Arama


GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
2 Ekim 2006       Mesaj #1
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi

Hindistan


resmi adı HİNDİSTAN CUMHURİYETİ
Hintçe BHARAT VARSHA ya da BHARATA-VARSHA,
Asya’nın güneyinde dünyanın en büyük yedinci ve en kalabalık ikinci ülkesi.
Ad:  indiya1.JPG
Gösterim: 2061
Boyut:  54.5 KB

Kuzeybatıda Pakistan ve bu ülkeyle anlaşmazlık konusu olan Cemmu ve Keşmir, kuzeydoğuda Çin, Nepal ve Bhutan, doğuda Myanmar ve Bangladeş’le çevrilidir. Güneybatıda Umman Denizine, güneydoğuda da Bengal Körfezine bakar. Güneydoğu ucundaki kıyıların açığında, Mannar Körfezi ve Palk Boğazıyla ayrılan Sri Lanka uzanır. Cemmu ve Keşmir’in Pakistan ve Çin işgali altındaki toprakları (120.849 km2) dışında 3.166.414 km2’lik bir alanı kaplar. Kara sınırlarının uzunluğu 15.168 km’yi, kıyılarının uzunluğu ise 5.488 km’yi bulur. Topraklarının büyük bölümünü Hint Okyanusuna doğru bir üçgen biçiminde uzanan Hindistan Yarımadası oluşturur. Ayrıca Bengal Körfezindeki Andaman ve Nicobar ve Umman Denizindeki Lakshadvip (Sanskrit dilinde Laksha-dvipa: “Talih Adası”) adalarını kapsar. Doğal engeller nedeniyle Asya’nın büyük bölümünden kopuk bir yapı gösterir. Hinduizmle iç içe geçmiş çok eski ve özgün bir uygarlığın beşiği olan Hindistan, sayısız milliyet, din, dil ve kültürün dokuduğu renkli bir mozaiği andırır. Bir çelişkiler yumağı oluşturan karmaşık ve bölünmüş toplumsal yapısına, ekonomik alandaki yoksulluğuna ve düşük eğitim düzeyine karşın uzun yıllar bütünlüğünü korumuş, demokratik gelenekleri güçlü ve oldukça dinamik bir toplumu barındırır. Başkenti Yeni Delhi, 1981 tahmini nüfusu 871.158.000’dir.

DOĞAL YAPI


YÜZEY ŞEKİLLERİ.


Hindistan coğrafi özellikleri bakımından üç ana bölgeye ayrılır: Kuzeyde bir yarımay biçiminde kuzeybatı- güneydoğu doğrultusunda uzanan Himalayalar ve bu sisteme bağlı dağlar, İndus, Ganj ve Brahmaputra ırmaklarının alüvyonlu ovalarının birleşmesiyle oluşan İndus-Ganj Ovası ve bu ovadan dağlık bir kütleyle ayrılan Dekkan Platosu. Hindistan’ın jeolojik oluşumuna ilişkin olarak genel kabul gören açıklamaya göre, eski Gondvana kıtasının parçalanmasından sonra sürüklenen bir kütle Asya kara kütlesinin güney kıyılarıyla çarpışarak Himalayalar’ın yükselmesine yol açmış ve bu sıradağlardan inen akarsuların aşındırıcı etkisiyle İndus-Ganj Ovası oluşmuştur.

