Arama

Bitkisel Kapsüller - Sayfa 4

Güncelleme: 26 Mart 2012 Gösterim: 13.006 Cevap: 48
biruni - avatarı
biruni
VIP Önce Sağlık
21 Şubat 2012       Mesaj #31
biruni - avatarı
VIP Önce Sağlık
Kelp Lecithin Kapsülü - B6 Kapsülü

Sponsorlu Bağlantılar
oksidanlar; hücrelerin çalışmasını engelleyebilir. çalışması engellenenler arasında karbonhidratları parçalayıp atıcı hücrelerin çalışmaması gelebilir.
acai berry; antioksidan özelliği ile zayıflamaya yardımcı olabilir.
amerika'da üretilip, yüksek miktarda antioksidan içeren bir gıda takviyesidir.
eğer zinde ve sağlıklı forma girmek istiyorsanız inanın bunu yapmanın yolu çok kolay.
1- tokluk hissinizi desteklemeye ,
2- bağırsak hareketlerinizi düzenlemeye,
3- vücudun yağ alımını azaltmaya yardımcı gıda takviyesidir.
acai ile 1 ay gibi kısa sürede fazla kilolarınızı verebilir, herkesi kendinize hayran bırakabilirsiniz.
klinik olarak amerika ve ab ülkelerinde bir çok başarısıyla adından söz ettirmiştir.
ve hepsinden önemlisi olan asıl sorunumuz kilo vermemize rağmen verdiğimiz kiloları geri alma probleminin yaşanmaması acai'yi tercih etme sebebinin başında yer almasını sağlamıştır.
acai berry'nin zengin besinsel bileşimi ve vücuda enerji verici özelliği olmasından brezilyalılar yorgunluklarını gidermek amacıyla gün içerisinde sıklıkla acai suyunu tercih etmektedirler.

Tiroit Yardımcı Gıda
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Düşüncene katılmam şart değil, düşünceni anlatman için savaşırım...
biruni - avatarı
biruni
VIP Önce Sağlık
22 Şubat 2012       Mesaj #32
biruni - avatarı
VIP Önce Sağlık
Korean Ginseng Kapsül - Panax

Sponsorlu Bağlantılar
kore devleti tekelinde olan bir çeşit ginseng türü bitkidir.
ginseng, uzak doğu tıbbında yaklaşık 2000 yıldır kullanılan önemli bir bitkidir.
bu ürün optimal ürünler (kan değerlerini olması gereken değerlere göre arttıran veya azaltan) arasında yer alır.

ginseng, bitkinin kök kısmının işlenmesi sonucu elde edilir. piyasada aktif olarak 3 tür ginseng kullanılmaktadır. kore, sibirya ve amerikan ginsengdir, ayrıca bu 3 ginseng türünün değişik oranlarda birleştirilmiş kombinasyonları da piyasada bulunmaktadır.

bu 3 tür ginseng arasında en yüksek performansa sahip.oran kore(korean) ginseng'idir. kore hükümetinin bu bitkiyi kendi tekelinde satması ve üretim maliyetinin yüksek olması nedeni ile bu ürünün hammadde maliyetleri diğerlerine göre daha yüksektir.
japonya'da yapılan klinik bir çalışmaya göre, aşırı dikkat ve stres altında çalışan kişilerin iş verimini arttırmak ve gün boyu daha canlı olmasını sağlamak amacı ile ginseng kullanılması önerilmiştir.

kullanım alanı:
günlük enerjinin artmasını sağlamaya destektir. beyine giden kan miktarını düzenleyerek adaptasyonu arttırır ve strese karşı vücudu koruyabilir. kan değerlerini normale indirgeyerek vücudun performansını arttırabilmektedir. zaman salmımlı olduğu için gün boyunca verimliliği yüksektir. yaşlanma etkilerini geciktirdiği, yaşam kalitesini ve süresini uzattığı yönünde çin'de yapılmış akademik çalışmalar vardır. bilinen en güçlü afrodizyaklardan biridir. sinir sistemi ve endokrin sistemini düzenlemektedir. kalp-damar sistemini düzenlemekte, akciğer ve kalbi korumaya yardımcıdır.

korean ginseng'in uzun bir süreden beri, özellikle erkeklerin üretkenliğini, erkeklik hormonunu (testosteron) ve sperm miktarını,cinsel gücünü ve dolaşım sistemlerini olumlu bir şekilde etkilediği de bilinmektedir.

ayrıca, erkeklerde aşırı strese ve yorgunluktan kaynaklanan cinsel performans düşüklüğünü de giderebilmektedir.
ilaç değil, gıda takviyesidir.


Kore Ginseng - Panax
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Düşüncene katılmam şart değil, düşünceni anlatman için savaşırım...
biruni - avatarı
biruni
VIP Önce Sağlık
23 Şubat 2012       Mesaj #33
biruni - avatarı
VIP Önce Sağlık
Lecithin Kapsülü

şifalı ürün ve yemek malzemesi olarak kullanılan drog.
ayrıca; vitamin power markası ile abd'den ithal edile gıda takviyesi kapsül ismi.
lecithin insan vücudundaki yaşayan her hücrenin ihtiyacı olan bir fosfolipidtir, besinlerin hücre içine giriş ve çıkışlarını ayarlayan hücre zan yapısının büyük kısmı lecithinden oluşur. lecithin beynin temel yapı taşlarından birisidir. beynin kuru ağırlığının %30'unu/aynı zamanda sinir sisteminin %12'sini oluşturur.kas dokusunda özellikle kalp kası dokusunda, endokrin salgı bezlerinde ve böbreklerde bulunan önemli bir yapı taşıdır diğer taraftan tüm karaciğer yağlarının %73'ünü kapsar lecitin,damarlarda birikmiş olan kolestrol plaketçiklerini küçük darçalara böler,böylece damar çeperindeki yağlanmaları önler.

