Arama

Nar ve Sağlık için Faydaları

Güncelleme: 8 Aralık 2016 Gösterim: 10.269 Cevap: 2
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Nisan 2008       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Nar

Ad:  Narın Faydaları-1.jpg
Gösterim: 481
Boyut:  40.7 KB

Anavatanı Anadolu ve İran olan nar, Türkiye’de Ege ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde yetişir.
Sponsorlu Bağlantılar

Tedavide, meyvesinin yanı sıra, gövde, kök, dal kabukları ve meyve kabuğunun kullanıldığı nar, içeriğindeki maddelerden dolayı doğal bir antibiyotiktir.

Kök ve gövde kabuğunda nişasta, reçineli maddeler, triterpenik asitler, tanenle birleşmiş alkaloitler taşıyan narın meyvesinde, B 1 ve C vitaminleri bulunur. Ayrıca demir, potasyum gibi önemli mineralleri de içeren nar, antioksidan özelliğinden dolayı, kalbi korur, kanserli hücrelerin büyümesini önler.

Faydaları nelerdir?

· Kötü kolesterolü düşürüp, damar tıkanıklığını önler. Kalbi koruyup, düzenli çalışmasına destek olur.
· Yüksek tansiyonun düşmesinde etkilidir.
· Özellikle meme kanserinde, kanser hücrelerinin büyümesini engeller.
· Yoğun C vitamini içeriğinden dolayı, vücudun savunma sistemini güçlendirip, özellikle kış hastalıklarına karşı iyi bir koruyucudur.
· Kan şekerini düzenler.
· Meyve kabuğunda bulunan alkaloit, tanen ve glikozitler, ishali keser, kurt düşürür. Özellikle kanlı ishalde etkilidir.
· Meyve kabuğu ayrıca virüs ve bakterilerin öldürülmesinde kullanılır. Bu nedenle meyve kabuğundan hazırlanan ekstresi, cilt üzerindeki enfeksiyon ve yaraları iyileştirir.
· Nar ağacından hazırlanan preparatlar, bağırsak tenyalarını düşürür.
· Kansızlık ve dişeti hastalıklarında kullanılır.

Son düzenleyen _Yağmur_; 8 Aralık 2016 22:11
HerHangiBiri - avatarı
HerHangiBiri
Ziyaretçi
20 Kasım 2008       Mesaj #2
HerHangiBiri - avatarı
Ziyaretçi

HER DERDİN ŞİFASI NAR'DA VAR!

NAR
Günümüzdeki şifalı bitkilere ilişkin eserlerde narın kullanımı oldukça geniş bir yer tutuyor. Mesela böbrek yaralarına karşı tatlı narın bol bol yenilmesi; göz ağırısına karşı ekşi nar taneleri, mercimek ve gül suyundan oluşan karışımın göz kapakları üzerine yarım saat konması; göz kaşıntısında nar usaresinin pişirilerek süzüldükten sonra hazırlanan sıvının sürme şeklinde göze sürülmesi tavsiye ediliyordu. Dış basura karşı ekşi nar ile sirkeden,kellik tedavisinde ise ekşi nar ile zeytinyağından oluşan bir terkibin kullanılması; kalp çarpıntısına karşı nar tanelerinin dövülerek damıtılmış suyla şurup halinde içilmesi de tavsiyeler arasındaydı. Diş eti kanamalarına, yaralarına ve diş etrafındaki kireçlenmelerine karşı nar çiçeği ile başka bitkisel maddelerden oluşan terkibin merhem halinde günde birkaç defa dişlere sürülmesi önerilmekteydi.

Sponsorlu Bağlantılar

Narın bilinen bazı faydaları:


  • Tansiyonumuzu olumlu bir şekilde düzenler
  • Kalbimizi korur düzenli çalışmasına destek olur
  • Enfeksiyona karşı vücut direncini korur ve artırır
  • Enerji verir, yorgunluğu giderir
  • İdrar söktürücü etkisiyle toksin atımını sağlar
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir hastalıklara karşı korur-Kolesterol ve kan şekerimizi regüle eder artmasını engeller
  • Bağırsak parazitlerinin düşmanıdır, iyi bakterilerin artmasını sağlar
  • İshali (diare) önler tedavide destek sağlar
  • Ciltte olumlu katkısı vardır, pürüzsüz görünüm sağlar
  • Cilt enfeksiyonlarında olumlu katkısı vardır Nar suyundaki antioksidan miktarı, kırmızı şarap, yeşil çay, kızılcık ve portakal suyuna göre 3 kat daha fazla. 1 bardak nar suyu, 2 kadeh kırmızı şarap, 10 bardak yeşil çay ve 4 bardak kızılcık suyu ile aynı seviyede antioksidan madde içeriyor.
Narda ayrıca C vitamini, demir ve potasyum var. Narın 100 gr.da 20 miligram C vitamini bulunduğu, vücuda enerji veren meyvelerden biri olan narın 100 gramında 62 kalori var olduğu, ayrıca bol miktarda şeker, mineral içerdiği ve potasyum bakımından da zengin olduğu bilim adamları tarafından söylenir. İçerdiği bazı maddeler sayesinde kolesterol ve şekeri de dengeleyen nar, kalp sağlığını koruduğu gibi, kanser hücrelerinin de gelişmesini engellemektedir. Nar tanelerinden ziyade, tüm meyveden üretilen nar suyunun kırmızı şarap ve yeşil çaya nazaran üç kat daha güçlü antioksidan etkiye sahip olduğu bulunmuştur. Meyve kabuğu alkaloit, tanen ve glikozitler içerir. İshal kesici ve kurt düşürücü özelliği vardır. Kanlı ishalde kullanılır. Meyve kabuğu ekstresinin güçlü virüs ve mikrop öldürücü özelliği de vardır. Cilt üzerinde enfeksiyon ve yara iyileştirici etki de gösterir. Meyve kabuğu tanenlerinin antioksidan ve anti-tümör etkileri de bilinmektedir.

Bugün için bilinen en güçlü antioksidanlar; C ve E vitaminleri, glutatyon, lutein, N-Acetylcystein, keratonoidler, flavonoidler, koenzim Q-10, alfa lipoik asit ve selenyumdur. Nar suyu da doğal antioksidanlardan biridir. Nar ayrıca diğer bir antioksidan vitamin olan C vitamini yönünden de zengindir. Vücudumuz için önemli mineraller olan demir ve potasyum içeriğine sahip bir meyvedir.

Narın mikro besin içeriğine bağlı, vücudu ve kalbi kuvvetlendirme, ishali kesme, şerit düşürme, burun poliplerine faydalı olma gibi yararları bulunduğu bazı çalışmalarla ortaya konulmuştur. Narın idrar söktürücü, kan yapıcı , enerji verici ve tansiyon düşürücü özelliği de vardır. Nar kansere karşı koruyor Yemek istesek bile çoğu zaman, ekşi olduğu, yada çekirdeği bulunduğu gerekçesiyle bir kenara iteriz. Nar dan söz ediyoruz. Nar hakkında bilimin yeni bulguları var. Yabana atılır gibi değil. Florida 'da, 6-9 Mart tarihleri arasında yapılan Amerikan Kardiyoloji Koleji toplantısına katılan, Columbia Üniversitesi New York Presbyterian Hastanesi kardiyologlarından Doç. Dr. Özgen Doğan , yapılan son araştırmaların, nar suyunun damar tıkanıklığını önleyici özelliğini ortaya çıkardığını belirtti. Nar suyunu tablet haline getirme çalışmalarının gündemde olduğunu vurgulayan Doğan, şu bilgileri verdi: " Hayvan deneylerinde, nar suyuyla beslenme sonrasında damar plakları ve tıkanıklıkları yüzde 44 geriledi. İnsanlar üzerinde yapılan bir araştırma ise 2 hafta boyunca günde 50 ml nar suyunun, tansiyonu artıran enzimi yüzde 36 düşürdüğünü gösterdi. Bu sayede tansiyon yüzde 5 düşürüldü. " 10 bardak yeşil çay yerine geçiyor.

Narda , kansere karşı koruyucu antioksidanlar bulunuyor. Nar suyundaki antioksidan miktarı, kırmızı şarap, yeşil çay, kızılcık ve portakal suyuna göre 3 kat daha fazla. 1 bardak nar suyu , 2 kadeh kırmızı şarap, 10 bardak yeşil çay ve 4 bardak kızılcık suyu ile aynı seviyede antioksidan madde içeriyor. Narda ayrıca C vitamini, demir ve potasyum var. Nar, şifalı bitkiler literatüründe yer alır. Genellikle besleyici ve tedavi edici ilaç ve panzehir olarak ağız yoluyla çeşitli karışımlarla birlikte yenilir ve içilir, haricen de merhem olarak kullanır. Onun sadece meyvesi değil, çiçeği, çekirdekleri, suyu ve kabukları da çeşitli karışımlar halinde tıbbi olarak kullanılır. Narın vücudu ve kalbi kuvvetlendirme, ishali kesme, şerit düşürme, burun poliplerine faydalı olma gibi yararları bulunmaktadır. Ancak içerdiği bazı kimyevi maddeler yüzünden mide ve bağırsak hastalığı olanların, küçük çocukların ve hamilelerin fazla kullanmamaları tavsiye edilir.Tatlı nar midede çabuk çözüldüğü için hazmı kolaydır. Ancak zaman zaman midede şişkinlik ve gaz meydana getirdiği için ateşli hastalığı olanlara iyi gelmeyeceği belirtilmiştir.

Ayrıca tatlı nar mideyi kuvvetlendirir, boğaza ve akciğerlere faydalıdır,öksürüğe iyi gelir. Ekşi nar ise mide yanmalarına karşı faydalıdır, diğer narlardan daha fazla idrar söktürür, ishal ve kusmayı keser, karaciğer hararetini söndürür, kabızlığı giderir, kalp ve mide ağzındaki ağrılara iyi gelir. Suyu zarıyla birlikte çıkarılıp bal ile merhem kıvamına gelinceye kadar pişirilip diş etlerine sürüldüğünde diş eti tahrişine iyi gelir. Dolama / tırnak iltihabı ve cerahatli yaraların tedavisinde nar çekirdeğinin balla birlikte karıştırılarak merhem halinde tatbik edilmesi tavsiye edilir. Nar çiçeği de yaralar için kullanılır.

Son düzenleyen _Yağmur_; 8 Aralık 2016 22:05
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
6 Aralık 2016       Mesaj #3
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye

Narın Faydaları

Ad:  nar-2.jpg
Gösterim: 391
Boyut:  21.8 KB

Nar meyvesini yemek her ne kadar zor ve zahmetli olsa da vücudumuza pek çok faydası vardır. Narda, kansere karşı koruyucu antioksidanlar bulunur. Antioksidanlar, oksitlenmeyi önleyici maddelerdir. Kendilerini feda ederek hücrelerimizi oksitlenmekten korurlar. Bunu, vücudumuzdaki bazı enzimleri arttırıp savunma mekanizmamızı daha da güçlendirerek yaparlar.Nar suyundaki antioksidan miktarı, kırmızı şarap, yeşil çay, kızılcık ve portakal suyuna göre 3 kat daha fazla. Nar ayrıca diğer bir antioksidan vitamin olan C vitamini yönünden de zengindir. Vücudumuz için önemli mineraller olan demir ve potasyum içeriğine sahip bir meyvedir.

Narın faydaları nelerdir?

  • Bol miktarda potasyum ve C vitamini içeren nar kansere karşı güçlü bir silahtır. Nar suyundaki antioksidan, yeşil çaydan, kızılcık ya da portakal suyundan kat kat daha fazladır.
  • Nar vücudu ve özellikle de kalbi güçlendirir, mide ve bağırsak sorunlarına yarar sağlar, kabuğunun kaynatılıp çayının içilmesi bağırsaktaki kurtların düşmesini ve ishalin düzelmesini sağlar.
  • Vücut direncin artırır ve bir bardak suya konulan iki kaşık nar ekşisi, tüketildiğinde mide ve bağırsak sorunlarını da çözecektir.
  • Narın besin değerinden bahsetmek gerekirse; yağ ve Protein narda hemen hemen hiç bulunmamaktadır. Nar tam bir potasyum kaynağıdır. 100 gr narda 250- 300 mg. potasyum bulunmaktadır. Ayrıca protein, fosfor, kalsiyum, demir, sodyum, A vitamini, B1, B2, B3 vitaminleri ve C vitamini bulunur.
  • İçeriğindeki bu maddelerle nar mideyi kuvvetlendirip vücuttaki toksinlerin atılmasını da sağlar. Meyvenin kabukları kaynatılıp balla tatlandırılarak tüketildiğinde vücutta var olan parazitlerin ölmesini de sağlar.
  • Mide bulantılarını ve kusmayı önler, ağız yaralarına, mide iltihaplanmasına karşı iyi gelir, hazmı kolaylaştırır, çarpıntıları önler ve prostatın kansere dönüşmesini engeller, gribe karşı doğal olarak bağışıklık sistemini güçlendirir, demir eksikliğini gidererek zeka gelişimine yardımcı olur.
  • Nar görüldüğü gibi gerçek bir şifa kaynağıdır ve pek çok şekilde tüketilmesi mümkündür. Özellikle de kış aylarında her Gün düzenli tüketmek, etkisini göstermesini sağlayacaktır.
Narın faydaları ve demir eksikliği
Kıymetini bilmediğimiz gıda maddelerinden biri de NAR... Kabuğundan çekirdeğine, tanesinden şurubuna kadar her yönüyle bir şifa kaynağı olan narın en bol bulunduğu mevsimi yaşıyoruz. Halk kültürümüzde, manilere ve muammalara konu olan nar, nedense mutfağımızda ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarımızda hak ettiği yeri alamamıştır.

Oysa, antioksidanlar yönünden son derece zengin olan nar, bu özelliği ile vücudumuzu kansere karşı bir kalkan gibi korumaktadır. Ayrıca kalp, mide ve sindirim sistemimiz için de son derece yararlı bir meyvedir.

10 bardak yeşil çaya bedel
Bol miktarda potasyum ve C vitamini içeren nar, kansere karşı koruyucu antioksidanlar yönünden de oldukça zengindir. Nar suyundaki antioksidan miktarının, yeşil çay, kızılcık ve portakal suyuna göre kat kat fazla olduğu belirtiliyor. Mesela;1 bardak nar suyu, 10 bardak yeşil çaya, 4 bardak kızılcık suyuna ve 3 bardak portakal suyuna eşit miktarda antioksidan madde içermektedir.

Vücudu, özellikle de kalbi güçlendiren nar, mide ve bağırsak bozukluklarında büyük yarar sağlıyor. Kabukları kaynatılarak içildiğinde bağırsak kurtlarını düşürüyor, ishali kesiyor. Vücudu zayıf olanlara da direnç veriyor. Ayrıca bir çay bardağı suya 2 kaşık nar ekşisi koyup içildiğinde mide ağrılarına ve bağırsak bozukluklarına çok iyi geliyor.

Potasyum deposu
Biliyorsunuz; başta aşure ve güllaç olmak üzere birçok tatlının üzerine serpiştirilen nar, hem görüntü hem de lezzet açısından nefis olmaktadır.

Narın besin değerine gelince:
Yağ ve proteinin hemen hemen hiç bulunmadığı nar, tam bir potasyum deposudur. 100 gram narda, 250-300 mg. potasyum bulunmaktadır. Aynı miktarda narın kalori değeri ise 63 mg’dır. Ayrıca; 0.5 gr. protein, 8 mg. fosfor, 3 mg. kalsiyum, 0.3 mg. demir, 3 mg. sodyum, az miktarda A vitamini, 0.03 mg. B1 vitamini, 0.03 mg. B2 vitamini, 0.3 mg. B3 vitamini ve 4 mg. C vitamini bulunmaktadır.

Bereket sembolü
Eski zamanlardan beri bereketin ve bolluğun sembolü olarak kabul edilen narın anavatanının Kuzey Afrika, Batı Asya ve Akdeniz ülkeleri olduğu tahmin edilmektedir. Bugün Amerika’dan Japonya’ya Afrika’dan Kafkaslara kadar her tarafta yetiştirilmektedir. Tarihi kaynaklarda, Fenikeliler ve Mısırlılar tarafından büyülü ve kutsal olarak kabul edilen narın ayinlerde kullanıldığı yazılmaktadır.

