Arama

Anadolu'da kurulan beylikler hakkında bilgi verir misiniz?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 25 Aralık 2012 Gösterim: 8.736 Cevap: 7
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
29 Kasım 2009       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
mrb.ben anadoluda kurulan beylikleri:artuklular,saltuklular,danişmentliler vb beylikleri araştırıyorum bana yardımcı olurmusunuz??


7.sınıf öğrencisiyim.
EN İYİ CEVABI Alvarez Ocean verdi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

mrb.ben anadoluda kurulan beylikleri:artuklular,saltuklular,danişmentliler vb beylikleri araştırıyorum bana yardımcı olurmusunuz??

Sponsorlu Bağlantılar

7.sınıf öğrencisiyim.


Beylikler hakkında geniş bilgilere ulaşabileceğiniz bağlantılar ;
  • Beylikler - Saltuklu Beyliği (Saltuklular)
Ayrıca diğer Türk Beylikleri ve Devletleri ile ilgili bilgileri bulabileceğiniz forum ;

* Tarihi Türk Devletleri
Alvarez Ocean - avatarı
Alvarez Ocean
Ziyaretçi
29 Kasım 2009       Mesaj #2
Alvarez Ocean - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

mrb.ben anadoluda kurulan beylikleri:artuklular,saltuklular,danişmentliler vb beylikleri araştırıyorum bana yardımcı olurmusunuz??

Sponsorlu Bağlantılar

7.sınıf öğrencisiyim.


Beylikler hakkında geniş bilgilere ulaşabileceğiniz bağlantılar ;
  • Beylikler - Saltuklu Beyliği (Saltuklular)
Ayrıca diğer Türk Beylikleri ve Devletleri ile ilgili bilgileri bulabileceğiniz forum ;

* Tarihi Türk Devletleri
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Aralık 2009       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ßizim işlediklerimizde inan oğulları falan yok neden hep bunlar ekleniyor?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Kasım 2010       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
kurulan ne dememk
3 sınıf orencıcışiyım
xD OmR xD - avatarı
xD OmR xD
Ziyaretçi
27 Aralık 2010       Mesaj #5
xD OmR xD - avatarı
Ziyaretçi
Anadolu Beylikleri, Türklerin 1071’deki Malazgirt Savaşı’ndan sonra Anadolu’da kurdukları devletlerdir. Bu savaşın hemen ardından, özellikle Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'da kurulan devletlere Birinci Dönem Anadolu Beylikleri denir. Aynı dönemde, önce Anadolu'nun batı ucunda İznik'i başkent edinen, sonradan da Haçlı Seferleri nedeniyle başkentini Konya'ya taşıyarak Orta Anadolu merkezli olarak devam eden Anadolu Selçuklu Devleti’nin zayıflaması ve yıkılmasından sonra kurulan devletler ise İkinci Dönem Anadolu Beylikleri olarak anılır.

Birinci Dönem Anadolu Beylikleri
Alp Arslan Anadolu'yu fethetmekle görevlendirdiği Türkmen beylerine, ele geçirdikleri yerleri yurt olarak verdi. Bu beyliklerin çoğu da Alp Arslan'ın ordusunda görev almış bu Türkmen beylerince kuruldu. Bu beylikler, Büyük Selçuklu Devleti’ne bağlıydı, ama bağımsız yönetiliyordu. 13. yüzyılda Anadolu'nun büyük bölümüne egemen olan Anadolu Selçukluları bu beyliklerle zaman zaman çatışmış, birçoğunun topraklarını ele geçirmiştir. Birinci Dönem Anadolu Beylikleri'nin kurulduğu yerler ve egemenlik süreleri tabloda gösterilmiştir. Bu beyliklerden Anadolu tarihine yön veren Artuklular, Danişmendliler ve Saltuklular ayrıca aşağıda anlatılmıştır.


Ahlatşahlar Beyliği
Ahlatşahlar Beyliği, Ahlat’ta, 12. yüzyıl başlarında kurulmuş olan bir Türk devletidir.

Tarihte Sökmenliler, Ahlatşahlar ve Ermenşahlar adlarıyla anılan bu Türk beyliği, sultan Alparslan’ın yeğeni Azerbeycan Selçuklu Gemi Valisi Kutbeddin İsmail İl Arslan’ın Türk asıllı yetiştirmesi (Memlük) olan sökmen el Kutbi (o bu lakabı kutbeddin’in yetiştirmesi olduğu için almıştır ) tarafından 1110 yılında kurulmuştur. Sökmenli (Ahlatşahlar) Beyliği, çocukluk dönemi hariç, 57 yıl hükümdarlığını İkinci Sökmen Bey zamanında en iyi devresini yaşadı. Silvan Eyyubi Hükümdarı Necmeddin Eyyûbî, ahlatlıların daveti üzerine 1207 senesinde Ahlat’a gelip şehri teslim alarak, Sökmenliler Devletine son verdi.


Artuklular
Artuklular, Oğuzların komutanlarından olan Artuk Bey'in oğullarınca kuruldu. 1101'de Anadolu'nun güneydoğusundaki Hısn Keyfa (bugünkü Hasankeyf), Mardin ve Harput yöresinde üç ayrı beylik halinde varlığını sürdürdü.

Öarı ve Eyyubilere karşı savaştılar. Daha sonra bu üç devletin de egemenliğini tanımak zorunda kaldılar. Hısn Keyfa Artukluları, 1232'de Eyyubiler tarafından ortadan kaldırıldı.

Mardin Artukluları (1108-1409). Mardin Artuklularının kurucusu Artuk Bey'in oğlu Necmeddin İlgazi’dir. İlgazi, Hısn Keyfa Artuklularının kurucusu olan kardeşi Sökmen'in oğlundan Mardin'i aldı ve Â1108’de bağımsızlığını ilan etti. Hısn Keyfa Artukluları sınırları içinde olan Mardin ve çevresi böylece ayrı bir beylik haline geldi. Neçmeddin İlgazi 1118'de, sonradan beyliğin başkenti olan Diyarbakır'ı topraklarına kattı. Ertesi yıl Halep yakınlarında Haçlıları yendi. Daha sonra Harezmşahların ve Anadolu Selçuklularının egemenliğini tanıyan beylik, 200 yıl daha varlığını sürdürdü. Mardin Artukluları 1409'da Karakoyunlular tarafından yıkıldı.

Harput Artukuluları (1185-1234). Harput Artukluları, Harput ve çevresinde kuruldu. Yaklaşık 50 yıl varlığını sürdüren bu beylik, 1234'te Anadolu Selçukluları tarafından ortadan kaldırıldı.

Artuklular özellikle Mardin, Diyarbakır, Silvan ve Hasankeyf'te mimari açıdan önemli camiler, medreseler ve köprüler yaptırmışlardır.


Danişmendliler
Danişmend Gazi olarak anılan Gümüştigin Ahmed Gazi, 1071’deki Malazgirt Savaşı'nın ardından Anadolu içlerine ilerleyerek Amasya, Tokat, Sivas, Niksar, Malatya ve Yozgat'ı ele geçirdi. Aynı yıl bu bölgede beyliğini kurdu. 1105’te ölen Danişmend Gazi’nin yerine oğlu Emir Gazi geçti. Emir Gazi, Ankara ve Kayseri’yi de alarak devletin sınırlarını genişletti. 1107'de I. Kılıç Arslan'ın ölümünden sonra Anadolu Selçuklu Devleti’ndeki taht mücadelesinde damadı I. Mesud’u destekledi. I. Mesud'un tahta geçmesinden sonra uzun süre Anadolu Selçukluları üzerinde etkili oldu. 1142’de Melik Muhammed'in ölümünden sonra başlayan taht kavgaları Danişmendlileri zayıflattı. Nizameddin Yağıbasan Sivas’ta, Aynüddevle Elbistan ve Malatya’da, Zünnun da Kayseri’de egemenliklerini ilan ettiler. Danişmendlilerin parçalanmasından yararlanan Anadolu Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslan, Danişmendli topraklarını yavaş yavaş ele geçirdi. Sonunda Malatya’yı da alarak 1175'te Danişmendlileri tamamen ortadan kaldırdı.

