Ziyaretçi
Biyolojik yapı algıyı nasıl etkiler?
Piaget'ye göre her canlı türünde olduğu gibi insanda da dış uyaranlara tepki biçimini belirleyen bir iç organizasyon vardır. Birey, dışarıdan gelen etkileri bu iç organizasyonla bilgi yapılarına dönüştürür. Temel biyolojik yapının sınırları ve imkânları çerçevesinde, birey dış dünyayı o bilgi yapılarıyla algılar ve tepkilerini onlara göre kararlaştırır. Dış dünyanın olayları bilgi yapılarına katılır. Piaget, sistemin bu işlevine "özümleme" der. Olaylar, var olan bilgi yapılarıyla özümlenemediği zaman, bilgi yapılarının olaylarla bağdaşacak biçimde değişmesi gerekir. Piaget, bu işleve de "ayarlanma" der. Değişmez özümleme ve ayarlanma işlevleri, değişebilir bilgi yapılarını kurar.
Bilgi yapılarının zamanla değişmesi "dengelenme" sürecidir. Bilgi yapısı, dış dünyanın olaylarını yorumlamada ve eylemleri gereği gibi kararlaştırmada yetersiz kaldığı zaman bilgi yapısının dış dünya ile dengesi bozulmuştur. Bu durumda birey, yeni bilgiyi alır ve bilgi yapılarını ona göre yeniden düzenler. Piaget'nin görüşünü behaviorist yaklaşımdan ayırt eden nokta, bireyin pasif bir alıcı olmamasıdır. Fiziksel uyaranlar bireyi yönetmez ve bireyin tepkilerini doğrudan biçimlendirmez; birey dışarıdaki olayları ve cisimleri yorumlar. Olay ve cisimlerin özelliklerine göre birey bilgi yapılarını yeniden düzenler. Bilgi yapılarının yeniden düzenlenmesi, koşullar gerektirdikçe hayat boyu sürer gider. Dış dünya ile dengenin bozulması ve yeniden kurulması sürüp giderken, zihinsel gelişme aşamalar gösterir. Aşamalardan her birinde, dış dünya olaylarına bireyin farklı bir eylem biçimi ortaya çıkar. Bu aşamalarda bireyin kendi eylemlerini düzenleyici aktif rolü vardır. Birey dış dünyayı yorumlar; yorumlama düzeyinin niteliksel farkına göre farklı aşamalar belirlenir.
Görülüyor ki Piaget'de insan bilgilerinin oluşum süreci beş postülaya dayanılarak sistemleştirilmiştir. 1- İnsanın doğuştan getirdiği iç organizasyon 2- Değişmez işlevler: özümleme ve ayarlanma 3- Değişken bilgi yapıları 4- Dengelenme 5- Organizma ve çevre etkileşimi. Dengelenme hayat boyu sürer ve bu süreç içinde bireyin gelişim evreleri gerçekleşir. Burada işaret edilmesi gereken nokta Piaget'nin sisteminin bir gelişim psikolojisi olmadığı, felsefedeki "insan bilgilerinin kaynağı" problemini biyolojik temel üzerinde psikolojik süreçleri tasarımlayan kavramlarla inceleyen bir épistémologie génétique olduğudur. Bu nedenle Piaget, bilgilerin içeriği ile değil, bilgilerin oluşum biçimi ile ilgilenir. İçerik, biçimi saptamaya yarayan deneyim malzemeleridir. Aynı nedenle Piaget'nin sistemi, belirli yaşlarda neler yapıldığını vurgulayan bir çocuk psikolojisi değildir. Piaget'nin, insan bireyinde hayatın başlangıcından itibaren bilgileri kurma biçiminin değişmelerini saptama amacı açısından önemli olan nokta, belirli yaşlarda neler yapıldığı değil, değişik bilgi kurma biçimlerinin sırasıdır. Sonraki bilgi inşa biçimleri öncekilerin içinden gelişir. Değişmenin sıralı ilerleyişinde somuta bağımlılık azalır ve refleksif duyu-hare- ket şemalarından başlayarak ve algılar güdümündeki somut psikolojik işlemlerle yürütülen düşünme biçiminden geçerek, gittikçe daha soyut sembolik işlemlerle yürütülen düşünme biçimine doğru bir gidiş vardır.
Bilgi yapılarının zamanla değişmesi "dengelenme" sürecidir. Bilgi yapısı, dış dünyanın olaylarını yorumlamada ve eylemleri gereği gibi kararlaştırmada yetersiz kaldığı zaman bilgi yapısının dış dünya ile dengesi bozulmuştur. Bu durumda birey, yeni bilgiyi alır ve bilgi yapılarını ona göre yeniden düzenler. Piaget'nin görüşünü behaviorist yaklaşımdan ayırt eden nokta, bireyin pasif bir alıcı olmamasıdır. Fiziksel uyaranlar bireyi yönetmez ve bireyin tepkilerini doğrudan biçimlendirmez; birey dışarıdaki olayları ve cisimleri yorumlar. Olay ve cisimlerin özelliklerine göre birey bilgi yapılarını yeniden düzenler. Bilgi yapılarının yeniden düzenlenmesi, koşullar gerektirdikçe hayat boyu sürer gider. Dış dünya ile dengenin bozulması ve yeniden kurulması sürüp giderken, zihinsel gelişme aşamalar gösterir. Aşamalardan her birinde, dış dünya olaylarına bireyin farklı bir eylem biçimi ortaya çıkar. Bu aşamalarda bireyin kendi eylemlerini düzenleyici aktif rolü vardır. Birey dış dünyayı yorumlar; yorumlama düzeyinin niteliksel farkına göre farklı aşamalar belirlenir.
Sponsorlu Bağlantılar