Ama nasyonal-sosyalizm bir öğreti olmaktan çok bir harekettir. Drexler tarafından kurulan Alman işçi partisi'ne katılan (temmuz 1919) Hitler kısa sürede yönetimi ele geçirdi ve partiye
Alman nasyonal-sosyalist işçi partisi (NSDAP) adını verdi. Başlangıçta, parti üyeleri özellikle Bavyera'dan sağlanıyordu. Parti, kısa süre içinde bir gazeteye (Völkischer Beobachter) kavuştu (aralık 1920); toplantılarındaki güvenliği sağlamak ve karşıtlarının toplantılarında karışıklık çıkarmak için baskın müfrezeleri (SA) [Kahverengi gömlekliler] kurdu (1921). Münih'teki darbe girişiminden (9 kasım 1923) sonra kapatılan parti 1925’ ten sonra önemli bir rol oynamaya başladı. Ama iç anlaşmazlıklar partiyi zayıflatıyordu. 1926'dan sonra Kuzey Almanya' daki üyeler arasında çok tutulan nazi yöneticilerinden biri olan Gregor Strasser Hitler'in taktiğini fazla temkinli olmakla suçladı. 1928'deki seçim yenilgisinden (seçmen sayısının % 2'si) sonra, Hitler o zamana kadar seçimle işbaşına gelen bölge şeflerini (Gauleiter) kendisi atamaya karar verdi ve SA'lara fazla bağımlı olmamak için kendi muhafız birliğini (SS) kurdu. 1929'da bu birliğin başına Himmler'i getirdi. 1930'da rakip örgüt Kara cepbe'nin (Schvvarze Front) kurucusu Otto Strasser SA'larda ayaklanma çıkardı; Hitler yüzbaşı Röhm'ü bunları ele alıp düzeltmekle görevlendirdi. Böylece güçlenen nazi partisi, 1930'dan başlayarak ekonomik bunalımdan doğan hoşnutsuzluğu sömürme olanağı buldu. Reichstag’a 1924’te 14, 1928'de yalnızca 12 temsilci sokabilmiş olmasına karşılık, 1930'da 107, 1932'de 196, 1933'te de 288 üye soktu. Hitler şansölye (Başbakan) olunca (30 ocak 1933), SA'lara kolluk görevi verildi ve parti 1933'te yapılan seçimleri kazandı. 23 mart 1933’te, Hitler tam yetkiyle iktidara geldi. Propaganda bakanlığına getirilen Goebbels basını, yayın dünyasını, sinema ve radyoyu denetim altına aldı ve nazi ideolojisini yaymaya başladı. Nasyonal -sosyalist parti tek parti oldu (14 temmuz 1933). O sırada sayıları bir milyona ulaşan SA'lar kendi üstlerininkinden başka buyruk tanımayan fanatiklerden oluşuyordu. Hitler, Röhm'ün gücünü kıskanan SS'lerin şefi Himmler'le tutucuların sözcülüğünü yapan Göring ve ordudaki generallerin kışkırtmasıyla, 30 haziran 1934 gecesi SA şeflerini öldürttü.
Parti o tarihte güçlü bir siyasal örgüttü. 1932'de 1 300 000 olan üye sayısı 1939' da 8 milyona, 1945 yılı başında ise 11 milyona ulaştı. Parti hiyerarşisinde, aşağıdan yukarıya, şunlar yer alıyordu: blok şefleri (yaklaşık 500 000); 4-8 bloku yöneten hücre şefleri (Zelle)-, 50-500 üyeyi yöneten yerel grup şefleri; partideki görevleri dışında bir de devlet memurluklarını denetleyen kulüp şefleri (Kreisleiter); 1933’te sayıları otuz iki olan ve çoğu kez devlet temsilcisi (Reichsstatthalteıj durumunda bulunan bölge şefleri (Gauleiter). Hitler, parti yönetimini parti kurmay heyetinin (Reichsleitung) yardımcılığında, başkanlar kurulu başkanına (1941'e kadar Rudolf Hess, sonra Martin Bormann) bıraktı. Nazi ideolojisini benimseyen kadınlar nasyonal-sosyalist kadınlar örgütüne (NS Frauenschaft) yazıldılar. Üstün bir rol oynamaktan çıkan SA’lar (Sturmabteilungen) Hitler-Jugendlin askeri eğitimiyle yetindiler. SS'ler (Schutzstaffeln) 1934’ten sonra Reich'ın iç güvenliğini (toplama kamplarının korunması, Yahudiler’in ortadan kaldırılması) sağladılar. Büyük bir özenle seçilen ve 1929’da 240 000 üyesi olan bu kast Himmler'in yönetiminde büyük bir önem kazandı, SA'ları kabul etmeyen orduya bile sızmayı başardı. Wehrmacht’ta kariyer yapmak isteyen SS’ler kendi adlarını taşıyan tümenlerde (Waffen-SS) bir araya geldiler.
DEVAMI Nasyonal Sosyalizm (Nazizm)