Danişmendliler, Tokat, Malatya, Sivas ve Kayseri'yi değerli yapılarla zenginleştirdiler. Anadolu'nun Türkleşmesinde ve bu topraklarda İslam dininin yayılmasında önemli rol oynadılar. Danişmend Gazi'nin yaşamı ve Anadolu'nun fethinde gösterdiği kahramanlıkları “Danişmendname” adlı destanın konusunu oluşturur.


Saltuklular
Saltuklu Beyliği, Alp Arslan’ın komutanlarından Emir Saltuk’un fethettiği Erzurum ve çevresinde kuruldu. Emir Saltuk’un oğlu Ebu’l-Kasım, Anadolu Selçuklu Devleti’nin kurucusu Kutalmışoğlu Süleyman Şah’ın fetihlerine katıldı. 1092'de bağımsız bir devlet haline gelen Saltuklular, Kuzeydoğu Anadolu'daki Kars, Bayburt, Oltu, Tortum, İspir ve Tercan yöresine egemen oldular. Beyliğin merkezi Erzurum’du. Saltuklular Trabzon İmparatorluğu'na ve Gürcülere karşı savaştılar. Ne var ki II. Saltuk, 1153’te Gürcülere tutsak düştü. Saltuklular daha sonra da Doğu Anadolu’da Gürcüler karşısında varlık gösteremediler. Bu tehdit karşısında Anadolu Selçuklu Sultanı II. Süleyman Şah, 1202’de Erzurum’u alarak Saltuklu Devleti’ne son verdi. Saltuklular döneminde komşu ülkelerden gelen tüccarların uğrak yeri olan Erzurum ekonomik yönden gelişti. Saltuklular bu kentte ve başka yerlerde camiler, kaleler ve kümbetler yaptırdılar.şerafettin devleti kuruldu ve bitti

İkinci Dönem Anadolu Beylikleri
Anadolu Selçukluları, Anadolu'daki Türkmen beylerini aşiretleriyle birlikte Bizans ve Kilikya sınırlarına yerleştirmişlerdi. Böylece Anadolu Selçukluları hem devletin sınırlarını güvence altına alıyor, hem de Türkmen beylerini denetim altında tutuyorlardı. Ama 1243'teki Kösedağ Savaşı'nda Moğollara yenilen Anadolu Selçuklu Devleti’nin Türkmenler üzerindeki denetimi zayıfladı. Bu savaşın ardından, Moğolların bir kolu olan İlhanlılar Anadolu’da denetimi ele geçirdiler. Bu süreçte uç beylikleri, önce İlhanlılara bağlı, sonra bağımsız devletlere dönüştüler. Bu beyliklerden biri olan Osmanlı Beyliği, zamanla bütün öbür beyliklerin topraklarını ele geçirdi ve bir imparatorluğa dönüştü.

İkinci Dönem Anadolu Beylikleri tabloda topluca gösterilmiştir. Bunlardan altısı, Osmanlı Beyliği'nden sonra Anadolu tarihinde önemli rol oynadıkları için aşağıda ayrıca anlatılmıştır

Aydınoğulları
Aydınoğulları, 1308'de Selçuk ve Tire çevresinde kuruldu. Devletin kurucusu Aydınoğlu Mehmed Bey, Germiyanoğulları'nın subaşısıydı (ordu komutanı). Mehmed Bey, önce Germiyanoğullarına bağlı kaldı. Sonra Bizans'tan Birgi'yi alıp başkent yapınca bağımsızlığını ilan etti. Ardından Ödemiş, Sultanhisar ve İzmir'i de topraklarına kattı. Ayasuluğ’da (bugünkü Selçuk) Aydınoğullarının ilk donanmasını kurdu.

Mehmed Bey’in 1334'te ölümü üzerine beyliğin başına oğlu Umur Bey geçti. Umur Bey Selçuk ve İzmir'de tersaneler kurdu ve donanmasını güçlendirdi. Sakız, Bozcaada, Eğriboz, Mora ve Rumeli kıyılarına akınlar düzenledi. Umur Bey Alaşehir'i de topraklarına katınca, Venedik, Ceneviz, Rodos Şövalyeleri ve Kıbrıs Krallığı'nın donanmaları birleşerek harekete geçti. Birleşik Haçlı donanması 1344’te İzmir'i ele geçiren ve Aydınoğulları bu savaşta donanmasını yitirdi.

Aydınoğulları, Umur Bey'in 1348'de ölmesinden sonra eski gücünü yitirdi. Denizden Haçlılara, karadan da Osmanlılara karşı koyamadı. İsa Bey, 1390'da topraklarını Yıldırım Bayezid’e bırakarak Tire'de oturmayı kabul etti. 1402’deki Ankara Savaşı'nda Yıldırım Bayezid'i yenen Timur Aydınoğullarına eski topraklarını geri verdi.............. Bir süre daha ayakta kalan Aydınoğulları, 1426'da II. Murad tarafından ortadan kaldırıldı.


Germiyanoğulları
Germiyanoğulları, 1300’de Germiyanlı Türkmenleri boyundan Yakub Bey tarafından kuruldu. Beylik Kütahya, Kula, Simav Gölü ve Denizli çevresinde hüküm sürdü. Başlangıçta İlhanlıların egemenliğini tanıyan Yakub Bey, İlhanlıların Anadolu’da gücünü yitirmesinin ardından bağımsızlığını kazandı. Ama bu kez Germiyanoğuları, Karamanoğullarının tehdidiyle karşılaştı. Bunun üzerine Süleyman Şah, kızını Yıldırım Bayezid’le evlendirerek Osmanlıların desteğini sağladı. Simav, Emet ve Tavşanlı çevresini de çeyiz olarak Osmanlılara verdi. Süleyman Şah'tan sonra başa geçen II. Yakub Bey bu toprakları geri isteyince, Yıldırım Bayezid 1390'da beyliğin bütün topraklarını ele geçirdi. 1402'deki Ankara Savaşı'nda Yıldırım Bayezid’I yenen Timur, II. Yakub Bey’e beyliğin bütün topraklarını geri verdi. Yıldırım Bayezid'in oğulları arasındaki taht kavgasında Çelebi Mehmed'i tutan II. Yakub Bey Osmanlılar’la dostça geçindi. 1429’da ölünce, vasiyeti doğrultusunda beyliğin toprakları Osmanlı Devleti’ne katıldı.


Kadı Burhaneddin Devleti
Kadı Burhaneddin, 1343-1381 arasında Orta Anadolu’da hüküm süren Eretna Devleti'nin önce kadısı, sonra veziriydi. Eretna Hükümdarı II. Mehmed Bey ölünce, 1381’de Sivas’ta beyliğini ilan etti. Kayseri ve Sivas'tan oluşan beyliğin asıl topraklarına Samsun ile Erzincan’ı da kattı. Güçlü bir devlet kuran Kadı Burhaneddin, Orta Anadolu’da Osmanlılar, Memlûklar ve Karamanoğullarına karşı egemenlik mücadelesi verdi. 1398’de Akkoyunlulara karşı savaşırken öldü ve devleti de böylece son buldu.

Kadı Burhaneddin aynı zamanda şair ve bilgindi. İslam bilimleri konusunda kitapları ve şiirlerinin toplandığı Divan’ı (1980) vardır.


