Arama

Eric Bana

Güncelleme: 29 Ekim 2015 Gösterim: 20.537 Cevap: 1
recruit87 - avatarı
recruit87
Ziyaretçi
11 Ocak 2007       Mesaj #1
recruit87 - avatarı
Ziyaretçi
ERIC BANA

ericbana
9 Ağustos 1968'de doğan Hirvat ve Alman kökenli Eric Bana gösteri dünyasına 1991 yılında Melbourne'da bir lokal barda stand-up gösterileri ile başladı. 1993 yılında Avustralya'nın en çok izlenen komedi programı "Full Frontal" da rol teklif edildigi zaman, bu ilk büyük çıkısının başlangıcı oldu. 1996 yılında kendi yazdığı ve oynadığı komedi programı ile izlenme rekorları kırdı.

Sponsorlu Bağlantılar
Komedi türünde başarısını kanıtladıktan sonra bu yolda devam edecek gibi görünüyordu. Artık kendi adıyla anılan bir haftalık komedi şovu vardı ve izlenme oranları oldukça yükseliyordu. Çesitli filmler ile kariyeri devam ederken "Chopper" adlı Avustralya'nın en azılı suçlularından birini canlandırmak için fazlasıyla kilo aldı ve kafasını kazıttı. Rolü için oldukça detaylı arastırma yaptı ve ortaya çıkardığı performans ile Avustralya'da büyük ilgi yaratarak seyircileri ikiye böldü.
Eric Bana
Neredeyse karakterin kendisinden çok daha fazla gerçekçi bir performans çıkardı. Karşılığında Avustralya Film Enstitüsünden "En Iyi Aktör" ödülünü kazandı. Filmin uluslararası gösteriminden sonra yönetmen Ridley Scott "Black Hawk Down" filmi için kendisine hiç düşünmeden rol verdi. Ang Lee ise kendisini çoktan "Hulk" için gözüne kestirmişti. Tüm dünyada ise "Troy" ile A listesi aktörler arasına girmeyi başardı.
Elinde bir gümüş ve bir altın yüzük taşıyor. Biri alyansı digeri ise eşinin kendisine hediye ettiği ve içine Italyanca "coraggio" (cesaret) yazılmış bir yüzük.
  • Sam Elliot ve Nick Nolte en sevdiği aktörler.
  • Gerçek ismi Eric Bananovich.
  • 1997'den bu yana Rebecca Gleeson ile evli ve iki çocukları bulunuyor. Anthony adında kendisinden üç yaş küçük kardeşi bankacılıkla ilgileniyor.
  • Gelecek James Bond için adı telaffuz ediliyor. Rakipleri arasında vatandaşı Hugh Jackman da yer alıyor.
  • Hayatında hiç oyunculuk dersi almadı.
  • Chopper'daki rolü için dört hafta boyunca eline geçen herşeyi yediğini söylüyor. Film için yaklaşık 20 kilo almıştı.
"Brad ve benim dövüs sahnelerimizde dublör kullanmadık. Eğer her yaptığımız harekete iyi bakılırsa, her bir hareketin tamamiyle karşıdakini öldürme üzerine kurulu olduğunu görürsünüz"

Filmografi
  • Vengeance (2006)
  • Troy (2004)
  • Hulk (2003)
  • Finding Nemo (2003) (ses)
  • Nugget(2002)
  • Black Hawk Down (2001)
  • "Something in the Air" (2000)
  • Chopper (2000)
  • Castle, The (1997)
  • Eric (1996) (TV)
  • "Full Frontal" (1993) )TV dizisi)


Son düzenleyen Safi; 29 Ekim 2015 22:34
Biyografi Konusu: Eric Bana nereli hayatı kimdir.
_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
8 Nisan 2013       Mesaj #2
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye
Eric Bana
MsXLabs.org & Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar

220px Eric Bana at the 2009 Tribeca Film Festival

Doğum adı
Eric Banadinović
Doğum 9 Ağustos 1968 (1968-08-09) (44 yaşında) Avustralya Melbourne, Avustralya
Evlilik(ler)i Rebecca Gleeson (1997-günümüz)
Çocukları Klaus (d. 1999),Sophia (d. 2002)
Ebeveyni Eleanora Banadinović,Ivan Banadinović
Meslek(ler) Oyuncu, Komedyen
Etkin yıllar 1993-günümüz

Eric Banadinović (d. 9 Ağustos 1968, Melbourne), Avustralyalı oyuncu.

