Arama

Doğrudan ve dolaylı anlatım metne ne kazandırır?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 7 Nisan 2012 Gösterim: 18.749 Cevap: 3
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
25 Kasım 2008       Mesaj #1
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
doğrudan ve dolaylı anlatım metne ne kazandırır?
EN İYİ CEVABI Keten Prenses verdi
Doğrudan ve Dolaylı Anlatımlı Cümleler

Sponsorlu Bağlantılar
Doğrudan (Dolaysız) Anlatım : Söylenenleri biçimsel bir değişikliğe uğratmadan, kişilerin söylediği ya da sözün söylendiği biçimde, olduğu gibi aktaran cümlelerin anlatımına denir.

Dolaylı Anlatım: Bir sözün kişi, zaman, anlatıcı değişiklikleriyle aktarılan biçimidir. Bu anlatım biçimiyle kurulan cümlelere daha çok roman, öykü gibi anlatımsal türlerde, olayların yazar tarafından anlatılmasında rastlanır. Örnek :

ü En iyi romanlar, bir bunalım döneminde yazılır, der Dostoyevski. (Doğrudan)

ü En iyi romanların bir bunalım döneminde yazılacağını söylüyor Dostoyevski (Dolaylı)

ü Turgut Uyar : "Nobel Ödülünü kazanan bu yazarı, en içten dileklerimle kutlarım." Diyor. (Doğrudan)

ü Turgut Uyar, bir yazısında , Nobel Ödülü kazanan bu yazarı en içten dilekleriyle kutladığını belirtiyor. (Dolaylı)

Yorumlama Bildiren Cümleler : Yorumlama, görülüp duyulanlardan anlatıcının kendince bir anlam çıkarması, açıklama yapmasıdır. Yorumlama, bu özelliğiyle kişisel, öznel bir değerlendirmedir. Örnek :

ü Edip Cansever'in şiirleri sürekli bir açılım ve gelişim içinde görülüyor.

ü Eğitim bir okul sorunu değildir, o insanın kendisinde taşıdığı bir eylemdir.

ü Ne zaman yüzüne baksam gözlerini kaçırıyor, sanki benden bir şeyler saklıyor.

Değerlendirme Cümleleri : Değerlendirme özelliği taşıyan cümlelerde anlatıcı; bir yapıt , bir sanatçı, bir olayla ilgili olumlu ya da olumsuz belirlemeleri anlatır. Örnek :

ü Yazarın bu romanında çok etkileyici bir anlatım var.

ü Yazar, sürekli gerilimler yaratarak okurun ilgisini hep canlı tutuyor.

ü Son sergideki resimlerinde, yeşil tonları kırmızı tonlardan daha çok kullanmış.

Tanım Cümleleri : Tanımlama; bir kavramı, bir durumu nitelik ve özellikleriyle belirleme, işlevini gösterme ya da onu benzerlerinden ayıran ayırıcı yönlerini göstermeye denir. Bu amaçla kurulan cümlelere de tanım cümlesi denir. Bir kavramın, bir varlığın anlatıldığı cümleye "Bu nedir?", "Bu şey nedir?" sorusunu yönelttiğimizde yanıt alabiliyorsak bu cümle bir tanım cümlesidir. Örnek :

ü Roman, olmuş ya da olabilecek olayları anlatan uzun bir edebiyat eseridir.

ü Sanatsal yaratımın temeli, doğayı taklit etmek değil, yeniden biçimlendirmektir.

ü Cahillik ve bilgisizlik bir toplumu içten içe kemiren bir kurttur.

Karşıtlık Bildiren Yargılar : Bazı cümlelerde birtakım olay ya da olguların karşıt özellikleri verilir. Karşıtlara yer vermek, anlatımı belirgin kılar. Örnek :

ü Dışarısı günlük güneşlik, halbuki burada paltolarımız bile bizi ısıtmaya yetmiyor.

ü Ağlarım hatıra geldikçe gülüştüklerimiz.

ü Bir vardı, bir yok oldu; böyledir dünyanın hali.