bu besin damar sertliğine ve kardiyovasküler hastalıklara karşı vücudu korur. kanın vücutta daha rahat dolaşmasını sağlayarak plaketçiklerden ötürü oluşabilecek damar tıkanıkları riskini azaltır. ayrıca beyin fonksiyonlarının sağlıklı ve doğru çalışmasına yardımcı olduğu gibi tiyamin (bl) vitaminin karaciğerde ve a vitamininin bağırsaklarda emilmesini sağlar. vücut enerjisine katkıda bulunmasının yanısıra yaşlanma etkilerinin azaltılmasına,bağışıklık sistemi,rahatsızlıklarına, kronik yorgunluk sendromuna ve alkol yüzünden zarar gören karaciğer hücrelerinin onarımına yardımcı olur.

aslında lecithin,alkol veya başka bir nedenle meydana gelen karaciğer harabiyetlerinin süratle iyileşmesindeki en önemli etken maddedir. lecithin vücuttaki yağların taşınmasında önemli rol oynar.
hücrelerin kolestrol ve diğer yağları kanda kullanmalarını sağladığı gibi kolestrolden yapılan safra asidinin miktarımda arttırır.
lecithin, kolestrol ve diğer yağların suda dağılmasını ve vücuttan atılmasını da sağlar. böylece kandaki kolestrol miktarı düşürülmüş olur.lecithin kolestrol ve trigliserid problemi olan kişilerin kullanması gerekli olan doğal bir yağ asididir. bu özelliği sayesinde de hayati organların ve damarların yağlanmasını engeller. ayrıca lecithin fosfor bakımından da zengindir. kuvvet ve dinçlik vermek için demir,iyot ve kalsiyum ile birlikte çalışır.

kullanım alanları:
damar sertliği ve kalp-damar rahatsızlıklarına karşı vücudu korur. damar tıkanıklığı riskini azaltır. vücuttaki yağları eritme özelliği vardır. bu nedenle kilo vermeye yardımcıdır. vücuda giren yağları depolanmadan bloke eder. güçlü bir beyin destekleyicisidir. beyin fonksiyonlarının sağlıklı ve doğru çalışmasına yardımcıdır. hayati organların ve damarların yağlanmasını engeller. şeker hastalarının insülin ihtiyacını azaltır. sivilce, egzama, sedef gibi cilt hastalıklarının tedavisinde kıymetli bir maddedir. cilde sarı-kahverengi görünüm veren yağ depolarının ortadan kalkmasına yardımcı olur.

ilaç değil, gıda takviyesidir.


Lecithin Kapsülü
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Düşüncene katılmam şart değil, düşünceni anlatman için savaşırım...
biruni - avatarı
biruni
VIP Önce Sağlık
24 Şubat 2012       Mesaj #34
biruni - avatarı
VIP Önce Sağlık
Meg Epa - Balık Yağı Kapsülü

meg-epa, derin soğuk su balıklarından(kutup bölgesinde bulunan büyük balıklardan) elde edilen konsantre bir balık yağıdır.
bu balıkların sudaki planktonları(planktonlar; tam bir mineral ve vitamin deposudur. ayrıca vücut tarafından çok hızlı emilir ve kolay atılabilir.

suda bulunan tek veya çok hücreli besin maddeleridir.) yemesi ile vücutlarına aldıkları bu yağ asidi, besin takviyesi olarak vücudun dengelenmesine ve korunmasına yardımcı olur.
epa; kalp ve damar sistemimizin korunması için önemli bir bileşendir. kanın pıhtılaşmasını engeller ve kanın toksinlerden temizlenmesine yardımcı olur.kalp içerisinde hücre oluşumunu ve kalbin serbest radikallerden arındırılmasını sağlar. kanın daha düzenli ve temiz olmasını sağlayarak damar sertliğini ve damar tıkanıklıklarını azaltır. kan dolaşım sistemimizi düzenler ve korur.

dha; beynin gri maddesinin ve gözün temel yağ asididir. beyin gelişimi için zorunludur.hem çocuklar hem de erişkinlerdeki nörolojik kusurları hafifletebilir.

nörotransmitter üretimini ve beyine hücre iletimini sağlar.
beyin ve sinir sistemlerimizin(oss ve sss) gelişimi için önemli bir bileşendir. ala; vücut içerisinde bir kısmı ihtiyaca göre epa ve dha şekline dönüşür.
vitamin e; omega3 yağ asitlerinin emilmesine yardımcı olur.


beyin ve görsel aktivitelerin gelişmesi için önemlidir.
ms(multiple skleroz) ve lupus gibi otoimmum (organizmanın kendi yapılarına karşı oto antikorlarla saldırıya geçmesi) hastalıkları ile mücadele etmek için kullanılmaktadır.
omega-3,epa, dha tüketimi koroner kalp hastalığının tedavisinde etkindir. vitamin e yağı vücuttaki zararlı maddeleri etkisiz hale getirmektedir. ldl seviyesini düşürürken hdl seviyesini yükseltmektedir.kolestrolü düzenler.kanı inceltir ve damar içinde pıhtılaşmasını engeller. damar sertliği oluşumunu yavaşlatabilir.

bağışıklık sistemini güçlendirir ve cildi güzelleştirir.
yaşlılık etkilerini geciktirir. algılama yetisini güçlendirir.
pms (adet öncesi sendromu)'de başarılıdır.
ruhsal durumu düzenleyici özelliği de bulunmaktadır.
kan akışında oksijenin yayılmasını sağlamaktadır.
düşük cinsel fonksiyonların giderilmesinde kullanılır.
depresyon, alzheimer, parkinson ve konsantrasyon bozukluklarında, göğüs, kolon kanserine karşı koruyucu bir üründür.
beyin fonksiyonlarının daha rahat çalışmasını sağlar, beyin ve göz sağlığının korunmasına yardımcı olur.

ilaç değil, gıda takviyesidir.


