Arama

Muhittin Sebati

Güncelleme: 31 Ağustos 2009 Gösterim: 7.135 Cevap: 0
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
31 Ağustos 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Muhittin Sebati
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Muhittin Sebati ( d. 1901 Amasya - ö. 1932 İstanbul Türk ressam ve Heykeltraştır.
Muhittin Sebati
Sponsorlu Bağlantılar
Müstakil Ressamlar ve Heykeltraşlar Birliği'nin kurucularından ve birliğin ilk reisi, 1901-1932 yılları arasındaki kısacık ömrüne çağının ilerisinde yapıtlar sığdırabilmiş olan ressam ve heykeltraş Muhittin Sebati, ilk, orta ve lise öğrenimini 1908 yılında girdiği İstanbul Darüşşafaka’da 1920’de tamamladı. Resim ve tiyatroya olan ilgisi ve sanatsal etkinliklere katılma cesaretiyle aynı yıl Galatasaray Sergileri’ne ilk olarak “Çarşamba’da Bir Sokak” ve “Zincirlikuyu” adlı çalışmalarıyle katıldı.
Darüşşafaka’da öğrenci iken o dönemde aynı okulda okuyan ve kendisi gibi resimle ilgilenen Mahmut Cuda’yla tanışması ve arkadaş olması ve de resme olan ilgisinin gün geçtikçe artması, Cuda’nın Sanayi-i Nefise Mektebi’ne gitme önerisini değerlendirdi ve 1921 yılında kayıt yaptırarak Hikmet Onat ve İbrahim Çallı’nın öğrencisi oldu. Aynı yıl yaz döneminde dört, 1922 yılında ise beş eserle Galatasaray Sergileri’ne katıldı. 1923 yaz döneminde bu kez yedi eserle katılan Sebati, eserleri dikkat çeken sanatçılar arasında yer aldı. 1923 yılında kendi olanaklarıyla kısa süreli Paris’e giden sanatçı, 1924 yılında son kez Galatasaray Sergileri'ne katıldıktan sonra açılan burs sınavını kazanarak burslu olarak 1925 yılında tekrar Paris’e gitti. Académie Julian’de Albert Laurens atölyesinde ve Ecolé des Arts Décoratifs Heykel Bölümü’nde Landowski ve Lefebr atölyelerinde eğitim gördü. O tarihlerde Paris’te bulunan arkadaşları Nurullah Berk, Mahmut Cuda, Şeref Akdik, Cevat Dereli, Hale Asaf, İsmail Hakkı Oygar, Refik Epikman ile birlikte sık sık gittikleri sanatçı kahvelerinde düşünülen sanatsal projelere katkıları oldu. 1927 yılında “Heykel Bölümü birincilik Ödülü”nü kazandı. Arkadaşlarıyle birlikte 13 Ağustos 1928’de yurda döndü. Burs’a karşılık gelen mecburi hizmetini yapmak üzere Ankara Erkek Lisesi’nde göreve başlayan Sebati, 1929 Nisan ayında Ankara Etnoğrafya Müzesi’nde açılan “Birinci Genç Ressamlar Sergisi”ne sekiz tablo, dört kroki ve heykel ile katıldı.
Paris’te sanatçı kahvelerinde nüvesini attıkları sanatsal projelerinden olan ve 15 Temmuz 1929’da kurulan Müstakil Ressamlar ve Heykeltraşlar Birliği’nin kurucuları arasında yer aldı ve ilk başkanı oldu. Bir ay sonra İstanbul Türk Ocağı’nda açılan birliğin güz sergisinde Sebati’nin “Genç Kız Portresi” serginin en çok konuşulan eseri oldu. Birliğin Ankara Türk Ocağı sergisinde ise “Kadın Büstü”, ”Mimar Sinan” ve “16 Mart Abidesi taslakları ile resamlığından çok heykeltraşlığı dikkat çekti. 16 Şubat – 15 Mart 1931 tarihleri arasında Beyoğlu İstiklal Caddesi Moskovit Salonu’nda açılan Birliğin dördüncü sergisinde sanatçının “Bir Adam Portresi”, “Oda Dahili”, “Karşıki Ev”, “Elmalar”, “Natürmort”, “Genç Kız”, ile “ Bir Adam Başı”, “Bir Kız Başı”, ve “Şehzade Başında Şehit edilen İki Nöbetçi İçin Abide Taslağı” heykelleri bu serginin baş yapıtları arasında yer aldı.
1931 yılında tüberküloz olan sanatçı, 1932 yılının ilk çeyreğinde Haydarpaşa Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.