Anlamlarına Göre Cümleler

Olumlu Cümle : Yüklemin bildirdiği anlam, eylemin yapılması doğrultusundaysa bu tür cümlelere olumlu cümle denir. Örnek :

ü Ne kadar geriye bakarsanız, o kadar ileriyi görürsünüz. (Olumlu eylem cümlesi)

ü Özü gerçek yaşam dayalı tiyatro yapıtları, doğrudur ve güzeldir. (Olumlu ad cümlesi)

ü Sattığınız malların dökümünü çıkarıp karı hesaplayalım. (Olumlu eylem cümlesi)

Olumlu Cümleler İkiye Ayrılır :

Biçimce ve anlamca olumlu cümleler : Bu tür cümlelerde olumsuzluk bildiren hiçbir dil birimi kullanılmaz, yüklemin yansıttığı anlamda olumlu olur. Örnek :

ü Ne zamandır gelmenizi bekliyorduk.

Biçimce olumsuz, anlamca olumlu cümleler : Bu tür cümlelerde cümlenin kuruluşu olumsuz, anlamıysa olumludur. Örnek :

ü Seni sürekli eleştiren ve senin kuyunu kazan bu insanı nasıl bilmezsin? (bilirsin)

ü Bu kadar çok döversen hangi çocuk yaramaz olmaz? (yaramaz olur)

Olumsuz Cümle : Bir eylemin gerçekleşmediğini, gerçekleşmeyeceğini ya da bir şeyin yokluğunu bildiren cümlelerdir. Örnek :

ü Aradığınız kişi burada yok. (Olumsuz ad cümlesi)

ü Dünkü davranışlarınızı hiç tasvip etmedim. (Olumsuz eylem cümlesi)

ü Kimse olayın nedenini bilmiyor. (Olumsuz eylem cümlesi)

Olumsuz Cümleler İkiye Ayrılır :

Biçimce ve anlamca olumsuz cümleler : Bu tür cümlelerde yüklem ya olumsuz bir eylemdir ya da yargı bildiren ad soylu bir sözcüktür. Örnek :

ü Mutluluğunu herkesle paylaşsan da yalnızlığını paylaşamazsın.

ü Başarı, zannedildiği kadar kolay elde edilen bir şey değildir.

Biçimce olumlu, anlamca olumsuz cümleler : Bu tür cümlelerde olumsuzluk anlamı taşıyan ek ya da sözcük kullanılmadığı halde cümleler olumsuzluk bildirir. Örnek :

ü Kim demiş onu çok sevdiğimi? (sevmiyorum)

ü O kadar sinirli ki ona parayı kaybettiğini söyle söyleyebilirsen. (söyleyemezsin.)

Soru Cümlesi : Bir işin yapılıp yapılmadığını sormak, bir şeyin nedenini öğrenmek, durumla ilgili bilgi edinmek ya da kuşkuyu gidermek... gibi amaçlarla kurulan cümlelere soru cümlesi denir. Örnek :

ü Kardeşin eve geldi mi?

ü Daha çok hangi kitapları okuyorsunuz?

ü Olanları sana kim anlattı?

ü Buraya nasıl geldin?

Soru öğeleri kullanılarak soru cümleleri kurulabildiği gibi, bu yolla cümleye değişik anlam özellikleri de katılabilir. Bu açıdan soru cümleleri ikiye ayrılır :

Gerçek Soru Cümlesi : Yanıt gerektiren, soruyu soranın yanıt beklediği soru cümleleridir. Gerçek soru cümleleri şu amaçlarla kurulabilir :

ü Cümlenin öğelerinden birini ya da birkaçını öğrenmek için, Örnek :

Bu elbiseyi mi aldınız?

Hangi kitabı ne zaman okudunuz?

ü Eylemin yapılıp yapılmadığını sormak için, Örnek :

Ismarladığım kitapları alacak mısın?

ü Anlaşılmayan bir düşünceyi, bir duyguyu sormak için, (Yineletme amaçlı sorular) Örnek :

Öğretmen gelmeyecek mi dediniz?

