Gerçek aşk nasıl anlaşılır?

Onu tanıdıktan sonra hiçbir şeyi umursamıyorsan aşıksın. Bütün olumsuz koşullara rağmen aşkında ısrar ediyorsan, yüreğin umutla doluyorsa aşıksın!.

Sponsorlu Bağlantılar

Yazar Cengiz Özbey'in 'Neden ve nasıl aşık oluruz?', 'Aşkı daha iyi nasıl yaşayabiliriz?' ve 'Aşkın şifrelerini nasıl çözeriz?' sorularına yanıt aradığı 'Aşkın Psikoloji' isimli kitap, sizlere ilginç ipuçları veriyor. Özbey, aşık olduğunuzu nasıl anlayacağınızı kitabında şiirsi bir dille anlatıyor:

* Onu gördüğünde vücudunda alışık olmadığın değişimlere tanıklık ediyorsan aşıksın.

* Kalbin yerinden fırlayacakmış gibi çarpıyorsa, bütün varlığını tatlı bir heyecan sarıyorsa, ellerin titriyorsa ve nefes alış verişinde bir hızlanma varsa aşıksın.

ZAMAN DURUYORSA

* Onunlayken zamanı unutuyorsan aşıksın. Saatlerin nasıl geçtiğini fark etmiyorsan ve zamanın durmasını istiyorsan aşıksın. Günlerce orada onunla kalmak için can atıyorsan, kendi varlığını unutuyorsan ve gözlerine bakarken kendini yitiriyorsan aşıksın.

* Onu tanıdıktan sonra hiçbir şey umursamıyorsan aşıksın. Bütün olumsuz koşullara rağmen aşkında ısrar ediyorsan, imkansızlıklara rağmen yüreğin umutla doluyorsa ve tüm engellerin bir gün aşılacağına inanıyorsan aşıksın.

CENNETTE GİBİYSEN

* Kendini cennette hissediyorsan aşıksın. Daha önce hiç yaşamadığın bir coşku içine yayılıyorsa, gözlerindeki parıltıyı başkaları da fark ediyorsa ve her gördüğün insanı mutlu görüyorsan aşıksın.

* Onu beklerken sabırsızlanıyorsan aşıksın. Buluşma yerine yarım saat öncesinden geliyorsan, geç kalmamak için devamlı saatini kontrol ediyorsan, onun gelişini tedirgin tedirgin bekliyorsan aşıksın.

* Daima aklındaysa aşıksın. Sürekli onu düşünüyorsan, okuduğun bütün satırlarda onu okuyorsan, dinlediğin şarkılarda onu duyuyorsan, yaptığın hesapların sonucu ona çıkıyorsa ve onu düşünürken yüreğini alışık olmadığın bir huzur dolduruyorsa aşıksın.

* Yalnız kaldığında onunla ilgili hayallerde boğuluyorsan aşıksın. Yalnızlık ve geceler hayallerle daha zevkli geçiyorsa, rüyalarına sık sık konuk oluyorsa ve en güzel hayallerini onunla paylaşıyorsan aşıksın.

HAYAL KURARSAN

* Onsuz zamanın durduğunu hissediyorsan aşıksın. Yanında yokken dakikalar günler gibi uzuyorsa, her saniyenin hesabını yapıyorsan, içini dayanılmaz bir hasret yakıyorsa, her an onun özlemini yaşıyorsan aşıksın.

* Yıldızların daha parlak olduğunu, renklerin daha canlı olduğunu, hayatın daha güzel olduğunu, yaşamak için daha çok nedenin olduğunu ve her şeyde mutluluğun izleri olduğunu düşünüyorsan aşıksın.

ONUNLA HAYELLER KURMAKTAN HOŞLANIYORSAN AŞIKSIN.EĞER KALBİN AĞRIYORSA AŞIKSIN

kalbinde durup dururken tarifsiz bir mutluluk hissediyorsan..Ve onu görünce ne yapacağını bilemiyorsan için içine sığmıyorsa gerçekten aşıksın demektir...

İçinde tarifsiz bir mutluluk, onu ararmışçasına bir durumdaysan aşıksın..

İki kişide de aynı şeyler oluyo ama biri beni sewmiyo bn onu sewiyorum, diğeri beni seviyo ama bn onu sewmediğim halde onu görünce içim içime sığmıyor ((

ve kaybetmekten korkuyorsan...

Söyleyemiyom okadar cesur değilim işin doğrusu korkuyorum onun beni sevmemesnden tekrar tekrar acı çekmekten . Obenden büyük aramızda5 yaş var işin kötüsü bnm yanımdayken sürekli sevgilisinden onu çok sevdiğinden bahsediyor sanki bana bişey ima etmeye çalışıyo . Bide durmadan bana laf atıyo . Mesela okey oynuyoz bilmiyoo falan diyo . Oynıyamıyo diyo . Dün bunu bikere daha ddi sonra bidaha bidaha bidaha dayanamadm bağırdım çağırdım kızdım . Sonra o masadan uzaklaştm geri döndüğümde bana yaklaşma falan ddi . Sonrada köyüne gitti . Gittiii .! Şimdide benim kalbim acıyo haklıyım ama içimden özür dilemek geliyo ama yapmıycam asıl özürü o dilecek . Off Noluyo bana ya . Yapamam bunu kendime de ona da . KaLbiM acıyo. !

Ve yıllar geçer üzerinden siluetini bile hatırlayamazsın düşünmek acı vermeye başlar hiç düşünmeye başlarsın dans etmenin lirikleştiğini fark edersin ağlamaktan yorulur ağlayamadığını fark edersin artık kalbin tüm hazırlıklarını yok etmeye başlar yıkılırsın ama bitmez ağlayamaz ve ağlayamadıkça nefes alamazsın kendini depresyonda zannedersin,değildir yıkılanların tekrar yapılması belki de yıllar alacaktır kimseyi istemez geleni gönderirsin yalnızlığınla barışır onunla konuşursun artık alışkanlık haline gelmeye başlamıştır,kendini bambaşka acı çekmeyen bir insan yapar anın tadını çıkaran ama yok olmuş hissedersin işte "Carpe diem"burada başlar...
Hırçınlaşmanı fark etmez delirirsin kendinden daha fazla sevdiğin için tanrı onu alır ve aldığı için tanrıya da lanet edersin...
Sonra susmayı derinlere değmemeyi öğrenirsin aşk diye adlandırdıkların kalbinin kenarından dönüp gider hiç bir şey yaranla oynamaya benzemez ve tüm yüzeyelliklerden sonra yaranla oynamaya başladığını fark edersin acı şimdi başlar gidenin değil zaten hiç gelememiş bir duvarın arkasından akar tüm yaşlar ama o dönmez kendini ne yapacağını bulamaz bulursun uykudan nefret etmene rağmen uyanamaz bulursun geçen senelerine lanet eder ama değişemezsin hafızanı silemezsin hiç bir şey film değildir çünkü kaçarak yaşamaya alışırsın ve katiline bağımlılığın hiç bitmez tek hayalin mezarında adının yazdığını görmesi bile olabilir ve sondur daha da yenisini alamazsın işte onu da hatırlayamaz aptal ya da abdal olursun duygusuz bir öküz gibi görünür geceleri sonsuz sınırlarda hala ona ağlarsın ve yol bitmiştir yarısında...