Karamanoğulları
Oğuzların Avşar boyundan olan Karamanlı oymağı, Anadolu Selçuklularının fethettiği Ermenek yöresine yerleşmiş ve burada bir uçbeyliği kurmuştu. Bu oymağın başkanı olan Nure Sufi, 1256’da öldü. Yerine geçen oğlu Kerimeddin Karaman Bey, beyliğini ilan ederek Karamanoğulları devletini kurdu. Ermenek’i beyliğin merkezi yaptı. Daha sonra Mut ve Larende’yi (bugünkü Karaman) ele geçirdi. Beyliğin merkezini de Ermenek’ten Larende’ye taşıdı. Anadolu Selçuklu başkenti Konya’yı almak istediyse de başarılı olamadı. Kerimeddin Karman Bey’in yerine 1261’de beyliğin başına geçen Mehmed Bey İlhanlılara karşı savaştı. 1277’de Konya'yı ele geçirerek Alaeddin Siyavuş’u Anadolu Selçuklu sultanı ilan etti; kendisi de onun veziri oldu. Konya'da bulunduğu sırada, Farsça yerine Türkçe'yi resmi dil ilan etti. Mehmed Bey, kısa bir süre sonra İlhanlı ve Anadolu Selçuklu ordusunca ele geçirilerek öldürüldü.

Karamanoğulları, İlhanlıların Anadolu'dan çekilmesinden sonra Konya'yı alarak başkent yaptılar. Diğer yandan sürekli sınırlarını genişleterek güçlenen Osmanlılarla komşu oldular. Sonunda iki devlet arasında çatışma kaçınılmaz hale geldi. Karamanoğulları Osmanlılara karşı, Akkoyunluların ve Timurluların yanı sıra Avrupa devletleriyle de işbirliği yaptılar. Yıldırım Bayezid Rumeli'de savaşırken, Karamanoğulları öbür Anadolu beyliklerini de yanlarına alarak Osmanlı topraklarına saldırdılar. Bunun üzerine Yıldırım Bayezid 1390'da Karamanoğullarının üzerine yürüdü ve Konya'yı alarak bu güçlü beyliğin egemenliğine son verdi. 1402’deki Ankara Savaşı'ndan sonra topraklarını geri alarak beyliklerini yeniden canlandıran Karamanoğulları, 1466'da Fatih Sultan Mehmed tarafından ortadan kaldırdı.

Karesioğulları
Karesi Beyliği (Karasioğulları Beyliği, Karasi Beyliği, Karesioğulları Beyliği) şekillerinde de geçer), yaklaşık olarak 1297-1360 yılları arasında, bugünkü Balıkesir-Çanakkale yöresinde hüküm sürmüş, ve Osmanoğlu Beyliği'ne komşu olduğu için Osmanoğullarının genişlemesiyle en kısa ömürlü olmuş Anadolu Türk Beyliğidir. Karesi beylerinin ve ilerigelen simalarının, Osmanoğullarının nüfuzu altına girmelerini takiben, Osmanlı Devleti'nin Rumeli topraklarında yayılmasında büyük katkıları olmuştur. Günümüzdeki Balıkesir ili Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarına kadar idari taksimatta Karesi ismini taşımıştır.


Tarihi
Beyliğin kurucusu Karesi Bey idi. Karesi Bey, Danişmendlilerin soyundan olup, Anadolu Selçuklu Devleti'nin uçbeylerindendi. Bizanslılara yaptığı saldırılarla Misya bölgesini (bugün Balıkesir yöresi) ele geçirdi ve burayı merkez yaptı. Ölümünden sonra Beylik, Balıkesir ve Bergama merkezli olmak üzere ikiye bölündü. Oğullarından Demirhan, Balıkesir ve yöresine hakim oldu. Ama Demirhan'ın, Osmanlı padişahı Orhan Bey'a yenilmesiyle Osmanlılar Balıkesir'i aldılar (1345). Demirhan Bey'in Osmanlılara kendi isteğiyle katıldığına dair yorumlar vardır. Yahşi Bey'in elindeki Bergama ve Edremit 1350 yılında Osmanlılarca alındı ve Beyliğin Bergama kolu da sona erdi. Beyliğin komutanlarından Hacı İlbeyi, Evrenos Bey, Ece Halil ve Gazi Fazıl Osmanlı hizmetine girdiler. Demirhan'ın oğlu Süleyman Bey Çanakkale-Troya kıyı bölgesinin hakimiydi. Bizanslılarla akrabalık ilişkilerini kullanarak, Osmanlılara karşı Bizans-Aydınoğulları ittifakına katıldı. Osmanlılar 1360'ta Çanakkale ve çevresini ele geçirerek Süleyman Bey'in egemenliğine de son verdiler.

Karasioğulları, Osmanlılar'ın ilk ilhak ettikleri Türkmen Beyliği'dir. Karasioğulları, Dânişmendoğulları hânedânındandır. Karasi Bey'in babası Kalem Şâh Bey, onunki Yağdı Bey, onunki 1250 sıralarında ölen Nizâmeddin Suhrâb Bey, onunki Muzaffereddin Mahmud Bey, onunki Melik Yağıbasan, onunki Melik Gazi, onunki de Melik Dânişmend Gazi'dir. Dânişmendoğulları, devletlerini kaybettikten sonra, Bizans sınırında uç beyi olmuşlardı. Karasi Bey'le babası Kalem Şâh Bey, bu suretle Kuzeybatı Anadolu'da birçok yerleri Bizans'tan fethetmişler ve kesin şekilde Türkleştirmişlerdir. Karasi Bey, Balıkesir ve Bergama fâtihidir. Balıkesir, devletin merkezi olmuştur.

1303 sıralarından 1345'e kadar takriben 42 yıl devam eden bu Türkmen prensliği, 1303-1308 arasında Selçuklu uç beyi olmuş, 1308-1335 arasında İlhanlılar'a, 1335-1345 arasında da Osmanoğulları'na yani Orhan Gazi'ye tabî bulunmuştur.

Önceleri Güney Marmara'ya erişemeyen Karasioğulları, zamanla Kuzeye doğru ilerlemişler, Bizans'ı tamamen Güney Marmara'dan atmışlardır. Bu suretle bugünkü Balıkesir vilâyetine, Çanakkale vilâyetinin Asya topraklarına (Bozcaada hariç), Bergama, Dikili, Soma kazalarına hâkim olmuşlardır. Bu topraklar, 24.000 km2 eder.

Karası Bey'den sonra torunu Demir Han Bey, hükümdar olmuştur. İkisinin arasında, Karası Bey'in oğlu ve Demir Han Bey'in babası olması lâzım gelen Aclân Bey vardır. 1335'te Osmanlı nüfuzuna giren Demir Han Bey, 1345'te bütün beyliğin Osmanlılar'a katılması üzerine Bursa'ya gelmiş, 1347'de orada ölmüştür. Oğlu Cüce Han Bey'le beraber Bursa'da Deveciler'de gömülüdür.

Karası Bey'in diğer oğulları Yahşı Han Bey'le 1325 sıralarında Orhan Gazi'nin hizmetine girip 1345'te Karasıoğulları tarafından öldürülen Dursun Bey'dir. Yahşı Han Bey, babasının ölümü üzerine Bergama Beyi olmuştur. 1344'e kadar takriben 19 yıl Bergama'da kalmıştır. 1341 ve 1342'de iki kere Çanakkale Boğazı'nı geçip Gelibolu Yarımadasına çıkmışsa da, başarı kazanamamıştır. Mamafih, bu seferler, Osmanoğlu Süleyman Paşa'ya yol göstermiştir. Esasen bu bölgeleri çok iyi tanıyan Karası kumandanları, veliaht Şehzâde Süleyman Paşa'nın hizmetine girmişlerdir.

Yahşı Bey'in oğlu olduğu sanılan Süleyman Bey de 1343'te Karasıoğulları'nın 3. Gelibolu seferini yapmıştır. 1345'te Osmanlılar'ın Çanakkale Beyi olan Süleyman Bey, 1361'e doğru yani Orhan Bey'in son zamanında ölmüştür. Bizans generali Vatatzes'in kızı ile evliydi. Oğlu Mustafa Bey, Mustafa Bey'in oğulları Kutlug Melik ve İsa Beyler, Kutlug-Melik Bey'in oğlu Mustafa Bey, İsa Bey'in kızı da Hundî Hatun'dur.

