Arama

Göktürk, Uygur ve Karahanlı kültürleri birbirlerinden nasıl etkilenmişlerdir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 13 Aralık 2011 Gösterim: 15.826 Cevap: 9
emre46 - avatarı
emre46
Ziyaretçi
9 Ekim 2011       Mesaj #1
emre46 - avatarı
Ziyaretçi
10.SINIF EDEBİYAT KİTABINDA BİR SORUYU SİZLERE SORCAM ACİL.TARİHİDE İÇİNE ALIYOR.

SORU : Göktürk,Uygur ve Karahanlı kültürünün birbiriyle etkileşimi?
EN İYİ CEVABI SaKLI verdi
Karahanlılar Devleti başlangıçta Uygur kültürünün kalıntılarına dayanarak kurulmuştur.
Müslümanlığın benimsenmesi ise bu devleti daha sonraları bambaşka bir yapıya kavuşturmuştur. Karahanlı Devleti, yerleşik yaşama geçen Türk boylarının meydana getirdiği büyük bir kültür devletidir. Batı Göktürk Devleti'ni meydana getiren Oğuz kavimleri Batı'ya kaydıkça, onların yerlerini Karluk Türkleri almışlardır. Diğer Türk devletlerinde olduğu gibi iki başkent sistemini kullanan Karahanlılar Balasagun ve Kaşgar'ı önemli merkezler durumuna getirmişlerdi. Orta Asya Türk kültürü açısından, daha kuzeyde bulunan Balasagun kenti önem taşımaktadır. Karluk Türkleri Türgeş Devleti'nden çok şey öğrenmişler ve bu öğrendiklerini yeni göç ettikleri ülkede uygulamaya çalışmışlardır. Doğu bölgesinde yaşayan Uygurlar'ın oluşturduğu yüksek kültür ve uygarlık düzeyi de Karlukları geniş ölçüde etkilemiştir. O dönemde Karluklar daha yeni olarak göçebe yaşamından yerleşik yaşama geçiyorlardı. Bu nedenle kent yaşamı ile uyuşmayan birçok inançlarını ve günlük yaşantılarını daha bırakmamışlardı. Uygurlar ise Türk dilini geliştirmiş, türlü yönlerde Karluklara öncülük edebilecek bir duruma gelmişlerdi. Karahanlı Devleti'nin dilinin ve yazısının Uygur biçiminde doğup gelişmesi ancak böyle bir Uygur etkisine bağlanabilirdi. Onuncu yüzyılda, Mirki, Kulan, Tüzün, Bulak, Aspara Karluklar'ın kurduğu önemli kentlerdi.

Sponsorlu Bağlantılar

Karahanlılar devletinin kurucusu olan Karluk Türkleri Batı'dan Müslümanlığın da büyük etkisini almışlardır. Batı sınırı sayılan Talaş kenti geniş miktarda ticaret kolonilerinin yaşadığı bir kent idi. Birçok yollar burada birleşiyorlar ve Ön Asya'dan gelen Müslüman kervanları ile tüccarlar da bu yörede yaşıyorlardı. Buruna Mescidi, Babacı Hatun türbesi Müslümanlık etkisi ile yapılmış en eski Türk eserlerindendir. Taraz kenti, Orta Asya'da, Müslümanlığın bir sıçrama tahtası gibiydi. Müslümanlığın yayılma döneminde Karluklar Şamanizme inanıyorlar ve eski inançlarını sürdürüyorlardı. Uygurlar ise çoktan Buda dinine inanmışlardı. Kentlere yerleşen Karluk boyları Uygurlar'ın etkisi ile Buda dinine inanırken, Batı'ya gözlerini çevirenler ise yavaş yavaş Müslümanlığı benimsiyorlardı. Karluk Türkleri ne kadar Budizm ya da Müslümanlığın etkisi altında olurlarsa olsunlar, kendi inançlarını ve sanatlarını da bir türlü bırakmamışlardı. Müslümanlık insan ve hayvan resimleri yapılmasını yasaklıyordu. Onuncu yüzyılda Karahanlı Devleti'nde bol bol hayvan ve insan resimleri görülmektedir. Bunların yanında, İslam sanatında kullanılan geometrik süslerin de yer almaya başladığı açıkça görülmektedir. Bu dönem Türk sanatının çok önemli bir çağıdır. Bir yandan eski Türk sanatı bir yandan da İslam sanatı ve kültürü bir araya geliyordu. Karahanlılar Devleti bu açıdanTürk ve İslam sentezine yönelen ilk Türk devleti sayılabilir.