Vitamin Power Meg Epa
Düşüncene katılmam şart değil, düşünceni anlatman için savaşırım...
biruni - avatarı
biruni
VIP Önce Sağlık
24 Şubat 2012       Mesaj #35
biruni - avatarı
VIP Önce Sağlık
Milk Thistle Kapsülü

deve dikeni'nin diğer isimleri : akkız, kasna, eşek dikeni, kenger otu, köygöçüren, köygöçerten diye bilinir.
bileşimi : silymarin, uçucu yağ, tyramin, flavonit, histamin, reçine, amine, albumin, agmatin, yağ.
alman tabipler birliği komisyonu tarafından 1986 yılında onaylanan milk thistle, alkol kullanımına bağlı siroz, alkol kaynaklı karaciğer yağlanmasında, karaciğer zehirlenmesinde, viral hepatitlerde ve ilaçların toksin etkisi görüldüğünde hem koruyucu olarak hem de tedaviye destekleyici olarak yaygın bir şekilde kullanılır.
milk thistle, özellikle de içerdiği ana madde olan silimarin, bilimsel çalışmalarda çok ayrıntılı olarak incelenmiştir. silmarin, bilinen en etkin karaciğer koruyucu maddelerdendir.
yapılan çalışmalarda, silimarinin ayrıca cilt hücrelerinin üreme hızını dengelediği görülmektedir. bu özelliği sayesinde sedef gibi bazı cilt sorunlarında da destekleyici olarak kullanılır.

kullanım alanları:
karaciğerde toksik maddelerin parçalanıp,atılacak hale gelmesine yardımcı olur. karaciğerin çalışmasını destekler ve bozuk karaciğerin yeniden oluşmasına yardımcı olur. hepatit, sarılık ve karaciğer iltihabı problemlerinde faydalı olabilir.
alkolün çok kullanılması sonucu gelişen siroza karşı etkilidir.
sigara içen kişiler için oldukça önemli bir gıda takviyesidir. böbreklerin daha iyi çalışmasına katkıda bulunarak, idrar yollarındaki problemlerin giderilmesinde olumlu katkılar sağlar.

dokuları korur ve iltihabı önleyicidir, iyi bir kan temizleyicidir. sedef, egzama gibi deri problemlerinde destekleyicidir. güçlü bir antioksidan olup, serbest radikallerin etkisini azaltabilmektedir.yağların yakımı için gerekli olan safrayı üretir. karaciğerin yağ infiltrasyonunu düzenler. safra kanatları iltihabı ve safra kanalları çevresindeki doku ve oluşumların iltihabı gibi birçok karaciğer hastalığı üzerinde pozitif etkisi vardır. silimarin karaciğeri korurken, aynı zamanda yeni karaciğer hücrelerinin oluşmasını ve onların zarar gören hücrelerinin yerini almasını sağlamaktadır.

ilaç değil, gıda takviyesidir.


Milk Thistle
Düşüncene katılmam şart değil, düşünceni anlatman için savaşırım...
biruni - avatarı
biruni
VIP Önce Sağlık
25 Şubat 2012       Mesaj #36
biruni - avatarı
VIP Önce Sağlık
MSM Glusocamine Chondroitin Kapsül

chondroitin sülfat (cs) kıkırdak, kemik ve tendonlar için en önemli maddelerden biridir. uzun süreli klinik araştırmalarda chondroitin sülfatın osteoartrit (artroz-kireçlenme) vakalarında hastalık seyrini ve eklem ağrısını azalttığı ve eklemleri güçlendirdiği bulunmuştur.
çalışmalar göstermiştir ki, kondroitin sülfat kemik sağlığına katkıda bulunmaktadır. çünkü kemiklerde bulunan gagların büyük çoğunluğu kondroitin sülfattan oluşmaktadırlar. pek çok double-blind araştırma (ne deneğin nede araştırıcının neyin tedavi edilmeye çalışıldığını bilmediği bir klinik araştırma tipi)
chondroitinin osteoartritin semptomlarını azaltıcı, ilerleyişini yavaşlatıcı veya tersine çevirici etkisinin olduğunu göstermiştir.
chondroitin ve benzeri bileşikler kan damarlarının ve idrar kesesinin yapısında da mevcup olup, anormal kan ve idrar akışının önenmesine yardımcı olmaktadırlar. chondroitinin kan damarlarındaki bir rolü de aşırı kan pıhtılaşmasının önlemesidir. ek olarak kondroitin kan kolesterol seviyesini de düşürebilmektedir. yine araştırmalar bu maddenin damar sertliğinin ve kalp krizinin (damar sertliği olan kişilerde) önlenmesine yardımcı olduğunu da göstermektedir
chondroitin sülfat, sülfür (kükürt) bakımından da zengindir ve bu da glukosamin ile ilgilidir. gaglar vücudun oksalatı (oksalik asitin tuzu; böbrek taşları ile ilgili bir madde) nasıl işlemden geçireceği üzerine etkilidir. geçmişinde böbrek taşları ile sorunu olan 40 kişi üzerine yapılan bir araştırmada günde 2 kere 30 mg gag alımının üriner oksalat ifrazatını (salgısını) 15 gün içerisinde düşürdüğü görülmüştür. vücudun kendisi de chondroitin sülfat yaptığından dolayı, sağlıklı insanlarda eksikliği pek görülmez. fakat osteoartritten ve artritin diğer formlarından etkilenen kişilerde eklem kıkırdaklarında chondroitin sülfat miktarı düşebilmektedir.

chondroitin sülfat kıkırdakların su ve besinleri tutması ve diğer moleküllerin kıkırdağa doğru hareketinin (kıkırdağa kan akışı olmadığı için önemli bir özellik) temel unsurudur. dejeneratif eklem hastalığında -kireçlenme kıkırdak aşındığı için kondroitin sülfat kaybı vardır.
yapılan araştırmalar, glukosamin ve chondroitin sülfatın ayrı ayrı artrit (kireçlenme) semptomlarını azalttığını ortaya koymuştur.
buna göre glukosamin sülfat ağrıyı azaltırken, kondroitin sülfat hastalığın ilerlemesini yavaşlatmaktadır.


