamaları kararsızlık içinde geçen bir süreçtir. Örneğin bir çok genç kız önce regl görmeyi heyecanla beklerken, ilk aybaşılarından sonra pişmanlık hissederler.

Diğer taraftan çocukluk dönemini bırakmak ve kadın olmaya başlamak fikri bir çok genç kız için korkutucudur. Öyle ki ergenlik onları istemedikleri bir sürece sürükler. Fakat neden genç kızlar ergenlik konusunda karışık duygular ve rahatsızlık yaşarlarken erkekler daha pozitif bir süreç yaşarlar? Bu soruya iki cevap verilebilir. Birincisi kızlar vücutları hakkında yeterince bilgiye sahip değildir ve ikincisi ergenlik çağı kadın cinselliği ile bağdaştırılır. Bu iki sebebin birleşimi genç kızlar için ergenlik çağını yaşanması zor bir süreç haline getirir.

Vücut Bilgisi

Cinsellik ve değişen vücut yapısı korku ve endişe yaratır çünkü çoğu kez genç kızlar kendi vücutları ile ilgili çok az bilgi sahibidirler. Söz konusu bilgi iki ayrı şekilde edinilir, birincisi kişisel gözlem ve inceleme sonucu edinilen bilgidir. İkincisi ise dış kaynaklardan edinilen akılcı, mantıklı, soyut bilgidir. Çoğu genç kız kendi vücutları hakkında çok az kişisel bilgi sahibidir ve yetişkinlik çağına kadar (çoğu kez yetişkinlikte bile) bu bilgiye ulaşamazlar. Genç kızlar kendi vücutlarını incelemekten, cinselliklerini keşfetmekten korkarlar. Cinsellik ve vücutta yaşanan değişimler konusunda ki bu bilgisizlik genç kızların kendine güvenlerinde, cinselliğe bakış açılarında ve ilişkilerinde negatif etkilere yol açmaktadır. Araştırmacılar regl konusunda bilgi sahibi olmanın genç kızın nasıl bir tecrübe yaşayacağını büyük miktarda etkilediğini ortaya koymuştur. Örneğin bilgi sahibi olmayan kızlar çoğu kez regl olmalarını korku ve kargaşa içinde yaşarlar.

İşin daha üzücü tarafı bu genç kızların henüz daha kendi vücutlarını tanımaya başlamadan ve ne istediklerini bilmeden cinsel tecrübe yaşamalarındadır. Günümüzde bir çok genç kız, batı dünyasının etkisi ile (özellikle büyük şehirlerde yaşayanlar), erken yaşta cinsel ilişkiye girmeyi doğal olarak karşılamaya başlamışlardır.

Genç kızların küçük yaşlardan itibaren kendi vücutları (özellikle de cinsel organları) üzerinde inceleme yapmaları yada gözlemde bulunmaları kültürel olarak yasaklanmıştır. Bu durum kızların kendi vücutları üzerinde çok az kontrolleri olduğu hissini uyandırır. Bir çoğu vücutlarının kontrol edilemeyen yabancı bir varlık olduğunu ve kendilerine ihanet ettiğini düşünür. Öyle ki vücutları aniden regl görmeye başlar. Genç kızlar bu durumun kendi vücutlarının bir parçası olduğunu hissedemez ve vücutları ile bağlantı kurmayı başaramazlar. Bunun bir nedeni ailelerinin ve diğer kişilerin kontrol sahibi olmalarında yatar. Örneğin zorla jinekoloğa götürülen bir genç kızın yaşayacağı duygular gibi. Pek çok küçük sayılabilecek nedenlerle (ailenin bilgi gizlemesi, genç kızın ne zamanlar regl gördüğünü sürekli bilmek istemesi yada sürekli sorgulaması gibi) aileler ve diğer büyükler genç kızların vücutları üzerinde kontrol sahibi olmaya devam ederler ve kızların kendi vücutlarını tanımalarına imkan vermezler.

