Arama

Tiraje Dikmen

Güncelleme: 5 Eylül 2016 Gösterim: 2.777 Cevap: 1
Jumong - avatarı
Jumong
VIP VIP Üye
2 Eylül 2016       Mesaj #1
Jumong - avatarı
VIP VIP Üye
Ad:  Tiraje Dikmen.jpg
Gösterim: 1104
Boyut:  37.2 KB

Tiraje Dikmen

, (d. 1925, İstanbul – ö. 1 Eylül 2014, İstanbul), Türk ressam. İstanbul Üniversitesi, İktisat Fakültesi’ni bitirdi. Bir yandan, “İstanbul’da Kadın İşçilerin Çalışma Koşulları” konulu doktora tezini hazırlarken, diğer yandan İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde Leopold Levy ile resim çalışmaya başladı. 1949 yılında Fransız Hükümeti’nden aldığı burs ile Paris’e gitti; önce Hukuk ve İktisadi Bilimler Fakültesi’ne kaydoldu, ardından Ecole du Louvre’da Sanat Tarihi ve Müzeoloji okudu. İlk kişisel sergisini 1956 yılında, Ernst, Miro ve Arp’ın eserlerini düzenli olarak sergileyen Galerie Edouard Loeb’da açtı.

Sponsorlu Bağlantılar
1964’te davet edildiği ve bugün Gerçeküstücülük tarihinin en önemli sergilerinden biri sayılan “Gerçeküstücülüğün Kökenleri, Tarihi ve İlişkileri” sergisinin kataloğunda kendisinden “genç imgesel resmin en güçlü figürlerinden biri” olarak söz edildi. Daha sonraki yıllarda eserleri, Fransa ve Türkiye’nin çeşitli sanat merkezlerinde açılan kişisel ve karma sergilerde izlenen Tiraje Dikmen, resim çalışmalarını aralıksız sürdürdü, Paris’ten ayrılmadı. 1949’da Fransız hükümetinin verdiği öğrenci bursuyla Paris’e gitti. O dönemde İstanbul’daki Fransız Konsolosluğu’nda Kültür Ateşeliği yapmakta olan Camille Bergeaud, Fransızca bilen gençlerin burslu olarak Paris’e gitmesi için çeşitli olanaklar yaratıyordu. Bakalorya sınavını Galatasaray Lisesi’nde veren Tiraje, Frankofon bir aileye mensuptu. Resme karşı özel bir ilgisi olduğunu Ahmet Hamdi Tanpınar’ın bir yazısından öğrendiğimiz Bergeaud’nun sağladığı bursla, yirmi dört yaşında Paris Üniversitesi’nde Hukuk doktorası yapmaya giden Tiraje’nin kalbinde yatan aslan ressam olmaktı. Tiraje, ressamlarla içli dışlı bir çevrede büyümüş ve İstanbul Akademisi’nde eğitim alan ablası Şükriye Dikmen vasıtasıyla genç ressamlarla tanışmıştı.

