Arama

Bebeğin Ay Ay Gelişimi

Güncelleme: 12 Kasım 2012 Gösterim: 13.015 Cevap: 4
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Mayıs 2009       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
1ay6ng
  • Düz bir yüzeye yatırıldığında kafasını kısa süreyle kaldırabilir.
  • Yüze odaklanabilir.
  • Çıngırağa bir şekilde yanıt verir (ağlayarak veya sakinleşerek).
  • Yüzünün 15 cm üzerinde yay şeklinde hareket ettirilen nesneyi orta hattın ötesine kadar takip edebilir.
  • Ağlama dışında sesler çıkarabilir.
  • Sizin gülüşünüze gülüşle yanıt verebilir.
  • Kendiliğinden gülmeye başlayabilir
  • Bebeğiniz bunlardan birini ya da daha fazlasını yapamıyorsa doktorunuza bu konuya açmanızda fayda vardır. Genelde sonradan normale dönüş gözleniyor. Prematüre bebeklerin bu olgunluğa normal doğanlardan daha geç ulaştığını aklınızdan çıkarmayın.
Bebeğinizin bu ayki beslenmesi
Sponsorlu Bağlantılar
Bebeğinizi başarılı bir şekilde emzirmeniz için bazı ipuçları...
Odadaki kalabalığı azaltın. Siz ve bebeğiniz bu erken dönemlerde emzirme seanslarına konsantre olmalısınız ve mümkün olduğunca az konuk ağırlamalısınız.

Bez değişikliği yapın. Temiz bir bez beslenme saatini daha rahat bir hale getirir ve hemen sonra bez değiştirme ihtiyacını ortadan kaldırır. Ancak geceleri gerekmediği sürece bez değiştirmeyin. Bu tip bir müdahale bebeğin uykusuna dönmesini güçleştirir.

Rahat bir pozisyon bulun. Kas ve yaygın vücut ağrıları büyümekte olan bebeği taşıyan yeni anne babalar için bir meslek hastalığı sayılabilir. Bebeği memeyle ya da biberonla beslemeye başlamadan önce sırtınıza ve bebeğin altında kalan kolunuzun altına yeterli destek sağlayarak konforunuzu sağlamaya çalışın.
Bebeği rahatlatın. Bebeği çok sıkı sarmalamışsanız beslenme sırasında gevşetin.
Çığlık atan bebeği sakinleştirin. Bu şekilde bebek emme olayına konsantre olamaz. Yumuşak bir şarkı söylemeyi ya da biraz sallamayı deneyin. Sesiniz kötüyse bile aldırmayın!

Bebeğinize ellerinizle, gözlerinizle ve sesinizle sarılın ve okşayın. Öğünlerin sadece bebeğinizin günlük besin ihtiyaçlarının değil aynı zamanda anne sevgisi ihtiyacını karşıladığını da unutmayın.

Meme değiştirirken ya da biberon yarılandığında bebeğinize düzenli geğirme molaları verin. Bebeğiniz emmeyi vaktinden önce kesiyorsa yine geğirme molası verin. Çünkü bebeğinizin karnını dolduran yemek değil, gaz olabilir.
Zamanla bebeğinizin emişinde değişiklikler olabilir. Önceleri 3-4 saatte bir beslenen bebek zamanla daha sık ya da daha seyrek emmek isteyebilir. Bu sizi endişelendirmesin. Sütünüzün azaldığını ya da bittiğini düşünmeyin. Bir kuyunun tam tersine süt rezervi düzenli kullanılmakla kurumaz. Hatta bebeğiniz emdikçe göğsünüz süt üretir. Bebeğinizi memenize daha sık yönelten olay büyüme veya iştah artışıdır. İştah artışı en çok üçüncü haftada, altıncı haftada ve üçüncü ayda görülür. Bazen daha önceden geceleri uyuyan bebek, büyümesi hızlandığı için uyanıp emmek ister. Bu durumda, bebeğin iştahı annedeki süt yapımını sürekli arttırarak ihtiyacını karşılayacaktır. Böyle durumlarda sadece rahatlayın ve bebeğinizin ihtiyacına karşılık vermeye çalışın. Bebeğin iştahını karşılamak için mama vermeye başlamayın, çünkü birden emzirmeyi kesmeniz süt miktarını azaltır. Bu durumda bebek, daha kolay emeceği biberona yönelir. Eğer işe geri dönmeniz gerekiyorsa, bu bebeğinizi 8-10 saat emziremeyeceksiniz demektir. Bu süt üretiminizi azaltır. Bunu önlemenin yolu bebek yanınızda olmadığı zamanlarda en az 3 saatte bir sütünüzü sağmanızdır.

Bebeğinizin bakımı

Bebeğe banyo yaptırmak:
Bebek tamamen kirlenmediği sürece günlük banyo yaptırmak gerekmez. Bez değişimi sırasında ve beslenmelerden sonra yerel temizlik yapmak zaten onun için yeterli . Bebeğiniz banyodan hoşlanıyorsa her gün yıkayabilirsiniz. Banyodan hoşlanmayan bebeklere haftada iki-üç kere banyo yaptırılabilirsiniz. Günlük olarak kritik yerlerin (yüz, boyun, kafa, popo) süngerle silinmesi banyoların arasındaki dönemlerde iyi olur.
Banyo için günün herhangi bir saati uygun olabilir ama yatmadan önce yaptırılan banyo bebeğin gevşemesini sağlayarak uykuya hazırlık aşamasını oluşturur.
Öğünlerden hemen önce ve hemen sonra bebeğinize banyo yaptırmayın. Karnı doluyken bebeğe banyo yaptırmak, kusmasına sebep olabilir. Karnı açken de olaya katılmak istemeyebilir. Bu durumda onu rahat bırakın, asla zorlamayın.
Taşınabilir bir küvet alın. Bebeği yıkarken çalışma alanınız sizi kısıtlamasın.
Bebeğin rahatı için özellikle ilk aylarda banyo yaptırırken tüm fanları ve klimaları kapatın; odanın sıcak olmasını sağlayın (22-25 derece).
Bebeğinizin küvet banyosuna hazır hale gelmesi göbek kordonu iyileştikten sonra. Bu da doğumdan 1-4 hafta sonra anl----- geliyor.
Bebeği yıkamadan önce suyun sıcaklığının uygun olmasına ve bebeğin doğuştan gelen düşme korkusunu gidermek için onu sıkı tutmaya özen gösterin.
Bebek küvetine 5 cm kadar su koyun ve suyun sıcaklığını dirseğinizle kontrol edin. Küvete sabun yada banyo köpüğü koymayın bunlar bebeğinizin cildini kurutabilir. Bebeğinizi tamamen soyduktan sonra yavaş yavaş suya daldırın ve ürkme refleksini önlemek için onu sıkı tutun. Nazik bir şekilde en kirli yerlerinden başlayarak bebeğinizi bebe sabunu ile sabunlayın.
Bebeğin gözleri için ayrı steril pamuklar kullanın. Daha sonra temiz bir yıkama beziyle bebeğinizi durulayın. Bebeği havluya sarın ve küçük dokunuşlarla kurulayın.