Quo vadis?
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
14 Aralık 2008       Mesaj #3
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
ergenlik döneminde görülen sorunları ve ergende meydana gelen fiziksel ve ruhsal değişimleri yazar mısınız?
fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
14 Aralık 2008       Mesaj #4
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
ziyaretçi - avatarı
ziyaretçi
Ziyaretçi
8 Ocak 2009       Mesaj #5
ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
BEN ERGENLİK DÖNEMİNE GİRİYORUM VE BAZI SORUNLAR YAŞIYORUM BU SORUNLARI NASIL ÇÖZEBİLİRİM ÖRNEĞİN ÇOK SİNİRLİ OLUYORUM BİGÜN MUTLU BİGÜN ÇOK SİNİRLİ BİGÜN HERŞEYDEN KORKUYORUM YARDIM EDER MİSİNİZ ?
By_Dark - avatarı
By_Dark
Ziyaretçi
8 Ocak 2009       Mesaj #6
By_Dark - avatarı
Ziyaretçi
Çocukluk dönemini erişkinlikten ayıran ergenlik çağı, yarattığı karmaşa arsında her şeyin yeniden gözden geçirildiği bir dönem. Cinsel olgunlaşmanın gerçekleştiği bu dönem, cinsiyet bezlerinin büyümesi ve olgunluğa erişmesi, dış üreme organlarının şekil değiştirmesi gibi etkileri beraberinde getiriyor. Ergenlik, salgılanmaları hipotalamusun olgunlaşmasına bağlı olan hipofiz gonadotropin hormonlarına bağlı bir gelişme. Bu dönemde böbreküstü bezleri de olgunlaşıyor. Kıkırdakların kaynaşmaya başlaması, kemiklerin büyümesi ve olgunlaşmasının hızlanması, yine bu dönemin ürünü. Bedenin biçim değiştirmesi ile eş zamanlı olarak, duygular, davranışlar, düşünceler de bu dönemde değişmeye başlıyor. Cinsel olgunlaşma, ille de duygusal olgunlaşmaya bağlı olmayabiliyor.
Acı çekme, neşe, kaçış, saldırganlık gibi aşırılıklar dönemi olan bu çağ, ana babalar olduğu kadar çocuklar içinde yaşanması zor bir dönem olarak kabul ediliyor. Kendini bir sosyal gruba dahil etme isteğinin, herkesten farklı olmak isteği ile çakışması, ergenlik çağındaki gençleri tereddüde itiyor ve ilişkilerinde değişken bir yapıya sokuyor. Uzmanlar bu dönemde değişim içindeki gençlere, anlayışla, hoşgörüyle yaklaşmanın en doğru yöntem olduğu konusunda hemfikirler.
Son düzenleyen By_Dark; 8 Ocak 2009 19:14 Sebep: yanlışlık
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
8 Ocak 2009       Mesaj #7
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Alıntı
Keten Prenses adlı kullanıcıdan alıntı

Erkekler ve kızlar ergenlik çağını farklı şekilde yaşarlar.

Kızlar için ergenlik karışık duygular ve huzursuzluk dönemidir. Erkekler için ise ergenlik büyüme heyecanı ve bağımsızlığını kazanmak demektir. Aradaki bu farklılığın nedenleri arasında toplumsal yaklaşımlar ve fiziksel değişimlerdeki farklılıklar gösterilebilir.

Çocukluk dönemini geride bırakmak ve ergenlik çağına girmek fiziksel olarak büyümenin ve cinsel olarak aktif olmaya başlamanın işaretidir ve toplum iki cins arasında farklı yaklaşımlar ve davranışlar sergiler.

Kızlar

Pek çok genç kız yeni gelişmeye başlayan vücutları ve bırakmak zorunda kaldıkları çocukluk dönemleri için karışık duygular yaşarlar, özellikle de göğüslerinin büyümesi ve regl görmeye başlamaları kararsızlık içinde geçen bir süreçtir. Örneğin bir çok genç kız önce regl görmeyi heyecanla beklerken, ilk aybaşılarından sonra pişmanlık hissederler.

Diğer taraftan çocukluk dönemini bırakmak ve kadın olmaya başlamak fikri bir çok genç kız için korkutucudur. Öyle ki ergenlik onları istemedikleri bir sürece sürükler. Fakat neden genç kızlar ergenlik konusunda karışık duygular ve rahatsızlık yaşarlarken erkekler daha pozitif bir süreç yaşarlar? Bu soruya iki cevap verilebilir. Birincisi kızlar vücutları hakkında yeterince bilgiye sahip değildir ve ikincisi ergenlik çağı kadın cinselliği ile bağdaştırılır. Bu iki sebebin birleşimi genç kızlar için ergenlik çağını yaşanması zor bir süreç haline getirir.

