Arama

Tekin Aral

Güncelleme: 9 Mayıs 2012 Gösterim: 3.167 Cevap: 1
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
9 Mart 2010       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Tekin Aral
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar
Ad:  Tekinaral.jpg
Gösterim: 291
Boyut:  10.2 KB
Tekin Aral (d. 1941, İstanbul - ö. 20 Nisan 1999, İstanbul), çizer ve karikatüristtir.
Çizgilerdeki yeteneğini, ortaöğrenim yıllarında karikatürle keşfeden Aral, ilk deneyimini 1956 yılında Dolmuş dergisinde yayımlanan karikatürüyle edindi. Ardından Tef, Karikatür, Taş gibi dergilerde çizgileri çıktı. Vatan, Yeni Sabah, Akşam ve Yeni Tanin gazetelerinde çizer olarak çalışan Tekin Aral, kardeşi Oğuz Aral ile birlikte Türkiye'de ilk çizgi film çalışmalarını yapanlar arasında yer aldı. 1968 yılında Günaydın gazetesinde çalışmaya başladı. Bu süreçte yine Oğuz Aral'la birlikte Gırgır dergisinin oluşumunda yer aldıktan sonra, 1976 yılında Fırt adlı bir dergi çıkardı, yarattığı Arap Kadri tiplemesi ilgi gördü. Karikatürcü bir kuşağın yetişmesinde büyük rol oynayan ve gülmece içerikli yazılar yazan sanatçı, böbrek ve akciğer kanseri nedeniyle yaşamını yitirdi.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Biyografi Konusu: Tekin Aral nereli hayatı kimdir.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
GüNeSss - avatarı
GüNeSss
Ziyaretçi
9 Mayıs 2012       Mesaj #2
GüNeSss - avatarı
Ziyaretçi
Tekin Aral

Sponsorlu Bağlantılar
Salacak Hikáyeleri'nin yazarı Arap Kadri'nin yaratıcısı;

Tekin Aral, Oğuz Aral'la birlikte Gırgır'ı kurarak Türk mizah tarihinin en büyük başarılarından birine imza atmıştı. 1985'ten beri bir Hürriyet’te çalışıyordu. Milyonlarca insanı güldüren Tekin Aral kendi hayatında ciddiydi. ‘‘Mizahçılar pek öyle kah kah, kih kih insan değildir’’ derdi. Eşinin tanımıyla ‘‘alçakgönüllü, gerektiğinde sert olabilen, dürüst bir kişiydi.’’

Tekin Aral 1941 yılında İstanbul'da doğdu. Darüşşafaka Lisesi mezunu olan Aral, karikatür denemelerine okul dergisinde başladı. Dolmuş Dergisi'nde çizmeye başlayan Aral'ın karikatürleri daha sonra Tef, Karikatür, Vatan, Yeni Tanin, Yeni Sabah ve Akşam gazete ve dergilerinde de yayınlandı. 20 yılı aşkın bir süre Günaydın Gazetesi'nde çizerlik yapan Tekin Aral, ağabeyi Oğuz Aral'la birlikte Gırgır Dergisi'nin çıkışına katkıda bulundu. Ardından Fırt Dergisi'ni yayınladı.

Tarzan, Arap Kadri tiplemeleri ve Salacak Hikayeleri'yle okurların sevgisini kazanan Aral 1989 yılından bu yana dergi çıkaran genç yeteneklere yardımcı oluyordu. Aral, 7 Eylül 1985 tarihinden beri de Hürriyet Gazetesi'ndeki ‘TV'de Ne Var Ne Yok' adlı köşesinde ilk kez yazılı-çizili televizyon eleştirileri yapıyordu.
Kah kah, kih kih değilim

1997'de Hürriyet Pazar için Gülden Aydın'ın yaptığı bir röportajda, mizah yazarımız kendi kişiliğiyle ilgili ilginç ipuçları vermişti:
‘‘Mizahın haince planlanıp kuyumcu terazisiyle ölçerek yapılması gerektiğine inanıyorum. Alışverişte karşılaştığım insanlar, ensesine bir tokat atıp komik şeyler söylememi bekliyor. Mizahçılar pek öyle kah kah, kih kih insan değildir. Futbolcu da sokakta yürürken her gördüğü konserve kutusuna tekme atmaz. Ama keyifli yönlerimiz vardır; hatta benim bile!’’
Tekin Aral, kendisinin de itiraf ettiği gibi aslında karikatüristliğe ‘‘öyle çok bilinçli’’ başlamamıştı, ‘‘bir baltaya sap olmak için’’ bu işe kalkışmıştı. O sıralarda 15 yaşındaydı. İyi resim yapıyordu. Bunları oraya buraya gönderiyordu. İlki Dolmuş Dergisi’nde yayınlandı.