Eski Türk ve İslam sanatlarının yan yana olmasından değişik eserler çıkıyordu. Karahanlı kültürü hem Türk, hem de İslam temellerine dayanarak gelişiyordu. Karahanlı Devleti'nde Müslümanlık ile ilgili olarak yazılan kitaplar da eski fıkıh kitapları benzeri biçimde kopya edilmemiş, Müslümanlık gerçekçi bir gözle ele alınmıştır. Yepyeni bir kültür ve sanat anlayışı gelişiyordu.

Karahanlı Devleti Karluk Türklerinin, yerleşik düzene geçerek oluşturduklar bir kent kültürü üzerine kurulmuştur. Yerleşik düzene geçiş eski Türklerin göçebe kültürünün artık bir yana bırakıldığını gösteriyordu. Tokmak kentinin bulunduğu Çu Vadisi tarım ekonomisi açısından önemli bir merkez durumuna yükselmişti. Tanrı Dağları'nın yüksek ve karlı tepelerinden inen birçok su kolları, kuzeydeki ovalar içinde dağılmış ve insanların yaşaması için elverişli bölgeler meydana getirmişlerdi. Çok iyi tarım yapabilen bu kentler giderek önem kazanmışlardır. Karluklar Çu nehrinin tüm kolları üzerine önemli kentler kurarak bu bölgeyi tarım merkezine dönüştürmüşlerdir. Karluk kentleri daha sonraları Tanrı Dağları'na ve Talaş ırmağına kadar yayılmışlardır. Artık bu yeni kentlerde yavaş yavaş yeni bir mimarlık sanatı da doğmaya başlamıştı. Bu yeni tarzda hem Müslümanlığın yeni etkileri, hem de Orta Asya Türk kültürünün motifleri sürüyordu. Karluk Türklerinin gerçekçiliği de açık olarak izleniyordu. Bu eserler yepyeni bir sentez arayışının ürünleri olarak sivriliyorlardı. Anadolu'ya kadar uzanan Türk ve Müslüman sentezi bir kültür ve sanat anlayışının ilk ürünlerini Karahanlılar Devleti veriyordu. Taş binalara önem verilmesi ile Karahanlılar kalıcı kentlere yerleştiler ve oluşturdukları kültürün uzun ömürlü olmasını sağladılar.

KarahanIılar hem Müslüman olarak, hem de Türkleri Akdeniz'e doğru yaklaştırarak Türk tarihinin önemli bir dönüm noktasını gerçekleştirdiler, İslam dünyası içine girdikten sonra Karahanlılar son derece etkin olmuşlardır. Bu devletin açtığı yoldan önce Selçuklular ve daha sonra da Osmanlılar yürüyerek geleceğin büyük imparatorluklarını kuracakları topraklara ulaşmışlardır. Karahanlı Devleti'nin Ön Asya'ya doğru uzanması gelecekteki bu Türk imparatorluklarının işini kolaylaştırmıştır.

