Çikolatanın, çocuğun ve şelaleden akan suyun enerjisi hangi enerji türleridir?

bziim fizik kitanbında verdiği soru çikolatanın sahip olduğu enerji bunu potansiyelmi kinetik mi açısından değerlendirmemizi ve enerjisinin yararının istiyo çikolatanın yararlarını değil lüften çabuk olalım yha offf

çikolatanın enerjisi potansiyel enerjidir. çünkü potansiyel enerji kullanılmayan, açığa çıkmamış enerji demektir. çikolata yedikten sonra metabolizmayı hızlandırıp kinetik enerjiye dönüşür..

şelaleden akan suyun enerjisini açıklayabilirmisiniz çok acelem var lütfen

şelaleden akan su kinetik enerjiye sahiptir fakat bunu nasıl açıklayabilirim 1 2 paragrafa ihtiyacım var

Hareketli cisimler iş yapabilme yeteneğine sahiptirler yani bu cisimlerin enerjileri vardır. Bu hareketinden dolayı cisimlerin sahip oldukları enerjiye kinetik enerji denir. Akan su, hareket halindeki araba, fırlatılan bir taş, yüksekte uçmakta olan bir kuşun kinetik enerjileri vardır. Duran cisimlerin potansiyel enerjileri, cisimler hareket haline geçtiklerinde bu enerji kinetik enerjiye dönüşür. Örneğin duran bir araba potansiyel enerjiye sahiptir. Araç harekete geçtiğinde potansiyel enerji kinetik enerjiye dönüşür. Araç hızlandıkça kinetik enerji artacaktır. Kinetik enerjinin simgesi Ek ve birimi jouledir.

ÖĞRETMENİM BANA DEDİ Kİ xxx SEN ÇOK HAREKETLİ BİR ÇOCUĞUN ENERJİSİNİ BUL DEDİ BU NEDİR ANLAMADIM ? Bİ YARDIM EDERSENİZ SEVİNİRİM

neden istediğinizi daha açık yazarsanız.. çünkü birkaç ilacı hazırladım sizin için ama tıbbi bilgi mi yoksa daha düşük seviyede okul için hazırlayacağınız bir sunum mu? düzeyinizi bildirirseniz daha çok yardımcı olabiliriz..devamını ona göre getirelim..



Atropin, Atropa belladonna (Güzel Avrat Otu) adlı bitkiden elde edilen bir alkaloiddir. Tıpta çok değişik kullanım alanları vardır. Örneğin, göz dibinin muayenesinde, göz bebeğinin genişletilmesi için, ayrıca anesteziden önce üst solunum yollarında salgıların azaltılması için kullanılır.
Ayrıca organofosfat insektisitleri ve sinir gazı zehirlenmelerinde panzehir (antidot) olarak kullanılır.Vagus sinirinin mideye gelen dallarından salgılanan asetilkolin hücre içerisine kalsiyum geçişini artırarak hidrojen iyonu salınımını da artırır. Atropin, bu mekanizmayı önleyebilir.

adrenalin

Anaflaksi, akut astım, kardiak arrestte sempatomimetik.
Bronkospazmda yetişkinde 0.1 to 0.25 mg , yenidoğanda 0.01mg/kg, çocuklarda 0.05mg dozlarda olmak üzere 1/10,000 dilüe ederek İV çok yavaş veya subkütan, kardiak arrestte 0.5 -1mg aynı şekilde uygulanabilir.Gerekiyorsa 20-30 dakikada bir tekrarlanabilir.
Gebelik kategorisi C.
Kontrendikasyon; sempatomimetik aminlere aşırı duyarlılık, kapalı açılı glokom, anaflaktik olmayan şok, hipertansiyon, koroner yetmezlik, hipertiroidizm. Siklopropan, halotan gibi anesteziklerle birlikte kullanılmamalıdır.
Etkileşim; diğer sempatomimetikler, MAO inhibitörleri, Trisiklik antidepresanlar, maprotilin, levodopa, metildopa, digitalis glikozitleri, ergo alkaloidleri, uterotonikler, alfa-adrenerjik blokerler, prazosin,terazosin, haloperidol, loksapin, fenotiyazin ve tiyoksantinler.
Yan etkiler; taşikardi, hipertansiyon, baş ağrısı, aritmi, hiposekresyon, anksiete, serebral hemoraji, hemipleji, subaraknoid kanama, angina pectoris.
DESAL TABLET
FORMÜLÜ : Bir tablette ;
Furosemid...............40 mg
FARMAKOLOJ
K ÖZELL
KLER
:
Furosemid kimyasal yapısı ve farmakolojik özellikleri ile diger diüretiklerden farklı, kuvvetli
bir diüretiktir. Maksimal diürezin digerlerine göre çok yüksek olması ve dozun arttırılması ile
diüretik etkinin yükseltilebilmesi Furosemid grubuna yüksek tavanlı (highceiling) diüretikler
denmesine yol açmıstır. Furosemid’in ana etki mekanizması Henle kulpunun yükselen
bacagının kalın kısmında elektrolit reabsorpsiyonunu inhibe etmesidir. Furosemid bu bölgede
tübüler hücrelerin luminal yüzünde Na+-K+-2 Cl- ko-transport mekanizmasını inhibe eder.
(Site II diüretic). Sonuç olarak Na+ Cl- ve su itrahı artar, ayrıca Mg2+, Ca2+ ve K+ itrahı da
fazlalasır. K+ kaybının nedeni, aldosteron artısı ve distal tubulide su ve sodyum akımının
fazlalasmasıdır. Distal tubuliden filtre edilebilen asit ve amonyak kaybı sonucu metabolik
alkaloz egilimi belirir. Agız yoluyla alınan Furosemid’in etkisi 1/2-1 saatte baslar, 1-2 saatte
maksimuma erisir ve 6-8 saat sürer. Oral biyoyararlılık % 60-70 arasındadır. Ödemli
hastalarda absorpsiyon % 43-46’ya kadar azalabilir. Plasmada proteine baglanma oranı % 91-
99 arasındadır. Furosemid’in % 88’i böbrek, % 12’si safra yoluyla atılır. lacın çogu
degismeden, pek azı glukuronid seklinde çıkar. Klirensi 2 ml/dk/kg’dır. Yarı ömrü 2 saattir.
Furosemid plasenta yoluyla fetusa süt yoluyla emzirilen bebege geçer. Diyaliz sıvısına
geçmez.
Furosemid tiazid sınıfı ve civalı diüretiklere göre çok daha dayanıklı bir diürezis hasıl ettigi
gibi, klinikte bunlar refrakter vakalarda etkilidir. Ayrıca metabolik asidoz, alkaloz,
hipokloremi, hiponatremi hallerinde dahi etkinligini korur.