ü Anlaşılmayan bir soruyu anlamak için, Örnek :

Buraya neden mi geldim?

Sözde Soru Cümlesi : Yanıt gerektirmeyen, cümleye şaşma, küçümseme, inanmayış, beklenmezlik, özlem ... vb. anlamlar katmak için kurulan soru cümleleridir. Örnek :

ü Önüne baksan kör müsün? (Azarlama)

ü Bugün öğretmen gelir mi ki? (Olasılık)

ü Bu yüksek notu almak sana mı kaldı? (Küçümseme)

ü Nerde o günler? (Özlem)

ü O zavallı kime kötülük edecek ki? (Onaylatma)

Dilek (istek) Cümlesi : Bir dileği, bir isteği, bir arzuyu, bir temenniyi bildiren cümlelere, anlamları yönünden dilek veya istek cümlesi denir. Örnek :

ü Yarın bizde toplanıp bir güzel yemek yiyelim.

ü Çocuk tek kazansın da neresi olursa olsun.

ü Umarım işleriniz yolunda gidiyordur.

ü Ah şu bahar bir gelse, çocuklar neşe içinde koşup oynasa.

ü İnşallah bütün düşlerin bir gün gerçek olur.

ü Allah sana uyuz versin de tırnak vermesin.

ü Gözün kör olsun.

Emir (Buyruk) Cümlesi : Emir kipiyle kurulan ya da gelecek zaman kipinin emir anlamıyla kullanıldığı cümlelere, anlamları yönünden emir cümlesi denir. Örnek :

ü Sandalyeyi çek, sessizce oturup bekle.

ü Öğretmeniniz izinli, gürültü etmeden ders çalışın.

ü Herkes ödevlerini önümüzdeki hafta getirecek, not alacak.

ü Şuraya da bir halı ser, ortalığı topla.

ü Sen de çalış ve para kazan artık.

Ünlem Cümlesi : Korku, acıma, şaşırma, sevinme, kızma gibi ansızın beliren duyguları anlatmaya yarayan cümlelere, anlamları yönünden ünlem cümlesi denir. Örnek :

ü Ah, elim yandı!

ü Kapıyı açtım ki bir de ne göreyim!

ü Oh, okul bitti, rahat bir nefes alalım!

ü O... kimler gelmiş, kimleri görüyorum!

ü Elimi cebime attım ki cüzdan yok!
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
25 Kasım 2008       Mesaj #2
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Doğrudan ve Dolaylı Anlatımlı Cümleler

Sponsorlu Bağlantılar
Doğrudan (Dolaysız) Anlatım : Söylenenleri biçimsel bir değişikliğe uğratmadan, kişilerin söylediği ya da sözün söylendiği biçimde, olduğu gibi aktaran cümlelerin anlatımına denir.

Dolaylı Anlatım: Bir sözün kişi, zaman, anlatıcı değişiklikleriyle aktarılan biçimidir. Bu anlatım biçimiyle kurulan cümlelere daha çok roman, öykü gibi anlatımsal türlerde, olayların yazar tarafından anlatılmasında rastlanır. Örnek :

ü En iyi romanlar, bir bunalım döneminde yazılır, der Dostoyevski. (Doğrudan)

ü En iyi romanların bir bunalım döneminde yazılacağını söylüyor Dostoyevski (Dolaylı)

ü Turgut Uyar : "Nobel Ödülünü kazanan bu yazarı, en içten dileklerimle kutlarım." Diyor. (Doğrudan)

ü Turgut Uyar, bir yazısında , Nobel Ödülü kazanan bu yazarı en içten dilekleriyle kutladığını belirtiyor. (Dolaylı)

Yorumlama Bildiren Cümleler : Yorumlama, görülüp duyulanlardan anlatıcının kendince bir anlam çıkarması, açıklama yapmasıdır. Yorumlama, bu özelliğiyle kişisel, öznel bir değerlendirmedir. Örnek :

ü Edip Cansever'in şiirleri sürekli bir açılım ve gelişim içinde görülüyor.

