Arama

Domuz gribi aşısı hakkında bilgi verir misiniz? - Sayfa 2

Güncelleme: 12 Aralık 2009 Gösterim: 5.041 Cevap: 14
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
26 Kasım 2009       Mesaj #11
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
lklklklklk adlı kullanıcıdan alıntı

domuz gribi aşısı olursam okula gitmemem mi gerekiyor

Aşı olunca okula gidebilirsiniz, aşı hastalık değil, tam tersine hastalıktan korunma tedbiridir. Ancak aşıdan dolayı bir yan etki yaşarsanız sağlık kuruluşunuz size yol gösterecektir.
Sponsorlu Bağlantılar
Damız - avatarı
Damız
Ziyaretçi
3 Aralık 2009       Mesaj #12
Damız - avatarı
Ziyaretçi
Domuz giribi aşısı olup olmama konusunda kararsızım.Sınıfımızda birtek ben olucam demiştim ama daha sonradan korkmaya başkadım. Acaba Türkiyede domuz gribi aşısının yan etkilerinden etkilenenler var mı?
Sponsorlu Bağlantılar
fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
3 Aralık 2009       Mesaj #13
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
Yazıları inceleyiniz
Alıntı
asla_asla_deme adlı kullanıcıdan alıntı




İşte domuz gribi aşısı hakkında herşey

H1N1 aşısı nerede üretildi, olası yan etkileri neler, kimlere yasak, nerede, nasıl yaptırılacak?
Önce başkentteki Özel Bilkent İlköğretim Okulu'nda görülen ardından Diyarbakır'da iki okulda tespit edilen domuz gribi hastalığı ( H1N1) yayılmaya devam ediyor. Hastalığa karşı gözler, ilk partisi (Novartis'ten sağlanan 500 bin doz) önceki akşam Türkiye'ye gelen domuz gribi aşısında. Aşılar daha vurulmaya başlanmadan, güvenilirliği ve etkinliği tartışmaya açıldı. Radikal, domuz gribi ve aşı hakkında merak edilenleri Sağlık Bakanlığı'na sordu.

Domuz gribinin belirtileri nelerdir?


Belirtileri normal gripte olduğu gibi; yüksek ateş (koltuk altından ölçülen 38 derece ve üzeri), öksürük, boğaz ağrısı, başağrısı, burun akıntısı, genel vücut ağrıları, titreme, halsizlik, nadiren kusma ve ishal. Eğer, bu belirtiler sizde veya yakınınızda varsa, acilen en yakın sağlık kuruluşuna gidin. Kimseyle temasta bulunmamaya özen gösterin.

Türkiye'de son tahminlere göre kaç kişinin domuz gribine yakalanması bekleniyor?

Yapılan simülasyona göre, domuz gribi virüsü hiçbir önlem alınmazsa, Türkiye'de enfekte olması beklenen insan sayısı 21 milyon.

Kaç ölüm bekleniyor?

21 milyon domuz gribi vakasından 8.8 milyonunun hastaneye başvurması bekleniyor. Başvuranlardan 96 bini hastaneye yatırılacak. Bunların da 15 bin 500'ü yoğun bakım hizmeti alacak. Bu süreçte 5 bin 300 kişinin ölmesi bekleniyor. Aşılama gibi önlemlerle enfeksiyon sayısı 1.8 milyonla sınırlı tutulabilecek. 7 bin 500'ü hastaneye, bunların da 1200'ü yoğun bakıma yatırılacak. Bu durumda 400 ölüm bekleniyor.

Hangi belirtiler olursa hastaneye başvurmalı?

Hastalıkların seyri ülkeden ülkeye göre değişmekle birlikte, sağlık hizmetleri iyi ülkelerde hastaların çoğu grip sürecini evde izole olarak geçirebilecek. Hastaneye başvurmak için solunum sorunları önemli bir belirti sayılacak.

Domuz gribi çocukları, yaşlıları, hamileleri nasıl etkiler?