Vücut Bilgisi

Cinsellik ve değişen vücut yapısı korku ve endişe yaratır çünkü çoğu kez genç kızlar kendi vücutları ile ilgili çok az bilgi sahibidirler. Söz konusu bilgi iki ayrı şekilde edinilir, birincisi kişisel gözlem ve inceleme sonucu edinilen bilgidir. İkincisi ise dış kaynaklardan edinilen akılcı, mantıklı, soyut bilgidir. Çoğu genç kız kendi vücutları hakkında çok az kişisel bilgi sahibidir ve yetişkinlik çağına kadar (çoğu kez yetişkinlikte bile) bu bilgiye ulaşamazlar. Genç kızlar kendi vücutlarını incelemekten, cinselliklerini keşfetmekten korkarlar. Cinsellik ve vücutta yaşanan değişimler konusunda ki bu bilgisizlik genç kızların kendine güvenlerinde, cinselliğe bakış açılarında ve ilişkilerinde negatif etkilere yol açmaktadır. Araştırmacılar regl konusunda bilgi sahibi olmanın genç kızın nasıl bir tecrübe yaşayacağını büyük miktarda etkilediğini ortaya koymuştur. Örneğin bilgi sahibi olmayan kızlar çoğu kez regl olmalarını korku ve kargaşa içinde yaşarlar.

İşin daha üzücü tarafı bu genç kızların henüz daha kendi vücutlarını tanımaya başlamadan ve ne istediklerini bilmeden cinsel tecrübe yaşamalarındadır. Günümüzde bir çok genç kız, batı dünyasının etkisi ile (özellikle büyük şehirlerde yaşayanlar), erken yaşta cinsel ilişkiye girmeyi doğal olarak karşılamaya başlamışlardır.

Genç kızların küçük yaşlardan itibaren kendi vücutları (özellikle de cinsel organları) üzerinde inceleme yapmaları yada gözlemde bulunmaları kültürel olarak yasaklanmıştır. Bu durum kızların kendi vücutları üzerinde çok az kontrolleri olduğu hissini uyandırır. Bir çoğu vücutlarının kontrol edilemeyen yabancı bir varlık olduğunu ve kendilerine ihanet ettiğini düşünür. Öyle ki vücutları aniden regl görmeye başlar. Genç kızlar bu durumun kendi vücutlarının bir parçası olduğunu hissedemez ve vücutları ile bağlantı kurmayı başaramazlar. Bunun bir nedeni ailelerinin ve diğer kişilerin kontrol sahibi olmalarında yatar. Örneğin zorla jinekoloğa götürülen bir genç kızın yaşayacağı duygular gibi. Pek çok küçük sayılabilecek nedenlerle (ailenin bilgi gizlemesi, genç kızın ne zamanlar regl gördüğünü sürekli bilmek istemesi yada sürekli sorgulaması gibi) aileler ve diğer büyükler genç kızların vücutları üzerinde kontrol sahibi olmaya devam ederler ve kızların kendi vücutlarını tanımalarına imkan vermezler.