ü Eğitim bir okul sorunu değildir, o insanın kendisinde taşıdığı bir eylemdir.

ü Ne zaman yüzüne baksam gözlerini kaçırıyor, sanki benden bir şeyler saklıyor.

Değerlendirme Cümleleri : Değerlendirme özelliği taşıyan cümlelerde anlatıcı; bir yapıt , bir sanatçı, bir olayla ilgili olumlu ya da olumsuz belirlemeleri anlatır. Örnek :

ü Yazarın bu romanında çok etkileyici bir anlatım var.

ü Yazar, sürekli gerilimler yaratarak okurun ilgisini hep canlı tutuyor.

ü Son sergideki resimlerinde, yeşil tonları kırmızı tonlardan daha çok kullanmış.

Tanım Cümleleri : Tanımlama; bir kavramı, bir durumu nitelik ve özellikleriyle belirleme, işlevini gösterme ya da onu benzerlerinden ayıran ayırıcı yönlerini göstermeye denir. Bu amaçla kurulan cümlelere de tanım cümlesi denir. Bir kavramın, bir varlığın anlatıldığı cümleye "Bu nedir?", "Bu şey nedir?" sorusunu yönelttiğimizde yanıt alabiliyorsak bu cümle bir tanım cümlesidir. Örnek :

ü Roman, olmuş ya da olabilecek olayları anlatan uzun bir edebiyat eseridir.

ü Sanatsal yaratımın temeli, doğayı taklit etmek değil, yeniden biçimlendirmektir.

ü Cahillik ve bilgisizlik bir toplumu içten içe kemiren bir kurttur.

Karşıtlık Bildiren Yargılar : Bazı cümlelerde birtakım olay ya da olguların karşıt özellikleri verilir. Karşıtlara yer vermek, anlatımı belirgin kılar. Örnek :

ü Dışarısı günlük güneşlik, halbuki burada paltolarımız bile bizi ısıtmaya yetmiyor.

ü Ağlarım hatıra geldikçe gülüştüklerimiz.

ü Bir vardı, bir yok oldu; böyledir dünyanın hali.

Anlamlarına Göre Cümleler

Olumlu Cümle : Yüklemin bildirdiği anlam, eylemin yapılması doğrultusundaysa bu tür cümlelere olumlu cümle denir. Örnek :

ü Ne kadar geriye bakarsanız, o kadar ileriyi görürsünüz. (Olumlu eylem cümlesi)

ü Özü gerçek yaşam dayalı tiyatro yapıtları, doğrudur ve güzeldir. (Olumlu ad cümlesi)

ü Sattığınız malların dökümünü çıkarıp karı hesaplayalım. (Olumlu eylem cümlesi)

Olumlu Cümleler İkiye Ayrılır :

Biçimce ve anlamca olumlu cümleler : Bu tür cümlelerde olumsuzluk bildiren hiçbir dil birimi kullanılmaz, yüklemin yansıttığı anlamda olumlu olur. Örnek :

ü Ne zamandır gelmenizi bekliyorduk.

Biçimce olumsuz, anlamca olumlu cümleler : Bu tür cümlelerde cümlenin kuruluşu olumsuz, anlamıysa olumludur. Örnek :

ü Seni sürekli eleştiren ve senin kuyunu kazan bu insanı nasıl bilmezsin? (bilirsin)

ü Bu kadar çok döversen hangi çocuk yaramaz olmaz? (yaramaz olur)

Olumsuz Cümle : Bir eylemin gerçekleşmediğini, gerçekleşmeyeceğini ya da bir şeyin yokluğunu bildiren cümlelerdir. Örnek :

ü Aradığınız kişi burada yok. (Olumsuz ad cümlesi)

ü Dünkü davranışlarınızı hiç tasvip etmedim. (Olumsuz eylem cümlesi)

ü Kimse olayın nedenini bilmiyor. (Olumsuz eylem cümlesi)

Olumsuz Cümleler İkiye Ayrılır :

Biçimce ve anlamca olumsuz cümleler : Bu tür cümlelerde yüklem ya olumsuz bir eylemdir ya da yargı bildiren ad soylu bir sözcüktür. Örnek :

ü Mutluluğunu herkesle paylaşsan da yalnızlığını paylaşamazsın.

