Arama


Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
3 Temmuz 2016       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM

Bağımsızlık öncesi gelişmeler.


1. Üç sömürge grubu.


Kuzeyde, New England’ da (New Hampshire, Massachusetts, Rhode island, Connecticut), 1700'de 94 000,1763’te 495 000 kişi (19 000’i köle) yaşamaktaydı. Çeşitli işler aşağı yukarı Avrupa’daki.gibi bir arada ve uyumlu biçimde yürütülüyordu: küçük çiftliklerde çeşitli tarım ve hayvancılık, çağlayanlar boyunca orman işletmeciliği; gemi yapımı; Fransız Antilleri ile kereste, rom ve melas kaçakçılığı (Portsmouth ve Newport bu kaçakçılığa geçiniyordu). Büyük kentler ve üniversiteler ülkesi olan burjuva, kapitalist ve koyu püriten nitelikte Kuzey bölgeleri her türlü yeni düşünce akımlarına açıktı.
Ad:  Amerikan Devrimi ve Bağımsızlık Savaşı5.jpg
Gösterim: 3783
Boyut:  133.0 KB

Güney'de (Maryland, Virginia, Kuzey Carolina, Güney Carolina, Georgia) 1700’de 108 000 olan nüfus, 1763’te 735 000’e (281 000’i zenci ticaretiyle takviye edilen köle topluluğu) yükseldi. Yalnızca Virginia’da, 550 000 kişi yaşamaktaydı. Çok büyük mülklerde (Virginia’da 2 000 ile 70 000 ha arası) köleler, tütün (Maryland, Virginia), pirinç ve indigo (Güney Carolina, Georgia), tütün ve pirinç (Kuzey Carolina) tarımında çalışıyorlardı. Zengin toprak sahipleri aristokrasinin egemen olduğu Güney’de kent ve liman sayısı azdı ve sanayi gelişmemişti. Tüm siyasal mevkileri ele geçiren bu tarım işletmecileri, güç koşullarda çalışmaktan yılmayan, iyi yiyip içmekten ve eğlenceden hoşlanan, anglikan mezhebine bağlı kişilerdi ve bu yüzden püritenler tarafından küçümseniyorlardı; bunlar kültürlü, gösterişe ve eğlenceye düşkün kimselerdi ve kendilerine yeniklasik üslupta konutlar yaptırmaya meraklıydılar.

Merkezde ise (New York, New Jersey, Delavvare, Pennsylvania) 1700'de 53 000 olan nüfus, 1763’te 410 000’i (23 000'i köle) bulmuş, ırk karışması daha o dönemde yöresel bir özellik haline gelmişti: halkın üçte ikisi transız (huguenot'lar) alman ve isveçliydi. Büyük kentlerin bulunduğu bu bölge (örneğin Philadelphia, öteki iki bölge arasında bir bağlantı görevi yapıyordu.

2. Kızılderili ve fransız-ispanyol tehditlerine karşı ortak direniş.


Kızılderililer’e karşı XVII. yy.’daki sistemli yok etme çabalarına (1636-37’de Peguot Kızılderilileri’ ne karşı Connecticut ve Massachusetts savaşı, 1675-76 savaşı) karşıçı, kızılderili tehdidi devam ediyordu; bunda, kürk satıcısı iroquois Kızılderilileri ile ilişki içindeki İngiliz tüccarlarının rekabetini kırmak isteyen Kanadalılar'ın kışkırtmalarının da büyük payı vardı.

Ispanya Veraset savaşı sırasında, Küba’dan, Kuzey ve Güney Carolina’ya yapılan fransız ve İspanyol seferleri ile Fransızların ve Kızılderililer'in New England'a yaptıkları akınlar (1704-1708) arasında kalan sömürgeler direnişlerini sürdürdüler; ama Utrecht antlaşması, Allegheny ırmağının ötesine geçmek isteyen İngiliz tüccarları ile topraklarını ve Louisiana ile serbest ulaşımı korumak isteyen montröalli tomruk satıcıları arasındaki anlaşmazlığa hiçbir çözüm getirmedi. 1744'e kadar, iki yan da Büyük göller bölgesinde ve Öhio’da kaleler yaptılar ve birbirlerine karşı giriştikleri kıyımlarda Kızılderilileri kullandılar. Avusturya Veraset savaşı sırasında hâlâ yerel özelliğini koruyan silahlı çatışmalar, 1748 barışından sonra da sürüp gitti (1754 temmuzunda, George Washington (Bakınız George Washington) ile virginialı milislerin Fort -Duquesne’e karşı savundukları Fort Neceassity'de teslim olmaları). İngiltere yararına sonuçlanan (1763 Paris antlaşması) Yedi Yıl savaşı, Kuzey Amerika’daki İngiliz sömürgelerinin Apalaş dağları hattının ötesine, Ohio'ya ve Mississippi ırmağına kadar yayılmasını sağladı; aynı dönemde Mississippi ırmağının sağ kıyısı da, Florida'nın İngiltere’ye bırakılmasına karşılık, Fransa tarafından ispanya'ya devredildi.

