Arama

Georges Seurat

Güncelleme: 4 Ekim 2012 Gösterim: 12.931 Cevap: 1
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Kasım 2006       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Georges Seurat (1859- 1891)
Avrupa 19.yüzyılda yoğun bir kentleşme, sanayileşme ve toplumsal değişim sürecine tanık olmuştur. Bu yoğunluk, sanat alanında ardarda gelen gelişmeleri beraberinde getirmiştir. Yüzyılın son çeyreğinde gelişen ve Paris sanat ortamında büyük tartışmalara neden olan izlenimcilik, yerleşmiş sanat yaklaşımlarını kökünden değiştirmiş ve sanata yeni bir yön kazandırmıştır. Bundan sonra, yerleşik değerler daha cesur bir şekilde irdelenecek ve modern sanatın önü açılacaktır. İzlenimciliğin henüz Paris sanat ortamlarında tartışılır olduğu bir süreçte bile, bu akımın ötesine geçen farklı arayışlar yaşam bulmaya başlamıştır. Bu ilk farklı arayışları yönlendiren sanatçılar arasında Cezanne, Van Gogh, Gauguin, Lautrec ve Signac gibi isimler vardır. Modern resmin öncüsü sayılan ve izlenimcilik sonrası sanat anlayışını biçimlendiren bu sanatçılar arasında, kısa yaşamını sanata adamış birisi daha vardır: Georges Seurat.
Sponsorlu Bağlantılar
1859 yılında Paris’te dünyaya gelmiş olan Seurat, hali vakti yerinde ve oldukça dindar bir ailenin çocuğudur. Okul yıllarında sanata ilgi duymuş ve Justin Lequien adında Roma Ödülü’nde ikincilik kazanmış bir heykeltraşın yönetimindeki belediye resim okuluna devam etmiştir. Burada, uzun süreli bir arkadaşlık geliştireceği ressam Aman- Jean ile tanışmıştır. İki genç sanatçı, kısa bir süre sonra Paris’te ortak bir atölye kiralamışlar, ayrıca 1887- 1888 yılında Paris Güzel Sanatlar Yüksekokulu’na kayıt olarak Ingres’in öğrencisi olmuş Henri Lehmann’ın derslerine katılmışlardır. Bu dönemde Seurat, akademik resim geleneğine bağlı kalmış, müzelerde eski ustaların eserleri üzerinde çalışmalar yapmıştır. Bu çalışmalar, onun olgunluk dönemine ait eserleri üzerinde etkili olacaktır.
Ancak, 1879’da izlenimcilerin dördüncü sergisini gördükten sonra yeni sanat gelişmelerine olan ilgisi artmıştır. Bu ilginin bir sonucu olarak, resim anlayışının biçimlenmesinde son derece önemli bir yere sahip olan bilimsel kitapları incelemeye başlamıştır. Bunlar arasında Chevreul’ün karşıt renkler kuramına dayanan ve onu çok etkilemiş olan Eş Zamanlı Renk Karşıtlıkları Yasası Üzerine adlı eser de vardır. Ayrıca Ogden N. Rood’un Modern Renk Bilimi adlı kitabı onu derinden etkilemiştir. Rood’a göre; nesneleri ışık ve gölgesiyle çizmesini iyi bilmeyen bir sanatçının renkle ilgilenmesinin hiçbir anlamı yoktur. Bu yaklaşım paralelinde Seurat, 1881’den itibaren ağırlıklı olarak ışık ve gölge ile biçimlenen figür, nesne ve manzaraların oluşturduğu karakalem çalışmalara yönelmiştir.
[İNANKUR, Zeynep; “Georges Seurat”, Eczacıbaşı Sanat Ans., C.3, s.1648]
Dokulu Ingres kağıdının beyazı ve Conté kaleminin siyahıyla oluşturduğu ışık- gölge karşıtlığı, son derece kendine özgü bir çizim tekniğini ortaya koymaktadır. Çok sayıda çizim yapmış olan sanatçının 1883 yılı Paris Salonu’na yolladığı Ressam Aman- Jean’ın Portresi de bunlardan birsidir. Bu çalışma, resmî salona kabul edilen ilk ve son çalışmasıdır. Bu çizimlerden sonra, kafasında biçimlendirmeye başladığı kuramları renge uygulamak istemiştir. İlk başyapıtlarından birisi olan ve 1833- 1884 yıllarında tamamladığı Asnières’de Yıkananlar, 1884 yılı Paris Salonu’na kabul edilmemiştir. Ancak bu resmi; Redon, Signac ve Henri- Edmond Cross ile birlikte oluşturduğu 1884 yılındaki ilk Bağımsızlar Salonu’nda sergilemiştir. Bu resim için açık havada çok sayıda çizim çalışması yapmış ve yağlıboya taslak hazırlamıştır. Seurat daima; üzerinde iyice düşünülmüş, titizlikle tasarlanmış ve sabırla çalışılmış eserler üretmiştir. Ton (açık- koyu), çizgi (yatay- dikey), renk ve ışık üzerinde durarak karşıt değerlerin dengeli kullanımı yoluyla resimlerinde hüzün, neşe, uyum gibi duyguları canlandırmayı amaçlamıştır.

