Arkadaşlar ben 13 yaşında 7.sınıf öğrencisiyim.Öğretmenim bana bu ödevi verdi.Ben 3 gündür internette araştırıyorum ama elde ettiğim sonuçlar ödevimle alakalı olmuyor.Siz bakabilirmisiniz?
Kirlilik
Ev ve sanayi atıklar nedeniyle uzun süredir kullanılabilir bir sulama kaynağı olmaktan çıkmıştır. Sıcak havalarda kanalizasyon kokuları keskin bir şekilde yayılmaktadır. Bazı ıslah etme çalışmalarına rağmen yeterli sonuç alınamamıştır.
Ankara'yı hemen hemen tam ortadan böler. Birçok noktada üstten köprülerle aşılmıştır. Yaz aylarında küçük bir dere gibi akarken, yağışlı dönemlerde güçlenir. Bazı bölümlerinin üstü kapatılmıştır.
Atatürk'ün Ankara Çayı için düşünceleri
Kentler kurulurken, ki bu hemen hemen bütün dünya için geçerlidir, nehir kıyısında olmasına dikkat edilmektedir. Atatürk Ankara'yı başkent olarak seçerken de bu konuya özen göstermiştir.
Ankara, yaklaşık bin yıldır Türk varlığının damgasını taşıyor. Bir yanda bugün artık yok edilen Kavaklıdere’deki incecik su ile Angara, Engürü Çayı denilen bir ovanın kenarına konuşlanan bu şehir, söğüt ve kavaklarla, zerdali ve armutlukların bezediği bağ evlerinden oluşuyordu. Şehrin kuzey doğusundaki İdris Dağından doğup, bugünkü Aktaş civarından Kale’nin altından, Hıdırlık Tepesinin kenarından geçen çaya Hatıp Çayı denir. Hatıp Çayı adı Cumhuriyette Bentli Dere yahut Bentderesi adını aldı. İkincisi ise, Elmadağ’dan doğup Haymana Ovası’ndan ve yukarı İmrahor’dan geçip bugün şehrin ortasında kalan, İncesu veya İmrahor Çayıdır. Üçüncüsü ise, şehrin kuzeyindeki Aydos dağından çıkıp Solfasol ve Kalaba yerleşim merkezlerinin içinden geçen Çubuk Çayıdır. Gerek Hatıp Çayı gerekse Çubuk çayı bahar aylarında zaman zaman şehri sel ile tehdit edecek kadar bol sulu idiler. Bu üç çay birleşir Angara, Engürü veya Ankara Çayı adıyla daha büyük bir akarsuya dönüşür. Mürted ovasından geçerken güney batıdan gelen Haymana suyunu da alıp Malı Köyü yakınlarından batıya döner. Bugünkü Sincan’ın batısından Çağlayan kasabası yakınlarından Sakarya nehrine dökülür. Çubuk çayının önüne, mutfakta kullanılacak su elde etmek üzere, Çubuk barajı yapılmıştır.
Ataürk de Ankara'yı başkent yaparken kenti bu nehrin etrafında, tıpkı dünyadaki Petersburg, Paris, Londra, Hamburg gibi Ankara Çayı'nın iki yakasında yerleşmiş bir kent yapmayı istemiştir.
Atatürk için Ankara, düşmanlıklara karşı güvenli yer, yolların kavşağında bulunmak, ticaret ve suya ulaşabilmek açılarından ortak aklın başşehridir.
Bu proje çeşitli nedenlerle hayata geçememiş ve şimdi ıslah edilmesine rağmen Ankara Çayı, Atatürk Ormanı gibi uzun yıllar kaderine terkedilmiştir.