Domuz gribinin yoğun görüldüğü ülkelere ait veriler, hastalığın gebeler, küçük çocuklar, kalp hastalığı, şeker hastalığı, akciğer ve böbrek hastalığı gibi kronik hastalıkları olan risk grubundaki kişilerde ağır seyrettiğini ortaya koyuyor. Bu nedenle, riskli grup olarak hamileler, sağlık çalışanları, altı-35 aylık bebekler, kritik alanlardaki personel; diyabet, kronik akciğer hastalığı ve kronik hastalık sebebiyle risk taşıyan kişiler, kolluk kuvvetleri, silahlı kuvvetler mensupları, 65 yaş üstü kişiler, okul öncesi, ilköğretim, ortaöğretim ve üniversite öğrencileri belirlendi. Bu gruptakiler, öncelikli grup olarak aşılanacak.

Aşı nerede yaptırılacak?

Bakanlık aşıları ücretsiz uygulayacak. İlaç şirketleri yoğun talep nedeniyle eczanelere aşı vermeyeceğini bildirdi. Bu nedenle aşılama, okul ve işyeri gibi toplu yerler dışında, aile hekimliği ve sağlık ocağı gibi sağlık kuruluşlarında yapılacak.

Domuz gribi aşısının olası yan etkileri nelerdir?

Daha önce grip aşısında reaksiyona uğramış olanlar ile yumurtaya alerjisi bulunanlara domuz gribi aşısı önerilmiyor. Aşının tatbik edildiği yerde şişlik ve kızarıklık, ateş ve hafif grip benzeri yan etkiler görülebilir. Belirtiler iki gün kadar sürebilir. Domuz gribi tedavisinde aşının haricinde gripte kullanılan Tamiflu ve Relenza gibi antiviral ilaçlar kullanılyor. İlaçlar hastalık belirtileri başladıktan sonra ilk 48 saat içerisinde verildiğinde rahatsızlığın şiddetini azaltıp süresini kısaltabiliyor. Ancak antibiyotik kesinlikle önerilmiyor.

Yaygın grip aşısı ile domuz gribi aşısının bir arada yapılması sorun yaratır mı? Domuz gribi aşısıyla birlikte kullanılması sakıncalı ilaçlar var mı?

Domuz gribi, mevsimsel gripten farklı. Bu nedenle grip aşısı yapılanların da domuz gribi için aşı olması gerekiyor. Domuz gribi aşısıyla etkileşen herhangi bir ilaç maddesine rastlanılmadı.

Hangi hastalıkları olanlara domuz gribi aşısı vurulamaz?

Domuz gribi aşısının yan etkileri olabilir. Ancak bu etkiler diğer ilaç ya da aşılardan fazla değil. Daha önce grip aşılarına reaksiyon gösterenler ya da yumurta alerjisi olanların aşı yapması önerilmiyor.

Aşının diğer aşılardan farklı bir yan etkisi var mı?


Aşılar ruhsatlandırılmadan önce ciddi üretim sürecinden geçiriliyor. Ruhsat verildikten sonra ülkede bazı prosedürler uygulanıyor. Sağlık Bakanlığı yetkilileri aşının öncelikle Avrupa ve ABD'de ruhsatlandırılmış olmasını şart koştuklarını Türkiye'de ruhsatlandırma için de veri sunulması gerektiğini belirtti. Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi'nde biyolojik kontroller yapıldıktan sonra aşının uygulanacağını ifade eden yetkililer, "Domuz gribi aşısının diğer aşılardan farklı, bilinen yan etkilerin olmadığını şu anki bilgilerle söyleyebiliriz, ama elbette iyi takip etmek durumundayız" dedi. Sağlık Bakanlığı'na göre, 'pandemik aşılar özelliği nedeniyle çok fazla kişide kullanılıp bilgiler elde edilmeden belli riskler göze alınarak kullanılmak zorunda.'

Aşının içindeki 'adjuvan' adlı madde sakıncalı mı? Sakıncası yoksa 'adjuvan' neden sadece ABD'deki aşılarda yok?

ABD'deki ilaçlar, ABD Gıda ve İlaç Dairesi'nin (FDA) onayından geçtikten sonra kullanılabiliyor. Avrupa'da ise ilaçları Avrupa İlaç Ajansı (EMEA) onaylıyor. Bunların dışında her ülke, kendi ilaç ruhsatını kendisi veriyor. ABD, yıllardır adjuvan içeren ilaçları onaylamıyor. EMEA ise onaylıyor. Aynı durum, domuz gribi aşısında da geçerli; adjuvan içeren aşıları FDA onaylamazken, EMEA onayladı. Adjuvan dediğimiz ise ilaçların içinde bulunan bir katkı maddesi; zararlı değil.