Dünyanın en yüksek ve en genç dağ sistemi olan Himalayalar, hemen hemen kesintisiz bir biçimde yaklaşık 2.400 km boyunca uzanır. Bir bölümü Nepal ve Tibet’e taşan Everest Dağı (8.848 m) dışında 10 doruğunun yüksekliği 7.500 m’yi geçer. Sıradağlar boyunca karla kaplı doruklar, çeşitli kollar oluşturarak yayılan buzullar, yüksek çavlanlar, derin boğazlar ve geniş vadiler sıralanır. Keşmir Vadisi düz yüzeyiyle bir ovayı andırır. Yüksek Ladakh Platosu bir başka ilginç yüzey şeklini oluşturur. Kutup bölgeleri dışında dünyanın kar ve buzullarla kaplı en geniş alanları Himalayalar bölgesindedir. Sistemin en yüksek sıradağları olan Büyük Himalayalar ile Karakurum Dağlarında buzulların beslediği birçok akarsu bulunur. Yüksekliğin genelde 300 m’nin altında olduğu İndus-Ganj Ovası ülkenin en yoğun ekim yapılan ve en sık nüfuslu kesimidir. Ganj Havzasının yaklaşık yüzde 80’inde yükseklik 150 m’yi geçmez; ırmak çığınnm büyük bölümünde yüzey eğimi km başına ancak 19 cm’yi bulur.

Ülkenin kuzeybatısında Pakistan sınırı boyunca uzanan Büyük Hint (Thar) Çölü hareketli kum tepelerinden oluşur. Daha güneyde batı kıyılarını dar bir ova şeridi izler. Güneydoğu kıyılan boyunca delta karakterli ovalar uzanır. Jeolojik bakımdan ülke topraklannın en yaşlı bölümü olan Dekkan Platosu çeşitli değişim aşamalarından geçmiş kristalli kay açlar dan oluşmuştur. Aralık 1967’de Bombay’ın 225 km kadar güneyinde meydana gelen deprem, bölgenin kararlı bir jeolojik yapısının olduğu yolundaki görüşü sarsmıştır. Kuzeyde platoyu kuşatan Vindhya Sıradağları dışındaki önemli yükseltiler Satpura Sıradağlan, Aravalli ve Maikala dağlan ile Ajanta Tepeleridir. Platonun iki yanında uzanan Doğu ve Batı Gatlar yarımadanın güneyinde Nilgiri Tepelerinde birleşir.

AKARSULAR VE GÖLLER.


Daha çok düzlük alanlarda bulunan yeraltı su havzaları, jeolojik yapının da elverişsizliği nedeniyle büyük miktarda su toplamaz. Himalaya eteklerinde, Satpura Sıradağlarının kuzeyindeki Narmada Vadisinin kenarlarında, Maharashtra’daki lav oluşumlu platoda ve Gucerat’ta artezyen sulan çıkar. Yeraltı sularının yüzeye çıkmasıyla oluşan kaynaklar Kumaun Himalayaları’nda, Bihar’ın güneyindeki alçak tepelerde, Batı Gatlar’ın Konkan bölgesindeki eteklerinde toplanmıştır. Bu kaynaklann küçük bir bölümü kaplıcadır. Hindistan’da, büyüklüğüne oranla az sayıda göl vardır. Himalayalar’daki göllerin çoğu, buzulların oyduğu ya da buzultaşlarm önünü kapattığı havzaların sonradan suyla dolmasıyla oluşmuştur. Dekkan Platosunda küçük krater gölleri bulunur. Racasthan’ın Ortadoğu kesimindeki Sambhar Gölü ülkenin en büyük tuz gölüdür.

Hindistan’ın akarsuları Himalaya, Dekkan, kıyı ve iç havza ırmakları biçiminde dört grupta toplanır. Başlıca su bölümü çizgileri Büyük Himalayalar, Vindhya ve Satpura sıradağlan ile Maikala Dağlan ve Batı Gatlar’dır. Kar ve yağmur sularıyla beslenen Himalaya ırmaklarının kesintisiz bir akışı vardır. Dekkan ırmaklannın taşıdığı su miktarı sıcak mevsimlerde büyük ölçüde azalır. Kıyı ırmakları genellikle kısadır. Hindistan’ın en büyük beş akarsuyu olan kuzeydeki Ganj, Brahmaputra ve İndus ile güneydeki Godavari ve Krişna ırmaklarının taşıdığı su miktarı, Amazon’un toplam su miktarının ancak dörtte birini bulur. Bu ırmakların su toplama alanlan Hindistan topraklarının yaklaşık yansına eşittir.

