Arama

İnternet ve yardımlaşma hakkında bilgi verir misiniz?

Güncelleme: 24 Ocak 2012 Gösterim: 8.429 Cevap: 3
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
12 Ocak 2009       Mesaj #1
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
OKADR ARAŞTIRDIM ADAM GİBİ HİÇ BİŞEY BUALAMADIM İNTERNET VE YARDIMLAŞMA HAKKINDA Bİ YAZI LAZIM
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Ocak 2009       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
İnternet

Sponsorlu Bağlantılar

İnternet, dünya genelindeki bilgisayar ağlarını ve kurumsal bilgisayar sistemlerini birbirine bağlayan bir elektronik iletişim ağıdır.[1] TDK, İnternet sözcüğüne karşılık olarak Genel Ağ'ı önermiştir[2]. Oktay Sinanoğlu, Örütbağ adını önermiştir. [3][4]. İnternet yerine zaman zaman sadece Net sözcüğü de kullanılır.
İnternet, çok protokollü bir ağ olup birbirine bağlı bilgisayar ağlarının tümü olarak da tanımlanabilir. Binlerce akademik, ticari, devlet, ve serbest bilgisayar ağlarının birbirine bağlanmasıyla oluşmuştur. Bilgisayarlar arasında bilgi çeşitli protokollere göre paketler halinde transfer edilir. İnternet üzerinde elektronik posta ve birbirine bağlı sayfalar gibi çok çeşitli bilgiler ve hizmetler vardır. İnternet üzerinden oyunlar da oynanabilir.
Kökenbilim


1985 yılında kullanılmaya başlayan[1] İngilizce Internet sözcüğü, "kendi aralarında bağlantılı ağlar" anlamına gelen Interconnected Networks teriminin kısaltmasıdır.[kaynak belirtilmeli] Inter- öneki İngilizce'de arasında ve karşılıklı anlamlarına gelir. Net sözcüğü ise anlamına gelir.[5]
Zaman zaman İnternet sözcüğü yerine kullanılan "WWW" kısaltması ise World Wide Web (Dünya Çapında Ağ) sözcüklerinin akronimidir ve İnternet ile eş anlamlı değildir.
Tarihçe



60'lı yıllarda savunma bakanlığının isteği üzerine olası felaket senaryolarının (doğal afet, nükleer saldırı) ardından dahi işlevselliğini koruyabilecek bir iletişim sistemi yaratmak amacı ile ARPANET adı altında başlatılan askeri bir projedir. 70'li yılların başında Amerikan üniversitelerinde bu projeden yararlanma imkânı verilmesinin ardından e-posta (SMTP) ve NNTP uygulamaları yaygınlık kazanmaya başlamıştır. Bunları FTP ve HTTP izlemiştir.

Özel kullanım


Kişi bilgisayarı ile İnternet'e bağlanabilmek için genellikle bir telefon hattına ihtiyacı vardır. Bunun yanında uydu, [kablo]ve [Wi-Fi] diye adlandırılan radyo yayınlarla da ağların ağına bağlanılabilir. En yaygın olanı ise bir analog modem ile belli hızda bir İnternet servisi veren bir şirketin hizmetinden yararlanmaktır. Modemin ayarları şirketin verdiği servis telefon numarası ve özelliklerine göre ayarlanıp, bağlan komutu verilir. Analog modem bilgisayarın dijital verileri (bits) çeşitli ses frekanslarına çevirip telefon hattından internet servisine ulaştırmakta olup tersine aynı yöntemle verileri almaktadır...
Her görüntülenen sitenin bir adresi numarası vardır Bu, 4 yuvadan oluşan ve her yuvanın 0 ile 255 arası değeri olan bir adresdir. Böylece tüketilemez bir adres sıralama özelliği oluşmaktadır. Fakat kullanıcı bu yalın sayı değerini her çağıracağı site için aklında tutamayacağı için bu adresleri web sayfasına eş değer tutan DNS bilgisayarları vardır. Bunların görevi ise görüntülenecek her site ismine eş değer IP adresini hazır tutmak ve bilgi taşıma protokolünün paketlerini (TCP/IP) bu adrese yönlendirmektir. Böylece az uğraşla İnternet gezgincisinin çağırdığı sitedeki bilgilere ulaşılabilinir.
Günümüzde, analog modemlerin yerini daha hızlı ve daha az hatalı olan dijital ( ADSL) modemler almaktadır. Bunların kullanım ücretleri, çoğul katılımın artması sayesinde makul ödenebilir düzeye inmektedir. ADSL bir analog modemden 10x - 1500x kez hıza sahip olup, canlı videolu sohbet imkânı yanında bir sinema filmini kısa bir zaman dilimi içinde yükleme imkânı vermektedir.
WWW. dünyası yanında dosya indirimi sanal sohbet odaları, eCommerce (sanal ticaret), tartışma mekânları (forum), İnternet üzerinden sohbet doğrudan mesaj (IM) gibi kullanım alanlarını, bugün bütün dünyada yüzmilyonlarca insan kullanmaktadırlar.