Domuz gribi aşısını hangi firmalar üretiyor?


Domuz gribi aşısını, Glaxo Smith Kline, Novartis ve Sanofi Pasteur isimli ilaç firmaları üretiyor. Türkiye Glaxo Smith Kline'dan 25 milyon doz, Novartis'ten 15 milyon doz, Sanofi Pasteur'den 3 milyon doz aşı siparişi verdi. Türkiye'ye ay sonuna kadar 1 milyon 800 bin aşı gelecek.

Türkiye'de kaç doz aşı uygulanacak? Domuz gribi aşısının başarı oranı nedir?


Domuz gribi aşısının başarı oranı yüzde 95 olarak öngörülüyor. 43 milyon doz aşı siparişi verildi.

Aşı domuz gribine karşı uzun süreli bağışıklık sağlayacak mı?


Aşılar uzun süre bağışıklık sağlayabilecek. Geçmişte domuz gribine yakalananların bir daha yakalanmaması, bağışıklık konusunda umut veriyor.

Eski Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un 'Türkiye aşı kobayı olacak' iddialarına Sağlık Bakanlığı ne diyor?

İddiayı yalanlayan Bakan Recep Akdağ, ABD'nin aşıyı kullanmaya başladığını söylüyor.

Kaynak: Radikal

Alıntı
gizsel adlı kullanıcıdan alıntı

Domuz gribi aşısı hakkında bilgi verir misiniz?
Domuz gribi aşısı hakkında bilgi verir misiniz?

Alıntı
Daisy-BT adlı kullanıcıdan alıntı

Aşı hakkında çıkan son haber aşağıdadır:

Domuz gribi aşısının ön testi tamamlandı
27 Ekim 2009 Salı 12:32

Domuz gribi aşılarının Hıfzısıhha Merkezi laboratuvarlarında ön kontrolleri tamamlandı. İşte testlerden çıkan sonuç...

Sağlık Bakanlığı ''domuz gribi'' aşılarının ön kontrollerinin olumlu çıkması üzerine 81 ile sevkiyatına başlandığını bildirdi.

Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada Bakanlığının Pandemi İzleme Bilim Kurulu'nun Dünya Sağlık Örgütü'nün tavsiyeleri doğrultusunda pandemik A(H1N1) gribi aşı uygulamasının öncelikli olarak sağlık çalışanları ve Hacca gidecek olanlara yapılacağı ifade edildi. Açıklamada şunlar kaydedildi:

''Teslimat yapılan ilk parti aşının Refik Saydam Hıfzısıhha Merkezi Laboratuvarlarında yapılan ön kontrollerin olumlu çıkması üzerine aşıların 81 ilimize sevkiyatına başlanmıştır.

Yakın zamanda sonuçlanması beklenen son kontrollerden sonra aşı uygulamasına başlanacaktır. Sağlık çalışanlarının aşılamaları kişilerin çalıştıkları kurumlarda, hacca gideceklerin aşılamaları ise gidiş günlerine bağlı olarak her ilde belirlenen merkezlerde veya havaalanlarında yapılacaktır.''

Alıntı
Damız adlı kullanıcıdan alıntı

Domuz giribi aşısı olup olmama konusunda kararsızım.Sınıfımızda birtek ben olucam demiştim ama daha sonradan korkmaya başkadım. Acaba Türkiyede domuz gribi aşısının yan etkilerinden etkilenenler var mı?

Hi-LaL - avatarı
Hi-LaL
Ziyaretçi
12 Aralık 2009       Mesaj #14
Hi-LaL - avatarı
Ziyaretçi
Domuz gribi aşısı hakkında ilginç iddialar...

Dünyayı ayağa kaldıran domuz gribi salgınıyla ilgili korkunç bir şüphe ortaya atıldı. H1N1 virüsünün aslında abartıldığı kadar ölümcül, salgının da şiddetli olmadığı; grip konusunda dünyanın bir numaralı otoritesi olan bir profesör ile 3 arkadaşının, danışmanlık yaptıkları ilaç şirketlerine para kazandırmak için panik yarattığı iddia edildi.


