Arama

Figürde deformasyon nasıl çizilir?

Güncelleme: 30 Eylül 2009 Gösterim: 7.312 Cevap: 2
CEYDAM - avatarı
CEYDAM
Ziyaretçi
20 Kasım 2008       Mesaj #1
CEYDAM - avatarı
Ziyaretçi
ACİLLL CEVAP LÜTFEN!!!moda resmi dersindeki figürde defarmasyon nasıldır ve nasıl yapılır bir kac örnekle acıklayan olursa cok sevinirim.tesekkürler
Sponsorlu Bağlantılar
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
20 Kasım 2008       Mesaj #2
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
aşağıdaki konuyu incelerseniz genel anlamda resimde deformasyonu anlatıyor ve genel anlamda resimdeki deformasyonlardan örnek vermiş. eminim bu işin eğitimini alan biri olarak bu örnek ve bilgilerden yola çıkarak moda konusuna siz uyarlayabilirsiniz

Sponsorlu Bağlantılar

.....resimde deformasyonların
en bilinen örneklerinden birini vermiştir. Resmin adından da anlaşılacağı gibi, Meryem’in boynu izleyiciye rahatsızlık verecek ölçüde uzun tutulmuştur. Ayrıca İsa’nın annesinin kucağından aşağıya kayışı, Meryem’in gövdesindeki oransızlık, hep bu türden çabalardır. Maniyerist sanatçı, artık anatomik kusursuzluk aramamaktadır. Öte yandan arka plandaki sütun sırası ve sütunların yanındaki figürün şaşırtışı biçimde küçük gösterilişi, Rönesans’ın perspektif anlayışını büyük ölçüde zorlamaktadır. Göz, sağ yandan hızla derinlere çekilmektedir. artık sanatçı bireysel bir espriyle Rönesans ressamının hiç düşünmeyeceği düzenlemelere gidebilmektedir. Sanatçının kendi portresi de (Kunsthistorisches Museum, Viyana) bu tür resimlerinden biridir. Dışbükey bir aynaya bakılarak resimlenmiş bu yapıtta ortaya elin büyüdüğü, başın küçüldüğü -bozulmuş- bir görüntü çıkmıştır. Giderek modelin bulunduğu mekanın da aynı anlayışla verilişi, resmi Maniyerist dönemin tipik örnekleri arasına katmaktadır.
Rönesans’ta Meryem ve çocuk İsa’nın resimlendiği yapıtlar ölçülü, dengeli bir kompozisyon sunmaktaydı. Meryem, çocuk İsa, yanlarda yer alan aziz figürleri, ideal üçgen şemasına göre yerleştirilirlerdi (örnek olarak Raphaello’nun Sistine Meryemi ve Saka Kuşlu Meryem adlı resimleri sayılabilir). Oysa Correggio’nun (1489-1534) Aziz George Altar Resmi (Gemaldegalerie, Dresden) yeni anlayışın bu tür kompozisyonlara nasıl yaklaştığını göstermektedir. Kalabalık sahnede formlar birbirine girmiş, renkler hafif ve uçucu bir nitelik kazanmıştır. Ayrıca öndeki küçük meleklerin samimi pozları, öteki figürlerin iletişim sağlayan jestleri, Rönesans kalıplarındaki yumuşamayı ortaya koymaktadır. Correggio, İsa’nın Mısır’a Kaçırılışı’nı konu alan resminde de sahneyi gölge-ışık oyunlarının egemen olduğu ayrıntılı bir manzara önünde ele almıştır. Figürlerin ışık yoluyla verilişi ve hareketleriyle sağlanan genel görüntüsüyle resim, adeta Barok’u müjdelemektedir.
Maniyerist dönemin bir başka ünlü sanatçisi da Agnola Bronzino’dur (1503-1572). Sanatçının Toledolu Elenor ve Oğlu’nu gösteren portresi (Uffizi, Floransa), Maniyerizm’in bu alandaki en tipik örneklerinden biridir. Özellikle nesnelerin dokularının verilisindeki başari, ilk bakışta göze çarpmaktadır.
İnsan figürlerinin kaynaşmış kitleler halinde, abartılı bir anatomik tanımlamayla verilisi, Maniyerizm’in resim alanındaki en önemli özelliklerinden biridir. Rosso Fiorentino’nun Musa ve Jethro’nun Kızları adli resmi (Uffizi, Floransa), bu konudaki tipik örneklerdendir. Figürler artık Rönesans’taki gibi kompozisyon içinde ayrı ayrı yer almazlar. İç içe geçmiş, deformasyona uğramış bu gövdeler, aynı zamanda aşırı hareketlerle verilmiştir.