Karahanlılar Devleti, Orta Asya kültürü ile Selçuklular arasında tam bir geçiş oluşturmuşlardır. Selçuklularda görülen süsleme motifleri mimarlıkta olsun, ağaç işlerinde olsun Karahanlılar'dan gelmektedir. Türk uygarlığının diğer dönemlerinde de Karahanlılar devrinin rolü büyüktür. Karahanlılar Samanoğulları devletinin topraklarını ele geçirdikten sonra Müslüman Devletler arasında en güçlü duruma geldiler. Müslüman Türk uygarlığının doğuşu ve gelişmesi Karahanlılar Devleti aracılığı ile gerçekleşmiştir. Müslüman Türk kültürü kısa zamanda genişleyerek Arap ve İran kültürlerini geride bırakmıştır.
Son düzenleyen SaKLI; 29 Ekim 2011 21:10
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Ekim 2011       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
evettt ya acillll banada lazım
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Ekim 2011       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
göktürk,uygur ve karahanlı kültürlerinin birbirleriyle etkileşimini açıklayınız?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
29 Ekim 2011       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bilader acil lazım yayınlayın
SaKLI - avatarı
SaKLI
VIP VIP Üye
29 Ekim 2011       Mesaj #5
SaKLI - avatarı
VIP VIP Üye
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Karahanlılar Devleti başlangıçta Uygur kültürünün kalıntılarına dayanarak kurulmuştur.
Müslümanlığın benimsenmesi ise bu devleti daha sonraları bambaşka bir yapıya kavuşturmuştur. Karahanlı Devleti, yerleşik yaşama geçen Türk boylarının meydana getirdiği büyük bir kültür devletidir. Batı Göktürk Devleti'ni meydana getiren Oğuz kavimleri Batı'ya kaydıkça, onların yerlerini Karluk Türkleri almışlardır. Diğer Türk devletlerinde olduğu gibi iki başkent sistemini kullanan Karahanlılar Balasagun ve Kaşgar'ı önemli merkezler durumuna getirmişlerdi. Orta Asya Türk kültürü açısından, daha kuzeyde bulunan Balasagun kenti önem taşımaktadır. Karluk Türkleri Türgeş Devleti'nden çok şey öğrenmişler ve bu öğrendiklerini yeni göç ettikleri ülkede uygulamaya çalışmışlardır. Doğu bölgesinde yaşayan Uygurlar'ın oluşturduğu yüksek kültür ve uygarlık düzeyi de Karlukları geniş ölçüde etkilemiştir. O dönemde Karluklar daha yeni olarak göçebe yaşamından yerleşik yaşama geçiyorlardı. Bu nedenle kent yaşamı ile uyuşmayan birçok inançlarını ve günlük yaşantılarını daha bırakmamışlardı. Uygurlar ise Türk dilini geliştirmiş, türlü yönlerde Karluklara öncülük edebilecek bir duruma gelmişlerdi. Karahanlı Devleti'nin dilinin ve yazısının Uygur biçiminde doğup gelişmesi ancak böyle bir Uygur etkisine bağlanabilirdi. Onuncu yüzyılda, Mirki, Kulan, Tüzün, Bulak, Aspara Karluklar'ın kurduğu önemli kentlerdi.


Karahanlılar devletinin kurucusu olan Karluk Türkleri Batı'dan Müslümanlığın da büyük etkisini almışlardır. Batı sınırı sayılan Talaş kenti geniş miktarda ticaret kolonilerinin yaşadığı bir kent idi. Birçok yollar burada birleşiyorlar ve Ön Asya'dan gelen Müslüman kervanları ile tüccarlar da bu yörede yaşıyorlardı. Buruna Mescidi, Babacı Hatun türbesi Müslümanlık etkisi ile yapılmış en eski Türk eserlerindendir. Taraz kenti, Orta Asya'da, Müslümanlığın bir sıçrama tahtası gibiydi. Müslümanlığın yayılma döneminde Karluklar Şamanizme inanıyorlar ve eski inançlarını sürdürüyorlardı. Uygurlar ise çoktan Buda dinine inanmışlardı. Kentlere yerleşen Karluk boyları Uygurlar'ın etkisi ile Buda dinine inanırken, Batı'ya gözlerini çevirenler ise yavaş yavaş Müslümanlığı benimsiyorlardı. Karluk Türkleri ne kadar Budizm ya da Müslümanlığın etkisi altında olurlarsa olsunlar, kendi inançlarını ve sanatlarını da bir türlü bırakmamışlardı. Müslümanlık insan ve hayvan resimleri yapılmasını yasaklıyordu. Onuncu yüzyılda Karahanlı Devleti'nde bol bol hayvan ve insan resimleri görülmektedir. Bunların yanında, İslam sanatında kullanılan geometrik süslerin de yer almaya başladığı açıkça görülmektedir. Bu dönem Türk sanatının çok önemli bir çağıdır. Bir yandan eski Türk sanatı bir yandan da İslam sanatı ve kültürü bir araya geliyordu. Karahanlılar Devleti bu açıdanTürk ve İslam sentezine yönelen ilk Türk devleti sayılabilir.