Glukosamin ve Kondroitin (Glucosamine & Chondroitin); yeni bir kıkırdak koruyucu doğal formülasyondur. Glukosamin ve kondroitin vücudumuzdaki bağ dokularının iki temel yapı taşı olup, eklemlerimizin vazgeçilmez elemanlarıdır. İçindeki bileşiklerin osteoartrit (Artroz; Dejeneratif eklem hastalığı-kireçlenme) etkilerini azalttığı ve kıkırdak yapısını güçlendirdiği çeşitli çalışmalarla gösterilmiştir.
Glukosamin (Glucosamine Sulfate); çeşitli formlarda kullanıma hazır bir ek gıdadır. Molekül yapısı basittir. En yaygın formları; glukosamin sülfat (glucosamine sulfate), glukosamin hidroklorid (glucosamine hydrochloride) ve N-Asetil-Glukosamin (N-acetyl-glucosamine: NAG) dir. Glukosamin sülfat (GS) formu osteoartrit (kireçlenme) (OA) için üzerinde en çok klinik araştırma yapılan ve OA için faydalı etkisi kanıtlanan tek formdur. Bu nedenle OA tedevisi için tercih edilen form da bu formdur. Glukosamin, kıkırdaklarda bulunan ve glikosaminoglikon’ lar (glycosaminoglycans-GAG) olarak bilinen özel moleküllerin üretiminde vücudumuzun gereksinim duyduğu bir maddedir. Günlük yiyeceklerimizde önemli miktarda bulunmaz. Bu yüzden ek gıda olarak karides ve istiridye gibi kabuklu deniz ürünlerinin kabuklarından üretilir. Glukosamin Sülfat (GS), sodyum klorür (NaCl) ve potasyum klorür (KCl) olrak bilinen iki mineral tuzundan birisi ile stabilize edilir (Referans1-2). Her ikisi de GS’ yi stabilize etmek (kararlı hale getirmek) için etkili olmasına rağmen, KCl’ nin stabilizitör olarak kullanımı daha yaygındır (Glukosamin potasyum sülfat). Bunun nedeni günlük yiyecek kültürümüzde NaCl’ nin (Sofra tuzu) yeterince zaten alınması, fakat KCl’ nin yeterli miktarda alınmamasıdır. Glukosamin (GS) tırnak, tendon (kasların kemiklere yapışmasını sağlayan yapılar), deri, göz, kemik ve ligament (Bağ; kemikleri ve başka organları birbirine rapteden bağ) oluşumunda önemli rol oynar. Glukosamin’ in eklemlerdeki en önemli fizyolojik fonksiyonu kıkırdak bileşiklerinin oluşumunu sağlamak, bunun yanında da kıkırdağa sülfür (kükürt) girişini sağlamaktır. Özet olarak kıkırdağın sadece oluşumunda değil beslenmesinde de önemli bir rol oynar. Son 10 yıldaki çalışmalar Glukosamin Sülfat’ ın osteoartrit (Artroz-Kireçlenme) semptomlarını azaltmada çok etkili olduğunu göstermiştir. Çalışmalarda glukosamin sülfat, ağrı ve iltihap gidermede standart ağrıkesiciler ve plasebolardan daha iyi sonuç vermiştir (Referans3-4-5-6-7-8-9-10-11-12).
Kondroitin Sülfat (Chondroitin Sodium Sulfate); glikosaminoglikon’ lar (GAG) denen molekül zincirlerinden oluşur. En önemli gıdasal kaynağı hayvansal kıkırdaktır (Sığır, inek gibi).Kondroitin sülfat (CS) kıkırdak, kemik ve tendonlar için en önemli maddelerden biridir. Uzun süreli klinik araştırmalarda kondroitin sülfatın osteoartrit (artroz-kireçlenme) vakalarında hastalık seyrini ve eklem ağrısını azalttığı ve eklemleri güçlendirdiği bulunmuştur. Çalışmalar göstermiştir ki, kondroitin sülfat kemik sağlığına katkıda bulunmaktadır. Çünkü kemiklerde bulunan GAG’ ların büyük çoğunluğu kondroitin sülfat’ tan oluşmaktadırlar (Referans13). Pek çok double-blind araştırma (Ne deneğin nede araştırıcının neyin tedavi edilmeye çalışıldığını bilmediği bir klinik araştırma tipi) (Referans14-15-16-17-18-19-20-21) kondroitin’ in osteoartrit’ in semptomlarını azaltıcı, ilerleyişini yavaşlatıcı veya tersine çevirici etkisinin olduğunu göstermiştir (Referans22). Kondroitin ve benzeri bileşikler kan damarlarının ve idrar kesesinin yapısında da mevcup olup, anormal kan ve idrar akışının önenmesine yardımcı olmaktadırlar. Kondroitin’ in kan damarlarındaki bir rolü de aşırı kan pıhtılaşmasının önlemesidir. Ek olarak kondroitin kan kolesterol seviyesini de düşürebilmektedir (Referans23). Yine araştırmalar bu maddenin damar sertliğinin ve kalp krizinin (Damar sertliği olan kişilerde) önlenmesine yardımcı olduğunu da göstermektedir (Referans24-25-26). Kondroitin sülfat, sülfür (kükürt) bakımından da zengindir ve bu da glukosamin ile ilgilidir. GAG’ lar vücudun oksalat’ ı (Oksalik asitin tuzu; böbrek taşları ile ilgili bir madde) nasıl işlemden geçireceği üzerine etkilidir. Geçmişinde böbrek