Karesi Beyliği'nin Türk Tarihine Katkıları
1.Karesi Beyliği donanmaya sahip ender beyliklerden biriydi. Sahip olduğu bu donanma Osmanlı Devleti donanmasının çekirdeğini oluşturmaktadır.
2.Karesi Beyliği donanması sayesinde Osmanlı Devleti Trakya ve Balkanlara çıkabilmiştir. Dolayısıyla Osmanlı Beyliği'nin devlete geçişinde Karesi Beylerinin rolü büyüktür.
3.Osmanlı'ya katılan ilk beyliktir.
4.Karesi Beyliği'nin yöneticileri Hacı İlbey, Evranos Bey gibi şahsiyetler Osmanlı yönetimine büyük katkılar sağlamışlardır.

Beyliklerin Devlet Yapısı ve Ordu Düzeni
Anadolu beyliklerinin kurucuları aşiretlerdi. Anadolu Selçukluları bu aşiretleri özellikle Bizans sınırına yerleştirmişler ve bu toprakları aşiret beylerine ikta (tımar) olarak vermişlerdi. İkta sisteminde, Türkmen beyleri kendilerine verilen toprağın karşılığında Anadolu Selçuklu sultanına savaş zamanlarında asker gönderiyordu. Toprağın mülkiyeti sultana aitti, beylerin ise bu toprağı işleme hakkına sahipti. Bu beyler sonradan bağımsızlıklarını ilan ettiklerinde Anadolu Selçuklu devlet yapısını kendilerine örnek aldılar.

Anadolu beyliklerinde devlet yönetimi hanedanın elindeydi. Bu hanedanın en yaşlı ya da etkili kişisine ulu bey denirdi. Ulu bey devlet merkezinde oturur, vilayetlerin yönetimini ise çocuklarına ya da kardeşlerine bırakırdı. Devlet işleri, bir kurul ya da kurum olan divandagörüşülür ve karara bağlanırdı. Vilayetlerin yönetiminden ise valiler sorumluydu; ayrıca hukuk işlerini kadılar ve askerlik ile güvenlik işlerini subaşılar yürütürdü. Devletin parası (sikke) ulu bey adına basılırdı.

Anadolu beyliklerinde ordu, Ulu Bey'in atlı ve yaya hassa birlikleri, ikta verilmiş beylerin yetiştirdiği askerler ve çeri denen aşiret atlılarından oluşurdu. Savaş sırasında ordu üç kola ayrılırdı. Merkez kuvvetlere ulu bey, sağ ve sol kollara da oğulları ya da kardeşleri komuta ederdi. Ok, yay, kılıç, kargı, hançer, balta, gürz ve mancınık rduda kullanılan başlıca silahlardı.


Ekonomik ve Toplumsal Yaşam
Anadolu beyliklerinde toprak, Anadolu Selçuklularındaki gibi üçe ayrılmıştı. Bunlara ikta, vakıf ve mülk denirdi. Devlet bazı toprakların gelirini hizmetlerine karşılık belirli bir kişiye ya da bir vakfa bırakırdı. Köylüler bu toprakları işler, vergisini de toprağı işletme hakkına sahip olan kişiye ya da vakfa verirlerdi. Köylüler ekip biçmekle yükümlü olduğu toprakları bırakıp başka yere gidemezdi. Kent ve kasabalarda mülk sahibi olanlar köylülere oranla daha özgürdüler. Her zanaat dalı ayrı bir Ahi birliğine bağlanarak kendi içinde örgütlenmişt.

Ekonominin temeli tarıma dayalıydı. Toprak ve iklim koşullarına bağlı olarak tahıl, meyve ve pamuk gibi ürenler yetiştiriliyordu. Hayvancılık da hayli yaygındı. Anadolu'da dokunan kilim ve halılar dış pazarda alıcı buluyordu. Kütahya, Amasya ve Bayburt çevresinden çıkarılan gümüşün büyük bölümü de dışarıya satılıyordu. Anadolu beyliklerinde ticarete de gelişmişti. Karadeniz kıyısındaki Sinop, Trabzon ve Samsun, Ege'deki Foça, İzmir, Selçuk ve Balat ile Akdeniz'deki Antalya ve Yumurtalık, iç ve dış ticaretin en önemli liman kentleriydi. Kayseri ve Konya, kervan yollarının kavşak noktasında bulunan Sivas önemli ticaret merkezleriydi.


Bilim ve Sanat
Anadolu beylikleri döneminde özellikle Konya, Kayseri ve Kastamonu birer bilim ve sanat merkeziydi. Bilimler arasında en çok tıp gelişmişti. Hacı Paşa bu dönemin en ünlü tıp bilginlerinden biriydi. Başta Yunus Emre olmak üzere Gülşehirli Şeyh Ahmed, Âşık Paşa, oğlu Ulu Arif Çelebi, Bahaeddin Sultan Veled, Ahmed Eflaki, bu dönmede yetişmiş başlıca şair ve yazarlardı. Bunlar arasında Yunus Emre Anadolu’da Türkçe şiirin öncüsüdür. Anadolu Selçuklu döneminin mimarları, aynı zamanda beylikler adına da önemli yapılar yaptılar. Osmanlılar zamanında doruğuna ulaşan büyük mekânlı yapıların ilk örnekleri de bu dönemde ortaya çıktı. Karamanoğullarının yaptırdığı Karaman'daki Hatuniye Medresesi ile Niğde'deki Ak Medrese önemli yapılardır. Germiyanoğulları da Afyonkarahisar'da Kubbeli Cami ve Kütahya'daki Vacidiye (Demirkapı) Medresesi’ni yaptırdılar. Beyşehir'deki Eşrefoğlu Süleyman Bey Camisi ve Medresesi Eşrefoğullarından kalmıştır. Eğirdir'deki Dündar Bey Medresesi, Hamidoğullarından kalan en önemli yapılardan biridir. Safranbolu'daki Gazi Süleyman Paşa Camisi Candaroğulları mimarisinin önemli örneğini oluşturur. Birgi'deki Aydınoğlu Mehmed Bey Camisi ve Medresesi ile Selçuk'ta salt mermerden yapılmış İsa Bey Camisi ve İmareti Aydınoğulları beylerince yaptırılmıştır. Manisa'daki Ulucami Saruhanoğullarından ve Kayseri'deki Hatuniye Medresesi Dulkadıroğullarından günümüze ulaşmış en önemli mimarlık örnekleridir
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Kasım 2012       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı

artuklular hakkinda kisa bilgiler ile ilgili daha fazla bilgi istiyorum


lütffffffffennn
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Aralık 2012       Mesaj #7
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Anadolu beylikleri hakkında bilgi verirmisiniz
HayaLPeresT - avatarı
HayaLPeresT
VIP VIP Üye
25 Aralık 2012       Mesaj #8
HayaLPeresT - avatarı
VIP VIP Üye


800pxanadolubeylikleri

Anadolu’da Kurulan İlk Dönem Türk Beylikleri

Anadolu'da kurulan beylikler hakkında bilgi verir misiniz?

Orta Asya'da bin yıl öncesinden hareketlenen büyük Türk gurupları, X. asırdan itibaren doğudan Azerbaycan-Doğu Anadolu-Irak-İran istikametinde yürüyüşlerine devam etmişlerdi.