Rotterdam Üniversitesi’nde görev yapan Profesör Albert Osterhaus, dünyada grip konu olduğunda akla gelen tek isim. Hatta bu nedenle kendisine bilim dünyasında takılan ad: Doktor Grip. SARS ve kuş gribi paniklerinde hep Dünya Sağlık Örgütü’nün krizi önlemek için başvurduğu ilk isim o oldu. Şimdi Hollandalı “Doktor Grip” ile ilgili bir iddia tüm dünyayı kasıp kavuruyor.

İddiayı Hollanda basını yazdı

İlk kez saygın bilim dergisi Science’da kısa bir makale ile dile getirilen, ardından Hollanda’da yayınlanan De Telegraaf gazetesi tarafından yayınlanan iddia, grip salgınının Doktor Grip’in servetinde dramatik bir artışa sebep olduğu yönünde. Profesör Osterhaus Avrupa İnfluenza Bilimsel Araştırma Grubu’nun Başkanı. Aynı zamanda Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) danışma kurulu olan SAGE’nin de üyesi. Hatta WHO, domuz gribiyle ilgili olarak “küresel pandemi” kararı aldığında Osterhaus SAGE’ye başkanlık ediyordu. Ancak bunun yanında Osterhaus’un bir de aşı geliştirip üreten bir şirketi var. Profesör aynı zamanda da Roche, Novartis, Baxter, Mediimmune, Glaxo, Sanofi Pasteur gibi ilaç şirketlerine de maaşlı danışmanlık yapıyor. Yani küresel bir Domuz gribi salgının fayda sağladığı tek bir isim varsa o da Osterhaus. Hem şirketinin değeri bu süreçte oldukça artmış durumda hem de danışmanlık ücreti.

DSÖ’yü de yönlendirdi

Ama daha vahim olan ise Danimarka’nın Information ve İsveç’in SVG gazetelerinde çıkan iddialar. Vatan Gazetesi'nin haberine göre; bu da SAGE’deki 8 kişilik heyette yer alan Osterhaus ve 3 arkadaşının “danışmanlık yaptıkları ilaç şirketlerinin baskısıyla DSÖ’yü yönlendirerek aslında var olmayan bir paniği tüm dünyaya yutturduğu” iddiası. SAGE’de yer alan Osterhaus’un yakın arkadaşı Profesör Frederick Hayden, Roche ve Glaxo’nun maaşlı danışmanı. Profesör Arnold Monto, “40 yıldır küresel salgını bekleyen adam” olarak biliniyor ve burundan verilen Domuz gribi ilacını üreten Medimmune, Glaxo ve Viro Pharma şirketlerine danışmanlık yapıyor. Yine aynı heyette yer alan David Salisbury, İngiltere’deki imunizasyon programının başkanı ve ilaç şirketleriyle danışmanlık ilişkisi içinde... Yani 8 kişilik heyetin en etkili 4 ismi ilaç şirketleriyle organik bağ içinde. Domuz gribini JP Morgan’ın tahminlerine göre ilaç şirketlerine 7.5-10 milyar euro para kazandıracak bir hastalık konumuna yükselten süreçte de bu bilim adamlarının yönlendirmesinin hayati önem taşıdığı biliniyor. Bu uzmanların desteğiyle hazırlanan raporlarda WHO domuz gribine karşı aşılamayı 24 kez, ilaçlı tedaviyi de 18 kez önerirken, sık el yıkamanın önemine ise sadece 2 kez değinildi.

