Arama

Aşkın Fiziksel ve Psikolojik Faydaları

Güncelleme: 13 Temmuz 2011 Gösterim: 6.931 Cevap: 1
volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
11 Şubat 2010       Mesaj #1
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
Aşk herkese göre değişen kavram; kimine göre süresi, kimine göre şekli önemli. Bazılarına göre aşkın organı kalp, kimine göre ise beyin.

Sponsorlu Bağlantılar
Aşk herkese göre değişen kavram; kimine göre süresi, kimine göre şekli önemli. Bazılarına göre aşkın organı kalp, kimine göre ise beyin. “Aşk olmazsa meşk olsun” diyen de var, aşkın platoniğini seçen de.

Peki bu aşk denilen şey nedir?

Bilim adamlarına göre beyin aktivitesi. Beyinde artan hormanlarla duygu değişimleri; dopamin, norepinefrin, feniletilamin gibi çeşitli beyin içindeki hormanların aktivasyonları.

Aşk sadece bir duygu mudur? Gösterilebilir mi?

Aşık bireylerin beyin MR görüntüleri incelendiğinde özellikle dopamin içeren bölgelerin, yani beyin sağ bölgesinin yoğun bir biçimde aktivitesinin arttığı gözleniyor. Dopamin vücuda enerji veriyor, iştahı azaltıyor, ilgiyi artırıyor, uykusuzluk, sürekli karşı tarafa odaklanma, onu düşünmeyi sağlıyor. Aşkın 3 fazının ilk dönemi bu şekilde gösteriliyor. Aşkın 2. ve 3. döneminde ise biraz daha sakinlik, sevgi, iletişim, koku duyguları, alışkanlık ve güven hissi ön planda. Bu dönemlerde ise serotonin ve diğer mutluluk sağlayan endorfinler etkili.

Peki “aşk olmazsa meşk olsun” diyebiliyor muyuz? Maalesef hayır!

Yapılan bilimsel çalışmalarda intihar girişiminde bulunan gençlerde kalp kırıklığı, terk edilme, aşkın kabul görmemesi gibi nedenler var. Aşk problemleri özellikle genç bireylerde toplum dışına itilme, yalnızlık ve depresyonu tetikleyerek yaşam isteğini azaltıyor. Kırık kalpli gençlerin hayatları incelendiğinde aile ilişkilerinde problemler, şefkat ve ilgi eksiklikleri gözleniyor. Hükümetler gençlerin üzerine daha fazla durulması, sosyal ilişkilerin güçlendirilmesi, gençlik cesaretinin olumsuz bir sonuca yol açmaması için önlemler alınması üzerinde duruyorlar.

Aşık olmak kilo vermede büyük bir etken

Aşk hem psikolojik hem de fizyolojik etkileri ile sağlığa iyi geliyor. Fiziksel etkilerde iştahsızlık ve metabolizma hızının artması başı çekiyor.

Aşkın fiziksel etkileri:

1.Kan akımının düzenlenmesi
Dopamin ve norepinefrin kan akımını artırır.

2.İştah azalmasıTokluk merkezinin uyarılmasıyla açlık hissi kaybolur

3.Kalp ritminin hızlanması
Noradrenalin kalp atım hızını artırır.

4.Yağ yakımı
Stres hormonları olarak bilinen noradrenalin yağ yıkımını sağlar.

5.Metabolizmanın hızlanması
Kilo kontoru ve zayıflık sağlar

6.Hafıza ve becerilerin artması
Artan kan beyin kan akımı hafıza ve becerilerin artmasını sağlar.

7.Ağrıyı daha az hissetme
Güçlü vücut içi morfin olan endorfinler hem ağrı algısını azaltır hem de mutluluk sağlar.

8.Bağışıklık sisteminin güçlenmesi
Endorfin ve serotonin yüksekliği bağışıklık sistemini güçlendirir.

9.Cilt sağlığının artması
Kan akımı değişiklikleri ve seks hormonlarının artması ciltte duruluk ve canlılık sağlar.

10.Östrojen ve testosteron artması
Üreme isteğini artırır.

