Arama

Deyimlerimiz ve hikayeleri hakkında örnekler verir misiniz?

Güncelleme: 19 Kasım 2012 Gösterim: 7.153 Cevap: 9
black1689 - avatarı
black1689
Ziyaretçi
9 Şubat 2009       Mesaj #1
black1689 - avatarı
Ziyaretçi
bi tane deyımın hikayesını bulmak ıstiyorum
Sponsorlu Bağlantılar
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
9 Şubat 2009       Mesaj #2
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Abayı yakmak

Sponsorlu Bağlantılar
VikiKaynak sitesinden


Aba, dövme yünden değişik kalınlıklarda yapılan bir tür kumaşın adı olup genellikle beyaz renkte imal edilir. Siyah renklisine ise kebe denir.
Bu cins kumaşın kullanıldığı pek çok yer olmakla beraber aba denilince genlikle dervişlerin giydiği hırka anlaşılır. Vücudun tamamını örtecek kadar geniş ve uzun, yakasız ve yensiz dikilen abanın özelliği, düğmesiz olup kuşak ile kullanılmasıdır.
Bu deyim mecazen “birisine âşık olmak, tutulmak, gönül vermek” gibi anlamlar ihtiva eder. Dervişler arasında birilerinin aşkının büyüklüğünden bahsedilecekse eskiden, “Ooo! Abası hayli yanıktır!” gibi ifadeler kullanılırmış.
Eski tekkelerin mimarî kompleksi içinde bir mescid (veya cami), ortada şadırvanı olan bir avlu ve avluyu çevreleyen derviş hücreleri, büyükçe bir dershane, mutfak, kiler, ambar vs. bulunduğu bilinmektedir. Bilhassa kış aylarında dershanelerin ocağı harlı ateşle yakılarak dervişânın burada toplanmaları sağlanır; böylece hem iktisat yapımlı, hem de uzun saatler mürşidden istifade ortamı oluşturulurdu.
İşte böyle bir kış gecesinde, yün abalarına bürünmüş dervişler dershanede halka olup şeyh efendiyi dinlemeye başlamışlar. Efendi hazretleri coştukça anlatmış; anlattıkça coşturmuş ve dervişler kendilerinden geçecek derecelere gelmişler. Bu sırada ocağa sırtı dönük dervişlerden birisinin abasına ateş sıçrayıp dumanı tütmeye başlamışsa da dervişin sıcaklığı hissettiği yok!.. İçindeki ateş, dışındakinin sıcağını bastırmış durumda. “Pir aşkına Yar aşkına (Allah aşkına)!” yanmaya devam ediyor. Nihayet şeyh efendi dumanını fark edip bu müridini ikaz ile yanmaktan kurtarıyor ve arkadaşları arasında mahçup olmasın diye onu diğerlerine “gerçek Hak âşıkı” olarak tanıtıyor. Şimdi argo lisanda kullanılan “abayı yakmak” deyimi işte o hâdisenin yadigârıdır.


Quo vadis?
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
9 Şubat 2009       Mesaj #3
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Buyrun cenaze namazına

VikiKaynak sitesinden


Sultan 4. Murat çok sık kıyafetlerini değiştirir tebdili kıyafet eder halk içinde denetimlere çıkarmış. Çok sert uygulamalarıyla tanınmıştır. Döneminde özellikle tütün yasağının çok sert şekilde uygulanmaya çalışıldığını özellikle belirtelim.
Bir keresinde de tebdil-i kıyafetle zamanın nüktedanı Bekri Mustafa'nın da içinde olduğu bir kayığa biner. Beraber tütün içerler eğlenirler. Zaman geçtikten sonra Bekri Mustafa sorar:
'Siz kimlerdensiniz?''Oğuz neslindenim' der 4. Murat. Ardından'Hangi kolundansınız?' sorusu gelir. Cevap daha belirgindir:'Kayı boyundanım'. 'Hangi sülaledensiniz sorusuna ise bildik bir cevap gelir:'Osmanoğullarındanım!' Bekri Mustafa son bir soru sorar:'Adınız?''Murat!''Sultanı da var mıdır?''Evet Sultanı da vardır' deyince Bekri Mustafa kayıktaki arkadaşlarına döner ve'Buyurun cenaze namazına' der... Kaynak
Quo vadis?
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
9 Şubat 2009       Mesaj #4
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Gemileri yakmak

