Arama

Bediüzzaman Said Nursî - Sayfa 2

Güncelleme: 9 Mart 2018 Gösterim: 15.819 Cevap: 12
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
18 Eylül 2017       Mesaj #11
Avatarı yok
Yasaklı

Üstad Bediüzzaman'ın Cihad Anlayışı!


Bazı kişilerin İslam'a bağlılıklarını silaha sarılmakla gösterdikleri bir zamanda Bediüzzaman'ın fikirleriyle birlikte gelen derin insan hürmetini görmemek mümkün değildir. Ölüm korkusuna dayanarak yapılan İslâmî eylem bâtıldır. Yapanlar Allah önünde mes'uldür. Bediüzzaman ciddî konular üzerine eğilen, ciddî bir insandır. Fakat bunun yanında sosyal değişimin beraberinde getirdiği sorunları derinlemesine, "balon"ların cazibesine kapılmadan ve sorunların özüne giderek inceleyen bir Alim idi. Bu, üzerinde durduğu konuların çeşitliliğinden de görülebilir. Bediüzzaman'ın toplum yapısı açısından anlattıkları aslında iki seviye ya da eksende toplanabilir.
Sponsorlu Bağlantılar

Said Nursî bir bakımdan toplum araştırmacılarının "mikro yapılar" başlığı altında inceledikleri hadiseler üzerinde durmuş, diğer taraftan da, daha geniş kapsamlı toplumsal süreçlerin etkilerini araştırmıştır. Özelliği, İslam'ın her iki alanda ayrı işlevlerini, fonksiyonlarını anlaması olmuştur. Bu iki katlı yaklaşımı da Osmanlı İmparatorluğu'ndan bu zamana Türkiye'nin geçirdiği değişim açısından incelemiştir.

Osmanlı kültürü, insanların ilişkilerini İslâmî bir çerçeve içine alarak, insânî değerlerin ortaya çıkarılmasına yarayacak, kendine özgü kurumları yerleştirmiştir. Bediüzzaman'ın derin kaygılarının başında, bu yapıların Osmanlı İmparatorluğu'nun Batılılaşması esnasında aldığı yaralar geliyordu. İlginç olan aile içindeki değişimin beraberinde getirdiği boşluk hissinin genellikle Türkiye'de düşünürlerce anlaşılması, fakat bunun İslâmî ögelerin zayıflamasına bağlanmamış olmasıydı.

Bediüzzaman'ın katkıları imanın niteliği ile de ilgilidir. Günümüzde yapılması gereken çalışmalardan biri, Bediüzzaman Said Nursî'ye göre, şimdiye kadar İslam'ın aslî mânâsında, "kendini teslim etme" şeklinde anlayanların, ilâveten İslam'ı "anlama"ları, zenginliklerinden istifade etmeleridir. Bunu Bediüzzaman eserlerinin bir çok yerinde ifade etmektedir. Bu görüş de zamanımız insanının dünyasını "izah"la anlamak isteyişinin bir ifadesidir.

İslam dininin özelliklerinden biri bu "izah"ın katı bir şekil almaması, her dindar insanın vereceği izahın, birçok yaklaşım arasında yaklaşımlardan biri olduğunu kabul etmesidir. Bu da müminler arasında konuşma, tartışma ve bir ortak görüşe varmak üzere "cehd" etmelerine bağlıdır. Birçok Batılının, bugünlerde "Cihad"ı silahlı bir mücadele olarak gördüğü bir ortamda, Bediüzzaman'ın "cihad" anlayışını bu şekilde aktarmak yanlış olmayacaktır.

Prof. Dr. Şerif Mardin

Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
2 Ekim 2017       Mesaj #12
Avatarı yok
Yasaklı

Üstad Said Nursi'ye Neden 'Bediüzzaman' Lakabı Verildi?


Ad:  46.jpg
Gösterim: 465
Boyut:  52.9 KB
Bediüzzaman Said Nursi, son derece parlak bir zeka ve güçlü bir hafızaya sahip idi. Aynı zamanda kabiliyetli, cesur ve yeniliklere açık biriydi. Üstadın ilgili nitelikleri ilim merakı, saf iman ve inanç ile birleşerek açığa çıkınca Üstad Bediüzzaman, yıllarca sürebilen medrese eğitimini 3 ay gibi kısa bir sürede tamamlamıştır.
Sponsorlu Bağlantılar

Üstadın söz konusu bu sıradışı, olağanüstü durumunu ve ilgili eğitimi bu kadar kısa sürede nasıl aldığını kavrayamayanlar Bediüzzaman'ı birtakım ilmi tartışmalar içerisine çekmişlerdir. İlgili ilmi münazaraları kazanarak kendisini ıspat eden Üstad Said Nursi'ye bu vesile ile 'zamanın emsalsizi, benzersizi' anlamına gelen 'Bediüzzaman' lakabı verilmiştir.

Kaynak: Sorularlarisale

Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
9 Mart 2018       Mesaj #13
Avatarı yok
Yasaklı

Üstad Bediüzzaman'ın Kedi Sevgisi!


Ad:  15665566_1832318140389348_4352412309988309690_n.jpg
Gösterim: 246
Boyut:  33.3 KB
Sürekli sürgün hayatı yaşayan Üstad Bediüzzaman en zor zamanlarında çevresinde bulunan kedicikleri severek teselli bulmuştur. Ayrıca Bediüzzaman'ın Abdürrahim adını verdiği bir kedisinin olduğu söylenir. Bunun yanında Bediüzzaman, nankör olarak nitelenen bu sevimli canlıları söz konusu haksız ithamdan kurtarıp ilgili konuda bir hakikat dersi vermiştir. Çok az bir rızık ile rahatça geçinebilmesindeki hikmeti ise çevresinde bulunan kediciklerin bereketi olarak görür.

Üstad Bediüzzaman Said Nursi'nin Kedicikler Konusundaki Vecizeleri!

  • Bu bereketler, ya yanıma gelen hâlis dostlarıma ihsandır; veya hizmet-i Kur’âniyeye bir ikramdır; veya iktisadın bereketli bir menfaatidir; veyahut, “Yâ Rahîm, yâ Rahîm” ile zikreden ve yanımda bulunan dört kedinin rızıklarıdır ki, bereket sûretinde gelir, ben de ondan istifade ederim. Evet, hazin mırmırlarını dinlesen, “Yâ Rahîm, yâ Rahîm” çektiklerini anlarsın...”
  • Hatırıma geldi, “Nasıl bu vazifesiz canlılara mübârek denilir?” Sonra gece yatmak için uzandım. Baktım, o kedilerden birisi geldi, yastığıma dayandı, ağzını kulağıma getirdi. Sarîh bir sûrette, “Yâ Rahîm, yâ Rahîm, yâ Rahîm, yâ Rahîm” diyerek, güyâ hatırıma gelen îtirazı ve tahkiri, tâifesi nâmına reddedip yüzüme çarptı.

Benzer Konular

10 Ağustos 2017 / eyyüp aslan Cevaplanmış