taşları ile sorunu olan 40 kişi üzerine yapılan bir araştırmada günde 2 kere 30 mg GAG alımının üriner oksalat ifrazatını (salgısını) 15 gün içerisinde düşürdüğü görülmüştür (Referans27-28). Vücudun kendisi de kondroitin sülfat yaptığından dolayı, sağlıklı insanlarda eksikliği pek görülmez. Fakat osteoartrit’ ten ve artrit’ in diğer formlarından etkilenen kişilerde eklem kıkırdaklarında kondroitin sülfat miktarı düşebilmektedir. Kondroitin sülfat kıkırdakların su ve besinleri tutması ve diğer moleküllerin kıkırdağa doğru hareketinin (Kıkırdağa kan akışı olmadığı için önemli bir özellik) temel unsurudur. Dejeneratif eklem hastalığında (Osteoartrit-Artroz-Kireçlenme), kıkırdak aşındığı için kondroitin sülfat kaybı vardır.
Yapılan araştırmalar, glukosamin ve kondroitin sülfatın ayrı ayrı artrit (kireçlenme) semptomlarını azalttığını ortaya koymuştur. Buna göre glukosamin sülfat ağrıyı azaltırken, kondroitin sülfat hastalığın ilerlemesini yavaşlatmaktadır. Glukosamine sülfat GAG sentezini artırırken, kondroitin sülfat kıkırdağı bozan enzimleri engellemektedir. Bu iki kıkırdak koruyucu ajan (etkili madde), farklı etki mekanizmaları olduğu için birbirlerini tamamlamaktadırlar.
UYARILAR: Kabuklu deniz ürünlerine karşı (istiridye ve istakoz gibi) allerjisi olanlar, bu ürünü kullanmamalıdırlar.
yemeklerle beraber veya aç karına günde 2 tablet, bir bardak su veya diğer içeceklerle beraber faydalı etkileri genellikle 3-8 haftalık bir kullanımdan sonra kendini göstermektedir. Bununla beraber osteoartrit tedavisinde 3 yıllık veya sürekli kullanım önerilmektedir. Normal dozajda bilinen herhangi bir yan etkisi yoktur.
Diğer Doğal Ürünlerl bozukluğu mevcuttur. Özellilkle diz eklemlerinde hareketler ağırlaşır ve her harekette kıtırtı şeklinde sesler duyulur. Hareketli yaşantısı olanlarda kireçlenme ihtimali olması daha azdır. Osteoartrit, eklem kıkırdağının ve bunun altındaki kemiğin bozulmasıyla gelişen müzmin bir hastalıktır. Hastalığın oluşum biçimi bilinmemektedir. Osteoartrit 70 yaşın üstündeki insanların % 85’ inde bulunur. 45 yaşın altında erkeklerde, 45 yaşın üstünde ise kadınlarda daha sık görülmektedir. Henüz kesin olarak bilinmeyen bir mekanizma ile eklemlerdeki kıkırdak dokusu bozulmakta, parçalanmakta ve eklem kıkırdağı altındaki kemik adeta eklem boşluğuna bakar bir hal almaktadır. Kemiğin bu bölgesinde de, anormal olarak çıkıntılar biçiminde yeni kemik dokusu yapılmaktadır. Hastalığın başlıca 2 tipi vardır. “Primer osteoartrit" denilen tipte, olayı yaratan etken bilinmemektedir. Hastalığın bu tipinde daha çok parmaklardaki eklemlerin, diz, kalça, omur eklemlerinin bozulduğu görülür. “Sekonder osteoartrit" denilen tipte ise hastalığı yaratan bir yada birkaç neden vardır. Örneğin eklemlerde gelişen mikrobik bir iltihap, eklemleri de içeren kemik kırıkları, eklemlere aşırı ve sürekli yük binmesi, şişmanlar, pnömatik makinesi işçileri, hamallarda olduğu gibi hiperparatiroidizm (Parat hormon fazlalığı) sekonder osteoporoz yaratan etkenlerdendir. Sekonder osteoartrit herhangi bir eklemi tutabilir. Hastalığın en önemli belirtisi, etkilenmiş olan eklem yada eklemlerin özellikle hareket sırasında ağrımasıdır. Bu eklemlerde sabahları sertlik vardır. Fakat biraz hareketle bu sertlik kaybolur. Oysa romatoid artit’ te eklemlerde görülen sabah sertliğinin kaybolması için bir yada birkaç saat gereklidir. Osteoartrit’ te eklem ağrısı o eklemin yada eklemlerin hareket ettirilmeleriyle artar. Bu ağrı dinlenmeyle kaybolur. Hastalığın bir başka özelliği de parmaklarda “Heberden nodülleri" ve "Bouchard nodülleri" denilen kemik çıkıntılarının gelişmesidir. Heberden nodülleri daha çok kadınlarda görülür ve bunların ortaya çıkışının kalıtımla ilgili olduğu görüşü destek görmektedir. Osteoartrit’ te eklemlerdeki bozukluklar, o eklemlerde önemli hareket kayıplarına neden olabilmektedir. Fakat bu hastalıkta, bozulmuş olan eklemi oluşturan kemiklerin birbirine yapışması (Ankiloz) gibi bir durum ortaya çıkmamaktadır. Ancak etkilenmiş olan eklemlerde eklem aralığı daralmaktadır. Diz ve özellikle kalça ekleminin hastalanması halinde yürümede güçlüklerle karşılaşılmaktadır.






