Arama

Peygamber Efendimizin yaşadığı ders verici olaylara örnek verir misiniz? - Sayfa 3

En İyi Cevap Var Güncelleme: 6 Mart 2016 Gösterim: 141.376 Cevap: 41
Avatarı yok
insomnia42
Yasaklı
26 Mayıs 2011       Mesaj #21
Avatarı yok
Yasaklı
peygamber efendimizle hz ebubekir ve ashabı hep birlikte bir evde dini islam üzere sohbet ediyorlarmış. bir vakit sonra bir adam gelir ve hz ebubekire hakaretler yağdırmaya başlar,hz Ebubekir hiç ses çıkarmaz, bu devam eder ve hz ebubekir dayanamaz ve karşılık verir, Peygamber efendimiz bu olay sonucunda odadan çıkar, Hz Ebubekir arkasıdan yetişir ve şöyle der,

Sponsorlu Bağlantılar
- ey Allahın Rasulü neden meclisi terkettin der..

Peygamber Efendimiz,

-Ya Ebubekir o kişi sana laf etmeye başlayınca melekler ona gereken cevabı veriyordu fakat sen ona karşılık vermeye başlayınca şeytan geldi ve Ebubekir ben şeytanın bulunduğu yerde durmam, buyurdurlar..
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Ekim 2011       Mesaj #22
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Çocuklarla ilgi anı:
Kırmadan açık seçik konuşur, başkaları konuşuken de onları can kulağıyla dinlerdi.
Sponsorlu Bağlantılar
Konuşan kişinin sözünü kesmez, bitirmesini beklerdi.
O, "islâm güzel ahlâktır demiştir. Bir gün arkadaşları ona "Allah katının en sevgili kulları kimlerdir?" diye sorunca O, "Ahlâkı en güzel olanlardır." demiştir.
Hz. Muhammed, bir gün Medine'nin dışında gezinirken, çocukların bir ağacı taşlayarak, sahibinden izinsiz meyve aldıklarını gördü. Çocukların yanına yaklaşınca çocuklar korktu. Ancak o, çocukları azarlamadan tatlı bir dille "Meyveleri, sahibinden izinsiz almayın" diyerek uyardı.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Kasım 2011       Mesaj #23
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bir gün bir adam gelmiş peygamberimize bu kadın çok pis demiş kadın bir köpek görmüş ayakkabısından ona su içirmiş peygamberimiz bu kadın cennete girecek demiş
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Aralık 2011       Mesaj #24
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ben hazreti isanın bir anısını biliyorum ondada br ülkenin kralı hzreti isayı yakmak istemiş bütün canlılar kuşundan tutunda karıncasına kadar su taşımışlar ama bu da nrml br ateş deil halkına 6 ay boyunca odun toplattırıp dağ buyüklüğünde bir yangın çıkartmış bütün acnlılar su taşırken bir kuş görmüşler kuşta su taşıyormuş ve ona sormuşlar sen ne yapıyor sundemişler kuşta yangını söndürmeye çalışıyorum demiş ama sn küçücük bedeninle yangını nsl söndüreceksin demişler kuşta ben sadece tarafımı belli ediyorum deyip gitmiş sonra hazreti isayı ateşe tam atmışlar ki ateş suya odunlarda balığa dönüşmüş ve hz isa kaçmış sonra günlerden bir gün o kralın burnundan topal bir sinek girmiş ve burnundan beynin olduğu bölgeye gelmiş ordaki kilcal damarlarda pırtılaşmaya sebep olmuş ve bu krala çk byk bir baş ağrısı yapıyormuş sonra acısının dinmesi için kafasını duvarlara vurmaya başlamı kafasına bir gün acısını geçırmek için kafasına tokmaklarla vurdururken kanlar içinde yığılıp kalmış ve ölmü buda topal bir sineğin bile kötüleri incite bileceğine işaret hdi by bnden syglr bn çktm...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Ocak 2012       Mesaj #25
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Hz. Muhammed (s.a.v.)'ın Medine 'de ve süt annesinin yanında yaşadığı olayları yazar mısınız? Acil yarına! Teşekkürler..
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Şubat 2012       Mesaj #26
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Acil Peygamber Efendimizin Çocukluk Anılarını Yazınn!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
16 Şubat 2012       Mesaj #27
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bence yaşadığı olaylar çok güzel daha fazlasını öğrenmek isterim . bide şunu söylemek isterim:bu fani dünyada yüzü gülmeyenin inşallah ahirette yüzü güler
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Şubat 2012       Mesaj #28
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Arkadaşlar Birde Güvenirlikle İlgili Paylaşsanız Çok Sevenirim...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Mayıs 2012       Mesaj #29
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bna peygamberimizin(sav) savurganlıktan kaçınmak konulu bi anısı lazım YARDIMCI OLURSANIZ SEVİNİRİM
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Aralık 2012       Mesaj #30
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
eygamberimiz (S.a.v.)' in davranışları ile ilgili bir kaç kısa kıssa...

Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer tartışırlar. Hz. Ebubekir'in üzgün olduğunu görünce müdahale eder, arkadaşlarını karşısına toplar ve:
-Allah beni size peygamber olarak gönderdi. Siz bana yalancı dediniz, Ebu Bekir doğruladı. Siz bana düşmanlık ettiniz, o canıyla, malıyla siper oldu.
O günlerin hatırına arkadaşıma bundan sonra kimse ilişmesin, der. 0 günden sonra herkes Hz. Ebu Bekir'i kırmamaya özen gösterir. ( Hadislerle Müslümanlık, Kandehlevi 1/61 )


*****************************************************

Hz. Hatice, ilk eşi, ilk göz ağrısıdır, ilk müslümanlardandır, en zor zamanlarda hep yanında olmuş ona destek vermiştir. Onun vefatından sonra kendi vefatına kadar her bahaneyle Hz. Hatice'ye duyduğu sevgiyi tekrar eder. Hatta Hz. Aişe annemiz Hz. Hatice'yi kıskandığı kadar hiç kimseyi kıskanmadığını söyler.

*************************************************************
Hz. Ayşe ile evli olduğu zamandır. Yaşlı bir kadın evlerini ziyaret eder. Hz. Muhammed onu tanımıştır. Fakat yine de ismini sorar. Kadın
- Cessame (Çirkin şey), diye cevap verir. Hz. Muhammed@düzeltir:
- Hayır! Sen Cessame değil, Hassane'sin! (Güzel şey)
Bunun dışında da, yaşlı kadına yaptığı iltifatların çokluğu Hz. Ayşe'nin dikkatini çeker ve kadın gittikten sonra sormaktan kendini alamaz.
- Ey Allah'ın Elçisi! Bu kadına ne çok iltifat ettiniz?
Hz. Muhammed cevap verir:
- Bu kadıncağız Hatice'nin arkadaşıydı, onunla evli olduğumuz yıllarda bizi sık sık ziyaret ederdi. ( Hadislerle Müslümanlık, Kandehlevi 3/336 )

**********************************************************************
Medine'ye Habeşistan'dan bir elçi heyeti gelir. Hz. Muhammed hizmetlerini bizzat görmekte, bütün ihtiyaçlarını kendi elleriyle yerine getirmektedir... Arkadaşları rahatsız olur.

-Ey Allah'ın Elçisi! İzin verin biz hizmet edelim, derler.

Fakat O, kabul etmez. Habeşlileri göstererek ve yıllar öncesine ait bir olayı hatırlatarak:
- Onlar benim Habeşistan'a hicret etmiş olan arkadaşlarıma ikram etmiş, sahip çıkmışlardı. Şimdi ben de bir parça olsun ödeşmek istiyorum ve bundan da zevk duyuyorum . ( Kadı ıyaz 127 )

***********************************************************************

Mekke ve çevresindeki kabilelerin büyük çoğunluğu davetini reddeder. Ta ki Medinelilerle karşılaşıncaya kadar. Mekke yakınlarında Akabe denen bir yerde Akabe biatleri gerçekleşir, sözleşirler. Yetmiş civarında Medineli yeni müslüman, bütün dünyaya karşı koyma pahasına da olsa, O'nu kadınlarını ve çocuklarını korudukları gibi koruyacaklarına söz verirler. Ama içlerinden biri merak edip sorar.
-Ey Allah'ın Elçisi! İlerde başarılı olursan tekrar kendi akrabalarına ve şehrine dönmeyecek misin? O kendinden emin cevap verir.
- Kanınız, kanım... Mezarlığınız, mezarım... Ben sizdenim, siz de bendensiniz...
Ve aynen de öyle olur. Daha hayattayken bütün Arabistan yarımadası O'nun hakimiyetini kabul eder. Ama 0 söz verdiği gibi her seferden sonra Medine'ye döner. Vefat edinceye kadar Medine O'nun evi ve vatanı olur. Orada vefat eder, oraya gömülür.

*************************************************************************** *****

Hudeybiye antlaşması henüz imzalanmıştır. Müslümanların Mekke yakınlarında olduğunu bilen ve Mekke'li gizli müslümanlardan biri olan Ebu Cendel bunu fırsat bilip, kaçar. Müslümanlara sığınır. Ne var ki antlaşmanın şartlarından biri Mekke'den müslümanlara sığınan kişilerin geri verileceğine dairdir. Mekkeli heyet daha mürekkebi kurumamış olan bu maddenin uygulanmasını isterler. Müslümanlar üzüntülerinden sarsılırlar. Ama söz vermişlerdir. Hz. Muhammed Ebu Cendel'i karşısına alır:
- Ey Ebu Cendel! Sabret. Sözümüzden dönemeyiz. Allah sana yakında bir yol açacaktır , der.
Ebu Cendel Mekke'ye iade edilir. ( Siret Ans. 1/76 )