Bebeğin gazını çıkarma:
Bebeğinizin meme veya biberonla süt emerken yuttuğu şey sadece süt değil, elbette. Besleyici sıvı ile beraber hava da yutuyor ve bebek öğününü tamamladığında bu gazdan rahatsız olabiliyor. Bu nedenle meme emilirken her 5 dakikada bir veya biberonla beslenirken ara sıra bebeğin gazının çıkarın. Bunun yapılması için üç yol var:
  • Omzunuza dayayın.
  • Yüzü yana bakacak şekilde kucaginiza yatirin.
  • Dik oturtun.
Bunların hepsini deneyerek hangisinin en iyi yol olduğunu bulmanız mümkün. Hafif vuruşlar veya sırtını ovalama çoğu bebeğin gazını çıkarmak için yeterli. Ancak bazıları için daha kuvvetli dokunuşlar gerekebiliyor.

Omzunuza dayama: Bebeği omzunuzda sıkıca tutun ve bir elinizle poposundan kavrayarak diğer elinizle sırtına hafifçe vurun. Bu yöntem birçok bebekte en iyi sonucu veren tutuş biçimidir. Ancak temiz bir havlu ile omzunuzu korumayı unutmayın.

Yüzü yana bakacak şekilde kucaga yatırma: Bebeği yüzü bir bacağınızın üstünde yana bakacak, midesi diğer bacağınızın üstünde olacak şekilde kucağınıza yatırın. Bir elinizle bebeği sıkıca kavrayın ve diğeri ile hafifçe sırtına vurun.

Dik oturtma: Bebeğinizi kafası öne eğik olacak şekilde kucağınıza oturtun ve bebeği koltuk altından tutarken bir elinizle göğüs bölgesine destek yapın. Bebeğin sırtını bu şekilde ovalayın.

Bebeğin bezlenmesi:
Özellikle ilk aylarda bebeğiniz bez değişikliğine sık sık ihtiyaç duyar. Hem bebeğiniz hem de sizin için angarya olsa da, en azından öğünlerden önce ve sonra bez değiştirmenizde yarar var. Böylece bebeğinizin pişik ve tahriş oluşumunu önleyebilirsiniz. Bebeğin bezini değiştirmek için uyuyan bebeğinizi kaldırmanız gerekli değil ve bebek çok ıslak ve rahatsız olmadığı sürece gece boyunca olan beslenmeler sırasında bezi değiştirmeniz için bir sebep yok. Böyle yaptığınız takdirde bebeğinizin uykusu bölünebilir ve bir daha uykuya dalması zor olabilir.

Bebeğinizin bezini değiştirirken dikkat edilmesi gerekenler:
Gereken her şeyin elinizin altında bulunmasını sağlayın. (temiz bez, ıslak mendil, kurulama havlusu, temiz bir ıslak bez)
Ellerinizi bez değiştirmeye başlamadan önce yıkayın.
Bebeğinizin altına koruyucu örtü serin ve bebeğinizi altını değiştirirken hiç yalnız bırakmayın.
Bebeğin bezini çözün. Eğer dışkı varsa bu bezle temizleyin. Bebeğin ön tarafını sıcak su veya temizleme bezi ile temizleyin, tüm kıvrımlara ulaşmaya çalışın. Sonra bacaklarını kaldırın ve poposunu temizleyin; kirlenmiş bezi kaydırarak bebeğin altından alın ve temiz bezi altına koyun. Su kullanmışsanız bebeği yumuşak bir havlu ile kurulayın.
Bezleri hijyene uygun şekilde atın. Eger katı dışkı varsa bunları tuvalete atın.

Tırnak kesme:

Yeni doğan bebeğin tırnaklarını kesmek çoğu anneyi endişelendiriyor. Ancak bebeğin kendi yüzünü çizmesi riskine karşı bunu yapmak zorundasınız.

Bebeğinizin tırnaklarını kesmeniz en az kağıt kesmek kadar kolay, aslında. Zor olan tırnak keserken bebeği sabit pozisyonda tutmak. Bebek derin uyuyorsa ve bebeği uyandırmaktan çekinmiyorsanız, bebeğinizin tırnaklarını uyku sırasında kesmeye çalışın. Bebek uyanıksa siz tırnaklarını keserken bebeği tutan birinin olmasını sağlayın. Her zaman yuvarlak uçlu ve bebeklere özel kesme aleti kullanın. Son seçenek olarak kesme aleti kullanamıyorsanız, anne dişleri ile bebeğinin tırnkalarını kesebilir.

Göbek kordonu kalıntısı bakımı:
Doğumdan birkaç gün sonra kordon kalıntısı kararır ve 7-10 gün sonra düşer. Bölgenin hava almasını sağlayarak ve kuru olmasına dikkat ederek iyileşmeyi hızlandırın.

Bölgenin enfeksiyon kapmasını önlemek için dikkat etmeniz gerekenler:
Bebeği bezlerken bezin ön tarafını aşağıya doğru kıvırıp bölgenin hava almasını sağlayın ve idrar ile teması önleyin.
Küvette banyo yaptırmayın ve kordon düşene kadar göbeği ıslatmayın.
Kordonu alkol ile silin. Bu kordonun temiz ve kuru kalmasını sağlar.
Göbek etrafındaki bölge kızarır veya bir sızıntı olursa doktora danışın.
İyot içeren antiseptikleri doktorunuza sorarak kullanın çünkü bu maddelerde bulunan iyod ciltten emilerek tiroid (guatr) hormonlarını baskılayabilir

0 - 4 AY
Bebeğiniz ağladıkça ve acıktıkça anne sütü vermelisiniz. Anne sütü yoksa veya yetersizse anne sütüne adapte bir biberon maması kullanmalısınız.
4 - 6 AY
Yumuşak ve topaksız, yarı sıvı püreler verin.Anne Sütü veya Mama
Anne sütünü aldığı sürece devam edilmelidir. Anne sütü yoksa veya yetersizse 3-4 öğün 2 numara devam maması verilmelidir.
Kaşık Maması
Ek Gıdalara geçiş aşamasında başlangıç olarak pirinçli bir mama başlanmalıdır. Bu dönem için hazırlanmış sütlü kaşık mamaları, tahıllı kaşık mamaları ve kavanoz mamalarını kullanabilirsiniz veya kendiniz evde kullandığınız biberon maması ile muhallebi yapabilirsiniz.
Kaşık maması ayran gibi sulu bir biçimde yapılır, hergün 3-4 çay kaşığı verilir ve miktar hergün biraz daha arttırılır. Bir hafta sonra mama boza kıvamında yapılır.
Meyve Suyu
Kaşık mamasından 2 hafta sonra meyve suyu verilir. Mevsimine göre meyva seçilir ve suyu sıkılarak hazırlanır. 1-2 tatlı kaşığından başlanarak verilir ve yavaş yavaş arttırılır.1-2 hafta sonra püre şeklinde verilebilir. 2 hafta kadar devam edilir.
Sebze Çorbası
Meyva püresinden 2 hafta sonra verilir. Bazen 5.-6 aylarda muhallebiye başlanır ve 1-2 hafta sonra sebze çorbalarına geçilir. Ancak iyi kilo alan bebeklerde muhallebiden önce genellikle öğle öğününde sulu olarak 1-2 tatlı kaşığından başlanarak yavaş yavaş artırarak verilir. Çocuğun isteğine göre her gün arttırılır ve 1 hafta sonra püre haline geçilir.
**Sebze çorbasına daha sonra eklenecek besinler; kabak, karnabahar, bezelye ve iyi pişmiş taze fasüye olabilir.
Yoğurt
Genellikle ikindi öğünü ek gıdası olan yoğurt, muhallebi yerine de verilebilir.
Muhallebi
Sebze püresinden 1-2 hafta kadar sonra genellikle 6. aydan itibaren akşam öğünü (18:00- 20:00) olarak verilir. Kaşık maması veya pirinç unu ile hazırlanmış muhallebi olabilir.

7 – 8. Ay
Anne sütüne aldığı sürece ve miktarda devam edilmelidir. Anne sütü yoksa veya yetersizse en az 300 ml. devam maması verilmelidir. Meyve ve sebzeleri püre halinde rahatlıkla verebilirsiniz. Artık eline ağzında geveleyeceği çubuk biçiminde çiğ sebzeler verebilirsiniz. Bu dönemde et ve balıklara geçilebilir.
Tahıl gevrekleri, soyulmuş domates, suda bekletilmiş kuru kayısı 7-8. aylarda verilebilcek diğer uygun besinlerdir.
Kahvaltı
Çocuk meyve püresi, sebze püresi, muhallebi ve yoğurt gibi besinlere alıştıktan sonra 7. ay da kahvaltıya başlanabilir.
Yumurta
Katı pişmiş yumurta sarısı çocuk kahvaltıya alıştıktan sonra 8. ayda günaşırı 1 çay kaşığı olarak beslenme programına eklenir, yavaş yavaş miktarı artırılır. Bir haftanın sonunda bebek tam bir yumurta sarısını yiyebilir. Yumurta sarısı, alıştırma süresince katı daha sonra kayısı kıvamında verilebilir.
Tahıllı Çorbalar
Mercimek, yoğurtlu yayla, acısız tarhana çorbası gibi gıdalar, taze sebze çorbalarına alıştırılmış olan bebeklere 8. aydan sonra değişik tatları öğretmek amacıyla verilebilir.
Et ve Tavuk
Deri ve yağları ayrılarak 7-8 aylarda bir tepeleme çorba kaşığı pişmiş kıyma veya orta boy ince bir biftek veya tavuk eti parçası sebze çorbasına eklenerek sebze ile birlikte püre haline getirilir.
Balık
8. ayda öğle öğünlerinde püre şeklinde et yerine değiştirilerek verilebilir.
Köfte
8. ayda öğle öğünlerinde verilebilir.
Karaciğer
8. ayda öğle öğünlerinde et ile değiştirilerek püre şeklinde 15 günde bir kez olmak üzere verilebilir.


8 - 9. Ay
Yemek taneleri biraz daha büyük olabilir. Rende veya püre yerine doğranmış yiyecekler hazırlabilirsiniz. Kendi kendine yemeyi öğrenmesi için eline sık sık çubuk biçimli yiyecekler verin.
Et ve balıklar ızgara veya haşlama yapılarak irice kıyılır.
Kızarmış ekmek, tuzsuz ev yemekleri, çorba, börek gibi besinleri tüketebilir. Pilav, Makarna ve Dolmalar
8. aydan sonra yoğurt ile karıştırılarak verilebilir.
10-12. Ay
Bu aylarda evde yenen hemen herşeyi bebeğiniz de yiyebilir. Pişirirken yemeklerin tuzsuz olmasına dikkat edin.Et, balık ve tavukları küçük lokmalara ayırabilirsiniz.

pesimist - avatarı
pesimist
Ziyaretçi
9 Mayıs 2011       Mesaj #2
pesimist - avatarı
Ziyaretçi
Bebeklerde 1. Ay Gelişimi

Sponsorlu Bağlantılar
Bebeğiniz henüz bir aylık. Bebeğinizi tanımaya ve ona alışmaya çalışıyorsunuz. Değişik bir psikolojidir bu, çevrenizden yardım almak zorunda kalırısnız çoğu zaman.
Bebeğiniz henüz bir aylıkken eve gelen gidenin haddi hesabı olmaz. Sürekli misafir ağırlamak zorunda kalırsınız. Sizi ve bebeğinizi ziyarete gelen bu misafirler size çeşitli önerilerde bulunacaktır, onlara karşı çıkmayın ve bu tavsiyeleri gülümseyerek karşılayın. Onlar elbette sizin iyiliğiniz için kendi görüşlerini dile getiriyorlar. her ne kadar sizin iyiliğiniz için tavsiyelerde bulunuyorlarsa da siz yine de doğru hissettiğiniz şeyleri yapmalısınız.

Bu arada hemen söylemeliyiz ki “standart bebek” diye bir şey yoktur. Bbeğinizin davranışları başka bebeklere benzemeyebilir. Bebeğinizin beslenme, uyuma ya da ağlama alışkanlıkları komşularınızın bebeklerine hiç benzemeyebilir. Bu durumdan endişe etmeyin.

Bbebek 2. haftalıkken , bebeğinizin görünüşü değişmeye başlayacaktır. Mesela bebeğiniz ilk doğduğunda, gözleri büyük bir ihtimalle birbirine yakındır ve şaşı gibidir. Bebek kısa bir zamanda göz kaslarını kontrol etmeye başlayarak, bakışlarını istediği gibi odaklamayı başarır. Ve bu arada bebeğinizin ileride göreceğiniz kişilik özellikleri de ilk belirtileri gösterir: içine kapanık ya da hareketli; veya sakin.