Sonra birdenbire ‘‘jönlük’’ devri geldi. Tekin Aral aynı zamanda bir film oyuncusuydu! Altan Erbulak ve Oğuz Aral, ona haber vermeden Sinema Dergisi'nin açtığı bir artist yarışmasına sokuldu ve yarışmayı kazandı:

‘‘1962 yılıydı sanırım... ‘Kanun Der ki' filmiydi. Kanunun açıklarından yararlanarak bana başrol vermişlerdi. Köy filmiydi ama Kadıköylü gibi giyinmiştik. İspanyol paça kot pantolonlar, ekose gömlekler... Başıma gelmeyen kalmadı. Attan düştüm, dayak yedim, üçüncü derece yandım! Bir keresinde at beni Sarıyer sırtlarından caddeye kaçırdı...’’

Çok yoksulluk çekti
Tekin Aral çocukluğunda, gençliğinde çok yoksul günler yaşadı. Babıáli’de otellerde, dört kişilik bekár odalarında yatardı. Hatta, Üsküdar'dan Babıáli'ye gitmek, elinde karikatür kapı kapı dolaşmak mümkün olmadığından kapı diplerinde yattığı da oldu: ‘‘Parasızlıktan, aldığım barbunya konservelerini yiyip içine sinek atar, konserveyi iade ederdim. Tabii parayı geri alıp ertesi gün yeni konserve almak için. Babıáli'deki bütün bakkallar beni tanırdı. Bunun üzerine Beyazıt bakkalarına gitmeye başladım...’’
Tekin Aral'ın bu çilesi, Günaydın'ın birinci sayfasında karikatür çizmeye başlayınca bitti. 1974'te kardeşi Oğuz Aral'la Gırgır'ı çıkarmaya başladı. İki yıl sonra tek başına Fırt'ı çıkarmaya başladı.
‘‘Karikatüristler olarak herkes, hepimiz çektik’’ diyordu. ‘‘Ama işimden iyi paralar kazandım. Birlikte çalıştığım arkadaşlarım da kazandılar.’’

Eşiyle tanışması da ilginç Hayatında ilk defa Divan Pastanesi'ne gitmişti. Bir arkadaşıyla randevusu vardı. Kahve söyledi, kahvesi yanlışlıkla bir genç kızın önüne gitti: ‘‘Doğru yere gitmiş! Tanıştık böylece...’’
Tekin Aral ve eşi İnci'nin iki kızı oldu. Bir de torunu: ‘‘Damadım Savaş'la birlikte bu dişi takımına elimizden geldiği kadar direnmeye çalışıyoruz!’’ diye şakalaşıyordu.
Eşi İnci Hanım onu şöyle tanımlıyordu: ‘‘Seçici, titiz, alçakgönüllü, bir adım geride durmayı yeğleyen, gerektiğinde sert olabilen, dürüst bir kişidir Tekin.’’

Babaya şiirli veda
Türkiye'nin en renkli muhalefetini tek başına yıllarca sürdüren, mizahıyla her yaştan her kesimden insanı güldüren Tekin Aral Usta'ya, en zor veda tabii ki ailesinden geldi. Aral'ın küçük kızı Ayça Aral, babasına vefat ilanı yerine, bu şiirle veda etti:

Yüreğinde o kadar büyük bir sevgi besliyorsun ki
Bizleri öyle bir aşkla sevdin ki
Yarattığın bütün güzel şeyler kalbinde nalıyordu ilhamını
Ölümün bize en yakın olduğu yerde
sen ölümsüzleştirdin kendini
Hayatımın en büyük borcu
Sana hak ettiklerini, beklentilerini
sunmak olacaktır.
Beni duyduğunu şimdiden hissediyorum.

Mizah dünyasının ünlü ismi Tekin Aral, böbrek yetmezliği tanısıyla 3 aydır tedavi gördüğü Amerikan Hastanesi yoğun bakım servisinde kalp yetmezliğinden yaşamını yitirmişti. Hürriyet'teki köşesinde Türkiye'nin ilk çizgili televizyon eleştirmenliği yapan Aral 58 yaşındaydı...


kaynak:
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.

Benzer Konular

14 Mayıs 2011 / kompetankedi Sanat tr
14 Mayıs 2011 / Kral_Aslan Edebiyat tr
1 Haziran 2008 / Bia Türk ve İslam Dünyası
1 Aralık 2009 / ThinkerBeLL Basın/Magazin tr
12 Şubat 2009 / Keten Prenses Coğrafya