Portekiz
Güneybatı Avrupa'da, İber Yarımadası'nın batısında devlet. Asor ve Madeira adaları dahil, yüzölçümü 92.082 km2, nüfusu 9.900.000 (1997), başkenti Lizbon (Lizboa), önemli kentleri, Porto, Braga, Aveira, Setubal ve Coimbra'dır. Batıda Atlas Okyanusu'na açılan Portekiz, doğuda İspanya ile sınırlanır. İber Yarımadası'nın ana gövdesi olan Meseta'nın bir parçasıdır. Fakat İspanya'da yüksek bir plato olan Meseta, burada alçalır, özellikle güneye doğru yükseklikler birkaç yüz metreye kadar iner. Atlas Okyanusu'nun etkilerini de almakla beraber, Akdeniz iklimi egemendir. İklim güneye doğru oldukça kuraktır. Doğal bitki örtüsü de maki ve garig adı verilen Akdeniz topluluklarıdır. Mantar meşesi ülkenin en karakteristik ağacıdır. Portekiz sosyal gelişme ve ekonomik düzeyi ile Avrupa'nın en geri kalmış ülkelerindendir. Bununla birlikte 1975'te kişi başına, 1.500 dolara ulaşan millî geliri ve 1978'de 7 milyar doları aşan dış ticaret hacmiyle Asya, Afrika ve Lâtin Amerika'daki ülkelerin çoğundan ileri durumdadır.
Sanayi kuruluşları gerek üretim kapasiteleri ve gerekse türleriyle sınırlıdır; ekonomi daha çok tarıma, balıkçılığa, turizme dayanır. Başlıca ihraç malları bazı dokumalar ve fabrikada yapılmış diğer eşyalarla mantar (yılda ortalama 200.000 tonla dünya üretiminin yarısını sağlar), şarap, Akdeniz meyveleri (incir, turunçgiller, zeytin) ve balık konservesi, petrol, demir ve çelik ürünleridir. 16. yüzyılın sonlarına kadar, komşusu İspanya gibi, denizci ve sömürgeci zengin bir devlet olarak yaşayan Portekiz, bu tarihten sonra geriledi ve yüzyıllar süren bu gerileme dönemi sonunda, 20. yüzyılın başlarında kıtanın en geri ülkesi durumuna düştü. 1910'da cumhuriyet ilân edildi. Fakat içinde bulunduğu ağır ekonomik koşullar ülkeyi otoriter bir yönetime sürükledi. 1933'te, bütün demokratik kuruluşları askıya alan Salazar rejimi ülkeye egemen oldu. Uzun süren bu rejim ekonomik durumu bir ölçüde düzeltti. Fakat 1960'larda başlayan ve giderek güçlenen sömürgelerdeki bağımsızlık hareketleri, özellikle de Angola ve Mozambik'teki hareketler, Portekiz ekonomisini ağır bir bunalıma sürükledi.
Salazar'ın ölümünden (1970) sonra iktidardaki Milliyetçi Halkçı Eylem Partisi (MHE) muhalefete karşı baskısını artırdı. Sürüp giden öğrenci hareketlerinin ve grevlerin yanı sıra ordu içinde politik kıpırdanmalar başladı. 25 Nisan 1974'te bir hükümet darbesiyle Caetano devrildi. İktidara geçen Ulusal Kurtuluş Cuntası, anayasal demokratik bir düzen kurmaya söz verdi. MHE ve bazı devlet kuruluşları dağıtıldı, politik tutuklular serbest bırakıldı ve sansür kaldırıldı. 15 Mayıs'ta General Spinola cumhurbaşkanı oldu. Kısa bir süre sonra iktidar ortakları arasında çelişkiler baş gösterdi. Grevler ve döviz rezervlerinin azalması nedeniyle ekonomik bunalıma düşüldü. Hükümet, Devlet Konseyi ile çelişkiye düşerek dağıldı (9 Temmuz 1974). Vasco Gonzales başbakan oldu ve ılımlılar kabineye ağırlıklarını koydular. İçeride birtakım özgürlükler kısıtlanırken, dışarıda sömürgelerin tasfiyesi kararlaştırıldı. Olaylar sonunda 28 Eylül'de Spinola istifa etti. Costa Gomez başkanlığında sol bir cephe iktidara geldi. Yeni hükümet, sömürgelerin tasfiyesini hızlandırdı. İktidardaki Ulusal Devrim Konseyi sosyalist bir program uygulamaya başladı. Bankalar, sigortalar, enerji üretim sanayii vb. devletleştirildi. Kurucu Meclis seçimlerinin sonunda sol partiler başarı kazandı. Ancak muhalefetin eylemleri ve iktidar ortaklarının arasındaki anlaşmazlık yüzünden hükümet dağıldı (1975).
1978'de Mario Soares başkanlığında kurulan sosyalist hükümet, ekonomik bunalıma kalıcı çözüm getiremedi. Aralık 1979 milletvekili seçimlerini ve 1980'de yapılan olağan ön seçimleri sağ cephe kazandı. Ancak muhafazakârların lideri Sa Carnerio'nun bir kaza sonucu ölmesi, sağın başkanlığı kazanmasını engelledi. 7 Aralık 1980'de oyların % 56'sından çoğunu alarak seçilen Başkan Eanes, hükümeti kurma görevini Francisco Pinto Balsemao'ya verdi. Yeni hükümet Ağustos 1982'de anayasada yaptığı bir değişiklikle askerlerin vesayetine son vererek rejimi batı demokrasilerindeki rejime yaklaştırdı. Ancak cumhurbaşkanının yetkilerini de sınırlayan bu değişiklik Cumhurbaşkanı ve parlamento arasında gerginliklere yol açtı. 25 Nisan 1983 seçimleriyle Sosyalist Parti Meclis'te çoğunluğu sağlayınca 9 Haziran'da Mario Soares, sosyalistler ve sosyal demokratlardan oluşan merkez sol bir hükümetin başına geçti. Koalisyon, ülkeyi AT'ye girişe hazırlamak üzere üç yıllık bir iktisadî ve malî program uygulamaya başladı. Yönetim değiştiren PSD koalisyondan çekilince erken seçime gidildi. Ekim 1985 seçimlerinde sosyal demokratlar en çok milletvekili çıkaran parti olmasına rağmen Cavaço Silva ancak azınlık hükümeti kurabildi.
Portekiz 1 Ocak 1986'da AT üyesi oldu. Şubat 1986'da yapılan cumhurbaşkanlığı seçimini M‡rio Soarez kazandı. Silva'nın azınlık hükümeti güvensizlik oyuyla düşürülerek Nisan 1987'de yeniden erken seçim yapıldı. Sosyal demokratlar oyların % 50'den fazlasını alarak tek başlarına iktidar oldular. Durumlarından güç alan sosyal demokratlar, AT üyesi ülkelerden yabancı sermayeyi çekebilmek için bir özelleştirme programı uygulamaya ve iş yasalarında değişiklikler yapmaya başladılar. 1991 seçimlerinde tekrar sosyal demokratlar kazandı. Soares, 1991'de yeniden cumhurbaşkanlığına seçildi. Ekim 1995'te Antonio Guterres'in sosyalist partisi, seçimleri kazandı, 1996'da Jorge Sampaio cumhurbaşkanı seçildi.
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi