Arama

Cemal Paşa

Güncelleme: 25 Nisan 2011 Gösterim: 10.527 Cevap: 1
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Eylül 2008       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Cemal Paşa (1872–1922)
Ad:  cemal_pasa.jpg
Gösterim: 2551
Boyut:  19.4 KB
Sponsorlu Bağlantılar
Bahriye nazırı Cemal Paşa
Asıl adı Ahmed Cemal olan Cemal Paşa, Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde siyasal yaşama damgasını vuran İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin önder-lerindendir. 1908'de II. Meşrutiyet'in ilanın­dan I. Dünya Savaşı'nın sona erdiği 1918'e kadar askeri ve devlet yönetimiyle ilgili önemli görevlerde bulunan Cemal Paşa özel­likle 1913–18 arasında Osmanlı Devleti'nin iç ve dış siyasetini belirleyen kişilerden biriydi.
Babası askeri eczacı olan Ahmed Cemal, Midilli Adası'nda doğdu. 1890'da Kuleli As­keri Lisesi'ni, 1893'te Harp Okulu'nu, 1895'te de Harp Akademisi'ni bitirerek kurmay yüz­başı rütbesiyle orduya katıldı. Bu yıllar II. Abdülhamid'in baskıcı yönetimine karşı Jön Türkler'in meşrutiyeti yeniden kurmak için mücadele ettikleri ve örgütlendikleri yıllardı. Kolağası (önyüzbaşı) Ce­mal Bey Selanik'te bulunan 3. Ordu redif (yedek) tümeni kurmay başkanlığı sırasında İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne girdi ve yaşa­mının sonuna kadar da bu kuruluşa bağlı kaldı. O yıllarda çalışmalarını gizli yürüten İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin ordu içinde örgütlenmesini üstlendi.
1905'te binbaşı olan Cemal Bey bir yıl sonra Rumeli demiryolları müfettişliğine atandı. Görevi gereği yolculuk ediyor, Ru­meli yöresini dolaşıyordu. Bu da cemiyet adına rahatça çalışmasına, örgütlenmeyi sağ­lamasına olanak sağladı. Bu dönemde cemi­yetin bölük adı verilen yerel birimlerini örgüt-ledi.
II. Meşrutiyet'in ilan edilmesi üzerine Sela­nik'teki İttihat ve Terakki Cemiyeti genel merkezinin İstanbul'a gönderdiği 10 delege­den oluşan temsil heyetinde yer aldı. Ardın­dan da cemiyetin genel merkez üyeliğine seçildi. Aynı yıl kaymakamlığa (yarbay) yük­selen Cemal Bey meşrutiyetin getirdiği yeni­likleri ve ortaya çıkan değişimleri devlet memurlarına ve görevlilere anlatıp benimset­mek için kurulan Heyet-i islahiye'nin bir üyesi olarak Anadolu'ya gönderildi. Bu sıra­da 31 Mart Olayı'nın çıkması üzerine İstan­bul'a dönerek, ayaklanmayı bastırmakla gö­revlendirilen Hareket Ordusu'na katıldı. Ayaklanmanın bastırılmasının ardından da Üs­küdar Muhafızlığı'na atandı. Bu görevinde kısa bir süre kalan Cemal Bey Çukurova'da çıkan karışıklıkları bastırmak üzere Ağustos 1909'da Adana valisi yapıldı. Bir yıl sonra hastalanarak İstanbul'a döndüyse de bu kez 1911 ortalarında Arap aşiretlerinin ayaklan­malarını bastırmak amacıyla vali olarak Bağ­dat'a gönderildi.
Balkan Savaşı'nın çıkması üzerine Bağdat' taki görevinden ayrılarak İstanbul'a döndü. Konya redif tümeni komutanı olarak 1912 Ey-lül'ünde katıldığı Balkan Savaşı'nda Bulgarlar' ın karşısında Vize'den Çatalca'ya kadar geri çekilmek zorunda kaldı. Ekimde miralaylığa (albay) yükseltilen Cemal Bey dağılan kuv­vetlerini toplarken hastalanarak İstanbul'a döndü. Aralık 1912'de İstanbul menzil müfet­tişi ve ordu idare reisi oldu.
23 Ocak 1913'te, hükümeti devirmek ama­cıyla düzenlenen ve Babıâli Baskını diye adlandırılan girişimin başarıya ulaşmasından sonra İttihatçılar'ın başa geçmesi üzerine İs­tanbul Muhafızlığı'na getirildi. Bu görevi sırasında İttihat ve Terakki'ye karşı çıkanları susturarak partiye destek olmaya çalıştı. Aynı yıl mirlivalığa (tuğgeneral) yükseltildi ve artık Cemal Paşa diye anılmaya başlandı.
1914'te önce nafıa (bayındırlık), ardından bahriye nazırı (donanma bakanı) olarak hü­kümette görev aldı. Bu görevinde donanmayı güçlendirmeye çalıştı. Fransız yanlısı olarak bilinen Cemal Paşa Temmuz 1914'te Osmanlı Devleti ile Fransa arasında işbirliği sağlamak amacıyla Paris'e gitti. Olumlu bir sonuç elde edemeyince 2 Ağustos 1914'te yapılan Os­manlı-Alman İttifakı'nı, Alman yanlısı olan Enver ve Talat paşalarla birlikte istemeyerek de olsa destekledi.
Cemal Paşa I. Dünya Savaşı başladığında Enver ve Talat paşalarla birlikte İttihat ve Terakki'nin ve Osmanlı Devleti'nin en güçlü üç yöneticisinden biriydi. Talat Paşa'nın sad­razam, Enver Paşa'nın harbiye nazırı, Cemal Paşa'nın bahriye nazırı olarak yer aldığı 1913–18 arasındaki hükümete "Üç Paşalar İktidarı" da denir. Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Sava-şı'na girmesi üzerine Cemal Paşa bahriye nazırlığının yanı sıra Filistin'deki 4. Ordu komutanlığı ve Suriye askeri valiliği görevleri­ni de üstlendi. 1915'te ferikliğe (korgeneral) yükselen Cemal Paşa savaşın ilk yıllarında Suriye'de büyük bir bayındırlık çalışmasına girişmiş ve toplumsal hizmetlerin düzenli ola­rak yürümesini sağlamaya çalışmıştır. Ne var ki, 1915 ve 1916'da Mısır'ı İngilizler'den almak üzere girişilen ve tarihe "Kanal Harekâtı" adıyla geçen savaşlarda komuta ettiği Osman­lı ordusu ağır kayıplar verince geri çekilmek zorunda kaldı. İngilizler'in Filistin ve Suriye' yi ele geçirmesinin sorumlusu olarak görülen Cemal Paşa ordu komutanlığından ayrılarak İstanbul'a döndü. Ardından bahriye nazırlı­ğından da alındı. I. Dünya Savaşı'nın sonunda Osmanlı Devleti yenik düşünce 2 Kasım 1918'de İstanbul'dan ayrılarak Enver ve Talat paşalarla birlikte Almanya'ya gitti.
Almanya'dan SSCB'ye geçen Cemal Paşa Moskova'da bulunduğu süre içinde Anadolu' daki bağımsızlık hareketini destekleyerek Mustafa Kemal ile ilişki kurdu. Daha sonra İngilizler'e karşı bağımsızlık mücadelesi veren Afganistan'a geçerek ordunun yetiştirilmesi ve düzenlenmesi için çalışmalar yaptı. Eylül 1921'de SSCB yöneticileri ve Enver Paşa ile görüşmeler yapmak üzere Moskova'ya dön­dü. Enver Paşa'yı Özbekistan'da giriştiği ha­reketlerden ve Mustafa Kemal'e karşı takın­dığı tavırdan caydırmaya uğraştı. Afganistan'a dönerken uğradığı Tiflis' te iki Ermeni komitacı tarafından 21 Temmuz 1922'de öldürüldü. Mezarı Kurtuluş Savaşı'ndan sonra Tiflis'ten Erzurum şehitliğine geti­rildi.
Cemal Paşa uzun süre İttihat ve Terakki' nin spor ve kültür alanlarındaki etkinliklerini yönlendirmiş, Suriye'de bulunduğu sırada edebiyatla ve kültür yaşamıyla da ilgilenmiş­tir. Bölgedeki bilim adamlarını ve Ahmed Rasim, Falih Rıfkı (Atay) gibi gazeteci yazar­ları ordugâhına çağırdığı bilinmektedir. Ayrı­ca bu yöredeki eski anıtlar üzerine yaptığı incelemeleri 1918'de Berlin'de Alte Denkmaeler aus Syrien, Palastina und West-Arabien ("Suriye, Filistin ve Batı Arabistan'daki Eski Anıtlar") adıyla yayımladı. 1913–22 arasında­ki yaşamını içeren anıları ölümünden bir yıl sonra 1923'te Cemal Paşa Hatıratı 1913–1922 adıyla yayımlandı. Daha sonra oğlu Behçet Cemal bu kitabı gözden geçirerek 1959 ve 1977'de Hatıralar adıyla yeniden yayımladı. Cemal Paşa'nın ayrıca Plevne Müdafaası (1898) adlı bir de araştırması vardır.


