Ziyaretçi
Arama
1830 yılında bisikletin ortalama hızı nedir?
Güncelleme: 21 Haziran 2015 Gösterim: 3.485 Cevap: 2
Ziyaretçi
2 Ocak 2011
Mesaj #1
Ziyaretçi
15 Haziran 2015
Mesaj #2
Ziyaretçi
21 Haziran 2015
Mesaj #3
Ziyaretçi
1645 yılında ilk bisiklet patenti Fransız Jean Theson’a, iki kişinin oturarak hareket ettirdiği dört tekerlekli küçük bir alet yaptığı için verildi.1690 yılında Fransız asilzade Sivrao Kontu tarafından, iki tahta tekerleği olan ve “celenfer” adı verilen pedalsız bir bisiklet yapıldı.Daha sonra tahta tekerleklerin yerle temas eden yüzleri demir çemberle kaplandı; fakat bu durum süspansiyon sağlamadığı için hızın azalmasına yol açtı. İskoç Kirk Patrik McMillan’ın 1839 yılında pedalı bulmasıyla bisiklette bugünkü görünümüne kavuşmaya başladı.1868′de ise tekerleklerin sert lastikle kaplanıp demirin çıkartılması sayesinde sürat arttı.Deneme niteliğindeki ilk bisiklet yarışı, 1868′de Saint Cloud’da yapıldı.Bu yarışı İngiliz James Moore kazandı.Günden güne gelişme gösteren bisiklete bağlananların sayısı çoğaldı ve 1881′de “Fransız Bisiklet Federasyonu “kuruldu. Daha sonra zincirli aktarma sistemi ve havalı lastiğin bulunmasıyla bisiklet bugünkü şeklini aldı. Çağdaş koşullara uygun ilk mukavemet yarışı 1890 yılında Fransa’da yapıldı. 1891′de ise uzun etaplı turların ilk örneğini oluşturan Bordeaux Paris yarışı, onu takiben de Paris Brest-Paris yarışı düzenlendi. 1903 yılında düzenlenen ve yarışmaların en büyüğü olan Fransa Turu’nun Henri Desgrange ve L’Auto dergisi tarafından gerçekleştirlmesi bisiklet sporu için önemli bir atılım oldu.Yani 19.yy’ın başlarından itibaren bisiklet, önemli bir ulaşım aracı olması yanında tüm dünyada spor amacıyla da kullanılmaya ve üretilmeye başlandı.
ABD’de1878′lerde başlayan bisiklet yarışlarının yaygınlaşması sonucu 1912′de Amerikan Amatör Bisiklet Birliği kuruldu ve birlik ABD’deki amatör yarışların yönetimini üstlendi.
20.yy’ın ortalarına doğru ABD ve İngiltere’de otomobillerin yaygınlaşması ile bisiklet yarışlarında bir gerileme görülmeye başlandı; fakat zamanla ilgi tekrar arttı. amatör yol yarışları 1896′dan, pist yarışları arasında yer aldı. Ayrıca her yıl, bisiklet yarışlarının her dalında ulusal ve dünya şampiyonlukları yarışmaları yapılmaktadır.Bu şampiyonaların en önemlisi ve en zorlusu, 21 etap üzerinden 2474 millik parkurda düzenlenen “Fransa Bisiklet Turu “dur.
Yöneltici bir ön tekerlek ile pedal takımı aracılığıyla hareket eden aynı çaptaki bir arka tekerlekten oluşan iki tekerlekli taşıttır.
1790 yılında Sirac kontunun yöneltici tekerleği olmayan tahtadan aygıtı (selerifer) bulmasını, 1813 yılında Alman baronu Karl Friedrich Drais’in yöneltici ön tekerleği olan “Draisienne”i bulması izledi. 1865‘te Michaux kardeşlerin ön tekerleğe pedal takmayı düşünmeleriyle, ilk bisiklet yapılmış oldu (bu taşıtta, pedal takılmış ön tekerlek arka tekerlekten çok daha büyüktü).
1880 yılına doğru, İngiltere’de Lawson ve Starley bir pedal takımı takılmış demir bir kadro, aynı çapta iki tekerlek ve bir gidondan oluşan bisikleti yaptılar. 1887 yılında John Boyd Dunlop‘un havayla şişirilmiş lastiği bulması ve XX. yy. başında bisiklet ilerlerken pedal takımını durdurmayı sağlayan serbest tekerleğin ve frenin bulunmasıyla, günümüzdeki bisiklet ortaya çıktı. “Sürücü ve bisiklet” bütününün hareket kuvveti, yerçekim merkezini, tekerleklerin yörüngesinin düşey doğrultusunda tutmaya yeterli olduğundan, bisiklet yol alırken dengede kalabilir. Dönüş yapmak için yalnızca gidonun kullanılması yeterli değildir, sürücü ve bisiklet bütününün de yan yatması gerekir. O zaman, tekerleklerin sürtünme direnciyle merkezkaç kuvvet dengelenir.