ü Başarı, zannedildiği kadar kolay elde edilen bir şey değildir.

Biçimce olumlu, anlamca olumsuz cümleler : Bu tür cümlelerde olumsuzluk anlamı taşıyan ek ya da sözcük kullanılmadığı halde cümleler olumsuzluk bildirir. Örnek :

ü Kim demiş onu çok sevdiğimi? (sevmiyorum)

ü O kadar sinirli ki ona parayı kaybettiğini söyle söyleyebilirsen. (söyleyemezsin.)

Soru Cümlesi : Bir işin yapılıp yapılmadığını sormak, bir şeyin nedenini öğrenmek, durumla ilgili bilgi edinmek ya da kuşkuyu gidermek... gibi amaçlarla kurulan cümlelere soru cümlesi denir. Örnek :

ü Kardeşin eve geldi mi?

ü Daha çok hangi kitapları okuyorsunuz?

ü Olanları sana kim anlattı?

ü Buraya nasıl geldin?

Soru öğeleri kullanılarak soru cümleleri kurulabildiği gibi, bu yolla cümleye değişik anlam özellikleri de katılabilir. Bu açıdan soru cümleleri ikiye ayrılır :

Gerçek Soru Cümlesi : Yanıt gerektiren, soruyu soranın yanıt beklediği soru cümleleridir. Gerçek soru cümleleri şu amaçlarla kurulabilir :

ü Cümlenin öğelerinden birini ya da birkaçını öğrenmek için, Örnek :

Bu elbiseyi mi aldınız?

Hangi kitabı ne zaman okudunuz?

ü Eylemin yapılıp yapılmadığını sormak için, Örnek :

Ismarladığım kitapları alacak mısın?

ü Anlaşılmayan bir düşünceyi, bir duyguyu sormak için, (Yineletme amaçlı sorular) Örnek :

Öğretmen gelmeyecek mi dediniz?

ü Anlaşılmayan bir soruyu anlamak için, Örnek :

Buraya neden mi geldim?

Sözde Soru Cümlesi : Yanıt gerektirmeyen, cümleye şaşma, küçümseme, inanmayış, beklenmezlik, özlem ... vb. anlamlar katmak için kurulan soru cümleleridir. Örnek :

ü Önüne baksan kör müsün? (Azarlama)

ü Bugün öğretmen gelir mi ki? (Olasılık)

ü Bu yüksek notu almak sana mı kaldı? (Küçümseme)

ü Nerde o günler? (Özlem)

ü O zavallı kime kötülük edecek ki? (Onaylatma)

Dilek (istek) Cümlesi : Bir dileği, bir isteği, bir arzuyu, bir temenniyi bildiren cümlelere, anlamları yönünden dilek veya istek cümlesi denir. Örnek :

ü Yarın bizde toplanıp bir güzel yemek yiyelim.

ü Çocuk tek kazansın da neresi olursa olsun.

ü Umarım işleriniz yolunda gidiyordur.

ü Ah şu bahar bir gelse, çocuklar neşe içinde koşup oynasa.

ü İnşallah bütün düşlerin bir gün gerçek olur.

ü Allah sana uyuz versin de tırnak vermesin.

ü Gözün kör olsun.

Emir (Buyruk) Cümlesi : Emir kipiyle kurulan ya da gelecek zaman kipinin emir anlamıyla kullanıldığı cümlelere, anlamları yönünden emir cümlesi denir. Örnek :

ü Sandalyeyi çek, sessizce oturup bekle.

ü Öğretmeniniz izinli, gürültü etmeden ders çalışın.

ü Herkes ödevlerini önümüzdeki hafta getirecek, not alacak.

ü Şuraya da bir halı ser, ortalığı topla.

ü Sen de çalış ve para kazan artık.