Ayın ortalarına doğru bebeğiniz artık büyük bir ihtimalle beslenme zamanlarını belli bir düzene koymuş olacaktır. Eğer şanslıysanız, ay sonuna doğru bebeğiniz geceleri aralıksız 6 saat uyur. Fakat bu dönemdeki bebeklerin çoğu, gece-gündüz, her 2 – 3 saatte bir emzirilmek ister; bu nedenle rahat bir uyku çekememek sizi korkutmasın. Biraz daha ilerleyen zamanlarda uyuyabileceksiniz. Çocuk hekimleri bu dönemdeki bebeklerin, uygun zamanlarda beslenmek yerine aç olduklarında beslenmeleri konusunda mütabıklar; bu nedenle bebeğiniz eğer sabahın 3′ünde beslenmek istiyorsa, bu ihtiyacını karşılamanız gerekmektedir.

Bebekler bu ilk dönemlerde fazla hissedilmeyen bazı hafif ikazlara odaklanırlar ve yüksek sesler, karmaşık görüntüler ve buna benzer dış olaylara karşı algılarını kapatırlar. Bu yüzden bu dönemde bebek uyurken evi sessiz tutmaya çalışmak yersiz bir çabadır. Bunu yapmak onun şimdiden sessiz bir ortam aramasına ve hayatının sonraki bölümlerinde sesli ortamlarda uyumakta zorlanmasına sebep olur.

Yeni doğan bebeklerde farklı refleksler görülebilir. Bunların en dikkat çekenlerinden biri “eskrimci pozisyonu”dur. On iki haftadan küçük bir bebek sırtüstü yatırıldığında bir kolunu kafasını çevirdiği yöne doğru uzatır ve diğer kolunu da kafasına ya da omzuna yakın olacak biçimde kıvırır; aynı bir eskrimci gibi.
Her ne kadar bebek hareket eden bir nesneyi seyredecek kadar kafasını çevirebilse de, bunu yapmayı henüz akıl edemez – eğer nesne göz hizasının dışına çıkmışsa, o artık bebek için “yok olmuş” demektir. Bunun yerine bir desen veya hareketsiz bir nesneye uzun süre bakmayı tercih eder. Siyah-beyaz renklerden oluşan nesneleri uzun süre izler çünkü kontrast renkler ilgisini çekmektedir. (Bebekler doğduklarından itibaren birkaç hafta benzer renkleri ayırt edemezler). Bebek yakını en iyi görür, bu yüzden oyuncaklar 50 cm’den uzakta olmamalıdır. Kafası genelde yana dönük durduğundan oyuncakların tepeden değil, yatağının kenarından sarkması daha uygun olacaktır.

Bebek özellikle de anne ve babasının yüzlerini incelemekten çok hoşlanır. Her ne kadar tüm yüzü anlamaya çalışacaksa da saç ve yüz kontrast renklerde olduğundan genelde saçlara odaklanır. Artık ufak ufak oyunlara başlayabilirsiniz. Ona hafifçe şarkı söyleyin veya konuşun; size cevap veremeyecektir ancak dinlemek çok hoşuna gider. Ağzınızın hareketlerini seyretmek, yine ağzınızla yüzünüzün diğer uzuvları arasında renk farkı olduğundan, onu keyiflendirecektir.

Bazen, bebeğin ağzının köşelerinin sanki gülermiş gibi yukarı kalktığını göreceksiniz. Genelde bu hareketler bebek uyurken veya uykuluyken olur ve göz kırpmalarıyla devam eder. Kaslar henüz kontrol altında değildir ve bu yarım gülüşler, çok sevimli olsa da henüz sadece birer reflekstir.

Yeni anne-babalar kendilerine endişelenecek pek çok neden bulurlar. Burada sadece birkaçını ele alacağız ancak bundan önce ufak bir uyarı yapmakta yarar görüyoruz: eğer bebeğinizin sağlığı ile ilgili endişeleriniz varsa, hemen doktorunuzu arayın. Sorularınızın saçma bulunacağı korkusuna kapılmamalısınız..

Hastanedeki hemşire veya doktor size göbek bağı ve, eğer erkek çocuğunuzu sünnet ettirdiyseniz, penisinin bakımı ile ilgili bilgi vermiştir. Göbek bağı genelde ikinci haftada düşer; çok ender de olsa, 3. haftada düştüğü de olur. Göbek kordonu tamamen düşmeden bebeği küvette yıkamaya başlamayın çünkü o bölgenin kuru kalması yaranın daha çabuk iyileşmesini sağlayacaktır. Sünnet edilen bölgeye vazelin veya yağlı bir krem sürüp üzerini pamuk ya da gazlı bezle kapatarak alt bezinin sünnetli bölgeye yapışmasını önleyebilirsiniz.

Şiş göğüsler ve göğüslerden hafif süt akması hem kız, hem de erkek bebekte görülebilir. Bazı kız bebeklerin vajinal bölgelerinde hafif bir kanama olabilir. Bunların tümü, anneden geçen hormonların bebeğin vücudundan atılmasıyla kaybolacaktır.

Bebeğinizin yüzünde veya diğer bölgelerinde ufak sıyrıklar, tırmık izleri farkedebilirsiniz. Bu, artık tırnak kesme zamanının geldiğini göstermektedir. Tırnakları bebek uykudayken kesmek işinizi kolaylaştırır.
Bebeğinizin alnında, göz kapaklarında veya boynunun arkasında rastladığınız kızarıklıkların çoğu kalıcı değildir. Genelde doğumda görülmekle beraber, ilk ay içinde de oluşabilir. Bu kızarıklıklara bebeğin neredeyse şeffaf olan cildinde, yüzeye yakın duran kılcal damarlar neden olur ve genelde bebek ağlarken kızarıklıklar daha da belirginleşir. Bebeğiniz 3-4 yaşına geldiğinde bu izler tamamen kaybolacaktır.

Bebeğinizin ‘bıngıldak’ dediğimiz, kafasının üstündeki yumuşak bölge hakkında gerekli bilgileri doktorunuzdan almış olmalısınız. Bu yumuşak doku bebeğin hızla büyüyen beyninin yeterince genişlemesine olanak tanımaktadır. Bir tanesi alnının üzerinde, diğeri ise kafatasının daha arkasında bulunur. Alnın üzerindeki 18 ay içerisinde, daha tepede ve arkada olanı ise ilk 3 ay içerisinde, yani beynin gelişiminin çoğu tamamlandığı zaman kapanır. Vücudunun diğer bütün kısımlarını yıkadığınız gibi bu bölgeyi de yıkamanızda hiçbir sakınca yoktur.

Bu yaştaki bebeklerin dışkılarının rengi ve düzensizliği birçok ebeveyni endişelendirir. Doğum sonrası ilk iki hafta içinde bebeğin dışkısı ana karnındayken bağırsaklarına dolan ve mekonium denilen yeşilimsi yapışkan bir sıvıdan oluşur. Bağırsak normal çalışmaya başladıkça dışkının rengi açılır ve görünümü değişmeye başlar.