1943’le 1948 yılları arasında, İstanbul’da, Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Leopold Levy’nin özel öğrencisi olarak çalışan Tiraje, aynı zamanda İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde Prof. Kessler yönetiminde İstanbul’daki Kadın İşçilerin Çalışma Koşulları isimli doktora tezini hazırlamıştı. 1949 yılında Paris’teyken Hukuk ve İktisati Bilimler Fakültelerine devam etse de, sanata yakın olmayı kafasına koymuştu. Louvre Müzesi’nde müzeoloji stajları yapıyor, burs olanaklarından faydalanarak resim dünyasına yakın olabilmek için hiçbir fırsatı kaçırmıyordu. Bu hususta Tiraje bazı ayrıcalıklara da sahipti. Ablası Şükriye Dikmen ailesinin desteğiyle 1948’de Paris’e gelerek Academie Modern’deki Fernand Leger Atölyesi’ne yazılmıştı. Dolayısıyla Tiraje Paris’e geldiğinde uyum güçlüğü çekmedi. 1949’da, Leopold Levy de İstanbul’dan ayrılarak Paris’e geri dönmüştü. Hocası ve destekleyicisi Levy’nin yakın çevresi, o dönemin önde gelen sanat insanlarından oluştuğundan Tiraje çok kısa bir sürede Paris’li elitlerle tanışmış oldu. Levy, bir yandan İstanbul’da, uzaklarda geçirdiği uzun zamanın eksikliğini kapatıp Paris’teki sanat ortamıyla ilişkilerini güçlendirmeye çalışırken, bir yandan da eski öğrencisi Tiraje’yle yakından ilgileniyordu. Yakın dostlarına genç sanatçının çalışmalarını göstererek ona elinden geldiğince destek olmaya çalışıyordu. Tiraje’nin Paris’te geçirdiği ilk beş yıla (1949-1955), Louvre ve Musee des Arts et Traditions Populaires’de yaptığı sanat tarihi, müzeoloji stajları kadar, aralarında Max Ernst, Yves Bonnefoy, Man Ray, Jacques Herold gibi isimlerin bulunduğu çevreyle kurduğu ilişkiler damgasını vurmuştu. Sanatçı bu dönemde Paris’te önplana çıkan tarzda soyut resimle ilgilenmedi, figür olgusunu irdeleyen bir çizgide araştırmalarını sürdürdü.
1956 yılında ilk kişisel sergisini Galerie Edouard Loeb’da açan Tiraje, bu sergide sadece desenlerini sergiledi. Marx Ernst, bu sergiden bir desen alarak genç sanatçıyı desteklemekle kalmamış, sergi hakkında olumlu eleştiriler de kaleme almıştı. Tiraje’nin desenleri, hareket halindeki çizgilere indirgenmiş dinamik figürleri yorumlayan semi-figüratif bir karaktere sahipti. Bir yanıyla soyutlama, diğer yanıyla gerçeküstücü etkiler taşıyan bu çalışmaları, Tiraje’nin 1955-1960 arasında olgunlaştıracağı yağlıboya resim tarzının ipuçlarını veriyordu. Sanatçı, Paris’teki ikinci beş yıllık döneminde bilinçli olarak ertelediği “renk olgusu” üzerine yoğunlaştı. Tutkuyla desen çizmesine, siyahla beyaz arasındaki ilişkiye hayranlık duymasına rağmen Tiraje, renkle çalışmanın adeta “renklerle düşünmek” olduğunun bilincindeydi. 1960’da, yine Galerie Edouard Loeb’da ikinci kişisel sergisini açan sanatçı, bu kez sadece yağlıboya çalışmalarını sergileyerek, geliştirmiş olduğu kendi resim tarzının ilk olgun örneklerini ortaya koydu. Tiraje’nin resimlerini takip eden Amerikalı eleştirmen Patrick Waldberg, 1960 sergisinin davetiyesine bir yazı yazmıştı.

Çalışmalarını Levy’nin gözetiminde geliştiren Tiraje, klasik sanat eğitimi almamış ve herhangi bir akademiye devam etmemişti. Onun kendi kendine, dış etkilerden uzak kalarak geliştirdiği sanat anlayışı, 1960-1970 yılları arasında önemli bir aşama kaydetti. Figürden tamamen kopmadan, figürün etrafındaki alanı soyutlamaya yönelmesi, çalışmalarına farklı bir karakter kazandırdı. Güncel eğilimleri yakından takip etmesine rağmen belli bir akımın etkisinde kalmamaya özen gösteren Tiraje’nin çalışmalarının, 1964’te, Galerie Charpantier’de açılan Le Surrealisme Source-Histoire-Affinites sergisinde, gerçeküstücülük kapsamında değerlendirilmesi, o yıllardaki sanat ortamının Tiraje’yi nasıl yorumladığının açık bir göstergesidir. Galerici Raymond Nacenta ve sanat eleştirmeni Patrick Waldberg’in düzenlemiş olduğu bu grup sergisi, gerçeküstücü eğilimleri tarihsel bir süreç içinde ele alıyordu. Katılımcılar, Bosch’tan Max Ernst’e, Delacroix’dan Giacometti’ye kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyordu. Bu çerçevede Tiraje’nin çalışmaları, o yıllarda ismi önplana çıkan sanatçıların eserleriyle (Arp, Brauner, Hantai, Oppenheim, Riopelle, Tanning, Ubac başta olmak üzere) birarada sergilendi.
Yakın dostu olan hocası Levy’nin 1966’da vefat etmesi Tiraje’yi derinden etkiledi. Levy, Tiraje’yi resmi mirasçısı olarak atamış, resimlerini ve 147 rue Léon Maurice Nordmann Cité-verte adresindeki atölyesini ona bırakmıştı. Tiraje, Levy’ye karşı hissettiği sorumluluk gereği, tüm çalışmalarının ayrıntılı bir arşivini hazırladıktan sonra, 1967 yılından itibaren çalışmalarını bu atölyede sürdürdü.

Tiraje, sanat serüveni boyunca, politik ve sosyal duyarlılığını hiç kaybetmedi. Mayıs 1968 olayları başladığında Paris’te bulunan sanatçı, öğrenci hareketini, politik gösterileri, protestoları yakından takip etti. Bu döneme dair izlenimlerini Mai 1968 isimli dizisinde yorumlayan Tiraje, geliştirmiş olduğu soyut yaklaşıma rağmen, özgürlük arayışındaki insanları çalışmalarına konu etmekten de geri durmadı. 1970 yılında, Galeri 1’de, İstanbul’daki ilk kişisel sergisinde Paris’ten getirmiş olduğu bu çalışmaları paylaştı. Serginin ardından annesinin rahatsızlığı nedeniyle İstanbul-Paris arasında mekik dokuyan sanatçının Paris’teki etkinliklerinde belli bir durgunluk yaşandı. Sergilere katılmasa da çalışmalarını aralıksız olarak sürdüren Tiraje’nin 1980’lerden itibaren ağırlıklı olarak Büyükada’da yaşamaya başlaması, bir anlamda atölyesini İstanbul’a taşıdığı anlamına geliyordu. 1985’de Ankara Galeri Nev’de Zamanların Hafızası isimli dördüncü kişisel sergini açan sanatçının aynı adlı, önsözünü Patrick Waldberg’in kaleme aldığı bir édition de lux kitabı da yayınlandı.
Tiraje’nin 1990’dan itibaren çalışmalarında, göç temasını ele alması da bir rastlantı değil. Ekonomik, politik, sosyal koşullardan kaynaklanan kitlesel göçler dünya gündemini oluştururken, Tiraje de hareket halindeki kitleleri yorumladığı kompozisyonlarıyla kendine has resim anlayışını üst boyutlara taşıdı. Sergi etkinliklerinden özellikle uzak durarak deneysel çalışmaları tercih eden sanatçının, 2000-2010 yılları arasında gerçekleştirdiği kompozisyonları, arınmış kurgu anlayışının farklı renklerle yorumlandığı önemli resimlerdir.
1949’da başlayan Paris serüvenini 1980’lerde kendi tercihiyle sonlandıran Tiraje, 147 rue Leon Maurice Nordmann Cite-verte adresindeki atölyesini hiçbir zaman kapamadı. Sanatçının biyografisine “Paris’ten ayrılmadı” notunu düşmesi de, çalışmalarında Paris’in imgesel manada taşıdığı değerin bir göstergesidir.

Derleme...

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Biyografi Konusu: Tiraje Dikmen nereli hayatı kimdir.
🌘 🚀
Baturalp - avatarı
Baturalp
Ziyaretçi
5 Eylül 2016       Mesaj #2
Baturalp - avatarı
Ziyaretçi

TİRAJE DİKMEN



Sponsorlu Bağlantılar
Ad:  Tiraje-Dikmen-eserleri.jpg
Gösterim: 702
Boyut:  420.8 KB

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.

Benzer Konular

10 Eylül 2014 / KisukE UraharA Müzik tr
11 Ocak 2009 / KisukE UraharA Sanat tr
22 Kasım 2006 / virtuecat Tiyatro tr
7 Temmuz 2012 / Revenger Türkiye Coğrafyası