Ünlem Cümlesi : Korku, acıma, şaşırma, sevinme, kızma gibi ansızın beliren duyguları anlatmaya yarayan cümlelere, anlamları yönünden ünlem cümlesi denir. Örnek :

ü Ah, elim yandı!

ü Kapıyı açtım ki bir de ne göreyim!

ü Oh, okul bitti, rahat bir nefes alalım!

ü O... kimler gelmiş, kimleri görüyorum!

ü Elimi cebime attım ki cüzdan yok!
Quo vadis?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Kasım 2010       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Doğrudan ve Dolaylı Anlatımlı Cümleler

Doğrudan (Dolaysız) Anlatım : Söylenenleri biçimsel bir değişikliğe uğratmadan, kişilerin söylediği ya da sözün söylendiği biçimde, olduğu gibi aktaran cümlelerin anlatımına denir.

Dolaylı Anlatım: Bir sözün kişi, zaman, anlatıcı değişiklikleriyle aktarılan biçimidir. Bu anlatım biçimiyle kurulan cümlelere daha çok roman, öykü gibi anlatımsal türlerde, olayların yazar tarafından anlatılmasında rastlanır. Örnek :

ü En iyi romanlar, bir bunalım döneminde yazılır, der Dostoyevski. (Doğrudan)

ü En iyi romanların bir bunalım döneminde yazılacağını söylüyor Dostoyevski (Dolaylı)

ü Turgut Uyar : "Nobel Ödülünü kazanan bu yazarı, en içten dileklerimle kutlarım." Diyor. (Doğrudan)

ü Turgut Uyar, bir yazısında , Nobel Ödülü kazanan bu yazarı en içten dilekleriyle kutladığını belirtiyor. (Dolaylı)

Yorumlama Bildiren Cümleler : Yorumlama, görülüp duyulanlardan anlatıcının kendince bir anlam çıkarması, açıklama yapmasıdır. Yorumlama, bu özelliğiyle kişisel, öznel bir değerlendirmedir. Örnek :

ü Edip Cansever'in şiirleri sürekli bir açılım ve gelişim içinde görülüyor.

ü Eğitim bir okul sorunu değildir, o insanın kendisinde taşıdığı bir eylemdir.

ü Ne zaman yüzüne baksam gözlerini kaçırıyor, sanki benden bir şeyler saklıyor.

Değerlendirme Cümleleri : Değerlendirme özelliği taşıyan cümlelerde anlatıcı; bir yapıt , bir sanatçı, bir olayla ilgili olumlu ya da olumsuz belirlemeleri anlatır. Örnek :

ü Yazarın bu romanında çok etkileyici bir anlatım var.

ü Yazar, sürekli gerilimler yaratarak okurun ilgisini hep canlı tutuyor.

ü Son sergideki resimlerinde, yeşil tonları kırmızı tonlardan daha çok kullanmış.

Tanım Cümleleri : Tanımlama; bir kavramı, bir durumu nitelik ve özellikleriyle belirleme, işlevini gösterme ya da onu benzerlerinden ayıran ayırıcı yönlerini göstermeye denir. Bu amaçla kurulan cümlelere de tanım cümlesi denir. Bir kavramın, bir varlığın anlatıldığı cümleye "Bu nedir?", "Bu şey nedir?" sorusunu yönelttiğimizde yanıt alabiliyorsak bu cümle bir tanım cümlesidir. Örnek :

ü Roman, olmuş ya da olabilecek olayları anlatan uzun bir edebiyat eseridir.

ü Sanatsal yaratımın temeli, doğayı taklit etmek değil, yeniden biçimlendirmektir.

ü Cahillik ve bilgisizlik bir toplumu içten içe kemiren bir kurttur.

Karşıtlık Bildiren Yargılar : Bazı cümlelerde birtakım olay ya da olguların karşıt özellikleri verilir. Karşıtlara yer vermek, anlatımı belirgin kılar. Örnek :

ü Dışarısı günlük güneşlik, halbuki burada paltolarımız bile bizi ısıtmaya yetmiyor.

ü Ağlarım hatıra geldikçe gülüştüklerimiz.