Muhittin Sebati, resimde söyleyeceklerini tam olarak söyleyemeden, çok genç yaşta yaşama veda etmiş olmasına karşın, geride kalan yapıtları, sanata ciddi olarak eğilen, onu bir yaşam nedenine dönüştürmeyi başaran sanatçının izlenimlerini yansıtır. Resmine seçtiği sıradan konuları, nesneleri, paletinin özgün renkleri ve kendine özgü biçim anlayışıyla biçimlendirmeyi başarmış olan Sebati, 1930 kuşağı içinde yenilikçi çabaları başlatmış olanlardan biridir.

Katıldığı Sergiler
  • 1920 Galatasaray Sergisi
  • 1921 Galatasaray Sergisi
  • 1922 Galatasaray Sergisi
  • 1923 Galatasaray Sergisi
  • 1924 Galatasaray Sergisi
  • 1929 I. Genç Ressamlar Sergisi, Ankara
  • 1930 Müstakiller Türk Ocağı Sergisi, Ankara
  • 1931 Müstakiller Moskovit Salonu Sergisi, İstanbul

Atik Ali Paşa Camii, (Ayrıntı) 1922, Tual / Yağlıboya 72 x 60 cm., Mimar Sinan Üniversitesi İstanbul Resim ve Heykel Müzesi
zms02

Natürmort: Palto, 1929, Tual / Yağlıboya 62 x 74 cm., Mimar Sinan Üniversitesi İstanbul Resim ve Heykel Müzesi

zms26

Muhittin Sebati, Hale Asaf ile birlikte Müstakil Ressamlar ve Heykeltıraşlar Birliği’nin, bir diğer deyişle Cumhuriyet döneminin genç kuşak sanatçılarının içinde en sıra dışı olanıdır. Grup içinde Ali Çelebi ve Zeki Kocamemi’nin Geç Kübizm biçim diliyle konuşan yaklaşımları ve buna bağlı olarak analitik desen kurguları her iki sanatçıda da kendini hissettirir. Ancak onları sıra dışı kılan, tablolarına yansıyan gizemdir. Tıpkı Sebati’nin “Natürmort: Palto” sunda olduğu gibi. Bir yatağın üzerine atılmış olan palto, şapka, atkı ve eldiven ile sorulara ve yorumlara açık bir kompozisyon oluşturur Sebati. Tablonun anlam tabakası sıyrılmaya başlandığında yalnızlık, terkedilmişlik, hüzünle karşılaşır yorumcu kişi. Buna bir de tablonun adı eklenir: Natürmort. (Tablonun özgün adı “Natürmort”tur. Diğerlerinden ayrılabilmesi için “Natürmort: Palto” açıklaması getirilmiştir.) Kısacası Sebati’nin resimlerinde kurgu ve duygu bir bütündür ve belki de bunun en güzel örneğidir “Natürmort: Palto”…

Biyografi Konusu: Muhittin Sebati nereli hayatı kimdir.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!

Benzer Konular

22 Eylül 2008 / Kral_Aslan Siyaset tr
21 Aralık 2007 / KisukE UraharA Asker tr
23 Temmuz 2015 / Hera Spor tr
13 Eylül 2015 / Safi Müzik tr
26 Temmuz 2015 / Safi Siyaset tr