Su toplama sisteminin temelini oluşturan Ganj Irmağı, çevresindeki verimli topraklarla ülke ekonomisinin de can damarı sayılır. Irmak, Assam’ı boydan boya geçerek güneye inen Brahmaputra’yla delta bölgesinde birleşerek Bangladeş’te Bengal Körfezine dökülür. Güneybatı yönünde ilerleyerek Pakistan’a giren İndus Irmağı çığırının büyük bölümünde burada akar. Dekkan Platosunun Godavari ve Krişna dışındaki önemli ırmakları Mahanadi, Narmada ve Kaveri’dir. Ülke genelinde hemen hemen bütün toprak türlerine rastlanır.
Ad:  india5.JPG
Gösterim: 1646
Boyut:  200.1 KB
Ad:  india6.JPG
Gösterim: 1535
Boyut:  106.5 KB

İKLİM.


Hindistan’ın iklim koşullarını tropik muson rejimi belirler. Ülkede dört mevsim hüküm sürer: Soğuk mevsim (aralık-mart), sıcak mevsim (nisan-mayıs), yağışlı mevsim (haziran-eylül) ve güneybatı musonlarının çekildiği mevsim (ekim-kasım). Kuzeydoğu musonları aralık-şubat, güneybatı musonları haziran-eylül arasında eser. Yağış miktarı ve sıcaklık bölgelere göre büyük değişiklikler gösterir.

En çok yağış alan bölgeler Assam ile Batı Gatlar'rın etekleri boyunca uzanan kıyı şerididir. Meghalaya’daki Çherrapunci’de yıllık ortalama yağış miktarı 11.430 mm’yi bulur. Buna karşılık Büyük Hint Çölünde yılda ancak 100 mm yağış düşer. Ganj Havzasında 1.000-2.000 mm arasında değişen yıllık ortalama yağış miktarı, Pencap Ovasından başlayarak güneyde Karnataka Platosuna kadar uzanan kuşakta 750 mm’ye iner. Sıcaklık düzeyini genellikle yükseklik belirler. Yıllık ortalama sıcaklık Himalayalar’ın yüksek kesimlerinde 12°C-14°C, ülkenin öteki kesimlerinde 26°C-29°C arasında değişir.

BİTKİ ÖRTÜSÜ VE HAYVAN VARLIĞI.


Hindistan’ın yaklaşık dörtte biri ormanlarla kaplıdır. Değişken yüzey şekilleri ve iklim koşullan zengin bir bitki örtüsü yaratır. Dekkan’m kurak ve yüksek kesimlerinde değişik palmiye türleri yetişir. Batı Gatlar ile kıyı şeridini içine alan Malabar bölgesinde tropik bir bitki örtüsü görülür. Ormanlık alanlarda demirağacı ve tikağacı gibi sertodunlu ağaçlar bulunur. Pencap Ovası, Racasthan ve Gucerat’ın kuzey kesimini kapsayan İndus bölgesi özgün bitkiler bakımından son derece yoksul sayılır. Ganj bölgesinde başta salağacı olmak üzere çeşitli ağaç türlerinden oluşan ormanlar uzanır. Assam bölgesindeki Brahmaputra ve Surma vadileriyle aradaki tepeler yüksek otlar, geniş yapraklı ormanlar ve bambu kümeleriyle örtülüdür.