Referanslar:
1. Drovanti A, Bignamini AA, Rovati AL. Therapeutic activity of oral glucosamine sulfate in osteoarthritis: a placebo­controlled double­blind investigation. Clin Ther 1980;3:260–72.
2. Vaz AL. Doubleblind clinical evaluation of the relative efficacy of ibuprofen and glucosamine sulphate in the management of osteoarthritis of the knee in outpatients. Curr Med Res Opin 1982;8:145–9.
3. Russell AI, McCarty MF. Glucosamine in osteoarthritis. Lancet 1999;354:1641; discussion 1641–2 [letters].
4. Rovati LC, Annefeld M, Giacovelli G, et al. Glucosamine in osteoarthritis. Lancet 1999;354:1640; d10. Reginster JY, Deroisy R, Rovati L, et al. Long-term effects of glucosamine sulphate on osteoarthritis progression: a randomised, placebo-controlled clinical trial. Lancet 2001;357:251–6. discussion 1641–2.
5. Tapadinhas MJ, Rivera IC, Bignamini AA. Oral glucoseamine sulfate in the management of arthrosis: report on a multi-centre open investigation in Portugal. Pharmatherapeutica 1982;3:157–68.
6. D’Ambrosio E, Casa B, Bompani G, et al. Glucosamine sulphate: a controlled clinical investigation in arthrosis. Pharmatherapeutica 1981;2Msn Note:5048.
7. Crolle G, DiEste E. Glucosamine sulfate for the management of arthrosis. Curr Ther Res 1980;7:104–9.
8. Qiu GX, Gao SN, Giacovelli G, et al. Efficacy and safety of glucosamine sulfate versus ibuprofen in patients with knee osteoarthritis. Arzneimittelforschung 1998;48:469–74.
9. Reichelt A, Förster KK, Fischer M, et al. Efficacy and safety of intramuscular glucosamine sulfate in osteoarthritis of the knee. Arzneimittelforschung 1994;44:75–80.
10. Drovanti A, Bignamini AA, Rovati AL. Therapeutic activity of oral glucosamine sulfate in osteoarthritis: a placebocontrolled doubleblind investigation. Clin Ther 1980;3(4):260–72.
11. Vaz AL. Double-blind clinical evaluation of the relative efficacy of ibuprofen and glucosamine sulphate in the management of osteoarthritis of the knee in outpatients. Curr Med Res Opin 1982;8(3):145–9.
12. Pujalte JM, Llavore EP, Ylescupidez FR. Double-blind clinical evaluation of oral glucosamine sulphate in the basic treatment of osteoarthrosis. Curr Med Res Opin 1980;7(2):110–4.
13. Moss M, Kruger GO, Reynolds DC. The effect of chondroitin sulfate on bone healing. Oral Surg Oral Med Oral Pathol 1965;20:795–801.
14. Rovetta G. Galactosaminoglycuronoglycan sulfate (Matrix) in therapy of tibiofibular osteoarthritis of the knee. Drugs Exptl Clin Res 1991;17:53–7.
15. Mazieres B, Loyau G, Menkes CJ, et al. Le chondroitine sulfate dans le traitement de la gonarthrose et de la coxarthrose. Rev Rhum Mal Steoartic 1992;59:466–72 [in French].
16. Uebelhart D, Chantraine A. Efficacité clinique du sulfate de chondroitine dans la gonarthrose: étude randomisée en doublée-insu versus placébo. Rev Rhum 1994;10:692 [in French]
17. Morreale P, Manopulo P, Galati M, et al. Comparison of the anti-inflammatory efficacy of chondroitin sulfate and diclofenac sodium in patients with knee osteoarthritis. J Rheumatol 1996;23:1385–91.
18. Bourgeois P, Chales G, Dehais J, et al. Efficacy and tolerability of chondroitin sulfate 1200 mg/day vs chondroitin sulfate 3 x 400 mg/day vs placebo. Osteoarthritis Cartilage 1998;6(Supplement A):25–30.
19. Verbruggen G, Goemaere S, Veys EM. Chondroitin sulfate: S/DMOAD (structure/disease modifying anti-osteoarthritis drug) in the treatment of finder joint OA. Osteoarthritis Cartilage 1998;6(Supplement A):37–8.
20. Bucsi L, Poór G. Efficacy and tolerability of oral chondroitin sulfate as a symptomatic slow-acting drug for osteoarthritis (SYSADOA) in the treatment of knee osteoarthritis. Osteoarthritis Cartilage 1998;6(Supplement A):31–6.
21. Uebelhart D, Thonar EJ-MA, Delmas PD, et al. Effects of oral chondroitin sulfate on the progression of knee osteoarthritis: a pilot study. Osteoarthritis Cartilage 1998;6(Supplement A):39–46.
22. Kerzberg EM, Roldan EJA, Castelli G, Huberman ED. Combination of glycosaminoglycans and acetylsalicylic acid in knee osteoarthritis. Scand J Rheumatol 1987;16:377–380.
23. Izuka K, Murata K, Nakazawa K, et al. Effects of chondroitin sulfates on serum lipids and hexosamines in atherosclerotic patients: with special reference to thrombus formation time. Jpn Heart J 1968;9:453–60.
24. Morrison LM, Bajwa GS, Alfin-Slater RB, Ershoff BH. Prevention of vascular lesions by chondroitin sulfate A in the coronary artery and aorta of rats induced by a hypervitaminosis D, cholesterol-containing diet. Atherosclerosis 1972;16:105–18.
25. Morrison LM, Branwood AW, Ershoff BH, et al. The prevention of coronary arteriosclerotic heart disease with chondroitin sulfate A: preliminary report. Exp Med Surg 1969;27:278–89.
26. Morrison LM, Enrick NL. Coronary heart disease: Reduction of death rate by chondroitin sulfate A. Angiology 1973;24:269–82.
27. Baggio B, Gambaro G, Marchini F, et al. Correction of erythrocyte abnormalities in idiopathic calcium-oxalate nephrolithiasis and reduction of urinary oxalate by oral glycosaminoglycans. Lancet 1991;338:403–5.
28. Cao LC, Boevé ER, de Bruihn WC, et al. Glycosaminoglycans and semisynthetic sulfated polysaccharides: an overview of their potential application in treatment of patients with urolithiasis. Urology 1997;50:173–83 [review].
29. Ronca F, Palmieri L, Panicucci P, Ronca G. Anti-inflammatory activity of chondroitin sulfate. Osteoarthritis Cartilage 1998;6(Supplement A):14–21.