VikiKaynak sitesinden

İspanya'yı fethe giden Tarık bin Ziyad'ın tarihe geçen hareti olarak anılır. Tarık bin Ziyad, komutasındaki orduyla Afrika'nın en batısı, bugünkü adıyla "Marakeş"e varmış. Fakat, durmak yok. İberya'yı da almaya karar vermişler. Gemilerle karşıya geçmişler. Komutan gemileri yaktırmış. Zira askerin korkmasından korkmuş. Seçeneği kalmayan asker o ruh haliyle bütün İber yarımadasını fethetmiş. Daha sonra burada yerleşip hepimizin bildiği Endülüs Emevi Devleti'ni kurmuşlar. Gemileri yakmak deyimi buradan gelmektedir.
Bir başka rivayette ise, gemiyle işgale gittikleri bir yerde ordusu rakibin gücü karşısında korku duymaya başlayınca Sezar askerlerini yüksek bir tepeye çıkartır ve aşağıda kalan bir kaç askere gemileri ateşe vermeleri emrini verir. Geldikleri gemiler gözlerinin ününde çıtır çıtır yanan ordu şok geçirmiştir. Sezar 'gördüğünüz gibi gemileri yaktık artık dönüş yok ya bu savaşı kazanırsınız ya da hepimiz burada ölürüz' şeklinde bir konuşma yapar. Savaş Sezar'ın ordularının ezici zaferiyle sonuçlanır.
Quo vadis?
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
9 Şubat 2009       Mesaj #5
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Halep ordaysa arşın burada

VikiKaynak sitesinden



Palavracının biri başına topladığı üç beş cahile karşı övünüp duruyormuş :
- İşte ben güçlü ve maharetli bir adamım. Evet ben Halep'te bulunduğum sıralarda altmış arşın uzağa atlamış bir kimseyim!.. Nasreddin Hoca da bu sırada oradan geçiyormuş. Palavracının yanına yaklaşıp :
- Yaa demiş demek sen altmış arşın atlarsın. Haydi atla da görelim. Adam hık mık etmiş.
- Ama demiş ben Halep'te atladım. Hoca kızmış :
- Canım demiş, Halep oradaysa arşın burada.
Quo vadis?
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
9 Şubat 2009       Mesaj #6
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
İpe un sermek

VikiKaynak sitesinden



Komşuları, Nasrettin Hoca'dan devamlı olarak öte beri istedikleri için, Nasrettin Hoca, komşularından bıkmış. İstenen şeyleri vermemek için, bir bahane öne sürüyormuş.

Yine bir gün komşularından biri, Nasrettin Hoca'nın kapısını çalmış.
- Hoca, demiş, karım çamaşır yıkadı. Çamaşırı asmak için, çamaşır ipi verir misin?.. Nasrettin Hoca, komşudan bir şey istemenin böylesine rastlamadığı için, kızgınlıkla:
- İp boş değil, üzerine un serdim, demiş.
Komşu, hayretle sormuş:
- Amma yaptın Hoca? İpe un serilir mi?
Nasrettin Hoca dayanamamış:
- İnsanın vermeye gönlü olmayınca, ipe un da serer, demiş.
Quo vadis?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Mart 2011       Mesaj #7
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
dizini dövmek deyiminin hikayesini de yazar mısınız?
MERTGS - avatarı
MERTGS
Ziyaretçi
30 Kasım 2011       Mesaj #8
MERTGS - avatarı
Ziyaretçi
deyimler
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Eylül 2012       Mesaj #9
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ipe un sermek ile ilgili resim lütfen............
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Kasım 2012       Mesaj #10
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
dizlerini dövmek:...zamanın bitrinde bir kıza aşık olan bir adam o kıza duygularını ifade etmek istemiş.sonra kızın yanına gidip söylemiş.kız aslında adamı seviyormuş ama kızın kocası varmış.kocası bunu duyunca o adama diz dövdürtme yaptırtmış.yani dizlerine dayak attırmış ve kırdırmış.adam öldükten sonra kız ah aşkım vah aşkım keşke dövdürmeseydim dizlerini şimdi naparım ben demiş.o günden sonra kız her zaman dizlerine vurmuş vurmuş pişmaaannn olmuş. evet işte dizlerini dövmek yani pişmanlık duymak anlamına gelen hikaye böyle ortaya çıkmış...

Benzer Konular

9 Mart 2011 / Ziyaretçi Soru-Cevap
1 Ocak 2014 / Misafir Soru-Cevap
23 Şubat 2012 / Ziiyaretçii... Soru-Cevap
26 Nisan 2012 / Misafir Soru-Cevap
2 Mayıs 2011 / muratyasar Soru-Cevap