Utangaçlık sosyal fobi de olabilir mi?

Utangaçlık sorunu yaşayan kişiler “büyünce geçer” gibi düşüncelere kapılabilirler ve bu problemi aşmak için çaba sarfetmeyebilirler. Ancak küçüklükten başlayan utangaçlık sorunu belki de kalıtsal bir rahatsızlık sayılan sosyal fobiye işaret ediyor olabilir. Sosyal fobi; insanların toplumsal ortamlarda başkalarıyla iletişim kurmalarını gerektiren durumlarda ya da onların yanında yeme, içme, yazı yazma gibi eylemleri gerçekleştirmelerini gerektiren durumlarda duyulan aşırı kaygı bozukluğudur. Bu kişiler diğer insanların yanında rezil olacakları veya yargılanacakları konusunda kaygı duyarlar. Başkalarıyla konuşurken elleri ve sesleri titrer ve bu yüzden topluluk önünde konuşmaktan korkarlar. Başkalarıyla birebir iletişim kurarken de aşırı kaygılanırlar.

Sosyal fobinin utangaçlıktan farkı kişinin toplum içinde mahçup ve rezil olmaktan dolayı belirgin ve sürekli kaygısının olmasıdır. En belirgin belirtiler ise; kızarma ve kaslarda titreme, çarpıntı, titreme, terleme, midede rahatsızlık, boğazda kuruma, kafada basınç, seste titreme, kekeleme, sıcaklık/soğukluk duygularıdır. Sosyal fobinin oluşmasındaki en büyük etken sosyal fobililerin beynindeki serotonin hormonunun normalden az seviyelerde bulunmasıdır. Ayrıca belirli bir olay yaşandıktan sonra kişinin koşullanmasıyla da oluşmuş olabilir. Bunun yanında rahatsızlığın kalıtsal olma ihtimali ve çocuk yetiştirme biçimi de rahatsızlığın oluşmasına neden olmuş olabilir. Sosyal fobi utangıçlıkla bir tutulmamalı ve ciddi bir rahatsızlık olduğu bilincine varılmalıdır. bu rahatsızlığın en etkili tedavisi de ilaç tedavisiyle birlikte uygulanan psikoterapidir.

Yazan: Deniz Dirin

Alıntı: Sorularla Psikolojim