osteoartrit artroz yaşlılık romatizma eklem mafsal kireçlenme kıkırdak kemik diz bel boyun ağrı ihtiyar ihtiyarlık damar sertlik kalp kriz kolesterol


Vitamin Power MSM Kapsül
Düşüncene katılmam şart değil, düşünceni anlatman için savaşırım...
biruni - avatarı
biruni
VIP Önce Sağlık
25 Şubat 2012       Mesaj #37
biruni - avatarı
VIP Önce Sağlık
Mulit Vitamin Kapsülü
günlük hayatta lazım olan vitaminler takviyesi, amerika'dan ithal edilen gıda takviyesi kapsül markası.
günümüzün modern dünyası fiziksel ve ruhsal stres, kirlenme,uzun çalışma saatleri egzersiz yapamama ve düzensiz beslenme gibi etkenlerin domine ettiği bir hayat tarzı sürmeye mecbur bırakıyor. çoğumuz bu günlük tempoda, normal besin standartlarının üstünde bir besinsel katkıya ihtiyaç duyuyoruz.
multi-vit iron vücudumuzun ihtiyaç duyduğu vitaminleri içerir. içeriğindeki güçlü antioksidanlar ve b grubu vitaminlerinde yüksek dozda içerdiğinden modern hayatın sağlığımızı tehdit eden ve yaşlanmayı hızlandıran faktörlerin etkisini azaltır.

a vitamini
göz problemlerini önlemeye yardımcı olabilmektedir. bağışıklık sistemini kuvvetlendirerek cilt sorunlarını engeller.ayrıca sindirim sisteminde oluşan ülseri tedavi eder. soğuk algınlığına ve böbreklerde, mesanede, akciğerde ve mukus zarlarında enfeksiyonlara karşı vücudu korur.

a vitamini dokuların bakım ve onarımı, yeni hücrelerin gelişmesi,kemiklerin ve dişlerin oluşumu için de önemlidir.antioksidant olarak, faaliyet yaparak hücreleri kansere ve diğer hastalıklara karşı korur, yaşlanma sürecini yavaşlatır, yağ depolanmasına yardımcı olur.
a vitamininin vücut açısından diğer bir önemi, proteinlerin a vitamini olmadan kullanılmamasıdır. a vitamini eksikliğinde derinin pullanması,akne gibi cilt sorunları, kornea ile ilgili sorunlar ve körlük görülebilir. ayrıca a vitamini eksikliğinde vücut enfeksiyonlara daha açık bir hale gelir.

not:
2 yaş altında kullanılması tavsiye edilmez.

kullanım alanları:
göz problemleri,
alkol tüketimi sonucu oluşan a vitamini eksikliğinden kaynaklı gece körlüğü,
bağışıklık sistemini kuvvetlendirir.
soğuk algınlığı sorunlarının hafifletilmesinde yardımcıdır.
kemiklerimizi korumada, kalsiyum etkisinin arttırılmasında kullanılır.
cilt sağlığında olumlu etkileri vardır.
saçların sağlıklı olmasına, canlanmasına ayrıca; cilt, tırnak sağlığında da etkilidir. zihinsel, sinirsel tüm şikayetlerde destekleyici bir üründür.
antioksidan özelliğinden dolayı toksin atıcı özelliği vardır.
içinde bulunan folic asitin kan yapıcı özelliği vardır.

gıda takviyesidir. ilaç değildir.




Multi Vitaminler
Düşüncene katılmam şart değil, düşünceni anlatman için savaşırım...
biruni - avatarı
biruni
VIP Önce Sağlık
27 Şubat 2012       Mesaj #38
biruni - avatarı
VIP Önce Sağlık
Natural Flaxseed Oil Kapsül - Keten Tohumu Yağı Kapsülü

"yoğurt tozu" lakaplı drog. dünyada flaxseed diye tanınır.
ayrıca; vitamin power markası ile abd'den ithal edilen fda onaylı gıda takviyesi ismi.
keten tohumu, içerisinde omega 3-6-9 yağ asitlerini içermektedir ve sağlık için olumlu etkileri de bu yağ asitlerinden kaynaklanmaktadır.

omega 3,6,9 tüm tıp dünyası tarafından kabul edilen bir gerçektir.

kişinin enerji seviyesini olduğu kadar konsantrasyon yeteneğini de arttıran bu yağ asitlerinin bilinmesi gereken en önemli özelliği ise, vücudumuz tarfından üretilmemesidir. bu nedenle dışarıdan alınması gerekir.

dolayısıyla bu da keten tohumunun önemini daha da arttırmaktdır, çünkü omega 3 yağ asitlerinin en iyi doğal besin kaynaklarından biri de keten tohumudur.

keten tohumundan elde edilen yağda %50 oranında vücudumuz için gerekli olan bu yağ asitleri bulunmaktadır.

omega-3 serisinin en önemli temel yağ asiti "alfa linolenic acid"dir.bu da en yoğun olarak yine keten tohumu yağında bulunur.

keten tohumunun içerdiği omega 3-6-9 vücut sıcaklığının korunması, sinir kılıflarının yapılması,dokuların korunması ve enerji üretimi için hayati önem taşı maktadır.
yağ asitleri;kan damarlarının genişlemesi, kolestrol metabolizması ve diğer kritik biokimyasal fonksiyonlar dahil çeşitli vücut prosesleri gerekli olan prostaglandinlerin üretimi için de çok önemlidir.

prostaglandinler hormon benzeri maddeler olup bağışıklık sistemi, üreme,kalp damar ve sinir sistemi gibi fonksiyonların düzenlenmesine yardım ederler.

çeşitli bilimsel araştırmalar göstermiştir ki omega-3 yağ kaynaklarının tüketimi koroner kalp hastalığını ve ouna bağlı ölüm riskini büyük ölçüde azaltmaktadır.

keten tohumu, omega-3 serisi temel yağ asitlerinden ala' nın (alfa linolenik acid) en önemli kaynaklarındandır.

ala; epa ve üç seri prostağlandinlerin prekürsörüdür.
birçok çalışma göstermiştir ki yağ asitleri kötü kolestrolü (ldl) ve kandaki trigliseridleri düşürmeye yardımcı olmaktadır.

ayni zamanda kalp krizine veya tramboza neden olabilen damarlardaki pıhtılaşmayı önlemeye de yardım etmektedir.

keten tohumu yağı menopoz ile ilgili bazı semptomlara (sıcak basması,vajina kuruluğundan dolayı oluşan enfeksiyonlarda) ve pms'ye iyi gelmektedir.
içerdiği iltihap giderici ajanlar romotoid-artrit,sedef alerjiler ve yangılı hastalıklarda iyileştirici etkiye sahiptirler.

mide mukozası iltihabı ve ülseratif kolitlerde faydalı olabilir.içeriğindeki lignan, anti-kanser özellikli bîr madde olup öncelikle göğüs ,kolon ve prostat kanserine karşı koruyucu, kanserli hücrelerin büyüme hızını yavaşlatıcı ve bağırsak sistemini güçlendiricidir.

ilaç değil, gıda takviyesidir.