Melbourne, Avustralya'da doğan Bana, Mad Max (1979) filmini seyrettikten sonra aktör olmaya karar verdi. Kariyerine komedi filmlerinde ve skeçlerde rol alarak başladı. Kasap (2000) adlı film ile çıkış yaptı. Bu filmden sonra TV dizileri ve filmlerinde rol alan Bana, Kara Şahin Düştü'deki (2001) Norm 'Hoot' Gibson ve Hulk'taki (2003) Bruce Banner rolleri ile Hollywood'un dikkatini çekti.

Oyuncu, Avustralya kıtasının en popüler sinema ve televizyon filmlerinden olan Kasap, Full Frontal ve Babam, Romulus adlı yapımlardaki performansı sayesinde ödüller kazandı. Hem yüksek bütçeli stüdyo filmlerinde hem de düşük bütçeli bağımsız filmlerde oynayan Avustralyalı aktör romantik komedi, bilim-kurgu ve aksiyon filmlerinde performansını sergiledi. Bana'nın en önemli işleri Kara Şahin Düştü (2001), Hulk (2003), Truva (2004), Münih (2005), ve Uzay Yolu (2009) adlı yapımlardır.

Otomobil meraklısı olan Bana, ilk arabası 1974 XB Falcon Coupe ile Avustralya'da çeşitli yarışmalara katıldı. 21 Nisan 2007 tarihinde bir kaza yaptı. Bana ve yardımcı sürücüsü, kazayı yaralanmadan atlattı.Bana 2009 yılında, arabası 1974 XB Falcon Coupe'un 25 yıllık geçmişini anlatan Love The Beast adlı bir belgeseli yönetti.

Yaşam öyküsü

Çocukluğu, gençliği ve ailesi
Eric Bana, Melbourne, Avustralya'da iki çocuklu bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi. Hırvat kökenli olan babası Caterpillar, Inc. şirketinde lojistik idareciydi. Annesi Eleanor ise kuafördü. Bana, Melbourne'de bulunan ve şehrin batısındaki bir banliyö bölgesi olan havaalanı yakınındaki Tullmarine kentinde büyüdü.

Oyunculuk becerisini erken yaşta gösteren Bana, altı-yedi yaşlarında aile üyelerinin taklitlerini yapabiliyordu. İlk olarak büyükbabasının yürüyüşünü, mimiklerini ve sesini taklit etmeye başladı. Okuldan, öğretmenlerinin taklitlerini yapması yüzünden atıldı.Gençken, Mel Gibson'ın oynadığı Mad Max (1979) adlı filmi izledikten sonra aktör olmaya karar verdi.Yine de Melbourne'deki Castle Hotel'de stand-up yapmaya başlayana kadar bu mesleği ciddi olarak düşünmedi. Bana, komedyenliğin kendisine yeteri kadar para kazandırmadığını düşünerek burada barmenlik de yapmaya başladı.

1993-1997
Bana, 1993 yılında Steve Vizard'ın gece yarısı programı Tonight Live'da sahne almaya başladı.Bana'nın performansı yapımcılar tarafından beğenilince skeçlerden oluşan komedi serisi Full Frontal adlı gösteriyi hem yazıp hem de sunmaya başladı. Programın gösterildiği dört yıl boyunca kendi malzemelerini ve kendi aile bireylerini temel alan hikâyeleri yazdı. Columbo, Arnold Schwarzenegger, Sylvester Stallone, ve Tom Cruise taklitleri Bana'yı programın izleyicileri arasında popüler yaptı.Bunlar Bana'yı 1996 yılına kendi özel televizyon gösterisi olan Eric'e götürdü. Gösteri günlük olaylara yer verirken Eric Bana Show'a da başlamasına yol açtı. Dizinin senaryosunu Bana yazdı. Hicivlere ve ünlü konuklara rağmen izleyici çekmede başarısız olan dizi sekiz bölüm sonra düşük reytingler sebebiyle yayından kaldırıldı.Buna rağmen bu programdaki çalışması ile Logie Ödülleri'nde En Popüler Komedi Kişiliği ödülünü aldı.

Aynı yıl, Melbourne'e yeni bir havaalanı kurulması için evlerinin yıkılması mecburi olan, fakat buna direnen bir ailenin hikâyesinin anlatıldığı The Castle adlı filmde yardımcı bir komedi rolü olan kickbox seven muhasebeci Can Petropoulous karakteriyle rol aldı. Film beklenmedik bir mali başarı elde etti ve Avustralya'da 10,326,428 Avustralya doları kazandı.