Dışkının rengi her bebekte farklılık gösterir ve özellikle anne sütü ya da mama ile beslenmesi dışkının rengini etkiler. Anne sütü emen bebek açık sarı ile sarımtrak turuncu bir dışkıya sahipken, mama alan bebek kahverengimsi veya gri renkli dışkı çıkarır. Hemen tüm bebeklerin, salgıladıkları günlük safra miktarına bağlı olarak dışkılarında yeşillik ya da hazmedilmemiş sütün neden olduğu beyazlık görülür. Dışkının kıvamı yumuşaktan, sulu dışkıya kadar çeşitlilik gösterebilir. İlk ayın sonunda bebeğiniz için hangi durumun normal olup olmadığını anlayabileceksiniz.

Hemen hemen tüm bebekler beslenmeden sonra kusabilirler ancak bazısı her beslenmeden sonra fazla miktarda kusar. Bu durum genelde ebeveynlerde endişe yaratır. Fakat bu noktada önemli olan bebeğin yeterli derecede kilo alıp almadığıdır. Eğer kilo alıyorsa, bu bebeğinizin yeterli besini bünyesinde tuttuğunu gösterir. Bu gibi durumlarda her beslenmeden sonra bebeği yarı oturur pozisyonda, yani 45 derece dik tutmak kusmasını engellemeye yardımcı olabilir. Bunun dışında, örneğin ufak delikli biberonlar kullanarak bebeğinizi daha yavaş beslenmeye teşvik edebilirsiniz. Eğer bunu kabul ederse (ki bazı bebekler etmez) her beslenmeden sonra 3-4 defa gaz çıkarmasına yardımcı olmalısınız.

Kendinizi inandırmanız ve rahat olmanız gereken bir nokta daha var: bütün bebekler ağlar. Konuşana kadar bebek, dönem dönem sıkıntılar yaşar ve bunların bir kısmının nedeni anlaşılamaz. Ayın ikinci yarısında sık sık sizi ürküten ağlama krizlerine yakalanabilir; bunlar genelde ev içi gerilimin en yüksek olduğu akşam saatlerine denk gelir. Bu ağlamalar moral bozucudur, ancak normaldir.

Ağladığında bebeği ağlatmak yerine onu kucaklayın. Omzunuza yatırmak, kollarınızı onun beline dayayarak aşağı sarkıtmak (uçak pozisyonu da denir) ya da bebek arabasında sallamak gibi değişik pozisyonlar deneyerek hangisinin onu daha çok rahatlattığını keşfedin. Eğer kucağa almak işe yaramıyorsa; bebek yemeğini yemiş, gazını çıkarmışsa, altı temizse ve üşümüş veya terlemiş durmuyorsa onu kısa bir süre için yatağında bırakmanızda hiçbir sakınca yoktur. Özellikle kendinizi yorgun ve bitkin hissettiğiniz zamanlarda, bu ufak mola her ikinize de iyi gelebilir.

Eğer çok karşı değilseniz, emzik iyi bir yatıştırma aracı olabilir. Yeni doğmuş bebekler için parmak emmekten daha iyi bir yatıştırıcı görevi görür. Bebeklerin çoğu, beslenme dışında da emme ihtiyacı duyarlar ve bu bebek için rahatlamanın en klasik yoludur.

1.AY DÖNÜM NOKTALARI AŞAĞIDAKİ GİBİDİR:
• Bebeğin görüş mesafesi sınırlı olduğundan, ebeveynin yüzü kendine 50cm’den yakınsa gözleri ebeveynin yüzüne odaklanır.
• Göz teması başlar.
• Karşısındaki yüzü
incelerken sessizleşir.
• Birini sıkıca tutabilir.
• İnsan sesi duyduğunda tepki verir.
• Kol, bacak ve el hareketleri hala reflekslerden oluşur.
• Aniden irkilir (Moro Refleksi).
• Anne sütü alsa da almasa da göğüse yaslanmaktan hoşlanır ki bu da başka bir reflekstir.
• Genelde elleri yumruk şeklindedir.
• Yüzüstü yatarken başını hafifçe yana doğru çevirir.
• Oturma pozisyonuna getirildiğinde kafasını belkemiğinden üste doğru tutar.
• Bir şeye bakar ancak ona uzanmaz.
• Bir nesneyi görmek için gözlerini yanlara doğru kaydırabilir.
• Parmakları açıkken bir oyuncak veya çıngırağı kavrayabilir, ancak çabucak düşürür.

• Uyanık olduğu 10 saatlik süre içinde bazı anlar algılaması daha açıktır.
• Uyanık olduğu zamanın çoğunda sakin ve tepkisiz görünür.
• Birkaç dakika aralıkla gördüğü bir nesneyi hatırlayabilir.
• Doğumdan önce bildiği anne sesini ve kokusunu tanır.
• Yardım istemek için ağlar.


Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
28 Haziran 2012       Mesaj #3
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
6-8 Ay
“Meğer dünyada annemin sütünden başka şeyler de varmış. Geçen gün muhallebi diye bir şey verdiler, eh fena değil. Dur bakalım, hepsi şapur şupur bir şeyler yiyip duruyor. Var bu işte bir keramet. O elindeki çikolatayı gözüme fena kestirdim ama sen bana onu galiba daha vermeyeceksin.”

6ust

Küçük gurme yiyeceklerle tanışıyor!

Katı gıdaya geçişin en heyecanlı, en renkli ve bir o kadar da zor safhası. Aslında ne yaptığınızı biliyorsanız, inanın zor değil. Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Bebeklerin katı gıdaya geçişi yıllardır tecrübe ediliyor ve tüm medeni ülkelerde ufak tefek görüş ayrılıklarıyla benzer kurallara bağlanmış durumda.

Yapmanız gereken 3 şey var:

- Bu temel kurallar konusunda mümkün olduğu kadar çok bilgilenmek
- Bebeğinizi tanımaya ve anlamaya çalışarak ondan gelen sinyalleri iyi okumak
- Bebeğinizin tercihlerine ve zamanlamasına saygı göstermek

Sevgili anne, Gurme Bebek’te dünyanın en önemli şeflerine, gurme bebeklerin annelerine rehberlik etmeye çalışıyoruz. Bu siteden ulaşacağınız bilgiler, gelişmiş ülkelerdeki uygulamalar ve Dünya Sağlık Örgütü’nün tavsiyeleri ışığında hazırlanıyor. Tavsiyelerimize güvenle kulak verebilirsiniz. Ancak katı gıdaya geçişte öncelikle muhakkak doktorunuzun tavsiyelerini dinleyin.