...
Quo vadis?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
16 Temmuz 2009       Mesaj #8
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
rgenlik dönemi (büluğ çağı) 11-21 yaşları arasında dalgalanmaların yoğun görüldüğü zor bir dönemdir. Bu dönem “fırtına-gerginlik” dönemi olarak da bilinir. Ergenlik dönemi hem ergen için ve hem de ergenin ailesi için zor dönemdir. Aile ergeni anlamakta güçlük çekerken, ergen anlaşılma duygusunu tam olarak yaşayamadığını düşünür. Ebeveyn bu dönem, çocuğunu ne kadar tanır ve bu dönem özelliklerine vâkıf olabilirse ebeveyn-ergen çatışmaları o denli az olur. Ergen bedensel, cinsel, sosyal ve duygusal anlamda farklı bir döneme girmiştir. Bu gelişim sahalarında yaşadığı süreçler sebebiyle ergen kendisini farklı hisseder ve çoğu zaman kendisini tanımlamakta güçlük çeker. Ergen ne hisseder, nasıl davranmak ister?
1- Ergenin genel olarak duygularında istikrarsızlık olduğu görülür. Bir gün önce çok mutlu ve enerjik olan ergen ertesi gün kabuğuna çekilmiş ve bitkin olabilir. Duygular anlık olarak bile değişkenlik arz edebilir. Bu nedenle ebeveynin bunu kabul etmesi ve her defasında “Daha dün iyiydin, şimdi ne oldu?” türünde sorgulamalara ve baskıcı yaklaşımlara girmemesi gerekir.
2- Bu dönemde ergen duygularını çok dolu ve coşkulu yaşar. Gerek ses tonu ve vurgulamaları ve gerekse mimikleri önceki döneme göre duygularını daha fazla ifade ediyor niteliktedir.
3- Diğer dönemlere göre daha yoğun hayal kurar ve gerçekten zaman zaman uzaklaşır. Bu hayaller gelecek planlarını kapsayabileceği gibi genellikle karşı cinsle ilgili hayaller olabilmektedir.
4- Ergen zaman zaman yalnız kalma isteği içinde olabilir. Odasına çekilen ve yalnız kalmak istediğini söyleyen bir ergenin ciddi bir sorunu olduğu düşünülüp kaygılanılmamalıdır. Ergen kendisi ile baş başa kalıp yaşadıklarının muhasebesini yapma ihtiyacı hissedebilir.
5- Ergen kendini yorgun hissedebilir, buna bağlı olarak çalışmaya karşı isteksizdir. Vücut enerjisi âdeta büyümeye harcanıyor gibidir.
6- Ergen yaşadığı bedensel değişimlere bağlı olarak çekinebilir ve kendini saklama ve bu değişimlerden çevreyi haberdar etmeme isteği içinde olabilir.
7- Yeni şeyler deneme merakı artmıştır.
8- Bu dönemde arkadaş çok önemli bir noktadadır. Bu nedenle arkadaş seçimi konusunda ergenin dikkatli olması ve ailenin hassas davranması gerekir.
9- Bu dönemde ergenin fark edilme ve takdir edilme ihtiyacı vardır. Bu ihtiyacını aile içinde gideremeyen ergen, farklı arkadaş gruplarında bu ihtiyacını giderebilir.
Ergenlik dönemi ruhsal sıkıntıları
Bu dönemde depresyonlarda artış görülür. Özgüven problemi, karşı cinsle ilgili yaşanan problemler, okul ve aile içi problemler buna sebebiyet verebilir. Genellikle kısa süreli yaşanır ve müdahale gerekmez. Ergen kendini üzgün ve kötü hissediyordur; ancak günlük hayatına devam edebilir. Gerçek depresyonlarda ise intihara kadar varan düşünceler geliştirmiş olabilir ergen. Kendini büsbütün değersiz hissediyordur. Bunun sebepleri arasında; yakınlarını üzmek, ölümü merak, yalnızlık duygusu, çocukluktan gelen sevgi yoksunluğu, ölüm-ayrılık vb. gibi travmatik süreçler vardır. Bunlar dışında ergen zaman zaman öfke patlamaları yaşayabilir. Bu esnada onunla konuşmaya çalışmak anlamsızdır. Sakinleşmesini beklemek gerekir. Yeme bozuklukları ise bir başka sorundur. Özellikle çok yemek yeme veya yemeği reddetme ve sürekli, kilolu olduğunu düşünme ergende aşılması gereken sorunlardandır.
Aileye düşen görevler
Ergen her şeyden önce anlaşılma ve değer görme duygusunu yaşamalıdır. Bu nedenle ebeveynin bu duyguları yaşatma adına söz ve davranışları konusunda hassas olması gerekir. Aksi takdirde ergen bu duygularını tatmin adına farklı çevrelere ihtiyaç duyacaktır.
Ergenle fikir alışverişleri yapılmalı; ergen, aile konuları dışında tutulmamalıdır.
Çeşitli sorun ve konularda ergen objektif bir biçimde saygıyla dinlenmeli ve ortak paydalar bulunmaya çalışılmalıdır.
Nasihatler genellikle işe yaramaz, sadece ergenin o an ebeveyni dinlemesini sağlar, uzun vadede çözüm değildir.
Ergenin arkadaşları eleştirilmemeli, ebeveyn bu konuda ergenin arkadaşlarını tanıma yoluna gitmeli ve bunu çocuğuna hissettirmelidir. Akabinde şayet hoş olmayan bir durum varsa bu, ergenle paylaşılabilir. Fakat tanımadan eleştirmek ergenin ebeveynini haksız bulmasından başka bir işe yaramaz.
Sevgi eksik edilmemelidir.
Evdeki genel ortamın gergin olmamasına dikkat edilmelidir.
Ergenlik dönemi çatışmalı ve gergin geçiyorsa bir uzmandan destek alınmalıdır.
vartolu0149 - avatarı
vartolu0149
Ziyaretçi
28 Eylül 2009       Mesaj #9
vartolu0149 - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı

ergenlik çağı nedir

kız kardesim onbeş yaşında ve hala adet gormuyor bır doktora basvurmak gereklımı
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Eylül 2009       Mesaj #10
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
vartolu0149 adlı kullanıcıdan alıntı

kız kardesim onbeş yaşında ve hala adet gormuyor bır doktora basvurmak gereklımı


her insanın ergenlık dönemlerı farklıdır bazıları gec bazıları erken olabilir fakat siz genede bır doktora gösterın tabıkı

Benzer Konular

6 Şubat 2012 / virtuecat Sağlıklı Yaşam
13 Kasım 2021 / arto96 Soru-Cevap
18 Aralık 2012 / kompetankedi Psikoloji ve Psikiyatri
23 Eylül 2016 / Pasakli_Prenses Taslak Konular