Osmanlı dönemine ait “Tababet” kitaplarında ise nar, endişe ve huzursuzluğun en önemli ilaçlarından biri olarak yer almaktadır. Ve yine o dönemlerde, ziyafet sofralarının sonunda, hazmı kolaylaştırsın diye nar suyu ikram edildiği yazılmaktadır.

Birçok derdin devası olan meyve
Mideyi kuvvetlendirmede ve vücuttaki zehirli toksinleri atmada önemli katkısı olan nar, meyve olarak yenmesinin yanında pekmezi ve şerbeti yapılır, reçel olarak tüketilir, öz suyu çıkarılarak içilir. Kısacası şifa kaynağıdır. İşte faydalarından bazıları:

Bağırsak tenyası:
Nar ağacının kökünün kabukları ya da nar meyvesinin kabukları, kaynatılıp balla tatlandırılarak sabah aç karnına içilirse, ihtiva ettiği pelletlerinler parazitleri öldürür.

İshal:
Nar meyvesinin kabukları kaynatılıp, balla tatlandırılarak soğuk olarak içilmesi ishale iyi gelir.

Kusma ve mide bulantısı:
Ekşi nar veya ekşi nar pekmezi yenmeye devam edilir.

Ağız yarası:
Ekşi nar suyu balla tatlandırılarak, ağız gargara yapılır.

Mide iltihabı:
Her gün düzenli olarak ekşi nar pekmezi balla tatlandırılarak aç karnına yenir.

Hazmettirici:
Nar yemeklerden sonra yenirse yemeği hazmettirir.

Mide kuvvetlendirici:
Narı veya içindeki beyaz etli kısmı yemek mideyi kuvvetlendirir.

Diş etlerini kuvvetlendirici:
Nar ve nar kabuğu devamlı yenmeye devam edilirse diş etlerini kuvvetlendirir.

Kalp çarpıntısı:
Nar suyu içmek kâlp çarpıntısını giderir.

Yara ve iltihaplar:
Nar pekmezi yaralar ve iltihaplara sürülür.

Prostatın kansere dönüşmesini önler
Amerikalı bilim adamları, nar suyunun prostat kanseriyle mücadelede önemli bir silah olarak kullanılabileceğini belirtiyor. Wisconsin Üniversitesi’nde görevli bilim adamı Hasan Mukhtar başkanlığındaki ekibin yaptığı araştırmada, nar suyunun kanserin ilerleme hızını yavaşlattığı, nar suyu miktarı arttıkça yavaşlamanın daha da belirgin hale geldiği tespit edildi. Mukhtar ve ekibi, insanlardan alınan prostat kanseri hücreleri üzerinde laboratuvarda yaptıkları deneylerde nar suyunun olumlu etkisini gözlemlediler. Daha önce yapılan araştırmalarda da; antioksidan yönünden zengin olan narın, ciltteki tümörlerin büyümesini yavaşlattığı belirlenmişti.

Kalp ve damar sağlığının hizmetinde
Kalbinizin sağlığını korumayı elbette istersiniz. Uzmanlar, kalp sağlığının korunması için neler yapılması gerektiğini sık sık hatırlatıyorlar. Bizim de size küçük bir tavsiyemiz olacak. Her gün bir bardak taze sıkılmış nar suyu için. Narın geçmişi neredeyse insanlık tarihi kadar eski. En önemli özelliği ise damarlarda biriken yağ parçacıklarını eritip yok etmesi. Bunun için her gün bir bardak nar suyu yeterli olacaktır. Dahası narın antioksidan deposu olması kalp hücrelerinin sağlıklı kalması konusunda da önemli rol oynuyor. Narın suyunu içmek yerine tanelerini de yiyebilirsiniz. Kısacası kalbinizin hatırı için narı mutfağınızdan eksik etmeyin.

Gribe doğal çözüm
Havaların soğumasıyla birlikte grip hastalığı konusundaki uyarılar da başladı. Bu uyarıcılar kervanına biz de katılalım... Grip, sonbahar ve kış aylarında salgınlar yapan bir enfeksiyon hastalığıdır.

Hastayı yatağa düşürecek şiddette şikayetlerle seyreden grip, 40 dereceye varan yüksek ateş, genel vücut kırgınlığı, şiddetli bel, eklem ve kas, baş ağrısı ve aşırı halsizliğe yol açar. Bunun yanı sıra burun tıkanıklığı olmadan akıntı ile kuru ve uzun süreli öksürük görülür.