Ad:  Asniéresdeyikananlar.jpg
Gösterim: 568
Boyut:  9.9 KB
Asnières’de Yıkananlar

Asnières’de Yıkananlar’da, Seurat’nın geliştirdiği noktalama tekniği henüz uygulanmamış olmakla birlikte, karşıt değerlerin dengesine dayanan ve dingin bir etki bırakan bir sonuca ulaşılmıştır. Daha sonraki dönemde, çalışmaları giderek kuramsal bir yön kazanmaya başlamış ve Signac ile olan dostluğu bu kuramların gelişimi açısından önemli olmuştur. Seurat, kuramsal çalışmaları sonucunda noktacılık olarak tanımlanan bir resim anlayışını geliştirmiştir. Yeni izlenimcilik içerisinde değerlendirilen bu anlayış, saf renklerin karıştırılmadan fırçanın ucuyla tuval yüzeyinde küçük noktalar halinde yanyana uygulanmasına dayanıyordu. Böylece, belli bir uzaklıktan bakıldığında istenilen renk optik olarak elde edilmiş ve daha canlı ve doğal bir etki sağlanmış oluyordu.

Ad:  GrandJatteAdasindaBirPazargunuogledensonrasi.jpg
Gösterim: 533
Boyut:  10.3 KB
Grand Jatte Adası’nda Bir Pazar Günü Öğleden Sonras

Grand Jatte Adası’nda Bir Pazar Günü Öğleden Sonrası adlı resim, Seurat’ın en önemli eserlerinden birisidir ve noktacılık anlayışının ilk başyapıtı olarak kabul edilmektedir. Her zaman olduğu gibi sanatçı, bu resim için açık havada çok sayıda ön çizim yapmış, daha sonra asıl resmi atölyesinde tamamlamıştır. Anıtsal boyutlu bu eser, ikinci Bağımsızlar Salonu’nda sergilenmiştir. Resim, hafta sonlarını kent yakınındaki bu dinlence yerinde (Grand Jatte Adası) geçiren Parislileri konu edinmiştir. Geniş tuval yüzeyi üzerinde sabırla çalışan Seurat, herbiri düşünülerek yapılmış sayısız fırça vuruşu ile mekanı, doğayı ve çok sayıdaki figürü biçimlendirmiş, ışık yansımalarını ve gölgeleri tanımlamıştır. Son halini verebilmek için üzerinde neredeyse iki yıl çalıştığı süreçte, Grand Jatte Adası’na sayısız ziyarette bulunmuş, atölyesinde sanatsal hesaplaşmalarla dolu saatler geçirmiştir. Sonuç, modern sanatın erken başyapıtlarından birisidir.
Sanatçı yaşamını Paris’te sürdürmekle birlikte, belirli aralıklarla Fransa’nın kıyı bölgelerinde resim yapmaya gitmiştir. 1885 yılında Grandcamp’a gitmiş ve burada çeşitli deniz manzaraları üretmiştir. 1886 yılında Honfleur’da çalışmıştır. Çoğu figürsüz olan bu manzaralarda, noktalama tekniği kullanarak ışık ve atmosfer etkilerini olağanüstü bir duyarlılıkla yansıtmıştır.

Ad:  pozverenkadinlar.jpg
Gösterim: 617
Boyut:  13.3 KB
Poz Veren Kadınlar

1887 yılında farklı bir konuya yoğunlaştığı görülmektedir. Poz Veren Kadınlar adlı çalışmayla sonuçlanacak bu yoğunlaşma, yine çok sayıda çizim ve taslağı beraberinde getirmiştir. Birisi sırtı izleyene dönük olarak, bir diğeri ise profil verecek şekilde oturmuş olan iki çıplak kadın figürünün arasında, ortada ve ayakta yer alan bir üçüncüsü bulunmaktadır. Üç figür bir iç mekanın içerisindedir ve sırtı dönük olanın arkasında Seurat’nın Le Grande Jatte Adası’nda Bir Pazar Günü Öğleden Sonrası adlı resmi asılıdır. Belli belirsiz bir hüzün duygusunun hakim olduğu bu eser 1888 yılında tamamlanmıştır.