Aynı özellikleri Michelangelo’nun resimlediği Sistine şapeli fresklerinde de buluyoruz. Michelangelo, şapelin tavan fresklerini 1512 yilinda tamamlamiştir. Ayni yapinin bir başka duvarinda yer alan Mahşer resmi ise daha sonra yapılmıştır. Bu kompozisyon, üslup açısından artık Rönesans’la hiçbir benzerlik göstermez. Aksine, Maniyerist anlayışın en olgun örneklerinden sayılır. Resimde ortada İsa, yanda ise dairesel bir düzen içinde insanlar yer alır. Bu grup, spiral bir hareketle verilmiştir. Yargı gününde İsa, sanki lanetini insanların üstüne yağdırmaktadır. Kimi onu izlemekte, kimi de bir yana sürüklenip gitmektedir. Mavi bir fon önünde aşırı deformasyonlar ve güçlü gölge-ışık kullanımıyla bu resim, Barok üslubun habercisidir. Rönesans döneminde yetişmiş olmasina ragmen, aslinda Michelangelo da dindar bir kişilige sahipti. Sanatçi bir Mahşer gününü de ahlakçi bir tavirla ele almiş, bir takim fantastik düzenlemelere gitmiştir. Maniyerist ve Barok sanat üstünde büyük ölçüde egemen olan Karşi Reformasyon, resim sanatina bazi sinirlamalar getirmişti. Bunlarin başinda da din adamlarini olur olmaz biçimde resimlemek ve çiplak insan resmi yapmak geliyordu. Michelangelo’nun bu resmi de sinirlamalardan kurtulamamiştir. Sanatçinin çiplak olarak resimledigi bazi figürler, özellikle de Isa, sonradan giysilerle örtülmüştür. Kilisenin bu kati tutumu, ileride bazi sanatçilarin Engizisyon önünde hesap vermelerine kadar varacaktir.
Maniyerizm’in heykel alanında ortaya çıkışı, resim ve mimariye oranla daha erkendir. Bunun nedeni de Michelangelo’nun daha 16. yüzyılın başında değişmeye başlayan bireysel üslubudur. Sanatçı Papa IV. Julius’un mezar anıtı için bir takım heykeller yapmıştır. Bunlardan 1513-16 arasında yapmış olduğu Ölen Esir (Louvre, Paris) adlı heykelde form kusursuzdur, klasik sanat beğenisi gündemdedir. Ancak, gövdenin almış olduğu biçim, yarım bırakılmış durumdaki bazı bölümler, heykelin yenilikçi yönünü sergilemektedir. Bu yapıtta yarım bırakılmış bölümde bir maymun figürü görülmektedir. Bu, Michelangelo’nun sembolik anlatımlarından biridir. Büyük koruyucu, sanatsever IV. Julius’un ölümü üzerine sanatın düştüğü esaret ve korumasız kalma durumu anlatılmak istenmiştir. Yine Papa’nin mezar anıtı için, aynı tarihler arasında yapmış olduğu öteki figür ise isyankar Esir (Louvre, Paris) olarak bilinir. Deformasyonun daha belirgin olduğu bu yapıtta kasılmış, büyük bir enerji barındıran figürle karışlaşıyoruz.
Michelangelo bu mezar anıtından sonra, Floransa’da ünlü Medici ailesinin mezar şapelini yapmıştır. San Lorenzo Kilisesi’nde yer alan bu yapıdaki en önemli çalışmalar ise, Giuliano ve Lorenzo de Medici’nin Mezar Anıtları’dır. Genç yaşta ölmüş olan Giuliano de Medici’nin mezar anıtında, figürün dar niş içine yerleştirilişiyle sınırları zorlayan, dışarı taşacakmış izlenimi veren bir görüntü yaratılmıştır. Anıtın alt bölümünde ise uzanmış iki figür vardir. Bunlardan soldaki kadın figürü geceyi, sağdaki ise gündüzü simgeler. Heykeller biçim açısından, Michelangelo’nun yenilikçi çalışmalarıdır. Kimi yerleri yarım bırakılmış, kimi organları ise aşırı derecede belirtilmiştir. artık heykelde de Rönesans’ın klasik beğenisinden ayrı, yeni bir estetik anlayış gündeme gelmiştir. Ancak bu tarihten sonra (1520-34) Michelangelo’nun heykelleri, Maniyerizm içinde tipik örnekler olmaktan çıkar. Sanatçının son yapıtları, hiçbir üslup içinde yer almaz; onlar, bireysel bir dramın etkileyici anlatımlarıdır. Bu noktada soyutlamadan bile söz edebiliriz.
Quo vadis?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Eylül 2009       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
insan vücudu nasıl çizilir

Benzer Konular

4 Aralık 2011 / Ziyaretçi Soru-Cevap
3 Ocak 2015 / Misafir Cevaplanmış
26 Nisan 2011 / Misafir Soru-Cevap
26 Kasım 2016 / Misafir Cevaplanmış
30 Eylül 2013 / Misafir Soru-Cevap