Katı gıdaya geçişin altın kurallarını dikkatle okuyun. Önemli olan bebekleri güvenli bir şekilde beslemektir. Bu ilk aşamadaalerjik reaksiyonlar ve sindirim problemlerine karşı gözünüz açık olmalı. Dünyada uygulanan üç gün bekleme kuralı ve birinci aşama, ikinci aşama besinler ayrımı bu noktada çok işinize yarayacak.

Bebeklerimizi en iyi şekilde beslemek bizim milyonlarca yıldır içimizde taşıdığımız bir güdü ve insan neslini kuşkusuz bu güdü devam ettiriyor. Bu yola çıkarken küçük gurmenizi en iyi şekilde beslemek istiyorsunuz ve bunun yolları var. Örneğinsaklama ve pişirme konusundaki ufacık detaylar bile bebeğinizin beslenme kalitesini çok arttırabilir ya da azaltabilir. Bebeğinizin doyduğundan emin olduğunuz kadar yeteri kadar iyi besin aldığından da emin olun!

Dünyanın en önemli şefi sizsiniz, gelecek nesli besliyorsunuz! Bebeğinizi boş kalorilerle doyurmaktan kaçının, beslenme önerilerine ve 6-8 ay yemek tariflerine göz atın.

Ama unutmayın bebeğinizin beslemesi kadar, yemekle sağlıklı bir ilişki kurması da önemli. Sebze püresini bugün bitirmez ise gelişiminde hiçbir aksama olmaz, ama yemekle kurduğu ilişki yaşamı boyu etkili olacak ve bu ilişkinin temelleri bugünden itibaren atılmaya başlıyor.

Ellerinizle yaptığınız püreden alacağı o ilk lokmanın anısı hiçbir şeye değişilmez. Dünya üzerinde katı gıdaya geçmeyi başaramamış hiçbir yetişkin olmadığını kendinize hatırlatarak derin bir nefes alıp arkanıza yaslanın ve bu yolcuğun tadını çıkarmaya bakın!

8-12 Ay
6-8 ay arasında bebeğinizi bekleyen çok fazla macera yoktu; Bebeğinizin sindirim sistemi henüz yeteri kadar gelişmediği için birçok yiyecek için hala hazır değildi, minik gurmeniz yeni besinlerle tanışmaya başlamış olsa da bu dönemde esas gıdasını hala sütten almaktaydı. 8-12 ay ise katı gıdaya geçişte en önemli dönemdir.


12ay crop




Bu dönemde bebeğiniz etten buğday ununa, yumurtadan balığa birçok gıda ile tanışabilir. Bu nedenle annelerin en dikkatli olması gereken dönemlerden biri. Her bebek farklı olduğundan, bu dönemde onun verdiği sinyalleri dikkate alarak yavaş ve temkinli adımlarla onu yeni gıdalarla tanıştırmanız gereklidir. Bazı bebekler meraklı, iştahlı ve yeni maceralara açık iken, bazıları daha tutucu, alışkanlıklarına daha bağlı ve yeniliklere karşı dirençli olabilir... Tıpkı bizler gibi! 6 aylıktan 24 aylığa kadar sürecek bu macerasında bebeğinizle uyumlu davranmanız ve yemek tecrübesini onun için keyifli kılmanız esastır.

Bebeğinizde demir eksikliği varsa et tüketimi ile birlikte bu sorun azalacak ya da yok olacaktır. Demir eksikliğinin belirtileri için tıklayın. Ancak bu dönemde aldığı gıda çeşidi arttıkça bebeğinizde kabızlık, gaz, reflü gibi sorunlar baş gösterebilir. Verdiğiniz gıdaları üç gün bekleme kuralına uyarak ve doktorunuza danışarak takip etmelisiniz. İnek sütü, turunçgiller, yumurta akı, domates gibi bazı gıdaların ise 12. aydan önce tüketilmemesi gerektir. Bunlar bebeğinizin sindirim sisteminin henüz hazır olmadığı ve alerji riskinin hala yüksek olduğu besinlerdir.

Minik gurmenizin motor gelişimine paralel olarak parmak yiyeceklere bu dönemde başlayabilirsiniz. Sadece dişlerini kaşımak veya yiyeceklerle oynamak için bile olsa, kemirme bisküvileri, filede meyve parçaları gibi gıdaları ona verebilir ve hem bu yeni gıdaları keşfetmesine hem de kendini beslemesine imkan tanıyabilirsiniz. Bu yeni tecrübe onu olduğu kadar sizi de eğlendirecek!

Bebeğiniz henüz sizinle sofrada oturmadıysa bunu denemeye başlamanın tam zamanı. Ailesiyle birlikte yemek zamanına katılmak çok hoşuna gidecektir. Unutmayın, ne kadar yediği değil, ne yediği ve yemekle nasıl bir ilişki kurduğu önemli. Çocuğunuzun doyup doymadığına siz karar vermeyin, bırakın o versin. İnanın mama sandalyesinde oturma, kendini besleme, aileyle birlikte yemek yeme gibi olumlu davranışları şimdiden ona kazandırmanız, birkaç öğünde az yemesinden daha önemlidir. Sağlıklı bir şekilde gelişiyorsa ne kadar yediğinin bu dönemde o kadar da önemi yok. Çocuğunuzun büyüme eğrilerini persentil hesaplama aracını kullanarak veya doktorunuza danışarak takip edebilirsiniz.

12-16 Ay

12-18 ay arasında küçük gurmenizin beslenme hızı yavaşlayabilir. Bunun en önemli sebebi ise artan algıları doğrultusunda onu heyecanlandıran, keşfedecek koca bir dünya ve oynanacak binlerce oyun olması. Eğer henüz başlamadıysa da çok yakın zamanda yürümeye başlayacak ve artık onu mama sandalyesinde tutmak gitgide daha zor olacaktır, buna hazırlıklı olun.


ellemakarnayiyenbebek crop

Bu aylarda bebeklerin ilk yılında olduğu kadar hızlı büyümemesi normal olsa da bu yavaşlama zaman zaman annelerde paniğe dönüşebiliyor. Ve hemen hemen her annenin aklına aynı soru eninde sonunda düşüyor: “Eyvah, çocuğum yeteri kadar beslenmiyor mu?”

Sevgili anne, yine bir değişim dönemindesiniz. Eski alışkanlıklarınızı yavaş yavaş geride bırakma zamanı geldi. Biri yer biri bakar döneminin sonu geldi. Artık bebeğinizin önüne muz koyup kendiniz dondurmanızın keyfini çıkartamayacaksınız. Bilin ki siz ne yiyorsanız bebeğiniz de onu yemek isteyecek. Bu yüzden bu dönemde yapılacak en akıllıca şey evdeki yiyeceklerin besin değerlerini ve kendi yeme içme alışkanlıklarınızı gözden geçirmek. Siz iyi beslenirseniz bebeğinize de iyi beslenmeyi öğretirsiniz. Minik kaçamaklarınızı en azından onun gözünün önünde yapmamaya özen gösterin.