İnternetin yaygınlaşması


Radyo, televizyon ve İnternet'in bulunuşundan 50 milyon kullanıcıya ulaşmak için geçen süre incelendiğinde; radyo için 38 yıl, televizyon için 13 yıl iken, İnternet için sadece 5 yıldır.
İnternet Türkiye'ye 1994 yılında gelmiştir ve geldikten sonra Türkiye'de kullanımı yaygınlaşmıştır.İnternet günümüzde de yaygın olan 7 den 70'e herkesin kullandığı teknoloji ürnü olan ve hergün yenilenen bir bilgi kaynağı teknoloji ürünüdür...


TCP/IP


İnternet'i çağın haberleşme ortamı yapan ise TCP/IP dosya iletişim protokolüdür. Açılımı; Transmission Control Protocol/Internet Protocol'dur (Aktarım Denetim Kuralı/İnternet Kuralı).
TCP/IP, özde makinelerin konuşmasını sağlayan, işletim sisteminden veya uygulama yazılımlarından bağımsız bir kuralıdır. Bu özelliği sayesinde, cep telefonu, kişisel bilgisayar veya bir saat dahi İnternet'e bağlı diğer cihazlarla konuşabilir.
Adres işareti (@)


İnternet'te en meşhur olan işaretlerden birisi @'dir. E-posta adreslerinde kullanıcı ismi ile gönderilen hedef alanını ayırır. Birçok kişi tarafından, İngilizce okunuşu ile, yani "et" olarak telaffuz edilmekle birlikte, Türkçesi, "adres işareti" dir. Ayrıca güzel a da denilir. Türk Dil Kurumu çengelli a ya da kuyruklu a karşılıklarını önermiştir.

İnternetten bilgisayarımıza gelebilecek sayısal tehlikeler


Olumlu gelişimi yanında maalesef internet üzerinden çeşitli tehlikeler oturma odamıza, en azından bilgisayarımıza kadar girebilmektedir. Bilgisayar ile İnternet'e bağlandığınız andan itibaren çeşitli zararlı yazılımların asaldırılarınarına mazur kalabilir; "hacker" diye tanımlanan bilgisayar korsanlarının bilgisayarınızı ele geçirebileceğine şahit olabilir; çevrim içi bankacılık aracılığı ile banka hesabınız talan olabilir; bilgisayarınız anlayamadığınız garip davranışlarda bulunmaya başlayabilir.

Virüsler


Bilgisayar virüsleri, zararlı kod ve programcıklardır. Bilgisayarlara veri taşıyan diskler, taşınabilir hafızalar, yerel ağlar ya da internet aracılığıyla girerler. Kendini kopyalamak, verileri silmek, istenmeyen programları çalıştırmak, kişisel (şifre vb.) bilgileri yaymak gibi zararlı faaliyetleri gerçekleştirirler. Bilgisayarlara zarar verme yöntemleri canlılarda hastalık meydana getiren virüslere benzediği için bu isim uygun görülmüştür.
Bazı virüsler bir programın zaman aşımına uğramış veya bozunmuş yani istem dışı çalışan ve genellikle görevleri belli olmayan halleridir. Kötü emmeller için hazırlanan Trojan, Win32, Win29, Solucan vb. virüsler başkaları tarafından bulaştırılırlar. Virüslerin kendi kendine oluşması zordur, farkedildiğinde derhal temizlenmesi gerekir.