MsXLabs.org & Temel Britannica

Biyografi Konusu: Cemal Paşa nereli hayatı kimdir.
ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
25 Nisan 2011       Mesaj #2
ener - avatarı
Ziyaretçi
Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi & MsXLabs

Sponsorlu Bağlantılar
Cemal Paşa

(1872 Midilli-1922 Tiflis), asker, siyasetçi ve İttihat Terakki'nin önde gelen liderlerinden. Harp Akademisi'ni bitirdikten sonra devrinin pek çok aydını gibi İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne girdi. 1908'de II. Meşrutiyet'in ilânı üzerine, Osmanlı İmparatorluğu'nun ve Osmanlı toplumunun yazgısı üzerinde söz sahibi kişilerden biri oldu. Balkan Savaşları'nda bir tümenin kumandanı olarak Pınarhisar ve Vize savaşlarına katıldı, ağır bir yenilgiye uğradı. I. Dünya Savaşı başlamadan önce Fransız taraftarı olduğu söylenirse de; savaş çıkıp Osmanlı Devleti, Almanlar yanında savaşa girince bütünüyle Almanların ve Enver Paşa'nın etkisi altına girdi. Osmanlı kabinesinde bahriye nazırı oldu. Fransa'da Alman kuvvetleriyle çarpışan İngiliz-Fransız kuvvetlerinin hiç olmazsa bir kısmını Mısır'a çekebilmek için, Kanal Seferi'ne razı oldu ve bu seferi gerçekleştirecek olan 4. Ordu'nun kumandanlığına getirildi. I. Dünya Savaşı, Almanların ve Osmanlı Devleti'nin yenilgisiyle sona erince, arkadaşlarıyla birlikte Türkiye'den ayrıldı. Almanya ve Afganistan'dan sonra Rusya'ya geçti. Yeniden Afganistan'a dönmek üzereyken, Tiflis'te Ermeniler tarafından öldürüldü.

Benzer Konular

11 Mayıs 2009 / ThinkerBeLL Basın/Magazin tr
5 Ağustos 2009 / Alvarez Ocean Sanat tr
25 Kasım 2006 / Kral_Aslan Tiyatro tr
22 Haziran 2010 / _Yağmur_ Edebiyat tr
5 Ağustos 2012 / Mira Siyaset tr