Eski Türk ve İslam sanatlarının yan yana olmasından değişik eserler çıkıyordu. Karahanlı kültürü hem Türk, hem de İslam temellerine dayanarak gelişiyordu. Karahanlı Devleti'nde Müslümanlık ile ilgili olarak yazılan kitaplar da eski fıkıh kitapları benzeri biçimde kopya edilmemiş, Müslümanlık gerçekçi bir gözle ele alınmıştır. Yepyeni bir kültür ve sanat anlayışı gelişiyordu.

Karahanlı Devleti Karluk Türklerinin, yerleşik düzene geçerek oluşturduklar bir kent kültürü üzerine kurulmuştur. Yerleşik düzene geçiş eski Türklerin göçebe kültürünün artık bir yana bırakıldığını gösteriyordu. Tokmak kentinin bulunduğu Çu Vadisi tarım ekonomisi açısından önemli bir merkez durumuna yükselmişti. Tanrı Dağları'nın yüksek ve karlı tepelerinden inen birçok su kolları, kuzeydeki ovalar içinde dağılmış ve insanların yaşaması için elverişli bölgeler meydana getirmişlerdi. Çok iyi tarım yapabilen bu kentler giderek önem kazanmışlardır. Karluklar Çu nehrinin tüm kolları üzerine önemli kentler kurarak bu bölgeyi tarım merkezine dönüştürmüşlerdir. Karluk kentleri daha sonraları Tanrı Dağları'na ve Talaş ırmağına kadar yayılmışlardır. Artık bu yeni kentlerde yavaş yavaş yeni bir mimarlık sanatı da doğmaya başlamıştı. Bu yeni tarzda hem Müslümanlığın yeni etkileri, hem de Orta Asya Türk kültürünün motifleri sürüyordu. Karluk Türklerinin gerçekçiliği de açık olarak izleniyordu. Bu eserler yepyeni bir sentez arayışının ürünleri olarak sivriliyorlardı. Anadolu'ya kadar uzanan Türk ve Müslüman sentezi bir kültür ve sanat anlayışının ilk ürünlerini Karahanlılar Devleti veriyordu. Taş binalara önem verilmesi ile Karahanlılar kalıcı kentlere yerleştiler ve oluşturdukları kültürün uzun ömürlü olmasını sağladılar.

KarahanIılar hem Müslüman olarak, hem de Türkleri Akdeniz'e doğru yaklaştırarak Türk tarihinin önemli bir dönüm noktasını gerçekleştirdiler, İslam dünyası içine girdikten sonra Karahanlılar son derece etkin olmuşlardır. Bu devletin açtığı yoldan önce Selçuklular ve daha sonra da Osmanlılar yürüyerek geleceğin büyük imparatorluklarını kuracakları topraklara ulaşmışlardır. Karahanlı Devleti'nin Ön Asya'ya doğru uzanması gelecekteki bu Türk imparatorluklarının işini kolaylaştırmıştır.

Karahanlılar Devleti, Orta Asya kültürü ile Selçuklular arasında tam bir geçiş oluşturmuşlardır. Selçuklularda görülen süsleme motifleri mimarlıkta olsun, ağaç işlerinde olsun Karahanlılar'dan gelmektedir. Türk uygarlığının diğer dönemlerinde de Karahanlılar devrinin rolü büyüktür. Karahanlılar Samanoğulları devletinin topraklarını ele geçirdikten sonra Müslüman Devletler arasında en güçlü duruma geldiler. Müslüman Türk uygarlığının doğuşu ve gelişmesi Karahanlılar Devleti aracılığı ile gerçekleşmiştir. Müslüman Türk kültürü kısa zamanda genişleyerek Arap ve İran kültürlerini geride bırakmıştır.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
..
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Ekim 2011       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
yayınladıgınız cevaplar (( köktürk , uygur ve karahanlı devletinin birbiriyle etkileşimi )) mi arkadaşlar ??
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
31 Ekim 2011       Mesaj #7
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
köktürk , uygur ve karahanlı devletinin birbiriyle etkileşimi