’Salgın’ tanımını değiştirdi

Bu konudaki en önemli kanıtlardan biri Der Spiegel dergisine konuşan ve grip konusundaki araştırmaları değerlendiren Cochrane Teşkilatı’nın başkanı Epidemolog Tom Jefferson’un altını çizdiği gerçek. Buna göre DSÖ, Nisan 2009’da yine bu bilim adamlarının tavsiyesiyle tüm dünyada hükümetlerin referans aldığı “pandemi” (salgın) tanımını değiştirdi. Eski tanımda WHO’nun bir hastalığı pandemi olarak ilan edebilmesi için yeni bir virüsün ortaya çıkması, hızla yayılması, insanların bu hastalığa bağışıklığının bulunmaması, yüksek ölüm oranına sahip olması ve bulaşma oranının yüksek olması gerekiyordu. Ancak Nisan ayında alınan kararla WHO, bu son iki şarttan vazgeçti ve ölüm oranı yüksek olmayan Domuz gribi hastalığı bir anda pandemi tanımının içinde kendine yer bulmuş oldu. Ardından 11 Haziran’da WHO “küresel salgın” kararı aldı. Tüm dünyada hükümetler milyonlarca doz aşı siparişi verdi, ilaçlar stok edilmeye başlandı. Yani ilaç sektörüne milyarlarca dolarlık bir gelirin kapısı aralandı. İddiaya göre WHO’nun bu kritik kararları aldığı toplantılara profesörlerin taşvikiyle Glaxo, Novartis ve Baxter’in temsilcileri de gözlemci sıfatıyla ilk kez katıldı.

Hakkında soruşturma başlatıldı

Tüm bu iddiaların gazetelerde yer bulmasının ardından Hollanda parlamentosu Doktor Grip hakkında soruşturma başlatılmasına karar verdi. Düzenlenen özel oturumda Osterhaus’un bağlantıları didik didik edildi. Ancak meclis ülkedeki bir numaralı sağlık otoritesi olarak gördükleri profesör ile bağları koparmamayı kararlaştırdı. Şimdi ise Rus meclisinde (Duma) bir hazırlık yapılıyor. Duma’nın Sağlık Komisyonu Cenevre’deki WHO temsilcilerine iddiaların detaylı bir şekilde incelenmesi talimatı verdi.

Profesör David Salisbury

- SAGE’nin üyesi

- İngiltere’deki imunizasyon programının başkanı İlaç şirketlerine danışmanlık yapıyor.

Prof. Albert Osterhaus

- Avrupa İnfluenza Bilimsel Araştırma Grubu’nun Başkanı.

- Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) danışma kurulu olan SAGE’nin üyesi. Hatta WHO, domuz gribiyle ilgili olarak “küresel salgın” kararı aldığında SAGE’ye başkanlık ediyordu.

- Aşı geliştirip üreten Viros Cope adlı bir şirketi var.

- Aynı zamanda Roche, Novartis, Baxter, Medimmune, Glaxo, Sanofi Pasteur gibi ilaç şirketlerine maaşlı danışmanlık yapıyor.

Profesör Arnold Monto

- SAGE’nin üyesi

- Burundan verilen Domuz gribi ilacını üreten Medimmune, Glaxo ve Viro Pharma şirketlerine danışmanlık yapıyor

Profesör Frederick Hayden

- SAGE’nin üyesi

- Bir numaralı aşı üreticileri Roche ve Glaxo’nun maaşlı danışmanı.

DOKTOR GRİP’İN İŞİ Mİ?

Rotterdam Üniversitesi Profesör Albert Osterhaus, dünyada grip konu olduğunda akla gelen tek isim. Hatta bu nedenle kendisine bilim dünyasında takılan ad: Doktor Grip. SARS ve kuş gribi paniklerinde hep Dünya Sağlık Örgütü’nün krizi önlemek için başvurduğu ilk isim o oldu.

Harvard Üniversitesi: Salgın çok şiddetli değil

ABD’li ve İngiliz bilim adamları Domuz gribi salgının dünyayı tahmin edildiği kadar şiddetli vurmadığını öne sürdü. Amerika’daki Harvard Üniversitesi ve İngiliz Tıbbi Araştırma Konseyi tarafından yürütülen araştırmalarda ABD’deki domuz gribinden ölüm oranları ve önceki grip sezonlarındaki ölüm oranları incelendi. Buna göre domuz gribinden ölüm oranı her yıl grip yüzünden ortalama 36 bin kişinin yaşamını yitirdiği ülkede, ortalamanın biraz altında kalabilir ya da en kötü ihtimalle bunun çok az üzerine çıkabilir. Ağustos ayında ABD Başkanı’nı bilgilendiren Bilim ve Teknoloji Danışmanları Konseyi tarafından hazırlanan bir raporda domuz gribinden ölü sayısının 30 bin ile 90 bin arasında olacağı hesaplanmıştı. Harvard Üniversitesi profesörü Marc Lipsitch, hatalı olduğunu öne sürdüğü bu tahminin sınırlı verilerle yapıldığını söylüyor.