Bu dönemde küçük gurmeniz yeni tatları yemek masasında sizinle beraber denemeye tamamen hazırdır. Eğer alerjik bir bünyeye sahip değilse artık yasaklı yiyeceklerin sayısı oldukça azalmıştır. Alerjik reaksiyonlara ve sindirim problemlerine 12. aydan sonra çok daha az rastlanmaktadır.

İster inanın ister inanmayın, bebeğiniz artık kendi yemeğini kendi yiyecek yaşta. Kendini beslemek bağımsızlık ve özgüven duygularının gelişmesinde önemli rol oynarken, bu duyguların etkisi ve keyfiyle bebeğinizin normalde yemediği yemekleri bile yemeye başladığını görebilirsiniz. Yemekleri kendi eliyle yiyebilecek formda yapmaya özen gösterin. Bunu yaparken mutlaka kaç dişi olduğunu, özellikle azı dişlerinin çıkıp çıkmadığını ve motor gelişiminin nasıl olduğunu takip edin. Bunlar sizin bebeğinize en uygun formda yiyecekleri hazırlamanız için esas alacağınız kriterler olacaktır.

18-24 Ay
“Yavaş yavaş anlıyorum. Galiba her dediklerini yapmak zorunda değilim. Mama sandalyesi pek sıkıcı. Oturmak vakit kaybı. Ben geziyorum annem kaşıkla peşimden koşuyor. Doğrusu çok zevkli oluyor. Ne o elindeki bakayım, bezelyeyi bırak dondurmayı uzat da bir yalayayım hımmm....”


babakizkahvaltikeyfi crop



İşte yine yepyeni bir sayfa! Tüm bildikleriniz sil baştan. 18. aydan sonra oturmak küçük gurmelerin en sevdiği eylem sayılmaz. Birçok anne bebeğinin peşinde kaşıkla gezerek beslemeye tam da bu aylarda başlar. Çünkü küçük gurmenin o sıkıcı mama sandalyesinde oturmaya hiç mi hiç niyeti yoktur! Eğer baştan sağlam bir yemek yeme alışkanlığı oturtmadıysanız emin olun işiniz bundan sonra kolaylaşmayacak. Bazı uzmanlara göre bebekleri bu şekilde beslemekte sakınca olmasa da bu aylar iki yaş sendromu başlamadan önce ipleri elinize almanız gereken aylar. Üstelik hiçbir şey sandığınız kadar zor değil, unutmayın kısa bir süre tutarlı davrandığınızda bebekler hemen her şeye alışabilir.

İnanması zor ama aslında bebeğiniz kendi kendini beslemeye çoktan hazır. Parmak yiyeceklere daha başlamadıysanız şimdi tam zamanı. Çiğneme ve yutma konusunda artık o bir usta, korkmanız gereken bir şey yok. Yeter ki parmak yiyeceklerin altın güvenlik kurallarına uyun.

Küçük gurmeniz bu dönemde 3 ana 2 ara öğün yiyebilir. Süt hala beslenmesinin önemli bir parçası. Ara öğün olarak süt verebilirsiniz. Hala anne sütü alıyorsa çok şanslısınız. İnek sütü ve devam sütleri de önemli birer protein ve kalsiyum kaynağı. Tabii unutmamakta fayda var, ne kadar çok süt içerse ana öğünlerde o kadar az iştahı olacaktır. Dengeyi bulmakta fayda var.

Bu arada aman ara öğünlere dikkat, bu dönemde ara öğün olarak abur cubur yiyen çocuklarda bu bir alışkanlık haline gelebiliyor. Unutmayın bebeğiniz dondurmayı her zaman bezelyeye tercih edecektir. Bir kereden bir şey olmaz demeyin, küçük gurme dondurma, çikolata, kurabiye gibi karşı koyulmaz tatlarla erken yaşta tanışırsa, artık brokolinin tadı ona çekici gelmeyecektir. Üstelik kalori ihtiyacını giderdiğinden, meyve sebzeden alacağı kaloriye de gerek kalmayacaktır. Bu yüzden bebeğinize hem lezzetli hem de sağlıklı ara öğünler hazırlamanız gerekli.

Çocukların yaşına, boyuna ve hareketliliğine göre günlük kalori ihtiyacı değişse de, uzmanlara göre bu dönemde ortalama olarak 1000-1400 kaloriye ihtiyacı olduğu belirtiliyor.

Buna göre küçük gurmeniz her gün:

400-500 ml süt (ya da muadili)
Bir porsiyon et veya baklagil
1 yumurta
1 ya da 2 porsiyon sebze
1-2 porsiyon meyve
1-2 porsiyon tam tahıllı besinler veya 3 dilim tam ekmek yiyebilir.

Uyarı
Her çocuk farklıdır. Bu menüler sadece yol gösterir niteliktedir. Çocuğunuza menü oluştururken doktorunuza danışınız.
Sen sadece aynasin...
_SoNBaHaR_ - avatarı
_SoNBaHaR_
VIP ButterfLy EffeCt
10 Kasım 2012       Mesaj #4
_SoNBaHaR_ - avatarı
VIP ButterfLy EffeCt
Zamanında doğan bir bebek 3-3,5 kg. ağırlığındadır. Doğumdan sonra ilk 3-4 gün bebek, doğum tartısının %6-10unu, yani 180-300 gr.ını kaybeder. Yaklaşık olarak yaşamın 10. gününde bebek doğum tartısına ulaşır. Bundan sonra bebeğin tartısı beslenmesiyle orantılı olarak düzenli olarak artar. Bu nedenle bebek belli aralıklarla tartılır ve boyu ölçülür
Yaşamın ilk 6 ayında bebek, günde 20-30 gr., haftada 150-250 gr., ayda 600-900 gr. bir artış gösterir. Beşinci ayda bebek doğum tartısının iki katına ulaşır. İkinci 6 ayda büyüme yavaşlar, günlük tartı artışı 15-20 gr., haftada 100-150 gr., ayda 400-600 gr.a düşer. Bir yaşındaki bir bebeğin tartısı, doğum tartısının 3 katına (9-10,5 kg.) ulaşır.Zamanında doğmuş bebeğin boyu 48-52 cmdir. İlk 3 ayda bebeğin boyu 10 cm. uzar, ikinci 3 ayda 7 cm , üçüncü 3 ayda 5 cm. dördüncü 3 ayda 3 cm. uzama gösterir. Bir yaşına gelmiş bir bebek doğum boyunun %50si oranında bir uzama göstererek 75 cmye ulaşır.



Aşağıdada bebeklerin 24 aya kadar olması gereken boy ve kilo değişimleri verilmiştir.