1997-2005
1997 yılında dramatik rollerdeki tecrübesizliğine rağmen Andrew Dominik'in Kasap adlı filminde rol almayı başardı. Bu filmde Avustralyalı suçlu "Kasap" Read'i canlandırdı. Dominik proje üstünde beş yıl çalışmasına rağmen Read'i canlandıracak aktörü bulamamıştı. Sonra rolü televizyonda izlediği Eric Bana'ya verdi.

Rolü almak için dört hafta boyunca yemek yiyip kilo almayı kabul eden Bana, saçlarını da kazıttı. Ayrıca gerçek Read ile görüşme yaptı. Vücuduna dövme yaptırdı.Film için getirilen yaş sınırına rağmen Bana'nın performansı, Avustralya ve dışından olumlu yorumlar aldı. Amerikalı film eleştirmeni Roger Ebert, Bana'nın performansı için "Ben, bir komedyen olan Eric Bana'nın gelecekte büyük bir yıldız olacağını düşünüyorum. Bu performansı çok az sayıda aktör verebilir. Hiçbir oyunculuk okulunun öğretemeyeceği bir yeteneğe sahip, gözünüzü ondan alamıyorsunuz" diye yazdı.Kasap filmi Avustralya'da mali ve eleştirel açıdan başarılı oldu. 2001 yılındaki Avustralya Film Enstitüsü Ödülleri'nde En İyi Film dalında aday olurken, Bana En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazandı.

2001 yılında, yönetmen Ridley Scott, Bana'yı yeni filmi Kara Şahin Düştü'nün kadrosuna kattı. Kasap filminde Bana'yı çok beğenen Scott oyuncuyu seçmelerden geçirmeden sözleşme imzalattı.Bana, Mogadishu, Somali'deki görevini tamamlamaya çalışan Birinci Sınıf Çavuş Norm 'Hoot' Gibson'ı canlandırdı. Aktör filmin çekimlerine başlamadan önce Kasap filminde aldığı kiloları verdi ve ağırlık çalıştı. Delta Force operatörü Fort Bragg'tan ateş etme eğitimi aldı.Film olumlu eleştiriler ile karşılandı ve ABD'de gösterime girdiği ilk hafta Box Office listelerinde ilk sıraya geçip liderliği üç hafta korudu.

Bana'nın sonraki projesi düşük bütçeli Avustralya filmi The Nugget (2002) oldu. Bu komedi filminde Avustralya'nın işçi sınıfında yer alan bir vatandaşı resmetti. Bana, kendisine çocukluğunu hatırlattığı için bu filmde rol aldı.The Nugget'tan sonra İnanılmaz Hulk adlı popüler çizgi romandan uyarlanan filmde Bruce Banner'ı canlandırması teklif edildi. Bana, filmin senaryosu tamamlanmadan, Buz Fırtınası filmini beğendiği Ang Lee ile çalışmak için teklifi kabul etti.Böylece X-Men filmlerinde rol alan Hugh Jackman'dan sonra bir süper kahramanı canlandıran ikinci Avustralyalı aktör oldu. Bana, rolü "drama potansiyeli olması" ve "Ang Lee'nin sıradışı bir süper kahraman filmi çekmek istemesi" yüzünden kabul ettiğini söyledi. Bana ayrıca Sam Elliot ve Nick Nolte'nin sevdiği oyuncular olduğunu ve filmde onlarla birlikte yer almasına çok sevindiğini belirtti. Hulk mali ve eleştirel açıdan umulan başarıyı sağlayamadı. Fakat Eric Bana'nın oyunculuğu övgü topladı. Bana, Bilim-kurgu, Fantastik&Korku filmleri Akademisi Ödülleri'nde aday oldu.Film gösterime girdiğinde, ağırkanlılığı ve yönetmen Ang Lee'nin sanatsal yaklaşımı nedeniyle eleştirildi. Eric Bana da, bu yorumları haklı çıkaran iyi niyetli açıklamalar yapıp Lee'nin sette, para kazanmayı hedefleyen bir çizgi roman uyarlamasından ziyade bir Yunan tragedyası çekiyormuş gibi davrandığını vurgulamıştı.Aktör aynı yıl gösterime giren Kayıp Balık Nemo adlı animasyon filmde küçük bir seslendirme de yaptı.

