Arama

Yaylı Çalgılar - Viyol

Güncelleme: 13 Ağustos 2018 Gösterim: 2.856 Cevap: 2
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
8 Temmuz 2015       Mesaj #1
Safi - avatarı
SMD MiSiM

VİYOL

Ad:  viyol.JPG
Gösterim: 567
Boyut:  38.2 KB

VİYOLA DA GAMBA (İtalyancada “bacak viyolü”) olarak da bilinir,
Sponsorlu Bağlantılar
yayla çalınan altı telli çalgı.

Öncelikle 16. yüzyıldan 18. yüzyıla değin oda müziğinde kullanılmıştır. Akort düzeni (iki dörtlü, bir büyük üçlü, iki dörtlü aralık) Rönesans lavtasınınkiyle aynıdır, perdeleri de onunkiler gibi kirişten yapılmıştır. Tiz (soprano), tenor ve bas olmak üzere üç boyda yapılır, bunların alt telleri sırasıyla re, Sol (ya da La) ve Re'ye akort edilirdi. Bu boylara daha sonra viyolone de eklendi. Viyolone, bas viyolün bir oktav altına akort edilen bir kontrbas viyoldü.

Viyolün özellikleri omuz kavislerinin düşük, pervazlarının derin, ince ve düz olmasıdır. Alt ucu dizlere dayanarak ya da bacaklar arasına yerleştirilerek dikey durumda çalınır. Çalgıya viyola da gamba da denmesinin nedeni budur. Viyolün eşiği, yayın her tele ayrı ayrı erişebilmesini sağlamak ve yay çekmeyi kolaylaştırmak için kavisli ve yüksek yapılır. Bu özellik kuvvetli çahşı olanaksız kıldığı gibi, yayın avuç tam karşıya gelecek biçimde tutuluşu da yumuşak çalış tarzını zorunluluk haline getirir.

16. yüzyılın ikinci yarısında toplu çalışlar, solo çalışlar ve küçük bir bas viyol olan viola bastarda için önemli bir repertuvar oluşmuş, çoksesli denebilecek bir viyol çalış üslubu da gelişmişti. Bu tarz çalışta çalgıcı tellerin ikisine (tel sayısı altıyı buluyordu) sol eliyle kısmen basardı. 17. yüzyılda çalgı besteleri üslubu değiştikçe, soprano ses alanı içindeki anlatımlı vokal ses önem kazandı; tiz (soprano) viyol, teknesinin derinliği nedeniyle tınlamak ve genizsi bir tınısı olan ve bu yüzden yeğlenen kemanla rekabet edemedi ve önemini yitirdi.

Bas viyol içinse, 16. yüzyıl ortalarında, karmaşık solo divisio'lardan (bir ezgi üzerinde yapılan süslü çeşitlemeler) oluşan bir repertuvar gelişti. Bunlar divisio viyolü adı verilen küçük bir bas viyolle çalmıyordu. 16. yüzyılın sonlarında bu moda geçince, normal boydaki solo bas viyol ya da viyola da gamba barok dönemin çalgı müziği formlarında kullanıldı. Solo bas viyol Almanya ve Fransa’da 18. yüzyılın ortalarına değin çalındı ve özellikle Fransa’da çalgıya la"ya akort edilen yedinci bir bas tel eklendi. Başka yerlerde bas viyol daha çok klavsene eşlik etmekte kullanıldı.

Bu iki çalgı sürekli bas tekniğinde kullanılarak barok çalgılar topluluğunda armoni eşliği sağlandı. Daha yem besteciler üst çalgı partilerinde tam armoniler yazmaya başlayınca, viyol de tümüyle kullanılmaz oldu. 20. yüzyılda ise çeşitli viyoller, Rönesans’ın ve barok dönemin parçalarının seslendirilmesi amacıyla yeniden kullanılmaktadır.
kaynak: Ana Britannica