Himalayalar’ın doğu kesiminde 4 bin kadar çiçek açan bitki türü ve 20’ye yakın palmiye türü bulunur. En çok rastlanan ağaçlar defne, akçaağaç, kızılağaç, huşağacı, ardıç ve çeşitli ığneyapr aklilar dır. Ayrıca orman-gülleri, bodur söğütler ve bambular da bol miktarda bulunur. Himalayalar’m batı kesimi üç ayrı bitki örtüsü kuşağını kapsar. Alp kuşağında gümüşselvi, huşağacı ve ardıç yetişir. Ilıman kuşakta aralarında Doğu Hindistan’a özgü bir tür sedir olan deodar (Sanskrit dilinde devadaru: “tanrı ağacı”) ve ladin ağaçlarının da yer aldığı iğne yapraklı ormanlar bulunur. Alçak kuşak salağacı ormanları ve bazı palmiye türleriyle kaplıdır.

Büyük av hayvanlarının başında kedigiller gelir. Kaplan, başta ormanlar olmak üzere ülkenin çeşitli yerlerinde yaşar. Himalayalar’ın eteklerindeki orman şeridi gözde bir kaplan avı bölgesidir. Parslar ise ülkenin hemen her yanma yayılmıştır. Çitaların soyu hemen hemen tükenmiştir. Kuzey Hindistan’ın ünlü Asya aslanları günümüzde yalnızca Gucerat eyaletindeki Gir Ormanı Ulusal Parkı’nda bulunur. Yarımada ve Assam ormanlarında kalabalık fil sürüleri yaşar. Assam’daki gergedanlar koruma altına alınmıştır. Öteki memelilerden ayı, geyik, antilop, ceylan, çakal, sırtlan, kurt ve tilki oldukça yaygındır; bu hayvanların birçok değişik türüne rastlanır. Ayrıca yabanıl manda, boğa, yak ve dağkeçisi türleri vardır. Başlıca yılan türleri arasında kobra ve engerek sayılabilir. Ülkede bütün timsah türleri bulunur. Kara ve su kaplumbağası türlerinin sayısı 50’ye yaklaşır.

Zengin kuş varlığı 1.200 dolayında türü kapsar. Bunların yarısına yakını ötücü kuşlardır. Papağan, yalıçapkını ve balıkçıllar süslü tüyleriyle dikkati çeker. Bir sığırcık türü olan mina kuşu, papağan gibi konuşur. Başlıca yırtıcı kuşlar akbaba, şahin, doğan, atmaca ve balıkkartalıdır. Balık yiyen kuşlar arasında kutan, karabatak ve firkateynkuşu sayılabilir. Ördek, kaz, su çulluğu, sülün ve keklik sürüleri yaygındır. Öteki önemli av kuşları ormantavuğu, toy, bıldırcın ve güvercindir. Hindistan’ın simgesi sayılan parlak mavi tüylü Hint tavuskuşu koruma altına alınmıştır. Akarsularda bol miktarda alabalık, bıyıklı balık, sazan ve yayınbalığı bulunur. Çekirge sürüleri özellikle kuzeybatıda bazen büyük kayıplara yol açar.

YERLEŞME DOKUSU


Hindistan eyaletlerinin sınırlan büyük ölçüde geleneksel bölgelerle çakışır. Himalayalar tarihsel açıdan Âri ve Moğol uygarlıklarıyla Hinduizm ve Budacılık dinlerinin buluşma noktasıdır. Ülkenin en kuzeyinde yer alan yüksek ve çorak Ladakh Platosunda genellikle köylerde oturan Budacı Tibetliler yaşar. Cemmu ve Keşmir’in bir parçası olan bölgenin güneyinde Hindu Dogralar çoğunluğu oluşturur. Keşmir Vadisinde oturanların büyük bölümü Müslümandır. Himalayalar’ın doğusundaki Arunaçhal Pradesh, Hint-Moğol kökenli çeşitli kabileleri barındırır. Çetin doğa koşullarına alışkın olan bu kabileler geleneksel yaşam biçimlerini büyük ölçüde sürdürmektedir.