2004 yılında, Bana, yüksek bütçeli bir film olan Truva'da Brad Pitt ile oynadı. Filmde Prens Hector'u Eric Bana, Truvalılara karşı savaşan Achilles'i ise Brad Pitt canlandırdı. Yönetmen Wolfgang Petersen'in teklifini kabul eden Bana, Brad Pitt'in bir Kasap hayranı olduğunu öğrendi.Bu filmden önce hiç ata binmeyen Eric Bana sıfırdan başlayarak ata binmeyi öğrendi. Ayrıca rolü nedeniyle ağırlık ve dövüş antremanları da yaptı. Film Kuzey Amerika'da 364 milyon Amerikan doları kazansa da, ABD dışında 133 milyon Amerikan doları kazanabildi.

2005'ten günümüze
Hulk'ın ticari başarısızlığı ve Truva'nın Amerika Birleşik Devletleri'nde beklenen hasılata ulaşamamasının ardından eleştirmenler Bana'nın büyük bütçeli filmlerdeki ağırlığını sorgulamaya başladı. 2005 yılında Steven Spielberg'in yürütücü yapımcılığını ve yönetmenliğini yaptığı Münih filminde, 1972 yılındaki olimpiyatlarda öldürülen İsrailli atletlerin intikamını alan bir ajan rolündeydi. Bana canlandırdığı Avner Kaufman karakteri için şöyle dedi; "Filmin başlangıcında çok farklı bir Avner vardır. Münih'te yaşanan olaylara karşı öfke doludur. Ülkesini çok sevdiği için Filistinlilerden intikam almaya yeminlidir. Bu zor görevi de hissettiği o büyük kızgınlık yüzünden alır. Bu işi nasıl yapacağının aşamalarını çok çabuk öğrenir. Başlangıçta timin yaptığı işi sorgulayan bir yaklaşımı vardır. Ancak sonradan ilginç bir gelişme olur ve Avner giderek katılaşır. Grubun diğer üyeleri daha kolay çözümler bulurken o tam tersini yapar. Filistinlilere acımasız davranılmasından yanadır. Ancak filmin sonlarına doğru değişim geçirdiğine, çıktığı bu yolculuğun onu yorduğuna tanık oluruz".Bana bu film sayesinde Avustralya Film Enstitüsü (AFI) tarafından En İyi Aktör dalında ödüle aday gösterildi.Münih bir çok pozitif yorum aldı ve finansal bakımında başarılı oldu. Beş dalda Akademi Ödülü adaylığı elde etti.Fakat birçok tartışma da alevlendi. Bunlardan en önemlisi filmin terörizm karşıtı değil aksine terörizm savunucusu bir tavır takınması iddiasıydı.

2006 yılında Bana, Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi tarafından davet edildi.Bana'nın Münih'ten önce başladığı Şans Sende adlı yapım ancak 2007'de gösterime girebildi. Filmde, profesyonel bir poker oyuncusu olan Huck Cheever'in, kisişel problemlerinin bulunduğu rakiplerini yenmek için Las Vegas'ta düzenlenen bir turnuvaya katılması anlatılmıştır. Sonraki filmi ise bir Avustralya draması Babam, Romulus oldu. Film Raimond Gaita'nın kisişel deneyimlerinden yola çıkarak yazdığı Romulus, My Father isimli kitaptan uyarlandı. Yapım bir çok olumlu kritik ile karşılandı ve Eric Bana'ya ikinci En İyi Aktör (AFI) ödülünü getirdi.

Ardından Bana, The Other Boleyn Girl isimli, tarihte yaşanan gerçek olaylara dayanan kitaptan uyarlanan Boleyn Kızı adlı filmde Scarlett Johansson ve Natalie Portman ile rol aldı. J. J. Abrams'ın yönettiği Star Trek filminde Nero adlı kötü adamı ve The Time Traveler's Wife filminde Henry DeTamble karakterini canlandıran Bana ayrıca Judd Apatow'un yönetmenliğini yaptığı Funny People adlı yapımda Adam Sandler ve Seth Rogen ile başrolü paylaştı.Bana'nın seslendirme yaptığı Mary and Max adlı yapım 9 Nisan 2009 tarihinde gösterime girdi