Aşkın psikolojik etkileri arasında motivasyonu artırma yönü ön plana çıkıyor. Kişinin kendisine olan güveninin artması da hem sosyal hayatta hem de iş yaşamında başarıyı getirebiliyor.

Psikolojik etkiler:

1.Motivasyonun artması
Kendine güvenen ve enerjik bir bünye, konsantrasyon yoğunluğunu sağlar.

2.Anti depresan etkiler
Kullanılan antidepresanlar serotonin ve noradrenalin türevi maddeler içerir.

3.Özgüven ve başarı
Mesleksel başarılara imza atılır.

4.Dışa dönük, sosyal kişilik yapısı
Mutlu ve sosyal bir kişilik yapısı sağlar.

Aşk sağlıklı bir biçimde yaşandığında bağışıklık sistemi üzerindeki olumlu etkileri sayesinde hastalıklardan koruyabiliyor. Kişinin tüm güzellikleri ile yaşadığı aşka dengeli ve sağlıklı bir yaşam şeklini de eklemesi gerekiyor.


BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
13 Temmuz 2011       Mesaj #2
ener - avatarı
Ziyaretçi
Aşkın Sağlığa Yararları

Sponsorlu Bağlantılar
Daha düşük tansiyon daha az soğuk algınlığı daha iyi stres yönetimi… Bunlar sadece başlangıç gelin aşkın sağlığınızı ne kadar olumlu etkilediğine hep birlikte bakalım!

Emel Sayın 1974 yılında Mavi Boncuk adlı şarkısında “şu dünyada sevgi büyük ihtiyaç” derken haklıydı. Yıl 2000’lere geldiğinde hala insanlar sevgiye ve aşka ihtiyaç duymaktadır ve her zaman duymaya devam edecektir. Aşk ve sağlık şaşırtıcı bir şekilde birbirine bağlanmış durumdadır. Güzel bir ilişki kurduğumuzda bunun ödülü gerçekten de çok büyüktür. Fakat ödül dediğimizde bahsettiğimiz içinizde kelebekler uçuşması gibi romantik bir durum değil sağlığınızı etkileyen bir durumdur.

Yoğun ve tutkulu bir romantizmin sağlığa olan yararlarıyla ilgili bir kanıt yoktur. Aşık insanlar hem muhteşem hissettiklerini hem de aşkın aynı zamanda acı verici bir duygu olduğunu söylerler. Bütün bu inişler ve çıkışlar stresin kaynağı olabilir.

Sağlığınızı olumlu olarak etkileyecek olan daha sakin ve daha istikrarlı bir aşktır. Uzmanlar uzun süreli ve mutlu birliktelikleri olan insanların sağlıklarına daha fazla dikkat ettiklerine ve sağlıkla ilgili tedbirlerin birçoğunu uyguladıklarına dair kanıtlar olduğunu söylemektedir.

Bu alandaki araştırmaların çoğu evliliklere yoğunlaşmıştır fakat bu avantajlar sevgiliye anneye babaya ya da bir arkadaşa duyulan sevgiyi de içerebilmektedir. Buradaki püf nokta kendini başka bir insana bağlı hissetmek ona saygı duymak başka birinin sana değer verdiğini bilmek ve aidiyet duygusudur. Şimdi RealAge olarak size aşkın ve sağlığın birbirine bağlı olup olmadığını inceleyen araştırmaların gösterdiği 10 durumdan bahsedeceğiz:


1. Daha Az Doktora Gitmek

Amerika The Health and Human Services Department sağlık ve evlilik üzerine birçok araştırma yapmıştır. Raporların sunduğu bulguların en çarpıcılarından birine göre evli insanlarda hastanede kalma ortalaması daha kısa ve evli insanlar daha az doktora gidiyor.

Aşk ilişkilerinin sağlık için neden yararlı olduğunu gerçekte kimse bilmemektedir. Bunun en mantıklı cevabı insanoğlunun yaratılışında sosyal gruplar oluşturarak birbirine bağlı bir şekilde yaşamak olduğu ve bu olay gerçekleştiğinde de biyolojik sistemlerin etkilendiği olabilir.

