Arama

Cenap Şahabettin'in şiirlerinden örnekler verebilir misiniz?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 30 Ocak 2015 Gösterim: 4.943 Cevap: 2
Şİİİİİİİİİİİİİİ - avatarı
Şİİİİİİİİİİİİİİ
Ziyaretçi
3 Mart 2009       Mesaj #1
Şİİİİİİİİİİİİİİ - avatarı
Ziyaretçi
CENAP ŞAHABETTİNİN ŞİİRLERİNİ NİYE YAZ MIYONUZ YA BAK ŞİMDİ BANA LZIM
EN İYİ CEVABI _AERYU_ verdi
KİTABE-İ SENG-İ MEZAR

Sponsorlu Bağlantılar
Okuyup tabsıra-i ömrü esefsiz kapadım,
Ebediyyen uyusun toprağın altında adım.
Yatağım gerçi yosun örtülü bir taşlıktır
Yorulan cephem için taşlar ipek yastıktır.
Sargıdır kalbime sevdiklerimin hatırası
Sızlamak artık o şeydanınonulmaz yarası.
Yaşamakla bu karanlıkta hayal eksilmez
Bu dar ufkun kara yıldızları batmak bilmez.
Kış günü ruh-ı günahkarımı örter karlar,
Başım üstünde yazın afv ile al güller açar.

Bitmemiş bir gül

Bir gonce râz-ı aşkı sarar penbe bir güle
Bir gül bugün nişanlanacak andelîb ile

Güller açınca kendini her kalb-i derbeder
Güller açınca arş-ı hayâlâtı devreder

Cûlar güler uzakta, çemenlerde bâd-ı saf
Eyler harem-serâyım eş kuşların tavaf

Güllerle rû-be-rû açılır taze sineler,
Her sine kendi üstüne güllerle iğneler.

Cenab Şahabettin

KisukE UraharA - avatarı
KisukE UraharA
VIP !..............!
3 Mart 2009       Mesaj #2
KisukE UraharA - avatarı
VIP !..............!
Cenap Şahabettin Şiirleri
Elhan-ı Şita
Bir beyaz lerze, bir dumanlı uçuş,
Sponsorlu Bağlantılar
Eşini gaib eyleyen bir kuş gibi kar
Geçen eyyâm-ı nev-bahârı arar.

Ey kulûbun sürûd-ı şeydâsı,
Ey kebûterlerin neşîdeleri,
O bahârın bu işte ferdâsı:
Kapladı bir derin sükûta yeri karlar
Ki hamûşâne dem-be-dem ağlar.

Ey uçarken düşüp ölen kelebek,
Bir beyaz rîşe-i cenâh-ı melek gibi kar
Seni solgun hadîkalarda arar.

Sen açarken çiçekler üstünde
Ufacık bir çiçekli yelpâze
Na'şın üstünde şimdi ey mürde
Başladı parça parça pervâze karlar
Ki semâdan düşer düşer ağlar.

Uçtunuz, gittiniz siz ey kuşlar;
Küçücük, ser-sefîd baykuşlar gibi kar
Sizi dallarda lânelerde arar.

Gittiniz, gittiniz ey mürgan,
Şimdi boş kaldı ser-te-ser yuvalar,
Yuvalarda -yetîm-i bî-efgan
Son kalan mâi tüyler kovalar karlar
Ki havâda uçar uçar ağlar

Hakikat-ı Sevda
Bir şüphe-i hissiyye ile dalgalanır dil;
Bir heykel-i gül-rû dikilir kalb üzerinde;
İnsan bütün ahzân ü meserrâta muâdil
Bir tatlı dönüş hisseder âvâre serinde

Her cevf-i hayâtî, sevilen şeyden ibaret
Bir lem'a-i nev, şa'şaasıyla eder ihfâ;
Bir berk arkasından ederek ömrü temâşâ
Bin müddet için göz kamaşır... İşte muhabbet!

Pek boştur o his, lakin o boşlukla dolar dil;
Âfâk-ı hayatiyyedeki cevfi o örter;
Herkes hep o boşlukta arar bir tutacak yer
Pîrâmen-i ömründeki girdâbâ mukâbil

Sevdâya mukabil duyulur rûhta her gâh
Bir def-i pey-â-pey ile bir cezb-i pey-â-pey;
Bir istiyor insan onu, bir istemiyor, âh
Sevmek bile doğmak gibi, ölmek gibi bir şey!

Senin İçin
Sesin işler gibi bir şuh kanat gamlarıma
Seni dinlerken olur kalbim uçan kuşlara eş,
Gün batarken sanırım gölgeni bir başka güneş;
Sarışınlık getirir gözlerin akşamlarıma.

Doğuyor ömrüme bir yirmi sekiz yaş güneşi
Bir kuş okşar gibi sen saçlarımı okşarken.
Koklarım ellerini gülleri koklar gibi ben;
Avucundan alırım kış günü bir yaz ateşi.

Gönlüme avdet eder her unutulmuş nisan
Ne zaman gençliğini yolda hıraman görsem.
Eskiden pembe dudaklarda dağılmış busem
Toplanır leblerime, bir gece dalgın dursan.

Seni zambak gibi gördükçe açık pencerede
Gül açar bahtımın evvelki hazanlık korusu
Genç eder ufkumu hülyalarımın genç kokusu;
Sorarım ak saçımın örttüğü yıllar nerde?

Cebhemi varsın o solgun seneler soldursun
Yeni yıldız gibi doğdukça güzel her akşam,
Gençliğin böyle benimken kocaman, hiç kocamam
Ruhum, ölsem bile ben, sen yaşayan ruhumsun

Cenap Şahabettin

Gerçekçi ol imkansızı iste...
_AERYU_ - avatarı
_AERYU_
Ziyaretçi
30 Ocak 2015       Mesaj #3
_AERYU_ - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
KİTABE-İ SENG-İ MEZAR

Okuyup tabsıra-i ömrü esefsiz kapadım,
Ebediyyen uyusun toprağın altında adım.
Yatağım gerçi yosun örtülü bir taşlıktır
Yorulan cephem için taşlar ipek yastıktır.
Sargıdır kalbime sevdiklerimin hatırası
Sızlamak artık o şeydanınonulmaz yarası.
Yaşamakla bu karanlıkta hayal eksilmez
Bu dar ufkun kara yıldızları batmak bilmez.
Kış günü ruh-ı günahkarımı örter karlar,
Başım üstünde yazın afv ile al güller açar.

Bitmemiş bir gül

Bir gonce râz-ı aşkı sarar penbe bir güle
Bir gül bugün nişanlanacak andelîb ile

Güller açınca kendini her kalb-i derbeder
Güller açınca arş-ı hayâlâtı devreder

Cûlar güler uzakta, çemenlerde bâd-ı saf
Eyler harem-serâyım eş kuşların tavaf

Güllerle rû-be-rû açılır taze sineler,
Her sine kendi üstüne güllerle iğneler.

Cenab Şahabettin

Benzer Konular

25 Nisan 2011 / GusinapsE Edebiyat tr
13 Mayıs 2010 / Ziyaretçi Soru-Cevap
25 Kasım 2008 / Ziyaretçi Taslak Konular
2 Ekim 2012 / Misafir Soru-Cevap
15 Aralık 2010 / Misafir Soru-Cevap