Gerçekleşmeyen projeler
Eric Bana, 2002 yılında Yeni Nesil Ajan filminde Xander Cage karakterini canlandırması için gelen teklifi The Nugget'ta oynamak için reddetti. Bana, Daniel Craig role seçilmeden önce vatandaşı Hugh Jackman ile potansiyel James Bond adayları arasında yer alıyordu.Soğuk Dağ filminde Jude Law'ın oynadığı rol için adı geçti. Superman'i de canlandırması gündeme gelen Bana, daha önce başka bir süper kahramanı canlandırması (Hulk) yüzünden rolü kaybetti.2007 yılındaysa Altın Pusula filminde Kevin Bacon ve John Hurt ile oynayacağı söylenen Bana, bu filmde de diğer iki aktör gibi rol almadı.2003 yılındaki Hulk filminde Bruce Banner'i canlandıran aktör, ikinci film için imzasını atsa da, Ang Lee'nin filminin gişede umulanı verememesi yüzünden, 2008 yapımı The Incredible Hulk'ta yerini Edward Norton'a bıraktı. Fakat yönetmenliğini Louis Leterrier'in yaptığı bu film önceki filmin hasılatını yaklaşık olarak 20 milyon dolar geçse de bütçe farkından dolayı neredeyse aynı kârı getirdi.3:10 Treni'inde başrollerde Tom Cruise ve Eric Bana düşünülse de filmde Russell Crowe ve Christian Bale oynadı.

Özel hayatı

Bana 1995 yılında, televizyon programı Full Frontal'in çalışmaları sırasında, New South Wales'in başyargıçlığından Avustralya'nın başyargıçlığına terfi eden Murray Gleeson'ın kızı Rebecca ile tanıştı. Onunla 1997 yılında evlendi. Çiftin bu evlilikten iki çocuğu dünyaya geldi (Klaus, doğum: Haziran 1998 ve Sophia, doğum: Nisan 2001). Bana oğlunun doğumundan beri, ailesi ile Melbourne'de daha çok zaman geçirebilmek için yaptığı film sayısına sınır getirdi.

Aktör ayrıca Avustralya'da çeşitli motor yarışlarına katılmaktadır. Bana, on dört yaşında motorlar ile daha fazla ilgilenebilmek için okulu bırakmak istedi. Fakat babası bunun bir iş değil de bir hobi olduğunu söyleyerek okulu tamamlaması için onu ikna etti.Bana ilk arabasına on beş yaşında iken 1100 Avustralya doları ücret karşılığında aldığı 1973 model XB Ford Falcon ile kavuştu. 1996'da Tazmanya'daki bir yarışa katıldı.2004 yılında Avustralya'da yarışmak için bir Porsche 944 aldı. 2004 Kasım'ında Sandown 500 ile kisişel olarak en iyi derecesini yaptı.Bana, 21 Nisan 2007'de Tazmanya Rallisi'nde 1974 XB Falcon ile çarpıştı. Ne Bana ne de yardımcı sürücü yaralandı.

Eric Bana, Avustralya kurallar futbolunun sadık bir destekçisidir. Bana'nın spor sevgisi, vaftiz babasının onu St. Kilda Football Club'ın bir maçına götürmesi ile başladı.Bana ayrıca silahlardan nefret etmektedir.2001 yılında Empire sinema dergisinin düzenlediği "En Seksi 100 Film Yıldızı" anketinde 61. sırada yer aldı.

Kisişel işleri
Bana, Mental Illness Fellowship derneğinin bir üyesidir. 2004 yılında derneğin reklam afişlerinde yer aldı.Australian Childhood Foundation and the Bone Marrow Donor Institute'nin reklamlarında da yer aldı. 1995'ten beri yılbaşlarında çocuklara oyuncak ve para gönderen sürücüler grubunda yer almaktadır.

Bana, 2005 yılında var olduğuna dair belgeler olan Tazmanya canavarını arayan avcılar hakkındaki Terrors of Tasmania belgeselinde anlatıcı olarak yer aldı.Hayvanlara işkenceyi durdurmaya çalışan Royal Society for the Prevention of Cruelty to Animals derneği için de çalışmalarını sürdürmektedir.23 Aralık 2008 tarihinde Bana'nın hayranları ingilizce bir fan sitesi açtılar.


Benzer Konular

23 Temmuz 2008 / KisukE UraharA Sinema ww
17 Kasım 2015 / KisukE UraharA Sinema ww
21 Haziran 2009 / careless_WhispeR Sinema ww
17 Kasım 2015 / KisukE UraharA Sinema ww
17 Kasım 2015 / ThinkerBeLL Sinema ww