Büyük Selçuklu Devleti'nin kuruluşu ile Malazgirt zaferi (1071) arasındaki devrede Türkmenler Anadolu hudutlarını aşarak bu ülkenin doğu ve orta kısımlarına yayıldılar. Malazgirt zaferinden sonra Bizans'ın mukavemetinin tamamen kırılması üzerine Anadolu'nun geri kalan kısımlarını da fethe giriştiler. Türkler için Anadolu artık yeni bir vatan olmuştu. Sultan Alp Arslan ile beraber Malazgirt savaşına, Artuk, Tutak, Danişmend, Satuk, Mengücük, Savtegin ve Afşin gibi büyük emir ve beyler de katılmışlardı. İşte bu beylerden bazıları Malazgirt zaferinin kazanıldığı yıldan itibaren Doğu Anadolu'da Türk beyliklerini kurdular.

1344'te İlhanlı İmparatorluğu'nun kesin çöküş tarihidir, Anadolu'da Türkmen Beylikleri hâkim vaziyettedirler. Bu Beylikler'in elinde bulunmıyan Anadolu toprakları, geniş de olsa, siyasî ve askerî ehemmiyet arzetmemektedir.

Osmanoğulları, İzmit şehrini de almışlar, Pelekanon meydan muharebesinde Bizans İmparatoru'nu bozmuşlar, Karasıoğulları'na metbûluklarını tanıtmışlar, Ankara'daki Ahi Cumhuriyeti'ni tehdide başlamışlar, Karamanlılar'ın nüfuz mıntakalarına uzanmışlar, mutlak surette Anadolu'nun en prestij sahibi hükümdarı olmuşlardır (tahtta gene Osmanoğlu Orhan Bey vardır).

Karamanoğulları da Eretna devleti başta olmak üzere komşularından fütuhatta bulunmuşsa da, Osmanoğulları'nın prestijine erişmeleri mümkün olamamıştır. Türkiye'nin eski başkenti Konya'yı ellerinde tutmaları, Osmanlılar'ın jeopolitik konuşlarının yanında ehemmiyetsiz kalmıştır.

Kocaeli yarımadası Osmanoğulları'na geçince, Bizans, Anadolu ile hemen hemen alâkasını kesmiştir. Osmanlılar, Karası Beyliği'ni ortadan kaldırıp Çanakkale Boğazı'na dayanmanın arifesindedirler.

Malazgirt Zaferi'nden sonra yapılan anlaşmaya Bizans'ın yeni yönetimi uymayınca, Sultan Alp Arslan komutanlarına Anadolu'nun tamamen fethedilmesi emrini vermişti. Alp Arslan'ın yerine geçen Melikşah zamanında da bu fetih hareketleri devam ettirildi. Kutalmışoğlu Süleymanşah ve kardeşi Mansur gibi hanedan üyeleri ile Artuk Bey, Tutak, Danişment Gazi, Mengücek, Ebulkasım gibi komutanlar emrindeki Türkmenlerle Anadolu içlerine akınlar düzenlediler. Anadolu'nun fatihi olan bu değerli komutanlar veya oğulları hâkim oldukları bölgelerde kendi devletlerini kurdular. Bu devletler, Anadolu'da kurulan ilk Türk devletleridir. Melikşah'ın ölümünden sonra (1092) bu Türkmen beylikleri daha bağımsız hareket etmişlerse de çoğu siyasî bakımdan Irak Selçuklularına bağlıydılar. Anadolu'nun Türkleşmesinde önemli rol oynayan ilk Türk devletleri, genellikle küçük, mahallî devletlerdi. Ancak Saltuklular, Danişmentliler, Mengücekler ve Artuklular diğerlerinden daha güçlü idi. Zamanla Türkiye (Anadolu) Selçukluları, bu devletler üzerinde hâkimiyetini kurarak, Anadolu'da Türk birliğini sağlamıştır.

Danişmentliler
Saltuklular
Mengücekler
Artuklular
Sökmenliler
İnaloğulları
Çubukoğulları
Çaka Bey
Tanrıvermişoğulları
İnançoğulları



Danişmentliler (1072- 1178)

Sivas merkez olmak üzere Tokat, Niksar, Amasya ve Kayseri civarında kurulmuştur. Devletin kurucusu Melikşah'ın komutanlarından Danişment Gazi Ahmed Bey'dir. Rivayete göre Türkmenlere öğretmenlik yaptığı için Dânişmend Gazi diye anılan Ahmed Bey,Türkiye Selçukluları Sultanı Süleymanşah'ın ölümüyle nüfuzunu daha da artırdı. Ankara, Kastamonu, Çankırı'yı ele geçirdi. 1.nci Kılıçarslan ile beraber Haçlılara karşı savaştı ve Antakya Haçlı Prensi Bohemond'u esir ederek Malatya'yı ele geçirdi. Yerine geçen oğlu Gazi Bey zamanında devlet en güçlü devrini yaşamıştır (1104). Öyle ki Türkiye Selçukluları ve Bizans'ın iç işlerine müdahale eder oldular. Gazi Bey, Haçlılardan Konya'nın geri alınmasına (1116) ve taht mücadelesinde desteklediği 1.nci Mesud'un burada sultan ilân edilmesine yardım etti. Danişmentliler, her zaman Haçlılara ve Bizans'a karşı başarılar kazanmışlar ve fethettikleri toprakların Türkleşmesini sağlamışlardı. Bu sebeple Türkiye Selçukluları, Türkler arasında itibarı çok fazla olan Danişmentlileri en büyük rakipleri olarak görmüşlerdir. Nitekim taht mücadelelerinden faydalanan 2.nci Kılıçarslan, Danişmentli şehirlerini ele geçirerek bu devlete son vermiştir (1178).


Saltuklular (1072-1202)


Beyliğin merkezi olan Erzurum ve civarı, Alp Arslan'ın komutanlarından Ebûlkasım Saltuk tarafından fethedilmişti . Oğlu Ali Bey ise devletin asıl kurucusu sayılır. Ali Bey'in oğlu İzzettin Saltuk zamanında Saltuklular en güçlü dönemlerini yaşamışlardır (1132-1174). Bayburt, Kars, Oltu, İspir, Tercan ve Trabzon havalisi beyliğe dahil edilmiştir. İzzettin Saltuk, bölgedeki diğer Türk beyleri ile iş birliği yaparak Gürcülere karşı başarılı savaşlar yaptı. Ayrıca Trabzon Rumlarıyla da mücadele etti. Gürcüler üzerine sefere çıkan Türkiye Selçukluları hükümdarı 2.nci Süleyman Şah, Saltuklu Beyi Melikşah'tan Erzurum'u alarak bu devlete son vermiştir (1202).


Mengücekler (1072-1228)

Alp Arslan'ın komutanlarından emir Mengücek, Erzincan ve Kemah çevresini fethederek bu devletin temelini atmıştır. Beylik hakkındaki ilk bilgiler oğlu İshak zamanında başlar (1118-1142). Danişmentlilerin hâkimiyetini tanıyan İshak'ın ölümünden sonra devlet iki kola ayrıldı (1142). Oğullarından Davud Erzincan ve Kemah'a; Süleyman ise Divriği'ye hakim oldu.

1-Erzincan-Kemah Kolu;Şebinkarahisar'ı da içine alan bu kol, Alaaddin Keykubad tarafından ortadan kaldırıldı (1228).

2- Divriği Kolu: Bu kol hakkında fazla bir bilgi olmamakla birlikte, 1250 yılına kadar Selçuklu hâkimiyeti altında varlığını sürdürdüğü bilinmektedir.Mengücekler zamanında özellikle Erzincan ve Divriği birer kültür ve ticaret merkezi durumuna gelmiştir.


Artuklular (1101-1409 )

Devlet adını Oğuzların Döğer boyundan Eksük-oğlu Artuk Bey'den alır. Anadolu'nun fatihlerinden olan Artuk Bey, hizmetlerinden dolayı Suriye Meliki Tutuş tarafından Kudüs valiliğine getirilmişti. Ancak Kudüs'ün Fatımîlerin eline geçmesi üzerine (1098) Artuk'un oğulları Sökmen ve İl-Gazi burada tutunamadılar. Suriye'nin kuzeyi ve Güneydoğu Anadolu bölgesine geldiler. Selçuklular tarafından kendilerine verilen bölgede, üç kol hâlinde, Artuklu devletini kurdular.