ortalama hız saatte 10 km
Sürücünün yapacağı iş bisikletin ağırlığının azalmasıyla kolaylaştığı için, bir bisikletin parçaları genellikle hafif alaşımlardan yapılır. Öte yandan, tekerleğin bir dönüşüyle sağlanacak güç, pedal takımına yaptırılan dönme sayısıyla ters orantılı olduğundan, bisikletlere bir dişli değiştirici (vites düzeni) takılması, pedal takımının dönme hızı ile arka tekerleğin hızı arasındaki oranı değiştirmeye yarar. Bir otomobilin vites kutusunun tersine, uygun bir pedal hızıyla gidebilmek için bisiklette bir hız yükseltme oranı (hız azaltma yerine) gerekir. En yüksek hız yükseltme oranı, özellikle yarış bisikletlerinde önemlidir. Çünkü bu bisikletlerde, pedalın bir dönüşüyle elden geldiğince çok yol almak gerekir. Bazı bisikletlere, ikinci Dünya savaşından sonra, küçük silindirli yardımcı bir motor takılması ve bisiklet kavramı ile bu motorun bütünleşmesi, motorlu bisiklet adı verilen yeni tip bir taşıtın ortaya çıkmasına yol açmıştır.Konuyu bayz uzattım 40 km dır
ABD’de1878′lerde başlayan bisiklet yarışlarının yaygınlaşması sonucu 1912′de Amerikan Amatör Bisiklet Birliği kuruldu ve birlik ABD’deki amatör yarışların yönetimini üstlendi.
20.yy’ın ortalarına doğru ABD ve İngiltere’de otomobillerin yaygınlaşması ile bisiklet yarışlarında bir gerileme görülmeye başlandı; fakat zamanla ilgi tekrar arttı. amatör yol yarışları 1896′dan, pist yarışları arasında yer aldı. Ayrıca her yıl, bisiklet yarışlarının her dalında ulusal ve dünya şampiyonlukları yarışmaları yapılmaktadır.Bu şampiyonaların en önemlisi ve en zorlusu, 21 etap üzerinden 2474 millik parkurda düzenlenen “Fransa Bisiklet Turu “dur.
Yöneltici bir ön tekerlek ile pedal takımı aracılığıyla hareket eden aynı çaptaki bir arka tekerlekten oluşan iki tekerlekli taşıttır.
1790 yılında Sirac kontunun yöneltici tekerleği olmayan tahtadan aygıtı (selerifer) bulmasını, 1813 yılında Alman baronu Karl Friedrich Drais’in yöneltici ön tekerleği olan “Draisienne”i bulması izledi. 1865‘te Michaux kardeşlerin ön tekerleğe pedal takmayı düşünmeleriyle, ilk bisiklet yapılmış oldu (bu taşıtta, pedal takılmış ön tekerlek arka tekerlekten çok daha büyüktü).
1880 yılına doğru, İngiltere’de Lawson ve Starley bir pedal takımı takılmış demir bir kadro, aynı çapta iki tekerlek ve bir gidondan oluşan bisikleti yaptılar. 1887 yılında John Boyd Dunlop‘un havayla şişirilmiş lastiği bulması ve XX. yy. başında bisiklet ilerlerken pedal takımını durdurmayı sağlayan serbest tekerleğin ve frenin bulunmasıyla, günümüzdeki bisiklet ortaya çıktı. “Sürücü ve bisiklet” bütününün hareket kuvveti, yerçekim merkezini, tekerleklerin yörüngesinin düşey doğrultusunda tutmaya yeterli olduğundan, bisiklet yol alırken dengede kalabilir. Dönüş yapmak için yalnızca gidonun kullanılması yeterli değildir, sürücü ve bisiklet bütününün de yan yatması gerekir. O zaman, tekerleklerin sürtünme direnciyle merkezkaç kuvvet dengelenir.
ortalama hız saatte 10 km
Sürücünün yapacağı iş bisikletin ağırlığının azalmasıyla kolaylaştığı için, bir bisikletin parçaları genellikle hafif alaşımlardan yapılır. Öte yandan, tekerleğin bir dönüşüyle sağlanacak güç, pedal takımına yaptırılan dönme sayısıyla ters orantılı olduğundan, bisikletlere bir dişli değiştirici (vites düzeni) takılması, pedal takımının dönme hızı ile arka tekerleğin hızı arasındaki oranı değiştirmeye yarar. Bir otomobilin vites kutusunun tersine, uygun bir pedal hızıyla gidebilmek için bisiklette bir hız yükseltme oranı (hız azaltma yerine) gerekir. En yüksek hız yükseltme oranı, özellikle yarış bisikletlerinde önemlidir. Çünkü bu bisikletlerde, pedalın bir dönüşüyle elden geldiğince çok yol almak gerekir. Bazı bisikletlere, ikinci Dünya savaşından sonra, küçük silindirli yardımcı bir motor takılması ve bisiklet kavramı ile bu motorun bütünleşmesi, motorlu bisiklet adı verilen yeni tip bir taşıtın ortaya çıkmasına yol açmıştır.Konuyu bayz uzattım 40 km dır
Benzer Konular
| 6 Nisan 2014 / Ziyaretçi Soru-Cevap |
| 11 Kasım 2014 / Ziyaretçi Sosyoloji |
| 31 Mart 2011 / Ziyaretçi Soru-Cevap |
| 4 Mayıs 2013 / orta2 Soru-Cevap |
| Kapat Saat: 19:07 Hoş Geldiniz Ziyaretçi
Benzer Konular
Son MesajlarYenile Yükleniyor... |
Sayfa 0.049 saniyede 9 sorgu ile oluşturuldu