Vitamin Power Natural Flaxseed Oil - Keten Tohumu Yağı Kapsülü
Düşüncene katılmam şart değil, düşünceni anlatman için savaşırım...
biruni - avatarı
biruni
VIP Önce Sağlık
27 Şubat 2012       Mesaj #39
biruni - avatarı
VIP Önce Sağlık
Niacin Kapsül
b 3 vitaminin diğer adı.
birde, vitamin power tarafından amerika'dan ithal edilen gıda takviyesi kapsul.
b3 vitamini niasin, niasinamid olarak da adlandırılan bu vitamin nişastalı ve şekerli maddelerin sindirimi için gerekli olan hidroklorik asit üretimini arttırır. niasin düzeyinin insülin, östrojen, progestron ve testosteron gibi cinsiyet hormonlarının sentezi için hayati rol oynadığı yapılan klinik çalışmalarla desteklenmektedir. son zamanlarda kolestrolünü ve trig iseridini yan etki olmadan emniyetle düşürebildiği için doktorlar tarafından bu amaçla sıklıkla kullanılmaktadır. b3 vitamini, kan dolaşımını düzenler, sağlıklı bir deri ve santral sinir sisteminin çalışmasına yardımcı olur.beyin ve hafızanın ileri fonksiyonlarını denetlemesinden dolayı şizofreni, pellegra ve diğer zihinsel hastalıklarda tedavi edici rol oynar.(pellegra;b3 vitamini eksikliğinde ortaya çıkan tehlikeli hastalıklardan biridir.derinin açık bölümlerinde kızıl lekeler belirir.ishal gibi sindirim problemleri ve unutkanlık bunama gibi sinir sistemi belirtileriyle seyreder ve ölümle sonuçlanır.)
kullanım alanı:
insan vücudu için hayati rol oynar, hücrelerin oksijeni kullanabilmeleri için gereklidir.
glukoz denilen karbonhidrat ve glukozdan enerji üretilmesinde anahtar görevi vardır.
yağ asitlerinin sentezinde etkilidir. kan dolaşımına etkisi vardır.
hormon üretimine katılır (östrojen, progestron, testesteron gibi cinsiyet ve tiroid hormonları, kortizon, insülin gibi).
beyin ve sinir sisteminin sağlıklı çalışmasına etkilidir.
deri ile dil ve sindirim sisteminin sağlığına etkilidir.
midede, sindirimin temel taşları olan asitlerin üretimini sağlar.
ilaç ve zararlı maddelerin etkisiz hale gelmesini sağlar.
depresyon, şizofreni, yaşlılık ve ilaç kullanımına bağlı,bazı ruhsal hastalıkların tedavisinde kullanılır.
atar damarların açılarak, dolaşımın düzenlenmesini sağlar (bacak krampları,kulak çınlaması,baş dönmesi,migren tipi baş ağrısı).

İlaç Değildir, Besin Takviyesidir.


Niacin
Düşüncene katılmam şart değil, düşünceni anlatman için savaşırım...
biruni - avatarı
biruni
VIP Önce Sağlık
28 Şubat 2012       Mesaj #40
biruni - avatarı
VIP Önce Sağlık
Nutra Chrom Kapülü

krom, insan organizmasında karbonhidrat metabolizması için önemlidir. kolestrol, yağ ve protein sentezi için hayati bir mineral olan krom, kan şekeri düzeyinin sabit kalmasını sağlar. damar sertliğine karşı krom koruyucudur.

krom- diyabet ilişkisi;
diyabet üzerine yapılan klinik çalışmalar, krom desteği uygulanan diyetin, açlık kan glikoz düzeylerini düşürdüğünü, glikoz toleransını arttırdığını, insülin düzeylerini azaltıcını ve total kolestrol ile trigliserid düzeylerini düşürürken hdl kolestrol düzeylerini arttırdığı göstermiştir.
krom-obezite ilişkisi;
kilo vermeyi güçlendirmenin ana hedeflerinden biri, vücuttaki hücrelerin insüline karşı olan duyarlılıklarının arttırılmasıdır. insülin, uygun kan şekeri düzeyinin korunmasında ve termojenezin sağlanmasında kritik bir rol oynar.

ayrıca, vücudun insüline karşı duyarlılığını arttırmada kilit bir rolü vardır. krom olmadan, insülinin işlevi kısıtlanır, kan şekeri düzeyi yükselir ve termojenez (yağ yakıcı etki) baskılanır.

krom, son zamanlarda kilo vermeye yardımcı olarak oldukça dikkat toplamıştır.
bu eser minerali beslenmedeki önemi 1957 yılında kan şekeri düzeyinin korunmasında temel olduğu saptanana dek bilinmiyordu.

her ne kadar krom için belirli bir önerilen günlük besin alım miktarı (rda) bulunmasa da günlük yaklaşık 200 mg kroma ihtiyaç duyarız. insülin duyarlılığının artırılması, kilo vermede önemli bir hedef olduğundan bu araştırmalar, kilo vermeye çalışan kişilerde, krom takviyesinin oldukça faydalı olduğunu ortaya çıkarmıştır. aslında krom takviyesi, muhtemelen insülin duyarlılığını arttırarak yağsız vücut kütlesi oranını arttırıp kilo kaybı sağlamaktadır.

İlaç Değil, Besin Takviyesidir.

Vitamin Power Nutra Chrom
Düşüncene katılmam şart değil, düşünceni anlatman için savaşırım...

Benzer Konular

17 Kasım 2009 / ahmetseydi Sağlıklı Yaşam
25 Kasım 2012 / buz perisi Botanik
27 Mayıs 2013 / Misafir Parapsikoloji