Hasankeyf-Amid (Diyarbakır) Artuklu Kolu (1101- 1231):

Artuk Bey'in oğlu Sökmen tarafından Hasankeyf'te (Hısn-ı Keyfâ) kuruldu. Nurettin Mehmet zamanında, Selahaddin Eyyubî'nin de yardımıyla Diyarbakır (Amid) ele geçirildi (1183) ve burası Artukluların merkezi oldu. Eyyubîler Hasankeyf ve Amid'i ele geçirerek bu kola son verdiler (1231).

Sökmen ve oğulları Haçlılar'a karşı mücadeleleriyle ün kazandılar. Nitekim Sökmen, Türkmen liderlerinden Çökürmüş ile birlikte, Urfa Haçlı Kontu II.Boudain'i esir etmeyi başarmıştır.Artuklular zamanında Diyarbakır ve çevresi Türk kültürünün en önemli merkezi hâline gelmişti.

Mardin Artuklu Kolu (1108-1409):

Artuklu şubeleri içerisinde en güçlü ve uzun ömürlü kolu oluşturur . Artuk Bey' in diğer oğlu İl-Gazi tarafından Mardin'de kurulmuştur (1108). İl-Gazi Halep halkının isteği üzerine Halep'e girmiş ve oğlu Temurtaş'ı burada bırakmıştır. Oğlu Temur- taş, İl-Gazi gibi bölgedeki Haçlılarla mücadele etmiş; 1144'de Urfa'yı Haçlılardan alması İslâm dünyasında sevinçle karşılanmıştır.Güçlü devletler arasında kalan Mardin Artukluları, Eyyubîler ve Selçukluların hâkimiyetini tanımışlardı. 1243' de ise İlhanlılar'a bağlandılar . Nihayet, Mardin'i alan Karakoyunlular bu devlete son verdiler (1409).

Harput Artuklu Kolu (1185-1234):

Hasankeyf koluna hükümdar olamayan Ebûbekir, Harput'a gelerek, Harput Artuklu kolunu kurmuştur (1185). Alaaddin Keykubad'ın Harput'a girmesiyle bu kol sona ermiştir (1234).


Sökmenliler (1100-1207)


Sultan Alp Arslan'ın yeğeni Kutbettin İsmail'in komutanlarından Sökmen El -Kutbî tarafından, Van Gölü havzasında kurulmuştur. Sökmen, Müslüman Mervanoğulları'ndan Ahlat'ı alarak burayı merkez yaptığından bu beyliğe Ahlat Şahlar veya Ermen Şahlar da denilmektedir. Son Sökmen beyi İzzettin Balaban zamanında idare Eyyubîler'in eline geçmiştir. (1207) Togan-Arslanoğulları-Dilmaçoğulları (1084-1394)Bitlis-Erzen dolaylarında kurulmuştur. Beyliğe adını veren Dilmaçoğlu Mehmet Bey, Malazgirt Savaşı'na katılmış komutanlardandır. 1104 yılında başa geçen Mehmet Bey'in oğlu Togan Arslan, büyük bir üne sahipti. Bu sebeple kendi soyundan gelen Erzen beyleri için Togan-Arslanoğulları denmiştir. Gürcü ve Haçlılarla mücadele eden bu beylik, oldukça uzun ömürlü olmuştur. Selçuklulardan sonra Harzemşah ve İlhanlı hâkimiyetine girmişler; Akkoyunlular tarafından beyliğe son verilmiştir (1394).


İnaloğulları (1103-1183)

Diyarbakır ve çevresinde kurulmuştur. Suriye Selçuklu meliki tarafından Amid (Diyarbakır) valiliğine getirilen Tuğ Tegin, Haçlılarla mücadele için ayrıldığı şehri Türk beğlerinden İnal'a vermişti. İnal Bey 1103'de Amid'de kendi hükûmetini kurdu. Yaklaşık 80 yıl süren beylik, Amid'in Selahaddin Eyyubî tarafından ele geçirilmesiyle sona ermiştir (1183). İnaloğulları, Amid'de(Diyarbakır) birçok eser bırakmıştır. Onlar zamanında şehirde 40 bin ciltlik bir kütüphane kurulmuştur.


Çubukoğulları (1085-1113)

Beyliğe adını veren Emir Çubuk, Anadolu'nun fethinde ve özellikle Amid'in (Diyarbakır) ele geçirilmesinde önemli rol oynamıştır. Bir ara Selçuklular adına Amid askerî valiliğine de getirilen Emir Çubuk, Harput merkez olmak üzere Palu, Arapkir ve Çemişkezek'te kendi hükûmetini kurmuştur. Oğlu Mehmed Bey zamanında Artuklu Belek Gazi, Harput'u ele geçirerek beyliğe son vermiştir (1113).


Çaka Bey (1081-1097)

İzmir ve çevresinde kurulduğundan İzmir Beyliği olarak da anılır. Oğuzların Çavuldur boyuna mensup olan Çaka Bey, uzunca bir müddet kaldığı İstanbul'dan kaçarak, İzmir' e gelmiş ve burada beyliğini kurmuştur (1081). Bizans tahtını ele geçirmek için Peçeneklerle ittifak kurmuşsa da amacına ulaşamamıştır. Ancak oluşturduğu donanma ile Midilli, Sakız, Sisam, Rodos gibi Ege adalarını ele geçirmiştir . Bu güçlü düşmandan kurtulmak isteyen Bizans, damadı olan 1.nci Kılıçarslan'ı aleyhine kışkırtmıştır. Bir rivayete göre Kayınpederi Çaka Bey'i yanına çağıran 1.nci Kılıçarslan, onu hileyle öldürtmüştür. Ancak bazı kaynaklarda Çaka Bey'in ölmediği ve Bizans donanmasının kuşatmasındaki İzmir'i teslim ettiği yazar (1097).Çaka Bey, Anadolu'daki ilk Türk denizcisi, kurduğu donanma ise ilk donanma olarak kabul edilmektedir.


Tanrıvermişoğulları

Çaka Bey'in İzmir'de hâkimiyetini kurduğu yıllarda Tanrı-bermiş adlı bir Türk komutanı da ele geçirdiği Efes'te beyliğini kurmuştu. Bizans'ın sahil bölgelerine yolladığı donanma Efes'i ele geçirince bu beylik de ortadan kalkmıştır (1097).


İnançoğulları (1262-1335)

Kurulduğu yerden dolayı Lâdik -Denizli Beyliği adıyla da bilinir. Bu bölge Malazgirt Savaşı'ndan kısa bir süre sonra Türkleşmiştir. Nitekim Denizli bölgesine 200 bin çadır halkının yerleştiğini dönemin kaynakları yazar. 1262 yılında Selçuklulara karşı ayaklanarak, İlhanlı hâkimiyetine geçen Mehmet Bey, devletin kurucusudur. Mehmet Bey'in torunu olan İnanç (Yinanç) Bey, beyliğe ismini vermiştir. Germiyanlıların ilhakıyla İnançoğulları beyliği sona ermiştir (1335).




Anadoluda Kuralan İkinci Dönem Türk Beylikleri

anatolia1300


Anadolu Selçukluları, Anadolu'daki Türkmen beylerini aşiretleriyle birlikte Bizans ve Kilikya sınırlarına yerleştirmişlerdi. Böylece Anadolu Selçukluları hem devletin sınırlarını güvence altına alıyor, hem de Türkmen beylerini denetim altında tutuyorlardı. Ama 1243'teki Kösedağ savaşı'nda Moğollara yenilen Anadolu Selçuklu Devleti’nin Türkmenler üzerindeki denetimi zayıfladı. Bu savaşın ardından, Moğolların bir kolu olan İlhanlılar Anadolu’da denetimi ele geçirdiler. Bu süreçte uç beylikleri, önce İlhanlılara bağlı, sonra bağımsız devletlere dönüştüler. Bu beyliklerden biri olan Osmanlı Beyliği, zamanla bütün öbür beyliklerin topraklarını ele geçirdi ve bir imparatorluğa dönüştü.