ü Bir vardı, bir yok oldu; böyledir dünyanın hali.

Anlamlarına Göre Cümleler

Olumlu Cümle : Yüklemin bildirdiği anlam, eylemin yapılması doğrultusundaysa bu tür cümlelere olumlu cümle denir. Örnek :

ü Ne kadar geriye bakarsanız, o kadar ileriyi görürsünüz. (Olumlu eylem cümlesi)

ü Özü gerçek yaşam dayalı tiyatro yapıtları, doğrudur ve güzeldir. (Olumlu ad cümlesi)

ü Sattığınız malların dökümünü çıkarıp karı hesaplayalım. (Olumlu eylem cümlesi)

Olumlu Cümleler İkiye Ayrılır :

Biçimce ve anlamca olumlu cümleler : Bu tür cümlelerde olumsuzluk bildiren hiçbir dil birimi kullanılmaz, yüklemin yansıttığı anlamda olumlu olur. Örnek :

ü Ne zamandır gelmenizi bekliyorduk.

Biçimce olumsuz, anlamca olumlu cümleler : Bu tür cümlelerde cümlenin kuruluşu olumsuz, anlamıysa olumludur. Örnek :

ü Seni sürekli eleştiren ve senin kuyunu kazan bu insanı nasıl bilmezsin? (bilirsin)

ü Bu kadar çok döversen hangi çocuk yaramaz olmaz? (yaramaz olur)

Olumsuz Cümle : Bir eylemin gerçekleşmediğini, gerçekleşmeyeceğini ya da bir şeyin yokluğunu bildiren cümlelerdir. Örnek :

ü Aradığınız kişi burada yok. (Olumsuz ad cümlesi)

ü Dünkü davranışlarınızı hiç tasvip etmedim. (Olumsuz eylem cümlesi)

ü Kimse olayın nedenini bilmiyor. (Olumsuz eylem cümlesi)

Olumsuz Cümleler İkiye Ayrılır :

Biçimce ve anlamca olumsuz cümleler : Bu tür cümlelerde yüklem ya olumsuz bir eylemdir ya da yargı bildiren ad soylu bir sözcüktür. Örnek :

ü Mutluluğunu herkesle paylaşsan da yalnızlığını paylaşamazsın.

ü Başarı, zannedildiği kadar kolay elde edilen bir şey değildir.

Biçimce olumlu, anlamca olumsuz cümleler : Bu tür cümlelerde olumsuzluk anlamı taşıyan ek ya da sözcük kullanılmadığı halde cümleler olumsuzluk bildirir. Örnek :

ü Kim demiş onu çok sevdiğimi? (sevmiyorum)

ü O kadar sinirli ki ona parayı kaybettiğini söyle söyleyebilirsen. (söyleyemezsin.)

Soru Cümlesi : Bir işin yapılıp yapılmadığını sormak, bir şeyin nedenini öğrenmek, durumla ilgili bilgi edinmek ya da kuşkuyu gidermek... gibi amaçlarla kurulan cümlelere soru cümlesi denir. Örnek :

ü Kardeşin eve geldi mi?

ü Daha çok hangi kitapları okuyorsunuz?

ü Olanları sana kim anlattı?

ü Buraya nasıl geldin?

Soru öğeleri kullanılarak soru cümleleri kurulabildiği gibi, bu yolla cümleye değişik anlam özellikleri de katılabilir. Bu açıdan soru cümleleri ikiye ayrılır :

Gerçek Soru Cümlesi : Yanıt gerektiren, soruyu soranın yanıt beklediği soru cümleleridir. Gerçek soru cümleleri şu amaçlarla kurulabilir :

ü Cümlenin öğelerinden birini ya da birkaçını öğrenmek için, Örnek :

Bu elbiseyi mi aldınız?

Hangi kitabı ne zaman okudunuz?

ü Eylemin yapılıp yapılmadığını sormak için, Örnek :

Ismarladığım kitapları alacak mısın?

ü Anlaşılmayan bir düşünceyi, bir duyguyu sormak için, (Yineletme amaçlı sorular) Örnek :

Öğretmen gelmeyecek mi dediniz?

