Arama

İstiklal Mahkemeleri - Tek Mesaj #1

Gabriella - avatarı
Gabriella
Ziyaretçi
24 Mayıs 2008       Mesaj #1
Gabriella - avatarı
Ziyaretçi

İstiklal Mahkemeleri

Ad:  istiklal mahkemeleri1.jpg
Gösterim: 1002
Boyut:  48.3 KB

Milli Mücadele’nin başlannda, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) yönetimince oluşturulan geniş yetkili, olağanüstü yargı mercileri.

TBMM’nin varlığına son vermeyi amaçlamakla suçlananları, “vatana ihanet” suçlularını ve asker kaçaklarını yargılayan bu mahkemeler, daha sonra “Cumhuriyet rejimini koruma ve kollama” amacıyla varlıklarını sürdürmüşlerdir.
TBMM 29 Nisan 1920’de, kendi varlığına son vermeyi amaçlayan eylemleri, iç ayaklanmaları ve asker kaçaklarını cezalandırmak amacıyla Hıyanet-i Vataniye Kanunu’nu kabul etti. Yasada gösterilen suçları işleyenler sivil mahkemelerde ve harp divanlarında yargılanacak, verilen kararlar TBMM’de onaylanacaktı.

Yasanın uygulanmasındaki aksamalar ve mahkemelerin yetersiz kalması üzerine, Hıyanet-i Vataniye Kanunu’nda belirtilen suçlarla ilgili davalara bakacak yeni mahkemeler kurulması kararlaştırıldı. 11 Eylül 1920’de kabul edilen Firariler Hakkında Kanun’la, İstiklal Mahkemeleri kurum olarak gündeme geldi. Mahkemelerin üyeleri, TBMM üye sayısının üçte iki çoğunluğuyla ve kendi üyeleri arasından seçilecek; başkanlan ise üyeler kendi aralarında belirleyeceklerdi. İstiklal Mahkemeleri’nin sayısı ve nerelerde kurulacağı İcra Vekilleri Heyeti’nin önerisiyle TBMM’ce saptanacaktı. Mahkemelerin kararları kesindi ve temyiz ya da itiraz yolu kapalıydı. Mahkemeler kararlarından sorumlu değildiler, hükümlerini vicdani kanaatlerine göre vereceklerdi. TBMM’nin yargı yetkisini de üstlenmesi anlamına gelen bu düzenlemenin sınırları 26 Eylül 1920’de genişletildi; İstiklal Mahkemeleri, Milli Mücadele’yi tehlikeye düşürebilecek her türlü suça bakmakla görevlendirildi.

Eylül-Ekim 1920’de Ankara, Eskişehir, Konya, İsparta, Sivas, Kastamonu, Pozantı ve Diyarbakır’da sekiz ayrı İstiklal Mahkemesi kuruldu. 17 Şubat 1921’de Ankara İstiklal Mahkemesi dışındaki mahkemelerin görevlerine son verildi.

23 Temmuz 1921’de beş ayn bölgede İstiklal Mahkemeleri’nin yeniden kurulması kararlaştırıldı. 5 Ağustos 1921’de TBMM’de kabul edilen ve TBMM başkanı Mustafa Kemal’e (Atatürk), meclise ait yetkileri şahsında toplamak ve bu yetkileri meclis adına kullanmak üzere “Başkumandanlık” yetkisi veren yasadan sonra, İstiklal Mahkemeleri Mustafa Kemal’in yayımladığı “Tekâlif-i Milliye Emirleri”nin yerine getirilmesiyle de yükümlü kılındılar. İstiklal Mahkemeleri’nin bu dönemdeki çalışmaları da 20 Temmuz 1922’de sona erdi.

31 Temmuz 1922’de TBMM’de kabul edilen İstiklal Mehakimi Kanunu, mahkemelerin bazı yetkilerine sınırlama getirdi. Buna göre İstiklal Mahkemeleri’nin ölüm cezası dışında verdiği kararlar kesin olacak, ölüm cezası kararları ise TBMM’nin onayından geçecekti. Ancak olağanüstü hallerde gene meclis karan ile, TBMM onayı aranmayabilecekti. Savcılar, mahkeme kararlarına itiraz edebilecekti. İtiraz halinde, son karar yeri TBMM idi. 1 Ağustos 1922’de İstiklal Mahkemeleri’nin çalışmalarına yeniden son verildi.

Cumhuriyet’in ilanından hemen sonra, İstanbul basınındaki hilafet yanlısı yayınlar üzerine, 8 Aralık 1923’te İstanbul İstiklal Mahkemesi kuruldu. Aralarında Hüseyin Cahit Yalçm’m da bulunduğu bazı gazeteciler mahkemede yargılandılar, ama beraat ettiler. İstanbul Barosu başkanı Lütfi Fikri Bey ise aynı mahkemede beş yıl hapis cezasına çarptırıldı. İstanbul İstiklal Mahkemesinin çalışmaları 5 Şubat 1924’te son buldu.

4 Mart 1925’te, Şeyh Said Ayaklanması üzerine kabul edilen Takrir-i Sükûn Kanunu ile İstiklal Mahkemeleri yeniden kuruldu. Ayaklanma bölgesindeki Şark İstiklal Mahkemesi, verdiği ölüm cezalarını uygulama yetkisine sahipti. Ankara İstiklal Mahkemesinin kararları ise TBMM’nin onayından geçecekti. Ayaklanmanın bastırılmasından sonra, 7 Mart 1927’de her iki mahkemenin de çalışmalarına son verildi. Bu dönemde yönetime muhalefet eden gazeteciler ile yeni kurulan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nm (TpCF) ve eski İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin yöneticileri bu iki mahkemede yargılanarak ağır cezalara çarptırıldılar. Ankara İstiklal Mahkemesinde telgrafçılar grevine katılanlar, şapka kanunu ile tekke ve zaviyelerin kapatılması kanununa karşı çıkanlar, hilafeti geri getirmek isteyenler de yargılandı.

Kuruluş yasası uzun süre yürürlükten kaldırılmadığı için, İstiklal Mahkemeleri’nin daha sonraki yıllarda da hukuken yeniden kurulabilmesi olanağı vardı. Ama bu yola yeniden başvurulmadı. Çok partili yaşama geçiş döneminde, 4 Mayıs 1949’da, Demokrat Parti (DP) milletvekillerinin önerisiyle İstiklal Mahkemeleri’yle ilgili yasa hükümleri yürürlükten kaldırıldı.

kaynak: Ana Britannica
Son düzenleyen Safi; 31 Temmuz 2016 00:19