İndus-Ganj Övasında etnik, dinsel ve kültürel özelliklerle ayırt edilen çeşitli bölgeler bulunur. Pencap, Sihlerin ve Hinduların ağırlıkta olduğu iki eyalete ayrılmıştır. Pencap’ın batısında güneye doğru uzanan Racasthan, Hindu kültürünün ayakta kalmasında önemli rol oynayan Racputların yurdudur. Ganj Havzasının önemli bir bölümünü kaplayan Uttar Pradesh modern Hinduizmin beşiği sayılır. Bağımsızlık sonrasındaki siyasal yöneticilerin çoğu buradan çıkmıştır. Daha doğuda yer alan Batı Bengal’de çeşitli kabilelere ayrılmakla birlikte aynı dili konuşan Bengalliler yaşar; bölgenin düşünsel ve sanatsal yaşama büyük katkısı olmuştur.

Brahmaputra Vadisi ile Yukarı Myanmar arasındaki Nagaland, dağlık bir sınır bölgesidir. Nagalar karışık kökenli kabilelerden oluşmakla birlikte birçok ortak özellik gösterirler. Daha güneydeki Manipur ile Tripura’da Moğol kökenli halklar yaşar. Manipur kadınları toplumsal yaşamda önemli bir yer tutar.

Ülkenin batısındaki Gucerat’ta yaşayan Hindu, Müslüman ve Caynacı toplulukların büyük bölümü Gucerat dilini konuşur. Bölge halkı iş yaşamına yatkınlığıyla tanınır; düşünsel alanda Caynacı felsefenin köklü bir etkisi görülür. Hindistan Yarımadasının önemli bir bölümünü kaplayan Maharashtra’nın dağlık kesimlerinde yaşayan Marathalar, geçmişte dış istilalara büyük bir direniş göstermiştir. Marathalar arasında bölgeci eğilimler hâlâ güçlüdür. Geçmişte birçok bilgin, tarihçi ve hukukçu yetiştirmiş olan Brahmanlar eski ağırlıklarını yitirmişlerdir. Konkan kıyısındaki Goa Katolikleri, Portekiz kültürünün güçlü etkisini yansıtır.
Hindistan’ın güneyinde Dravid kökenli Tamil, Andhra, Kannada ve Malay ali halkları yaşar. Çok köklü bir kültürel geleneğe dayanan Tamiller, yarımadanın güneydoğusunda oturur.

Andhra Pradesh topraklarına çok eski tarihlerde yerleşmiş olan Andhralar, Dravid ve Âri karışımı bir kökenden gelir; sanat, mimarlık, müzik, dans ve edebiyatta kültürel mirasın derin izleri görülür. Genellikle Hindu olan Andhralar arasında Müslüman ve Hıristiyan topluluklar da bulunur. Karnataka (1973’e değin Mysore) eyaletinde oturan Kannadaların zengin kültürel birikimi İÖ 3. yüzyıla değin iner. Büyük ölçüde Ârilerle karışmış olan Dravid kökenli Kannadalar arasında egemen din Hinduizmdir; geçmişte yaygın olan Caynacılık ve Budacılık hâlâ canlıdır. Karnataka müziğinin özgün bir yapısı vardır. Ortak bir dil (Malayalam) temelinde birleşen Kerala eyaletindeki Malayaliler iki ayrı topluluktan oluşur: Hindu Nayarlar ve Hıristiyan Nasturiler. Eyaletin ilginç toplulukları arasında Koçin bölgesinin beyaz ve Siyah Yahudileri ile Arap tüccarların soyundan gelen Müslüman Moplahlar sayılabilir. Kerala’nın ilginç özelliklerinden biri de Malabar Kıyısındaki kadınların ülkenin öteki kesimlerine oranla çok geniş bir özgürlükten yararlanmasıdır.
Yarımadanın doğu kıyısında bulunan Pondiçeri uzun yıllar Fransız egemenliğinde kaldığından, Hindistan’ın bütününden çok farklı bir bölge görünümündedir.

kaynak: Ana Britannica
Son düzenleyen Safi; 13 Şubat 2017 20:01