Ad:  honfleurdaaksamuzeri.jpg
Gösterim: 671
Boyut:  15.1 KB
Honfleur'da Akşam Üzeri

Aynı sıralarda sanatçı, gece yaşantısının ve gösteri dünyasının içerisine girmiş ve bu farklı yaşam alanının ona sunduğu konu zenginliğini ele almaya başlamıştır. Yaptığı çizim ve yağlıboya taslaklar dışında, hayatının son döneminde bu zenginliği aktaran başyapıtlar üretmiştir. La Parade (1887- 1888) bunlardan birisidir. Geometrik bir düzenlemeye dayanarak kurulmuş arka plan, mekanı aydınlatan yapay ışık, müzisyenler ve sahnenin alt kısmındaki kalabalık resmi tanımlamaktadır.
1888 yazında Port-en Bessin’e giderek deniz manzaraları üretmeye devam etmiş olmakla birlikte Seurat, Paris’in hareketli yaşantısını konu aldığı çalışmalara geri dönmüş ve en tanınmış çalışmalarından birisi olan Le Chahut’u yapmıştır. Dans eden figürlerin devinimi, müzisyenlerin ritmi ve La Parade’daki gibi yapay ışık kullanımıyla tanımlanan atmosfer, neşeli bir sahneyi oluşturan unsurlar olarak dikkat çekmektedirler.
Seurat’nın son resmi olan ve tamamlanmamış olarak kalan Sirk de; coşkulu, hareketli ve neşeli bir sahneyi içermektedir. 1890- 1891 kışını bu resim üzerinde çalışarak geçirmiştir. Ancak sanatçı 29 Mart 1891’de yakalandığı difteri hastalığı sonucunda ölmüş ve resmi bitirememiştir.
Georges Seurat, rastlantısal hiçbir fırça darbesine izin vermeden tasarladığı anıtsal boyuttaki resimleriyle, modern sanatın öncü sanatçılarından birisi olmuştur. Onun kuramsal çalışmalara dayanan kompozisyonları aracılığıyla izleyende neşe, hüzün, uyum gibi duygular yaratma arayışı belki de resimlerine şiirsel bir anlam da katmaktadır.


Kaynak:
lebriz.com

Biyografi Konusu: Georges Seurat nereli hayatı kimdir.
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
4 Ekim 2012       Mesaj #2
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Georges Seurat (1859 Paris-1891 Paris)
MsXLabs.Org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
Sponsorlu Bağlantılar
georgesseurat1888
Fransız ressam. Noktacılık akımının kurucularındandır. Eğitimine Paris'teki École des Beaux-Arts'da başladı. Kısa sürede izlenimcilerden ve P. Cézanne'dan etkilendi. Renk ve görüntüyle ilgili son bilimsel gelişmeleri izleyerek, sanat görüşünü nesnel ve bilimsel bir temele oturtmayı amaçladı. Doğadaki renkleri, tuval üzerinde bileşenlerine ayırdı. Örneğin yeşil, Seurat'nın tuvalinde mavi ve sarı olarak yer aldı. Bu renk bileşenlerini, tabloyu izleyenin gözünün birleştirebileceği küçük noktalar ya da çizgiler biçiminde uyguladı. Bu tekniğin ve Seurat'nın başyapıtı "Grande Jatte Adası'nda bir Pazar Günü, Öğleden Sonra" (1884) adlı tablodur. Seurat matematiksel bir duyarlılığın gözlemlendiği bu tablonun özelliklerini taşıyan birçok yapıt ortaya koydu (çizimler, yağlıboya taslaklar vb.).

Oldukça erken bir yaşta ölmesi Seurat'nın kuramsal ve pratik yaklaşımını geliştirmesini engelledi. Renklerin doğal ve nesnel bir biçimde yansıtılması sorununu çözdüğüne inanan Seurat, aynı netliği resmin kompozisyonunda da yakalamayı amaçlıyordu. Buna karşın, resmin kompozisyonuna ilişkin yeni yasaları geliştirmek ve uygulamak, kübist ressamlar kuşağına düştü.
Sen sadece aynasin...

Benzer Konular

15 Temmuz 2011 / Daisy-BT Tiyatro ww
10 Şubat 2016 / ener Siyaset ww
29 Haziran 2011 / Daisy-BT Edebiyat ww
15 Nisan 2011 / ener Sanat ww
4 Temmuz 2015 / Safi Sanat ww