Anadolu'da kurulan beylikler hakkında bilgi verir misiniz?


Aydınoğulları

Aydınoğulları, 1308'de Aydın ve çevresinde kuruldu. Devletin kurucusu Aydınoğlu Mehmed Bey, Germiyanoğulları'nın subaşısıydı (ordu komutanı). Mehmed Bey, önce Germiyanoğullarına bağlı kaldı. So nra Bizans'tan Birgi'yi alıp başkent yapınca bağımsızlığını ilan etti. Ardından Ödemiş, Sultanhisar ve İzmir'i de topraklarına kattı. Ayasuluğ’da (bugünkü Selçuk) Aydınoğullarının ilk donanmasını kurdu.
Mehmed Bey’in 1334'te ölümü üzerine beyliğin başına oğlu Umur Bey geçti. Umur Bey Selçuk ve İzmir'de tersaneler kurdu ve donanmasını güçlendirdi. Sakız, Bozcaada, Eğriboz, Mora ve Rumeli kıyılarına akınlar düzenledi. Umur Bey Alaşehir'i de topraklarına katınca, Venedik, Ceneviz, Rodos Şövalyeleri ve Kıbrıs Krallığı'nın donanmaları birleşerek harekete geçti. Birleşik Haçlı donanması 1344’te İzmir'i ele geçiren ve Aydınoğulları bu savaşta donanmasını yitirdi.
Aydınoğulları, Umur Bey'in 1348'de ölmesinden sonra eski gücünü yitirdi. Denizden Haçlılara, karadan da Osmanlılara karşı koyamadı. İsa Bey, 1390'da topraklarını Yıldırım Bayezid’e bırakarak Tire'de oturmayı kabul etti. 1402’deki Ankara Savaşı'nda Yıldırım Bayezid'i yenen Timur Aydınoğullarına eski topraklarını geri verdi. Bir süre daha ayakta kalan Aydınoğulları, 1426'da II. Murad tarafından ortadan kaldırıldı.



Germiyanoğulları

Germiyanoğulları, 1300’de Germiyan Türkmenleri boyundan Yakub Bey tarafından kuruldu. Beylik Kütahya, Kula, Simav Gölü ve Denizli çevresinde hüküm sürdü. Başlangıçta İlhanlıların egemenliğini tanıyan Yakub Bey, İlhanlıların Anadolu’da gücünü yitirmesinin ardından bağımsızlığını kazandı. Ama bu kez Germiyanoğulları, Karamanoğullarının tehdidiyle karşılaştı. Bunun üzerine Süleyman Şah, kızını Yıldırım Bayezid’le evlendirerek Osmanlıların desteğini sağladı. Simav, Emet ve Tavşanlı çevresini de çeyiz olarak Osmanlılara verdi. Süleyman Şah'tan sonra başa geçen II. Yakub Bey bu toprakları geri isteyince, Yıldırım Bayezid 1390'da beyliğin bütün topraklarını ele geçirdi. 1402'deki Ankara Savaşı'nda Yıldırım Bayezid’I yenen Timur, II. Yakub Bey’e beyliğin bütün topraklarını geri verdi. Yıldırım Bayezid'in oğulları arasındaki taht kavgasında Çelebi Mehmed'i tutan II. Yakub Bey Osmanlılar’la dostça geçindi. 1429’da ölünce, vasiyeti doğrultusunda beyliğin toprakları Osmanlı Devleti’ne katıldı.



Kadı Burhaneddin Devleti

Kadı Burhaneddin, 1343-1381 arasında Orta Anadolu’da hüküm süren Eretna Devleti'nin önce kadısı, sonra veziriydi. Eretna Hükümdarı II. Mehmed Bey ölünce, 1381’de Sivas’ta beyliğini ilan etti. Kayseri ve Sivas'tan oluşan beyliğin asıl topraklarına Samsun ile Erzincan’ı da kattı. Güçlü bir devlet kuran Kadı Burhaneddin, Orta Anadolu’da Osmanlılar, Memlûklar ve Karamanoğullarına karşı egemenlik mücadelesi verdi. 1398’de Akkoyunlulara karşı savaşırken öldü ve devleti de böylece son buldu.
Kadı Burhaneddin aynı zamanda şair ve bilgindi. İslam bilimleri konusunda kitapları ve şiirlerinin toplandığı Divan’ı (1980) vardır.



Karamanoğulları

Oğuzların Avşar boyundan olan Karamanlı oymağı, Anadolu Selçuklularının fethettiği Ermenek yöresine yerleşmiş ve burada bir uçbeyliği kurmuştu. Bu oymağın başkanı olan Nure Sufi, 1256’da öldü. Yerine geçen oğlu Kerimeddin Karaman Bey, beyliğini ilan ederek Karamanoğulları devletini kurdu. Ermenek’i beyliğin merkezi yaptı. Daha sonra Mut ve Larende’yi (bugünkü Karaman) ele geçirdi. Beyliğin merkezini de Ermenek’ten Larende’ye taşıdı. Anadolu Selçuklu başkenti Konya’yı almak istediyse de başarılı olamadı. Kerimeddin Karman Bey’in yerine 1261’de beyliğin başına geçen Mehmed Bey İlhanlılara karşı savaştı. 1277’de Konya'yı ele geçirerek Alaeddin Siyavuş’u Anadolu Selçuklu sultanı ilan etti; kendisi de onun veziri oldu. Konya'da bulunduğu sırada, Farsça yerine Türkçe'yi resmi dil ilan etti. Mehmed Bey, kısa bir süre sonra İlhanlı ve Anadolu Selçuklu ordusunca ele geçirilerek öldürüldü.
Karamanoğulları, İlhanlıların Anadolu'dan çekilmesinden sonra Konya'yı alarak başkent yaptılar. Diğer yandan sürekli sınırlarını genişleterek güçlenen Osmanlılarla komşu oldular. Sonunda iki devlet arasında çatışma kaçınılmaz hale geldi. Karamanoğulları Osmanlılara karşı, Akkoyunluların ve Timurluların yanı sıra Avrupa devletleriyle de işbirliği yaptılar. Yıldırım Bayezid Rumeli'de savaşırken, Karamanoğulları öbür Anadolu beyliklerini de yanlarına alarak Osmanlı topraklarına saldırdılar. Bunun üzerine Yıldırım Bayezid 1390'da Karamanoğullarının üzerine yürüdü ve Konya'yı alarak bu güçlü beyliğin egemenliğine son verdi. 1402’deki Ankara Savaşı'ndan sonra topraklarını geri alarak beyliklerini yeniden canlandıran Karamanoğulları, 1466'da Fatih Sultan Mehmed tarafından ortadan kaldırdı.


Saruhanoğulları Beyliği


Anadolu Selçuklu Devleti'nin çökmesi ve dağılmasıyla başlayan Anadolu beylikleri döneminde, 14. yüzyıl başlarında Batı Anadolu’da Manisa ve çevresinde kurulmuş bir Türk beyliğidir.
Saruhanoğulları, Avşar boyunun Saruhanlı kolundandır.
Manisa ve geniş anlamda çevresi Osmanlı'nın son dönemlerine kadar Saruhan vilayeti olarak anılmıştır. Manisa Osmanlı döneminde ayrıca, (tıpkı Amasya gibi) pek çok şehzadenin padişahlığa dönük olarak yetiştirildiği ve eğitiminin verildiği merkez olarak seçilmiştir. Aydınoğulların'a çok yakın olduğu için Aydınoğulları'yla çatışmalar yaşamıştır ve sonucunda yokolmuştur.