Son düzenleyen Safi; 13 Ağustos 2018 00:28
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
13 Ağustos 2018       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
VİYOL
(fr. viole; esk. provence dili viola' dan).
Sponsorlu Bağlantılar
1. Saplarında perdeler bulunan ve sürtülerek çalınan telli çalgıların tümü.
2.
  • Aşk viyolu (viola d'amore), viyol biçiminde olmasına karşın keman ailesine giren sürtme telli çalgı. (Viyolda bağırsaktan yapılmış altı ya da yedi çalgı teli ile bunların altında yer alan ve aynı tona akortlanmış aynı sayıda metal sempatik tel vardır. Aşk viyolü omuzda çalınır. Özellikle Almanya ve Avusturya’da çok tutulmuştur.)
  • Kol viyolu (Viola da braccio), kolla desteklenerek omuzda çalınan viyol.
  • Bacak viyolu (viola da gamba), bacakların üstünde ya da arasında çalınan viyol.
—ANSİKL. Avrupa’da XV. yy.'ın sonlarında ortaya çıkan viyol XVIII. yy.'ın yarısına kadar kullanıldı. Kol viyolleri XV. ve XVI. yy.'larda keman ailesi ile karıştırıldı.
Biçim değiştiren viyol teknesinin üst bölümü kesik bir köşeyle biter, dip kişmiş ise düzdür. Yüksek yanlıkları, düşük bir sırtı; bombeli bir göğsü; genellikle "c” biçiminde göğüs delikleri; (çoksesli icraları kolaylaştıran) geniş ve yassı bir sapı; oymalı bir salyangoz ya da yontulmuş bir kadın ya da hayvan başıyla biten bir burguluğu vardır, iç yapısı oldukça hafiftir; köşeleri, çoğu zaman da takozları yoktur. Bu özelliği, perdeliklerin ve hafif bir yayın da yardımıyla çok net bi ses çıkarmasını sağlar.

Viyolün boyları değişik olmuştur: tiz, alto, tenor, bas, kontrabas. Dörtlü aralık üstünden akortlanan altı telinin ortasında bir de majör üçlü aralık vardır. En büyük viyol yapımcıları İngiltere'de John Rose, Henry Jaye ve Barak Norman, Fransa'da Nicolas Bertrand, Almanya’da Jacobus Stainer ve Joachim Tielke’dir. XVII. yy.'ın sonunda fransız virtüozları bas viyole yedinci bir tel eklediler, bu da XVIII. yy. ortalarına kadar en çok yeğlenen solo çalgı oldu.

XVIII. yy.'da tiz üst dörtlü aralığına akortlanan daha küçük bir viyol türü, yarım yüzyıl boyunca Fransa sarayındaki kadınlar arasında çok tutuldu.
Kaynak: Büyük Larousse

SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
13 Ağustos 2018       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM

viyola d’amore


(İtalyancada “aşk viyolası”),
âhenk telleri olan tiz sesli bir tür viyol.

Biçimi viyolaya benzemekle birlikte, perdeleri yoktur ve keman gibi çahnır. Bağırsaktan yapılmış altı ya da yedi melodi teli vardır; bunlar çeşitli düzenlerde akort edilir. Âhenk telleriyse metaldendir ve perdeliğin hemen altındadır. Viyola d’amorenin adının, uç bölümündeki salyangozun çoğunlukla Âşk Tanrısı Cupido’nun (öbür adıyla Amor) başı biçiminde yapılmasından kaynaklandığı sanılır.

18. yüzyılda Vivaldi, Bach ve Cari Stamitz gibi bestecilerin yapıtları ile çok yaygınlaşan viyola d’amore, 1800’lerde neredeyse ortadan kalkmış, ama sonradan birkaç kez yeniden ilgi görmüştür. Meyerbeer, Puccini vb 19. yüzyıl bestecilerinin yapıtlarında viyola d’amore kullanmak gerekir. 20. yüzyılda Paul Hindemith viyola d’amore için bir sonat, bir de konçerto yazmıştır. 18. yüzyılda Türkiye’de kullanılan sinekeman gerçekte viyola d’amoredir.
kaynak: Ana Britannica
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

22 Ağustos 2012 / _cesminaz_ Sanat
13 Ağustos 2018 / Misafir Sanat
28 Eylül 2009 / asla_asla_deme Sanat
7 Mayıs 2010 / _Yağmur_ Sanat
7 Mayıs 2010 / _Yağmur_ Sanat