Casus programlar


Malware, adware, spyware gibi çeşitli şekillerde adlandırılan casus programlar, bilgisayarlardan bilgi toplamak amacıyla oluşturulmuş küçük yazılımlardır. Virüs gibi faaliyet gösterirler bu nedenle bir kısmı virüs olarak da adlandırılır. Bilgisayar kullanıcısının internet alışkanlıkları, hesap numaraları gibi bilgileri zararlı kişi ve kuruluşlara ulaştırırlar. Bazıları çok zararlı olmamakla birlikte, veri toplarken arka planda çalışarak bilgisayar hafızasını gereksiz yere işgal ederler.

Bilgisayar korsanları (hackerlar)


İzinsiz olarak başkalarının bilgisayarlarına erişen şahıslardır. Günümüzde internetin ulaşmış olduğu seviye, hackerların işlerini oldukça kolaylaştırmış, dünya üzerindeki hemen hemen tüm bilgisayarlara ulaşma imkânı sağlamıştır.

Bu tehlikelerden korunma yöntemleri


Bilgisayarları internetten gelebilcek tehditlere karşı korumanın en etkin yolu anti-virüs, anti-casus yazılımları ve güvenlik duvarı (yangın duvarı) yazılımları kullanmaktır. Norton, Kaspersky gibi günümüzdeki birçok ticari güvenlik yazılımı, bu üç korumayı da içerir.

İnternetten gelebilecek diğer tehlikeler


İnternetin yaygınlaşması sonucu her gün milyonlarca insanın hiç tanımadığı insanlarla şahsi bilgilerini paylaşması, virüslerden çok daha vahim bir tehdit oluşturmaktadır. İnternetin dikkatsiz kullanımı, kimlik bilgilerinin çalınması ya da polisiye olaylara istemeden karışmak gibi sonuçlar doğurabilir.
Sohbet ve oyun odaları, çok güzel dostluklara ve ilişkilere vesile olabildiği gibi, hırsızlık, sübyancılık, teşhir, taciz, tecavüz ve hatta cinayete varan tehditlere de kapımızı sonuna kadar açmaktadır.
Pornografiye erişimin hızlı ve kolay olması, her yaşta pornografi bağımlılığı riskini artırmakta, şahısların cinsel hayatını, aile hayatını ve zaman zaman da psikolojilerini tehdit etmektedir. Çocukların çok küçük yaşta pornografiye kolayca erişebilmeleri, ileriki yaşlarda ciddi cinsel ve psikolojik rahatsızlıklara gebe olmalarına neden olabilmektedir.

Bu tehlikelerden korunma yöntemleri


İnternet ortamında kimliğini, yaşını, görünüşünü, ekonomik durumunu, eğitim durumunu, kısaca bir şahsa ait herşeyi gizlemek ya da sahte bir kimlik oluşturmak çok kolay olduğu için, arkadaşlık kurarken çok daha dikkatli olunması gerekir. Özellikle yeterince tanınmayan kişilere adres ve telefon vermekten özellikle kaçınılmalı, karşıdaki kişinin bunlara ulaşmasını sağlayacak ipuçları vermekten de sakınılmalıdır.
Çocukların internet erişimi kısıtlanmalı, internetteki faaliyetlerini sıkı denetim altında tutulmalıdır. Günümüzde bir çok internet güvenlik yazılımı, "ebeveyn kontrolü" özellikleri ile birlikte gelmektedir. Ebeveyn kontrol paneli bilgisayar erişim saatlerinin ayarlanmasına, istenmeyen sitelere erişimin engellenmesine imkân vermekte, bu ayarlar şifreler aracılığıyla korunabilmektedir.


Alıntı
wikipedia.org


//////////////////////////////////////////////////////////////



Yardımlaşma ve Yardımlaşmanın Önemi

a) Yardımlaşmanın Önemi:

Genellikle ifâde edildiği gibi İslâmiyet bir yardımlaşma dinidir. İslâmiyetten önce de sonra da hiç bir din ve fikir sistemi onun kadar bu konuya eğilmemiş yardım anlayışını ve bu anlayışın uygulanışını bu kadar geniş boyutlara ulaştıramamıştır.
Kur’an-ı Kerim’den öğrendiğimiz bu gerçeği, hayatımızın her anında görüyoruz. Geçmişte olduğu gibi, şimdi de hayatı paylaşan insanlar, aynı düzeyde değillerdir, örneğin zayıfı, güçlüsü, fakiri, zengini,erkeği, kadını gibi. Böyle insan toplulukları beraber doğup, beraber ölürler. Bu beraberlik “hayat”ın kaynağını oluşturuyor.
Ancak bu farklı insanlar, yaşadıkları süre içinde birbirlerine ihtiyaç duyarlar. Zenginler bile fakirlere ihtiyaç duyar. Hiç bir zengin benim kimseye ihtiyacım yoktur diyemez. O insan servetini çalıştırdığı insanların gücü ile kazanır. Zira kimi çalıştırıyorsa ona muhtaç demektir.
İnsanların birbirlerine muhtaç olmaları, aralarındaki yardımlaşmaları zorunluluğunu ortaya çıkarır.Yardımlaşma toplum halinde yaşamanın sonucudur.
Cenâb-ı Hakk: “İyilikte ve kötülükten sakınmakta birbirinizle yardımlaşın, günah ve düşmanlıkta yardımlaşmayın.” buyuruyor. Zekat vermenin, güzel söz söylemenin, ve daha pek çok şeyin, iyi olarak kabul edersek, yardımlaşmanın sınırını sonsuz olduğunu anlarız.
Yardımlaşmanın konusunun içinde, maldan sevgiye kadar herşey verilebilir. Verme işi bazan zekat fitre gibi mecburi olduğu halde, bazan tamamen isteğe bağlıdır. Bu vermenin sınırı yoktur.Bu yardımın dışında, müslümanlar birbirlerine sevgi ile bağlanmak zorundadırlar.

b) Yardımın İnsanların ve Toplumların Yaşamlarındaki yaptığı değişiklikler:

1- Yardımla yoksullar korunmuş olur. Onlara yapılan maddi yardımlar, onların hırsızlık gibi kötü yollara sürüklenmesini engeller.
2- Yardım yapanla yapılan arasında sevgi ve ülfet doğar.yardımla topluma kazandırılan insanlar kin, hased, düşmanlık gibi kötü huylardan kurtulur, kimsenin malında gözü olmaz.
3- Hz. Muhammed, müslümanlara yardım edilenin değil, yardım eden kişi olmalarını bildirmiştir.Sıkıntı zamanında müslümanlardan yardım, anlayış ve sevgi görenler, sıkıntılarını atlatınca, alan değil veren kişiler olmaya çalışacaktır.
4- Zekât, sadaka ve diğer maddî yardımlar, müslümanların güçlü olmalarında, birlik ve beraberlik içinde bulunmalarında en büyük etkendir. Yardımlaşma, zenginle fakir, tokla aç arasındaki uçurumu kapatır ve sevgi, saygı bağı kurar.
5- Yardımlaşmanın yaygın olduğu toplumlarda dostluk duyguları güçlü olur. Fakirlik ve bununla gelen dilencilik ortadan kalkar.

c) Yardımlaşma Çeşitleri:

1- Maddî Yardım:
Yerde ve gökte ne varsa hepsi Allah’ındır.Fakat, Cenâb-ı Hakk, yerde ve gökte bulunan bütün varlıklar, yüce katından bir lütuf ve bağışlama olarak, insanların hizmetine vermiştir. Varlığın sahibi olan Allah Teâla, bunu, kullarından dilediğine verip dilediğinden alacağını açıklamıştır.Ancak kendilerine mal ve mülk verdiği kişilere, malları ile ilgili bazı sorumluluklar yüklemiş ve görevler vermiştir. Bu sorumluluk ve görevler, Allah’ın bir emaneti olan mallardan bir kısmının başkalarına verilmesidir. Cenâb-ı Hakk, iman ve namazdan sonra, malın başkalarına verilmesini emretmiştir. Buna “infak etmek” denir. İnfakın üç çeşit kısmı vardır(Farz, vacip ve mendup). Farz olan zekât, vacip olan fitredir.
Dünyada kalacak olan malımızın, Allah’ın emrine göre kullanılması ve harcanması önemli bir iştir. Bu harcama, âhirete uzanan geçide sağlam bir köprü kurmamızı sağlar.
Hayır ve iyilik, mal, el ve dille yapılır. Yapılacak bütün iyiliklere “sadaka” denir.
Mal ile yapılacak iyilik ve yardımın başında zekât gelir. Zekât, insanların ihtiyaçlarından fazla olan mallardan başkalarına vermeleridir ve mecbûri bir yardım şeklidir.Bunun dışında, sadaka ile başkalarına yardım etmemiz gerekir.
İnsan yakınlık derecesine göre başkalarına yardım etmelidir (Çocuğu annesi-babası, kardeşi, yakın akrabaları, yakın ve uzak komşuları, içinde yaşadığı toplumun diğer bireyleri). Ancak maddî olarak yardım edilecek kişilerin gerçekten yoksul olmaları gerekir.
Fakat insan gönül zenginliğinin yerine, elinde olanın daha fazlazını ister, gözünü hırs bürür. Bunun yerine Allah’ın bize nimet olarak verdiği malların hayır yolunda, bize emrettiği şekilde harcanması olumlu bir davranıştır.Yalnız insan istediği malı değil, mallarından sevdiklerini yoksullara vermek zorundadır, böylece Allah’ın rızasını kazanır.
Mal ile yapılacak yardımlardan biri de “karz-ı hasen”dir.Bu yardım, faiz veya benzeri menfaat beklemeden ödünç para verilerek yapılır.
Herkesin yararlanabileceği çeşme, köprü, cami, hastane, okul, yol gibi kurumlar yaptırmak da mal ile yapılan yardımlar arasındadır.Bu tür hayır eserlerine sadaka-i câriye denir ve bu kişiler öldükten sonra da, o yerler hala işliyorsa sevabı çok olur.
Sosyal ve ekonomik bakımdan malla yapılacak en önemli yardımlardan biri de zenginlerin mallarını yatırıma aktarmalarıdır ve çalışmak isteyenlere iş ve geçim imkanı hazırlamalarıdır.

1-Mânevî Yardım:
Allah’ın ve Resûlünün bizden yapılmasını istediği, akıl ve vicdanın hoş gördüğü bir şeyi yapmak iyiliktir. Kötülükten sakınmak, başkalarına kötülük yapmamak da iyiliktir. Bu tür iyilikler de “sadaka”dır.İyilikte yardımlaşmak kadar kötülükten alıkoymaya çalışmak da müslümanların dinî-ahlâkî görevleri arasındadır. Kötülük gören kişi, kötülük ister küçük ister büyük olsun, ona engel olmalıdır. Eğer bu görev yapılırsa, kötülük azalır, toplum huzur bulur.

d) Yardım Yapılırken Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar:
1- Yardım Allah rızası için yapılır. Allah rızası gözetilmeden yapılan iyilikte riyâ ve gösteriş, yada çıkar düşüncesi vardır.
2- Yardım yapılacağı sırada gerçekten yoksul olan kişiler aranmalıdır. Ancak hayâ sahibi yoksullar, yoksulluklarını belli etmez. Yardım yapacakların, bunlar gibilerini bulup, haysiyetlerini bozmadan yardım etmelidirler.
3- Kötü, işe yaramaz mallar yardım olarak başkalarına verilmez.
4- Yapılan yardım hiç bir zaman başa kakılmamalıdır, aksi takdirde yapılan yardımın sevabı olmaz.
5- Yoksulun halinden anlamalı ve ona iyi davranmalıdır.
6- Hiç bir yardım küçük görülmemelidir.
7- İyilik ve yardımda bulunacak kişi bunu zamanında yapmalıdır. Zamanında yapılmayan yardım, ihtiyacı karşılamaktan uzaklaşır.
8- Yardım yapılırken gizliliğe önem verilmelidir. Ancak zekat gibi farz olan ibadetlerde açıklık esastır.

e) Başkalarından Yardım Bekleyenlerin Dikkat Etmesi Gereken Hususlar:
1- İhtiyaçtan fazlası istenmemelidir.
2- Yapılan yardımı azımsamadan kabul etmek gerekir.
3- Yardım kerîm olandan istenir, yardım etmek istemeyenden veya imkanı olmayandan yardım istenmez.
4- İyilik ve yardım yapana nankörlük değil, teşekkür etmeliyiz.

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Nisan 2010       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
arasındaki ilişkiyi araştırıyom bu olmuyor
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Ocak 2012       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı

yardimlasma ile ilgili yazilar ile ilgili daha fazla bilgi istiyorum

yardımlaşma ile ilgili deneme varmı

Benzer Konular

24 Mayıs 2011 / Misafir Cevaplanmış
24 Nisan 2015 / 5455 Cevaplanmış