Sömürgeler Fransa’dan kurtulunca, bu kez de karşılarında anavatanı buldular; gerçekten de İngiltere, baskı yanlısı George lll’ün zorlamasıyla, 1763’teki zaferinden yararlanmak ve 1696'dan beri Board of Trade aracılığıyla sürdürdüğü sömürge tekelciliği siyasetini daha etkili hale getirmek istiyordu.

Bu amaçla birçok önlem alındı: Grenville şeker yasasına (Sugar Act, 1764) işlerlik kazandırmak için, wirts of assistance’larla kendilerine arama yetkisi verilen gümrük görevlileri aracılığıyla kaçakçılığa karşı daha etkin mücadele; resmi işlemler ve gazetelere konan yeni harçlar (1765 Stamp Act’ı, yani pul yasası); 10 000 kişilik bir askeri birliğin kurulması; meclislerin keyfine bağımlı olmaktan kurtarmak için valilere belli bir aylık bağlanması. Bu önlemlerin ilki Amerika'daki sömürge halkına yeni yükler getirmekle birlikte, krallığın yetkilerini aşmıyordu, ama öbür önlemler, kuramsal açıdan imparatorluğu temsil etmekle birlikte içinde hiçbir amerikalının yer almadığı bir parlamentonun sözde yasal onayıyla, vergilerin ancak sömürgelerin rızasıyla konulabileceği önkoşulunu çiğnemekteydi. Amerika’daki sömürge halkına yeni yükler getirmekle birlikte, krallığın yetkilerini aşmıyordu: ama öbür önlemler, kuramsal açıdan imparatorluğu temsil etmekle birlikte içinde hiçbir amerikalının yer almadığı bir parlamentonun sözde yasal onayıyla, vergilerin ancak sömürgelerin rızasıyla konulabileceği Ohkoşulunu çiğnemekteydi.

Amerika’daki İngiliz "uyruk"ları, George lll'ün önlemlerine, yasal haklarını savunarak (Virginia meclisinin 30 mayıs 1765 "Kararlar"ı), İngiliz ürünlerini boykot ederek, noterlik belgelerini yakarak (New York,Philadelphia, Boston) ve New York'ta toplanan bir kongre sonunda krala bir dilekçe sunarak karşılık verdiler: bunun üzerine Grenville yasası ve pul yasası yürürlükten kaldırıldı (mart 1766); bununla birlikte bu geri adımı gizlemek isteyen İngiliz hükümeti, Declaratory Act ile, sömürge yasaları üzerinde tam yetkisi olduğunu ilan etti.

Townshend yasalarıyla (mayıs 1767) hükümetin bir dizi ürüne daha ağır vergiler koydurması, daha şiddetli bir direnmeye yol açtı (Boston kıyımı, 5 mart 1770). Bunun üzerine hükümet, sözkonusu vergileri kaldırmak zorunda kaldı. İngiliz Doğu Hindistan şirketi, Amerika'da çay satışı tekelini elde edince (1773), New England’daki kaçakçı tüccarlar, çay yüklü gemilerin yola çıkmasını engellediler ya da çayları imha ettiler vb. İngiltere krallığı özellikle Boston ve Massachusetts'i hedef alan beş baskı yasası (the intolerable Acts) çıkardı; ayrıca New England'ın zararına (Ouöbec yasası) kanadalı katoliklere Ohio bölgesi üzerinde haklar tanıdı. Philadelphia'da toplanan ilk kıta kongresi (5 eylül-21 ekim 1774), krala ve Kanada halkına seslenen bir dizi dilekçeyle amerikalı vergi yükümlülerinin hakları üstüne bir bildiri kaleme alırken, radikal muhalefet, sömürgelerde milisleri ve silahlı birlikleri örgütlediler. General Gage yönetimindeki İngiliz birliğinin Lexington’da yok edilmesi ve 16 000 milisin Boston'u ablukaya alması (20 nisan 1775), Bağımsızlık savaşı’nı (1775-1783) başlattı.
4 temmuz 1776 tarihli Bağımsızlık bildirisi yayımlandı ve savaş İngiliz ordularının yenilgisiyle sonuçlandı.

Kaynak: Büyük Larousse
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 3 Şubat 2017 00:45
SİLENTİUM EST AURUM