WHO açıklama yaptı: İddialar kesinlikle asılsız

İDDİALAR üzerine WHO sözcüsü Gregory Hartl, bir açıklama yaptı. WHO toplantılarına ilaç sektöründen temsilcilerin bulunmasının doğal olduğunu söyleyen sözcü, toplantıda bulunan temsilcilerin hiç söz hakkı olmadığını ve toplantının gidişatını etkilemediğini sözlerine ekledi ve “Aşı yapıyoruz ve bu yüzden aşının içinde olanları bilmemiz gerek” dedi. WHO’da çalışan herkesin geçmişlerinin çok sıkı bir biçimde incelendiğini açıklayan Hartl, adı skandala karışan Frederick Hayden’in Dünya’daki en iyi virolog olduğunu ve grip hakkında birşey sorulması halinde cevap verecek ilk kişinin Hayden olması gerektiğini belirtti. WHO’nun çalışanlarının finansal geçmişlerini kamuoyuyla paylaşmalarının şimdilik mümkün olmadığını söyleyen Hartl WHO’nun özgür bir kurum olduğunu açıkladı.
---
Hürriyet Gazetesi 11/12/2009
Hi-LaL - avatarı
Hi-LaL
Ziyaretçi
12 Aralık 2009       Mesaj #15
Hi-LaL - avatarı
Ziyaretçi
Ayrıca...
Alıntı
Hi-LaL adlı kullanıcıdan alıntı

Domuz Gribi Aşısındaki Gizli Tehlike

İngiltere’ de bin 500 hemşire ile yapılan bir araştırmada hemşirelerin üçte birinin domuz gribi yaptırmak istemediği, yüzde 33’ ünün kararsız oldukları ve yüzde 37’ sinin ise aşıyı yaptırmak istedikleri ortaya çıktı. Aşıya karşı çıkanların yüzde 60’ ı buna sebep olarak aşının yan etkilerini göstermişler. Bu araştırma doktorlar arasında yapılmış olsaydı sanırım sonuç bundan pek de farklı olmazdı.

Aşının hem gerekliliğine hem etkinliğine ve hem de yan etkilerine karşı ciddi endişeler var.

Her şeyden önce domuz gribinin her yıl görülen olağan grip kadar öldürücü olmadığı ortaya çıktı. Olağan gripten her sene 250-500 bin kişi ölürken, domuz gribinden tüm dünyada ölen insan sayısı 1.500 kadar. Bir başka deyişle domuz gribinden ölüm ihtimali binde 4.

İkincisi domuz gribi aşınsın ne ölçüde koruyucu olacağı bu aşamada kesin olarak bilinmiyor. Domuz gribi ciddi bir mutasyona uğrarsa aşının etkinliği de o nispette azalacak ve hatta belki de tamamen etkisiz kalacak.

Üçüncüsü de domuz gribi aşısının çok ciddi yan etkileri olabileceği ileri sürülüyor. Bugün bu aşısının ülkemizde hiç dile getirilmeyen çok önemli bir sakıncasından bahsetmek istiyorum.

Grip aşılarına tıp dilinde adjuvan adı verilen ve vücudun aşıya daha fazla tepki vermesini sağlayan maddeler ekleniyor. Alüminyum ve skualen bunlar içinde en çok kullanılanlar.

Aşılara adjuvan eklenmesi teorik olarak mantıklı, çünkü bu sayede kısa zamanda az sayıda virüsle aşı üretmek ve böylece de daha az virüs antijeni ile daha çok insanı aşılamak mümkün oluyor.

Ancak bu işlemin çok tehlikeli yan etkileri var. Bu sebeple de Avrupa’ da üç çeşit aşıda skualen kullanılıyor olsa da Amerika’ da bu maddelerin aşılara eklenmesine kesinlikle müsaade edilmiyor.

Oysa medyada domuz gribi aşısı üreten şirketlerin en az ikisinin (Novartis ve GlaxoSmithKline), hazırladıkları aşıda adjuvan kullanacakları haberleri yer aldı.