ü Anlaşılmayan bir soruyu anlamak için, Örnek :

Buraya neden mi geldim?

Sözde Soru Cümlesi : Yanıt gerektirmeyen, cümleye şaşma, küçümseme, inanmayış, beklenmezlik, özlem ... vb. anlamlar katmak için kurulan soru cümleleridir. Örnek :

ü Önüne baksan kör müsün? (Azarlama)

ü Bugün öğretmen gelir mi ki? (Olasılık)

ü Bu yüksek notu almak sana mı kaldı? (Küçümseme)

ü Nerde o günler? (Özlem)

ü O zavallı kime kötülük edecek ki? (Onaylatma)

Dilek (istek) Cümlesi : Bir dileği, bir isteği, bir arzuyu, bir temenniyi bildiren cümlelere, anlamları yönünden dilek veya istek cümlesi denir. Örnek :

ü Yarın bizde toplanıp bir güzel yemek yiyelim.

ü Çocuk tek kazansın da neresi olursa olsun.

ü Umarım işleriniz yolunda gidiyordur.

ü Ah şu bahar bir gelse, çocuklar neşe içinde koşup oynasa.

ü İnşallah bütün düşlerin bir gün gerçek olur.

ü Allah sana uyuz versin de tırnak vermesin.

ü Gözün kör olsun.

Emir (Buyruk) Cümlesi : Emir kipiyle kurulan ya da gelecek zaman kipinin emir anlamıyla kullanıldığı cümlelere, anlamları yönünden emir cümlesi denir. Örnek :

ü Sandalyeyi çek, sessizce oturup bekle.

ü Öğretmeniniz izinli, gürültü etmeden ders çalışın.

ü Herkes ödevlerini önümüzdeki hafta getirecek, not alacak.

ü Şuraya da bir halı ser, ortalığı topla.

ü Sen de çalış ve para kazan artık.

Ünlem Cümlesi : Korku, acıma, şaşırma, sevinme, kızma gibi ansızın beliren duyguları anlatmaya yarayan cümlelere, anlamları yönünden ünlem cümlesi denir. Örnek :

ü Ah, elim yandı!

ü Kapıyı açtım ki bir de ne göreyim!

ü Oh, okul bitti, rahat bir nefes alalım!

ü O... kimler gelmiş, kimleri görüyorum!

ü Elimi cebime attım ki cüzdan yok!
Erkan01 - avatarı
Erkan01
Ziyaretçi
7 Nisan 2012       Mesaj #4
Erkan01 - avatarı
Ziyaretçi
DOĞRUDAN ANLATIMLI CÜMLELER
Herhangi bir konuda bir kişinin görüş ve düşünceleri hiçbir değişikliğe uğratılmadan verilir.Bu cümle genellikle tırnak içinde gösterilir.
*Çiçero'nun "Bir yerde yaşam varsa orada umut da vardır."sözü çok hoşuma gider.
*Kadın,arkadaşının kulağına eğilerek: "Birazdan kalkalım mı?"diye fısıldadı.
*Bu konuda atalarımız: "Cesurun bakışı,korkağın kılıcından keskindir."der.
*Deskartes'in: "Düşünüyorum öyleyse varım."sözü çok ünlüdür.
DOLAYLI ANLATIMLI CÜMLELER
Bir kişinin sözünün söylendiği biçimde değil de,bazı değişiklikler yapılarak aktarıldığı cümlelerdir.
*Onunla bir daha konuşmayacağını söyledi.
*Bernard Shaw,düşünmenin ruhun kendisiyle konuşması olduğunu söylerdi.
*Doktor,babama ilaçları mutlaka içmesi gerektiğini tembih etti.
*Yazar,sanatçı olunabilmek için çok çalışılması gerektiğini vurguladı.

Benzer Konular

9 Aralık 2008 / Ziyaretçi Cevaplanmış
1 Nisan 2010 / ThinkerBeLL Edebiyat
31 Ekim 2010 / Ziyaretçi Soru-Cevap