Çobanoğulları Beyliği

13. asırda Kastamonu ve çevresinde faaliyet gösteren Türkmen
Beyliğin kurucusu Hüsameddin Çoban Bey, Kayı boyuna mensup olup, Anadolu Selçuklu Devleti'nin ileri gelen devlet adamlarından biriydi. Bunun isminden dolayı, kurduğu beyliğe, Çobanoğulları beyliği denildi. Hüsameddin Çoban, Birinci İzzeddin Keykâvus’un sultanlığı sırasında, Bizans’a karşı düzenlenen seferlere katıldı. Birinci Alâeddin Keykubad tahta çıkınca, bağlılığını arz etti.

Moğollar, 1223'te Kıpçak ilini işgal edince, bunu fırsat bilen Rumlar, Kırım sahilindeki Suğdak şehrini kontrolleri altına aldılar. Sultan Alâeddin Keykubad, Hüsameddin Çoban’ı Suğdak’ı zaptetmek için görevlendirdi. Hüsameddin Çoban da, sefere çıkarak Suğdak’ı zaptetti. Kıpçak hanının ve Rus hükümdarının Sultan Alâeddin’e itaatini sağladı. 1227 senesinde Kastamonu’ya döndü. Ölümünden sonra yerine, oğlu Alp Yürek geçti. Alp Yürek hakkında fazla bilgi bulunmamaktadır.

Alp Yürek’ten sonra yerine, oğlu Muzafferüddin Yavlak Arslan geçti. Yavlak Arslan zamanında Anadolu’da, birçok karışıklıklar oldu. Yavlak Arslan, İlhanlılara muhalefete başladı. Bunun üzerine İlhanlı hükümdarı Geyhatu, bir Selçuklu-Moğol ordusunu Kastamonu’ya gönderdi. Yapılan muharebede Yavlak Arslan öldü. Selçuklu sultanı İkinci Mesud, bu muharebede kendisine büyük yardımı dokunan Şemseddin Yaman Candar’a Kastamonu ve havalisinde Eflâni’nin idaresini verdi.

Yavlak Arslan’dan sonra yerine, oğlu Mahmud Bey geçti. Mahmud Bey zamanında Bizans topraklarına akınlar düzenlendi. Sakarya Nehrinin civarına kadar olan yerler fethedildi. Ancak, 1309 senesinde Candaroğlu Süleyman Paşa, bir baskın ile Kastamonu’yu fethederek, Çobanoğulları Beyliği’ne son verdi.


Dulkadıroğulları


Büyük Anadolu Beyliklerinden biri idi. Dulkadiroğulları, Mısır'daki Türkmen Memluk devletleri arasında güçlü ve uzun ömürlü bir beylik olarak görülmüştür. Kurucusu, Dulkadıroğlu Zeyniddin Ahmed Karaca Bey'dir. Bazen Memlüklere, bazen Osmanlılara tabi olmuş, fakat en çok Osmanlılarla işbirliği yapmış ve Osmanlı sarayı ile akrabalık kurmuşlardır.

Elbistan başkent olmak üzere Maraş, Kayseri, Elazığ, Ayıntap, Malatya, Adıyaman vilayetlerinde hüküm sürdü. 1522 yılında Osmanlı topraklarına girdi
Dulkadırlılar Oğuzların Bozok kolundandır. Onların ilk reisi Zeyneddîn Karaca Bey, Eratna Bey'in elinden Elbistan'ı zabtetmiş ve Memlûk saltanı Melik el-Nâsır Muhammed'den nâiblik menşuru alarak Dulkadırlı Beyliği'ni kurmuştu.

Karaca Bey zaman zaman Memlûk sultanlarına itaat, bazan da onlardan ayrılarak Haleb şehrini tehdid ediyordu. Ayrıca Sis Ermeniler ile başarılı mücadelelerde bulunmuştu. Halep taraflarında da bir çok yer zapteden Karaca Bey bu başarılarına güvenerek "Melik üz-Zâhir" unvanı ile hüküdarlığını ilân etti (1348). Ancak Memlûk Devleti'ne isyan eden Haleb valisi Bay-Buğa'yı sultana teslim etmemesi onun ortadan kaldırılmasına yol açtı.
Karaca Bey'den sonra oğlu Halil Bey ve Mehmet bey Memlûklular tarafından Elbistân valiliğine tayin edildi.

Timur'un Elbistân, Malatya ve Besni'yi alıp tahribi üzerine Mehmed Bey ona itaate mecbur oldu. Mehmed Bey Çelebi Mehmed Sultan ile iyi münasebetlerde bulundu. Buna mukabil Ramazanoğulları ve Karamanoğulları'na karşı daimî surette savaştı. Memlûklular bu hizmetine karşılık ona Kayseri şehrini verdiler.

Mehmed Bey 1442den sonra yerine oğlu Süleymân Bey geçmişti. Süleyman Bey Osmanlılar ve Memlûklulara kız vererek akrabalık tesis etti ve bu devletlerle olan dostluğunu sürdürerek Dulkadırlı Beyliği'nin varlığını korudu. Daha sonra beyliğe zaman zaman Osmanlı ve Memlûklu Devletleri'nin müdahale ederek kendi adaylarını Dulkadırlı beyi tayin ettirmişlerdir. Alâaddin Devle Bozkurt Bey (1479-1515) Osmanlıların desteğini sağlayarak beyliğin başına geçmişti.

Ancak o da Osmanlılara cephe alınca. dört oğlu ile beraber öldürüldü. Yerine Ali bey tayin edildi. Ali Bey, Sultan I. Selim'in Mısır seferinde ve daha sonra Şam valisi Canberdi Gazâlî isyanında Osmanlılara önemli hizmetlerde bulundu, fakat kıskanç Ferhat Paşa'nın onu sultana fitnelemesi üzerine öldürüldü daha sonra Osmanlılar Dulkadiroğulları beyliğini ilhak ederek son vermiştir.


Karesioğulları


Karesi oğulları beyliği Danişment Gazı’nın soyundan gelmektedir. Danişment oğullarının Selçuklulara katılmasıyla birlikte Batı Anadolu’da uç beyliği oldular. Zamanla Bizans'a ait toprakları ele geçirerek Marmara kıyılarına kadar çıktılar. Bunlardan Kalem şah Bey ve Karesi Bey Balıkesir fethederek beyliğin merkezi yaptılar. Zamanla beyliğin sınırlarını genişlettiler. Bizans, Marmara kıyılarından uzaklaştırılarak Çanakkale de Karesi topraklarına katıldı.
Karesi Beyden sonra Demirhane Bey, merkezi Balıkesir olan bölgeye Yahşi Bey de Bergama çevrelerine hakim olarak , beyliklerini sürdürdüler. Osmanlıların ikinci hükümdarı Orhan Beyin Balıkesir ve çevresini ele geçirmesinden sonra , Süleyman Bey, Çanakkale taraflarına hakim oldu. Yahşi Bey ve Süleyman Bey, Rumeli topraklarına geçtilerse de uzun süreli bir başarı elde edemediler.
Son zamanlarında Osmanlılara bağlanan Karesi oğulları Beyliği , sonunda bu devletin toprakları içine katıldı (1360). Anadolu’da Osmanlılara katılan ilk beylik Karesi oğullarıdır. Karesi oğullarının donanmaları da Osmanlı hakimiyetine geçti. Ayrıca Hacı İl beyi , Evreniz , Ece Halil ve Gazi Fazıl beyler gibi Karesi komutanları da Osmanlı hizmetine girdiler. Rumeli kıyılarına yapılan seferler dolayısıyla bu bölgeyi iyi tanıyan Karesi komutanları ,Gazi Süleyman Paşanın Rumeli harekatında çok yararlı oldular.

Benzer Konular

16 Ağustos 2013 / Misafir Soru-Cevap
24 Eylül 2012 / Misafir Cevaplanmış
1 Aralık 2009 / Misafir Cevaplanmış