*************************************************************************** *

Gizlice Medine'ye hicret etmeye çalışan iki müslüman Mekkeliler tarafından yakalanır. Daha sonra kendilerine Mekkelilere karşı silah kullanmayacaklarına dair yemin ettirilip serbest bırakılırlar. Onlar da hicretlerini tamamlar. Hemen Bedir savaşı öncesi Hz. Muhammed'e katılırlar. Verdikleri sözü Hz. Muhammed'e anlatırlar. Düşman ordusu müslümanlardan üç kat daha kalabalıktır ve savaşçı sıkıntısı çekilmektedir. Buna rağmen Hz. Muhammed verilmiş bir sözün çiğnenmesini kabul etmez. Sefer halindeki ordunun içinde bulunan iki arkadaşına da arkada bıraktıkları Medine'yi gösterir ve ekler:
- Siz geriye dönün, her durumda (verdiğiniz)sözünüze uyacağız. Bizim yalnız ve yalnız Allah'ın yardımına ihtiyacımız var. ( Siret Ans. 1/76 )

*************************************************************************** **

Önce Habeşistan'a sonra da Medine'ye hicret etmiş olan müslümanlardan Umeys kızı Esma, sadece Medine'ye hicret etmiş olan başka bir müslümanla tartışır. Her ikisi de Hicret sevabı açısından kendileri gibi olanların daha üstün olduğunu savunmaktadır. En sonunda sorun Hz. Muhammed'e götürülür. O;

- Habeşistan'a da hicret etmiş olanlar, iki kere hicret etmiştir. Sadece Medine'ye hicret edenler ise bir kere hicret etmiş sevabı alırlar . ( Siret Ans.1/46 )

*************************************************************************** ****

Mekke'den kendisine elçi olarak gönderilen Ebu Râfi, Medine'de görüp, yaşadıklarının etkisiyle, bir kaç gün içinde müslüman olur. Bu yeni durumuyla elçiliği de bırakıp Medine'de kalmak ister. Hz. Muhammed ise kabul etmez.
- Ben ne antlaşmayı bozarım, ne de elçiyi yanımda alıkoyarım. Mekke'ye döndükten sonra da aynı şekilde düşünüyorsan, geri dönersin, o zaman seni bir kardeşimiz olarak kabul ederiz.
Ebu Rafi Mekke'ye döner. Hicret eder. Ve bir müslüman olarak Medine'ye yerleşir. ( Siret Ans. 1/76 )

*************************************************************************** *****

Muaz oğlu Sa'd, Medine'nin ilk müslümanlarından, her sıkıntılı gününde en yakınında yer olanlarındandır. Yahudilerle yapılan bir savaşta ölümcül bir yara alır. Günlerce can çekiştikten sonra nihayet ölüm anı gelir. Hz. Muhammed başucundadır. Sad'ın yarası açılır ve kan fışkırmaya başlar. Birbirlerine sarılmak için hamle yaparlar. Fışkıran kan Hz. Muhammed'in yüzünü, sakalını ve elbisesini kızıla boyamaktadır. Arkadaşları üstü başı leke olmasın diye onları birbirlerinden ayırmaya çalışırlarken Sad ve Hz. Muhammed birbirlerine kenetlenirler. Şimdi ikisi de gözyaşına boğulmuştur. Sa'd Hz. Muhammed'in @kucağında son nefesini verir. ( Hadislerle Müslümanlık, Kandehlevi 3/8 )

*************************************************************************** ****

Peygamberlik öncesi dönemdir. Kölesi Harise oğlu Zeyd'in babası ve amcaları yıllarca süren aramalardan sonra Mekke'ye gelip oğullarını bulurlar ve Hz. Muhammed'den onu kendilerine satmasını rica ederler. O, tebessümle cevap verir:
- Kendisine sorun, gitmek istiyorsa, hürdür, para gerekmez . Harise oğlu Zeyd ise Hz. Muhammed'i tercih eder. Başta akrabaları herkes şaşırmıştır. Zeyd'in bu jesti üzerine elinden tutarak onu Mekke'nin ana meydanına, Kabe'nin önüne götürür ve yüksek sesle Mekkelilere duyurur:

- Bu benim kölem Harise oğlu Zeyd, artık hürdür ve benim evlatlığımdır.

Ve Zeyd o günden sonra Muhammed oğlu Zeyd diye çağrılmaya başlanır. Ta ki Hz.Muhammed'in hiç kimsenin babası olmadığını bildiren ayet ininceye kadar.



Kaynak: Peygamber Efendimizin yaşadığı ders verici olaylara örnek verir misiniz?

Benzer Konular

18 Kasım 2013 / Misafir Soru-Cevap
19 Şubat 2014 / Misafir Soru-Cevap
12 Ocak 2012 / Misafir Soru-Cevap
26 Ekim 2015 / Misafir Soru-Cevap