İYİ SKUALEN KÖTÜ SKUALEN

Skualen aslında vücudumuz için yabancı bir madde değil. Karaciğerde yapılıyor ve kolesterol metabolizmasında da rolü var, sinir siteminde ve beyin dokusunda bulunuyor. Skualen ayrıca zeytinyağı, köpekbalığı karaciğeri ve birçok doğal besin desteğinde var olan ve antioksidan özelliklere sahip bir yağ molekülü. İsterseniz buna ‘iyi skualen’ diyelim.

Vücuda enjekte edilen skualenin ise karaciğerde sentez edilen veya besinlerle alınan skualen gibi faydalı değil, aksine oldukça zararlı olduğunu gösteren pek çok bilgi var. Bu yüzden isterseniz ona da ‘kötü skualen’ diyelim.

İyi skualen ve kötü skualen arasındaki en önemli fark bunların insan vücuduna giriş yolları.

Skualen besinlerle sindirim sisteminden vücudumuza girerse hiçbir sorun olmuyor, ama bunun aşılarda olduğu gibi derialtına veya kas içine zerk edilmesi bağışıklık sistemini vücuttaki tüm skualene saldıracak şekilde harekete geçmesine yol açabiliyor.

Bağışıklık sistemi vücutta sinir sisteminde tabii olarak bulunan ve sağlıklı bir hayat için elzem olan ‘iyi skualen’ de dâhil tüm skualen moleküllerini tahrip etmeye başlayabiliyor.

Körfez Savaşı’ na katılan sayısız Amerikalı askerde ortaya çıkan ve Körfez Savaşı Sendromu adıyla bilinen hastalığın da bu kişilere yapılan ve skualen ihtiva eden şarbon aşısından kaynaklanabileceği düşünülüyor.

Körfez Savaşı Sendromu, vücudu tahrip eden oto-immun bir hastalık. Bu kişilerde eklem iltihabı, kas ağrıları, deri döküntüleri, lenf bezlerinde büyüme, kronik yorgunluk, kronik baş ağrıları, vücuttaki kılların dökülmesi, iyileşmeyen deri yaraları, hafıza kaybı, sara nöbetleri, kansızlık, ruhsal ve sinirsel problemler, nefes darlığı, kronik ishal, gece terlemesi, ateş ve daha pek çok rahatsızlık gelişiyor.

Burada vurgulanması gereken çok önemli bir şey de bu hastalığın çok müphem belirtilerle başlayıp uzun bir sürede (yıllar içinde) gelişmesi. Bu sebeple de skualenin birkaç haftalık dönemde herhangi bir yan etki göstermemesi onun güvenilir olduğunun bir kanıtı değil.

Savunma Bakanlığı skualen ile Körfez Savaşı Sendromu arasındaki ilişkiyi reddetse ve bunun başka sebepleri (sinir gazları, kimyasal silahlar, zehirli gazlar, uranyum…) olabileceğini iddia etse de, bu hastalığa tutulan askerlerin yüzde 95’ inin kanlarında skualene karşı antikorlar oluştuğunun gösterilmesi her şeyi apaçık ortaya koyuyor.

Tavşanlarda yapılan araştırmalarda da tek bir kez zerk edilen skualenin bile oto-immun bir hastalık olan romatoit artrite sebep olduğunun belirlenmesi de bunu destekleyen bir başka kanıt.

GELELİM NETİCEYE

Aylar öncesinden 20 milyon doz domuz gribi aşısı siparişi veren Sağlık Bakanlığı’na birkaç sorum var.

Bir: Aşı hangi firmadan alınıyor ve bunun için kaç lira ödenecek?

İki: Sağlık Bakanlığı’ nın ısmarladığı aşıda Amerika’ da yasak olan bu adjuvan madde (skualen) var mı?

Üç: Eğer varsa Sağlık Bakanlığı’ nın skualenin emniyeti konusundaki fikri nedir?

Cevap bekliyorum.

Prof .Dr.A.Rasim Küçükusta

Alıntıdır... KAYNAK >>>


Benzer Konular

13 Ocak 2011 / ThinkerBeLL Tıp Bilimleri
20 Ekim 2010 / erete Soru-Cevap