Bir başka teori de mutlu ilişkileri olan insanların kendilerine daha iyi baktıklarıdır. Bir eş ağız sağlığınızı gerçekten düzgün bir şekilde yapmanızı sağlayabilir. Yakın bir arkadaş sizi daha fazla tam tahıllı besin yemeniz konusunda ikna edebilir. Zamanla bu güzel alışkanlıklar sayesinde hastalıklara daha az yakalanırsınız.

2. Daha Az Depresyon ve İlaç Kullanımı

Health and Human Services raporu evlenmenin ve evli kalmanın kadınlarda da erkeklerde de depresyonu azalttığını göstermektedir. Bu bulgu hiç de şaşırtıcı değildir çünkü sosyal soyutlanma yüksek depresyon oranlarıyla yakından ilgilidir. İlginç olan evliliğin özellikle genç yetişkinlerde aşırı alkol ve ilaç kullanımını azaltmaya teşvik ettiğidir.


3. Daha Düşük Kan Basıncı

Mutlu bir evlilik tansiyon için çok yararlıdır. Bu sonuç Annals of Behavioral Medicine’deki bir araştırmadan elde edilmiştir. Araştırmacılar mutlu bir evliliği olan insanların en iyi kan basıncına sahip olduğunu bulmuştur. Onları bekar insanlar izlemektedir. Mutsuz evliliği olan katılımcılar ise en kötü tansiyona sahip insanlardır.

Bu da evliliğin sağlığı çok önemli bir açıdan etkilediğini göstermektedir. Sağlığınızı etkileyen evlilik gerçeği değil evliliğinizin niteliğidir. Bu da diğer pozitif ilişkilerin aynı faydaları sağlayabileceğini desteklemektedir. Gerçekte mutlu evliler kadar olmasa da sosyal açıdan aktif bekar insanların da kan basıncı iyi düzeydedir.

4. Daha Az Kaygı

Konu endişeye geldiğinde sevgi dolu istikrarlı bir ilişki romantizmden daha üstündür. Amerika New York Devlet Üniversitesi uzmanları aşık insanların beyinlerine bakabilmek için fonksiyonel MRI taraması kullanmışlardır. Araştırmacılar bu yolla tutkulu yeni çiftlerle birbirlerine çok güçlü bağlarla bağlı uzun süreli ilişkileri olan çiftleri karşılaştırmışlardır. Her iki grup da beyinlerinin yoğun aşkla ilgili bölümünde aynı etkinleşimi göstermiştir. Bu bölüm kokaine ya da çok para kazanmaya cevap veren dopamin yüklü alandır. Fakat beynin diğer bölümlerinde çok çarpıcı farklılıklar mevcuttur. Uzun süreli ilişkilerdeki insanlar bağlanma ile ilgili alanlarda hareketlenme göstermiştir ve beyinlerinin endişe üreten bölümlerinde daha az aktifleşme olmuştur.

Bu araştırma 2008 yılında “Society for Neuroscince” konferansında sunulmuştur.


5. Doğal Ağrı Kontrolü

Fonksiyonel MRI çalışması uzun süreli ilişkilerin çok büyük bir avantajını daha ortaya koymuştur. Bu çiftlerin beyinlerinin acıyı kontrol altında tutan bölümü daha fazla etkileşim göstermiştir.

CDC(hastalık kontrolü merkezi) raporu bu bulguyu tamamlamıştır. Araştırmadaki 127.000’den fazla yetişkin ve evli insanın baş ağrısı ya da bel ağrısı gibi şikayetlerinin daha az olduğunu ortaya çıkmıştır.

Amerika’da yayımlanan Psychological Science dergisindeki küçük bir araştırmada bir hile yapılmıştır. Araştırmacılar 16 evli kadını onlara elektrik şoku verileceğini söyleyerek tehdit etmişlerdir. Kadınlar eşlerinin ellerini tuttuklarında beyinin stresle ilgili bölümleri daha az aktifleşmiştir. Evlilik ne kadar mutluysa etki de o kadar mükemmeldir.

6. Daha İyi Stres Yönetimi

Aşk acıyla başa çıkmaya yardımcı olabiliyorsa stresin diğer türlerini nasıl etkilemektedir? Sosyal stres ve stres yönetimi arasında bir bağlantı olduğuna dair kanıtlar vardır. Eğer bir stres etkeniyle karşı karşıyaysanız sevdiğiniz birinin desteğini alın böylece bu stresi daha kolay yenebilirsiniz. Örneğin işinizi kaybettiyseniz eşiniz sizi desteklemek için yanınızdaysa bu hem duygusal hem de finansal açıdan yardımcı olacaktır.

7. Daha Az Soğuk Algınlığı

Aşk dolu ilişkilerin stresi kaygıyı ve depresyonu azaltabildiğini ve bağışıklık sistemine de destek verebileceğini daha önce söyledik. Carnegie Mellon University uzmanları olumlu duygular içinde olan insanların soğuğa ya da grip virüsüne maruz kaldıktan sonra daha az hasta olduklarını belirmiştir. Psychosomatic Medicine dergisinde yayımlanan bir araştırma mutlu ve sakin insanlarla kaygılı saldırgan ve depresif görünen insanları karşılaştırmıştır.

8. Daha Çabuk İyileşme

Pozitif ilişkinin gücü bedensel yaraların daha çabuk iyileşmesini sağlayabilir. Ohio Üniversitesi Medikal Merkezi uzmanları evli çiftlerde yaralar oluşturmuşlardır. Yaralar birbirlerine sıcak davranan çiftlerde birbirlerine düşmanca yaklaşan çiftlerle kıyaslandığında neredeyse iki kat daha çabuk iyileşmiştir. Araştırma Archives of General Psychiatry dergisinde yayımlanmıştır.


9. Daha Uzun Hayat

Araştırmaların büyük bir çoğunluğu evli insanların daha fazla yaşadığını gösteriyor. En büyük araştırmalardan biri 1990’larda 8yıllık bir süre boyunca evliliklerin ölüm oranına olan etkilerini incelemektedir. National Health Interview Survey’den veriler kullanarak hiç evlenmemiş insanların evli insanlardan %58 daha fazla öldüğünü bulunmuştur. Evlilik hayattaki zorluklarla birlikte savaşarak ve karşılıklı destekle finansal yararlar ve mutluluk kaynağı olan çocuklarla daha uzun bir hayata katkıda bulunur.

Bunun yanında duygusal bir açıklama da vardır. Evlilik insanlardaki diğerlerinden soyutlanma duygusunu engelleyerek onları ölümden korur. Yalnızlık bu neden her ne olursa olsun ölüme sebep olan etmenlerle ilişkilidir. Diğer bir deyişle evli insanlar daha çok yaşarlar çünkü her zaman sevgiyi ve bağlılığı hissederler.


10. Daha Mutlu Hayat

Aşkın en büyük yararının sevinç olduğu çok açık bir gerçektir. Fakat araştırma bu bağın nasıl bu kadar güçlü olduğunu gösterebilmek için yeterli değildir. Journal of Family Psychology’deki bir araştırma mutluluğun ailedeki gelirden çok aile ilişkilerinin niteliğine dayandığını göstermiştir. Bu yüzden aşkın gücünün en azından bazı durumlarda paranın gücünü yendiğine dair bilimsel bir kanıt vardır.

İlişkinize İyi Bakın

Somut faydalar sağlayabilecek sevgi dolu bir ilişki geliştirmeniz için RealAge olarak size bir kaç önerimiz var:

• Depresyondaysanız ya da sürekli endişeliyseniz tedavi olun.
• İletişim becerilerinizi geliştirin ve bir anlaşmazlığı çözmeyi öğrenin.
• Günlük hayatınızda mutlu ve mutsuz olayları sevdiğiniz insanla paylaşın.
• Birbirinizin başarılarını kutlayın.

Son olarak eşinize ya da sevgilinize kötü zamanlarında destek verdiğiniz gibi mutlu günlerinde de onun yanında olmayı ihmal etmeyin. Unutmayın acı paylaşıldıkça azalır sevinç paylaşıldıkça çoğalır.

kaynak
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.

Benzer Konular

24 Kasım 2006 / KisukE UraharA Müzik tr
14 Mart 2016 / LaSalle X-Sözlük
25 Temmuz 2008 / TiglonBoYs Edebiyat tr
26 Ağustos 2015 / Safi Spor tr