cevaplarla alakası yok gibi geldi Msn Happy
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Kasım 2011       Mesaj #8
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
arkadaşlar göktürk karahanlı uygur devletlerininin kültür farklılıklarını araştırdım ama bulamadı lütfen yardım edin.... Msn Sad
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Kasım 2011       Mesaj #9
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Karahanlılar Devleti başlangıçta Uygur kültürünün kalıntılarına dayanarak kurulmuştur.
Müslümanlığın benimsenmesi ise bu devleti daha sonraları bambaşka bir yapıya kavuşturmuştur. Karahanlı Devleti, yerleşik yaşama geçen Türk boylarının meydana getirdiği büyük bir kültür devletidir. Batı Göktürk Devleti'ni meydana getiren Oğuz kavimleri Batı'ya kaydıkça, onların yerlerini Karluk Türkleri almışlardır. Diğer Türk devletlerinde olduğu gibi iki başkent sistemini kullanan Karahanlılar Balasagun ve Kaşgar'ı önemli merkezler durumuna getirmişlerdi. Orta Asya Türk kültürü açısından, daha kuzeyde bulunan Balasagun kenti önem taşımaktadır. Karluk Türkleri Türgeş Devleti'nden çok şey öğrenmişler ve bu öğrendiklerini yeni göç ettikleri ülkede uygulamaya çalışmışlardır. Doğu bölgesinde yaşayan Uygurlar'ın oluşturduğu yüksek kültür ve uygarlık düzeyi de Karlukları geniş ölçüde etkilemiştir. O dönemde Karluklar daha yeni olarak göçebe yaşamından yerleşik yaşama geçiyorlardı. Bu nedenle kent yaşamı ile uyuşmayan birçok inançlarını ve günlük yaşantılarını daha bırakmamışlardı. Uygurlar ise Türk dilini geliştirmiş, türlü yönlerde Karluklara öncülük edebilecek bir duruma gelmişlerdi. Karahanlı Devleti'nin dilinin ve yazısının Uygur biçiminde doğup gelişmesi ancak böyle bir Uygur etkisine bağlanabilirdi. Onuncu yüzyılda, Mirki, Kulan, Tüzün, Bulak, Aspara Karluklar'ın kurduğu önemli kentlerdi.

Karahanlılar devletinin kurucusu olan Karluk Türkleri Batı'dan Müslümanlığın da büyük etkisini almışlardır. Batı sınırı sayılan Talaş kenti geniş miktarda ticaret kolonilerinin yaşadığı bir kent idi. Birçok yollar burada birleşiyorlar ve Ön Asya'dan gelen Müslüman kervanları ile tüccarlar da bu yörede yaşıyorlardı. Buruna Mescidi, Babacı Hatun türbesi Müslümanlık etkisi ile yapılmış en eski Türk eserlerindendir. Taraz kenti, Orta Asya'da, Müslümanlığın bir sıçrama tahtası gibiydi. Müslümanlığın yayılma döneminde Karluklar Şamanizme inanıyorlar ve eski inançlarını sürdürüyorlardı. Uygurlar ise çoktan Buda dinine inanmışlardı. Kentlere yerleşen Karluk boyları Uygurlar'ın etkisi ile Buda dinine inanırken, Batı'ya gözlerini çevirenler ise yavaş yavaş Müslümanlığı benimsiyorlardı. Karluk Türkleri ne kadar Budizm ya da Müslümanlığın etkisi altında olurlarsa olsunlar, kendi inançlarını ve sanatlarını da bir türlü bırakmamışlardı. Müslümanlık insan ve hayvan resimleri yapılmasını yasaklıyordu. Onuncu yüzyılda Karahanlı Devleti'nde bol bol hayvan ve insan resimleri görülmektedir. Bunların yanında, İslam sanatında kullanılan geometrik süslerin de yer almaya başladığı açıkça görülmektedir. Bu dönem Türk sanatının çok önemli bir çağıdır. Bir yandan eski Türk sanatı bir yandan da İslam sanatı ve kültürü bir araya geliyordu. Karahanlılar Devleti bu açıdanTürk ve İslam sentezine yönelen ilk Türk devleti sayılabilir.