Soğuk algınlığı, nezle, öksürük ve grip gibi rahatsızlıkların arttığı bu mevsimde, vücut direncini doğal yollardan artıracak ve enfeksiyonlarla mücadelede vücuda yardımcı olacak bir beslenme şekli uygulamalıyız. Bunun için özellikle C ve E vitamini yönünden zengin besinlere ağırlık vermeliyiz.

C vitamini; soğuk algınlığına karşı vücut direncini artıran güçlü bir antioksidanlar içermektedir. Bu sebeple C vitamininin bol bulunduğu limon, portakal, domates, maydanoz, kırmızı ve yeşil biber, kırmızı lahana, karnabahar, kereviz, yeşil pancar yaprağı, kuşkonmaz, fasulye, bakla, bamya, turp, tere otu, taze soğan, börülce, bezelye, sarımsak, pırasa, pazı, yer elması, karpuz, çilek, ayva, elma ve muz gibi sebze ve meyveler bol bol tüketilmelidir.

E vitamini de, güçlü bir antioksidandır ve C vitamininin etkisini artırır. Sebze yağları, hububatlar, hurma, marul, sığır eti, tereyağı, ceviz, yer fıstığı, yumurta sarısı, balık, kasaplık hayvanların iç organları E vitamini yönünden zengin besinlerdir.

Şifalı formüller
Gribe ve soğuk algınlığına karşı kolayca uygulayabileceği şifalı formüllerden de yararlanabilirsiniz. İşte bunlardan birkaçı:
  • Bir litre suya bir kahve fincanı kuru papatya, bir çorba kaşığı nane ve bir çorba kaşığı kekik konur. 10-15 dakika kaynatılır. Kaynama sırasında çıkan buharı solunur. Demlendikten sonra süzülür. Elde edilen çay, sabah, öğle ve akşam olmak üzere günde 3 defa sıcak sıcak içilir. Gerekirse şeker veya balla tatlandırılabilir.
  • Her öğlen, bir tane mandalina, kabuğu soyulmadan fırında pişirilir. Soyulmadan, sıcak sıcak yenir.
  • 4 bardak suya 3 çorba kaşığı kuru nane ve bir limonun kabukları konur. Kaynatılıp süzülür. Günde 3 kere birer su bardağı sıcak sıcak içilir.
Demir eksikliği zeka düzeyini düşürüyor
İngiliz bilim adamları, özellikle kız öğrenciler arasında yaptıkları araştırmalarda, vücuttaki demir oranının IQ (İntelligence Quotient) testi sonuçlarını etkilediğini tespit etmişler. 11-18 yaş grubu genç kızlar arasında yapılan araştırmalarda, vücutlarında demir seviyesi normal olanlar, düşük olanlara göre daha yüksek zeka örneği göstermişler ve derslerinde başarılı olmuşlar. Bilim adamları, çok az miktarda demir eksikliğinin bile, zeka düzeyini düşürdüğüne de dikkat çekmişler.

Yetişme, gelişme çağındaki gençler... Bu satırları okuduktan sonra niçin bol bol süt, peynir, yoğurt, sebze, meyve ve mısır yemeniz gerektiğini anladınız herhalde.

Gençler, derslerinizde başarılı olmak ve zekâ düzeyinizi yükseltmek istiyorsanız bol bol yoğurt, peynir, süt, meyve, sebze ve mısır yemeniz gerekiyor. Niye mi?.. Çünkü vücudumuzun en önemli yapı taşlarından biri olan demir eksikliğinin; gençlerde, özellikle de 11-18 yaş grubundaki genç kızlarda zeka ve başarı düzeyini düşürdüğü belirlenmiş.


MsXLabs.org
-derlemedir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.

Benzer Konular

26 Kasım 2008 / HerHangiBiri Sağlıklı Yaşam
27 Kasım 2008 / HerHangiBiri Sağlıklı Yaşam
24 Eylül 2011 / elizsu44 Taslak Konular
29 Aralık 2012 / _EKSELANS_ Taslak Konular
29 Aralık 2012 / _EKSELANS_ Taslak Konular