Boy Gelişimi:
Yeni doğan çocuğun ortalama boy uzunluğu 50 cmdir. Bu biraz eksik veya fazla olabilir. Kız çocukları biraz daha kısa doğabilirler. Süt çocuğu altıncı aya kadar ortalama ayda 2,5-3 cm, 6-12 aylar arasında ise ayda 1,5 cm uzar. Bir yılın sonuna doğru 75 cmlik bir boya sahip olur. Çocuk 2 yaşına geldiğinde boyu yaklaşık olarak 80 cm civarındadır. 2-6 yaşları arasında çocuk, süt çocukluk dönemini geride bırakmıştır. Büyümesi daha yavaş olur. Bu yaşlarda çocuk yılda 6-8 cm uzar. Boyu da ortalama 90-100 olmuştur. Önemli olan kilo ve boyun oranıdır.



Çocuğun Yaklaşık Olarak Olması Gereken Boy Değerleri



Erkek----- ---Ay-------- Kız
50 cm----- Doğum -----50 cm
60,5 cm---- 3. ay -----58,5 cm
66,5 cm ----6. ay-----64,5 cm
71 cm ------9. ay -----69,5 cm
74,7 cm ----12. ay ----73 cm
78 cm ------15. ay----76,5 cm
81,5 cm-- --18.ay ----79,5 cm
84 cm-------21.ay ----83 cm
86,5 cm-- ---24.ay----85,5 cm



Kilo Gelişimi:

Vücut ağırlığı bebeğin gelişip gelişmediğini gösteren önemli bir veridir. Annenin önce ve sonra iyi beslenememesi, sigara kullanması, Bebeğin kız olması ve ilk çocuk olması, doğumdaki kilosunun daha az olmasının sebeplerindendir. Yeni doğmuş bir bebeğin kilosu, yaklaşık olarak 2,5 ila 5 kilo arasında değişmekte beraber, ortalama 3-3,5 kilodur. Yeni doğan bebek ilk hafta su kaybı ve vücudundaki şişliklerin gitmesi nedeniyle 400-400 gr civarında kilo kaybına uğrar. 10 güne doğru eski kilosuna kavuşur. Yeni doğan bir bebeğin 6. Aya kadar ayda ortalama 600 gr aldığı söylense de, anne sütü ile beslenen bir bebeğin bundan daha fazla kilo aldığı görülmektedir. 6 aya kadar ayda 1-1,5 kilo artışı anne sütü ile beslenen bebeklerde görülebilir. Bebek ne kadar küçükse kilo alış oranı o kadar yüksektir. 6. Aydan sonra bu hızlı kilo artışı azalarak devam eder. 6-12.aylar arasında her ay 400-500 gr alması beklenir. Bebek 5. Ayda doğum ağırlığının iki katı, 1 yaşında 3 katı,2 yaşında dört katı bir ağırlık gösterir. Çocuk 2 yaşından buluğ dönemine kadar, her yıl 2,5 kilo alır.



Çocuğun Yaklaşık Olarak Olması Gereken Tartı Değerleri




Erkek ------------Ay------------ Kız
3.400 gr------ Doğum ---------3.250 gr
5.900 gr -------3. ay -----------5.400 gr
7.800 gr -------6. ay -----------7.400 gr
9.000 gr -------9. ay -----------8.600 gr
10.000 gr -----12. ay ----------9.600 gr
10.750 gr -----15. ay ----------10.400 gr
11.450 gr -----18. ay ----------11.000 gr
12.100 gr -----21. ay------- ---11.600 gr
12.650 gr -----24. ay ----------12.200 gr
..Aşk Hiç Biter mi?...
boritta - avatarı
boritta
Ziyaretçi
12 Kasım 2012       Mesaj #5
boritta - avatarı
Ziyaretçi
0-6 yaş arası çocuklarda yaşlara göre çocuk gelişimi açısından bir Çocuk Psikoloğunun makalesini buldum:

Çocuk gelişimi aşamalarında, kendinizi çocuğunuzla tıkanmış ve çaresiz hissettiğiniz anlar olabilir. Bu normal bir durumdur; ancak, bu durum içinden çıkamadığınız bir rutin halini aldıysa, burada biraz durup düşünmek faydalı olacaktır.

- Çocuğunuzla sürekli inatlaşıp bir güç savaşına giriyorsanız,
- Aile düzeniniz ve yaşayışınızı çocuğunuz şekillendiriyorsa,
- Belirgin net kurallarınız yok ise,
- Anne baba ortak hareket edemiyorsanız, bunlar bir problemin varlığını gösteriyor olabilir.

Önemli olan çocuğunuzun gelişimsel dönem ve özelliklerini tanıyıp ona göre davranabilmektir. Örneğin, çocuk gelişimi aşamalarından olan Özerklik Döneminde olan bir çocuğa katı kurallar koymak hiçbir işe yaramayacağı gibi olumsuz sonuçlar doğuracaktır. Ya da, çocuğun sosyal kuralları ve sınırları öğrenmesi gereken çocuk gelişimi döneminde, kurallardan yoksun kalması da çok yanlış olacaktır. Önemli olan, çocuğunuza doğru zamanda doğru yaklaşımı gösterebilmenizdir.

Genel hatlarıyla çocuk gelişimi dönemleri ve ihtiyaçları şunlardır:

0-18 Ay Çocuk Gelişimi

Temel güven dönemidir. Anne bebek arasındaki ilişki çok önemlidir.Anne ve bebek birbirini ne kadar anlayabiliyor? Bebeğin karnının aç olduğunu ya da altının kirli olduğunu anne anlayabiliyor mu? Genelde bir kaç aylıkken anneler, bebeklerinin neden ağladığını anlayıp ihtiyaçlarını giderebildikleri gibi bazı anneler bunu anlayamayabilirler. Önemli olan anne bebek iletişiminin doğru olarak sağlanabilmesidir. İlk iki ay bebeğin ihtiyaçlarının hemen giderilmesi güven duygusu için çok önemlidir. Ancak 3. ve 4. aydan sonra bebeğin ihtiyaçlarını kısa bir süre beklettikten sonra karşılamak daha sağlıklı olacaktır. Bebek bunla baş edebilmeli ve ihtiyaçlarının farkında olabilmelidir.

Kaynak ve Makale: Çocuk Gelişimi | Çocuk Gelişimi | 0-6 Yaş Çocuk Gelişimi Evreleri | 0-6 Yaş Çocuk Gel

Benzer Konular

6 Eylül 2010 / _Yağmur_ Sağlıklı Yaşam
12 Kasım 2012 / Misafir Cevaplanmış
16 Ekim 2011 / _Yağmur_ Sağlıklı Yaşam
17 Mayıs 2012 / Ziyaretçi Soru-Cevap