Eski Türk ve İslam sanatlarının yan yana olmasından değişik eserler çıkıyordu. Karahanlı kültürü hem Türk, hem de İslam temellerine dayanarak gelişiyordu. Karahanlı Devleti'nde Müslümanlık ile ilgili olarak yazılan kitaplar da eski fıkıh kitapları benzeri biçimde kopya edilmemiş, Müslümanlık gerçekçi bir gözle ele alınmıştır. Yepyeni bir kültür ve sanat anlayışı gelişiyordu.

Karahanlı Devleti Karluk Türklerinin, yerleşik düzene geçerek oluşturduklar bir kent kültürü üzerine kurulmuştur. Yerleşik düzene geçiş eski Türklerin göçebe kültürünün artık bir yana bırakıldığını gösteriyordu. Tokmak kentinin bulunduğu Çu Vadisi tarım ekonomisi açısından önemli bir merkez durumuna yükselmişti. Tanrı Dağları'nın yüksek ve karlı tepelerinden inen birçok su kolları, kuzeydeki ovalar içinde dağılmış ve insanların yaşaması için elverişli bölgeler meydana getirmişlerdi. Çok iyi tarım yapabilen bu kentler giderek önem kazanmışlardır. Karluklar Çu nehrinin tüm kolları üzerine önemli kentler kurarak bu bölgeyi tarım merkezine dönüştürmüşlerdir. Karluk kentleri daha sonraları Tanrı Dağları'na ve Talaş ırmağına kadar yayılmışlardır. Artık bu yeni kentlerde yavaş yavaş yeni bir mimarlık sanatı da doğmaya başlamıştı. Bu yeni tarzda hem Müslümanlığın yeni etkileri, hem de Orta Asya Türk kültürünün motifleri sürüyordu. Karluk Türklerinin gerçekçiliği de açık olarak izleniyordu. Bu eserler yepyeni bir sentez arayışının ürünleri olarak sivriliyorlardı. Anadolu'ya kadar uzanan Türk ve Müslüman sentezi bir kültür ve sanat anlayışının ilk ürünlerini Karahanlılar Devleti veriyordu. Taş binalara önem verilmesi ile Karahanlılar kalıcı kentlere yerleştiler ve oluşturdukları kültürün uzun ömürlü olmasını sağladılar.

KarahanIılar hem Müslüman olarak, hem de Türkleri Akdeniz'e doğru yaklaştırarak Türk tarihinin önemli bir dönüm noktasını gerçekleştirdiler, İslam dünyası içine girdikten sonra Karahanlılar son derece etkin olmuşlardır. Bu devletin açtığı yoldan önce Selçuklular ve daha sonra da Osmanlılar yürüyerek geleceğin büyük imparatorluklarını kuracakları topraklara ulaşmışlardır. Karahanlı Devleti'nin Ön Asya'ya doğru uzanması gelecekteki bu Türk imparatorluklarının işini kolaylaştırmıştır.

Karahanlılar Devleti, Orta Asya kültürü ile Selçuklular arasında tam bir geçiş oluşturmuşlardır. Selçuklularda görülen süsleme motifleri mimarlıkta olsun, ağaç işlerinde olsun Karahanlılar'dan gelmektedir. Türk uygarlığının diğer dönemlerinde de Karahanlılar devrinin rolü büyüktür. Karahanlılar Samanoğulları devletinin topraklarını ele geçirdikten sonra Müslüman Devletler arasında en güçlü duruma geldiler. Müslüman Türk uygarlığının doğuşu ve gelişmesi Karahanlılar Devleti aracılığı ile gerçekleşmiştir. Müslüman Türk kültürü kısa zamanda genişleyerek Arap ve İran kültürlerini geride bırakmıştır.

Kaynak: Göktürk, Uygur ve Karahanlı kültürleri birbirlerinden nasıl etkilenmişlerdir?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Aralık 2011       Mesaj #10
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
arkadaslar banada lazım ya lütfen cevabı yazın . yarına anlatmam lazım

Benzer Konular

26 Aralık 2011 / Misafir Soru-Cevap
5 Ocak 2012 / Misafir Soru-Cevap
21 Aralık 2008 / Ziyaretçi Soru-Cevap